Etiket: bursa iyi parti

  • İYİ Parti Genel Başkan Yardımcıları, Bursa’da

    İYİ Parti Genel Başkan Yardımcıları, Bursa’da

    İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı, ‘Türkiye ekonomisi nereye koşuyor’ konulu basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Kamil Erozan, Erhan Usta ve Prof. Ümit Özlale, İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu katıldı.

    Toplantıda söz alan katılımcılar, basın mensuplarının da sorularını yanıtladı. İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu:

    “Türkiye; yargı, gelir ve nitelikli eğitim yoksunudur. Bunlar yapısal tıkanmadır. Siyasal iklim değişmeli. İYİ Parti olarak Marmara Denizi’nin kirliliğine 20 aydır çalışıyoruz. AK Parti sonrasına çalışan bir İYİ Parti var. Nasıl yükselen bir ülke oluştururuz diye çalışıyoruz” dedi.

    ‘BÜYÜME ÇOK DALGALI’

    İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Erhan Usta ise, “Türkiye’de 3 krizi aynı anda yaşıyoruz. Yönetim, ekonomi ve pandemi. Bunların temeli ehil olmayan kadrolarla yönetilmeye çalışmak. Dünyanın en yüksek faizini veren ülkelerden biriyiz. Büyüme çok dalgalı. Rezervler eksi 52 milyar dolar. Cari açık açısından da açıklarımız çok yüksek. Politikasız bir ekonomi yönetimi var” diye konuştu.

    ‘SANAYİ 4.0 BURSA’DAN BAŞLAMALI’

    İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale ise konuşmasınında şu ifadelere yer verdi:

    “Türkiye’nin problemi neyse Bursa’nın problemi de o. Türkiye keyfiyetle yönetiliyor, Bursa da öyle. Cumhurbaşkanı her televizyona çıkıp konuştuğunda Türk lirası değer kaybediyor. Doların 25 kuruş artmasının bize maliyeti 120 milyar TL. Bursa için detaylı rapor hazırladık. Bunu sanayi ve ticaret odamıza sunacağız. Türkiye’nin fakirleştiğiniz biliyoruz. Tarım en büyük problem. Son 15 sene içerisinde Bursa’da kaybedilen tarım alanı, Bartın ve Zonguldak’ın tarım alanına eşit. Tarımdan en hızlı çıkan şehir Bursa. Bursa’da üniversite öğrenci sayısının nüfusa oranı yüzde 2. Büyük bir göç var. İstihdam sağlanamadığı için bu durum Bursa’nın milli gelirini düşürüyor. Bursa giderek yaşanabilir bir kent olmaktan çıkıyor. Burası sanayinin ve ticaretinin başkenti. Sanayi 4.0’ın tam eşiğindeyiz. Bu başlayacaksa Bursa’dan başlayacak” ifadelerini kullandı.

    İYİ Partili heyet, daha sonra Koza Han ve Tarihi Kapalı Çarşı’da esnaf ziyaretinde bulundu. Bursa Ticaret Borsası’nı ziyaret eden İYİ Partili yöneticiler, ardından Ulu Cami’de cuma namazı kıldı.

  • Bursa’da İyi Partili kadınlardan şiddet protestosu

    Bursa’da İyi Partili kadınlardan şiddet protestosu

    Bursa’da İYİ Partili kadınlar, 2021 yılının ilk kadın cinayetinin işlendiği yerde toplanarak, “Dışarıda virüs, içeride şiddet kaderimiz olamaz” diye haykırdı, alınan önlemlerin yetersizliğine vurgu yaptı.

    Bursa’da yılbaşı gecesi Arabayatağı muhtarlık binası arkasındaki kadın cinayetinin işlendiği yerde düzenledikleri protesto eyleminde konuşan, Bursa Kadın Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Hüsniye Pıtırlı, “Geçen yıl tam 300 kadın öldürüldü ve bunların 182’sinin, neden öldürüldüğü dahi tespit edilemedi” dedi. İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da, “Kadınıyla erkeğiyle bu millet artık güvenli bir ülkede yaşamak istiyor” şeklinde konuştu.

