Etiket: bursa uludağ üniversitesi

  • Ameliyatlardan çıkarılan atık kemikler değerlendirilecek

    Ameliyatlardan çıkarılan atık kemikler değerlendirilecek

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), ameliyatlarda çıkarılan ve tıbbi atık olarak tabir edilen kemik parçalarının işlenerek daha sonra yapılacak kemik nakillerinde kullanılabilmesine imkan sağlayan özel bir protokole imza attı.

    Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile özel bir hücre ve doku merkezinin Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fırat Gündoğan’ın imzaladığı protokol sayesinde Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleştirilen operasyonlarda çıkarılan kemik parçaları yeniden kullanabilecek hale getirilecek.

    Alanında Türkiye’nin ilk firması olma özelliği taşıyan hücre ve doku merkezi, tıbbi atık vasfındaki kemik parçalarını hastaneden alarak Trabzon’daki laboratuvarına gönderecek. Kemikler burada işlenerek yeniden kullanılabilecek hale getirilecek. Elde edilen yeni parçalar daha sonra yapılacak kemik nakli operasyonlarında değerlendirilecek.

    Protokol imza töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, üniversite olarak toplum yararını gözeten çok sayıda projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Bunun yanı sıra bütün çalışmalarında sürdürülebilirlik anlayışını ön planda tutmaya gayret gösterdiklerini açıklayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Bugün imzalayacağımız protokol; geri dönüşüm sağlayan, çevre ve kaynak kirliliğinin önüne geçen çok özel bir proje olarak karşımıza çıkıyor. Önemli bir adım atmış oluyoruz. Zor bulunan bir malzemenin tekrar temin edilmesi, geri dönüştürülmesi ve yeniden kullanıma kazandırılmasını sağlayacağız. Bu konuda bizimle iş birliği yapan firmamıza teşekkür ediyorum. Toplumla her alanda içiçe geçmiş bir üniversite modeli oluşturmak istiyoruz. Bu kapsamda kıymetli gördüğümüz her türlü projenin içerisinde yer almaya ve iş birliği yapmaya açığız. İmzaladığımız protokolün Üniversitemize, firmamıza ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum” şeklinde konuştu.

    Atık kemikler değerlendirilecek

    Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya ise konuşmasında, yaklaşık bir yıldır ameliyatlarda çıkan ve tıbbi atık olarak kabul edilen kemik parçalarının daha sonra nakil işlemlerinde kullanılması konusunda bir çalışma yürüttüklerini aktardı. Bu proje kapsamında firma ile görüşmelere başladıklarını söyleyen Dekan Prof. Dr. Ekrem Kaya, firma ile yapılan görüşmeler neticesinde ortak bir karara vardıklarını ve protokol imza aşamasına geldiklerini belirtti. Kaya, yapılan iş birliğinin taraflara hayırlı olması ve önümüzdeki süreçte işbirliği kapsamının inovatif alanlara doğru genişletilmesi temennisinde bulundu.

    Hücre ve Doku Merkezi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fırat Gündoğan da Türkiye’de bu alanda faaliyet gösteren ilk firma olduklarını vurguladı.

    Yaklaşık 1 yıldır Tıp Fakültesi ve Hastane yönetimi ile görüşme halinde olduklarını kaydeden Başkan Vekili Fırat Gündoğan, “Burada karşılıklı olarak nasıl fayda sağlayabileceğimizi görüştük. Ameliyatlardan çıkan kemikleri, tıbbi atık niteliğinde alarak yeniden kullanılabilir hale getiriyoruz. Trabzon’daki laboratuvarımızda bu kemikleri işliyoruz ve ülkemize yeniden kullanılması için kazandırıyoruz. Protokol sayesinde karşılıklı faydalar sağlamak ve iş birliğimizi de arttırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

    Gerçekleştirilen imza töreninde Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Barbaros Oral, Başhekim Prof. Dr. Rıdvan Ali ve firma yetkilileri de hazır bulundu.

  • Teklif kabul edildi! YÖK’ten yeni programlara onay

    Teklif kabul edildi! YÖK’ten yeni programlara onay

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Rektörlüğü tarafından, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’na yapılan yeni lisansüstü programlarının açılması yönündeki teklif kabul edildi. Kararın ardından üniversite bünyesinde 2021-2022 akademik dönemi itibariyle 7 farklı doktora ve yüksek lisans programının daha eğitimi başlatılacak.

    BUÜ Rektörlüğü’nün yıl içerisinde YÖK’e yaptığı yeni yüksek lisans programlarının açılması teklifi YÖK Başkanlığı tarafından uygun görüldü. Haziran ayı içerisinde gerçekleştirilen YÖK Yürütme Kurulu toplantısında alınan kararlar ile BUÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde disiplinlerarası Türk Dünyası Müzikleri Anabilim Dalı kurularak disiplinlerarası Türk Dünyası Müzikleri Tezli Yüksek Lisans Programı açılması, Erken Çocuklukta Ahlâk ve Değerler Eğitimi Anabilim Dalı kurularak disiplinlerarası Erken Çocuklukta Ahlak ve Değerler Eğitimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı açılması ve yine Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde disiplinlerarası Göç Araştırmaları Anabilim Dalı kurularak disiplinlerarasıGöç Araştırmaları Tezli/Tezsiz Yüksek Lisans Programı açılması uygun görüldü.

