Etiket: bursa sel

  • Çamurun içi didik didik aranıyor

    Çamurun içi didik didik aranıyor

    Bursa’nın Kestel ilçesinde sel sularına kapılarak kaybolan Derya Bilen’i (17) arama çalışmaları karadan ve su içinde zor koşullarda sürüyor.

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinesindeki arama çalışmalarında jandarma ve belediye ekiplerinin yanı sıra çok sayıda sivil arama kurtarma ekiplerinden oluşan 161 kişi yer alıyor.

    Deniz polisi, Bursa Arama Kurtarma Spor Kulübü Derneği (BAKUT) ve İHH Arama Kurtarma’dan 18 dalgıcın 2 kilometrelik alanda yaptığı çalışmalar, bulanık su, çamur ve balçık nedeniyle güçlükle ilerliyor.

    Yalova Emniyet Müdürlüğünde görevli Komiser Yardımcısı Gökhan Çağlardere, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bursa ve Yalova emniyet müdürlükleri su altı ekipleri olarak bölgede arama çalışması yaptıklarını söyledi.

    Çağlardere, 2 kilometrelik alanı taradıklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

    “Aramaları olay yerinden setin en son bölgesine kadar sürdürdük. Suda olduğu takdirde burada bulabileceğimizi düşünerek aramalarımızı buraya yönlendirdik. Su altı faaliyetlerimiz biraz zorlu geçiyor. Hem derinlik hem dd 50 santimetrelik balçık var. Dalgıçların ulaşamadığı yerlere sonda taktiği uyguluyoruz. Yukarıdan başlayarak 2 kilometrelik alanı taradık. Kademe kademe ilerliyoruz. Herhangi bir işe ulaşamadık.”

    İlçeye bağlı kırsal Dudaklı, Narlıdere, Aksu ve Kayacık mahallelerinde 21 Haziran Pazar günü akşama doğru etkili olan kuvvetli sağanak sele yol açmıştı. Bu mahallelerdeki yollar su altında kalmış, çok sayıda araç selde sürüklenmişti. Dudaklı Mahallesi’nde engelli Kader Akbaba’nın cesedine ulaşılmış, Kayacık Mahallesi’nde de sel sularına kapılan 5 kişiden Ahmet, Türkan, Medine ve Nazime Bilen’in cansız bedenleri bulunmuştu. Bölgede 33 binada hasar oluşmuş, 30 bin 500 dönüm tarım arazisi de zarar görmüştü.

  • Cansız bedenleri birbirlerine sarılı halde bulundu

    Cansız bedenleri birbirlerine sarılı halde bulundu

    Bursa’daki selde annesi, eşi ve kızıyla hayatını kaybeden Ahmet Bilen’in son nefesine kadar annesini, eşini ve çocuklarını kurtarmaya çalıştığı öğrenildi.

    Bingöl merkeze bağlı Gözeler köyü Haraba mezrasından eşi ve 3’ü kız 8 çocuğuyla 20 yıl önce daha iyi bir yaşam için Bursa’nın merkez Yıldırım ilçesine göç eden ve açtığı lokantayı işleten Selahattin Bilen geçen yıl hastalığı dolayısıyla vefat etti.

    Babasının vefatıyla işi devralan Ahmet Bilen, şehrin stresli ortamından uzaklaşmak için Kestel ilçesine bağlı Kayacık köyünde bağ evi satın aldı. Bilen ailesi, bahçeye ektikleri sebzeleri sulamak için pazar günü geldikleri bağ evinde kuvvetli yağışın ardından derenin taşması sonucu oluşan sele yakalandı.

    Bilen, yengesi ve iki kızını güvenli bir yere çıkardıktan sonra diğer aile fertlerini kurtarmak için geri döndüğü sırada, annesi, eşi, kızı ve yeğeni ile sel sularına kapıldı.

    Cansız bedeni annesine sarılı halde bulundu

    Bilen ailesinin yakını Mehmet Can Üzer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurtarma ekiplerinin Ahmet Bilen’in selde kaybolan bir yakının halen bulunamadığını hatırlatarak devletin var gücüyle yanlarında olduklarını ve çalışmaları hızla yürüttüğünü dile getirdi.

