Etiket: bursa uludağ üniversitesi

  • Astımlı çocuklar hem öğrendi hem eğlendi

    Astımlı çocuklar hem öğrendi hem eğlendi

    Astımlı çocukları; astım ve astım ilaçlarını kullanma konularında eğitmeyi, otonomiyi geliştirmeyi, spor ve çevre sevgisini artırmayı hedefleyen kampta hedeflere ulaşılması katılımcıları ve düzenleyicileri mutlu etti. Astım kampına Bursa’da yaşayan çocukların yanında İstanbul, Ankara, Aydın, Yalova, Eskişehir ve Kocaeli’nden gelen çocuklar da katıldı. Astımlı çocuklarla birlikte olmak, onları eğitmek ve sorularını cevaplamak için çeşitli merkezlerden çok sayıda öğretim üyesi kampı ziyaret etti. Kampı ziyaret eden isimler arasında; Türkiye’de çocuk alerjinin kurulmasında ve gelişmesinde büyük katkıları olan duayen hoca Prof. Dr. Ülker Öneş, İstanbul Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Zeynep Tamay, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Pınar Uysal, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Metin Aydoğan ve İstanbul-Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Esra Özek Yücel yer aldı.

    Kamp sorumlusu Bursa Uludağ Üniversiteli Akademisyen Prof. Dr. Nihat Sapan, daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da kampın başarıyla geçtiğini ifade etti. Kamplarda her gün astım ile ilgili bir konunun anlatıldığı ve çocuklarının sorularının yanıtlandığını aktaran Prof. Dr. Nihat Sapan, “Katılımcı çocuklarımıza solunum fonksiyon testleri uygulandı. Gün içinde spor aktivitesi olarak sabah egzersizleri, yüzme, voleybol, masa tenisi ve basketbol müsabakaları yapıldı. Bu aktivitelerin yanı sıra İznik Belediyesi tarafından tesis edilen araçlarla çocuklara İznik’in tarihi değerleri ve Çini Vakfı gezisiyle İznik çinisinin yapım aşamalarını tanıtıldı” açıklamasında bulundu.

    Türkiye’de bir örneği daha yok

    İlk astım kampını 1996 yılında Prof. Dr. Ülker Öneş ile birlikte yaptıklarını ve kamplarının o günden bugüne Türkiye’deki tek astım ve alerjili çocuklar kampı olma özelliğini devam ettirdiğini söyleyen Dr. Sapan, yaklaşık 50 katılımcının olduğu kampın başarılı geçmesinde büyük emekleri olan Doç. Dr. Yakup Canıtez, Dr. Öğr. Üyesi Pelin Karataş, Dr. Yağmur Hazal Oğuzkaya, Dr. Merve Korkmaz, Dr. Muhammed Kaya, Dr. Sibel Gürbüz, Dr. Enes İn, Dr. Aslı Gürel Bedir, Dr. Hale Nur Yüksel, Hem. Ayşe Yaşar, Hem. Serinay Altın, Biolog Necla Adalı, Teknisyen Nazmiye Ateş ve yüzme eğitmeni Aydın Yüksel’e teşekkür etti. Sapan ayrıca, tesisleri astımlı çocuklara açan İznik DSİ Tesisleri Yönetimine, astımlı çocukların transferi için araç tahsis eden İznik Belediye Başkanı Sn. Kağan Mehmet Usta’ya, yüzme havuzlarını kullanıma açan İznik Darka Tatil Köyü yönetimine ve İznik çinisinin çocuklara tanıtılmasını sağlayan Çini Vakfı yönetici ve çalışanlarına karşılıksız destekleri için müteşekkir olduklarını ifade etti. Dr. Sapan daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da kampta çok sayıda personelin görevlendirmesini yapan BUÜ ve Tıp Fakültesi yöneticilerine teşekkür etti.

    2023 yılı Astım ve Alerjili Yaz Eğitim ve Spor Kampı’nın “Çocuk Alerji ve Astım Akademisi Derneği” bünyesinde gerçekleştirildiğini ifade eden Dr. Sapan, Dernek Başkanı Prof. Dr. Koray Harmancı başta olmak üzere tüm yönetim kuruluna ayrıca teşekkür etti.

