Etiket: bursa iznik

  • Müşküle iğne oyası coğrafi işaret yolunda

    Müşküle iğne oyası coğrafi işaret yolunda

    Bursa’nın İznik ilçesine bağlı Müşküle Mahallesi’nde kadınlar, geçimlerini uzun yıllardır aynı gelenekle ilmek ilmek işledikleri iğne oyaları ile sağlıyor. Mahalledeki kadınlar, hemen hemen herkesin oya sanatını bildiğini, bilmeyenin ise kınandığını dile getirdi.

    Türk kültürünün ve el sanatının en önemli örneklerinden olan oyalar, çiçeklerle örgü sanatının birleşmesinden ortaya çıkmış el emeğinin en güzel örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. İznik’in Müşküle Mahallesi’nde kadınlar, uzun yıllardır oya işleyerek geçimlerini sağlıyor.

    Kadınlar, sabah ev işlerini bitirip, bir evin kapısının önünde toplanarak oya işliyor. Zeytin bahçelerine çalışmaya giden erkeklerin akşam saatlerinde eve gelmesiyle oya işlemeye ara veren kadınlar, yemeğin ardından yeniden başlayıp, geç saatlere kadar oya işliyor. Müşküleli kadınlar, el emeği göz nuru ürünleri satıp, ailelerinin geçimine katkı sağlıyor.

    ‘DÜĞÜNLERİMİZİ BU GELİRLE YAPIYORUZ’

    Çocuklarının düğünlerini, oya işleyip kazandıkları parayla yaptıklarını dile getiren İğne Oyası Ustası Kamile Tosun, “Bizler büyüklerimizden, annelerimizden görerek öğrendik bu iğne oyasını. Kozalardan elde ettiğimiz ipleri kök boyalarıyla boyar, tarlalarımızdaki üzüm salkımlarını, meyve ve sebze çiçeklerini, yaprakları iğne oyası çiçeklerimize işlerdik. Düğünlerimizi bu gelirlerle yapar, evimizin geçimini bu iğne oyası gelirleriyle sağlardık. Eskisi kadar kök boya ve kozalarla olmasa da hala bunu yaşatıyoruz. Elli yılı aşkındır ben de iğne oyası yapıyorum. Arkadaşlarımızla sokaklarda toplanır, gün boyu iğne oyası yaparız. Bizim çeyizlerimizi annelerimiz iğne oyalarıyla donatmış, biz de bugün çocuklarımızın çeyizlerini iğne oyalarıyla donatıyoruz” dedi.

    ‘OYA SANATINI BİLMEYENLER KINANIR, BU EL SANATI ÖĞRETİLMEYE BAŞLANIR’

    Çevre il ve ilçelerden siparişler aldıklarını dile getiren Tosun, “İğne oyası sanatı köyümüzle adeta özleşmiştir; Müşküle denildiğinde akla gelenlerin başındadır. Kültürümüzün en önemli öğelerinden biridir. Köyde hemen hemen oya sanatını bilmeyen kadın bulunmaz. Bilmeyenler ise kınanır. Kız çocuklarına 7-8 yaşlarından itibaren büyükleri tarafından bu el sanatı öğretilmeye başlanır. Oyalar, çeyizlerimizin vazgeçilmez unsurlarıdır. Çeyizinde oyası bulunmayan evde kalmış demektir. Kızların çeyizlerinde 200-250; oğlan çeyizinde ise 100’ü geçmelidir. Eskiden Müşküle’de her hane ipekböcekçiliğiyle uğraştığı için oyalar, tamamen doğal olan kökboyalarıyla boyanan ipek ipliklerden yapılırmış. Günümüzde ise, her ton renkte üretilen polyester iplikler satın alınarak yapılmaktadır” diye konuştu.

