Etiket: bursa uludağ üniversitesi

  • Elektrikli araç bataryasının bakımı için personel

    Elektrikli araç bataryasının bakımı için personel

    BUÜ Teknik Bilimler MYO ile TÜV AustriaMobility arasında hibrid elektrikli ve elektrikli araçlar alanında eğitim, Ar-Ge, teknoloji ve kapasite geliştirme ve nitelikli insan kaynağı yetiştirmek için sürdürülebilir çözümler üreterek bu alanda Türkiye’nin rekabetçiliğine katkı sağlamak amacıyla bir protokol hazırlandı. Protokole BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile Firma Genel Müdürü Zehra Doğan ve Genel Müdür Yardımcısı Erdal Çınarcı imza attı.

    Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, YÖK Başkanlığı tarafından belirlenen 23 Araştırma Üniversitesi arasında yer aldıklarının altını çizdi. Araştırma üniversitelerinin farklı yetkinlikler ile değerlendirilmeye tabi tutulduğunu söyleyen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Üniversitemiz 8 farklı başlıkta özellikli üniversite seçildi. Ancak burada bizi ilgilendiren kısımdan bahsetmek gerekirse. Bursa Uludağ Üniversitesi, YÖK tarafından otomotiv teknolojileri konusunda özellikli olarak tanımlanmıştır. Otomotiv Mühendisliği Bölümümüz, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulumuz ve Gemlik Asım Kocabıyık Meslek Yüksekokulumuzda otomotiv sektörünü yakından takip eden bölümler ve programlar açılmaktadır. Özellikle hibrid ve elektrikli araçlar konusunda açtığımız programlar ile TOGG başta olmak üzere, sektörde yakın zamanda ihtiyaç duyulacak nitelikli personel eksikliğinin giderilmesine ön ayak olduk. Bugün imzalayacağımız protokolün de bu anlamda yine sektördeki personelin eğitilmesi için son derece özel bir amaca hizmet edecek. Taraflara hayırlı olmasını diliyorum” dedi.


    Yatırımlar devam edecek

    TÜV AvustriaMobility Genel Müdürü Zehra Doğan ise Viyana merkezli bir kuruluş olduklarını, 64 ülkede 32 şirketlerinin bulunduğunu ve çok sayıda partner ile çalıştıklarını aktardı. Firma bünyesinde çok sayıda departmanın olduğunu kaydeden Genel Müdür Zehra Doğan; “Bu departmanlardan birisi de eğitim departmanı. Biz ağırlıklı olarak otomotiv grubunda çalışmalar yürütüyoruz. Elektrikli araçların test ve batarya onay testlerini yapıyoruz. Mevzuata uygunluğun testlerini yapıyor ve belgelendirmelerini yapıyoruz. Uluslararası yetki belgelerimizle birlikte Türkiye’de uzmanlık alanımızda iş yapıyoruz. Birçok işbirliği ile birlikte kadromuzu genişletiyoruz. Hedefimiz elektrikli araç ve bataryalar konusunda yatırım yapmak. Okuldaki mevcut altyapının kullanılması, bizim de sahip olduğumuz know-how’ı birleştirmek ve niyetinde bir sertifikalandırma programı oluşturmak. Başarılı olacağımıza inanıyoruz. İki tarafı da geliştirecek hayırlı bir protokol olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu.

    Yurt dışındaki uzmanlık bilgileri Türkiye’ye gelecek

    Genel Müdür Yardımcısı Erdal Çınarcı da bu projenin aslında elektrikli aracın altyapısının geliştirilmesine yönelik olduğunu vurguladı. Bataryaya müdahale edecek personelin donanımının arttırılmasını ilk hedef olarak belirlediklerini söyleyen Erdal Çınarcı; “Avrupa’da bu alanda 10 yıldır nitelikli personel yetiştiriliyor. Türkiye’de ise henüz yolun çok başındayız. Tüm eğitim altyapımızı da bu çerçevede hazırladık. Yurt dışındaki uzmanların bilgilerini buraya taşıdık. Mühendislik tarafıyla beraber de bataryaların testlerini yapılması, bunların tamirlerinin doğru şekilde ele alınması, sertifikalandırılması ve yurt dışında getirilen ürünlerin Türkiye’de üretilmesi için çalışabilecek personellerin sertifikalandırılması için çalışacağız. İlk adımı Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulumuzla atmış olduk. Sonrasında da Mühendislik Fakültemizi devreye almış olacağız” açıklamasında bulundu.

