Etiket: Burhan Dalğali

  • Sahte hocanın cezası belli oldu

    Sahte hocanın cezası belli oldu

    İstanbul Esenler’de kendisini hoca olarak tanıttığı kadınları evliliklerini kurtarma vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla yargılanan sahte hoca Burhan Dalğali, 1 yıl 9 ay 20 gün ve bin 320 TL adli para cezasına çarptırıldı. Sanığın sabıkasız olduğunu ve  bir daha suç işlemeyeceği kanaati oluştuğunu belirten mahkeme, cezaları erteledi.

    Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Burhan Dalğali ve avukatı katıldı. Sanık Dalğali savunmasında, “Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Ben kimseden para almadım, karşı taraf bana iftira atmaktadır. Bu olay nedeniyle ben mağdur oldum. Beraatimi talep ediyorum” dedi.

    İKİ SUÇTAN CEZA ALDI

    Mahkeme heyeti, “Tekke ve Zaviyelerle Türbeleri Seddine ve Türbedarlıklar ile Birtakım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanuna muhalefet” suçundan sanık Dalğali’yi 4 ay 5 gün hapis cezası ile 500 TL para cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, sanığın sabıkasız oluşu ve bir daha suç işlemeyeceği kanaati oluştuğundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Sanığa, “Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçundan da 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ve 820 TL adli para cezası verildi. Mahkeme heyeti, aynı gerekçelerle bu cezayı da erteledi.

    İDDİANAME

    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, müşteki Ebubekir B.’nin eşi Sema Nur B. ile sorunlar yaşadığı, bir tartışma üzerine de eşine 3 defa ‘Boş ol’ dediği belirtilerek, “Dini nikah tazelemek” isteyen müştekinin sanık Burhan Dalğali’yi çağırdığı belirtiliyordu. Müştekilerin evine giden sanığın, “Böyle nikah düşmez. Siz tövbe edin. Sizin nikahınız düşmedi.” dediği anlatılan iddianamede, sanığın nasihat ve telkinleri karşılığında müştekilerin her birinden 1600 lira, toplamda 3 bin 200 lira aldığı kaydediliyordu. Sanık Dalğali’nin Ebubekir B.’ye “Ayrı odanız var mı? Eşinle baş başa görüşmemiz lazım.” dediği ifade edilen iddianamede, müştekilerin ayrı odalarının olmadığını söylemesi üzerine sanık Dalğali’nin çiftin evinden ayrıldığı aktarılıyordu. Dalğali’nin çevresindekilerin kendisine itibar edilmesi için birtakım dini kisveleri kullandığı belirtilen iddianamede, sanık hakkında ‘Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık’ ve ‘Tekke ve Zaviyelerle Türbeleri Seddine ve Türbedarlıklar ile Birtakım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanuna muhalefet’ suçlarından 2 yıldan 7 yıl 3 aya kadar hapis cezası isteniyordu.

  • Tahliye edilmişti! Hakkında bir şok suçlama daha

    Tahliye edilmişti! Hakkında bir şok suçlama daha

    İstanbul’da kendisini hoca olarak tanıttığı kadınları evliliklerini kurtarma vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla, “Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık” suçundan 7 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Burhan Dalğali  tahliye edilmişti. Bu seferde hakkında “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan ayrıca bir iddianame düzenlendi. Dalğali hakkındaki iddianamede, 10 yıla kadar hapsi talep edildi.

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Burhan Dalğali’nin 21 Haziran 2015’te bir iftar programında çekilen fotoğraflarının, akrabası olan ve hakkında “Terör örgütü üyeliğinden” dava açılan Tuncer Dalğali tarafından facebook hesabında “HDP İlçe binasında iftar” yazısıyla paylaşıldığı kaydedildi. Programın yapıldığı yerde örgütü simgeleyen bayrakların bulunduğu, terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan başta olmak üzere birçok örgüt mensubunun resimlerinin duvarda asılı olduğu, örgütsel bayrakların bulunduğu ve Burhan Dalğali’nin masada elleri açık bir şekilde dua eder halde oturduğu belirtildi.

    SUÇLAMAYI REDDETTİ

    Şüpheli Burhan Dalğali’nin 2015 yılında örgüt aleyhine konuştuğu için sorgu amacıyla parti binasına götürüldüğünü, tehditle söz konusu yere gittiğini, örgüt bayrakları ve Abdullah Öcalan fotoğraflarını görmediğini belirterek, “Şahıslar örgüt aleyhine neden konuşuyorsun diye sorduklarında açıklama yapıyorken ellerim öyle havada kalmıştır. Örgüte karşı bir insanım” diyerek suçlamaları reddettiği de iddianamede yer aldı.