    Gerçekleştirilen toplantıda BUÜ Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde ise disiplinlerarası Biyoteknoloji Anabilim Dalı kurularak disiplinlerarası Biyoteknoloji Doktora Programı açılması, disiplinlerarası Hibrid ve Elektrikli Taşıtlar Anabilim Dalı kurularak disiplinlerarası Hibrid ve Elektrikli Taşıtlar Tezli Yüksek Lisans Programı açılması, disiplinlerarası Eklemeli İmâlat Anabilim Dalı kurularak disiplinlerarası Eklemeli İmalat Tezli Yüksek Lisans Programı açılması ve Peyzaj Mimarlığı Doktora Programı açılmasına da onay verildi.

    Alınan kararlar ve açılacak yeni bölümler hakkında değerlendirmede bulunan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, üniversitenin hedefleri doğrultusunda gerekli akademik ve bilimsel alt yapının tamamlanması için yoğun bir çaba sarf ettiklerini vurguladı. Akademik çeşitliliğin arttırılması ve öğrencilerin iş dünyasına daha donanımlı bir şekilde hazırlanması maksadıyla yüksekokul, fakülte ve enstitülerdeki eğitim programlarını çeşitlendirdiklerini aktaran Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Bursa Uludağ Üniversitesi yönetimi olarak hangi alanda olursa olsun ‘daha iyisini’ yapabilmeyi arzu ediyoruz. Değişen dünya ve gelişen teknolojik atılımlara rağmen bizler aynı eğitimleri vermeye devam edemeyiz. Bu doğrultuda akademik alt yapımızı ve eğitim programlarımızı güncelleme ihtiyacı hissediyoruz. İş dünyasından gelen talepler doğrultusunda yeni bölümler ve programlar açmaya gayret ediyoruz. Diğer yandan öğrencilerimizi de mezuniyet sonrasına en iyi şekilde hazırlamak istiyoruz. İşte bu hedefle 7 yeni farklı program açılması için YÖK Başkanlığımıza yazı yazdık. Tekliflerimiz kabul edildi. Vakit kaybetmeden gerekli alt yapıların oluşturulması noktasında hazırlıklara başladık. 2021-2022 akademik yılında bu programları hazır hale getirmiş olacağız ve öğrenci alımlarına başlayacağız. Hepimiz için hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

  • 10 dönümlük alana kuruldu! Ekolojik Bahçeler açıldı

    10 dönümlük alana kuruldu! Ekolojik Bahçeler açıldı

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Ziraat Fakültesi Dekanlığı tarafından yapımı tamamlanan ULUZEKO Ekolojik Bahçe projesinin açılışı gerçekleştirildi. Toplam 10 dönümlük bir alan üzerinde hayata geçirilen Ekolojik Bahçeler’de üniversitede görev yapan personelin yararlanması hedefleniyor.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz’un göreve gelmesinin ardından alt yapısı ve diğer hazırlıklarının tamamlanması yönünde talimat verdiği Ekolojik Bahçeler’in açılışı gerçekleştirildi. Açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Prof. Dr. Adem Doğangün, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut, MEYOK Koordinatörü Prof. Dr. Çağatan Taşkın, Sürdürülebilir Kampüs Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Güray Salihoğlu, akademisyenler ve çok sayıda personel katıldı.

    Törende konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Ziraat Fakültesi Dekanlığına ve Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörlüğüne teşekkür etti. Göreve geldiklerinin ilk 4 ayından itibaren memnuniyet anketlerine başladıklarını açıklayan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Yılda iki kez anket yaptırıyoruz. Şimdiye kadar 4 anket yaptık. Temmuz ayında yenisini yapacağız. İstekler, beklentiler ve eksik yönlerimizi bu yöntem ile tespit ediyoruz. Özellikle şunu belirtmek istiyorum ki; ilk kez öğrenciler bazında büyük bir memnuniyet oranı yakaladık. Yaklaşık yüzde 60’lık bir memnuniyet oranı gördük. Bu bizi hem sevindiriyor hem de daha işimizin bitmediğini gösteriyor. Akademik ve idari personel memnuniyeti ise çok daha yukarılarda çıkıyor. Üniversitemizde hayata geçireceğimiz projeler ile yönetimden beklenen adımları birer birer atmaya devam edeceğiz. Ekolojik Bahçe çalışması da bu geri dönüşlerden aldığımız bir proje önerisiydi. 60 metrekarelik, 112 parselden oluşan bir alanı hazırladık. İlk aşamada 50 parsele talep geldi. Gelecek dönemde buranın yetmeyeceğine ve büyük bir talep göreceğine inanıyorum. Üniversitemize, akademik ve idari personelimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