    Giderek daha da artan kadın cinayetlerinin önlenmesi için acil eylem planının şart olduğuna işaret eden Hüsniye Pıtırlı’nın, konu ile ilgili basın açıklaması aynen şöyle:

    “Değerli basın mensupları;

    Ne yazık ki, bugün burada acı bir olayı kamuoyuyla paylaşmak, sessiz çığlıkların sesi olmak için toplanmış bulunuyoruz. Ülkemizde 2020 yılının son, 2021 yılının ilk kadın cinayeti maalesef burada işlenmiştir.

    Hepimizin bildiği gibi, 2020 yılı koronavirüs salgını nedeniyle sıkıntılı bir süreç ile son buldu. Bu dönemde dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye’de salgın koşullarına yönelik olağanüstü önlemler alındı. Pandemi nedeniyle herkesin evinde kalması gerektiği bu dönemde, koşullar kadınlar için zorlukları da beraberinde getirdi.

    Dışarıda virüs, içeride şiddet tehlikesi ile karşı karşıya kalındı.

    Böylesi zor bir süreçten geçerken bir de üstüne, Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi kadın düşmanları ve eşitlik karşıtları tarafından tartışmaya açıldı ve sözleşmeye yönelik saldırılar zamanla artış gösterdi. Fakat STK’lar ve partimizin kararlılığı sonucu, İstanbul sözleşmesinden çekilmeyi düşünen hükümet geri adım attı.

    ALINAN TEDBİRLER YETERSİZ

    Kadına yönelik şiddet; kültürel, coğrafi, dini, toplumsal ve ekonomik açıdan, sınır tanımayan bir insan hakları ihlali olarak varlığını tüm dünyada sürdürmektedir. Türkiye’de ise her geçen yıl kadına yönelik şiddet artarak devam etmekte, kadınlar her gün daha fazla şiddete, tacize uğramaktadırlar. Ne yazık ki kadın cinayetleri Türkiye’de, 2000’li yıllarda geçmiş yıllara göre büyük artış göstermiş; 2020 yılında 300 kadın cinayeti işlenmiş, 171 kadın da şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur.

    Öldürülen 300 kadından 182’sinin neden öldürüldüğü tespit edilememiş; 22’si ekonomik, 96’sı boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürülmüşlerdir.

    182 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Bu da bize gösteriyor ki, bugüne kadar alınan tedbirler yeterli olmamış, aile içi şiddetin ve kadın cinayetlerinin önüne geçilememiştir.

    ACİL EYLEM PLANI ŞARTTIR

    İnsan hakkı ihlali ve adalet sorunu olan kadına şiddet, çözüm noktasında, ayrımcılıkla mücadele, toplumun örgütlenmesi, hukuk sisteminin işleyişi v.b. unsurları kapsayan çok boyutlu bir süreç gerektirir. Ayrımcılık hukukla, adaletle, eşitlikle ve sosyal bilimlerle ama en çok da günlük yaşamlarımızla ilgili bir kavramdır. Bu bağlamda, genel başkanı kadın olan ülkemizdeki tek parti, İYİ Parti iktidarında kadına yönelik şiddetin, cinsel ve ekonomik istismarın önlenmesi ile, muhtaç durumdaki kadınların desteklenmesi ve korunması, en öncelikli sosyal politika olacaktır. ‘ACİL EYLEM PLANI’na alınacak, önleyici kolluğu güçlendirilecek, özellikle aile içi şiddet, kadın cinayetleri, uyuşturucu ticareti ve çocuk istismarı gibi toplum vicdanını kanatan suçlar için, önleyici ve ıslah edici özel tedbirler alınacaktır.”

    İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da katılımcılara teşekkür ederken, “Basın mensuplarımıza ve teşkilat üyelerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor, kadına şiddetin ve cinayetlerinin son bulduğu bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Bu millet artık kadınıyla erkeğiyle güvenli bir ülkede yaşamak istiyor. Her şey kötüye gidiyor olsa da hiç olmazsa bunu sağlayın” dedi.

  • İYİ Parti’den Koza Han açıklaması

    İYİ Parti’den Koza Han açıklaması

    İYİ Parti Bursa Milletvekili ve Meclis Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, MDK Başkanvekili Şeyda Şahin ve beraberindeki heyet, Bursa’da son günlerin tartışma konusu Koza Han’da incelemelerde bulundu.

