Etiket: bursa iznik

  • Bursa’da kazı alanında bulunan parçalar özenle birleştiriliyor

    Bursa’da kazı alanında bulunan parçalar özenle birleştiriliyor

    Bursa’nın İznik ilçesinde bu yıl kamulaştırma işlemleri 2014 yılında tamamlanan alanda Çini Fırınları Kazısı yapıldı. Kazı alanının kuzeyinde yer alan parselde 5 yeni fırın ile 14 ve 15’inci yüzyıllara ait kırmızı hamurlu, baskı tekniğiyle üretilmiş seramikler bulundu. Parçalar, kazı evinde yıkanıp, ayrıştırılıp, fotoğraflandıktan sonra öğretim üyesi ve öğrencilerin yoğun çalışmasıyla birleştiriliyor. Objelerin eksik kalan kısımları ise aslına uygun şekilde alçıyla tamamlanıyor.

    Osmanlı öncesinden 18’inci yüzyıla kadar çini ve seramik üretiminin önemli merkezlerden biri olan İznik’teki kazılar, 1963 yılında İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Oktay Aslanapa tarafından başlatıldı. İlk kazı sonuçları, İznik’teki erken tarihli üretimin kırmızı hamurlu olduğunu ortaya koydu. O döneme kadar satın alındıkları yerlere göre isimlendirilen seramik ve çinilerin asıl üretim merkezlerinin İznik olduğu 1969 yılına kadar süren kazılarla kanıtlandı.

    KAZILAR 4 DÖNÜMLÜK ALANA YAYILDI

    1981 yılında ‘İznik Çini Fırınları Kazısı’ adı ile tekrar başlayan çalışmalar, 1993 yılına kadar Prof. Dr. Aslanapa’nın, 1993-2006 arasında Prof. Dr. Ara Altun’un, 2007 yılından itibaren de İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Belgin Demirsar Arlı başkanlığında yürütülmeye başlandı.

    İLK VE TEK ÖRNEK

    Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Üniversitesi’nin izin ve desteği, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve İznik Belediyesi’nin katkılarıyla yürütülen kazı çalışmaları, zaman içinde gerekleri kamulaştırılmaların yapılmasıyla 4 dönümlük alana yayıldı. 9 fırını bünyesinde barındıran, Osmanlı dönemi çiniciliği için İznik’te ortaya çıkarılan ilk ve tek örnek olan atölye; aynı zamanda kil dinlendirme havuzları, su kuyuları, su kanalları, kuvars ezme taşları, sır eritme potaları ile üretimin tüm aşamalarının bir arada yapıldığı büyük bir kompleks.

    KAZIDAN ÇIKANLAR İZNİK MÜZESİ’NDE

    Kazılar sırasında ağırlıklı olarak Osmanlı dönemine ait buluntular ele geçirilse de Roma ve Bizans dönemlerine tarihlenen çok sayıda parça da bulundu. Bu alanda elde edilen parçalar temizlik, tasnif, değerlendirme aşamalarının ardından alçı tümleme ve belgelendirme işlemlerinden geçirilip İznik Müzesi’nde sergileniyor.

    ‘AMACIMIZ BU ALANI TURİZME AÇMAK’