    Ekolojik bahçeler bilinçli tarımın önünü açacak

    Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut ise konuşmasında günümüzde insanların yoğun mesai ortamından uzaklaşmaya ve doğal ortamları tercih etmeye başladığına işaret etti. Bu amaçla üniversitede görev yapan personel için Ekolojik Bahçe projesini hayata geçirdiklerini aktaran Dekan Prof. Dr. İlhan Turgut; “Bu gördüğünüz alan benim asistanlığım döneminde de aynı amaçla kullanılıyordu. Ancak zaman içerisinde kullanımı durduruldu ve her yeri çalılar kapattı. Rektörümüzün talimatı ile biz yeni bir alan oluşturduk ve her şeyi yeniden tasarlayarak ciddi talep gören bir yer haline getirdik. Tarıma gönül veren akademik ve idari personelimize bitki yetiştirmek konusunda bir bilinç oluşturmak ve birlikte üretim yapmayı hedefliyoruz” dedi.

    Programın organizasyonunu gerçekleştiren Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörü Prof. Dr. Güray Salihoğlu da toprak, su ve hava olmadan yaşamın mümkün olmayacağının altını çizdi. Temiz hava, toprak ve suya sahip çıkmak için uğraş verdiklerini kaydeden Prof. Dr. Güray Salihoğlu; “Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörlüğü olarak; üniversitemizin değerlerini ve ilgi görecek projelerini değerlendirmeye gayret ediyoruz. Bugün açılışını yaptığımız proje tam anlamıyla bu hedefe hizmet etmektedir. Bahçelerin düzenlenmesi ve personelimizin hizmetine sokulması sürecindeki yoğun çalışmayı Sürdürülebilir Kampüs Projesi Koordinatörlüğü olarak Prof. Dr. Şule Turhan ve ekibimizle birlikte çok yakından takip ettik. Bu vesile ile projede emeği olan herkese bir kez daha teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Davetliler ekolojik bahçelerin açılışının ardından Ziraat Fakültesi Dekanlığı’nın belirlediği alana ağaç dikti. Çok sayıda mazı ağacı, fıstık çamı ve akçaağaç toprakla buluşturuldu. Etkinlik, Prof. Dr. Sezen Özeke koordinatörlüğünde BUÜ Eğitim Fakültesi ve Devlet Konservatuvarı öğrencilerinden Tugay ve Mehmet Bütün kardeşlerin gerçekleştirdiği konser ile tamamlandı.

  • Bursa’da 165 hemşire mezun edildi

    Bursa’da 165 hemşire mezun edildi

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlığı tarafından gerçekleştirilen tören ile 165 hemşire mezun edildi.

    BUÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü öğrencileri için mezuniyet töreni düzenledi. Törene Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Halide Serpil Şahin, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Rektör Yardımcıları, dekanlar, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.

    Törende açılış konuşması yapan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, düzenlenen yeni aktivite ve spor alanında bu yıl ilk kez mezuniyet törenleri organize etmekten dolayı büyük bir mutluluk duyduklarını söyledi. Konuşmasında öğrenci ailelerine seslenen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Böylesine değerli öğrencileri yetiştirdiğiniz ve bugüne getirdiğiniz için hepinizi tebrik ediyorum. Kıymetli hocalarımıza da bilgi ve deneyimlerini öğrencilerimize eksiksiz bir şekilde aktardıkları için teşekkür ediyorum. Sevgili öğrenciler; çok özel ve önemli bir mesleği icra edeceksiniz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışını şiar edinen bir gelenekten geliyorsunuz. Kutsal kitabımızda ‘Haksız yere bir insanı öldüren, tüm insanlığı öldürmüş olur. Ancak bir insanı yaşatan da tüm insanlığı yaşatmış gibi olur’ sözünün bir mensubu olarak bu mesleğe girmiş oluyorsunuz. Bu çok önemli bir olgudur. İnsana son derece kıymet veren bir mesleğiniz var ve sizleri bu mesleği tercih ettiğiniz için tebrik ediyorum. Bundan sonrası için de hepinize gönülden başarılar diliyorum” dedi.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Halide Serpil Şahin ise kendisinin de bir sağlık çalışanı olduğunu ve corona döneminde tüm sağlık çalışanlarının ne kadar büyük önem taşıdığının bir kez daha anlaşıldığını vurguladı. Mezunların ailelerine teşekkür ederek konuşmasını sürdüren Başkan Vekili Şahin, “Gençlerimiz bilmeliler ki; çok seviliyorlar. Özellikle bu sıkıntılı dönemde meslekleri ve kendileri çok daha fazla kıymetlendi. Allah yar ve yardımcıları olsun. Yolları açık olsun. Hepsini çok seviyor ve başarılar diliyoruz” şeklinde konuştu.

    Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu da 2020-2021 Eğitim-Öğretim Dönemi’nin sonunda toplam 165 hemşirelik bölümü öğrencisini mezun ettiklerini açıkladı. Dekan Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu, öğrencilere çalışma hayatlarında başarılar dilerken, tüm akademisyenlere de özverili çalışmalarından dolayı teşekkür etti.