    Yerel yönetimlerin, bir kentin tarihi değerleriyle ilgili olarak çok daha fazla hassasiyet içinde olması gerektiğine değinen Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, “Gördüğümüz manzara çok üzücü. Bu tür restorasyon projeleri için daha geniş kapsamlı istişare şarttır. Tarihi dokunun korunması için azami dikkat gösterilmelidir. Nasıl yapılması gerektiğini bir bilene sorun. Bizden destek isterseniz de bu işin ehli kadrolarımız var, seve seve yardımcı oluruz” dedi.

    İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da Koza Han’ın sahipsiz olmadığına vurgu yaptı. Türkoğlu, “Bu restorasyon garabetini durdurun ve yanlıştan derhal dönün. Aksi halde Bursalılar sizi ömür boyu Koza Han’ı katleden basiretsiz yönetim olarak hatırlayacaklar” şeklinde konuştu.

    İYİ Parti’nin konu ile ilgili açıklaması aynen şöyle:

    KOZA HAN SAHİPSİZ DEĞİLDİR

    “Sevgili Bursalılar,
    Sayın Basın Mensupları;
    Koza Han, Bursamızın en önemli tarihi simgelerinden ve en güzide değerlerinden biridir.

    Bildiğiniz gibi Bursa Büyükşehir Belediyesi burada hatalı bir zemin restorasyonuna girişti, İYİ Parti olarak bizler de, yapılan bu yanlışlığı en yüksek perdeden dile getirerek, ciddi bir uyarı görevi üstlendik.

    Konuyu en ince detayına kadar araştırdık ve Osmangazi İlçe Başkanımız Dr. Mehmet Hasanoğlu’nun, ‘Kozahan’da restorasyon skandalı’ başlıklı açıklamasıyla da, sorunu Bursa kamuoyunun gündemine taşıdık.

    Koza Han’ın tarihi dokusu ile alakası olmayan düzenleme çalışmaları belge, bilgi ve fotoğraflarla ortaya konunca, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a da durumu bir şekilde kurtarmaya çalışmak kaldı.

    Nitekim 31 Aralık günü Koza Han’da bir basın açıklaması yapan Sayın Aktaş, yanlıştan nasıl dönüldüğünü anlatırken adeta akla karayı seçti.
    Bunu yaparken de haddini aşarak, muhalefet olarak bizlere ayar vermeye çalıştı.

    Her şeyden önce Başkan Aktaş’a, İYİ Parti’nin nasıl bir muhalefet anlayışı olduğuna kafa yormayı bırakmasını ve aslında bütün enerjisini doğru işlere harcamasını tavsiye ediyoruz.

    Biz Aktaş’a veya bir başkasına ne üslubumuzun nasıl olacağını sorarız, ne de muhalefet tarzımızı sorgulatırız.

    Sn. Alinur Aktaş, önce 27 Aralık’taki açıklamasında, hemen ardından da Twitter’da yayınlanan videosunda, ‘Ticaretin tarihi kalbine estetik dokunuş’ başlığı altında aynen şunları söyledi:

    ‘Bursa Büyükşehir Belediyesi yaklaşık 6 asır önce 2. Beyazıt tarafından yaptırılan Koza Han’da zemin iyileştirme ve çevre düzenleme çalışmalarına başladık. Unesco Dünya mirası listesinde bulunan Koza Han’da avlu düzenleme çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmalarımız ile avludaki baskı beton uygulamalar sökülüp tarihi dokuya uygun olarak yerine 550 metrekare doğal kırma granit küp taş uygulaması yapılacak.

    Yine 525 metrekare mucartalı bazalt taşı uygulaması gerçekleştirilecek.

    Çay ocağı ve kafeterya işletmelerinin Han avlusuna olan sınırlarını belirtmek ve avluya olan işgaliyeleri engellemek için yine tarihi dokuya uygun olarak ahşap çiçeklik üniteleri ve oturma birimleri yapılacak’

    Kim diyor bunları?

    Başkan Alinur Aktaş söylüyor.

    Aynı Aktaş, kamuoyunun sert tepkisiyle karşılaşınca ise avludaki Arnavut kaldırımı taşlarının kaldırılmadığını, muhalefetin konuyu saptırdığını iddia ediyor.

