Etiket: bursa yıldırım

  • Bursa Yıldırımlı kadınlar üretiyor ilçe kazanıyor

    Bursa Yıldırımlı kadınlar üretiyor ilçe kazanıyor

    Eğitimden, kültürel etkinliklere, altyapıdan, temizliğe kadar birçok alanda çalışmalarını sürdüren Yıldırım Belediyesi, üreterek ülke ekonomisine katkı sağlayan Yıldırımlı kadınlara destek oluyor.

    Yıldırım Belediyesi’nin desteğiyle kurulan ve kurulduğu 2015 yılından bu yana Yıldırımlı kadınların istihdama kazandırılması için faaliyet gösteren Yıldırım Kadın Girişim Üretim ve İşletme Kooperatifi, Hüma Hatun Kadın Eğitim ve Girişimcilik Merkezi, kursiyerlerin el emeklerinin paraya dönüşmesi adına çalışmalarına devam ediyor.

    KADINLAR, GÜÇLÜ TOPLUMLARIN TEMELİ

    Güçlü toplumları, güçlü kadınların sağlam adımlarının belirlediğini dile getiren Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Hüma Hatun Kadın Eğitim ve Girişimcilik Merkezimiz ile Yıldırımlı kadınlarımızın sosyal yaşamdaki rolünü arttırmaya çalışıyoruz. Kadınlarımız bu proje ile hem sosyal alanda hem de eğitim noktasında kendilerini geliştirme imkânı buldular” dedi.

    Yıldırım Belediyesi olarak verdikleri bu hizmetler sayesinde birçok vatandaşın kendi başarı hikâyelerini yazmaya başladığına dikkat çeken Başkan Oktay Yılmaz, “Yaptığımız bu çalışmalarla bizler yalnızca kapıyı araladık. Yıldırımlı kadınlarımız da yola koyuldu ve şimdi birçoğu güzel noktalarda. Onlar, eski Türk işlemeleri ve unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını günümüze uyarlayarak evlerde yaşatmaya çalışıyorlar. Üreten ve insanlara örnek olan bu kadınlarımızı gönülden tebrik ediyorum” diye konuştu.

    El Sanatları Eğitmeni Semiha Şan da, Ulus Mahallesi’nde çalışmalarına devam eden Hüma Hatun Kadın Eğitim ve Girişimcilik Merkezi’nin, Kızılay Toplum Merkezi ve Yıldırım Belediyesi işbirliği ile dezavantajlı kadınlara eğitim ve hizmet verdiğini kaydederek, “Kursiyerlerimiz, aldıkları eğitimler ile mesleklerinde nitelik kazanırken, pratik uygulamalar sayesinde de ekonomik kazanç elde ediyorlar. Bizler, kursa gelemeyen, hastası, çocukları ya da engeli olan kadınlarımızın evlerine işleri götürüyor ve gençlerimizi de belli bir eğitim seviyesinden sonra iş yerlerinde istihdam ettiriyoruz. Kadınlarımızın eğitim ve gelişmesinde desteği olan Yıldırım Belediye Başkanımız Oktay Yılmaz’a da sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

  • Yolun karşısına geçmek isterken araba çarptı

    Yolun karşısına geçmek isterken araba çarptı

    Bursa’da yolun karşısına geçmeye çalışan kadına otomobil çarptı. O anlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansırken görüntülerde, kadının çarpmanın etkisiyle havalanıp takla atarak yere düştüğü anlar yer alıyor.

    Olay, cuma günü merkez Yıldırım ilçesi Millet Mahallesi’nde meydana geldi. Bir otomobil, yolun karşısına geçmek için aniden yola çıkan çalışan bir kadına çarptı. Çarpmanın etkisiyle önce havalanarak takla atan sonra yere düşen kadın, bir süre sonra da ayağa kalktı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine sevk edilen ambulansla hastaneye kaldırılan ve kimliği öğrenilemeyen kadının sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Polis ekipleri kazayla ilgili soruşturma başlattı.

    KAZA ANI KAMERADA

    Bölgede bulunan bir iş yerinin güvenlik kamerasınca kaza anı anbean kaydedildi. Görüntülere; kadının bir kamyonetin arkasından yola çıktığı sırada otomobilin çarptığı ve ardından da takla atarak yere düştüğü anlar yansıdı.,

  • Yıldırım’da ufuk açan eğitimler sürüyor

    Yıldırım’da ufuk açan eğitimler sürüyor

    Yıldırım Belediyesi, Siyaset ve Medya Akademisi’nin ardından başlattığı Düşünce ve Medeniyet Akademisi ile ilçenin eğitim, kültür ve düşünce hayatına katkı sunuyor.