    Teknik Bilimler MYO Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karahan ise uluslararası bir firma ile eğitim içeriğinin oluşturulması ve birlikte sertifikalı eğitimler verilmesinin kıymetli katkıları olacağına değindi. Prof. Dr. Mehmet Karahan; “Bu firma ile eğitim içeriklerini birlikte oluşturuyor olmamız, vereceğimiz sertifikaların uluslararası geçerli olacağı anlamına geliyor. TÜV imzasıyla verilen belgeler yurt dışında çok kıymetli bulunuyor. Oluşturacağımız eğitim paketleri, içerikleri ve eğitimlerle ilgili uygunluk aldığımızda çift logolu sertifikalar dağıtmış olacağız. Konunun bizim için ayrıca böyle de güzel bir kısmı var. Taraflara hayırlı olsun” diye konuştu.

  • Makina sektöründe işbirliği sayısı artıyor

    Makina sektöründe işbirliği sayısı artıyor

    YÖK ve Bilimsel Araştırma Projeleri alanlarında Türkiye’nin en iyi Üniversiteleri arasında gösterilen BUÜ, son işbirliği protokolünü Ağırman Makina ve Otomotiv Yan San. ve Tic. A.Ş. firması ile yaptı. Sözleşmeye BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve Firma Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Ağırman imza attı. Eğitim işbirliği, stajyer ve mezun istihdamı konusunda ortak projeler yürütülmesini hedefleyen protokol, öğrenci faaliyetlerine ve üniversitenin yatırım çalışmalarına da katkı sağlayacak.

    “Bir adım sonrasını düşünmeliyiz”

    Gerçekleştirilen protokol imza töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, araştırma ve proje üretme konularında üniversite olarak bugüne kadar gayretli bir çalışma yürüttüklerine işaret etti. Geride bıraktıkları süreçte ciddi bir ilerleme kaydettiklerinin altını çizen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Üniversitemizde genç, dinamik ve kaliteli bir akademik kadromuz var. Gerekli destek ve motivasyonu sağlayarak akademisyenlerimizi harekete geçirdik. İşbirliği sayımıza, proje sayımıza ve elde ettiğimiz çıktılara baktığımızda nereden nereye geldiğimizi çok daha iyi anlayabiliyoruz. Başarının gelmesi ve hedeflere ulaşabilmek için bir adım sonrasını düşünmeliyiz. Farklı alanlarda çok sayıda protokole imza attık. Bugün de yine bizler için değerli bir işbirliği anlaşması imzalayacağız. Ağırman Makina firmasıyla önemli çalışmalara imza atacağımıza, faydalı projeler üreteceğimize, ülkemize ve milletimize katkı sağlayacağımıza inanıyoruz. Taraflara hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

    Gelecek vizyonuna üniversite desteği

    Ağırman Makina ve Otomotiv Yan San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Ağırman da Bursa Uludağ Üniversitesi ile işbirliği içerisinde olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. İşletme olarak her zaman en iyisini yapmayı hedeflediklerini, bu çerçevede de akademik yönlendirmelere ihtiyaç duyduklarını söyleyen Fatih Ağırman; “Gelecek vizyonumuz çerçevesinde Üniversitemiz ve burada görev yapan akademisyenlerimiz ile çalışmayı önemsiyoruz” dedi.
    Programda firma ile irtibat sağlayan ve ikili ilişkileri koordine edecek olan Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nezih Kamil Salihoğlu ve Bursa Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ile firma yöneticileri de hazır bulundu.

  • Üniversite – Sanayi işbirliğine yeni halka

    Üniversite – Sanayi işbirliğine yeni halka

    Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile Fabio İnsan Kaynakları Müdürü Hilmiye Sur arasında imzalanan protokole göre kurumlar ortak akademik ve bilimsel çalışmalar yürütebilecek. Stajyer veya mezun istihdamı konusunda işbirliği yapılacak. Derslerde deneyim paylaşımı, laboratuvar ve malzeme desteği talep edilecek. Aynı zamanda 2244 Sanayi Doktora Programı çerçevesinde doktora öğrencisi istihdamı yapılabilecek.


    Önceliğimiz Ar-Ge ve bilimsel projeler olmalı

    Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, üniversite olarak sahip oldukları teorik bilgi birikimini, iş dünyanın pratik bilgi birikimi ile birleştirme konusunda yoğun bir çaba sarf ettiklerini vurguladı. Toplumun ortak aklını temsil ettiklerinin altını çizen Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “Teorik bilgi ile uygulamaya dayalı tecrübeyi bir araya getirdiğimiz takdirde çok olumlu sonuçlar alacağımıza inanıyorum. İşbirliği alanlarımız çok geniş. Proje konularımız da aynı şekilde sayıca çok fazla.