    Kıymetli Bursalılar;

    Kimse kimseyi kandırmasın. Biz ölçtük biçtik, hesap ettik;

    Koza Han’ın avlu ölçüleri 36*42 metre olup, yaklaşık 1.500 m2 yapıyor. Avlunun ortasındaki sekizgen şadırvan ve mescidin kapladığı alan yaklaşık 150 m2. Avludaki ağaçların etrafındaki toprak alanların kapladığı m2’yide yaklaşık 200 olarak kabul edelim. Bu durumda düzenlenecek alan miktar 1.150 metrekareye iniyor.

    Peki Başkan Aktaş açıklamasında ne demişti?

    550 m2 doğal kırma taş, 525 m2 de mucaratlı bazal taş, yani toplam 1075 m2 alanı döşeyeceğiz’ demişti değil mi?

    Yani uzun lafın kısası;

    Koza Han’ın avlusundaki taşların neredeyse tamamının değiştirileceğini biz değil, bizzat Alinur Aktaş’ın kendisi söylüyor.
    Değerli Basın Mensupları aslında olan şudur:

    30 Aralık’ta Osmangazi İlçe Başkanımız konuyu gündeme taşıyıp, detayları kamuoyu ile paylaşınca Sn. Alinur Aktaş’ın adeta paçaları tutuşuyor.
    31 Aralık günü de apar topar buraya gelip, ‘Arnavut kaldırımı tabir edilen kesme taşlara dokunmayacağız. Sadece dört köşede yer alan kafeterya alanlarının düzenlemesinin yapacağız’ diyerek adeta çevir kazı yanmasın yapıyor.

    Aslında çok daha komik duruma düşüyor.

    Arnavut kaldırımlarını sökmüyorsan, açıklamanda belirttiğin 1.075 metrekarelik taşları nereye döşeyeceksin?

    Döşenmiş gibi gösterilip, yandaş müteahhide mi ödeyeceksin?

    Birileri Alinur Aktaş’a yanlıştan dönmenin de bir erdem olduğunu, kızmayıp keyfini çıkarması gerektiğini, muhalefete çamur atarak suç bastırmanın ise hiç mümkün olmadığını uygun bir dille anlatmalı.

    Bizler İYİ Parti Bursa Teşkilatı olarak, 6 asırlık Koza Han’ın tarihi dokusunun korunması için duyarlı davranmaya devam edeceğiz.

    Bu doğrultuda, Hanlar Bölgesi’ndeki tarihi dokunun gün yüzüne çıkarılmasını da sonuna kadar desteklediğimizi bir kez daha vurguluyoruz.

    Bu kapsamda, Aktaş’ın, ‘YKM binasını da yıkacağız’ sözünün de takipçisi olacağız.”

  • İYİ Parti Bursa’dan Medikalcilere destek

    İYİ Parti Bursa’dan Medikalcilere destek

    İYİ Parti, Bursa Sağlık İl Müdürlüğü’ne gelen ödeneğin akıbetini sorguluyor:

    TÜRKOĞLU: 15 MİLYON TL NEREDE?

    Tıbbi cihaz sektörünün temsilcilerini dinleyen İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, “Sağlık Bakanlığı’ndan bu sektörün alacaklarının ödenmesi için gönderilen 15 milyon 817 bin TL ödeneğin hesabı verilmelidir. Üstüne üstlük, sektör temsilcilerinden alacaklarının yüzde 60’ından vazgeçmelerinin istenmesi de ayrı bir garabettir” dedi.

    İYİ Parti Bursa İl Yönetimi’ne hayırlı olsun ziyaretine gelen Bursa Medikal Sektörünün Temsilcilerini dinleyen İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, somut belge ve bilgiye dayalı şikayetlerin son derece ciddi ve haklı gerekçelere dayandığını vurguladı.