    Törende BUÜ Hastanesi Baş Hemşiresi Fatma Düzgün ve Dönem Birincisi Hemşire Çağla Beler de kısa birer konuşma gerçekleştirdikten sonra dereceye giren öğrencilere hediyeleri takdim edildi.

  • Sığırlarda embriyo transferi kursuna büyük ilgi

    Sığırlarda embriyo transferi kursuna büyük ilgi

    Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onaylı ilk kez düzenlediği ‘sığırlarda embriyo transferi’ kursu büyük ilgi gördü. 15 veterinerin yer aldığı kurslarda verilen eğitimlerle, verimli hayvanların neslinin artırılması hedefleniyor.

    ‘Sığırlarda embriyo transferi’ kursu sayesinde Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden eğitime katılan veteriner hekimler uygulamalı olarak embriyo transferi gerçekleştirdi. Bir hafta süren eğitimin sonunda sertifikalı olarak eğitimi tamamlayan 15 kursiyer, verimli ırkların çoğalmasında gereken çalışmaları geldikleri illerde uygulayabilecek. Türkiye’nin klonlama yapmış bir ülke olarak embriyo transferinde Avrupa’da olması gerekenden geride olduğunu ifade eden Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Sağırkaya, “Verimli olan annelerden her yıl sadece bir yavru elde edebiliriz. Ama biz embriyo transferiyle yılda 15 ile 50 arasında yavru elde edebiliriz. Biz bu şekilde şampiyon yani en yüksek verimli annelerden fazla sayda yavru alarak, üstün hayvanların sürülerdeki sayılarını artırabiliriz. Ben yurt dışında gördüğüm eğitimlerle bu işe başladım. 1995 yılından beri de bunu Türkiye’de öğretebildiğim kadar kişiye öğretmeye çalışıyoruz. Bu kursların bu yönden önemi çok. Çünkü şu anda sahada embriyo transferinde uzman veteriner hekim sayısı çok yetersiz. Şu anda kursta Adıyaman’dan İzmir’e, Manisa’dan Gaziantep’e kadar değişik vilayetlerden 15 kişi yer almaktadır. Nazarî derslerin yanında uygulamalı olarak veteriner hekimlerin kendilerini geliştirmesi lazım” dedi.

    Avrupa’da son yıllarda 120 binin üzerinde embriyo transferi gerçekleştirildiğini ifade eden Sağırkaya, “Bu sayı dünya genelinde 1 milyonun üzerine çıkıyor. Dünyanın şampiyon ineklerinden bir tanesinden şu anda embriyo transferi yoluyla elde edilmiş 56 tane boğa bulunmaktadır. Hiçbir bir inekten normal şartlarda 56 tane yavru elde edilemez. Erkeklerin yanı sıra, 76 tane de kızı var bu ineğin. Bu kızlar da verimleriyle ve özellikleriyle ilk sıralarda yer almaktadır. Yani dünyada sıralamaya girmiş bir inekten 132 tane buzağı almak çok mühim. Bunların içerisinden de en iyilerinin embriyo transferi ile çoğaltıldığını düşünürsek, sürü içerisindeki elit hayvanların yüzdesini çok kısa zamanda azami sayıya çıkarmış oluyorsunuz” diye konuştu.

    Türkiye’deki hedeflerinin süt açısından rekortmen ineklerin embriyolarını çoğaltmak olduğunu belirten Sağırkaya, “Üretilen sütün birim başına maliyetini de düşürmüş oluyoruz. Hayvanların sağlık durumlarının daha iyi olmasını sağladığımız için bu giderlerinde düşmesini sağlıyoruz. Küçük bir örnek verecek olursak, 2012 yılında Almanya ile sığır sayısında biz 200 bin üstteydik. Ama süt üretiminde onlar bizim yaklaşık 2,5 katımz fazla süt elde ediyorlardı. Bizim Türkiye’deki hayvanlarda süt verimliliğini arttırmamız gerekiyor. Bunun içinde bu teknolojiyi kullanmamız olmazsa olmazımızdır” dedi.

    Afyon’dan katılan Veteriner Hekim Mehmet Düzer ise “Embriyo transferini Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli görüyoruz. Bu transfer sayesinde yüksek verimli hayvanlardan elde edilen embriyolar, düşük verimli hayvanlara nakledilerek yüksek verimli hayvanların sayısını arttırmamız gerekiyor. Bu yöntemin Türkiye’de ileri seviyelere ulaşması için bizlerde elimizden geleni yapıyoruz. Kendi işletmemizde de bunu uygulamaya çalışıyorduk. Bununla ilgili yavrularda aldık. Verimleriyle ilgili sonuçlar çıkacaktır. Bizimde hayvancılığımızı daha ileriye taşımak için bu yöntemi kullanmak zorundayız” şeklinde konuştu.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde ilk kez gerçekleştirilen Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onaylı ‘sığırlarda embriyo transferi’ kursu, Dölerme ve Suni Tohunmlama Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Hakan Sağırkaya ve Doç. Dr. Selim Alçay tarafından veriliyor.