    1984 yılında itibaren düzenli olarak çalışılan ve kamulaştırmalarla genişleyen kazı alanının İznik çiniciliği için çok önemli bir atölye bölgesi olduğunu belirten Doç. Dr. Belgin Demirsar Arlı, “Kazdığımız alan içinde 9 tane fırını barındırıyor. Bu fırınların her yıl periyodik bakımlarını yapıyoruz. Bunların sağlıklı bir şekilde korunabilmesi için sertleştirmeleri, gerekli kontrolleri ve temizlikleri yapılıyor. Bu 9 fırının dışında alanda dinlendirme havuzları, çeşitli işlikler, kuvars ezme yalakları ve sır havuzları bulundu. Bu fırınların her biri birbirinden farklı formda, analizlerini yaptırdık. MTA, TÜBİTAK, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvar Müdürlüğü’nden destek alıyoruz. Bu fırınların 14’üncü yüzyıldan 17’nci yüzyıl sonu, 18’inci yüzyıl başına kadar kullanıldığını tespit ettik. Neredeyse hiçbiri birbiriyle aynı değil. Fırınların ateş hane kısımları kimilerinde daha büyük kimilerinde küçük, kimileri tonoz kimileri de kubbemsi örtülü. Pişirme hane kısımları hem toprak üstünde olduğundan ve hem de çok dayanıklı malzemeden yapılmadığı için günümüze ulaşmamış. Ateş hane kısımlarının bazılarının içinde sır eritme yalaklarının olduğunu gördük, bazılarında ise yalakların içinde kuvars bulduk. Alanımız için konuşmak gerekirse, ilk kez 1984 yılında burada düzenli kazıya başladık. İlk başta küçük bir alandı burası. Alan çeşitli kamulaştırmalarla yıllar içinde yaklaşık 4 dönüme ulaştı. Son kamulaştırmamız, alanın güneydoğu bölgesinde 2020 yılında yapıldı. Bu, şehir içinde gerçekleştirilen bir kazı için büyük bir alan. Bundan sonraki amacımız; son kamulaştırılan alanın kazısını yaptıktan sonra burayı turizme açmak ve burayı bir açık hava müzesi haline getirmek” dedi.

    ‘İKİ ANA BAŞLIK ALTINDA İNCELİYORUZ’

    Bulunan parçalar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Belgin Demirsar Arlı, “Esas olarak Osmanlı dönemi seramik ve çinilerini iki ana başlık altında inceliyoruz. Beyaz hamurlu ve kırmızı hamurlu evre olarak. İznik’in erken dönemi kırmızı hamurlu evre, kırmızı hamura 15’inci yüzyılın sonlarına doğru beyaz hamur ekleniyor. Kırmızı ve beyaz hamur birlikte üretiliyor. Formlarda zenginleşme görülüyor. Daha öncesinden tanımadığımız farklı formların kullanıldığını görüyoruz. ‘Kupa’ diye isimlendirdiğimiz tek kulplu kaplar, bardaklar, çeşitli sürahiler, şişeler gibi genellikle dik formlara yönelim oluyor. Bunların yanında çok zengin kase, leğen ve tabak formlarıyla karşılaşıyoruz. Bu yıl ağırlıklı olarak 2014 yılında kamulaştırma işlemleri tamamlanıp kazısına başladığımız, içinde bulunduğumuz bu alanda çalıştık. 2015 yılından itibaren 5 tane fırını burada bulduk” dedi.

    ‘LİTERATÜRE İZNİK İÇİN YENİ BİR TEKNİK KATILDI’

    Alanın bu bölümünde daha ağırlıklı olarak kırmızı hamurlu seramiklere rastladıklarını belirten Doç. Dr. Belgin Demirsar Arlı, “Bu alan bizim birtakım bildiğimiz doğruları değiştiren bulgular veriyor. Bunlar aslında İznik’e çok fazla mal edilmeyen, beyaz hamurlu seramikler. İznik damgası olmayan, kırmızı hamurlu baskı tekniği ile üretilmiş seramikler. Her şeyden de önemlisi asıl bunların üretim kalıplarını bulduk. Bu gerçekten çok önemli. Bunlar birkaç parça değil. Dediğim gibi çok zengin buluntularla karşımıza çıktı. Bu oldukça sevindirici. Çünkü literatüre İznik için başka bir teknik katmış oluyoruz. Burada üretildiğine emin olduk artık. Yine bu bölge bize sırlı tuğla açısından da çok zengin buluntu verdi. Bu da bizim için çok önemli. Çünkü genel bir inanış vardır. Bu tür sırlı tuğla gibi Selçuklu ve erken Osmanlı döneminde kullanılan kaplama malzemelerinin yapıların yakınlarında kurulan küçük seramik atölyelerinde ya da çini fırınlarında üretildiğine yönelik bir bilgi vardı. Ama bu alan bize, ele geçirdiğimiz sırlı tuğlanın zenginliği ve çeşitliliği ile bu malzemelerin sadece içinde bulunan bölge için üretildiklerini değil, her yere dağıtılmak üzere sipariş olarak yapıldığını da kanıtlıyor” diye konuştu.