    Yıldırım Belediyesi, rutin belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra ilçenin sosyal yaşamını hareketlendirmek ve vatandaşların ufkunu açmak üzere önemli projeleri hayata geçiriyor. Siyaset ve Medya Akademisi’nin ardından Düşünce ve Medeniyet Akademisi de başladı. 15 hafta sürecek eğitimlerde birbirinden değerli isimler katılımcılara fikirlerini aktaracak.

    Düşünce ve Medeniyet Akademisi’nin ilk konuğu Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hümeyra Özturan oldu. Moderatörlüğünü Mehmet Fatih Birgül’ün yaptığı programda Özturan, “İslam Düşüncesinde Ahlak” konusunda düşüncelerini paylaştı.

    Özturan, İslam’ın cahiliye toplumunda doğduğunu vurgulayarak, Müslümanların felsefeyle tanışma sürecinin çok daha sonra olduğunu söyledi. Bu sürecin İslam kültür ve medeniyetinin oluşmaya başladığı döneme denk geldiğini belirten Özturan, Müslümanların felsefeye ilmi bir merakla yöneldiğinin altını çizdi.

    Kur’an ve sünnetin, ahlakla ilgili birçok tavsiyeyi barındırdığını ifade eden Hümeyra Özturan, bunların daha sonra tefsir, hadis gibi bir ilim haline geldiğini aktardı.

    Hümeyra Özturan sözlerini şöyle tamamladı:“Yunan eserlerinde vurgulanan temel gaye mutluluktur. Ahlaklı olursan bu dünyada mutlu olursun. İslam eserlerinde ise hem bu dünyada hem de ahirette mutlu olursun mesajı veriliyor. Bizde de mutluluk vurgusu olmakla birlikte aradaki tek fark bizlerin ahirete olan inancıdır. Şunu da söylemek gerekiyor. Herkes aklını kullanamaz. Bu felsefe geleneğinde genel bir kabuldür. Herkes erdemi aklıyla kullanabilecek kapasitede olmayabilir. Çünkü insanların çoğu düşünmeyi sevmez. Bu durumlarda erdemli bir topluma ihtiyaç duyarız. Toplum ve toplum yöneticisinin erdemli olması önemli. Erdemli bir siyaset, erdemli bir din.”

    Düşünce ve Medeniyet Akademisi’nin ikinci konuğu ise Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kasım Küçükalp oldu. Prof. Dr. Kasım Küçükalp, ‘Genel Karakteristik Bağlamında Batı Düşüncesi’ konusu hakkında katılımcılara görüşlerini aktardı.

    Modern seküler hümanizmin ortaya çıkış süreci ve aydınlanma tecrübesinin akabinde ortaya çıkan Avrupa medeniyeti fikrinin, kendi bilincini inşa etme adına felsefe tarihinde yazdığını belirten Küçükalp, “İlginç bir biçimde ortak yön, nesnellik arayışı, insanlık dışındaki referansların reddi ve özellikle doğa dışı veya ilahi referanslara başvurmama eğilimi ve tanrıyla, dinle, mitle adeta bunları özdeşleştiren bir mantık içerisinde mesafeli bir ilişki içerisinde olma pratiğinin inşa edildiğini görmekteyiz. Orta çağın tanımlanması bile aslında, modern olanın kendisini tanımlamak için oluşturmuş olduğu dini dünya görüşü olarak icat edilmiş bir düşman öteki inşasıdır” diye konuştu.