    Medikalciler Derneği Başkanı Ahmet Yaşar Açıkgöz ile Yöneticiler Mikail Karakaya, Dursun Zamanoğlu, Hüseyin Bayrak, Cemil Bedir ve Ercan Aktaş’ı ağırlayan Başkan Türkoğlu, “Ayakta kalma mücadelesi veren sektör temsilcilerinin, vergilerini ve borçlarını ödeyebilmek için çektikleri kredilerini, yine bir başka kredi ile ödemek zorunda kalmaları son derece düşündürücü bir durumdur. Sadece bu sektörün alacakları için Bursa Sağlık İl Müdürlüğü’ne gönderilen 15 milyon 817 bin TL ödeneğin hesabı verilmelidir. Bu para nereye harcanmıştır ve hangi gerekçelere dayandırılmıştır? Alacaklı firmalardan hak edişlerinin yüzde 60’ından feragat etmelerinin mantığı nedir? Son yıllarda karlılık oranlarının bir hayli düştüğü faturalar üzerinden de gözlemlenmesine rağmen, bu kararda ısrar etmek ne anlama geliyor? İYİ Parti İl Teşkilatı olarak sektör temsilcilerinin hakkının hukukunun her platformda takip etmeye ve yetkililerden hesap sormaya devam edeceğiz” dedi.

    İYİ Parti’ye yaptıkları ziyaret sırasında konu ile ilgili kamuoyu bildirgesi açıklayan Tıbbi Cihaz Sektörü Temsilcisi Medikal Derneği başkan ve yöneticileri de, firmaların çalışma şekil ve esaslarının, Tıbbi Cihaz Satış ve Tanıtım Yönetmeliği kapsamında devlet tarafından belirlendiğini ifade ettiler. Ürün tedarik yönteminde de, yine devlet tarafından Kamu İhale Kanunu husus ve esaslarına göre hareket edildiğinin vurgulandığı bildirgede şu görüşlere yer verildi:

    “Ürün güvenliği, tedarik yöntemi ve mali durumların tamamı hali hazırda belirli standartlara dayanmaktadır. Kamunun aldığı 0,50 kuruşluk 1 adet enjektör ile 11 milyar dolarlık İstanbul – İzmir Otoyolu ihalesi aynı mevzuata sahiptir. Biz firmalar, her koşulda tamamen kamu tarafından belirlenen teknik ve idari kısımlara uyarak, ihalelere iştirak etmekteyiz. İhaleyi yapan kurum, tedarik edilen malzemenin geri ödemesinin, nasıl ve ne koşullarda olacağına ilişkin ihale öncesi idari şartnamede belirtmektedir. 2015 yılında bu vade 30-60-120 gün arası belirlenmekte ve süresinde ödenmekteydi. 2017 – 2018 yılında ise bu vade resmi olarak 180 güne kadar çıkartılmış ve zamanında ödenmiştir. 2018 yılından sonra ise rutinde zamanında ödenemese de 30 ile 60 günlük sarkma ile ödemeler gerçekleşmekteydi.

    Genel itibarı ile ihaleler çoğu zaman 1 veya 2 yıllık teslimat planına sahiptir. Rekabetin yoğun olduğu göz önünde bulundurularak, çoğu ürün son yıllardaki döviz dalgalanması münasebeti ile zarar olarak yansımaktadır. Hiç bir meslektaşımız devlet tarafından sözleşme ile sabit vadelerin bu kadar süre ödenmeyeceği ve ödenmediği gibi alacaklarınızın bir kısmından vazgeçin denebileceğini öngöremez, Hatta ihale ile fiyatı devlet tarafından sabitlenmiş sonrasında ise kararname ile %40’lara varan ek ilave gümrük vergileri ile devlet eli ile sektörün likiditesi kamuya aktarılmıştır. 2017 yılında Maliye Bakanlığı tarafından üniversite hastanelerinin borçlarına ilişkin bir çalışma yapılmış, vadesi geçmiş ödemeler kesintisiz, vadesi gelmemiş ödemeler ise makül seviyede bir feragat ile gerçekleşmiş ve sonraki süreçte ödemelerin düzenli yapılacağı bildirilmiştir. Buna istinaden firmalar yoğun olarak üniversite alımlarına da iştirak etmiş ve rekabeti oluşturmuştur.