  • Bursa’da 8 yaşındaki çocuk köpek saldırısına uğradı

    Bursa’da 8 yaşındaki çocuk köpek saldırısına uğradı

    Bursa’nın İznik ilçesinde 8 yaşındaki bir çocuk sokak köpeklerinin saldırısına uğradı. Yüzünden  yaralanan Mehmet Alper Doğan’ı bir kağıt toplayıcısı kurtardı. Küçük çocuğun yüzündeki izin kalıcı olacağı öğrenildi.

    Sahil yolu İznik Orman İşletme Şefliği önünde Orman İşletme Şefi Kamil Doğan’ın oğlu olan 8 yaşındaki Mehmet Alper Doğan şefliğe gitmek için yolun karşından geçerken bir anda başıboş gezen sokak köpeğinin saldırısına uğradı.

    O esnada orada kağıt toplayan bir genç çocuğu kurtardı. Küçük Mehmet yüzünden feci halde yaralandı. Hastaneye kaldırılan Mehmet Alper Doğan tedavi altına alındı. Doktorlar Küçük Mehmet’in yüzündeki yaranın izinin kalıcı olacağını ifade ettiler.

  • Bursa’da biber gazlı kavgada hastanelik oldular

    Bursa’da biber gazlı kavgada hastanelik oldular

    Bursa’da iki kağıt toplayıcısının kavga ettiği sırada biber gazı kullanılınca ikisi de hastanelik oldu.

    İznik ilçesinde karton toplama meselesi yüzünden anlaşamayan iki kişi kavga etmeye başladı. Karton toplayıcılardan birisinin yanında bulundurduğu biber gazını sıkması üzerine ikisi de nefes alamayarak fenalaştı.

    Olay yerine gelen sağlık  ve polis ekipleri karton toplayıcısı 2 kişiye müdahale etti. Biber gazından etkilenen 2 kişi ise hastaneye kaldırıldı.

  • Bursa’da hatalı sollama can aldı

    Bursa’da hatalı sollama can aldı

    Bursa’nın İznik ilçesinde sürücüsünün hatalı sollama yaptığı araç, karşı yönden gelen otomobille kafa kafaya çarpıştı. Araçların demir yığını haline dönüştüğü kazada 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.

    Kaza akşam saatlerinde Bursa’nın İznik İlçesi, İznik-Sakarya Karayolu Çiçekli Mahallesi mevkisinde meydana geldi. Bursa’dan İznik istikametine giden Cevat Güner (56)yönetimindeki araç, aynı istikamette giden Yılmaz Sezgin (29) idaresindeki iş makinesini sollamak için şerit değiştirdi.

    Hatalı sollama yapan Güner bu sırada karşı yönden gelen Fikret Kaya (40) yönetimindeki otomobille kafa kafaya çarpıştı. Kazanın şiddetiyle Kaya’nın otomobili yoldan çıkarken, Güner’in aracı iş makinesine çarparak durdu.

    Kazada otomobilde bulunan Fikret Kaya ve arkadaşı Ender Boztekin (30) ile araçta bulunan Cevat Güner, Canan Güner (46) ve Hatice Bilge (53) bulundukları yerde sıkıştı.

    İhbar üzerine olay yerine jandarma, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yaralıları sıkıştıkları yerden çıkardı. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde evli 2 çocuk babası olduğu öğrenilen Fikret Kaya’nın hayatını kaybettiği belirlenirken, yaralılar Bursa Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan yaralıların hayati tehlikelerinin olduğu öğrenildi

  • İznik’te mobilya atölyeleri göle döndü

    İznik’te mobilya atölyeleri göle döndü

    Bursa’da dün geceden beri etkili olan yağmur yağışı, hayatı olumuz etkiledi. İznik ilçesinde mobilya atölyeleri göle döndü.

    Bursa’da dün akşamdan itibaren aralıklarla yağan yağmur, kent merkezinin yanı sıra ilçelerde de etkili oldu.

    Zeminin altında kalan veya bir olan İznik ilçesindeki dükkanları su bastı.

    Yağmur sularının girdiği mobilya atölyelerindeki ağaçlar su altında kaldı.

    Vatandaşlar kendi imkanlarıyla dolan suları tahliye etti.

    Belediye ekipleri de gelen ihbarlar çerçevesinde suları tahliye etti.