    Yıldırım ilçesinde oturan yakınlarının mutlu bir yaşam sürdüğünü ifade eden Üzer, şöyle konuştu:

    “Ahmet çok girişken ve ailesine çok bağlı biriydi. Orada ormanın içinde bir arsa almıştı, pazar günleri çocuklarıyla sebze ekip zaman geçiriyordu. Selin yaşandığı gün oradaydılar. Orada bulunan yengesi bize Ahmet’in öncelikle onu ve iki çocuğunu kurtardıktan sonra annesi, eşi ve diğer çocuklarını kurtarmaya çalıştığı sırada suyun daha da yükseldiğini ve bir anda suya kapılıp kaybolduklarını anlattı. Ahmet’in cenazesi annesine, eşinin de çocuğuna sarılı olarak bulundu. Demek ki son nefesine kadar annesini ve çocuğunu kurtarmaya çalışmış.

    https://www.youtube.com/watch?v=XEzvlCdHyeY

    Köy ile bağlantısını hiç koparmadı

    Gözeler köyü muhtarı Naif Birgönül ise Bilen ailesi fertlerinin ölümüne çok üzüldüklerini belirterek, “Bu acı hepimizin acısıdır. Akşam saatlerinde sel olayını duyduğumuzda köyün yarısı oraya gitti. Ahmet Bilen sevilen bir kişiliğe sahipti. İyi bir insandı. Ailesini akrabalarını ve çevresini soran bir insandı.” dedi

    Annesiyle çapa yaptığı anlar

    Sel sularına kapılarak yaşamını yitirdiği annesiyle sarılı halde cesedi bulunan Ahmet Bilen’in aynı felakette ölen kızı Medine ve annesiyle çapa yaptığı sırada çekilen video ortaya çıktı. Kendi sosyal medya hesabında paylaşılan videoda Bilen, annesiyle çapa yaparken kızı Medine de toprakla oynarken görülüyor.

  • ‘Çoklu hücre’ Bursa ve İstanbul’u yıktı geçti

    ‘Çoklu hücre’ Bursa ve İstanbul’u yıktı geçti

    İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Öztopal, “Kestel’deki olayın nedeni çoklu hücrenin oluşmasıdır. İstanbul’da dün oluşan doğa olayının nedeni ise süper hücreden ziyade yine çoklu hücre gelişimini çağrıştırmaktadır.” dedi.

    Doç. Dr. Öztopal, iklim değişikliğinin bugünün sorunu olmadığını, geçmişte de iklimlerin değiştiğini söyledi.

    Geçmişin iklim değişiklerinin doğanın kendi doğal sürecinde gerçekleştiğine dikkati çeken Öztopal, günümüzdeki iklim değişikliğinin ise insanların atmosfere saldığı sera gazından kaynaklandığını vurguladı. Öztopal, sanayi devrimiyle birlikte atmosfere vahşi bir şekilde başta karbondioksit olmak üzere sera gazları salınmaya başladığını ifade etti.

    Atmosferin ortalama sıcaklığının 1 derecenin üzerinde arttığını anlatan Öztopal, şöyle devam etti:

    “Atmosferin ortalama sıcaklığının artması atmosferin dengesini bozarak dün yaşadığımız aşırı hava olaylarını tetiklemektedir. 2000’li yılların başlarından günümüze kadar olan süreci değerlendirecek olursak aşırı hava olaylarında artışlar gözlemlemekteyiz. Sonuç olarak, küresel ısınma neticesinde meydana gelen küresel iklim değişikliğinin etkilerini artık hisseder hale geldik. Bugün geldiğimiz noktada, tüm dünya ülkelerinin en önemli hedefi, atmosferin ortalama sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmak ve mümkünse bunu 1,5 derecenin üzerine çıkarmamak yönündedir. Bunun yolu da sera gazı salınımının azaltılmasından geçmektedir. Bugün tüm sera gazı salınımını sıfırlasak bile her şeyin normale dönmesi için yüzyıldan fazla süre gerekmektedir. Tüm dünyada üretilen elektriğin yaklaşık yüzde 81’inin fosil yakıtlardan elde edildiği gerçeğini göz önünde tutarsak bunun mümkün olmadığı açıktır.”

