Etiket: bursa teknik üniversitesi

  • BTÜ’lü araştırmacılar o hastalığa çare oluyor

    BTÜ’lü araştırmacılar o hastalığa çare oluyor

    “Halothece sp. SiyanobakteriSuşundan elde edilen Ekzopolisakkaritlerin Karakterizasyonu ve hidrojel yara örtüsü olarak geliştirilmesi” başlıklı proje şeker hastalığı gibi vücutta yara oluşturabilen pek çok hastalığın daha çabuk iyileşmesini sağlamayı hedefliyor. Tübitak 1002-A hızlı destek programı çerçevesinde desteklenmeye hak kazanan projeyle besinini fotosentez yolu ile elde eden bir bakteri olan siyanobakteri suşlarının kullanılması planlanıyor.

    BTÜ MDBF Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mete Yılmaz ve Doç. Dr. Emel Tamahkar Irmak’ın da danışmanlığını yaptığı proje ile biyouyumlu ve biyobozunur yara örtülerinin geliştirilmesi hedeflendiğini söyledi.


    Projede kullanılacak siyanobakterisuşu için küresel ölçekte herhangi bir biyomedikal ticari ürün olmadığını dile getiren araştırma görevlisi Kübra Şentürk, proje çerçevesinde hazırlanacak yara örtülerinin antibakteriyel etkiye sahip olacağının altını çizdi. Doğal bir biyopolimer malzeme geliştirdiklerini de sözlerine ekleyen Şentürk, ortaya çıkan ürünün piyasada bulunan polisakkarit temelli ticari yara örtülerine karşı üstünlük sağlayacağına da vurgu yaptı. Ayrıca proje çerçevesinde geliştirilen ürünün antioksidan aktiviteye sahip olduğunu dile getiren Şentürk, bu durumun yara örtüsüne iyileşmeyi hızlandıracak işlevsellik kazandırdığını ifade etti.

    Bursa Teknik Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü araştırmacıları tarafından Türkiye’den izole edilmiş bu halotolerantsiyanobakterinin yoğun miktarda ürettiği hücre dışı polisakkaritlerinin potansiyel bir biyomedikal ürüne dönüştürülmesi projenin en özgün yönüdür diyen Şentürk, ayrıca bu siyanobakterisuşundan elde edilen malzemenin içerdiği fonksiyonel gruplardan dolayı hidrojel oluşturma özelliği taşıyan yüksek antibakteriyel, antioksidan özellikleri gibi üstün özellikleri ile özellikle ilaç salım sistemleri, yara örtüsü gibi biyomedikal uygulamalarda gelecekteki biyomalzemelerin alternatif bir kaynağı olacağını düşündüklerini de sözlerine ekledi.

  • Öğretim üyesinin kitabı en çok okunanlar listesinde

    Öğretim üyesinin kitabı en çok okunanlar listesinde

    En çok okunanlar listesinde 2. sırada yer alan İstihbarat 101 istihbarı faaliyet kavramları ve istihbaratın gayelerini okuyucularla buluşturuyor. Bilimsel ve akademik bir alan olarak istihbarat kavramının kökenlerine inilen kitapta ayrıca istihbaratın ilkeleri ve prensipleri de okuyucuyla paylaşılıyor. Günümüz istihbarat toplama yöntemlerinin teknoloji ve istihbarat bölümü altında inceleyen İstihbarat 101 ayrıca özel istihbarat şirketlerinin günümüzdeki konumlarını anlatıyor.


    Raflarda kısa sürede tükendi

    Yayınlandığı günle birlikte yoğun bir ilgi gören İstihbarat 101 raflarda kısa sürede tükendi. Kitabın basit ve sade bir dille istihbarat faaliyetlerini anlattığını dile getiren İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı kitabında günümüz istihbarat gerçeklerinin de masaya yatırıldığını sözlerine ekledi. Kitabın yazılma gayelerinden bir tanesinin de Türk istihbarat ekolünün kendi milli akademik alanının oluşturulmasına katkı sunması olduğunu ifade eden Darıcılı İstihbarat 101’e gösterilen yoğun ilgiyle birlikte kitabın ilk baskısının 10 gün içinde tükendiğini de sözlerine ekledi.