    İddianamede, “şüpheli Dalğali’nin savunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, o dönem toplumda saygın bir din alimi olarak tanınan popüler bir insan olması, etkinlik kapsamında örgütsel konuşma yaptığına yönelik bir tespit bulunmasa da o dönem için popülerliği ve etkinlikte baş köşeye öturarak PKK / KCK terör örgütünün halk üzerine gerçekleştirSahte hocaya “Terör örgütü propagandası” suçundan iddianamemeyi amaçladığı kitlenin her zaman canlı tutulması amacıyla düzenlenen örgütsel etkinliğe manen destek sağladığı değerlendirilmiştir” ifadelerine yer verildi. Dalğali’nin 30 Eylül 2020’de bu suçtan tutuklandığı belirtilerek PKK silahlı terör örgütünün yoğun bir şekilde afişe edildiği, şüphelinin o dönemki popülerliği ve din hocası vasfı göz önüne alınarak örgüt tabanında sempati uyandıracağı, örgütün amacına hizmet etme noktasında örgüt propagandası suçunu oluşturduğu kaydedildi.

    AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANACAK

    İddianamede, şüpheli Burhan Dalğali’nin “Silahlı terör örgütü propagandası” suçundan 4 yıldan 10 yıla kadar hapsi talep edildi. İddianame kabul edilirse şüpheli Dalğali, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak.

    DİNİ DUYGULARI İSTİSMAR SUÇUNDAN 7 YIL 3 AYA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

    Esenler’de bir kadının çıplak vücuduna yazılar yazdığı iddia edilen Burhan Dalğali, sosyal medyada gündeme gelmişti. Söz konusu görüntülerle ilgili hakkında suç duyurusunda bulunulmadığı öğrenilen Burhan Dalğali dolandırıcılık suçlamasıyla gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Burhan Dalğali çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanmıştı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Dalğali hakkında “Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık” ve “Tekke ve Zaviyelerle Türbeleri Seddine ve Türbedarlıklar ile Birtakım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun’a muhalefet” suçlarından 2 yıldan 7 yıl 3 aya kadar hapis cezası isteniyor. Şüpheli Dalğali’nin Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 18 Aralık’taki duruşmada bu suçtan tahliyesine karar verilmişti.

  • Sahte hoca mahkemede: Ben değil, kadın beni taciz etti

    Sahte hoca mahkemede: Ben değil, kadın beni taciz etti

    İstanbul Esenler’de kendisini hoca olarak tanıttığı kadınları evliliklerini kurtarma vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla hakkında 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık, sosyal medyada tepki çeken görüntülerle ilgili “Ben kadını taciz etmedim, o beni taciz etti” dedi.

    İstanbul Esenler’de kendisini hoca olarak tanıttığı kadınları evliliklerini kurtarma vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla hakkında “Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık” suçundan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık Burhan Dalğali (48) ilk kez hakim karşısına çıktı.

    Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Burhan Dalğali getirildi. Duruşmada müşteki Ebubekir B. ve taraf avukatları da yer aldı. Emniyetteki ve savcılıktaki ifadelerini kabul etmeyen sanık Dalğali savunmasında şikayetçiyle komşusu aracılığıyla tanıştığını, şikayetçinin kendisinin yanına gelerek ondan yardım istediğini öne sürdü. Dalğali savunmasında “Ebubekir bana ‘Sen herhalde hocasın’ dedi. Ben de ‘Biraz anlıyorum fetva veremem hoca değilim’ dedim. Ebubekir bana eşiyle tartışma esnasında 3 kere boş ol dediğini, nikahının düşüp düşmediğini sordu. Ben de kendisine ‘Yetkili imam değilim. Fetva veremem yetkili imamlara sor benim bildiğime göre nikah düşmez’ dedim” diye konuştu.

    “BANA İFTİRA ATTILAR MÜŞTEKİLERDEN ŞİKAYETÇİYİM”

    Şikayetçiden para almadığını, nikahlarını kıymadığını öne süren Dalğali, “Bana iftira atıyorlar. Hiçbir hoca nikah kıysa bile 3 bin 200 lira para almaz. Nikah kıyma ile kefaretin alakası yoktur. Bana iftira attıkları için müştekilerden şikayetçiyim. 5 çocuğum okula gidiyor. Ben ve ailem perişan olduk. Tahliyemi istiyorum. Bir nikahtan 3 bin 200 lira para almam zaten uydurma. Ebubekir bana para teklif etmedi. Almadım da. Uyuşturucu kullanıyor parası bitince insanlara bunu yapıyor. Yalan söylüyor” şeklinde beyanda bulundu.