  • Bursa Uludağ Üniversitesi’nin kalitesi tescillendi

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nin kalitesi tescillendi

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), bütün birimleri ile gerçekleştirdiği kalite hareketinde mutlu sona ulaştı. Türk Standartları Enstitüsü yetkilileri tarafından değerlendirme sürecine alınan üniversite, ISO 9001-2015 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi almaya hak kazandı.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve Kalite Koordinatörlüğü öncülüğünde başlatılan Kalite Yönetim Sistemi Belgelendirme süreci tamamlandı. Üniversite, bütün birimleri ile girdiği değerlendirme sürecini başarı ile atlattı. Kendi alanında bir ilke daha imza atan BUÜ, YÖK Eğitim Hizmetleri kapsamında ISO 9001-2015 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi almayı başardı.

    Türk Standartları Enstitüsü yetkilileri tarafından 4 gün boyunca süren değerlendirme süreci tamamlandı. Gerçekleştirilen son toplantıda alınan nihai karar, Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, rektör yardımcıları Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Prof. Dr. Adem Doğangün, Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda Coşkun, Kalite Koordinatör Yardımcısı Öğr. Gör. Yasemin Özdemir ve kalite koordinatörlüğü personeline sözlü olarak tebliğ edildi. Toplantıya katılan Enstitü Baş Tetkikçisi Yılmaz Öztürk, tetkikçiler Mustafa Karamanve Mesude Özdemir ile birlikte yapılan değerlendirmelerin sonuçlarını paylaştı.

    Açıklamasında Bursa Uludağ Üniversitesi’nin çok büyük ve güçlü bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Baş Tetkikçi Yılmaz Öztürk, “Üniversitede sağlam bir kalite denetim mekanizması oluşturulmuş. Personel bu alanda bilgili ve yetkin bir şekilde çalışıyor. Elbette bir takım eksikliklerin olduğunu gözlemledik. Ancak bunlar çok ufak ve düzeltilmesi basit problemler. Yaptığımız tetkiklerde eğitim kalitesinin yüksek olduğunu açık bir şekilde gözlemledik. Uzaktan eğitim dönemi boyunca yapılan yatırımlar ile çok önemli bir atılım sağlanmış olduğunu gördük. Öğrencilere teorik ve pratik anlamda dersler en iyi şekilde anlatılıyor. Otomasyon sistemi doğru bir şekilde çalışıyor. Kurumlar arasındaki iletişimin de en iyi şekilde yürütüldüğünü gördük. Başta Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve Kalite Koordinatörlüğü olmak üzere bu alanda emek harcayan herkesi tebrik ediyoruz” diye konuştu.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise bu denetimlerde asıl gayenin kurumlardaki işleyişi daha iyi hâle getirmek olduğunu vurguladı. Görev süresi içerisinde her zaman daha iyisine erişebilmek için ekip arkadaşları ile büyük gayret gösterdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Üniversite tarihimiz içerisinde ilk kez bütün birimlerimizle birlikte ISO 9001-2015 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi almak için başvuru yaptık. Oluşturduğumuz Kalite Koordinatörlüğü de bu sürecin alt yapısını en iyi şekilde hazırladı. Bütün birimlerimize gerekli tüm bilgilendirme ve eğitim desteği sağlandı. Nihayetinde de Türk Standartları Enstitüsü’nden bu işi başardığımıza dair övgüler aldık. En kısa sürede de belgenin tarafımıza ulaşacağını biliyoruz. Üniversite olarak gururluyuz ve mutluyuz. Emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.

  • Bursa’da öğrenciler keçi sütünden sabun üretiyor

    Bursa’da öğrenciler keçi sütünden sabun üretiyor

    Bursa Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğrencileri, saç dökülmesine, deri hastalıklarına, kepeklenmeye faydalı olan yüzde yüz doğal keçi sütünden sabun imâl etti. Sabunlar kalıplarına göre 15 ila 35 liradan satışa sunuldu.

    Koronavirüs salgını ile birlikte temizlik ve sağlığa verilen önem her geçen gün artmaya devam ediyor. Sağlık ve temizlik şirketleri kadar okullar da yaptıkları çalışmalarla ekonomiye ve insana katkı sağlıyor. Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencileri sabun üretimine başladı. Saç dökülmesinden deri hastalıklarına, kepeklenmeden vücut sağlığına kadar bir çok faydası bulunan yüzde 100 doğal keçi sütünden sabunlar raflarda yerini aldı.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim, Araştırma ve Uygulama Merkezi yöneticisi Doç. Dr. Hakan Üstüner, “Bursa Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde yetiştirilen keçilerin sütünden daha fazla katma değer elde etmek ve farklı ürünler elde etmek maksadıyla öğrencilerimiz proje sundu. Piyasada çok ciddi rakamlara satılan bu sabunlar aynı zamanda saç dökülmesi, deri hastalıkları, kepeklenme gibi pek çok şeye faydalı. Öğrencilerimizle birlikte bu işi deneme aşamasında başlattık. Artık el yapımı yüzde yüz doğal, kendi keçilerimizden elde ettiğimiz sütten sabun yapıyoruz. Bunun da satış ünitemizde Bursa halkı ile buluşturuyoruz. Afra Kuş, Nezaket Sağlam, Emine Sağlam, Abdulkadir Oflaz gibi örnek gönüllülerle 7/24 burada çalışan, keçiyi sağan, tedavisini yapan arkadaşlar görev yapıyor. Katma değer olarak da keçi sütünün daha iyi değerlendirilmesi adına böyle bir ürün üretme fikri ortaya çıktı” dedi.