  • Bursa’da ‘Künye Ağaç’ İznik’in sembolü haline geldi

    Bursa’da ‘Künye Ağaç’ İznik’in sembolü haline geldi

    Bursa’da, İznik Jandarma Komutanlığı’nda 1960 ile 1990 yılları arasında askerlik yapanların künyelerini kazıdığı, isim ve rakamların desen oluşturduğu ağaç, ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görüyor. Bölge halkı, ilçenin sembollerinden biri haline gelen ve ‘Künye Ağaç’ adını verdikleri anıt ağacın koruma altına alınmasını istiyor.

    Bursa’da, İznik Jandarma Komutanlığı’nda 1960 ile 1990 yılı arasında askerlik yapanlar, kışlanın yakınındaki bir ağaca künyelerini kazıdı. Zaman içerisinde ağacın büyümesiyle kazılan yazılar ve rakamlar da büyüdü. İsim ve rakamların desen oluşturduğu ağaç, halk arasında ‘Künye Ağaç’ olarak biliniyor.

    Antalya, Diyarbakır, Muğla, Trabzon gibi farklı şehirlerden gelen askerlerin künyelerini kazıdığı ağacı görenler, şaşkınlık yaşıyor. Bölge halkı, ilçenin sembollerinden biri haline gelen ağacın koruma altına alınmasını istiyor.

    ‘ANIT BİR AĞAÇ’

    Ağacın bulunduğu Selçuk Mahallesi Muhtarı Selim Sarıkaya, “Eski bir tarihi olup, anıt ağaçtır. Genişliğinden ve güzelliğinden bunu anlıyoruz. 200 yıllık olduğunu tahmin ediyoruz. Ağacın üzerinde askerler hatıralarını bırakmış. O ağacın koruma altına alınmasını talep ediyoruz. Yıllar önce İznik’te askerlik yapıp, anılarını tazelemek için geldiğinde yine aynı ağacı orada görenler var. Çok seviniyorlar. ‘Ben 20 yıl önce gelip askerlik hatıramı yazmıştım’ diyenler var. Bizim için de güzel bir olay. Hem turist geliyor, hem de anıt bir ağaç. Gölgesinde serinliyoruz. Koruma altına alınması için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

  • Bursa’nın meşhur nazende fasulyesinde hasat başladı

    Bursa’nın meşhur nazende fasulyesinde hasat başladı

    Bursa’nın meşhur “nazende” fasulyesi toplanmaya başlandı.

    Damaklarda farklı tat bırakan nazende fasulyesi tarlada kilosu 15 liradan satılıyor.

    İznik ilçesinde yetişen ve lezzetiyle ünü şehir sınırlarını aşan nazende fasulyesinin hasadı başladı.

    Boyalıca köyünde çiftçiler fasulye hasadına başladı. Görünümü ve albenisiyle rağbet gören fasulye lezzetiyle de yiyenlerin damağında unutulmaz bir tat bırakıyor.

    Lezzetiyle ön plana çıkan fasulyenin talibi çok olunca, tarlada fiyatları da oldukça yüksek oluyor.

    Mart ayında tarlaya ekilen fasulye mayıs ayının sonlarında toplanmaya başlıyor.

    İlk gün 15 liradan açılan fasulye piyasasının bir günde 10 liraya düşmesi üreticileri üzdü.

  • Bursa’daki bu mezarlar sanat eserlerini aratmıyor

    Bursa’daki bu mezarlar sanat eserlerini aratmıyor

    Bursa’nin İznik ilçesinde müzede teşhir edilen lahitler sanat eserini aratmıyor. Dönemin soyluları için yapılan lahitlerin üzerindeki figürler binlerce yıldır önemini koruyor.

    Türkiye’nin çeşitli yerinden dönem dönem bulunan tarihi lahitlerin üzerindeki figürler dikkat çekmeye devam ediyor. Antik çağda ölen kişilerin statülerine göre lahitlerinin üzerine hayatı, savaşları ve mitolojik figürler işleniyor. Bursa İznik Müzesi’nde geçmişe ışık tutan lahitler sergileniyor. Lahitlerin üzerindeki işlemeler ise görenleri hayran bırakıyor.