    “Karbon ayak izinin azaltılması gerekiyor”

    Dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin önemli olduğunu aktaran Öztopal, mümkünse bunları da nükleer enerjiyle de desteklemek yoluyla enerji üretiminde fosil yakıt kullanımını aşağıya çekmenin önem arz ettiğini ve karbon ayak izinin azaltılmasının gerektiğini ifade etti.

    Öztopal, sera gazı azaltım çalışmalarının yanında ayrıca, iklim değişikliğine uyum çalışmalarıyla hayat ve yaşam alanlarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini bildirerek, “Bunu yaparsak bu süreçten en az şekilde etkileniriz. İklim değişikliği sürecinde en talihsiz alan İtalya, Yunanistan, Türkiye, Mısır, Libya ve Orta Doğu kısmını içeren Doğu Akdeniz Havzasıdır ve bu bölgede gelecekte aşırı hava olaylarının şiddet ve sayılarında artış beklemekteyiz.” ifadelerini kullandı.

    21 Haziran’da Balıkesir, Bursa, Yalova hattında ve dün itibarıyla Balıkesir, Bursa, İstanbul alanında şiddetli yağışlara neden olan Kümülonimbus (CB) hücrelerinin gözlemlendiğini anlatan Öztopal, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Kestel’de meydana gelen selde can kaybı yaşanırken İstanbul’da ise hortumlar oluştuğunu gördük. Yaşanılan her aşırı hava olayı iklim değişikliği kaynaklıdır demek de doğru değildir. Çünkü atmosfer her zaman rekor kırma eğilimindedir. Bu nedenle zaman zaman yağış ve sıcaklıklarda rekorlar gözleriz ve bu rekorlar da meteorolojik ve hidrolojik doğa afetlerine yol açabilmektedirler. CB bulutları kule şeklinde ve bizim enlemlerimizde yaklaşık 12 kilometre kalınlığa sahip olabilen bulutlardır ve her biri tek hücre olarak adlandırılırlar. Bu bulutlar türbülansa, yıldırım ve şimşeklere, sağanak yağışa, doluya, hortuma neden olurlar. Bu etkileri nedeniyle de afetlere sebep olabilmektedirler. Eğer bu yapı birden fazla ise bu durumda çoklu hücre adını alırlar. Bütün bu yapıların bir üstü ise süper hücre olarak adlandırılır ki bu yapılar içerisinde en tehlikelisi süper hücre olup, tek ya da çoklu hücreler kadar sık görülmezler. Görüldüklerinde ise daha fazla yağış, daha iri dolu ya da daha fazla yıldırım ve şimşek üretebilirler. Ancak unutmamak gerekir ki tekli ya da çoklu CB hücreleri de yeri geldiğinde yerde süper hücre kadar zarara sebep olabilirler. Özellikle yaz aylarında bu tür hücre gelişimlerine daha fazla rastlarız ve bizlere etkileri itibarıyla da bu yapılar büyük zararlar verebilirler. Kestel’deki olayın nedeni çoklu hücrenin oluşmasıdır. İstanbul’da dün oluşan doğa olayının nedeni ise süper hücreden ziyade yine çoklu hücre gelişimini çağrıştırmaktadır.”

    “Şehirlerin altyapıları yeniden düzenlenmeli”

    Öztopal, atmosferik olayların önüne geçme imkanının bulunmadığını ancak zararları azaltabilecek önlemleri almanın gerektiğini kaydetti.