    Bursa bir sanayi kenti. Bizler de üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi için büyük bir gayret gösteriyoruz. Fabio gibi kıymetli bir işletme ile ortaklaşa çok sayıda özel projeye imza atacağımıza inanıyoruz. Burada öncelik alanlarımız Ar-Ge ve bilimsel projeler üzerine odaklanmak olmalıdır. Aynı zamanda işbirliğimiz sayesinde öğrencilerimiz için de yeni staj imkânları oluşacak. Bizlere destek verdikleri için firma yöneticilerimize teşekkür ediyor, protokolümüzün hayırlara vesile olmasını diliyoruz” açıklamasında bulundu.


    Akademik destek memnun ediyor

    Fabio Hava Süspansiyon Sistemleri ve Yedek Parça San. Tic. A.Ş. İnsan Kaynakları Müdürü Hilmiye Sur ise yüzde 99 oranında ihracat odaklı çalıştıklarını belirtti. sektörde 18 yıllık bir tecrübeye sahip olduklarını vurgulayan Hilmiye Sur; “Çalışmalarımıza bilimsel anlamda katkı sağlaması ve karşılıklı bilgi alışverişinin gerçekleştirilmesi adına Bursa Uludağ Üniversitesi ile işbirliği yapacak olmaktan dolayı son derece büyük bir memnuniyet duyuyoruz. İlgi ve desteği için tüm hocalarımıza teşekkür ediyoruz. Hayırlı olsun” diye konuştu.

    Törende firma ile ön görüşmeleri yapan ve proje çalışmalarında koordinatörlük görevini üstlenecek olan BUÜ Mühendislik Fakültesi Otomotiv Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Sürmen ile Teknoloji Transfer Ofisi yöneticileri de hazır bulundu.

  • UÜ yönetimi iftarını depremzedelerle yaptı

    UÜ yönetimi iftarını depremzedelerle yaptı

    Türkiye’yi sarsan büyük afetten etkilenerek Bursa’ya getirilen 70 depremzede, BUÜ Nilüfer Hatun Konukevi’nde misafir olarak kalmaya devam ediyor. Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adem Doğangün, Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Üniversite Genel Sekreteri Osman Dikmen ve idari personelle birlikte depremzede ailelerin Ramazan sofralarına konuk oldu.


    İftarın ardından kısa bir konuşma gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, yaşanan büyük afetin enkazının devlet ve millet dayanışması ile kısa sürede kaldırılacağını ifade etti. Acıların ilk günkü gibi taze olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “İçimiz kan ağladı. Elbette sizler orada bizzat o felaketi yaşadınız. Ancak emin olun yaşanan acı ülke genelinde hissedildi. Allah, devletimize ve milletimize zeval vermesin. Devletimiz çok büyük bir özveri ile ilk andan itibaren şefkat elini bölgeye uzattı. Cumhurbaşkanımız ve Bakanlarımız başta olmak üzere sürekli olarak depremden etkilenen illerde mesai yapıyor. Bu elbette yitirdiğimiz canları geri getirmeyecek ancak felaketin yaralarını hızlıca sarabilmek için önemli bir güç olacaktır” şeklinde konuştu.


    Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa temennisinde bulunan Rektör Kılavuz; “Geride kalan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Biz ülke olarak kararlılık gösterirsek, inşallah 1 veya 1,5 yıl içerisinde şehirlerimizi çok daha nitelikli yapılara kavuşturacağız. Bölge halkına dayanıklı binalar inşa ederek teslim edilecek. Gelecek günlere daha güvenli bakılacak. Hamdolsun devletimiz güçlü. Milletimiz çok kadirşinas. İnşallah hep birlikte tüm zorlukları aşacağız. Sizler misafir olarak burada bizim başımızın tacısınız. Ancak insanın kendi evi gibisi yok. Kısa zamanda evlerinize ve şehirlerinize kavuşmanızı diliyorum” dedi.

    Hep birlikte yapılan iftarın ardından Üniversite Yöneticileri ile aileler uzun süre sohbet etti.

