Etiket: bursa şehir hastanesi

  • Bursa’da hastane bahçesinde ölüme soruştırma

    Bursa’da hastane bahçesinde ölüme soruştırma

    Bursa Şehir Hastanesi’nin bahçesinde kalp hastası Güllü Gülfidan’ın (66) fenalaşıp yaşamını yitirmesi olayına ilişkin İl Sağlık Müdürlüğü’nden açıklama yapıldı. İhbar üzerine hem 112 hem de hastanenin Mavi kod ekibinin olay yerine yönlendirildiği belirtilen açıklamada, “Bakanlığımızca olayla ilgili ayrıntılı inceleme başlatılmıştır” denildi.

    Olay, dün sabah saatlerinde Bursa Şehir Hastanesi’nde meydana geldi. Kalp rahatsızlığı bulunan Güllü Gülfidan, muayene için geldiği hastane bahçesindeki bankta otururken fenalaştı. Yere düşen Gülfidan için yakınları hastaneye giderek doktorlardan yardım istedi. 112 Acil’e yapılan ihbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekibi, Gülfidan’a kalp masajı yaptı. Ambulansa alınan Gülfidan, yaklaşık 400 metre uzaklıktaki aynı hastanenin acil servisine götürüldü. Güllü Gülfidan, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.

    Gülfidan’ın olay yerindeki yakınları hastanedeki doktorların bahçeye çıkarak, yardım etmediklerini öne sürdü. Sağlık ekibinin Gülfidan’a müdahalesi ve hastane bahçesinde toplanan kalabalığın tepkisi ise cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

    İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, olayla ilgili idari soruşturma başlattı.

    İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN AÇIKLAMA

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’nden bugün olaya ilişkin yazılı açıklama yapıldı. İhbar üzerine, 112 ekiplerinin yanı sıra, hastanenin Mavi kod ekibinin de olay yerine yönlendirildiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

    “Bursa Şehir Hastanesi bahçesinde acil müdahalenin gecikmesi nedeniyle bir vatandaşımızın vefat ettiği iddiası üzerine bu açıklamaya gerek görülmüştür. Bursa Şehir Hastanesi bahçesinde, kampüs alanı içerisinde saat 10.36 sularında bir vatandaşımızın yere düştüğü ihbarı üzerine 112 ve hastane mavi kod ekipleri olay yerine yönlendirilmiştir. Olay yerine intikal eden 112 ve Mavi kod ekiplerince hastaya gerekli müdahale yapılmış, ancak hasta kurtarılamamıştır. Yapılan incelemede hastanın kalp yetmezliği ve koroner arter hastalığının bulunduğu ve haftalık takibinin yine Bursa Şehir Hastanesi’nde yapıldığı belirlenmiştir. Bakanlığımızca olayla ilgili ayrıntılı inceleme başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

  • Bursa’da hastane bahçesinde ölmüştü! İlk açıklama geldi

    Bursa’da hastane bahçesinde ölmüştü! İlk açıklama geldi

    Bursa Şehir Hastanesi’nin bahçesinde otururken fenalaşan kalp hastası Güllü Gülfidan (66), hayatını kaybetti. Yakınları, hastanedeki görevlilerin, yardım çağrılarını geri çevirip ambulansı aramalarını söylediklerini iddia etti. 66 yaşındaki yaşlı kadının ölümüyle ilgili idari soruşturma başlatılırken, İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, yakınlarının başvurusu üzerine hem hastanenin acil servisinden hem de 112 Acil ambulansının hastanın bulunduğu bölgeye yönlendirildiğini belirtti.

    Olay, saat 12.00 sıralarında Bursa Şehir Hastanesi’nde meydana geldi. Kalp rahatsızlığı bulunan Güllü Gülfidan, muayane için geldiği hastane bahçesindeki bankta otururken fenalaştı. Yere düşen Gülfidan için yakınları ve vatandaşlar hastaneye giderek sağlık görevlileri ve güvenlik görevlilerinden yardım istedi.

    Vatandaşın iddiasına göre yaşlı kadına 112 acil çağrı merkezine ihbarda bulunulmadan müdahale edilemeyeceğini söyleyen hastane görevlileri müdahale etmedi.

    Bunun üzerine yaşlı kadını kurtarmak için 112’ye ihbarda bulundu. 112 acile yapılan ihbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekibi, Gülfidan’a kalp masajı yaptı. Ambulansa alınan Gülfidan, yaklaşık 400 metre uzaklıktaki aynı hastanenin acil servisine götürüldü. Güllü Gülfidan, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.

    Gülfidan’ın olay yerindeki yakınları hastanedeki doktorların bahçeye çıkarak, yardım etmediklerini öne sürdü. Sağlık ekibinin Gülfidan’a müdahalesi ve hastane bahçesinde toplanan kalabalığın tepkisi ise cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

    İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ AÇIKLAMA YAPTI

    İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, olayla ilgili idari soruşturma başlattı. Yetkililer, “Hastanın yakınlarının başvurusu üzerine hem hastanenin acil servisinden bir ekibin, hem de 112 ambulansının olay yerine yönlendirildiğini, ihbardan 11 dakika sonra da ambulansın hastaya ulaştığını söyledi.

  • Bursa’da hastane önünde beklerken öldü

    Bursa’da hastane önünde beklerken öldü

    Bursa Şehir Hastanesi’nde, poliklinik binası önünde yere düşerek başından yaralanan kalp hastası yaşlı kadın, yetkililerin, “112 çağırmamız gerekiyor” demeleri sebebiyle müdahalenin gecikmesinde dolayı hayatını kaybettiği iddia edildi. Yine iddialara göre hastanedeki doktorların müdahale etmediği kadın, dakikalar sonra gelen 112 ekibinin müdahalesine rağmen kurtarılamadı. İsyan eden vatandaşlar ile güvenlik görevlileri arasında arbede yaşandı.