  • Boyalar ve Kanser Riski

    Boyalar ve Kanser Riski

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından oluşturulan Bursa İl Kanser Danışma Kurulu toplandı. Kurul’un Bursa Şehir hastanesinde gerçekleşen toplantısına, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Dr. Gökçe Taner davetli konuşmacı olarak katıldı.

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğü, kanserli hastaların tanı, tedavi ve seyrinde karşılaşılan sorunları tartışmak, kanser tarama farkındalığını artırmaya yönelik önerileri belirlemek ve danışma komisyonlarının beklentilerini Bursa İl Kanser Kurulunda görüştü. Kurul, yaşanılan çağın büyük sağlık sorunlarından biri olan kanser hastalığı ile Bursa’da sürdürülen mücadeleyi istişare etti.

    Bursa Şehir Hastanesinde gerçekleştirilen Kurul’a; Sağlık Bakanlığı ve Tarım Orman Bakanlığı’ndan yetkililer, İl ve İlçe Sağlık Müdürlüğü Yöneticileri, Birim Temsilcileri, öğretim üyeleri, hekimler, halk sağlığı uzmanları ve STK temsilcileri katıldı.

     

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Mustafa Çetin ve Başkan Yardımcısı Dr. Yunuz Arslan’ın açılış konuşmalarını gerçekleştirdiği Kurul’da, BTÜ Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Dr. Gökçe Taner “Boyalar ve Kanser Riski” konulu bir bilgilendirme sunumu gerçekleştirdi. Uzun yıllardır genetik toksikoloji alanında çalışmalarına devam eden bir moleküler biyolog ve sitogenetik uzmanı olduğunu belirten Dr. Taner yürüttükleri bilimsel çalışmalar ve projeler hakkında Bursa İl Kanser Danışma Kurulu’nda bilgi verdi.

    Sunumunda boyaların sağlık üzerindeki etkileri hakkındaki güncel verileri paylaşan Taner ‘Endüstriyel kimyasallar toplum sağlığı açısından etkilerinin anlaşılması için son yıllarda sıklıkla araştırılmaktadır. Bu kimyasal risklerden biri de boyalardır.’ dedi. Konuşmasının devamında, boya kullanıcılarının, boya ile birlikte binlerce farklı organik, inorganik; doğal veya sentetik kimyasal maddeye maruz kaldıklarını kaydeden Taner, bu maddelerin büyük bir kısmının kanserojen olmasının yanı sıra insan sağlığı üzerinde pek çok etkilerinin olabileceğini söyledi. Dr. Taner sunumunda, bireyin günlük hayatta pek çok gıda, kozmetik ve tekstil ürününe maruz kaldığını; tekstil boyaları, gıda boyaları ve saç boyalarının içeriğindeki muhtemel kanserojen birleşiklere de özellikle dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi.

  • Türkiye’nin en kaliteli bor madeni o ilçede

    Türkiye’nin en kaliteli bor madeni o ilçede

    Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan Balıkesir’in Bandırma ilçesindeki bor karbür tesisi, bor madeninin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Başta savunma sanayii olmak üzere birçok sektörde kullanılacak olan bor madenin çıkarıldığı Eskişehir Kırka, Bursa Kestelek, Balıkesir Bigadiç ve Kütahya Emek bölgeleri dikkat çekti. ‘Cevherden mücevhere’ sloganı ile yolculuğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile başlamıştı. Türkiye’de yaklaşık 3,3 milyar ton bor rezervinin olduğu açıklanırken, bu rezervin 5,3 milyon tonunun ise Bursa il sınırları içerisinde olduğunu belirtildi. Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesi Kestelek Mahallesinde Eti Maden tarafından çıkarılan bor konusunda açıklamalarda bulunan Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Doç. Dr. Nazlı Akçamlı Kaya, “Türkiye için bor gerçekten önemli bir mineral. Çünkü dünyadaki bilinen bor rezervlerinin yaklaşık olarak yüzde 76’sı Türkiye’de yer alıyor ve borun teknolojik olarak kullanımı da giderek yaygınlaşıyor.