    Gelinen noktada Maliye Bakanlığı, bürokratları, kamu gücü ile ulaşabilecekleri bir çok veri varken, Sağlık Bakanlığı tarafından İhale yolu ile yapılmış onlarca alıma, firmaların iki üç katı kar ile satış yaptığını iddia ederek; uzun yıllardır hizmet veren firmaları haksız kazanç elde ettiği ithamı ve bu sebep ile alımı yapan Sağlık Bakanlığı’nı da bir nevi beceriksiz olarak tanımlamaktadır. Yıllardır işini düzgün ve özverili bir şekilde gerçekleştiren firmalar olarak, eğer var ise, iddia makamı olan Maliye Bakanlığı’ndan söz konusu fahiş fiyat ile alım yapan kamu personelinin, idare yetkililerinin ve firmaların ifşa edilmesini ve hukuki süreç başlatılmasını talep ediyoruz. Uzun zamandır, tahakkuk eden vergilerimizi dahi kredi çekerek ödemekteyiz. Sektörün sözleşmeler gereği, mevcut taahhütlerinin yerine getirebilmesi için vergi borçlarının olmaması gerekmektedir. Teslim edilmeyen malzeme için teminat mektuplarının irad kaydedilmesi ile bankalar ve vergi dairesi arasında sıkıştırılan firmalar, maalesef devlet eli ile batırılma noktasına gelmiştir.”

  • İYİ Partili Temirtaş’tan Millet Bahçesi önerisi

    İYİ Partili Temirtaş’tan Millet Bahçesi önerisi

    Bursalı vatandaşların dertlerine çözümler bulunması için çalışmaya devam eden İYİ Parti Bursa Grubu, Bursa’da yapılan projelerin vatandaşların yararına olmasına özen gösterilmesini istiyor. Bursa Büyükşehir Meclisi Olağan Toplantısında İYİ Parti yönetimi adına söz alan İYİ Parti Nilüfer ve Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Grup Başkan Vekili Mehmet Temirtaş, Bursa’da yapılan projelerle ilgili çekincelerini dile getirdi.

    Neden ‘’ATATÜRK’’ Adının Olduğu Yerleri Yıkmak Derdindesiniz?

    İYİ Parti Nilüfer ve Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Grup Başkan Vekili Mehmet Temirtaş, yapılan Millet Bahçesi hakkında şu görüşlerini bildirdi: “Geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiğiniz basın toplantısında Millet Bahçesi’nin genişletilmesi hakkında görüşlerinizi kamuoyuna sundunuz. 400 bin m2’lik Reşat Oyal Kültür Parkı’nın hemen yanında, geçen hafta açılışı yapılan 42 bin m2’lik Millet Bahçesi’nin Cumhurbaşkanımız tarafından küçük bulunması sebebiyle, bitişiğindeki 18 bin m2’lik alan için Atatürk Kapalı Spor Salonu ve Yüzme Havuzunun da yıkılmasına ve açılan Millet Bahçesi’ne katılmasına karar verildiğini basın açıklamanızda öğrenmiş olduk. Bitişikteki 400 bin m2’lik yeşil alan az geldi, Bursa’nın ve Bursaspor’umuzun tarihini ve anılarını içinde barındıran Atatürk Stadı’nı yıktınız, şimdi de Atatürk adı ile Bursa’da kalan tek spor tesisi olan Kapalı Spor Salonu ve Yüzme Havuzuna göz dikmeniz manidardır. Neden Atatürk adının olduğu bu yerleri yıkmak derdindesiniz. Eğer böyle bir niyetiniz yoksa gelin o zaman ‘Millet Bahçesi’nin adını “ATATÜRK MİLLET BAHÇESİ” olarak değiştirelim. Bu teklifimizi de sözlü önerge olarak kabul edin ve değerlendirin.’’ dedi.

    Buski 2019 Faaliyet Raporu Şeffaf ve Aydınlatıcı Bilgilerden Yoksun!

    “2019 Yılında Bursa’ya hizmet adına Çalışmalara Katkı Koyan, BUSKİ Çalışanlarına, Birim Müdürlerine, Daire Başkanlarına Ve Meclis Üyelerine katkılarından dolayı teşekkür ederim. Yapılan her katkı, her yatırım Bursa Halkına yapılmış, Bursa’ya yapılmıştır.” Sözlerine devam eden İYİ Parti Nilüfer ve Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Grup Başkan Vekili Mehmet Temirtaş, öncelikle Buski 2019 Faaliyet Raporu’nun şeffaflıktan ve aydınlatıcı bilgilerden yoksun olduğunu belirtti.