    İklim değişikliği sürecini göz önünde tutarak şehirlerin altyapılarının yeniden düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Öztopal, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Kanalizasyon ve yağmur suyu drenaj sistemlerinin yenilenmesinde, aşırı hava olayları özellikle dikkate alınmalı. Aynı zamanda yapılaşmanın olmaması gereken alanlarda yer alan yapıların tasfiye edilmesi de diğer önemli bir noktadır. Kentlerin gerek kurulmasında ve gerekse yeniden düzenlenmesi aşamalarında çevre planlamacıların, şehri kuranların ve karar vericilerin mutlaka meteorologlarla irtibata geçerek birlikte çalışmaları gerekmektedir. Meteorolojinin çalışma alanlarından biri de şehircilik meteorolojisidir ki şehirlerin daha yaşanılası hale gelmesi ve iklim değişikliği sürecinde en az kayba uğranması noktasında çok önemli katkılar verebilecek bir çalışma alanıdır.”

  • Selde kaybolan Derya’yı arama çalışmaları sürüyor

    Selde kaybolan Derya’yı arama çalışmaları sürüyor

    Bursa’nın Kestel ilçesinde sel sularına kapılarak kaybolan genç kızı arama çalışmaları sürüyor.

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD), selde kaybolan Derya Bilen’in (17) aranmasına günün ilk ışıklarıyla başlandı.

    Bursa AFAD Müdürlüğü eş güdümündeki çalışmalara jandarma ve belediye ekiplerinin yanı sıra çok sayıda sivil arama kurtarma ekiplerinden oluşan 161 kişi katılıyor.

    Deniz polisi, Bursa Arama Kurtarma Spor Kulübü Derneği (BAKUT) ve İHH Arama Kurtarma’dan 18 dalgıcın yaklaşık 2 kilometrelik alanda görevli olduğu çalışmalar, bölgede oluşan 50 santimetrelik çamurda da arama yapılıyor.

    Çalışmalar, karadan arama kurtarma ekiplerinin yanı sıra iz takip köpekleriyle, havadan da “drone” ile aralıksız devam ediyor.

    İlçeye bağlı kırsal Dudaklı, Narlıdere, Aksu ve Kayacık mahallelerinde 21 Haziran Pazar günü akşama doğru etkili olan kuvvetli sağanak sele yol açmıştı. Bu mahallelerdeki yollar su altında kalmış, çok sayıda araç selde sürüklenmişti. Dudaklı Mahallesi’nde engelli Kader Akbaba’nın cesedine ulaşılmış, Kayacık Mahallesi’nde de sel sularına kapılan 5 kişiden Ahmet, Türkan, Medine ve Nazime Bilen’in cansız bedenleri bulunmuştu. Bölgede 33 binada hasar oluşmuş, 30 bin 500 dönüm tarım arazisi de zarar görmüştü.

  • Bursa’yı vuran ‘Süper Hücre’ felaketi böyle geldi

    Bursa’yı vuran ‘Süper Hücre’ felaketi böyle geldi

    Line Tv programcısı Ersel Peker köşe yazısında Bursa’da etkili olan sel felaketini kaleme aldı.

    Uyarılar yapılıyordu.

    Son 15 yılın en sıcak yaz mevsiminin yaşanabilme ihtimaline karşı yurttaşların su israfından kaçınılması isteniyordu.

    Öyle ya oluşabilecek kuraklık her canlıyı olumsuz etkileyecekti.

    Bu arada mart, nisan ve mayıs aylarında beklenilen yağışlar gerçekleşmemesine sebep dünyadaki iklim değişiklikleri gösteriliyordu.

    Haziran ayıyla birlikte başlayan ve meteoroloji de süper hücre tanımlaması yapılan kararsız yağışlar sanki bir felaketin habercisi gibiydi.

    Nitekim üç ayda yağması gereken yağmurlar bir haftada toprağa düşünce olanlar oldu.

    Önce dağ ilçelerimizi vuran dolu henüz koruk aşamasındaki meyvelerde büyük hasar oluşturdu.

    Ardından etkisini sürdüren sağanak yağışlar bu kez şehrin üst kısımlarına kurulu İvazpaşa Mahallesi’nde caddede sele kapılan bir bayanın görüntüleri tüm haber bültenlerinde hayretle izledik.