  • BUÜ, Girişimci ve Yenilikçi Üniversite listesinde

    BUÜ, Girişimci ve Yenilikçi Üniversite listesinde

    Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK işbirliğinde hayata geçirilen “Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi” 2022 sonuçları Bakan Varank ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın katıldığı törende kamuoyuna duyuruldu. YTÜ Davutpaşa Kampüsü’nde yapılan törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve diğer üniversitelerin rektörleri de katıldı.

    Girişimcilik ekosistemi ciddi hamle içinde

    Törende konuşan T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank; “Söylenenin aksine üniversitelerimizin insan kaynağı kapasitesi, araştırma altyapıları kapasitesi hamdolsun günden güne gelişiyor. Artık dünya basınında Türk teknoloji girişimcilerinin başarılarıyla ilgili haberler görmek kimse için sürpriz değil. Kalkınma Ajansları eliyle üniversitelerin ve akademisyenlerin bin 327 projesine bugüne kadar 3,3 milyar lira destek sağladık. Bugün açılışını yaptığımız araştırma merkezleri gibi birçok altyapıyı Kalkınma Ajanslarımız sayesinde ülkemize kazandırdık. TÜBİTAK, son 5 yılda üniversitelerimizde yürütülen 10 bin 910 projeye 4,4 milyar lira destek verdi. Girişimcilik ekosistemi üniversitelerimizin verdiği katkıyla ciddi bir hamle içerisine girdi. AR-GE harcamalarının GSYH içerisindeki payı biz iktidara geldiğimiz binde 5’lerdeyidi bugün yüzde 1,40’a ulaşmış durumda, üç kat arttırmış oluyoruz. Araştırmacı sayımız şuanda Türkiye’de 222 bin” şeklinde konuştu.

    Endekste yer alan üniversitelerimizi bir kez daha tebrik ediyorum

    “TÜBİTAK Girişimci Ve Yenilikçi Üniversite Endeksi sonuçlarını 11. kez sizlerle paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz” ifadesini kullanan Varank, “Endeks, ülkemizin en girişimci ve yenilikçi 50 üniversitesini belirleyerek, üniversiteler arası yapıcı rekabetin artmasına ve inovasyon ekosisteminin gelişmesine katkı sağlıyor. Bu çalışmada 50’nin üzerinde öğretim üyesi olan 192 üniversiteyi, “bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliği”, “fikri mülkiyet havuzu”, “işbirliği ve etkileşim” ile “ekonomik ve toplumsal katkı” boyutları altında 23 göstergeye göre sıralıyoruz. 11 yıl önce başlayan endeks çalışmaları, bugün başta üniversitelerimiz olmak üzere kamuoyu tarafından merakla beklenen bir sıralamaya dönüştü. Ben endekste yer alan tüm üniversitelerimizi bir kez daha tebrik ediyorum” dedi.


    Doğru hedef ve birlikte çalışma başarıyı getiriyor

    Sonuç Belgesini Bakan Varank’ın elinden alan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise katkı sağlayan herkese teşekkür etti. Hedefler, akademik ve idari kadronun uyumu ve doğru yönetim ile böylesine kıymetli bir başarıya ulaşabilmekten ötürü büyük bir memnuniyet duyduklarını vurgulayan Rektör Kılavuz; “Görev süremiz içerisinde doğru planlama ile hedeflerimize ulaşma konusunda çok önemli mesafeler kat ettik. Bugün de yaptığımız çalışmalar neticesinde Türkiye’nin en iyi Girişimci ve Yenilikçi Üniversiteler Endeksi içerisinde bir kez daha yer aldığımızı gördük. Mutlu ve gururluyuz. Bizlere bu konuda katkı sunan herkese teşekkür ediyoruz” açıklamasında bulundu.

    Konuşma sonrası açılışı gerçekleşen merkezler için kurdele kesildi. Bakan Varank, daha sonra açıklanan endekste yer alan üniversitelerin rektör ve temsilcilerine sonuç belgelerini teslim etti.

  • E-Akademi’de “sürdürülebilirlik” konuşuldu

    E-Akademi’de “sürdürülebilirlik” konuşuldu

    Sürdürülebilirlik konusunda toplumda farkındalığı artırmak amacıyla çalışmalar yürüten Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) tarafından, gelişim platformu olarak hayata geçirilen Bursa TB E-Akademi’de sürdürülebilirlik odaklı eğitim serisi başladı. Çevrimiçi düzenlenen ilk eğitimde “Sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir kalkınma amaçları” ele alındı. Bursa TB Proje ve İş Geliştirme Sorumlusu Serhat İlseven’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen eğitimin konuğu Bursa Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güray Salihoğlu oldu.