    Sanat tarihçisi Doğan Özgün Kolaç, defin geleneklerinin her dönemde insanların dikkatini çektiğini ifade ederek, “Antik dünyaya baktığımızda ölü gömme işlemlerinin bazı çerçevesinde yapıldığını görüyoruz. Antik Roma döneminde üç tür defin geleneği vardır. Bunlardan biri ölünün yakılması, diğeri bütün halinde gömülmesi ve diğeri de antik Mısır’dan bildiğimiz mumyalama yöntemidir” dedi.

    Ölü gömme geleneklerinin ve lahitlerin üzerindeki şekillerin kişinin sosyal statüsünü de belirlediğine dikkat çeken Kolaç, “Fakir halkla ile zenginlerin defin gelenekleri başka oluyor. Fakirler genelde külleri yakılarak bir kutunun içine koyuluyor ve işlem tamamlanıyor. Zenginlerde ise ölü yakılsa bile bir lahdin içine koyulduğunu biliyoruz” diye konuştu.

    Lahitlerin üzerindeki figürlerden de bahseden Doğan Özgün Kolaç, “Lahdin içinde yatan kişinin katıldığı savaşlar, sosyal ve ekonomik durumu mermere işleniyor. Bazen mitolojik sahneleri de lahitlerde görebiliyoruz. İznik Müzesi’ndeki lahitlere baktığımızda tasarımının genel olarak benzer olduğunu görüyoruz. Kimisi kırma, kimisi düz, kimisi ise girlantlarla bezenmiş, kimisi alçak kabartma, kimisi yüksek kabartma olduğunu görüyoruz. Bunlar sürekli görülen lahit türleri. İznik lahitleri ile ilgili şunu söyleyebiliriz; İznik geçmişte çok önemli bir yer olduğu için lahitlerinde kıymetli olduğunu biliyoruz. Çünkü devlet adamların, komutanların, asil insanların olduğunu biliyoruz. Sosyal statülerine göre bir ölü gömme geleneği içinde bulundukları için hal-i hazırda lahitlerin çok kaliteli olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.

    Kolaç, sosyal statüsü yüksek birinin ölmesi durumunda lahitlerinin hazırlanması ve işçiliğinin de detaylı ve uzun sürdüğünü dile getirdi.

  • Yalova’da çalındı Bursa’da terk edilmiş halde bulundu

    Yalova’da çalındı Bursa’da terk edilmiş halde bulundu

    13 Mayıs tarihinde Yalova’da İsmail T.’ye ait olduğu belirlenen panelvan araç ilk etapta  kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındı.

    Aracının çalındığını fark eden İsmail T. durumu polis ekiplerine bildirdi.

    Yapılan incelemeyle hırsızların kimliklerinin belirlenmesi sonucu polisler, aracın geçtiği güzergahlar üzerindeki kameraları takibe aldı.

    Titiz araştırma sonucu çalınan araç, Bursa’nın İznik ilçesi Boyalıca Mahallesi Ak Çeşme mevkisinde terk edilmiş halde bulundu.

    Aracın içinde bulunan ekipmanların çalındığının anlaşılması üzerine polis, tutanak tutarak aracı sahibi İsmail T.’ye teslim etti.

    Ekipler her yerde aracı Yalova’da çalarak Bursa’ya getiren şüphelileri arıyor.

  • Bursa’da balıkçılar bulmuştu! Bölge koruma altına alınacak

    Bursa’da balıkçılar bulmuştu! Bölge koruma altına alınacak

    Bursa’nın İznik ilçesinde gölde balıkçılar tarafından bulunan üzeri desenli tarihi eseri İznik Müze Müdürü ve arkeologlar inceledi. Çıkan eserlerin gölün içinde bulunan önemli bir tarihi yapının olduğu iddia ediliyor.

    İznik’te geçtiğimiz hafta balıkçılar tarafından üzeri desenli ve yazılı tarihi eserler bulunmuş kıyıya çıkartılmıştı. İznik Müze Müdürü Ahmet Türkmenoğlu ve arkeologlar eseri yakından inceledi.

    Gölde önemli bir tarihi yapıya ait olduğu düşünülen tarihi eserlerin 2 bin yıllık olduğu ifade edildi.

    Suyun içerisinde olduğu iddia edilen tarihi yapı su altı arkeologları tarafından detaylı incelenecek. Eserlerin bulunduğu alanın ise koruma altına alınacağı öğrenildi.