    Çünkü şu ana kadar Türkiye bor uç ürünleri açısından bor oksit ve borikasit üretimi yapıyordu. Dolayısıyla bor karbür üretimine başlayarak önemli bir adım daha atmış oldu. Türkiye’de bor madenleri Eti Maden İşletmeleri tarafından işletiliyor. Bunlarda 4 ana sahada yürütülüyor. Bunlara baktığımız zaman Eskişehir Kırka, Bursa Kestelek, Balıkesir Bigadiç ve Kütahya Emek bölgelerinde gerçekleşiyor” dedi.

    “Türkiye’nin bor rezervi 3,3 milyar ton”

    Türkiye’nin bor rezervleri yaklaşık olarak 3,3 milyar ton civarında olduğunu ifade eden Kaya, “Genel olarak rezervlerimiz kolemanit, tinkal borax, üleksit dediğimiz tipte, bunlar sodyum ve kalsiyumdan oluşmuş borat hidratlı bileşiklerdir. En yaygın tip şu an için kolemanit esaslı cevherlerdir. Bunların bor oksit içeriği yüzde 50,8’dir. Dolayısıyla hem tenor olarak hem de bulunan rezerv açısından Türkiye’deki cevherlerin oldukça kaliteli olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

    “Bursa’nın Kestelek ilçesinde 5,5 milyon ton bor rezervi var”

    Bursa Kestelek bölgesinde, yine kolemanit esaslı cevherler olduğuna değinen Doç. Dr. Kaya, “Rezervlerimizin 5 ila 5,53 milyon tonu Bursa’nın Kestelek bölgesinden çıkartılıyor. Bor karbürü aslında bir ileri teknoloji olarak sarf malzemesi olarak söyleyebiliriz. Çünkü bir toz olarak üretiliyor ve sinterleme yoluyla son şekli veriliyor. Kullanım alanları olarak bakıldığında, balistik zırh en bilinenleridir. Dolayısıyla savunma sanayii için kritik öneme sahip” şeklinde konuştu.

    “En hafif ürün olarak ilk sırada”

    Özellikle hafifliğiyle öne çıkan bor karbür, yoğunluk olarak 2,5 gram santimetre küp olduğunu ifade eden Kaya, “Ayrıca 3. en sert malzeme ve insan eliyle sentetik olarak, en fazla üretilen malzeme grubudur. Bunlar dışında sert aşındırıcı malzeme olarak sanayide, ileri teknoloji uygulaması olarak nükleer radyasyon kalkanlama uygulamalarında ve durdurma çubukları olarak kullanım özellikleri vardır. Bor mineralleri içerisinde en yaygın olanı kolemanittir. Türkiye’de özellikle Emet, Bigadiç ve Kestelek yataklarında, Dünya’da ise Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunur” diye konuştu.


    Türkiye’nin dünya bor pazarının yaklaşık yüzde 62’sine hakim olduğu uzmanlar tarafından ifade edilirken, 1954 yılından beri bor madeni çıkartılan Kestelek bölgesinin Türkiye’nin en kaliteli bor madeni olduğu da açıklandı. Kestelek köyünün mezarlığının maden sahasında kalması üzerine taşınmasına karar verilirken, köy mezarlığında bulunan 180 mezarın maden sahasında kaldığı için taşındığını ifade eden Kestelek köyü muhtarı Kemal Doğru, “Köyümüzde bor maden ocağı var, 1954 yılından itibaren buradan bor madeni çıkartılıyor. Atık barajı dolduğu için belli bir süre çalışmasına ara verildi. Eski AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin sayesinde yeni atık barajı yatırımı yapıldı. Yaklaşık 300 kişi burada istihdam ediliyor. Yapılan atık barajı sayesinde çevreye hiçbir şekilde zarar vermez. Bu baraj dünyada belki ikinci, Türkiye’de ise ikincisi olmuştur. Türkiye’deki en kaliteli yani tenör oranı en yüksek madeni burada çıkmaktadır. Bizden sonra da inşallah 4 neslin burada emekli olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