    Bunlar olup biterken Valilik, kararsız yağışlar nedeniyle değişim gösteren havanın durumunu “Meteorolojik Duyuru” şeklinde sel, su baskını, yıldırım düşmesi, dolu yağışı gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması uyarıları yapılıyordu.

    Pazar günü için de akşam saatlerinde şiddetli sağanak yayış uyarısı yapılmıştı.

    Zira, pandemi süreci nedeniyle aylardır evlerinde kalan vatandaşlar, Babalar Günü’ne denk gelen bu özel günün sabah saatlerinde havanın da güneşli olmasını fırsat bilerek adeta kentin tüm piknik alanlarına akın etmişlerdi.

    Bu durum şehir içindeki trafik akışının rahatlığıyla da çok net anlaşılabiliyordu.

    Saatler 18.30’u gösterdiğinde özellikle kentin doğu bölgesi üzerine çöken karabulutlardan boşalan şiddetli yağış neşe için de başlayan günü felakete çevirdi.

    Dakikalar ilerledikçe adeta gök delinmişçesine yağışın etkisini gösterdiği Kestel’in Katırlı Dağı eteklerinde kurulu Kayacık ve Dudaklı mahallelerinden gelen sel felaketi haberleri herkesi dehşete düşürdü.

    Çünkü piknik için köyün üst kısmındaki alana çıkan beş kişilik aileden dördünün sel sularına kapılarak kaybolduğu bilgisi geldi.

    Ama felaketin bununla da sınırlı olmadığı kurtarma ekiplerinin Kayacık Mahallesi’ne komşu Dudaklı Mahallesi’ne ulaşmasıyla ortaya çıktı.

    Mahallenin sokaklarında manzara can ve mal kaybına varan büyük bir afatın Dudaklı’yı vurduğuydu.

    Bu arada sel sularının her şeyi önüne katıp sürüklediği sırada evin duvarını yıkarak içeriye giren yağmur suları, doğuştan konuşma ve bedensel engelli Kader’in kaderi oldu.

    O anda köydeki herkesin canının ve malının kurtarma derdine düştüğü sırada talihsiz kızın yaşlı anne ve babasının yardım çabaları yeterli olamamıştı.

    Babalar Günü’nde engelli kızını kaybeden baba, Kader’in tekerlekli sandalyesine sarılıp ağlamasının görüntüleri yürekleri dağladı.

    Aynı gece İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Köy İşleri Bakanı Bekir Pakdemirli’nin özel uçakla Bursa’ya gelerek afetin yaşandığı bölgede çalışmaları yerinde inceleyerek geceyi burada geçirmeleri devletin gücünü ortaya koymuş.

    Kabus gibi gecesimin sabahın ilk aşıklarıyla ortaya çıkan felaketin boyutu Kestel, Yenişehir, İznik hatta Orhangazi ilçelerindeki sebze ve meyve ekili binlerce dönüm tarım alanlarının sular altında kaldığını gösteriyordu.

    Hem selin vurduğu mahallelerde hem de sular altında kalan tarlalarda zararın tespit çalışmaları bir yandan sürerken Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ilk etapta 1 milyon lira, Bursa Valiliği’nce de 500 bin lira yardım da bulunulduğu belirtildi.

    Allah’tan gelene isyanımız olamaz.

    İnşallah bu felaketi de Bursa olarak birlik ve beraberlik içinde aşacağımıza inancımız tamdır.

    Bugün acımız var.

    Bir sonraki yazılarımızda, selin vurduğu köylerde sosyal medya hesaplarından şov amaçlı görüntüler paylaşarak rol çalma peşinde olan bazı siyasi parti temsilcileri ile bu gibi afetlerde can ve mal kayıplarını daha az hasarla atlatılması adına gerekli önlemleri yetkililerin görüşleriyle paylaşacağız.