  • Hekim adayları beyaz önlüklerini giydi

    Hekim adayları beyaz önlüklerini giydi

    BUÜ Tıp Fakültesi, 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı’nın başlamasıyla 14. kez Beyaz Önlük Töreni düzenledi. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törene Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ve Prof. Dr. Adem Doğangün ile Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Demir, Yalova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vefik Arıca, Üniversite Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Halil Sağlam, diğer fakülte dekanları, öğretim üyeleri, öğrenciler ve aileleri katıldı.

    Yarım asırlık tecrübe

    Açılış töreninde konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Bursa Uludağ Üniversitesi’nin 50 yıla yakın bir süredir akademik faaliyette bulunduğuna işaret etti. YÖKAK tarafından akredite edildiklerini ve Araştırma Üniversitesi vasfına sahip olduklarını vurgulayan Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, “Türk Standartları Enstitüsü Kalite Belgesi’ne sahibiz. Üniversitemizin yanı sıra Tıp Fakültemiz de aynı nitelikli geçmişe sahiptir. Köklü bir akademik ve bilimsel bilgi birikimimiz var. Fakültemizin çok sayıda ulusal ve uluslararası akreditasyon belgesi bulunmaktadır. Anne babaların bugün gurur günü. Yıllarca büyük emekler sarf ederek yetiştirdikleri ve doktor olmalarını istedikleri evlatlarını bizlere teslim ediyorlar. Bizler de onları en iyi şekilde yetiştireceğimizi, iyi birer hekim ve iyi birer insan olarak yetiştireceğimizi taahhüt ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Hedefleriniz için çok çalışın”

    Öğrencilerin, 6 yıl sonra tıp fakültesinden genç ve donanımlı hekimler olarak ayrılacaklarının altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kırıştıoğlu, “Beyaz önlüğü taşımak zordur. Bunun için gençlerimizin çok çalışması gerekiyor. Aileleri, kıymetli gençler yetiştirdikleri için tebrik ediyoruz. Gençlerimizi de üniversite sınavlarında başarılı oldukları ve üniversitemizi tercih ettikleri için kutluyorum. Ancak burayı kazanmak son hedef olmamalı. Asıl hedef, mesleğin zirvesine çıkmak olmalıdır. Her alanda başarıyı yakalamayı hedefleyin. Aranızdan dünyaca ünlü doktorlar çıkmasını arzu ediyoruz. Üniversitemizi yurt içi ve yurt dışında en iyi şekilde temsil etmenizi istiyoruz. Ailelerinize ve hocalarınıza vefalı olmanızı istiyoruz. En önemlisi de geleceğe umutla bakmanızı istiyoruz. Üniversitemize ve fakültemize hoş geldiniz. Başarılarınız daim olsun” dedi.

    “Hekimlik sanatı, usta-çırak ilişkisidir”

    Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun ise 53 yıldır eğitim-öğretime devam ettiklerinin altını çizdi. Donanımlı bir fakülte olduklarını kaydeden Coşkun, “UTEAK tarafından akredite edilmiş bir fakülteyiz. Ulusal ve uluslararası yeterliliklere sahibiz. Akreditasyon ve kalite çalışmalarını önceliklerimiz arasına aldık. Araştırma Üniversitesi olarak Ar-Ge’ye de büyük bir önem veriyoruz. Eğitim süreçleri boyunca araştırma faaliyetlerinin içinde yer almak isteyen öğrencilerimize kapılarımız her zaman açık olacak. Öğrencilerimiz, 6 yıl boyunca alanında uzman öğretim üyelerinden kıymetli dersler alacak. Hekimlik sanatı, usta-çırak ilişkisidir. Öğrencilerimiz, derslerin yanı sıra hocalarıyla geçirecekleri vakitte bu mesleğin inceliklerini de öğrenebilecekler” şeklinde konuştu.