  • BTÜ ve TÜYİDER arasında iş birliği

    BTÜ ve TÜYİDER arasında iş birliği

    İki kurum arasında eğitim faaliyetleri ve iş birliklerini güçlendirmek amacıyla imzalanan protokolle birlikte ortak eğitimler, projelere dayalı makale, bildiri, patent hazırlanması ve Ar-Ge çalışmalarına yönelik faaliyetler hayata geçirilecek.Ar-Ge ve teknolojinin gelişimine katkı sağlamak amacıyla, BTÜ öğretim üyeleri ve araştırmacıların bilimsel birikimlerinden faydalanmak istediklerini dile getirenTÜYİDER Yönetim Kurulu Başkanı Melda Baycan hedeflerinin üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde bilgi birikimi ve teknoloji geliştirme yeteneklerinipekiştirmek olduğunu dile getirdi.


    Koordineli ve planlı işbirliklerine önem verdiklerini ifade eden Rektör Prof. Dr. Naci Çağlar imzalanan protokolle birlikte akademik bilgi temininin yanı sıra bilimsel ve teknolojik destek sağlanması konusunda da hazır olduklarının altını çizdi. BTÜ olarak iki kurum arasında nitelikli araştırmaların yapılması ve insan kaynağının yetiştirilmesi konularının hayata geçirilmesinden memnuniyet duyacaklarını ifade eden Çağlar, BTÜ olarak sahip olunan bilimsel ve teknolojik altyapıyı dış paydaşların araştırma potansiyeli ile birleştirmek istediklerini de sözlerine ekledi.


    BTÜ ile TÜYİDER arasında düzenlenen işbirliği toplantısında; BTÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Sinan Uyanık, Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç,Makine Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Lekesiz, Kimya Mühendisliği Bölümü Başkanı Doç. Dr. Halit Levent Hoşgün, Bursa Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Doç. Dr. Cihan Kaboğlu, Müdür YardımcısıDr. Öğr. Üyesi Ali Hüsnü Bademlioğlu, TÜYİDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emin Kalıp, Genel Sekreter Ali Selen, Yönetim Kurulu Üyeleri Doç. Dr. Ekrem Altuncu,Tolga Zent, Atakan Şakar ve Mari Yancı da hazır bulundu.

  • BTÜ’de deprem analizi konuşuldu

    BTÜ’de deprem analizi konuşuldu

    Seminerde İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) Prof. Dr. Alper İlki, İngiltere Southampton Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mehdi Kashani ve Dr. EvangeliaGeorgantzia konuşmacı olarak yer aldılar. Seminere, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcısı Beyhan Bayhan, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ülkü Mercan Küçükkayalar ve çok sayıda oda üyesi inşaat mühendisi katıldı.

    BTÜ’nün düzenlediği, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlik, Şube Başkanı Ülkü Mercan Küçükkayalar selamlama konuşması ile başladı. Kayalar konuşmasında “Ülkemizin ve kentimizin güncel gündemi ne olursa biz İnşaat Mühendisleri Odası’nın bundan böyle ana gündemi deprem ve afete dirençli kentler olmalıdır. Vatandaşımızın sağlıklı kentlerde yaşayabilmesi için bizlerin mesleki sorumlulukları var. Taşıdığımız bu sorumluluklarımızı hakkıyla yerine getirebilmemiz için meslek içi bilgi paylaşımların çok değerli olduğuna inanıyoruz. Bugünkü bilgi paylaşımını gerçekleştirecek olan değerli hocalarımıza yönetimimiz ve sizler adına teşekkür ediyorum. Toplumun refah ve kalkınması için durmadan çalışmaya devam edeceğiz ve etmeliyiz de. 6 Şubat depremlerinden etkilenen vatandaşlarımız nasıl bir umuda tutunuyorlarsa, bizler de bilimin yol göstericiliğine ve vicdani muhakememize tutunacağız ve güveneceğiz.” dedi.