    MÜŞKÜLE İĞNE OYASI COĞRAFİ İŞARET YOLUNDA

    Dünyaca ünlü İznik Müşküle iğne oyalarını hak ettiği değere taşımak için İznik Belediyesi de Türk Patent ve Marka Kurumu’na ‘coğrafi işaret’ başvurusunda bulundu. Değerlendirme aşaması devam eden Müşküle iğne oyaları süreç tamamlandığında tescillenmiş olacak. Müşküleli kadınlar, İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta’ya bu girişimleri nedeniyle teşekkür etti.

  • Sağlık çalışanı baba ile kızının duygulandıran diyaloğu

    Sağlık çalışanı baba ile kızının duygulandıran diyaloğu

    Bursa’nın İznik ilçesinde, koronavirüse yakalanıp, karantinaya giren sağlık çalışanı Bülent Durmuş ile kızı Ecem Loya Durmuş’un merdiven ile çatı katı arasından diyaloğu, duygulandırdı. Küçük Ecem’in merdivenden “Baba seninle sıkı sıkı sarılacağız” diye seslendiği babası, çatı katından “Yine sarılırız bir tanem, az kaldı” karşılığını verdi.

    İznik’te İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde filyasyon ekibinde görevli sağlık çalışanı Bülent Durmuş, koronavirüse yakalandı. Evde karantinaya alınan ve tedavi uygulanan Durmuş, eşi ve kızına virüs bulaştırmamak için çatı katında tek başına kalmaya başladı. Bülent Durmuş, kızı Ecem Loya ile merdiven ve çatı katı arasından diyaloğunu ise kayda alarak, sosyal medya hesabından yayınladı. Baba ile kızın konuşması duygulandırdı. Babası Bülent Durmuş’a merdivenden seslenen küçük Ecem, “Baba seninle sıkı sıkı sarılacağız. Bebekliğimdeki gibi yanında uyuyacağım. Baba keşke yanına gelebilseydim. Seninle oyun oynamak istiyorum” dedi.

    Baba Durmuş ise “Yine sarılırız bir tanem. Sıkı sıkı sarılacağız. Kurban olurum sana. Az kaldı bir tanem. Karantina bitsin, görüşeceğiz” yanıtını verdi.

  • Bursa’da inşaat kazısında bulundu! Branda ile kapattılar

    Bursa’da inşaat kazısında bulundu! Branda ile kapattılar

    Bursa’nın İznik ilçesinde bir inşaatın temelinde tarihi esere rastlandı. Mavi branda ile kapatılan eserin, mezar odası olduğu tahmin ediliyor.

    UNESCO’nun geçici miras listesinde bulunan ve tarihte birçok medeniyete başkentlik yapan Bursa’nın İznik ilçesinde, Yeni Mahalle, Cambaz Sokak’taki bir inşaatın temelinde tarihi eser bulundu.

    Yetkililere haber verilmesi üzerine İznik Müze Müdürlüğü ve polis ekipleri, bölgeye geldi.

    Üzeri mavi branda ile örtülen eserin, mezar odası olduğu tahmin ediliyor.

  • Bursa’da tarihe ışık tutan zeytinlik

    Bursa’da tarihe ışık tutan zeytinlik

    Bursa’nın İznik ilçesinde, 5 lahitin bulunduğu zeytinlik alanda, çatkı şeklinde pişmiş topraktan yapılmış, iç kısımları bezemeli yeni mezar odaları bulundu. Toplu mezar anlamına gelen ‘Nekropol’deki kazı alanındaki mezarlar görüntülendi.

    İznik’in Hisardere Mahallesi mevkisinde, özel mülkiyet olan zeytinlikte son 2 yılda yapılan kazılarda 5 lahit bulundu. İlk lahitin bulunmasının ardından 10 dönümlük zeytinlik alan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1 milyon 94 bin lira karşılığında kamulaştırıldı.

    Kaçak kazıların önüne geçmek amacıyla kamulaştırılan alan, tel örgüyle çevrilirken, çevresine güvenlik kamerası sistemi kuruldu. Koronavirüs nedeniyle geçici süreliğine ara verilen çalışmalar, 2 ay önce tekrar başladı.