    Bu ürüne talep olursa üretimi artırarak devam ettireceklerini anlatan Üstüner, “İnternet ortamında satılıyor. Talep olacağını düşünüyoruz. Malın müşterisi varsa satılacak, üretilecek demektir. Buradan elde edilen gelir, üniversitemize döner sermaye olarak katkı sağlayacaktır. Eğitime, öğretime, öğrenciye kullanılacak bir gelir elde edilmiş olacak. Burada en önemli husus, keçi sütünü kendimiz üretmemiz ve hiçbir katkı maddesinin olmamasıdır. Bu ürünün cilde, saça, vücuda faydalı olmasıdır. Burada kullanılan süt 40 keçiden üretilen süttür. Bir kısmını da peynir yapımında kullanıyoruz. Keçi sütünün içine doğal zeytin yağı ekleniyor ve sodyum hidroksitle elde ediyoruz. Saf su ile birlikte ortaya sabun çıkıyor. Sabun kalıplarına göre 15 ila 35 liradan satışa sunuluyor” diye konuştu.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise, “Her fakültemizde sürekli toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak faaliyetler yürütüyoruz. Veteriner fakültemiz ürün çeşitliliği anlamında da yeni ürünler ortaya koyuyor. Bugün de Sanem keçilerinden elde edilen sütlerle sabun ürettiler. Özellikle alerjik cilt hastalıklarında etkili olan bir ürünümüz. Yeni olmasına rağmen epey ilgi görüyor. Vatandaşlarımız bu ürünleri değerlendirmeliler” dedi.

    Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Yıldız ise, “Veteriner fakültesinde sığırcılık, koyun, keçi, kanatlı, arıcılık üniteleri var. 215 adet büyükbaş inekten 37 buzağı elde ettik. Oldukça iyi bir raka. 120 keçimiz var. 67 tanesi oğlak. 50 koyunumuz var, bundan da 22 kuzu elde ettik. 4 bin 500 adet etlik pilicimiz var. Onları 2 aylık periyotlarla kesip satışlarını yapıyoruz. 4 bin 500 adet yumurtacı tavuğumuz var. Günlük ortalama 3 bin 600 yumurta üretiyoruz. İneklerimizden 1 ton 800 kilogram süt üretiyoruz ve bunu pastörüze süt, peynir, kaşar, yoğurt yapıp satıyoruz. 600 adet bıldırcınımız var. Bunların yumurtalarını da küçük çocukların tüketmesini tavsiye ediyoruz. Çiftlikten çatala dediğimiz doğal ürünleri halkımızla paylaşıyoruz. Pandemi döneminde temizlik çok daha fazla gündeme geldi. Bundan dolayı öğrencilerimizin katkıları ile birlikte alerjik reaksiyonu çok daha az olan keçi sütünden sabun elde ettik. Bunu da satış ünitelerimizde halkımızın beğenilerine sunduk.”

  • Bursa Uludağ Üniversitesi-ASELSAN işbirliği geliştirilecek

    Bursa Uludağ Üniversitesi-ASELSAN işbirliği geliştirilecek

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), Türkiye’nin en önemli ve saygın teknoloji kurumlarından birisi olan ASELSAN ile Teknoloji Çalıştayı düzenledi. Etkinliğin açılış programında konuşan ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, Bursa’yı ve Uludağ Üniversitesi’ni yakından takip ettiklerini belirtti.

    ASELSAN ve Bursa Uludağ Üniversitesi ortaklığındaki teknoloji çalıştayı 5 Mayıs tarihinde online olarak iki kurumun temsilcilerinin katılımı ile yapıldı. Programın açılış töreninde ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün ve BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz konuştu.

    Programı takip eden akademisyen, öğretim görevlisi ve asistanlara seslenen ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, salgının ardından özellikle üniversitelerle bir araya gelmeye daha fazla özen göstereceklerini vurguladı. Üniversitelerin ve akademisyenlerin proje üretimi konusundaki azimlerinden son derece memnun olduklarını aktaran Prof. Dr. Haluk Görgün; “Ülkelerin küresel alandaki rekabet gücünü belirleyen faktörlerin başında katma değerli ürün üretebilme kabiliyetlerinin geldiği görülüyor. Bunun için de Ar-Ge yatırımlarına ve Ar-Ge çalışması yapabilecek işgücüne olan yatırıma öncelik verilmesi büyük bir önem arz ediyor. Bizler de bu noktada Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan kurumlarından biriyiz. Önceki yıl Ar-Ge bütçemiz 541 milyon Dolar. Kendi içimizde 7 farklı Ar-Ge merkezimiz ve 8 farklı teknoloji geliştirme merkezinde çalışmalarımız ve faaliyetlerimiz devam ediyor. 5 bin 200’ün üzerinde de Ar-Ge personelimiz var” dedi.