    İnsanlığın tek çaresi sürdürülebilir gelecek

    Gelişen ve değişen dünya düzeninde, ekonomik ve teknolojik gelişim ile birlikte ihtiyaçların da arttığını ancak buna rağmen sınırlı kaynakların hızla tüketilmeye devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Salihoğlu, sürdürülebilirlik kavramının çıkış noktasının çevre sorunlarının önüne geçebilme ve ekosistemin korunması arzusu olduğunu dile getirdi. Eşitlikçi ve adil kavramlarının sürdürülebilirliğin özünde yer alması, üzerinde düşünülmesi gereken kavramlar olduğunu ifade eden Salihoğlu, “Zira insanlığın devamının tek çaresi sürdürülebilir bir gelecekten, sürdürülebilirlik ise arz ve talebin dengeli olduğu, kaynakların adil ve eşit kullanıldığı bir sistemden geçmektedir” dedi.

    Çevre odaklı kalkınma planı

    Sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir kalkınmanın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Güray Salihoğlu, sürdürülebilir kalkınmanın, günümüz ihtiyaçlarını karşılarken, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını da karşılayabilecek bir yöntem olduğunu ifade etti. Sürdürülebilir kalkınma bileşenlerinin ekonomik, sosyal ve çevresel açılardan üç boyutlu bir yaklaşım olarak ele alındığını kaydeden Salihoğlu, “Bu yaklaşım, ekonomik, sosyal ve çevresel faktörleri dengeli bir şekilde ele alırken, çevresel kalkınma en temel modeldir. Çevresel kalkınma olmadan diğer kalkınma modellerinden söz edilemez. Dolayısıyla yaşanabilir bir dünya için doğal kaynaklarımızın kullanımına özen göstermemiz, havayı, suyu ve toprağı gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde korumamız ve sahip çıkmamız gerekiyor” diye konuştu. Prof. Dr. Güray Salihoğlu konuk olduğu program soru-cevap bölümüyle devam etti.


    “İşletmelerin devamlılığı sürdürülebilir olmaktan geçiyor”

    Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, sürdürülebilirlik kavramının günümüzde çok daha önemli bir konuma sahip olduğunu söyledi. Bursa TB olarak toplumun ve işletmelerin dikkatini bu konuya çekmek istediklerini vurgulayan Başkan Matlı, “Doğal kaynakların hızla tükenmesi ve çevresel sorunların artması, işletmelerin devamlılığı için sürdürülebilir şekilde faaliyet göstermelerini zorunlu hale getirmektedir. Bu nedenle, şirketlerin faaliyetlerini planlama aşamasında sürdürülebilirlik kavramını dikkate alarak, kaynakları verimli kullanması, çevreye duyarlı olması ve toplumsal faydaya katkı sağlaması, gelecekteki başarıları için büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.


    Sürdürülebilirlik eğitimleri devam edecek

    Bursa TB E-Akademi’de sürdürülebilir odaklı eğitim serisi 27 Nisan Perşembe günü “Kurumsal Sürdürülebilirlik ve İş Hayatında Sürdürülebilir Yaklaşım” eğitimi ile devam edecek. Tamamen ücretsiz olan eğitim ve sertifika programlarından yararlanmak isteyen katılımcılar başvurularını, www.bursatbeakademi.com adresi üzerinden gerçekleştirebilirler.

  • “Yerli tohum, milli teknoloji kadar önemli”

    “Yerli tohum, milli teknoloji kadar önemli”

    BUÜ Karacabey Meslek Yüksekokulu, Limagrain Tohum Islah Üretim San. Tic. A.Ş. firması ile eğitimde işbirliği protokolü imzaladı. Mesleki eğitime destek vererek daha nitelikli öğrencilerin ilgili programları tercih etmesini sağlamayı, öğrencilerin başarılarını teşvik etmeyi ve donanım sahibi mesleki ve teknik elemanların yetiştirilmesine katkıda bulunmayı hedefleyen protokole BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Firma İnsan Kaynakları Müdürü Ayşegül İyidoğan ile Firma Pazarlama Müdürü Murat Öztürkmen imza attı.

    Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, üniversite-sanayi işbirliğinde gerçekleştirilen protokolün gerek üniversiteye gerekse de sektör temsilcilerine kıymetli imkanları olacağını vurguladı. Karşılıklı kazan-kazan anlayışı ile deneyim ve bilgi paylaşımı yapılacağına işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Bu ortaklık hepimiz açısından verimli olacak. Burada öğrencilerimiz için üç ayrı kazanım modeli olacak. Yeni bir staj kapısı, birçok öğrenciye burs ve uygulamalı dersler konusunda deneyimlerini paylaşacak sektör temsilcileriyle tanışma imkânı doğacak. Sektörün deneyimi, üniversitenin bilgi birikimi ile harmanlanacak. Buradan doğacak sinerji; öğrencilerimize ve genel anlamda tüm insanlığa fayda sağlayacak. Protokolün hazırlanmasında emeği bulunan herkese teşekkür ediyor, işbirliğimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.


    Yerli tohuma tam destek

    Konuşmasında yerli tohum hakkında da düşüncelerini açıklayan Rektör Kılavuz; “Yerli tohum, milli teknoloji kadar büyük bir önem arz etmektedir. Dünyada da bu konunun ne kadar önemli olduğu son dönemde çok daha iyi anlaşılmıştır. Yerli ve milli teknolojiye gösterdiğimiz hassasiyeti, milli ve yerli tohumda da göstermeliyiz. Bu anlamda meslek yüksekokullarımızın ilgili bölümleri ve ziraat fakültelerimizin ayrıca destek almaları gerektiğine inanıyoruz. Hayvan Besleme ve Zootekni alanlarında Türkiye’nin yetkin eğitim kurumları arasında gösterilen üniversitemiz, tohum meselesi ve güvenliği konusunda da aynı hassasiyet ile çalışmalarını sürdürmektedir. Bu noktada yürütülen her türlü faaliyete katkı sunabilecek deneyimli akademisyenlere de sahibiz. Yeni projelerin üretilmesi ve tohum ıslahı konusundaki çalışmaların destekçisi olacağımızı bildirmek isteriz” açıklamasında bulundu.


    İşbirliği artarak devam edecek

    Limagrain İnsan Kaynakları Müdürü Ayşegül İyidoğan ise işbirliği desteği ve duyulan güven için üniversitenin tüm yöneticilerine teşekkür etti. Protokol sürecinin MYO Yönetimi ile karşılıklı diyalog içerisinde ilerlediğini kaydeden Ayşegül İyidoğan; “Bu işbirliğine iki taraflı bakıyoruz. Bizler de üniversiteden ve akademisyenlerimizden son derece kıymetli katkılar görüyoruz. Özellikle öğrencilerin staj ve uygulama dersleri sürecinde olumlu geri dönüşler alıyoruz. Biz süreçten çok memnunuz ve işbirliğimizin artarak devam etmesini diliyoruz. Protokol hepimize hayırlı olsun” dedi.

    Karacabey MYO Müdürü Prof. Dr. Serdal Dikmen de sektördeki deneyimleri çerçevesinde okula ve öğrencilere verecekleri katkılardan ötürü firma yöneticilerine teşekkür etti. Özellikle yüksek puanlı öğrencilerin MYO’ya çekilmesi ve staj kolaylığı sağlanmasının önemli bir destek olacağına işaret eden Prof. Dr. Serdal Dikmen; “Firma, bu protokol çerçevesinde eğitim-öğretime vereceği desteğin yanı sıra aynı zamanda önümüzdeki yıl için de bir burs desteği sağlayacağını açıkladı. Öğrencilerimizin burs sayısını da bu vesile ile arttırmış olacağız. Destekleri ile bizlere güç katacaklar. Her şey için teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

  • Bursalı esnafa akademik destek

    Bursalı esnafa akademik destek

    BESOB, esnafın mesleki ve teknik gelişiminin önünü açabilmek amacıyla BUÜ ile akademik ve bilimsel işbirliği yaptı. Bursa Uludağ Üniversitesi Sürekli Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (ULUSEM) organize edeceği çalışmalar öncesinde esnafın nabzı ölçülecek ve daha fazla talep edilen programlara öncelik verilecek. Hazırlanan protokole BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit imza attı.

    Düzenlenen imza töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, şehrin kılcal damarlarına kadar nüfuz etme niyetinde olduklarının altını çizdi. Üniversitenin akademik ve bilimsel birikimin öncelikli adresi olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Bursa’nın ortak aklına ve bilgi birikimine sahibiz. Bize gelen tüm yardım taleplerini değerlendiriyor, elimizden gelen desteği vermeye gayret ediyoruz. Bu bizim asli görevlerimizden birisidir. Üniversite, toplum ve insan için var.