    Ersel Peker

  • Kestel Belediyesi, yaraları sarmak için çalışıyor

    Kestel Belediyesi, yaraları sarmak için çalışıyor

    Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, sel felaketinin yaşandığı bölgelerde yaraları sarmak ve vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi için, çalışmaların aralıksız olarak devam ettiğini belirtti.

    Kestel’in Dudaklı, Kayacık ve Narlıdere Mahalleleri’nde meydana gelen sel felaketinin yaraları, Kestel Belediyesi ekipleri tarafından sarılmaya başlandı. Sel felaketinin yaşandığı ilk andan itibaren kısa sürede bölgeye ulaşan Kestel Belediyesi ekipleri, sel sularının sürüklemesiyle kullanılamaz hale gelen enkazların ve çamurların kaldırılması için çalışmalarını sürdürüyor. Belediyeye ait iş makineleri ise kaya parçalarını temizleyerek, kapanan yolları açıyor.

    ‘’KESTEL BELEDİYESİ OLARAK YARALARI TAMAMEN SARACAĞIZ’’

    Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, yaptığı açıklamada, sel felaketinde zarar gören vatandaşları hiçbir koşulda yalnız bırakmayacaklarını vurgularken, ‘’Kestel Belediyesi olarak sel felaketinin yaşandığı gün ve gece boyunca tam kadro sahada yerimizi aldık. Ekiplerimiz aralıksız olarak yol açma ve enkaz kaldırma işlemlerini sürdürüyor. İş makinelerimiz ve kamyonlarımızda burada görevde. Sel felaketiyle zarar gören her noktanın iyileştirilmesi için Kestel Belediyesi olarak çalışmalarımız aralıksız sürecektir. Vatandaşlarımızın mağduriyeti giderilinceye ve yaralarımız tamamen sarılıncaya kadar elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz.’’ dedi

    “BÜYÜK SEFERBERLİK VAR’”

    Yaşanan sel felaketinin hemen ardından devletin tüm imkanlarının Kestel için seferber olduğunun altını çizen Başkan Tanır, ‘’Yaşadığımız üzücü hadisenin akabinde bölgeye arama kurtarma ekipleri, sağlık ekipleri, güvenlik güçleri, itfaiye ekipleri, gönüllü STK ve dernekler, büyükşehir belediyemizin ekipleri ulaşarak çalışmalara başladı. Cumhurbaşkanımız, Bakanlarımız, Milletvekillerimiz, Valimiz, Belediye Başkanlarımız gerek telefonla arayarak ‘Geçmiş olsun’ dileklerinde bulundu gerekse bölgeye gelerek çalışmaları yakından inceledi. İlçemizde şuan için büyük bir seferberlik var. Ben bu duygularla, bu zor süreçte bize ve zarar gören hemşehrilerimize destek olan, hayır dua’sını esirgemeyen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca sel felaketinden etkilenen diğer çevre ilçelerimize de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.’’ Diye konuştu.

  • Bursa’da sel alarmı! Derya’yı arama çalışmalarına ara verildi

    Bursa’da sel alarmı! Derya’yı arama çalışmalarına ara verildi

    Kestel’i vurup geçen selde kaybolan ve Kayacık Kanyonu’nda aranan 17 yaşındaki Derya için yürütülen çalışmalara, Bursa için yapılan şiddetli yağış, hortum ve sel riski sebebiyle ara verildi.

    Sabahın ilk ışıklarından itibaren, sarp kayalıkların bulunduğu vadide arama yapan dalgıç polisler, özellikle suyun altında sopalarla arama yapıyordu.

    Ancak kanyonun üst tarafındaki köylerde yağmur başlamasının ve Bursa Valiliği ile Meteorolojinin şiddetli yağış uyarısının ardından, Derya’yı arama kurtarma çalışmalarına ara verildi. Sudaki ekipler bölgeden çıkarıldı. Arama çalışmalarına, yağışın bitmesinin ardından tekrar başlanacağı bildirildi.

    METEOROLOJİDEN BURSA İÇİN UYARI!