    Kahreden ölüm, sabah saatlerinde Bursa Şehir Hastanesi bahçesinde meydana geldi. İddiaya göre, hastane bahçesinde bulunan bankta oturan 66 yaşındaki kalp hastası Güllü Gülfidan isimli yaşlı kadın, fenalaşıp yere düşerek başından yaralandı. Kadının yere yığıldığını gören vatandaşlar, hemen hastane personeli ve güvenlik görevlilerine haber verdi.

    Vatandaşların iddiasına göre, yaşlı kadına 112 acil çağrı merkezine ihbarda bulunulmadan müdahale edilemeyeceğini söyleyen hastane görevlileri müdahale etmedi. Vatandaşlar bu duruma tepki gösterdi. Vatandaşlar ile hastane güvenlik görevlileri arasında arbede yaşandı.

    Daha sonra vatandaşlar, yaşlı kadını kurtarmak için 112’ye ihbarda bulundu. Uzun süre bekledikten sonra olay yerine gelen sağlık görevlileri, yaşlı kadına hemen kalp masajı yapmaya başladı. Durumu ağır olan kadın hastanenin acil servisine kaldırıldı. Burada yapılan müdahalelere rağmen yaşlı kadın hayatını kaybetti. Olay sonrası polis ekipleri inceleme başlattı.

    Olayın yaşandığı sırada hastaneye personelinin tedavisi için gelen Sıtkı Helvacı, “Personelimi hastaneye götürmüştüm. Bahçede yerde yatan bir hanımefendi gördük. Yanına gittiğimizde yaklaşık 10 dakikadır yerde yatıyordu. Çağırmışlar ama içeriden kimse müdahale etmiyordu. Biz de tekrar gittik, güvenlik görevlilerine, polise tek tek söyledik, ama kimse dışarıdaki hastaya müdahale edemeyeceğini söyledi. Biz de hastane önüne ambulans çağırdık. Ambulans yaklaşık 20 dakika sonra geldi. Hastanede olduğumuz halde kadına müdahale edilmedi. Burası Bursa’nın en modern ve en büyük hastanesi. Burada bir dram yaşandı. Hanımefendi, kimse müdahale etmediği için göz göre göre öldü. İlk düştüğünde nefes alıyordu. Kimseye müdahale ettirmediler. Çünkü sorumluluk alacağımızı söylediler. Dokunmamızı istemediler. Biz hastayı içeriye taşıyacaktık. İçeriye girdiğimizde, doktorlar da dışarıda olduğu için, biz müdahale edemeyiz dediler. Güvenlik görevlileri de, biz anons geçtik, yapacak bir şeyimiz yok dediler. Ambulans geldiğinde de dışarıdaydılar ve müdahale yaptılar. Tam bir rezaletti” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da çıplak erkek cesedi bulundu

    Bursa’da çıplak erkek cesedi bulundu

    Bursa’da 25 Ağustos günü sabah saatlerinde araçtan düşen ve kafa travması sonucu Şehir Hastanesine sevk edilerek tedavisinin ardından taburcu edilen 70 yaşındaki Mehmet Demir’in, hastane arkasındaki tel örgülerin yanında çıplak cesedi bulundu.

    Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesinde bulunan Bursa Şehir Hastanesinin arkasındaki boş arazide kızını hastaneye getirdikten sonra evsel atık toplamak istediği iddia edilen geri dönüşüm toplayıcısının cesedi buldu.

    İhbar üzerine olay yerine gelen Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ile Nilüfer Suç Önleme ve Soruşturma ekipleri yaptıkları incelemelerde cesedin 3 gün önce ambulansla hastaneye getirilen Mehmet Demir’e ait olduğunu belirledi.


    Hastanenin arkasındaki boş arsada yanında bavuluyla çıplak vaziyette bulunan Demir’in cesedi kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Bursa Adli Tıp morguna kaldırıldı.

    Olayla ilgili polisin soruşturması devam ediyor.

  • Danıştay iptal etmişti! Metro hattı ihalesinde yeni gelişme

    Danıştay iptal etmişti! Metro hattı ihalesinde yeni gelişme

    Temeli 2 Nisan’da atılan Bursa Emek – Şehir Hastanesi Metro hattının 27 Ekim’de yapılan ihalesini Danıştay iptal edilince belirsizlik doğdu ve kaygılar oluştu. AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin ziyaret ettiği Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün’e bunları aktardı. Eyigün’ün verdiği bilgiye göre ihale 1 ay içinde yeniden yapılacak. İptal edilen ihalede 42 ay olan bitiş süresi yeni ihalede 24 ay olarak yer alacak…

    Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz Bursalıların merakla açılmasını beklediği Şehir Hastanesi Metro hattının Danıştay tarafından iptal edilen ihalesi hakkında bir yazı kaleme aldı.

    Yılmaz yazısına şu ifadelere yer verdi:

    İhale 27 Ekim 2020’de oldu… Bursaray’ı Emek İstasyonu’ndan hızlı trene bağlayıp Şehir Hastanesi’ne ulaştıracak, tamamı yeraltından 6.1 kilometrelik hat ihalesine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü 6 firmayı davet etmişti, ama 4 firma teklif verdi.

    Zarflar açıldıktan sonra, ikinci aşamadaki pazarlık sürecinde tablo şöyle oluştu:

    Çelikler İnşaat 1 milyar 630 milyon 442 bin 067 lira 87 kuruş, Kalyon İnşaat 1 milyar 622 milyon 006 bin 718 lira 87 kuruş, Onur Taşımacılık İnşaat 1 milyar 628 milyon 022 bin 657 lira 06 kuruş, Söğüt İnşaat-Taşyapı İnşaat ortaklığı 1 milyar 607 milyon 824 bin lira.