    SOSYAL MEDYADAKİ GÖRÜNTÜLERİ DE ANLATTI

    Tutuklu sanık sosyal medyada gündem olan görüntülerle ilgili şunları söyledi:

    “Bir hafta sonra müşteki beni aradı. Telefonda bana komşusunun hasta olduğunu söyledi. Ben de ‘Doktor değilim doktora götür hastalarla işim yok’ dedim. Yanımda arkadaşlarım vardı. Onlar bana ‘Bu kişi sana oyun yapıyor sakın gitme’ dediler. Ben de telefondaki kişiye beni bir daha arama dedim. Aynı gün beni tekrar aradı. Müşteki ısrar edince tamam dedim, aracıyla beni aldılar. Meğer aracın içerisinde arkada oturan kadınla bana kumpas kurmuşlar.”

    “BEN KADINI TACİZ ETMEDİM O BENİ TACİZ ETTİ”

    Hep birlikte eve çıktıklarını belirten sanık beyanlarını şu şekilde sürdürdü:

    “Müştekiye ‘Kadının ne hastalığı var’ diye sordum. Ebubekir bana ‘Kadın hasta değil, kocasından boşanmış benim evime geliyor sürekli bir şey yap’ dedi. Bana çay içirdiler. Başım döndü. Beni kadınla bir odaya koydular. Beni kamera görüntüsüne aldılar. Görüntülerde benim kadını taciz etmediğim, onun beni taciz ettiği görülmektedir. O anda korktuğum ve beni öldüreceklerini düşündüğüm için bir şey yapamadım. Konuşmaların kendi lehine olan kısımlarını ses kaydına aldılar. Ertesi gün müşteki beni aradı. Kadının para istediğini, vermezsem şikayetçi olacağını ve görüntüleri sosyal medyada paylaşacağını söyledi. Para koparmak için yaptıklarını anladım. Daha sonra ismi Seymen olan birisi beni aradı. Bana ‘Senin başına gelen olay benim de başıma geldi. 50 bin lira verdim. Sen de 50 bin lira ver kurtul’ dedi. Vermeyeceğim dedim, aileme olayı anlattım. Ailem şikayetçi olmamı söyledi. Ben de kim olduklarını öğrendikten sonra bana kumpas kurulduğunu ispat ettikten sona şikayetçi olacaktım. Sonra kadın beni aradı. Beni kullandılar beni tehdit ediyorlar dedi. Müşteki uyuşturucu kullanıp arkadaşlarıyla kavga eden birisidir. Benden 5 bin lira istedi kabul etmedim. Müşteki başka insanları da gasp ederek iftira ediyormuş. İstedikleri parayı vermediğim için böyle şikayette bulundular. Suçsuzum beraatimi istiyorum.”

    ”ENSAR SÜLALESİNDEN GELDİĞİM İÇİN YAZDIM”

    Mahkeme başkanı sanığın sosyal medyadaki profiline ‘El Ensari’ yazmasının sebebini sordu. Sanık da “Öylesine yazdım. Medrese eğitimi aldığım için yazdım. Bir amacım yoktu. Ensar sülalesinden geldiğim için yazdım” şeklinde cevap verdi.

    ”SANIKTAN ŞİKAYETÇİYİM”

    Müşteki Ebubekir B. ise sanığın dini nikah tazelemek için evine geldiğini, eşiyle baş başa görüşme isteğinde bulunduğunu, bu isteği kabul etmediklerini ve sanığın kendisinden 3 bin 200 lira para aldığını söyledi. Sanıktan şikayetçi olduktan sonra sanığın kardeşinin kendisini aradığını öne süren Ebubekir B., “Müştekinin kardeşi ifademi geri çekmemi isteyerek ‘Seni, aileni, doğmuş ve doğacak olan çocuklarını kurşuna dizerim’ diyerek şikayetten vazgeçmemi istedi. Ben karşı tarafın tehditleri nedeniyle şikayetten vazgeçtim. Eşim hamileliğin son zamanlarında olduğu için duruşmaya gelemedi. Bu zamana kadar tehditler devam etti. Sanıktan şikayetçiyim, zararım giderilmedi” dedi.

    DURUŞMA ERTELENDİ

    Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

    SANIĞIN 7 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede sanık Burhan Dalğali’nin müşteki Ebubekir B. ve S.B.’nin dini nikahlarını tazelemek için 3 bin 200 lira para aldığı kefaret parası istediği anlatıldı. İddianamede sanığın parayı aldığında mağdur S.B.’ye “Ayrı odanız var mı eşinle baş başa görüşmemiz lazım” şeklinde talepte bulunduğu, müştekilerin ayrı odaları olmadığını söylediğinde ise sanık Dalğali’nin evden ayrıldığı ifade edildi.

    İddianamede Dalğali hakkında “Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık” suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.

    Ayrıca Dalğali hakkında “677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbedarlıklar ile bir takım unvanların men ve ilgasına dair kanuna muhalefet” suçundan 3 aydan az olmamak şartıyla hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.