    İMO Şube Başkanı Ülkü Mercan Küçükkayalar’dan sonra kürsüye çıkan BTÜ Rektörü Naci Çağlar ise şunları söyledi: “Ben öncelikle Kahramanmaraş depreminde kaybettiğimiz 50 binin üzerindeki insanımız nedeniyle vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Tedavisi devam edenlere de Allah’tan acil şifalar diliyorum. Biz Üniversite olarak, sizlerin de bildiği gibi depremin hemen ardından 9 kişilik bir ekiple deprem bölgesine gittik. Bir değerlendirme raporu yayınladık. Yayınladığımız raporu hem akademik odalarımızla hem de basınımızla paylaştık. Hala da katkı vermeye devam ediyoruz. Hem Büyükşehir Belediyesi hem Valimiz, hem AFAD, hem diğer ihtiyaç olan tüm alanlarda destek verdik ve vermeye devam ediyoruz. Bu çerçevede birçok şey yapılıyor. Bugün aramızda İngiltere Southampton Üniversitesinden iki misafirimiz var. Kendilerini Üniversitemizde, “TÜBİTAK Bilim İnsanları İletişim Programı”nda iki hafta misafir edeceğiz. Üniversitemizde hocalarımıza ve öğrencilerimize de seri seminerler yapıyorlar.

    Bugün de burada bize kendi tecrübelerini paylaşacaklar. Bu seminer organizasyonumuza destek veren sayın başkana İMO Şube Başkanı Ülkü Mercan Küçükkayalar’a teşekkür ederim.”

    Kahramanmaraş merkezli depremler konuşuldu

    Programın devamında BTÜ Öğretim Üyesi Dr. Sedef Kocakaplan’ın moderatörlüğünde Kahramanmaraş merkezli depremler konuşuldu. Seminerde, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Alper İlki, İngiltere Southampton Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mehdi Kashani ve Dr. Evangelia Georgantzia depremler üzerine sunumlarını gerçekleşti. Kahramanmaraş merkezli depremlerin incelendiği seminerde, gelecekte inşa edilecek yapıların güvenliği konu edildi.


    Rektör Çağlar’dan sonra seminerin moderatörü Sedef Kocakaplan sözü ilk konuşmacı olan Prof. Dr. Alper İlki’ye söz verdi. İlki, Kahramanmaraş depremlerinde yapıların depreme karşı gösterdiği performans hakkında paylaşımlarda bulundu. Yaşanılan depremleri çok büyük depremler olarak tanımlayan İlki, bu depremlerin Gölcük ve ya Düzce gibi daha önceki depremlere benzemediğini söyledi. Diğer depremlerden farklı olarak, 6 Şubat 2023 günü yaşanılan depremlerde her bir binanın ağırlığının iki katı kadar ağırlığa maruz kaldıklarının altını çizdi. Konuşmasına, önceki depremler ile ilgili istatistiki verileri aktararak devam eden İlki, bu verileri arasındaki farkları dinleyiciler ile paylaştı. Meydana gelen hasarını tümünü zemine bağlaamamak gerektiğini ifade eden Prof. Dr. İlki, ancak zeminin de sorunlu olduğu belli bazı yerlerin bulunduğuna da dikkat çekti.

    Birey olarak deprem yaşama ihtimalinin trafik kazası geçirme ihtimalinden çok daha fazla olduğunu kaydeden İlki, “yeni binaları daha iyi yapmalıyız” diyerek konuşmasına son verdi.

    Southampton Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Mohammad Mehdi Kashani ise seminerdeki sunumunda yapı donatılarında oluşan korozyona dikkat çekti. Yapılarda zamana, iklim şartlarına ve diğer nedenlerle bağlı yıpranmaların oluştuğunu aktaran Kashani, bu yıpranmaların binaların depreme karşı olması gereken dirençlerini azalttığını bildirdi.

    Misafir öğretim üyesi Dr. EvangeliaGeorgantzia’da yapılardaki ağırlığın önemli olduğunu kaydetti. Bina temelindeki yükün hafif olmasının, binanın dayanımını da arttıracağı yönündeki görüşünü paylaşan Georgantzia, bunu sağlamak için alüminyum gibi hafif metallerin donatılarda daha çok yer almasının gerektiğine değindi. Bu yönde yürüttükleri çalışmalar sonucunda elde ettikleri verileri paylaşan Georgantzia, yakın zamanda alüminyumun yapı donatılarında daha çok yer alacağına söyleyerek sunumunu sona erdirdi.