    “Bir hastanızın mutluluğu dünyalara bedel olacak”

    Tıp fakültesinden mezun olan öğrencilerin; nazik olmak, sorunları çözmeye çalışmak, alim olmak, yeni fikirlere saygı duymak ve yenilgilerden dersler çıkarmak gibi önemli insani değerlere sahip olacaklarının altını çizen Dekan Coşkun, “Burada, ömür boyu sürecek arkadaşlıklar edineceksiniz. İnsanlığın refahı için büyük değişikliklerin yaşandığı bu dönemde doktorların becerileri ve yetenekleri büyük bir önem taşıyor. Karşılaşacağınız stres ve zorluklarla başa çıkabilmeyi öğreneceksiniz. Hekimlik zor meslektir. Daha doğrusu, meslekten öte bir yaşam biçimidir. Hastalarınızın iyiliği hayatınız boyunca her şeyin önünde olacaktır. Emin olun karşılığını fazlasıyla alacaksınız. Bir hastanızın mutluluğu dünyaya bedel olacaktır. Öğrenciliğiniz boyunca kendinizi hekimlik mesleğine hazırlayacaksınız. Yolunuz ve bahtınız açık olsun. Her birinize başarılar diliyorum. Aramıza hoş geldiniz” diye konuştu.
    İlk ders Prof. Dr. Emin Kansu’dan

    Açılış konuşmalarının ardından tıp dünyasının önde gelen akademisyenlerinden biri olan emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Emin Kansu, yeni öğrencilere ilk dersi vermek için sahneye çıktı. “Akademik Mikroçevre” isimli kısa bir sunum da yapan Prof. Dr. Emin Kansu, “Çok güzel bir ortamdayım. Bursa Uludağ Üniversitesi’ne 7. kez geliyorum. Sevdiğim bir üniversite ve sevdiğim bir kampüste bulunuyorum. Ancak bu kez Dekanımızın davetiyle ilk dersi vermek için gelme şerefine nail oldum. Öğrencilerimize ilk dersi verecek olmak benim için çok kıymetli. Ailelerin de ilgisi ve katılımını görünce ayrıca mutlu oldum. Kendi öğrenciliğimi düşündüm. 47 yıllık tam zamanlı üniversite hizmetinde akademik mikroçevre konusu beni her zaman etkilemiştir. Öğrencilerimiz de bu konuda düşünmeli ve nerede olduklarının bilinciyle eğitimlerini sürdürmeleri gerekiyor” açıklamasında bulundu.

    Derece ile girenler ödüllendirildi

    Etkinliğin son kısmında yerleştirme sonuçlarına göre Tıp Fakültesini derece ile kazanan öğrencilere ödülleri takdim edildi. Üniversite yönetimi ve öğretim üyeleri tarafından birinci sınıfa başlayan tüm öğrencilere beyaz önlüklerinin giydirilmesinin ardından okunan beyaz önlük andıyla birlikte program sona erdi.

  • 71bin öğrenciyle ders başı yapacak

    71bin öğrenciyle ders başı yapacak

    Bursa’da haber ajansı temsilcileriyle bir araya gelen BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, eğitim öğretim yılının başlamasına çok az bir zaman kaldığını söyledi. Yılmaz, “Kayıtlarımızı 4 Eylül 2023 tarihi itibariyle tamamlamış durumdayız. Toplam 71 bin öğrencimiz bulunuyor. Her an mezun verip, lisansüstü alımlarımızı yapıyoruz. Türkiye’nin öğrenci sayısı bakımından ilk 3 üniversitesi arasında yer alıyoruz. Bu sene 13 bin öğrenci Bursa Uludağ Üniversitesi’nde eğitime ilk adımı atacak. Doluluk oranımız yüzde 100’e ulaştı. 15 meslek yüksekokulu, 15 fakülte ve 3 yüksekokulumuz yüzde 100 doluluk ile eğitime başlayacak. 13 bin yeni öğrencinin 12 bin 900 civarının kayıt yaptırdığını görüyoruz. Malum, kazananların bazıları kayda dönüşmüyor. 2 Ekim 2023 Pazartesi günü ilk ders zili çalmış olacak. Kampüste, 45 bin civarında öğrencimiz var. 21 bin civarında ön lisans öğrencimiz mevcut. Lisansüstü öğrencimiz ise, 6 bin 500 olarak seyrediyor” dedi.

    Birleşmiş Milletler gibi okul

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nin yaklaşık yüzde 10’unu yurt dışından gelen öğrencileri oluşturduğunu belirten Yılmaz, “Yani 7 bine yakın öğrenci, misafir öğrenci diye tabir ettiğimiz yabancı öğrencilerden oluşuyor. Misafir öğrencilerin geldiği ülkelerin sayısı ise 130 civarındadır. Yani dünyanın her köşesinden öğrenci Bursa Uludağ Üniversitesi’ni seçmiş. Bu yıl yeni açılacak bölümüz yok” dedi.

