Etiket: Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi

  • Bursa’nın Yanık Merkezi şifa dağıtıyor

    Bursa’nın Yanık Merkezi şifa dağıtıyor

    Merkeze son dönemde yetişkinlerde elektrik çarpması, çocuklarda ise çay, kahve, mangal nedeniyle olan yanık başvuruları artış gösterirken, yanık merkezinde görevli Op. Dr. Selma Beyeç ve Op. Dr. Sabriye Dayı, bu tür vakalarla karşılaşıldığında yapılması gerekenleri anlattı.

    Op. Dr. Beyeç, “Bursa’nın sanayi şehri olması sebebiyle sanayide iş sağlığı güvenliği tedbirlerine uyulmaması veya kişisel koruyucu ekipmanların kullanılmaması sonucu biraz da dikkat eksikliği ile elektrik çarpma vakaları sık gelmeye başladı. Tabii ki sanayi elektriği ya da yüksek gerilim hattı çarpılmaları ekstra önem arz ediyor. Bazen tek bir hasta değil, 5-6 hastanın aynı olayda çarpıldığı da oluyor. Biz erken dönemde acil yardımlarından tutun, ileri dönemlerde ameliyatlara ve sonrasında rehabilitasyonlarına elimizden geldiğince çabalıyoruz. Bu tip hastaların kayıplarını şimdiye kadar yaşamadık” dedi.

    Elektrik çarpılmasına şahit olunan durumlarda elektrikle birey arasında plastik alaşımlı malzemelerin durmasının önemine değinen Op. Dr. Beyeç, “Kişiyi gördüğünüz zaman hemen yardım etmek amaçlı dokunmamak gerekiyor. Öncelikle mevcut elektriği kesmek ve akabinde bütün travma hastalarında olduğu gibi 112’ye haber vermek lazım. Bu, tek başınıza müdahale edemeyeceğiniz bir durumdur. Hayati durumu düzeltebilmek için bir sağlık çalışanın yardımcı olması gerekir. Sonrasında da ivedilikle ilk yardımın yapılacağı hastaneye taşınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Elektrik çarpması sonrası yüksekten düşmenin eşlik edebileceğini vurgulayan Op. Dr. Beyeç, “O nedenle ilk yapılacak yardımlarda bunun ön görülebilmesi gerekiyor. Evet, hastaya elektrik çarpmıştır ama aynı zamanda yüksekten düşmeye bağlı künt travmaların etkileri, kemik kırıkları, karaciğer ya da dalakta hasar oluşabilir. Beyin kanaması geçiriyor olabilir. Bunların da muhakkak tetkik edilmesi ve ona yönelik önlemlerle hastaneye taşınıp, hastanede de tetkiklerin genişletilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

    Çocuklarda sık görülen çay, kahve yanıkları hakkında açıklamalarda bulunan Op. Dr. Sabriye Dayı ise, çay ve kahve yanıklarının genellikle anne kucağında veya yanındayken geliştiğine dikkat çekti. Bu tür yanıkların engellenebilir olduğuna işaret eden Op. Dr. Dayı, “Ancak bu engellenebilir olayları ihmal ettiğimiz için de çocuklar çok derin yanıp, çok uzun süreler merkezimizde yatmak zorunda kalıyor ve hayati tehlikeleri oluyor. Sıcak şeylerin çocukların yanında bulundurulmaması gerekiyor. Çocuk yürümüyor ancak emekliyor olabilir veya çocuk birden zıplayıp, tezgah üstündeki bir şeyi kendi üstüne doğru düşürebiliyor. Dikkatli olmak gerekiyor” diye konuştu.

    Vücudun en büyük organı olan cildin yanmasıyla çok fazla sıvı kaybının oluştuğunu ifade eden Op. Dr. Dayı, bu durumun hem böbrekleri hem kalbi hem de akciğeri çok fazla yorduğunu ve çocuğun hayatına mal olabileceğini belirtti.

  • Yanık hakkında doğru bilinen yanlışlar

    Yanık hakkında doğru bilinen yanlışlar

    Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlu Hekimi Genel Cerrahi Operatörü Doktor Selma Beyeç ve Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Çocuk Cerrahi Operatörü Doktor Sabriye Dayı, yanık kazaları konusunda doğru bilinen yanlışları paylaştı. Dayı, yanan çocuğa ayakkabı boyası sürüldüğünü gördüklerini anlattı.