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Yerel olarak kuvvetli (21-50 kg/m2) sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış beklendiğinden sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı, yağış anında kuvvetli rüzgar, hortum, ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır” uyarısı yapıldı. MeteoUYARI sistemiyle Meteoroloji tarafından yapılan sarı uyarı meteorolojik şartlardan etkilenebilecek faaliyetler konusunda dikkatli olunmalı anlamına geliyor.

    SARI UYARI NEDİR?

    Hava durumu potansiyel tehlikelidir: Tahmin edilen meteorolojik hadise olağandışı olmamakla birlikte, meteorolojik şartlardan etkilenebilecek faaliyetler konusunda dikkatli olunmalıdır.



  • Bakan Soylu: “Yaraların sarılması için gerekli adımlar atılıyor”

    Bakan Soylu: “Yaraların sarılması için gerekli adımlar atılıyor”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli sel felaketinin yaşandığı Bursa Kestel ilçesi Dudaklı Mahallesi’nde incelemelerde bulunuyor. Soylu, “Yaraların sarılması için gerekli adımlar atılıyor” dedi.

    Soylu, dün akşam 19.00 itibariyle şiddetlenen yağmurun Kestel Dudaklı ile Kayacık mahallelerinde etkili olduğunu belirterek, “Kader kızımız hayatı burada kaybetti. Biraz sonra cenazesini kılacağız. Allahtan rahmet diliyoruz. Diğer taraftan aynı aileden 5 kişi sele kapıldı. Bunlardan dördü Medine Bilen, Nazire Bilen, Ahmet Bilen ve Türkan Bilen’e ulaşıldı. Onlara da Allah’tan rahmet diliyorum. Derya’nın araması devam ediyor. Duamız canlı şekilde ulaşabilmek. Tüm ekiplerimiz, havadan İKU ve diğer araçlarımız aramalara devam ediyorlar. AFAD ve kurtarma ekiplerimiz Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerimiz aynı zamanda Aile Çalışma Sosyal Hizmetler, Çevre Şehircilik ekiplerimiz hasar tespiti yapıyor. Aynı zamanda psiko-sosyal destek sağlanacak” dedi.

    Kriz masası oluşturuldu

    Bursa Valiliği ve Bursa Büyükşehir Belediyesi beraber işin başından beri kriz masasının oluşturduklarını belirten Soylu, “Valilik koordinasyonunda gıda ve yol temizleme çalışmaları yapılıyor. Aracı sürükleyen su, bir yerde birikinti oluşturdu ve o araçlar alındı. Hala alınmaya devam ediyor.

    Bütün bunlarla beraber hasar tespit çalışmaları devam etmekte. Hem de bir taraftan yaralar sarılması için gerekli adımlar atılmaktadır. Dün gece buradaki mahalle sakinleri ile konuştuklarımızda hayatları boyunca böyle bir şey görmediklerini söylediler. Bu konuda elbette gerekli tedbir alınacak. Kanalizasyon, altyapı, gerekli hizmetler bölgede var. Çok şiddetli bir yağış olunca bazen taşıyamıyor ve böyle hem maliyeti yüksek hem acı kayıplarla karşı karşıya kalıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı meteoroloji uyarıları çok önceden yapıyor uyarılara dikkat etmek gerekir. Gerekli tedbirleri almak gerekir. umuyoruz bir daha böyle bir afetle karşılaşmayız” diye konuştu.

  • Tarım Bakanı Pakdemirli: 25 bin dekar arazi selden etkilendi

    Tarım Bakanı Pakdemirli: 25 bin dekar arazi selden etkilendi

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli sel felaketinin yaşandığı Bursa Kestel ilçesi Dudaklı Mahallesi’nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Pakdemirli, 25 bin dekardan fazla alanın zarar gördüğünü ifade ederek, dere yataklarına ev yapılmaması gerektiği konusunda vatandaşları uyardı.