    Temel birtakım karakteristlikler üzerinden klasik ve modern Batı düşüncesinin birbirinden ayrıldıklarını belirten Küçükalp, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Modern Batı düşüncesinin, klasik Batı düşüncesinden en temelde ayrıldığı nokta tamamıyla insan deneyimine ve insan aklına indirgenmiş bir hakikat anlayışına sahip olmasıdır. Yani hümanizm, modern seküler hümanizm. Burada hakikatin aşkınlığı ortadan kalkmış bütünüyle insan merkezli bir hakikat anlayışı merkeze alınmıştır. Modern seküler hümanizm yani varlık, tanrı, eşya, insan dahil olmak üzere her şeyi öznenin aklına indirgeyen bir düşünme biçimi olarak modern hümanistik bir düşünce ve buna uygun olarak transandantal hakikat arayışının modern düşüncesinin en temel vasfı olarak klasik dünyanın hakikat anlayışından ayırdığını vurgulamakta fayda vardır. Klasik dünyada yeryüzü hiçbir şekilde kesinlikli bilginin alanı olarak kabul edilmezken, modern düşünce ile birlikte bilgide ve bilimde kesinlik fikri ortaya çıktı. Bedeni itibariyle insan da bir makinedir. Dolayısıyla aynı yasalara tabidir. Bu yüzden niteliksel ayrımların ortadan kalktığı dünyada geriye niceliksel ayrımlar kalacaktır. Bu da nitelikle insanı buluşturan adalet kavramının yerine özgürlük ve eşitlik fikrinin ikame edilmesi ve eşitlikçi bir adalet anlayışının takip edilmesine yol açacaktır. Klasik dünyada bütün bunlara bağlı olarak etik ve politika birbirinden ayrılmazcasına iç içeyken modern dünyada etik ve politika ve diğer alanlar birbirinden net bir şekilde ayrılacaktır. Modern siyaset felsefesi bağlamında özellikle vurgulamamız gereken temel mesele olarak bu karşımıza çıkar.”

  • Siyaset Akademisi’nin ilk kursiyerleri sertifikalarını aldı

    Siyaset Akademisi’nin ilk kursiyerleri sertifikalarını aldı

    Yıldırım Belediyesi tarafından sosyal medya platformları üzerinden gerçekleştirilen Siyaset Akademisi-Uluslararası İlişkiler Okulu ilk mezunlarını verdi.

    Siyaset Akademisi-Uluslararası İlişkiler Okulunu başarıyla tamamlayan 40 kursiyer, Mümine Şeremet Uyumayan Kütüphanesi Konferans Salonunda düzenlenen törenle sertifikalarını aldı.

    Törende konuşan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, 10 hafta önce sosyal medya platformları üzerinden Siyaset Akademisi-Uluslararası İlişkiler Okulunu hayata geçirdiklerini belirterek, “Kur’an-ı kerîmin bize ilk emri ‘Oku’. Dolayısıyla ilişki yönetimi, hem şahsî ilişkilerde, hem toplumsal ilişkilerde, hem de kurumsal ilişkilerde dünyamıza ve geleceğimize yön veren duruşlardır. Bu ilişkiler kazanmak ve kaybetmek üzerine kurguludur. Ama ‘kazanmak nedir, kaybetmek nedir?’ bunlar kişilerin ve medeniyetlerin lügatlerine göre değişir. Batı medeniyeti sömürmeyi kazanmak olarak görür. Biz ise bunu kaybetmek olarak görürüz. Çünkü sömürmek aslında düşman kazanmaktır, kaybetmektir. Biz ise kazanmayı, insan, dost kazanmak olarak görürüz. Böyle bakınca da ilişki yönetimimiz değişir” dedi.

    Dünyanın 100 yıldır içinde bulunduğu kaosun, vahşi batı medeniyetinin ilişki yönetim tarzından kaynaklandığını dile getiren Yılmaz, “Eğer merhamet medeniyetini dünyaya hâkim kılmak istiyorsak kazanmamız gerekir, bizim kazanmamız gerekir. Bizim kazanmamız için de güçlü olmamız gerekir. Güçlü olmak için de hem zihin teri hem de alın teri dökmek lazım. Çalışarak güçlü olacağız ve biz kazanacağız. Biz kazanacağız derken aslında dünya kazanacak. Çünkü biz coğrafî sınırları gönül coğrafyası diyerek genişletiyoruz. Herkesin hakkına, hukukuna saygı duyarak bir ilişki yöntemi gerçekleştiriyoruz. Geçmişte de Atalarımızın yaptığı fetihlerde onların dinine, kültürüne hiç dokunulmamış. Biz o insanları kazanmayı önemli görüyoruz. Bu anlamda hem Ortadoğu’yla hem de Avrupa’yla olan ilişkilerimizde kazanma ve kaybetmeyi yeniden yorumlayarak mücadele etmek, bu mücadele de güçlü olmak ve güçlü olmak için de alın teri, zihin teri dökmek lazım. İnşallah sizler alın teri ve zihin teri dökerek medeniyetimizin temsilcileri olursunuz” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından, Siyaset Akademisi-Uluslararası İlişkiler Okulu mezunlarına sertifikaları takdim edildi.

  • Yıldırım’a kardeş belediyeden ziyaret

    Yıldırım’a kardeş belediyeden ziyaret

    Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Yıldırım’ın kardeş şehri olan Bulgaristan’ın Cebel Belediye Başkanı Necmi Ali ve beraberindekileri ağırladı.