    Böylece…

    Söğüt İnşaat-Taşyapı İnşaat ortaklığının 1 milyar 607 milyon 824 bin liralık teklifi en iyi teklif olarak açıklandı ve ihale sonuçlandı.

    Aslında…

    İhale kararı hızlı alınmış, süreç de hızlı işlemişti. Fakat itiraz süreci ve Kamu İhale Kurumu incelemesi uzadı. Şehir Hastanesi Metrosu projesinin temeli de 2 Nisan 2021 Cuma günü atılabildi.

    O günlerde…

    Metro inşaatı nedeniyle Mudanya Yolu’ndaki düzenlemeler gündemdeydi. Hatta, sökülecek yaya üstgeçidi açıklaması yapılmış, geçici sinyalizasyon konmuştu.

    Köprü sökülmeyince oluşan “Acaba neler oluyor?” kaygısının cevabı önceki gün Ankara’dan geldi.

    İhaleye katılan firmalar arasında olmayan Ege Gökmen İnşaat-Günfalt İnşaat ortaklığı itirazıyla Danıştay 13. Dairesi’nin ihaleyi iptal etmesi sürpriz oldu.

    Bunun üzerine…

    AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin dün sabah Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün’ü ziyaret etti.

    “Bursa bu zaman kaybından zarar görecek” diyen Esgin’e, masasındaki dosyayı gösteren Eyigün şu cevabı verdi:

     

  • Bursa Şehir Hastanesi’ne ulaşım kolaylaşıyor

    Bursa Şehir Hastanesi’ne ulaşım kolaylaşıyor

    Bursa Emek-YHT Gar-Şehir Hastanesi metro hattının temeli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından atıldı. 6 kilometrelik metro hattının 2023 yılında hizmete başlaması planlanıyor.

    Bursa’da yapımı Ulaştırma Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen 1.6 milyarlık Şehir Hastanesi raylı sistem inşaatına ilk kazma vuruldu.

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “2003’ten bu yana büyük bir hamle ve 1 trilyon lirayı aşan yatırımlarla tüm Türkiye sathında gerçekleştirdiğimiz dev projelerin hedefi, tüm şehirlerimizi dünyayla ve birbirleriyle ulaşımın her modunda bağlayarak yeni yatırımları, üretkenliği, verimliliği ve istihdamı artırmaktır. Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine ilerlerken, kurduğumuz eksiksiz ulaşım ve haberleşme altyapısı en önemli dayanağımız olacaktır. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, insan, yük ve data ulaştırmada, hedef odaklı bir altyapı kurulması için çalışmalarımızın odağını lojistik, mobilite ve dijitalleşme olarak belirledik. Ulaşım ve Lojistik Master Planımız ve 2023 Stratejik Planımız doğrultusunda inşa ettiğimiz ulaştırma ağları ile bölgemizde bir lojistik süper güç haline geldik. Bölgemizde ve ülke sathında, iş dünyamıza ve insanımıza hareket kabiliyeti sağladık. Uzakları yakın ettik. Kara, hava, deniz ve demiryollarımızı hızlı, konforlu ve güvenli hale getirdik. Hem ulaştırmada hem de haberleşmede tüm süreçlerde dijitalleşme atağı başlatarak, her anlamda dünyayla senkronize hale geldik” dedi.

    Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul Havalimanı gibi dev projeleri hayata geçirerek Bursa’yı da içine alan Marmara Ringini oluşturduklarını belirten Karaismailoğlu, “1915 Çanakkale Köprüsü’nü de 18 Mart 2022 de açarak, bölgemizi yükselen Avrasya ve Afrika coğrafyasının ticari kavşak noktası haline getirmiş olacağız. Dünyanın ticaret yollarında; artan hakimiyetimiz Marmara Bölgesi ile sınırlı değil. Tüm Türkiye coğrafyası Orta Koridor dediğimiz, Londra’dan başlayarak Avrupa’yı Çin’e bağlayan yeni ticaret yolunun doğal bir köprüsü haline gelmiştir. Bugün, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı projesi ile dünya demiryolu taşımacılığında da iddiamızı ortaya koyarken, Pekin’den Londra’ya uzanan Demir İpek Yolu’nun en stratejik bağlantı noktası olduk. Orta Koridor’u etkin kullanabilirsek, halen yıllık 710 milyar dolar tutarında olan Avrupa-Çin ticaret trafiğinde söz sahibi olacağız. Bunlar sadece birkaç örnek. Ulaştırma ve haberleşmeyi işte böyle bir multi-disipliner bakış açısıyla ele alıyoruz. Devlet aklı ve ciddiyetiyle planlama yaparak, her adımımızı stratejik öngörülerle atarak, gelecek 100 yılı inşa ediyoruz” diye konuştu.