    Üzücü durumlarda bazı şeyleri konuşmanın biraz erken olduğunu belirterek, “Orman köyleri kapsamında olan zarar gören köylerimizle alakalı da 1 milyon destek getirdik. Bugün itibariyle 50 kişi tarımsal hasarın çıkartılmasıyla ilgili çalışmalarına devam ediyorlar. Şu anda 5 ilçe 43 köy ve 25 bin 650 dekar alan zarar görmüş gözüküyor. 17 küçükbaş ve 58 tane arı kovanı telef oldu. Ağırlıklı hasar daha çok tarım arazilerinde olduğunu söyleyebiliriz. Vatandaşlarımız özellikle meteorolojik uyarıları dikkate alması gerekiyor Meteoroloji olarak zamanında yerinde dün uyarılarımızın hepsini yapmıştık. Dere yataklarına asla yerleşim düşünmememiz gerekiyor. Memleketin dört yanında dere yataklarında riskli bölgelerde yerler var. Bunun sonucu üzücü olabiliyor. Dere yataklarına asla ev yapmamak gerekiyor” dedi.

    Tarım sigortası olanların mağdur olmadığına da dikkat çeken Pakdemirli, “Tarım sigortası olanlar mağdur olmuyorlar. maalesef TARSİM sigortası kapsamında kalanlar dışında il ilçe müdürlüklerimiz gerekli çalışmaları yapıyorlar. İl ilçe müdürlüklerimizin yaptıkları tespitler kapsamında borcunu ertelemek isteyen vatandaşlar ve taksitlendirmek isteyenlerin var olduğunu söyleyelim. Devlet Su İşleri ekipleri burada çalışmalarını sürdürüyor” şeklinde konuştu.

  • Bursa’da evi sel sularıyla dolan kadın yaşadıklarını anlattı

    Bursa’da evi sel sularıyla dolan kadın yaşadıklarını anlattı

    Bursa’nın Kestel ilçesinde meydana gelen sel nedeniyle bir kişinin hayatını kaybettiği Dudaklı Mahallesi’ndeki evinde yaşayan kadın, suyla dolan binadan kurtarılmasını anlattı.

    İlçede dün akşam saatlerinde şiddetli sağanak ve dolunun yol açtığı selden, Dudaklı’da ikamet eden Necla Taşır ve eşinin evi de etkilendi.

    Evi sular altında kalan Taşır, yaptığı açıklamada, mahallenin yerlisi olduklarını ve yıllardır burada yaşadıklarını söyledi.

    Olay sırasında evde bulunduklarını aktaran Taşır, “Babalar Günü’nü kutlamaya damadım, kızım ve torunum gelmişti. Evde 5 kişiydik. Sel gelmeye başlayınca kapı yerinden çıktı. Evin içine su doldu. Damadım olmasa boğuluyordum. Beni camdan dışarıya çıkardı.” dedi.

    Taşır, kurtulduktan sonra geceyi akrabalarında geçirdiklerini dile getirdi.

    Evinde hasar tespit çalışması yapıldığını bildiren Taşır, “İnşallah yaralarımız sarılır. Arazilerimizdeki son durumu hiç bilmiyoruz.” diye konuştu.

    “Sel suları kuş yuvasının hizasına kadar geldi”

    Necla Taşır, sel sırasında evin girişindeki projektör lambanın üzerinde bulunan kuş yuvasında yavrularına siper olan kumruyu görünce duygulandığını vurguladı.

    Kuşun, yaklaşık bir ay önce yuva yaptığını ifade eden Taşır, şunları kaydetti:

    “Burada rahatsız olacağını düşünerek, çalı çırpıyı alıp başka yere götürdüm. Daha sonra evde dikiş yaparken iki kumru gelmiş cama vuruyor. ‘Siz benden izin mi istiyorsunuz, yapın yuvanızı’ dedim. Sonra yeniden eski yerine yuvayı taşımaya başladılar. Hiç ellemedim. Çıkıp onlarla konuşuyordum. Herhalde onların hürmetine evimiz gitmedi. Tam onların yuvasının hizasına kadar su geldi. Sel sırasında kumru, yavrularının üzerinden hiç kalkmadı. Gelip sürekli kontrol ettim. Bunların halini görünce duygulandım, ağladım.”