    Kazıda, çatkı şeklinde pişmiş topraktan yapılmış, iç kısımları bezemeli mezar odası bulundu. Toplu mezarların olduğu alan anlamına gelen ‘Nekropol’deki kazı alanı, yağmurda hasar görmemesi için özel branda ile kapatıldı.

    YENİ MEZAR ODALARI BULUNDU

    Mezar odasının çevresindeki çalışmaya devam eden ekipler, yeni mezar odalarına da rastladı. Yeni keşfedilen çatkı şeklinde pişmiş topraktan yapılmış, iç kısımları bezemeli mezar odasının Roma Dönemine ait olduğu tahmin ediliyor.

    Ekiplerin, zeytinlik alandaki kazı çalışmalarının devam edeceği öğrenildi.

  • Bursa İznik’te kaçak kazıya suçüstü

    Bursa İznik’te kaçak kazıya suçüstü

    Bursa’nın İznik ilçesinde kaçak kazı yapan 5 kişi, jandarma tarafından suçüstü yakalandı.

    İznik İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Hisardere Mahallesi’nde kaçak kazı yapıldığı ihbarı üzerine harekete geçti. Bildirilen bölgeye operasyon yapan ekipler, A.K. (49), M.E. (33), B.E. (32), Y.K. (39) ve S.B.’yi (44) suçüstü yakaladı.

    1 radar cihazı, 2 kazma, 1 kürek, 1 manivela, 1 testere ve 2 demir şiş ele geçirildi. Şüpheliler hakkında kaçak kazı yapmak suçundan işlem başlatıldı.

  • “Müşküle Üzümü” eski günlerine kavuşacak

    “Müşküle Üzümü” eski günlerine kavuşacak

    Bursa’nın İznik ilçesinde, bir zamanlar lezzeti ve dayanıklılığıyla ünü dünyaya yayılan “Müşküle üzümü”nün üretiminin artırılması için çalışmalar yapılıyor.

    Yıllar önce İznik’in bereketli ovalarından Avrupa’ya ve çeşitli ülkelere ihraç edilen Müşküle üzümü, halen bazı aileler tarafından yetiştiriliyor.

    İlçede, geçen yıl 611 aile tarafından 4 bin 445 dönümde yetiştirilen Müşküle üzümünün üretimi, bu yıl 666 aile tarafından 4 bin 660 dönümde yapılıyor.

    İsmini ilçeye bağlı kırsal Müşküle Mahallesi’nden alan ve 20 Ekim’de hasadına başlanan meyvenin kilogramı 6 liradan satılıyor.

    Bu yıl 10 bin ton rekolte beklenen üzümün üretiminin yaygınlaştırılması hedefi kapsamında İznik Belediyesince başlatılan coğrafi işaret çalışmaları da devam ediyor.

    “Elbeyli ve İnikli Ovası’nda Müşküle üzümü yaygın olarak var”

    İznik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mahmut Dede,  yaptığı açıklamada, Müşküle üzümünün sonbahar mevsiminin sonlarında hasat edildiğini söyledi.

    Müşküle üzümünün özelliklerine değinen Dede, “Orta büyüklükte, yuvarlak, kalın kabuklu, sarı ve şeffaf renklidir. Çekirdekli ve dayanma süresi uzun bir üzümdür.” dedi.

    Dede, Müşküle üzümünün geçmişine dair yapılan araştırmalarda farklı bilgilere rastladıklarını belirterek, şöyle devam etti:

    “Müşküleli Halil İbrahim Ağa, 1923 yılında Atatürk’e buradan giderken hediye olarak üzüm götürür. Üzümün tadı, rengi, görüntüsü, Atatürk’ün çok hoşuna gider. Bunun ne üzümü olduğunu sorar. ‘Müşküle’den gelen Halil İbrahim Ağa’nın üzümü’ derler. Atatürk, bu üzümden tekrar getirilmesini ister. Bir başka bilgiye göre de 1930’lu yıllarda Libya kökenli ‘Arap kaymakam’ olarak bilinen İznik Kaymakamı Sadullah Koloğlu, o dönemlerde Müşküle üzümünü çok sever ve gittiği her yere hediye olarak götürdüğü, gittiği yerlerde de çok rağbet gördüğü için meyve yaygınlaşmaya başlar.”