    Yaptıkları büyük işlerin yanı sıra yola her geçen gün başka yeni projelerle, üstün nitelikli hizmetlerle devam ettiklerini belirten Karaismailoğlu, “Bu yatırımlarımız birer birer ülkemizin kazanç hanesine yazılmaya başladı. 2003-2020 yılları arasında bu yatırımların Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya toplam 395 milyar dolar ve üretime 837,7 milyar dolarlık etkisi oldu. Toplam istihdama etkisi de yıllık ortalama 1 milyon 20 bin kişi olarak gerçekleşti. Yatırımlarımızın daha da büyük doğrudan ve dolaylı kazançlara dönüşümünü her geçen gün birlikte gururla izleyeceğiz. Elbette, Bursa da gösterdiği gelişim ve büyümeyle pek çok yeni ve dev yatırımı hak eden bir ilimiz. Son 19 yılda Bursa’nın sadece ulaşım ve iletişim altyapısına 12 milyar 830 milyon lirası Yap-İşlet-Devret kapsamında olmak üzere yaklaşık 27 milyar 485 milyon Lira yatırım yaptık. 2003’te 194 kilometre bölünmüş yolu vardı, 404 kilometre daha yeni bölünmüş yol yaparak toplamda 598 kilometreye ulaştık. İstanbul-Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu, Bursa Çevre Otoyolu, Bursa-İnegöl-Bozüyük-Ankara Sınırı Yolu, Bursa-Karacabey Yolu, Bursa-Mudanya gibi nice yolu, bölünmüş yol haline getirdik. Nice köprülü kavşağı halkımızın hizmetine açtık. Bunlarla da yetinmeyerek kavşaklar, alt ve üst geçitler ile Bursa’nın dört bir yanını donattık. 1953 yılında çıkarılan bir yasayla Bursa-Mudanya hattının kapatılmasından yıllar sonra Bursa’yı demiryolu konforu ve hızı ile yeniden buluşturuyoruz. Ankara-İstanbul YHT hattına bağlantılı olarak Bursa-Yenişehir-Osmaneli arasında hızlı tren hattı inşa ediyoruz. Şu anda, 106 kilometre uzunluğundaki Bursa-Yenişehir-Osmaneli arasında iki kesim halinde yapım çalışmalarımız devam ediyor. 56 kilometre uzunluğundaki ilk kesim olan Bursa-Gölbaşı-Yenişehir hattında altyapı çalışmalarında yüzde 74,8 fiziki ilerleme sağladık. 50 kilometre uzunluğundaki Yenişehir-Osmaneli’nin arasında da çalışmalara başlıyoruz” şeklinde konuştu.

    Bursa Emek-YHT Gar-Şehir Hastanesi metro hattı temeli törenle açıldı

    Dünyanın büyük olsun küçük olsun bütün şehirleri için ulaşımın en kolay ve hızlı sağlandığı yollardan birinin hiç şüphesiz metro hatları olduğunu ifade eden Bakan Karaismailoğlu, “Raylı sistemler, özellikle büyük şehirlerde var olan trafik sorununu ortadan kaldırmadaki en etkili ve en çevreci yolardan biridir. Büyük şehirlerimizde halkımız metro konforundan yararlanmakta ve bakanlığımız tarafından hayata geçirilen yeni projelerle, şehir içi metro hatlarımızın kapsamı sürekli olarak genişletilmektedir. İstanbul Başakşehir’de Çam ve Sakura Hastanesi’ne ulaşımı sağlayacak 6 kilometrelik metroyu, Kayseri’de şehir hastanesine ulaşımı sağlayacak 7 kilometrelik tramvayı, Kocaeli’de Şehir Hastanesi’ne erişim sağlayacak 3 kilometrelik tramvayı ve bugün burada Bursa Şehir Hastanesi’ne vatandaşımızın ulaşmasını sağlayacak 6 kilometrelik metroyu inşa etmeyi bize nasip eden Allah’a şükürler olsun. Bugün Emek-YHT Gar-Şehir Hastanesi metro hattı ile bu dev ulaşım yatırımlarına bir yenisini daha ekliyoruz. Bursa’mızda 4 İstasyonla hizmet verecek, 6 kilometre uzunluğundaki Emek-YHT Gar-Şehir Hastanesi hattı ile yeni bir başlangıç daha yapıyoruz. Bildiğiniz gibi, Emek-YHT Gar-Şehir Hastanesi hattı yapımı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile bakanlığımız arasında 8 Haziran 2020 tarihinde imzalanan devir protokolü ile bakanlığımızca devralınmıştır. Metro hattımız tamamlandığında Bursa ilimizdeki raylı sistem uzunluğu 46,7 kilometreden 52,7 kilometreye ulaşacaktır. Mevcutta işletmede olan Emek-Arabayatağı metro hattı; yapacağımız uzatma ile Mudanya Bulvarı’nı kat ederek YHT Gar ve nihayetinde Şehir Hastanesi’ne ulaşacak ve Bursalı vatandaşlarımızın bu istikametlere ulaşmaları kolaylaştıracaktır. Bakanlığımızca devam ettirilen Bursa-Yenişehir-Osmaneli YHT hattı ve metronun entegre edilmesi ile tüm Bursa’nın hızlı tren erişimi için rahat ve dakik bir seçenek sunulmuş olacaktır. Projemiz kapsamında, 140 bin metrekare alan üzerinde metro depo bakım ve parklanma tesisi de inşa edilecektir. Bu yeni tesis, şehrin tüm metro araç filosunun bakım-tamir ve parklanma ihtiyacına da hizmet edecektir. Hattımız aç-kapa yöntemiyle inşa edilecek, bittiğinde caddelerin altından geçen ve yüzeyde alan işgal etmeyen bir sistem olarak çalışacaktır” dedi.