  • Öğrenciler diyabetik retinopati hastalığına çare oluyor

    Öğrenciler diyabetik retinopati hastalığına çare oluyor

    Şeker hastalığına bağlı bir göz hastalığı olan Diyabetik Retionapati tedavi edilmediğinde körlüğe kadar yol açabiliyor. BTÜ öğrencileri tarafından geliştirilen tedavi edici kontakt lens sayesinde hastalar kullanmaları gereken ilaçları kliniğe başvurmadan lens kullanarak da tedavi olabilecek.

    Geliştirdikleri yöntemle daha önce enjeksiyonla verilen ilacı biyo-bozunur ve biyo-uyumlu protein ve polimer kompleksi nanolipozomal bir formülasyon halinde lensle birlikte göze vereceklerini söyleyen BTÜ Biyomühendislik Bölümü 3. Sınıf öğrencisi Buse Özer, lensin gözde meydana gelen kontrolsüz damarlanmayı da önleyeceğini vurguladı. Standard lenslere benzer şekilde kullanılabilecek bir teröpatikkontakt lens tasarladıklarını sözlerine ekleyen Özer, tasarlanan lensin hastalar tarafından pratik bir şekilde kullanılabileceğinin de altını çizdi.

    Biyomühendislik bölümü olarak disiplinler arası çalışmalar yürüttüklerini söyleyen MDBF öğretim elemanı Dr. Öğretim Üyesi Gökçe Taner, mühendislikteki analiz ve tasarım tekniklerini yaşam bilimlerine aktardıklarını ifade etti. Çalışmaları ile mühendislik ve yaşam bilimleri arasında bir bağ kurduklarını da sözlerine ekleyen Taner, AR-GE çalışmalarını yürüttükleri lens sayesinde hastaların şuan kullanılan diğer yöntemlere kıyasla daha kolay tedavi olabileceklerine de vurgu yaptı.

    Ekonomik ve yerli üretim

    Proje geliştirme aşamasında olan kontakt lensin yerli ve milli imkânlarla üretilebileceğini dile getiren BTÜ Biyomühendislik bölümü 3. Sınıf öğrencisi Ali Poyraz hastalara verilen ilacı kontakt lens içerisine yükleyip daha pratik bir şekilde kullanılmasını sağlayacaklarını vurguladı.

  • Hava kirletici emisyonların azaltılması programı

    Hava kirletici emisyonların azaltılması programı

    BTÜ öğretim üyelerinden hava kirletici emisyonların azaltılması programına katkı

    Sera gazı ve hava kirletici emisyonlarını azaltmayı hedefleyen program Türk denizcilik sektörü için denizde (gemilerde) ve karada (limanlarda) alternatif yakıtlara ve enerji verimli çözümlerin uygulamaya konulmasına ilişkin yatırımlar sağlamak için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve diğer ortak finansörlerin finansmanıyla desteklenecek.

    Bu çerçevede Güney Marmara Kalkınma Ajansı ve Denizcilik Genel Müdürlüğü koordinesinde 17 Mayıs 2023 tarihinde Çanakkale İl Özel İdaresinde düzenlenen “Maritime Decarbonisationand Green Shipping” Proje Toplantısına Bursa Teknik Üniversitesi’ni temsilen Denizcilik Fakültesi öğretim üyeleri; Doç. Dr. Erinç Dobrucalı, Doç. Dr. Gökçe Çiçek Ceyhun, Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Özsarı, Öğr. Gör. Dr. Arman Gülnur, Öğr. Gör. Dr. Gökhan Gökmen ve Arş. Gör. Dr. İlke Sezin Ayaz katıldı. Güney Marmara Mavi Büyüme Stratejisi’, ‘Güney Marmara/Marmara Kıyılarının Gemi Kaynaklı Emisyon Envanterinin Çıkarılması’, ‘Limanlarda Gemilerden Kaynaklanan Atıkların Yönetim Süreçlerinde Daha Çevreci Yaklaşımların Araştırılması’ ve ‘Temiz Enerji Sistemi Olarak: Amonyak Yakıtlı Jeneratör’ adlı projeler BTÜ öğretim üyelerince sunuldu. Tüm sektör temsilcilerinin de katılım sağladığı, Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilen projede BTÜ’nün de öncülük edebileceği gündem maddeleri görüşüldü.