    Bursa Şehir Hastanesi bünyesinde faaliyet gösteren Yanık Merkezi, açıldığı günden beri başta Bursa olmak üzere Marmara Bölgesi ve diğer illere de hizmet veriyor. Merkezde 742 ameliyat yapılırken, 2 bin 545 hasta da polikliniklerde şifa buldu. 2019 yılının eylül ayından itibaren klinik ve yanık polikliniği olarak açılan Yanık Merkezi, 2 poliklinik, 12 yataklı servis, 14 yataklı üçüncü basamak yoğun bakım ünitesi ile başta Bursa olmak üzere Marmara Bölgesi ve diğer bölgelere hizmet veriyor. Yanık merkezinde bir genel cerrahi uzmanı, bir çocuk cerrahı bulunuyor.

    Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlu Hekimi Opr. Dr. Selma Beyeç, “Bursa, sanayiii gelişmiş bir şehir. Aynı zamanda dışarıdan fazla miktarda göç alıyor. Bu da fert sayısı geniş aileleri arttırıyor. Türk kültürünün de bir özelliği olan çay, kahve, olayı çok çocuklu ailelerde çocukların yanmasında birinci faktör. Sanayide Bursa gibi illerde kişisel koruyucu ekipman kullanılmaması, iş güvenliği tedbirlerinin alınmaması sebebiyle çok fazla iş kazaları, özellikle alev yanığı şeklinde bize başvurular geliyor. İnanın ki yanıklar basit tedbirler önlenebilir kazalardandır. Evlerde çay, kahve içerken dikkatli olunması gerekiyor. İş yerlerinde kişisel ekipmanları kullanalım. Tiner, benzin gibi yanıcı maddeleri kullanırken önlemlerimizi alalım. Evlerde mangal yakıcı tutuşturucu gibi maddeleri kullanmayalım. Bu tip tedbirlerle tedavisi uzun ve masraflı ve hatta ilk tedavisi bittiği zaman görsel ya da fonksiyonel olarak ellerimizi, ayaklarımızı kullanmada ileriki yıllarda problem çıkarabilecek durumlardan sakınmış oluruz” dedi.

    “Çocuklarımız için konuşuyorum, haşlanma yanığı varsa sadece yanık oluşur oluşmaz, salça, diş macunu, yoğurt gibi maddeleri sürmek yerine ilk 10 dakika vücut sıcaklığının biraz altında bir sıcaklıkla yanan bölgeyi yıkamamız bile tedaviyi kolaylaştıracaktır” diyerek sözlerini sürdüren Beyeç, “Yanan bölgeye başka kimyasalların sürülmesi zaten koruyucu tabakası ortadan kalkan bir bölgede sürdüğünüz maddeden ekstra yanık oluşmasına sebebiyet veriyor. Bir taraftan haşlanmış deri ile uğraşırken, iyilik yapayım derken mevcut yanık derinleşebilir. Su harici başka şeyler sürmek son derece yanlıştır. Lütfen buna dikkat edelim” diye konuştu.

    “Çocuk emzirirken çay dökülüp yanıyor”

    Opr. Dr. Sabriye Dayı da, “Bilhassa çocuklarda çay, kahveden kaynaklı haşlanma yanıkları ile karşılaşıyoruz. Bu da bizi çok üzüyor. Bu engellenebilecek bir durum. Çocuğun ulaşabileceği yerlerde demlik gibi şeylerin olmaması gerekiyor. Çocuğu emzirirken elde çay kahve içmekle de bu tür kazalar meydana geliyor. 4 aylık bir çocuk bile yanarak merkezimize gelebiliyor. Anne ve babaların dikkatli olmaları gerekiyor. Yandıktan sonra geriye dönüş olmuyor. Çocuk yandıktan sonra ayakkabı boyası süreni bile gördük. Yoğurt, salça, boya gibi şeyler sürüyorlar. Bizim için önemli olan yanan kişinin hemen kıyafetlerinin çıkartılması ılık su ile çok soğuk su değil, yıkanması ve ısısı korunur şekilde acil servise götürülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Mangalın olduğu bir ortamda çocukların kontrol altında tutulması gerektiğinin altını çizen Dayı, “Kontrollü olmak gerekiyor. Çocuklar mangal közüne basabiliyorlar. Artık kolonya sık kullandığımız bir ürün. Bu tarz yanıcı şeyleri ateşe atabiliyorlar. Çocuk kolonyayı ateşin içine döküyor ve ateşin parlaması ile kendisi de yanmaya başlıyor” dedi.

  • Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi tam kapasite hizmet veriyor

    Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi tam kapasite hizmet veriyor

    Pandemi nedeniyle birçok hastanenin sağlık hizmeti sunumunda sınırlamaya gidildiği bu dönemde Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi tam kapasite çalışmaya devam ediyor. Türkiye’nin birçok noktasından gelen hastaların şifa bulduğu merkezde ayda ortalama 100 hastaya hizmet veriliyor.

    Özellikli tedavi gerektiren yanık vakaları, Bursa Şehir Hastanesi bünyesindeki yanık merkezinde başarıyla tedavi ediliyor. İçerisinde 2 poliklinik, 12 servis yatağı, 14 yoğun bakım yatağı, 2 ameliyathane bulunan yanık merkezi, yalnızca Bursa ve bölgeye değil,Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen yanık vakalarına da tedavi hizmeti veriyor. Merkezde bulunan pozitif ve negatif basınçlı odalarda bulaşıcı hastalığı bulunan hastalar, personele bulaş riski olmadan tedavi edilirken, aynı şekilde bağışıklığı düşük hastalar da çevre etmenlerden gelecek viral tehlikeye karşı korunabiliyor.

    Merkezde verilen hizmetlerle ilgili bilgiler veren Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi hekimlerinden Op. Dr. Sabriye Dayı, “Çoğu hastanede yanık üniteleri kapatıldığında merkezimiz hizmet vermeye devam etti. Merkezimiz, çevre illerden, hatta Güney Doğu Anadolu ve Karadeniz’den bile hasta kabul etmektedir. Bütün hastaların hem medikal hem cerrahi olarak gereken tüm işlemleri anında yapılabilmektedir. Poliklinik hizmetlerimiz de devam ediyor. Koronavirüs nedeniyle kararlaştırılmış birçok ameliyat ertelendiği bir ortamda hemen her gün acil olarak dört, beş ameliyat aldık ve pansumanlara devam ettik. Tüm ekibimiz ile en az enfeksiyon ve ölüm oranlarıyla göreve devam etmekteyiz” dedi.

    Merkezin aktif halde 26 yatağının bulunduğu bilgisini veren Op. Dr. Dayı, “Burada hiçbir ayrım gözetmeksizin, boş olan yatak, gelen hastalarımıza ayrılabilmektedir. Çocuk veya erişkin o anda hangisi uygunsa derhal alabilmekteyiz. Bütün odalarımız, gerektiğinde yanık yoğun bakım odasına çevrilebilecek durumdadır. Merkezimize gelen bir hasta, hiçbir şekilde dışarıya çıkmadan, her şeyi yapılabilmektedir” şeklinde konuştu.

    Çocuklarda özellikle haşlanma yanıklarının sık görüldüğüne dikkat çeken Op. Dr. Dayı, bu konuda aileleri uyararak, sözlerine şu şekilde devam etti:“Biz öncelikle ailelerin çocuklarının hiçbir şey yapmayacaklarını düşünmemelerini istiyoruz. Öyle çocuklarımız buraya geliyor ki örneğin bir vakamız, iki şişi birden elektrik prizine sokarak, ellerini yakmıştı ve el parmakları kopmak üzereydi. Biz el cerrahimiz ile birlikte gereken her şeyi yaparak, parmakları kurtardık. Bu gibi örnekler fazlasıyla mevcut. Her zaman bir kaza olabilir. Bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım.”

    Merkeze gelen hastaların bakımı, pansumanı, psikolojik desteğinin hemşireler tarafından sağlandığını dile getiren Hemşire Özlem Solar ise, “Tüm yaş gruplarına hizmet verdiğimizden hemşirelik bakımı da bir kat daha artmış oluyor. Hemşirelerimiz, hem çocuk yoğun bakım hem erişkin yoğun bakım hem de yanık hastalarına bakıyorlar. Bir de taburcu ettiğimiz hastalarımıza, bir süre poliklinik takibi yapıyoruz. O yüzden hastalarla iletişim halinde kalıyoruz” ifadelerini kullandı.