    2023 yılı içinde tamamlanmasını hedeflenen Emek-YHT Gar-Şehir Hastanesi metro hattının faaliyete geçtiğinde çok büyük faydalar sağlayacağını ifade eden Karaismailoğlu, “2023-2050 yılları arasındaki 27 yıllık projeksiyonda; zamandan 796.66 milyon dolar, karayolu bakım ve işletmesinden 58 milyon dolar, önlenecek kazalardan 1.17 milyon dolar, hava kirliliği, iklim değişikliği, gürültü, doğa ve yeşil arazi maliyeti, biyolojik çeşitlilik, toprak ve su kirliliği gibi dışsal faydalardan 15.64 milyon dolar olmak üzere toplam ekonomik kazancımız 871.47 milyon dolar olacak. Ayrıca karbondioksit salınımı 235.13 ton azalacak. Bursa rahat bir nefes alacak” dedi.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise, “Türkiye’nin her yanı otoyollar, havalimanları, köprüler, demiryolları ve tünellerle donatıldı. Bu yatırımlar sayesinde bugün bir yerden bir yere gitmek artık eziyet olmaktan çıkıp, bir konfora dönüştü. Haliyle Bursa da bu vizyondan payını aldı ve ulaşım başta olmak üzere birçok alanda merkezi hükümetin de desteği ile önemli projeler hayata geçirildi. Göreve geldiğimizde önümüzde şehrimizin en önemli ihtiyaçlarının başında olan ulaşım konusu vardı. Bu konuda şehrimizi sokak sokak planlamaya yönelik çok detaylı, bilimsel temele dayalı bir çalışma gerçekleştirdik. Hedefimiz, 2035 yılına yönelik Bursa’nın ulaşım şebekesini planlamaktı. Raylı sistemler, toplu taşıma sistemleri, servis taşımacılığı, taksi işletmeleri transfer merkezleri, yaya düzenlemeleri, bisiklet altyapısı, karayolu sistemi otopark sistemi, yük taşımacılığı, temel başlıklarından oluşan planlama kararları oluşturuldu. Biz bir yandan bu planları hazırlarken bir yandan da ulaşım alanında, acil eylem planımız doğrultusunda önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Göreve geldiğimiz günden bu yana 470 kilometre sıcak asfalt çalışması gerçekleştirdik. Bursa’ya 13 adet köprü kazandırırken, 164 bin metre otokorkuluk yaptık. Bugün gerçekleştirdiğimiz temel atma töreni, yaptığımız çalışmaların meyvelerini toplamak adına önemli gelişmelerden biridir. Şu anda Bursa’nın mevcut raylı sistem hattı tramvay hatlarıyla birlikte toplam 47,2 kilometredir. 6 kilometre uzunluğundaki emek-şehir hastanesi hattı ve 9 kilometrelik kent meydanı-terminal hattının eklenmesi ile birlikte toplam raylı sistem hattımız 62 kilometreye çıkacak. 1 milyar 607 milyon 424 bin liraya mâl olacak olan, 4 istasyonlu Şehir Hastanesi hattının hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    AK Parti Dış İlişkiler Başkanı Efkan Ala, “Nereye gitsek Bursa’nın ulaşımını konuştuk. Dünyada birçok ülkeyi geride bırakan ticaret hacmine sahip olduğu için ulaşımı da çok önemli. Ulaşım için her zaman öncü olmaya çalıştık. Ne zaman Ulaştırma Bakanlığına bir konuda danıştığımızda her zaman öncelik verildi. Herkese bu konuda teşekkür ediyorum. Bu yatırımın herkes için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

    Bursa Valisi Yakup Canbolat, “Bursa, yatırımlarıyla gelişim içerisindedir. Bursa’nın aldığı ulaştırma ve altyapı çalışmalarında bakanlıkların çok büyük emeği vardır. Bugün temelini attığımız yatırımda da emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Bursa’da hasta ziyaretine giderken kazada can verdi

    Bursa’da hasta ziyaretine giderken kazada can verdi

    Bursa’da Şehir Hastanesi’ne hasta ziyaretine giderken direksiyon hakimiyetini kaybedip karşı yönden gelen servis minibüsüne çarpan otomobil sürücüsü olay yerinde hayatını kaybetti.

    Kaza dün akşam 19:00 sıralarında Nilüfer İlçesindeki Özlüce ve Doğanköy mahaleleri arasındaki Şehir Hastanesi bağlantı yolunda meydana geldi.
    Şehir Hastanesi’ne hasta ziyaretine gittiği öğrenilen 16 AEB 203 plakalı otomobil sürücüsü Mustafa Avcu (60) Doğanköy NOSAB yolu üzerinde Şehir Hastanesi istikametine ilerlediği sırada tonajlı kamyonların geçiş yaparken bozduğu asfalt yolda oluşan eğim sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybetti. Karşı şeride geçen otomobil Şehir Hastanesi istikametinden gelen B.D. idaresindeki 16 S 4474 plakalı servis minibüsü ile kafa kafaya çarpıştı.

    Hurdaya dönen otomobilin sürücüsü Mustafa Avcu olay yerinde hayatını kaybederken, servis minibüsünde yolcu olarak bulunan E.D. yaralandı. 112 sağlık ekiplerinin olay yerindeki müdahalesinin ardından E.D. Bursa Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Araç içerisinden itfaiye ekipleri tarafından çıkarılan Mustafa Avcu’nun cansız bedeni de Şehir Hastanesi Morguna kaldırıldı.

  • Yanık merkezi kadın sağlıkçılara emanet

    Yanık merkezi kadın sağlıkçılara emanet

    Bursa Şehir Hastanesi bünyesinde faaliyet gösteren Yanık Merkezi ikisi cerrah 3 kadın doktor olmak üzere yüzde 80 kadın sağlıkçıya emanet. Açıldığı günden beri başta Bursa olmak üzere Marmara Bölgesi ve diğer illere de hizmet veren merkezde 742 ameliyat yapılırken, 2 bin 545 hasta da polikliniklerde şifa buldu.

    Bursa Şehir Hastanesi’nde 2019 yılının eylül ayından itibaren klinik ve yanık polikliniği olarak açılan Yanık Merkezi, 2 poliklinik, 12 yataklı servis, 14 yataklı üçüncü basamak yoğun bakım ünitesi ile başta Bursa olmak üzere Marmara Bölgesi ve diğer bölgelere hizmet veriyor. Yanık merkezinde bir genel cerrahi uzmanı, bir çocuk cerrahisi uzmanı bulunuyor.