    Yıldırım Belediyesi tarafından kısa bir süre önce ilçeye kazandırılan Mümine Şeremet Uyumayan Kütüphanesi’nde Cebel Belediye Başkanı Necmi Ali, Şeyhcuma Cebel Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Vasfi Güler ve beraberindekileri ağırlayan Başkan Oktay Yılmaz, kütüphaneyi gezerek yapılan hizmetler ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.

    Her fırsatta Bulgaristan’da yaşayan soydaşların yanında olduklarını, bundan sonra da olmaya devam edeceklerini belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Hükümet ve yerel yönetimler olarak soydaşlarımızın refahının artması, haklarının ve yaşadıkları bölgelerin gelişmesi için soydaşlarımıza desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Cebel, Yıldırım için ayrı bir ehemmiyete sahip. Bulgaristan’dan ana vatana göç eden soydaşların önemli bir kısmı Yıldırım ilçemizde yaşıyor. Bu vesileyle de gönül bağımız, aramızdaki coğrafi uzaklığı ortadan kaldırıyor. Kalbimizin yarısı Yıldırım’da atıyorsa diğer yarısı da Cebel’de atıyor” diye konuştu.

    Yıldırım Belediyesi ile olan gönül bağlarının, resmi kardeşlik ilişkilerinden çok daha önemli olduğunu dile getiren Cebel Belediye Başkanı Necmi Ali ise, “Kardeş belediye olan Yıldırım ve Cebel arasındaki münasebetleri farklı bir boyuta taşımak istiyoruz. Gerek Türkiye’de, gerekse Bulgaristan ve Avrupa çapında olan şirketler ile birlik ve beraberlik içerisinde iyi bir faaliyetlere adım atmak istiyoruz. Aynı zamanda bilindiği üzere 4 Nisan’da Bulgaristan’da genel seçimler var. Türkiye’de de 350 binin üzerinde çifte vatandaşımız ikamet ediyor. Biz yaptığımız çalışmalarla tüm vatandaşlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Bu genel seçimlerde geleceğimiz için ben tüm vatandaşlarımızı oy kullanmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da evini ateşe verdi bıçakla itfaiyeye direndi

    Bursa’da evini ateşe verdi bıçakla itfaiyeye direndi

    Bursa’da evini ateşe veren engelli şahıs, yangını söndürmeye gelen itfaiye ekiplerine ekmek bıçağıyla direndi. Polisler tarafından oyalanarak elindeki bıçağı alınan ve engelli aracı itfaiye aracının önünden çekilen şahıs gözaltına alındı.

    https://twitter.com/linetv/status/1365211674798665728

    Olay, Yıldırım’a bağlı Ulus Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, borç nedeniyle bunalıma giren beden engelli 38 yaşındaki Nihat Ö., sinir krizi geçirip evini ateşe verdi.

    Sokağa çıkan Nihat Ö., eline aldığı ekmek bıçağı ile mahalle sakinlerine tepki göstermeye başladı. Vatandaşlar durumu itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahale etmek için sokağa girmek istedi ancak bu sırada tekerlekli sandalyesi ile itfaiye aracının önüne geçen Nihat Ö., elindeki ekmek bıçağı ile itfaiye ekiplerine geçit vermedi. İtfaiye ekiplerinin ikna çabalarına kulak asmayan Nihat Ö., “Benim zaten hayatım bitmiş, ev yansa ne olur’’ dedi.

    Bu sırada olay yerine gelen polis ekipleri, Nihat Ö.’yü oyalamaya çalıştı. Diğer ekipler ise Nihat Ö.’nün engelli aracını iterek, itfaiyenin önünü açtı. Sokağa giren ekipler yangına müdahale etti. Ev kullanılamaz hâle gelirken Nihat Ö. gözaltına alındı. Yaşanan korku dolu anlar kameralar tarafından görüntülendi.

  • Bursa’da metruk binada yangın!

    Bursa’da metruk binada yangın!

    Bursa’nın Yıldırım ilçesi Hoca Taşkın Mahallesi’nde metruk binada yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edilerek yangını söndürme çalışması başlatıldı.

    Çıkan yangında tek katlı bina küle dönerken itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla yangın diğer binalara sıçramadan kısa sürede söndürülerek kontrol altına alındı.

  • Bursa’da sokağı dövüş ringe çevirdiler

    Bursa’da sokağı dövüş ringe çevirdiler

    Bursa’nın Yıldırım ilçesi Namazgaz Mahallesi’nde 5 kişinin karıştığı sopalı kavga, cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

    İki grup arasında henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine taraflar birbirlerine sopalarla saldırdı.