    “Öğrencilerin barınma sorunu yok”

    Yurt kapasitesine de değinen Yılmaz, “Son yıllarda yapılan yatırımlarla kampusün içerisinde 10 binin üzerinde konaklama imkanı var. Öğrencilerimizin 4’te 1’i kredi yurtlar kurumunda konaklamaktadır. Uludağ Üniversitesi’nde eğitim gören öğrenciler için barınma sıkıntısı yok. Bursa’da mukim olan öğrenci sayısının toplam öğrenci sayısının içerisinde her geçen gün yükseldiğini görüyoruz. Bu doğal olarak barınmanın önemli bir kısmını ortadan kaldırıyor. Barınma sorunu yaşanmayan şanslı üniversitelerden biriyiz” diye konuştu.

    “Araştırma üniversiteleri arasında ilk sıralarda yer almak istiyoruz”

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nin 2021 yılında araştırma üniversiteleri arasında yerini aldığını belirten Yılmaz, “23 araştırma üniversitesi var. 3’ü vakıf, 20’si devlet üniversitesidir. Temel vizyonumuz araştırma üniversitesinin gerektirdiği yüksek yayın performansının sürdürülmesidir. Hedef olarak da 23 okulun arasında ilk sıralarda yerimizi almaktır. Büyük güçlü sanayi kenti olan Bursa’nın üniversitesi olarak, Türkiye üniversiteleri içerisinde daha da yukarılarda yer almak istiyoruz” şeklinde konuştu.

  • Bursa Uludağ Üniversitesi’nde tay sevinci

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nde tay sevinci

    BUÜ Mennan Pasinli Atçılık MYO’da yeni tay sevinci yaşanıyor. Önceki yıllarda ilk iki taylarının dünyaya gelmesine sevinen MYO yönetimi, bu yıl da yeni bir taya kavuştu. Oyun ve gösteri atı olarak bilinen haflinger cinsi tay, henüz 1 günlük olmasına rağmen annesiyle birlikte atçılık birimi uygulama çiftliğinde özgürce koşmanın keyfini yaşadı. Üniversite ve MYO yönetimini sevindiren tay, öğrencilerin eğitimlerinde kullanılacak ve talep gelmesi durumunda döner sermaye üzerinden satışa konulabilecek.

    Tayla ilgili açıklamada bulunan BUÜ Mennan Pasinli Atçılık MYO Müdürü Doç. Dr. Gülşen Goncagül, ”14 yaşındaki Parisienne Macar Halfinger ırkı kısrağımız dün bize güzel bir tay verdi. Bursa Uludağ Üniversitesi, Mennan Pasinli Atçılık Meslek Yüksekokulu eğitim faaliyetlerinin yanı sıra yetiştiricilik faaliyetlerini, paydaşları ile birbirini destekleyen bir meslek yüksekokulu olarak gerçekleştirmektedir . Meslek Yüksekokulumuzda öğrencilerimizin uygulamalı eğitimlerinde büyük önem veriyoruz. Parisienne’nin bütün gebelik sürecini öğrencilerimiz bahar döneminde gördüler, şimdiki başlayacak eğitim sürecinde ise tay yetiştiriciliğini görmüş olacaklar. Bundan sonra ise yeni gelen tayımız öğrencilerimiz ile birlikte yetişecek hem de bundan sonra binicilik için uzman hocalarımız tarafından hazırlanıp daha sonraki eğitim materyallerini kullanacağız” dedi.

    Yeni tayın üniversite bünyesinde doğan 3. yavru olduğunu söyleyen Goncagül, “Kendisine henüz bir isim vermedik. Biz çok seslilikten yana bir yönetimiz. Bu yüzden de oluşturduğumuz ve öğrencilerimizin de olduğu WhatsApp gruplarında yeni tayımızın ismiyle ilgili önerilerini sorduk. Çoğu Ulutay olmasını istedi. Hep birlikte düşüneceğiz ve üniversitemizin bu yeni tayına güzel bir isim bulacağız. Minik tayımızın üniversitemize, meslek yüksekokulumuza, hocalarımıza ve öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyoruz” açıklamasında bulundu.
    Bursa Uludağ Üniversitesi Yüksek Meslek Okulu Koordinatörü Prof. Dr. Çağatay Taşkın, “Bursa Uludağ Üniversitesi toplam 15 meslek yüksek okuluna sahip, bu okullarda toplam 20bin öğrencisi bulunmakta. Bu okullarımızdan bir tanesi ise Mennan Pasinli Atçılık Yüksek Meslek Okulu. Bu dönem YKS sıralamalarında Atçılık Yüksek Meslek Okulu 3. sırada yer aldı toplam 12 segmentinde bulunan programlar içerisinde bu başarısını tebrik ediyoruz ve arttıracağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