    Cerrahi uzmanları başta olmak üzere çalışanlarının yüzde 80’ini kadınların oluşturduğu merkez, sıcak sıvı yanıkları, ısı temas yanıkları, kimyasal yanıklar, donma yanıkları, elektrik yanıkları, inhalasyon yanıkları gibi sebeplerle yanmaya maruz kalmış hastalara hizmet veriyor.

    Cilt yanık yüzde oranı ve yanık derecesi düşük yanıklar poliklinikte ayaktan takip ve tedavi ediliyor. Ayrıca, pansuman, debritman, eskaratomi, fasiyal eksizyon, greft ameliyatları operasyonları da başarı ile yürütülüyor. Yanık Merkezi”nde açıldığı günden bu yana 742 ameliyat gerçekleştirildi, 2 bin 545 hasta şifa buldu.

    Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlu Hekimi Genel Cerrah Operatör Doktor Selma Beyeç, “Yanık merkezimiz açıldığı Eylül 2019’dan beri hem erişkin hem çocuk hastalara hizmet vermektedir. Hastalarımızın çoğu Bursa’dan gelse de onun haricinde özellikle komşu iller, Güney Marmara bölgesi ve Marmara’ya komşu bölgelerden de hasta kabul etmekteyiz. Merkezimizde 3 kadın doktorumuz çalışmaktadır. Çocuk cerrahı, genel cerrah ve pratisyen hekimimiz var. Ayrıca merkezimizde çalışmakta olman arkadaşlarımızın ve yardımcı sağlık personelimizin yüzde 80’i kadın diyebiliriz” dedi.

    “Kadın cerrahlar bu alanda başarı ile çalışıyor”

    “Son yıllara kadar cerrahi alanda erkek egemendi ama birkaç yıldır kadın cerrahlar bu alanda başarı çalışıyor” diyen Selma Beyeç, “Türk Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Seher Demirer, bundan önce başkanlık yapan Prof. Dr. Yeşim Erbil hocamız da kadın cerrahlarımızdandır. Bu vesile ile sağlık, üretim sektörü, sanayide, hizmet sektöründe, tarımda, evde çalışan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Kadın cerrah olmak zor. Yanıkla uğraşmak ekstra zor. Bunun yanında anne, eş, evlat olmak ekstra yükümlülükler getiriyor. Bizler erişkin ve çocuktan sorumlu doktorlar olarak çalışıyoruz. 365 gün boyunca bizler arandığınız zaman ulaşılabilir olmanız gerekiyor. Eğer ihtiyaç varsa hastaneye ivedilikle gelmeniz gerekiyor. Bu da dolayısıyla sizin plan yapma durumlarınızı etkileyebiliyor. Son dakika değişiklikler yapmak durumunda kalabiliyorsunuz. Yanık öyle bir alan ki hastanın tedavisi uzun zaman alabiliyor. Aynı hastayı defalarca ameliyat edebiliyorsunuz. Bu süreçte hiç beklenmedik sıkıntılarla karşılaşılabiliyor. Dolayısıyla her zaman tetikte olmanız gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “Telefonumuz çaldığında kalp atışlarımız hızlanıyor”

    Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Çocuk Cerrahi Operatör Doktor Sabriye Dayı, yanık merkezinde ağırlıklı olarak kadınların çalıştığını ifade ederek,” “Kadınlar çok titiz, dikkatli, her şeyi en ince ayrıntısına kadar yapıyorlar. Bu bizim işimizin başarısına da yansıyor. Bölgede tek yanık merkezi olarak çalışmak ve bunun birçoğunun kadınların üzerinde yükselmesi ayrı bir başarı. Tabiki erkek çalışanlarımız da var. Onlara da teşekkür ediyoruz. 7/24 esasına göre çalışmak elbette zor. Bizler hastalarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Burası yoğun tempolu bir yer. Telefonunuz sürekli açık ve çaldığı zaman kalp atışlarınız hızlanarak acaba nasıl bir hasta geliyor diye onun endişesi içerisine giriyorsunuz. Onu nasıl tedavi edebileceğiniz gibi Tabi hastaların iyileşiyor olması büyük haz ve mutluluk. Bu alanı seçecek doktor adaylarımız için bu hazzı almak istiyorlarsa tercih edebilirler. İnsanların sağlığı çok önemli. Burada sabırla çalışmak gerekiyor. Bu konuda kendine güvenen arkadaşlarla varsa kendilerini bekliyoruz” dedi.

    “Eve iş getirmemek imkansız”

    “Bizim mesleğimiz hayatımızın hepsini kapsıyor” diyerek sözlerini sürdüren Sabriye Dayı, “Eve iş getirmemek gibi bir durum söz konusu olamaz. Çünkü dosyalarla eve gitmek ve dosyalarımızı tamamlamak zorundayız. 8 saat burada yetmiyor. Telefonumuz günün her saati çalabiliyor Telefonumuzu sessize alsak da titreşimle uyanmaya alıştık. Kalkıp hemen mutfakta görüşmeye başlıyorsunuz. 1 hastanın gelmesi sizin 10 ayrı telefon görüşmesi yapmanız demektir. Bu sürede bunu yapıyorsunuz. Saat 00.00’da başlıyorsa telefon görüşmesi 04.00’e kadar bu görüşmeler sürüyor. Dolayısıyla eve iş getirme değil de evde işsiz bir alan olursa daha iyi oluyor ama o da çok zor” ifadelerini kullandı.