  • Radon gazı ve depreme etkisi araştırılacak

    Radon gazı ve depreme etkisi araştırılacak

    ‘6 Şubat 2023 Kahramanmaraş ve 20 Şubat 2023 Hatay Depremleri Sonrası Kapalı Alan Radon Konsantrasyonlarının Belirlenmesi ve Deprem-Radon İlişkisinin Araştırılması’ başlıklı projesi TUBITAK tarafından desteklenmeye hak kazanan Prof. Dr. Özen, depremler ve artçı sarsıntılar ile radon gazı salınımının arasındaki ilişkinin proje çerçevesinde inceleneceğini söyledi. Son yıllarda uranyum araştırmaları, radyasyondan korunma, depremin önceden tespit edilmesi gibi konular üzerine yapılan araştırmalarda radon gazının havadaki konsantrasyonunun doğru bir şekilde ölçülmesinin önem kazandığını ifade eden Özen, projeyle Kahramanmaraş depremlerinin gerçekleştirildiği bölgelerde incelemelerde bulunacaklarını vurguladı.


    Deprem öncesinde ve artçı sarsıntılarda artıyor

    Radon gazının deprem öncesinde ve akabindegerçekleşenartçı sarsıntılarla arttığını dile getiren Prof. Dr. Özen projeyle birlikte bölgedeki kapalı alan radon konsantrasyonları pasif radon detektörleri ile ölçerek değerlendirmelerde bulunacaklarını söyledi. Prof. Dr. Özen ayrıca Radon analizleri sonuçlarından ve koordinat bilgilerinden faydalanılarak jeoistatistik analiz ve haritalandırma yöntemiyle haritalama çalışması yapacaklarının da altını çizdi. Hâlihazırda var olan Türkiye Radon Haritası ve diğer araştırmacılar tarafından bölgede yapılmış radon ölçümleri ile karşılaştırmalar yapacaklarını da sözlerine ekleyen Özen, ayrıca detektörlerin adreslerde bulunduğu süreçlerde gerçekleşen depremlere ait bilgiler Kandilli Rasathanesinden alınarak depremlerin radon salınımına etkisinin de ortaya konulacağını ifade etti.

    1 Mart 2023 tarihiyle birlikte ilk etap çalışmalarının başladığının altını çizen Prof. Dr. Özen, depremin merkez üssü, şiddeti, boyutu, deprem dalgalarının dikey veya yatay olarak yayılımı gibi parametleri kendi özelinde incelediklerini de sözlerine ekledi.

  • BTÜ’lü Gençler TOGG’u Beğendiler

    BTÜ’lü Gençler TOGG’u Beğendiler

    TÜBİTAK Uluslararası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları finallerinde pistte yarışacak olan BTÜ’nün elektrikli araçları Hacıwatt ve Sancar’ı tasarlayan ve üreten gençler, TOGG’un sahibi olduğu nitelikleri beğendi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TEKNOFEST 2023 Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali çerçevesinde Gebze’de gerçekleştirilen TÜBİTAK Uluslararası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları finallerine katılan BTÜ elektrikli araç takımları Hacıwatt ve Sancar’ı ziyaret etti. BTÜ’lü öğrencilerle bir süre sohbet eden Bakan Varank, araçlar hakkında teknik bilgi alarak öğrencilere yarışmalarda başarılar diledi. Bakan Varank, sohbet sırasında öğrencilerden gelen TOGG’a binme ve kullanma taleplerini de geri çevirmedi.

    Bakan Varank’ın bu jesti sayesinde BTÜ’lü gençler, Türkiye’nin ilk yerli elektrikli otomobiline binme ve kullanma heyecanını yaşadı. O anları cep telefonu ile kaydeden öğrenciler, TOGG’a hayran kaldı.

    Elektrikli araç teknolojileri ile yakından ilgilenen ve henüz öğrenci de olsalar; TÜBİTAK Uluslararası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları finallerinde yarışabilecek nitelikte elektrikli araç üretebilecek bilgi ve donanıma BTÜ’deki eğitim ve öğretim sayesinde ulaşan gençler, deneyimledikleriTürkiye’nin ilk yerli elektrikli otomobili TOGG’a olan beğenilerini gizleyemedi.