  • BUÜ’lü akademisyenler obeziteye çare arayacak

    BUÜ’lü akademisyenler obeziteye çare arayacak

    BUÜ Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Duygu Gök Yurtseven tarafından “TÜBİTAK-3501-Kariyer Geliştirme Programı” çerçevesinde sunulan “R-Spondin Peptitlerini Sentezleyen Nöronlarda Beslenmeye Bağlı Nöronal Aktivasyon Varlığının Immünohistokimyasal Olarak Araştırılması ve Glutamaterjik Sistemin Bu Aktivasyondaki Rolünün Histolojik Olarak Belirlenmesi” başlıklı proje, TÜBİTAK tarafından destek almayı başardı.

    BUÜ Tıp Fakültesi bünyesinde multidisipliner bir çalışma olarak yürütülecek proje ekibinde; Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Özhan Eyigör (Danışman), Veteriner Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Murat Yalçın (Danışman) ve Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı’ndan Araş. Gör. Nursel Hasanoğlu Akbulut (araştırmacı), Doktora Öğrencisi Gonca Topal (Bursiyer) ile Yüksek Lisans Öğrencisi Miray Berber (Bursiyer) yer alıyor.

    Çalışma hakkında açıklamada bulunan Dr. Öğr. Üyesi Duygu Gök Yurtseven; “Projeden elde edilecek bulguların, beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkabilecek obezite, şeker hastalığı, yağ metabolizma bozuklukları veya anoreksi gibi hastalıkların tedavisine yönelik temel bilgiler sağlamasını bekliyoruz. Bununla birlikte, beslenmenin beyin tarafından düzenlenmesinde yer alan proteinlerin nasıl kontrol edildiğini anlamaya çalışacağız. Yaklaşık 2 yıl sürecek ve farklı disiplinlerde görev yapan akademisyenlerle sürdüreceğimiz projenin sonunda değerli bilimsel verilere ulaşacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.

  • BUÜ’nün meslek yüksekokulları, Türkiye’nin zirvesinde

    BUÜ’nün meslek yüksekokulları, Türkiye’nin zirvesinde

    YKS 2023 öğrenci tercihlerine göre BUÜ MYO programlarının 18’i kendi segmentinde Türkiye’de taban puan açısından 1. sırada yer almayı başardı. Farklı 12 programda ise Türkiye 2.si olan BUÜ, toplam 13 programda da kendi segmentinde Türkiye 3.lüğüne ulaştı. Açıklanan sonuçlara göre BUÜ Meslek Yüksekokulları bünyesindeki toplam 43 program, YKS 2023’de öğrencilerin ilk 3 tercihi arasına girmeyi başardı. Genel sıralamada ise BUÜ’nün 83 eğitim programı, Türkiye’deki ilk 10 tercih arasında yer aldı.

    Elde edilen verilere göre üniversite genelinde yüzde 100’e yakın oranda bir doluluğa ulaştıklarını açıklayan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, fakülteler ve meslek yüksekokulları bazında tercih edilme yüzdelerinin kendilerini mutlu ettiğini kaydetti. Meslek Yüksekokulları özelinde ise çok daha üst seviye bir başarıya ulaştıklarını vurgulayan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Türkiye genelinde en çok tercih edilen ve taban puan anlamında özel bir seviyeye ulaşan üniversitelerin başında geliyoruz. 2023 YKS verilerine baktığımızda en yüksek taban puan ile öğrenci alan 18 meslek yüksekokulu programımız var. Bu alanda 18 programda Türkiye birincisi olduk. 12 programımız 2. sırada, 13 programımız ise 3. sırada en yüksek puanla öğrenci aldı. Bu başarının altında verdiğimiz nitelikli eğitim, staj ve uygulama derslerindeki çeşitliliğin yanı sıra mezuniyet sonrasında öğrencilerimize sektörde gösterilen teveccühün yattığını söyleyebiliriz. Meslek yüksekokullarımızın kalitesinin daha da yükseltilmesi için çalışmaya devam edeceğiz. Bu başarıda emeği bulunan tüm akademik ve idari personelimizi kutluyor. Üniversitemizi tercih eden tüm öğrencilerimize ve ailelerine de teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