    “Bursa’yı ve Uludağ Üniversitesi’ni ayrıca önemsiyoruz”

    Yatırımları değere dönüştürecek insan kaynağının gelişimini, ülke sanayisinin gelişimindeki anahtar olarak gördüklerini aktaran Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Prof. Dr. Haluk Görgün; “Ortak akıl ve birlikte değer oluşturma kültürünü öncelik alarak üniversitelerle kurduğumuz Ar-Ge işbirliklerini oldukça önemsiyoruz. Bu bağlamda ülke ekonomisinin lokomotif kentlerinden birisi olan Bursa’yı ayrıca önemsiyoruz. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin de kente, ülkeye ve topluma çok kıymetli katkılar sunduğunu biliyoruz. Ar-Ge yeteneklerimizi karşılıklı görüşmek üzere bir araya gelmeyi de yine çok önemli bir adım olarak görüyoruz” diye konuştu.

    Programda konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise gerek öğrenci potansiyeli gerekse de akademik hacim itibariyle çok önemli bir noktada olduklarını vurguladı. Bursa’nın sanayi alanında Türkiye’nin gözbebeği konumunda olduğuna işaret eden Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Böylesine kıymetli bir şehirde, çok önemli bir görev yürütüyoruz. Ürettiğimiz bilimsel ve akademik bilgi birikimini toplum ile paylaşmaya ve gelen talepler doğrultusunda yeni projeleri hayata geçirmeye önem veriyoruz. Tecrübeli hocalarımızın bilgi birikimleri ile genç akademisyenlerimizin enerjisini bir araya getirerek kentimize ve ülkemize daha fazla hizmet etmeye gayret ediyoruz. ASELSAN’ımızın Türkiye’nin teknoloji geliştirme alanında ne kadar önemli bir yeri olduğunu biliyoruz. Son 10 yılda yürütülen çalışmaları yakından takip ediyor ve gurur duyuyoruz. Üniversitemiz ile ASELSAN’ın ortak hareket ile önemli projelere imza atacağını düşünüyoruz. İnşallah bugün yapılan çalıştay da kurumlarımız ve ülkemiz için önemli sonuçlar doğurur” açıklamasında bulundu.

    Teknoloji çalıştayında kurumlar yürüttükleri faaliyetler ve proje hedefleri hakkında sunumlar gerçekleştirdi. Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burak Akın Etemoğlu koordinatörlüğünde devam eden programın ilk kısmında ASELSAN’daki faaliyet alanları anlatılırken, ikinci kısımda ise Bursa Uludağ Üniversitesi’nde yürütülen projeler ele alındı. Çalıştayın son kısmında iki kurumun ortaklaşa hayata geçirebileceği çalışmalar konusunda görüş alışverişi gerçekleştirildi.

  • Patent performansları listesine BUÜ ve ULUTEK imzası

    Patent performansları listesine BUÜ ve ULUTEK imzası

    Patent veri analizi ile kurumlara inovasyon stratejileri konusunda destekler sunan Patent Effect firması, 2020 Yılı Patent Performansları Listesi’ni açıkladı. TÜRKPATENT ve Avrupa Patent Ofisi verileri ve özel bir veri analiz aracı ile değerlendirilerek hazırlanan listede Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) en iyi üniversiteler arasında ilk 10’a girerken, ULUTEK Teknopark ise en iyi ilk 5 teknopark arasında yer aldı.

    Gerçekleştirdiği atılımlar ve ortaya koyduğu yeni vizyon sayesinde 2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde Ar-Ge, patent, faydalı model ve Üniversite-Sanayi işbirliği alanlarında önemli bir çıkış yakalayan Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020 yılının en iyi performans gösteren 10 üniversitesinden birisi seçildi. BUÜ, kümülatif (genel) ve 2020 yılı verilerinin ortalaması alınarak yapılan hesaplamalarda Ticarileşme Şampiyonu Üniversiteler arasında; lisanslanan/devir edilen patent sayısında listenin 10. sırasında yer aldı. Bursa Uludağ Üniversitesi, daha önce açıklanan 2021 yılının ilk çeyrek patent şampiyonları listesinde de ilk 10’da kendisine yer bulmuştu.

    Listede siber güvenlik alanında Ar-Ge ve patent çalışmaları yürüten firmalar ve üniversiteler de yayınlandı. Bu alanda proje üreten ve çalışma yapan üniversitelerin ayrı bir sıralama halinde gösterildiği listede 1 patenti bulunan Bursa Uludağ Üniversitesi; Fırat, Gaziantep, Gebze Teknik ve Marmara Üniversitesi ile aynı sırayı paylaştı.