    Kent genelinde geçtiğimiz sene planlanan dere ıslah çalışmalarının 5 km olarak hedeflendiğini, ancak bu hedefin 200 metre’de kaldığını belirten Temirtaş, “5 yıllık stratejik planda 19 km lik hedefin ne kadarının gerçekleştiğini merak ediyorum. Yeri gelmişken 2020 mali yılı BUSKİ bütçesini görüşürken olumlu düşüncelerimi belirtmiştim. Ama 2019 faaliyet raporunu incelediğimde öncelikle şeffaf ve aydınlatıcı bilgilerden yoksun olduğunu gördüm. Geçmiş dönem özellikle 2009-2014 faaliyet raporlarına geri dönüp baktığımda oradaki raporların daha aydınlatıcı verimli olduklarını gördüm. Şöyle ki; öncelikle bu yılın verilerini geçen sene verileriyle karşılaştırmanın mümkün olmadığı bir kitapçık hazırlanmış. Geçen yıla göre ilerlememiz nasıl bilemiyoruz. 5 yıllık hedef sonuçlarının gerçekleştiği alanlar performans tablolarında verilmişken hedeflerin gerçekleşmediği alanlarda son 1 yılın hedef göstergesi konulmuş. Bu da sağlıklı bir fikre sahip olmamızı engelliyor. 5 yıllık isale hattı, 5 yıllık dere ıslahı ya da 5 yıllık yağmur suyu hattı çalışmalarında sonuçları raporda göremiyoruz. Yine kanalizasyon hattında 2019 yılı hedefi 200 km gerçekleşen %58 oranına denk gelen 117 km. yağmur suyu hattının döşenme hedefi 5 yılda 525, 2019 da 105 km gerçekleşme 57 km olmuş, Önceki 4 yıl yine bilinmiyor. Bu saydıklarım genelde BUSKİ’nin ana işlevleri arasında bulunan hizmetlerdir. Bu hizmetlerin aksaması düşünülemez. Bütün bu aksamaların sebebi borç ödemelerinde kaynak yaratmada yaşanan sıkıntılar mıdır? Yenilenebilir enerji kaynaklarında kona 6400 kw/h lik 5 yıllık hedefin neresindeyiz. 2019 yılında konulan 200 kw/h hedef başlamamış gözüküyor. Bu konuda da meclisimizin bilgilendirilmesini talep ediyorum.

    Şehrimizde BUSKİ eliyle işletilen yenilenebilir enerji kaynaklarında %94 HES, %5,6 GES ve %01 RES bulunmakta. Bu hafta şehrimizde yaşanan felaketler göstermiştir ki doğa tahribatı yapılmayacak projelere ağırlık verilmelidir. Bizden daha az rüzgâra, daha az güneşe sahip şehirlerde kat be kat GES ve RES’ler inşa edilmekte iken halkımızın karşı çıktığı HES’lerde ısrar edilmemesi gerekir.’’ dedi.

    İYİ Parti Grubu Olarak Yapılan Faaliyetleri Yetersiz Bulduk

    Sosyal belediyecilik anlayışının daha da geliştirilerek, yandaşları değil vatandaşları muhatap alan, samimi Bursa sevdası önceliği olan projelerin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Temirtaş, “Bursa aşkı ile her zaman söylediğiniz gibi Bursa’yı marka şehir yapacak şekilde çalışmalarımızı planlamalı ve yola devam etmeliyiz. Hepimiz 2019 yerel seçimlerinden sonra Bursa’ya belki de bir şans doğdu diye düşündük. Millet ittifakına kaybedilen belediyelerden sonra Ak Parti iktidarının en güçlü belediyesi Bursa Büyükşehir oldu. Bu da yıllardır merkezi bütçeden umduğunu bulamayan, gerekli destekleri alamayan Bursa için kesenin ağzının açılacağı anlamına geliyordu. Beklenti de bu yöndeydi. Bu beklenti istendiği kadar olmasa da Emek-Doğanköy hafif raylı hattı projesinin merkezi hükümet tarafından yapılacak olması memnuniyet vericidir.

    Temirtaş, “Bursa için müjdeli haber ulaşım sorununa köklü çözümler getireceğiniz projelerdir. Örneğin 2. Bir metro projesi müjdeli haberdir.