    “Hastanın iyi tedavisi için tartışıyoruz”

    Bir vaka geldiği zaman çalışanların hasta için tartışmaya başladığını sözlerine ekleyen Dayı, “Bu hasta için en iyisini nasıl yapacağımızı tartışmaya başlıyoruz. Onun telaşını, özverisini görüyorsunuz. Diğer doktor arkadaşlarımızdan destekler alıyoruz. Bir eksiklik kalmaması gerekiyor. Örneğin başından kaynar su ya da yağ dökülen çocuklarımız geliyor. Burada göz doktorunun aranması gerekiyor. Fizik tedavisi, ortopedi gibi alanlarla görüşülmesi gerekiyor. O an hepsini düşünüyoruz ki ilerleyen zamanlarda bir eksiklik kalmaması gerekiyor. Yanıkta zamanında tedavi yapılmazsa kötü sonuçlar doğurabiliyor” şeklinde konuştu.

    İki başarılı cerrah Beyeç ve Dayı tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.

  • Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi tam kapasite hizmet veriyor

    Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi tam kapasite hizmet veriyor

    Pandemi nedeniyle birçok hastanenin sağlık hizmeti sunumunda sınırlamaya gidildiği bu dönemde Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi tam kapasite çalışmaya devam ediyor. Türkiye’nin birçok noktasından gelen hastaların şifa bulduğu merkezde ayda ortalama 100 hastaya hizmet veriliyor.

    Özellikli tedavi gerektiren yanık vakaları, Bursa Şehir Hastanesi bünyesindeki yanık merkezinde başarıyla tedavi ediliyor. İçerisinde 2 poliklinik, 12 servis yatağı, 14 yoğun bakım yatağı, 2 ameliyathane bulunan yanık merkezi, yalnızca Bursa ve bölgeye değil,Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen yanık vakalarına da tedavi hizmeti veriyor. Merkezde bulunan pozitif ve negatif basınçlı odalarda bulaşıcı hastalığı bulunan hastalar, personele bulaş riski olmadan tedavi edilirken, aynı şekilde bağışıklığı düşük hastalar da çevre etmenlerden gelecek viral tehlikeye karşı korunabiliyor.

    Merkezde verilen hizmetlerle ilgili bilgiler veren Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi hekimlerinden Op. Dr. Sabriye Dayı, “Çoğu hastanede yanık üniteleri kapatıldığında merkezimiz hizmet vermeye devam etti. Merkezimiz, çevre illerden, hatta Güney Doğu Anadolu ve Karadeniz’den bile hasta kabul etmektedir. Bütün hastaların hem medikal hem cerrahi olarak gereken tüm işlemleri anında yapılabilmektedir. Poliklinik hizmetlerimiz de devam ediyor. Koronavirüs nedeniyle kararlaştırılmış birçok ameliyat ertelendiği bir ortamda hemen her gün acil olarak dört, beş ameliyat aldık ve pansumanlara devam ettik. Tüm ekibimiz ile en az enfeksiyon ve ölüm oranlarıyla göreve devam etmekteyiz” dedi.

    Merkezin aktif halde 26 yatağının bulunduğu bilgisini veren Op. Dr. Dayı, “Burada hiçbir ayrım gözetmeksizin, boş olan yatak, gelen hastalarımıza ayrılabilmektedir. Çocuk veya erişkin o anda hangisi uygunsa derhal alabilmekteyiz. Bütün odalarımız, gerektiğinde yanık yoğun bakım odasına çevrilebilecek durumdadır. Merkezimize gelen bir hasta, hiçbir şekilde dışarıya çıkmadan, her şeyi yapılabilmektedir” şeklinde konuştu.

    Çocuklarda özellikle haşlanma yanıklarının sık görüldüğüne dikkat çeken Op. Dr. Dayı, bu konuda aileleri uyararak, sözlerine şu şekilde devam etti:“Biz öncelikle ailelerin çocuklarının hiçbir şey yapmayacaklarını düşünmemelerini istiyoruz. Öyle çocuklarımız buraya geliyor ki örneğin bir vakamız, iki şişi birden elektrik prizine sokarak, ellerini yakmıştı ve el parmakları kopmak üzereydi. Biz el cerrahimiz ile birlikte gereken her şeyi yaparak, parmakları kurtardık. Bu gibi örnekler fazlasıyla mevcut. Her zaman bir kaza olabilir. Bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım.”

    Merkeze gelen hastaların bakımı, pansumanı, psikolojik desteğinin hemşireler tarafından sağlandığını dile getiren Hemşire Özlem Solar ise, “Tüm yaş gruplarına hizmet verdiğimizden hemşirelik bakımı da bir kat daha artmış oluyor. Hemşirelerimiz, hem çocuk yoğun bakım hem erişkin yoğun bakım hem de yanık hastalarına bakıyorlar. Bir de taburcu ettiğimiz hastalarımıza, bir süre poliklinik takibi yapıyoruz. O yüzden hastalarla iletişim halinde kalıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da Covid-19’u atlatan başhekim o anları anlattı

    Bursa’da Covid-19’u atlatan başhekim o anları anlattı

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisinin ardından görevine dönen Bursa Şehir Hastanesi Başhekimi Dr. Dursun Topal, yaşadıklarını anlattı.
    Topal,  yaklaşık 1,5 ay önce rahatsızlığının ciddi bir sırt ve baş ağrısıyla başladığını, bunun dışında herhangi bir semptomunun bulunmadığını söyledi.

    Buna rağmen yapılan testlerde sonucun negatif çıktığını ancak ilerleyen günlerde halsizlik ve vücut ağrılarının görüldüğünü vurgulayan Topal, “5’inci günde tekrar test verip kan tahlili yaptırdım. Yine Kovid-19’u destekleyen bir bulgu ortaya çıkmadı ancak önceki deneyimlerimizden de gördük ki bunlar olmadığı taktirde hastalık olmayacak gibi bir hadise yok. İlaçlarımızı almaya başlamış olduk.” dedi.

    Topal, birkaç gün sonra semptomlarda ciddi bir gerileme olmadığını gözlemlediğini aktardı.