    Patent Effect firması tarafından hazırlanan analizlerde teknokentlerin performanslarına da yer verildi. Teknokentlerde faaliyet gösteren firmaların gösterdiği patent grafiğine göre hazırlanan listede toplam 15 teknokente yer verildi. En iyi performansı gösteren ilk 5 teknokent; Teknopark İstanbul (52), ODTÜ Teknokent (49), YTÜ Teknopark (41) ve İTÜ Arı Teknokent (37) ve ULUTEK Teknopark (36) oldu.

    Öte yandan ULUTEK Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren BUÜ akademisyenlerinden Öğr. Gör. Basri Kul’un firması Kul Elektronik, sahip olduğu 14 patentli çalışma ile en fazla patente sahip start up firmaları arasında 6. sırada gösterildi. Yine ULUTEK’te faaliyet gösteren RePG Enerji firması da sahip olduğu 6 patenti ile yatırım alan ve en çok patente sahip start up firmaları sıralamasında listede 8. sırada yer aldı.

  • Şiddetle mücadeleye üniversite desteği

    Şiddetle mücadeleye üniversite desteği

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ile Şiddetle Mücadele Vakfı (HEGEM) arasında ‘İnsan Hakları ve Şiddetle Mücadele Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirme Projesi’ kapsamında iş birliği protokolü imzalandı.

    HEGEM, hayata geçirdiği İnsan Hakları ve Şiddetle Mücadele Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirme Projesi kapsamında Türkiye’nin farklı bölgelerinde üniversiteler ile işbirliği anlaşmaları yapmaya devam ediyor. Adalet Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından desteklenen ’81 ile 300 bin Sosyal Arabulucu İnsan Hakları Danışmanı ve Şiddetle Mücadele Formatörü’ projeye bir katkı da Bursa Uludağ Üniversitesi’nden geldi. Hazırlanan protokol BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile HEGEM Mütevelli Hayatı Başkanı Prof. Dr. Yahya Mustafa Keskin tarafından imzalandı.

    Protokolle ilgili görüşlerini aktaran BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, projenin son yıllarda daha fazla gözlemlenmeye başlayan fiziki ve psikolojik şiddet vakalarına karşı caydırıcı bir unsur olacağına inandığını söyledi. Şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Nereden ve kimden geldiği önemli değil. Şiddete karşı millet olarak topyekûn bir duruş sergilemek gerekiyor. Bu soruna en iyi çözümün doğru eğitim olduğuna inanıyoruz. Bakanlıklarımızın desteği, HEGEM Vakfımızın da gayretleriyle hayata geçirilmesi planlanan projenin son derece faydalı olacağı kanaatindeyiz. Bu mücadelede hukuk normları ve cezalar çok önemlidir ancak yeterli değildir. Çünkü şiddetle mücadelede sadece polisiye tedbirle ve cezalarla istediğimiz başarıya ulaşmamız mümkün değildir. Bu konuda toplumda bir bilinç oluşturulmalı, sivil bir inisiyatif gerçekleştirilmelidir. İmzaladığımız protokolle birlikte üniversite olarak bu projeye akademik ve eğitim desteği vereceğiz. Vermiş oldukları çabadan ve böyle önemli bir projede bizlerle iş birliği içerisinde olmalarından dolayı vakıf yöneticilerine teşekkür ediyor, protokolün hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

    HEGEM Mütevelli Hayatı Başkanı Prof. Dr. Yahya Mustafa Keskin ise modern dünyada gittikçe artan suç ve şiddet olaylarına karşı çözüm yolları bulabilmek adına bu projeyi hayata geçirdiklerini vurguladı. Gelinen noktada suç ve şiddetin her zamankinden fazla bir şekilde göz önüne serildiğine işaret eden Prof. Dr. Yahya Mustafa Keskin, “Kanun ve kolluk kuvvetlerine rağmen bu fillerin arttığını görüyoruz. Vakıf olarak modern dönemde birey ve toplumu nasıl huzurlu kılabiliriz? Suç ve şiddetten nasıl uzak tutabiliriz diye kafa yorduk. Nihayetinde suç ve şiddetle sivil mücadele gücünün arttırılması gerektiğine karar kıldık. Ardından ilgili bakanlıklarımızla irtibata geçtik ve çeşitli programlar hazırladık. Görüşmelerimiz devam ediyor ve yakın zamanda sözleşmelerimizi imzalayacağız. Bu bağlamda hizmet verecek danışmanlar ve sosyal arabulucular yetiştirmek üzere bir takım eğitim programları organize ettik. Bu eğitimlerden mezun olacak danışmanlarımıza sertifikalar verilecek. Bu arkadaşlarımızın bir kısmı sosyal arabulucu, bir kısmı insan hakları konusunda danışman ve bir kısmı da suç ve şiddetle mücadele sivil aktörleri olarak sertifikalandırılacak. Böylece suç ve şiddete karşı sivil boyutta neler yapabileceğimizi ve çözüm yollarını nerelere getirebileceğimizi görmüş olacağız. Üniversitelerle yaptığımız protokoller dolayısıyla işin eğitim boyutunu da çözümlemiş olacağız. Birlikte, sonu güzel bitecek bir projeyi en iyi şekilde hayata geçirmenin gayreti içerisindeyiz” dedi.