    BUÜ Meslek Yüksekokulları (MEYOK) Koordinatörü Prof. Dr. Çağatan Taşkın ise istatiksel olarak her geçen gün çok daha üst seviyelere ulaşan bir başarı yüzdesi yakaladıklarını söyledi. Toplam programların yaklaşık yüzde32’sinde Türkiye genelinde ilk 3 arasında girdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Çağatan Taşkın, “Meslek Yüksekokullarımızda Türkiye YKS 2023 sıralamasında ilk 10’a 83 programımız girdi. Toplam programlarımızın yaklaşık yüzde 62’si ise en çok tercih edilenler arasında yer aldı. Çok daha iyisi için çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.

  • BUÜ Tıp Fakültesi’nden akreditasyon başarısı

    BUÜ Tıp Fakültesi’nden akreditasyon başarısı

    BUÜ Tıp Fakültesi, uluslararası arenada tanınırlığını artıran yeni gelişmelere imza atmaya devam ediyor. Tıp Fakültesi bünyesinde verdiği nitelikli eğitim ile adını duyuran Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Avrupa Jinekoloji ve Obstetri Kurulu tarafından yapılan denetimlerin ardından akredite edilmeye hak kazandı. Anabilim Dalı, akreditasyon kurulu tarafından 1 Ağustos 2027 yılına kadar uluslararası geçerliliği olan eğitim ve diploma verebilecek.

    Başarı genele yayılacak

    BUÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun, elde edilen akreditasyon başarısından ötürü tüm anabilim dalında görev yapan akademik ve idari personeli tebrik etti. Fakültenin her alanda çok daha nitelikli çalışmalar yürütebilmesi için hep birlikte çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Dekan Prof. Dr. Funda Coşkun, “Göreve gelmemizin ardından geniş bir faaliyet planı oluşturduk. Fakültemizde görev yapan akademik personelimizin sahip olduğu niteliğin gerçek anlamda ortaya çıkarılabilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Akreditasyon başarısının genele yayılması, fakültemizdeki kaliteli eğitimin ulusal ve uluslararası arenada bilinirliğinin artırılması için yeni adımlar atmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.


    “Nitelikli bir üniversite modeli ortaya çıkaracağız”

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da, fakülte ve anabilim dalı yöneticileri ile akreditasyonun alınmasında emeği bulunan tüm akademik ve idari personele teşekkür etti. Üniversitedeki eğitimin niteliğini adım adım yükseltmeye devam ettiklerini kaydeden Rektör Yılmaz, “Araştırma Üniversitesi misyonumuz çerçevesinde çok daha nitelikli bir çalışma ortamı oluşturmak ve öğretim üyelerimizin eğitim faaliyetlerindeki donanımını daha görünür hale getirmek istiyoruz. Alınan her akreditasyon başarısı, bilimsel ve akademik anlamda üniversitemize olumlu geri dönüşler sağlıyor. Bu anlamda tüm kurum ve kuruluşlarımızı kapsayacak şekilde büyük bir akreditasyon çalışması yürütüyoruz. Bir önceki yönetim zamanında başlatılan bu faaliyetlerinin meyvelerini almaya başladık. Yeni dönemde de aynı kararlılık ile çalışacak ve çok daha nitelikli bir üniversite modeli ortaya çıkaracağız” açıklamasında bulundu.

  • BUÜ’lü akademisyenin projesi “fıtık” oluşumunu engelleyecek

    BUÜ’lü akademisyenin projesi “fıtık” oluşumunu engelleyecek

    Prof. Dr. Esra Karaca’nın 2023 yılı Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) “Akıllı ve Yenilikçi Malzeme” çağrı alanı çerçevesinde yürütücüsü olduğu “Fıtık Oluşumunu ve Cerrahi Adezyonu Önleyici Yerli Kompozit Mesh Tasarımı Üretimi ve Karakterizasyonu” başlıklı proje, YÖK tarafından destek almayı başardı. BUÜ bünyesinde multidisipliner bir çalışma olarak yürütülecek proje ekibinde; Prof. Dr. Sunay Ömeroğlu, Prof. Dr. Bilgen Osman, Prof. Dr. R. Gözde Özalp, Doç. Dr. Özgen Işık ve doktora öğrencisi Araş. Gör. Cansu Aras Gül yer alıyor.