    Onların sorunlarına sırtımızı dönemeyiz. Talep ve ihtiyaçlarını görmezden gelemeyiz. Esnafımız da bu toplumun can damarlarından birisidir. Mesleki anlamda kendisini geliştirmeli, yenilemeli ve bunu da nitelikli kurumlar vasıtasıyla yapmalıdır. Bursa Uludağ Üniversitesi olarak esnaf ve sanatkarlarımıza fayda sağlayacağına inandığımız böylesine kıymetli bir işbirliği yapacak olmaktan dolayı büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

    İşbirliği artarak devam edecek

    BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit ise Bursa Uludağ Üniversitesi ile son derece önem verdikleri özel bir protokole imza atmış olmaktan dolayı mutluluk duyduklarını söyledi. Esnafın gelişim ve değişim sürecine adapte olma konusunda bir takım sorunlar yaşayabildiğine işaret eden Başkan Fahrettin Bilgit; “Esnafımızın ve sanatkarlarımızın yaşadıkları sorunların önüne geçebilmek, onlara bir nebze olsun katkı sağlayabilmek adına çalışmalarımıza devam ediyoruz. Üniversitemiz ile başlatmış olduğumuz bu işbirliği sürecini önümüzdeki günlerde daha da geliştirerek sürdürmek istiyoruz. Bizlere katkı ve destek veren ULUSEM yöneticileri başta olmak üzere herkese teşekkür ediyoruz. Protokolümüz esnafımıza ve üniversitemize hayırlar getirsin” açıklamasında bulundu.

    Törende ULUSEM Müdürü Dr. Öğr. Ü. Şükrü Dokur, BESOB Genel Sekreteri Rafiz Vatansever de hazır bulundu.

  • BUÜ’nün projesine kalite ödülü

    BUÜ’nün projesine kalite ödülü

    KalDer’in, tüm sektör ve kuruluşlarında mükemmellik kültürünün yaygınlaştırılması, yerel ve ulusal düzeyde kamu sektöründeki iyi uygulamaların ödüllendirildiği Tanıma Programı çerçevesinde hayata geçirdiği “İlham Veren Kamu Yönetimi Proje Ödülleri” Ankara’da düzenlenen 23. Kamu Kalite Sempozyumu’nda dağıtıldı.

    Devlet üniversiteleri kategorisinde tek

    Başvurusu yapılan projelerin 4 farklı kategoride ödüllendirildiği organizasyonda “Güvenli İnşaat İçin Bilinçli Kadro” projesi Bursa Uludağ Üniversitesi, Devlet Üniversiteleri Kategorisinde En İyi Proje ödülünü kazanmayı başardı. Törende hazır bulunan Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ve Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ödülü, Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Funda Coşkun, Proje Yürütücüsü ve İSG Koordinatörü Prof. Dr. Nurettin Yamankaradeniz, Öğr. Gör. Yasemin Özdemir, Öğr. Gör. Hüdayi Taşçı, Öğr. Gör. Gizem Akalp, Öğr. Gör. Uğur Saklangıç, Dr. M. Sami Döven,İMSİAD Yöneticileri ve ekip üyeleriyle birlikte aldı.

    BUÜ ve İMSİAD ortaklığında yürütülen Güvenli İnşaat için Bilinçli, Kadro Projesi, iş sağlığı ve güvenliği alanında ilk olma özelliğine sahip. Avrupa Birliği Projesi olarak yürütülen çalışma çerçevesinde Üniversite Kampüsü sınırları içerisinde İSG DİEM (Dijital İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Merkezi) kuruldu. İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine inovatif bir katkı sağlamayı hedefleyen proje sayesinde çok sayıda personel nitelikli iş sağlığı ve güvenliği eğitimi alma şansını yakaladı.

  • BUÜ Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi

    BUÜ Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi

    BUÜ’nün 2017 yılında projelendirmesini yaptığı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde tüm sorunlar aşıldı. Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve üniversite yöneticilerinin girişimleri sonucunda ilgili bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’ndan proje için bütçe onayının alınma süreci başarıyla tamamlandı. Yaklaşık 900 milyon TL’ye mal olacak, 59 bin metrekare inşaat alanı bulunan, 250 yataklı dev projenin temeli Nisan ayı içerisinde atılacak. BUÜ Hastanesi, Tıp Fakültesi ve Sabahattin Gazioğlu Çocuk Onkoloji Hastanesi’yle entegre bir şekilde hizmet verecek hastanenin inşaat altyapı hazırlıkları da hız kesmeden devam ediyor.