    Hareket kabiliyeti kısıtlanmaya başlayınca yeniden yaptırdığı testin sonucunun pozitif çıktığını dile getiren Topal, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Tomografi için hastaneye geldik ama çok kısa eforun çok ciddi derecede baş dönmesine neden olduğunu gördük. Yarım saat içinde, rutin hayatımızda çok önemsiz derecede gördüğümüz basit eforların, hastalığı çok ciddi derecede kötüleştirdiğini tecrübe ettik. Tomografimizi çektirdik. Birkaç saat içinde artık kelimeleri bile özenli seçmeye başladım. Durup şöyle bir nefes almaya çalışmadan açıkçası konuşmak da mümkün olmuyor. Virüsün iki fazı var. Biri replikasyon fazı. Yani vücuda, hücre içine giriyor, bölünüyor ve semptomlar ortaya çıkıyor. Sonrasında herkeste görülmeyen, görmek de istemediğimiz ‘hiper enflamatuar’ dediğimiz bir faz var. Yani vücudun da virüse yanıt verdiği bir faz. Bundan sonrası için kötüleşme çok çok hızlı olabiliyor maalesef. Bende de böyle bir durum yaşandı. Maalesef insan saatler içinde sağdan sola dönemeyecek duruma geliyor ve bu duruma inanamıyor.”

    Dr. Dursun Topal, bu süreçte Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kendisini arayarak tedavisi hakkında bilgi aldığını ifade etti.

    Bakan Koca’ya teşekkür eden Topal, “Bir sağlık çalışanı olarak bu desteği hissetmek bizim için önemli. Sürecin başından beri Sayın Bakanımız bu babacan tavrı hakikaten gösterdi. Sağlık çalışanlarının da gönlünü kazandı.” dedi.

    “İnsan hekim bile olsa yaşamadan bazı şeyleri göremiyormuş”

    Topal, sonuçlarını değerlendiren hekimin, kendisindeki tutulumun en ölümcül seyredenlerden biri olduğunu, kötüye gidiş beklediklerini ancak tedaviyle bunu durduracaklarını söylediğini dile getirdi.

    O anda sağlık durumunun bu kadar hızlı kötüleşebileceğini aklına getirmediğini, buna inanamadığını anlatan Topal, “Hocamızın söylediklerini birebir maalesef yaşadım. İnsan hekim bile olsa elinden binlerce hasta da geçse yaşamadan bazı şeyleri hakikaten göremiyormuş. Onu anlamama neden oldu.” ifadesini kullandı.

    Topal, hareketsiz kalmanın, hastalığın belli bir aşamadan sonra bazı kişiler için olmazsa olmazlar arasında yer aldığına dikkati çekti.

    Bu süreçte büyük sıkıntılar yaşadığını, tuvalete gitmek bir tarafa 5-6 adım atmakta zorlandığını belirten Topal, şunları kaydetti:

    “5-6 kaşık yemeği yemek bile insanın nefesini kesiyor ve klinik olarak insanı bir alt seviyeye düşürüyor. Sonrasında yatakta sağdan sola dönmek kişinin kendi yapabileceği bir şey olmaktan çıkıyor. Bunların hepsi 24-36 saat içinde maalesef gerçekleşiyor. Kardiyoloji uzmanıyım. Açıkçası normal bir zatürre kliniği seyretmeyen bir hastalık bu. Bizim ‘akciğer embolisi’ dediğimiz tabloya çok benziyor. Akciğer embolisinde çok ufak eforlar, hastayı ölümcül bir tabloya ilerletebiliyor. Bunda da böyle bir durum söz konusu. Bunu yaşayarak tecrübe ettik.”

    “Sağlık çalışanlarının işlerini kolaylaştırmak için elimizden geleni yapmalıyız”

    Başhekim Topal, hastaneyi hasta olarak da deneyimlediğini vurguladı.

    Hastanede yattığı dönem bazı şeyleri değerlendirme fırsatının olduğunu aktaran Topal, şöyle devam etti:

    “Kendi eksikliklerimizi de görme fırsatımız oldu ama sağlık çalışanlarımızın yaptığı işte en ufak bir eksiklik bulmak söz konusu değil. Gerçekten herkese bir anne, abla, kardeş gibi yaklaşıyorlar. Bununla alakalı zaten onlarca, yüzlerce teşekkür, dua bize ulaştı ama kendimiz de tecrübe ettik, hepsinin ellerinden öpülür. Hepsine çok çok teşekkür ediyorum.

    Bu süreçte yaşanan en büyük korku, hastalığı başkasına bulaştırmak. Yattığım süre içinde zorunlu olmadıkça kimsenin odaya dahi girmesini istemiyordum çünkü insan yaşadığı şeyleri bir başkasının yaşamasını istemiyor. Tabii sağlık çalışanları bunun vatandaşlarımıza göre daha çok farkında. Daha çok bildikleri için daha çok korkuyorlar ama bu korku onları işlerinden alıkoymuyor. Hepsine tekrar tekrar teşekkür etmemiz lazım ve işlerini kolaylaştırmak için elimizden geleni yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bir hekim olarak bahsetmiyorum, bu hastalığı ağır geçirmiş biri olarak şunu söylemek istiyorum; keşke hastalık anlamında yaşadıklarımızı yaşamadan, hissettiklerimizi hissedebilse insanlar. Çünkü insan gerçekten ciddi bir muhasebe yapma ihtiyacı hissediyor. Açıkçası insan bu hayatta tamamen yalnız olduğunu tasavvur ediyor ve görüyor.”

    Salgınla mücadelede aşının önemine dikkati çeken Topal, bu süreçte de maske, mesafe ve temizlik kurallarına riayet edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.