    Fıtık onarımının dünya çapında en yaygın cerrahi prosedürlerin başında geldiğine işaret eden Prof. Dr. Esra Karaca, her yıl yaklaşık 20 milyon hastanın fıtık gelişimine bağlı olarak ameliyat edildiğini açıkladı. Karın duvarında oluşan defektin, mesh adı verilen bir tıbbi tekstil materyali implante edilerek onarılmasının da bu alanda yapılan en yaygın cerrahi müdahalelerden birisi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Esra Karaca, “Bununla beraber, kullanılan meshler ciddi adezyonlara neden olmaktadır.

    Daha önce fıtık ameliyatı olmuş hastaların yüzde 90’ından fazlasının ameliyat sonrası adezyon semptomları gösterdiği tespit edilmiştir. Adezyonlar ise kronik karın ağrılarına ve iç organlarda ölümcül tıkanıklıklara yol açabilmektedir. Yeni ürünler denenmesine rağmen, post-operatif adezyon henüz başarıyla önlenememiştir. BUÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Türkiye ile ilgili bir projeksiyon yapılarak, ülkemizde bir yılda kullanılan fıtık mesh sayısının 100 bin civarında olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle; proje çerçevesinde geliştirilecek başarılı bir kompozit meshin, yurt dışından mesh ithalatını önemli oranda azaltacağı öngörülmektedir” açıklamasında bulundu.


    Karaca ayrıca projede, karın fıtıklarının onarımında kullanılmak üzere çörek otu yağı içeren anti-adezyon özellikli nanolifli yüzey ile takviyelendirilmiş PP örme mesh yapıların geliştirilmesi ve kompozit meshlerin fıtık onarımı ve adezyon önleme performansının in vitro ve in vivo çalışmalarıyla değerlendirilmesini hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

  • Minik Beril’den acı haber

    Minik Beril’den acı haber

    Orhangazi’de 112 Ambulans hemşiresi Nejla ile hastanede görevli Özgür Oskay’ın 9 yaşındaki kızları Beril için bir süre önce lösemi teşhisi konmuştu. Tedavisi süren Beril Oskay için çeşitli kampanyalar da düzenlenmişti.

    Bu sabah vefat etti

    Beril Oskay bir süredir Bursa Uludağ Üniversitesi Çocuk Onkoloji Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Minik Beril bu sabah tedavi gördüğü hastanede doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
    Minik Beril, bugün ikindi vakti Çakırlı Mahallesi’nde kılınacak cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlanacak.

  • Türkiye’nin tarihi başarısına BUÜ katkısı

    Türkiye’nin tarihi başarısına BUÜ katkısı

    Uluslararası Üniversite Sporları Federasyonu (FISU) tarafından Çin Halk Cumhuriyeti’nin Chengdu kentinde 28 Temmuz – 8 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları’nda büyük bir başarı kazanıldı. 113 ülkeden yaklaşık 6 bin 500 sporcunun katıldığı organizasyonda Türkiye’nin 45 üniversitesinden toplam 108 sporcu yer aldı. Farklı kategorilerde yarışan milli sporcular, genel klasmanda 6. sırada yer alarak ülke tarihinin en iyi sonucuna ulaşmış oldu.

    Atletizm ve Wushu’da madalya

    BUÜ Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinden Berke Akçam’ın yer aldığı Erkek Atletizm Takımı, 4 x 400 bayrak yarışında birinci olarak altın madalya alırken, Wushu Sanda’da mücadele eden Nusret Kayhan Altunkaya da erkekler 70 kg’da dünya üçüncüsü olmayı başardı. Tarihi başarıda ülkelerine madalya kazandırmış olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduklarını dile getiren BUÜ’lü öğrenciler, yeni başarılar için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da milli sporcuları ve antrenörlerini arayarak tebrik etti. Rektör Yılmaz, gençlerle yakın zamanda bir araya geleceklerini açıkladı.