    Proje hakkında bilgilendirmede bulunan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Bursa’nın ve Üniversitenin en büyük ihtiyaçlarından birisi olan Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi için her türlü engelin aşıldığına işaret etti. Sadece Bursa’nın değil, tüm Güney Marmara’nın ihtiyaç duyduğu özel bir projeyi Üniversiteye kazandıracak olmanın gururunu yaşadıklarını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi; Üniversite Hastanemiz ve Sabahattin Gazioğlu Çocuk Onkoloji Hastanemiz ile entegre bir şekilde hizmet vereceği için, yer açısından en uygun noktayı tespit ettik. Önceki yönetim döneminde bu konuda çalışmalar yapılmıştı. Kendilerine de bu vesile ile teşekkür etmek istiyoruz. Ancak yaklaşık 6 yıl geçmesine rağmen finans ve proje sorunları aşılamamıştı. Girişimlerimiz neticesinde tüm sorunların giderilmesini sağladık. Bakanlıklardan proje ve bütçe için onay almayı başardık. Vakit kaybetmeden de inşaat hazırlıklarını başlattık” şeklinde konuştu.

    Deprem simülatörü detayı

    Yeni yapılan kamu hastanelerinde deprem simülatörü uygulamasının zorunlu hale getirildiğini hatırlatan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, BUÜ Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin de bu özelliğe sahip olacağını açıkladı. Projenin ihale şartlarını belirlerken de büyük bir hassasiyet içerisinde hareket ettik. Daha önce en az 200 yataklı bir hastane binası inşaatı yapmış firmaların katılabileceği bir ihale açtık. Ön şartlarımızdan birisi bu oldu. Bu konuda deneyime sahip firmaların katılımı ile serbest bir ihale gerçekleştirdik. İnşaat maliyeti yaklaşık 900 milyon TL’yi bulacak. 3 yıl içerisinde bitirilmesi hedefleniyor. Yer teslimi yapıldı. Hafriyatı takiben 1 ile 1,5 ay içerisinde temeli atılacak. Hızlı bir şekilde tamamlanacak ve Üniversitemize teslim edilecek” açıklamasında bulundu.


    Modern ve fonksiyonel bir hastane projesi olacak

    Hastane projesine dair detayları da paylaşan Rektör Kılavuz; “Yapılacak hastanemiz, Sabahattin Gazioğlu Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Hastanemiz ile tam bir entegrasyon içerisinde hizmet verecek. Toplam 59 bin metrekare inşaat alanı bulunan ve 250 yataklı hastane içerisinde; 75 çocuk yoğun bakım ve 175 tek kişilik klinik odası bulunacak. Bina içerisinde bir kat tamamen poliklinik hizmetine ayrılacak. Diğer bir katta ise 6 ameliyathane, 1 doğumhane ve girişimsel üniteleri içeren modern, emniyetli ve fonksiyonel bir hastane projesi şeklinde yapılacak. Ana bina içerisinde çocuk kliniklerinin boşaltılacağı alanlarda diğer ihtiyaç içerisinde olan kliniklere oda ve yatak tahsisi yapılarak kliniklerin yatak sayısı artmış olacak ” diye konuştu.


    Yeşil alan hassasiyeti ile hareket ediliyor

    Projede yeşil alan hassasiyetinin en üst düzeyde gözetildiği bilgisini de veren Kılavuz: “Yer teslimi yapılırken Orman Bölge Müdürlüğü’nden alınan izinle ağaçların bir kısmı taşındı. Yaşlı olan ve kesilmesi zorunlu olanlar için yine Orman Bölge Müdürlüğü denetiminde çalışmalar yürütüldü. Eksilen her ağaç için misli ile kampüsümüz içerisindeki farklı noktalara yeni dikimler yapıldı. Yeşil alan kapasitemizi koruyarak, bu konuda son derece büyük bir hassasiyet göstererek projenin altyapı çalışmalarını yürütüyoruz. Yapacağımız projenin insana ve sağlığa sağlayacağı faydaları da göz önünde bulundurmak zorundayız. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren mevcut yeşil alan kapasitemizin korunması, geliştirilmesi ve yeni yeşil alanlar açılması için çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Bursa’mız ve Güney Marmara için böylesine hayati bir önem taşıyan projede doğanın gereksiz tahribatına izin vermedik” dedi.