    • Müjdeli haber, Bursa’nın eski yeşil görüntüsüne kavuşturacak projelerdir.
    • Müjdeli haber, ekonomik sıkıntıdan bunalmış Bursa halkının, özellikle işsiz gençlerin istihdamına yönelik çalışmalardır.
    • Geçtiğimiz günlerde düzenlediğiniz basın toplantısındaki tek müjdeli haber, Hanlar bölgesi projesi ve Bey Sarayı projesidir. Belki 30 yıl öncesine dayanan hatta İYİ Parti Bursa Milletvekilimiz İsmail Tatlıoğlu’nun da aralarında bulunduğu bir grup Bursa sevdalısının gündeme getirdiği bu proje elbette müjdeli haberdir.

    Burada dile getirdiğimiz konuların dikkate alınarak değerlendirilmesini diler, saygılar sunarım.” ifadelerini kullandı.

    Herhalde Bu Borç Bir Tüccarda Olsaydı Rahat Uyuyamazdı

    Bursa’nın mali tabloları hakkında konuşan Temirtaş’’ Faaliyet raporunda göremediğimiz ama kesin hesapta görmeyi umduğumuz değerler vardı. Burada da bir eleştiri yapmam gerekiyor. Daha önceki yıllarda kesin hesap cetvellerinde birim kodları bulunur bizde hangi daire başkanlığının, hangi şubenin ne harcadığını görebilirdik. Ne yazık ki kesin hesap cetvellerinde gider kısmında birim kodları yok. Ama gelir kısmında var. Herhalde meclis üyelerimizden bu kodları tahmin etmesi bekleniyor. İnşallah önümüzdeki yıl ki kesin hesaplarda bu düzeltilmiş olur. Gelir hedeflerimizi tutturamadığımız, gider hedeflerimiz de küçükte olsa aştığımız bir mali yılı geride bıraktık. Bu yıl 122 milyon liralık gider fazlamız var. Yani açığımız büyümeye devam ediyor. Bu arada raporu incelediğimizde takıldığımız bir konu oldu. Cari yıl gelir-gider tabloları ile bilanço tablolarındaki sonuçlar farklı görünmektedir. Bu ikisinin tutarlı olması gerekirken giderlerdeki +122 milyonluk olumsuz fark bilançoda dönem faaliyet sonuçlarında 87 milyonluk olumlu bir yapıda gözüküyor. Buna yetkililerince açıklık getirilmesi gerekiyor. Bu yılın güzel tarafı hedeflediğimiz borç ödemesinin çok üzerinde bir gerçekleşme sağlamamız. Gelirimizin %35’ini borç ödemesine ayırmışız. Bu da yukarıda belirttiğim bazı yatırımların aksamasına sebep olduğunu gösterebilir. 182 milyonluk eksi finansman sağlamışız. Faiz giderlerimiz 121.612.000 olmuş. Tüm giderlerimizin %11,26 sına denk geliyor. Gerçekten bu çok ciddi rakam. Uzun vadeli ve kısa vadeli borçlar toplamımız 2.403.956.000 TL olmuş. Yani bütçemizin yaklaşık 2,5 katı. Herhalde bu borç bir tüccarda olsaydı rahat uyuyamazdı. Kısa vadeli borçlar 848.747.765 yani yakın zamanda bunları ödememiz gerekiyor. Bu da önümüzdeki yıllarda yatırımlarda sıkıntıların devam edeceğine işaret ediyor.

    Genel anlamda bu olumsuzlukların yanında konulan hedeflerin birçoğunun gerçekleşmiş olması dolaysıyla yetkililerini tebrik ederim. Özellikle kayıp kaçak oranında merkez ilçelerde hedeflerin tutturulması olumludur.

    • Personel giderlerimiz ve SGK ödemeleri toplamı 95000000 civarında bu rakamlara BİNTED çalışanları dahil mi?
    • Taşıt kiralama giderlerimiz yüksek seyrine devam ediyor. 14.000.000 TL ödenmiş. Daha rantabl çözümler bulunması gerekir.
    • SCADA yazılım sistemine 1.400.000 bir bedel ödenmiş bu sistem bu kadar pahalı olmasının nedeni nedir?
    • Bu yıl yapılan kamulaştırmaların net bedeli ne kadardır?

    Burada ki herkesin daha İYİ bir Bursa için mücadele ettiğini biliyorum. Az önce dile getirdiğim nedenler ile 2019 yılı faaliyet raporuna İYİ Parti Grubu olarak olumsuz oy kullanacağımızı belirterek sözlerime son veriyorum.’’ ifadelerini kullandı.