    Yaklaşık 300 yıl önce Müşküle üzümünün ihracatının yapıldığını fakat zamanla çiftçilerin zeytine yöneldiğini anlatan Dede, “Yine de bugün, halen Elbeyli ve İnikli Ovası’nda Müşküle üzümü yaygın olarak vardır. İznik Belediyesi, Müşküle üzümüne coğrafi işaret belgesi almak için çalışmalara başladı. Biz de buna İznik Ticaret ve Sanayi Odası olarak destek veriyoruz.” ifadesini kullandı.

    “Müşküle üzümü, geç olan bir üzümdür ve dayanıklıdır”

    Çiftçi Ali Aydemir de bağlarında 1983’ten beri Müşküle üzümü yetiştirdiklerini anlattı.

    Üzüm hasadının 20 Ekim’de başladığını ve kar yağmadığı müddetçe sürdüğünü belirten Aydemir, “Gübreleme, ilaçlama ve her türlü bakımlarını yapıyoruz. Zarar görmemesi, çiğden, doludan, dondan etkilenmemesi için bağı örtüye alıyoruz.” dedi.

    Müşküle üzümünden bereketli bir verim elde ettiklerine, 15 dönümlük bir bağın 35 ton üzüm verdiğine dikkati çeken Aydemir, “Bu tür geç olan bir üzümdür ve dayanıklıdır. Çekirdeklidir ve çekirdeğinin çok faydalı olduğu söylenir. Tatlı, çok güzel, İznik’e has bir üzümdür.” diye konuştu.

    Çiftçi Mustafa Küçükbayır da “Bunun lezzeti başkadır, diğer üzümlere göre daha tatlı ve şıralıdır. Dayanıklıdır, buzhanede 3-4 ay kalır. Dalında, aralık sonuna kadar bile kalabilir.” ifadesini kullandı.

  • Bursa İznik’te traktör ile motosiklet çarpıştı

    Bursa İznik’te traktör ile motosiklet çarpıştı

    Bursa’nın İznik ilçesinde traktör ile motosikletin çarpıştığı kazada, motosiklet sürücüsü yaralandı.

    Kaza, öğle saatlerinde İznik ilçesi, Atatürk Caddesi’nde meydana geldi.

    Ana yoldan Maltepe Caddesi’ne dönen Rahmi Meriç yönetimindeki 16 FZ 982 plakalı traktör ile Hasan Meriç’in kullandığı 16 ABH 781 plakalı motosiklet çarpıştı.

    Kazada motosikletin üzerinden savrulan sürücü Hasan Göktekin başından yaralandı.

    İhbar üzerine gelen ambulansla İznik Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Hasan Göktekin’in tedavisi sürüyor.

  • Bursa’da 1500 yıllık mezar odası keşfedildi

    Bursa’da 1500 yıllık mezar odası keşfedildi

    UNESCO’nun geçici miras listesinde bulunan Bursa’nın İznik ilçesinde, 8 insana ait kemiklerin bulunduğu 5’inci yüzyıla ait mezar odası keşfedildi. O dönemde yaşayan bir kadının, 48 yaşındaki eşi ve 14 yıl yaşındaki oğlu için yaptırdığı kayda geçirilen mezar taşında, “Kimsenin tabutu yok etmesine izin verilmemelidir. Kim onu yok ederse kıyamet günü Tanrı’ya hesap verecektir” ifadeleri yer aldı.

    Tarihte birçok medeniyete başkentlik yapan Bursa’nın tarihi ilçelerinden İznik’te, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırılan erken Roma dönemine ait lahit mezarların bulunduğu 10 dönümlük zeytinlikte, arkeologların çalışmaları devam ediyor. Hisardere yolu üzerinde bulunan alanda yaklaşık bir yıldır süren çalışmalarda terakotadan yapılan ve 1500 yıllık olduğu tahmin edilen özel mezar odası ortaya çıkarıldı. Arkeologlar, birinde 6, diğerinde ise 2 insana ait kemiklere rastladı. Bir mezar taşında keşfedilen ve Türkçeye çevrilen yazı ise tarihçiler tarafından büyük ilgi ile karşılandı.

    ‘KİM O’NU YOK EDERSE, KIYAMET GÜNÜ HESAP VERECEKTİR’

    İznik Müze Müdürü Ahmet Türkmenoğlu, mezar taşında, “Ben Herennia Vitalia. Bu tabutu 48 yıl yaşayan ve Phretens’in ilk lejyonu olan sevgili kocam Lulius Valentinus Christian ve 14 yıl yaşayan oğlum Lul için diktim. Kimsenin tabutu yok etmesine izin verilmemelidir, ama kim onu yok ederse kıyamet günü Tanrı’ya hesap verecektir” ifadelerinin yer aldığını söyledi.

    Keşfin ardından bu yazıtı Prof. Dr. Boris Dreyer’e çözdürdüklerini belirten Türkmenoğlu, “5’inci yüzyıla ait mezar taşı. Bunun üzerinde de bir kadının hem 48 yaşında ölen kocası hem de 14 yaşında olan oğlu için bir mezar yaptırdığını anlıyoruz” dedi.

    ÇALIŞMALAR HAKKINDA BİLGİ VERDİ

    İznik Müze Müdürü Türkmenoğlu, 1’inci derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilen bölgeden çıkan eserlere ilişkin ise, “Kazı çalışmalarımız Müze Müdürlüğü başkanlığında ve 9 Eylül Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aygün Ekin Meriç’in bilimsel danışmanlığında yürütülmektedir. Kazı çalışmalarında bugüne kadar 3 lahit ile birlikte çeşitli çapta mezarlar ve oda mezar örnekleri ortaya çıkarılmıştır” diye konuştu.

  • Bursa’da bina yapılacak arsadan tarih çıktı

    Bursa’da bina yapılacak arsadan tarih çıktı

    Bursa’nın İznik ilçesinde, yeni bina yapılması planlanan bir arsada yapılan sondaj çalışmasında, Bizans dönemine ait olabileceği düşünülen küp ve yapı kalıntılarına rastlandı.

    İznik Müze Müdürlüğü tarafından Atatürk Caddesi’nde 3. derece sit alanında bulunan arsaya bina yapılması talebi üzerine, sondaj çalışması başlattı.

    Yapılan sondaj çalışmasında Bizans dönemine ait olduğu düşünülen küp ve yapı kalıntılarına rastlandı.

    Küp ve yapı kalıntılarından bir parça, Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafınca koruma altına alındı.

    Arsada yapılan kazı nedeniyle oluşan derin çukurun, çevredeki binaların zarar görmemesi için özel yöntemlerle kapatılacağı öğrenildi.

    Ekiplerin, küp ve yapı kalıntılarını incelemesi sürüyor.

  • Bursa’da dükkanına giren baykuşu besleyip doğaya saldı

    Bursa’da dükkanına giren baykuşu besleyip doğaya saldı

    Bursa’nın İznik ilçesinde, esnaf, dükkanına giren baykuşu besleyip doğaya saldı.

    İznik ilçesindeki zeytin halinde esnaf olan İsmet Yıldırım’ın dükkanına bir baykuş girdi.

    Yorgun olduğunu gözlemlediği baykuşu alıp besleyen Yıldırım, bakımını da yaptığı kuşu doğaya saldı.