    Kavga, çevredeki bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedilirken görüntülerde, kavga eden kişilerin birbirlerine sopaların yanı sıra tekme- tokat vurduğu görülüyor.

    https://twitter.com/linetv/status/1364568219353309185

  • BTÜ’den Uyumayan Kütüphane’ye tam not

    BTÜ’den Uyumayan Kütüphane’ye tam not

    Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, öğretim üyeleri ve öğrenciler ile birlikte ziyaret ettiği Uyumayan Kütüphane’nin ilçenin eğitim ve kültür hayatına önemli katkıda bulunacağını söyledi.

    Yıldırım Belediyesi’nin ilçeye kazandırdığı Mümine Şeremet Uyumayan Kütüphane’ye ziyaretler sürüyor. Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Rektörü Arif Karademir, öğretim üyeleri ve öğrencileri Uyumayan Kütüphane’de ağırladı. Kütüphaneyi gezdirerek bilgi veren Başkan Yılmaz, Yıldırım sınırları içerisinde bulunan BTÜ’nün Uyumayan Kütüphane’nin bütün imkânlarından yararlanmasından mutluluk duyacağını belirterek, ortak projeler yapma konusunda da iş birliğine hazır olduklarını söyledi.

    BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir ise, Uyumayan Kütüphane’nin çok önemli bir yatırım olduğunu dile getirerek, “Gençlerimizin yetişmesi sorumluluğu olan bir meslekle uğraşıyoruz. Gençlerine sahip olan geleceğine sahip olur. Gençlerinizle ilgilenirseniz vatana millete hayırlı evlat olur, ilgilenmezseniz kötü yollara girer. Bütün vatandaşlarımızın sorumluluğu evdeki çocuklarının üzerine nasıl titriyorlarsa toplumdaki bütün gençlere de önem vermektir. O açıdan bu kütüphane son derece önemli bir yatırımdır. Kütüphaneler bir toplumun hafızasını ifade eder. Kitapla barışık olmayan medeniyetler geri kalmaya mahkumdur. Çünkü teknolojik, bilimsel ve kültürel çalışmalar sonucunda kazanılan bilgilerin depolanması ve genç kuşaklara aktarılması toplumun dinamikliğini ve mücadeleci ruhunu gösterir. Yoksa yerinde sayan ve başkaları tarafından sömürge olarak kullanılan ülke ve toplum durumuna gelirsiniz. Biz de BTÜ hocaları ve öğrencileri olarak bütün envanterimizle bilimsel çalışmalarımızla bu kütüphaneyi destekleyeceğiz. BTÜ, öğrenciye yapılan yatırımı en değerli yatırım olarak görmektedir. Oktay Yılmaz ve ekibine çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Bursa’da otobüsün altında can verdi! Ailesi isyan etti

    Bursa’da otobüsün altında can verdi! Ailesi isyan etti

    Bursa’da üniversite öğrencisi Semih Karagöz (24), yolun karşısına geçmek isterken hızla gelen halk otobüsünün çarpması sonucu hayatını kaybetti. Kaza anında yoldaki hız sınırını aştığı belirlenen otobüs sürücüsünün tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmesine isyan eden acılı anne Aysel Karagöz, gözyaşları içinde “Oğlumun hayalleri vardı. Okulu bitirip, evlenecekti. Benim oğlumu benden kopardılar” dedi.

    Kaza, 21 Nisan akşamı, Yıldırım ilçesi Siteler Mahallesi Kanuni Caddesi’nde meydana geldi. Üniversite öğrencisi Semih Karagöz, cadde üzerindeki ATM’dan para çekmek için otomobilinden indi. İşi bittikten sonra yolun karşısına geçmek isteyen Karagöz’e İhsan Y. yönetimindeki 16 TBL 34 plakalı halk otobüsü çarptı.

    Ağır yaralanan Karagöz, ambulansla kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Gözaltına alınan İhsan Y., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

    OTOBÜS HIZ SINIRINI AŞMIŞ

    Karagöz’ün ailesinin avukatı İhsan Y.’nin tutuksuz yargılanmasına itiraz etti. İtiraz dilekçesinde azami hız sınırı saatte 30 kilometre olan yolda, otobüsün hızının saatte 54 kilometre olduğu yer aldı. Ayrıca, kaza anında telefonla konuşan otobüs şoförünün dikkatini yola vermediği için kusurlu taraf olduğunu öne sürdü.

    KAZA ANI KAMERADA

    Kaza anı ise halk otobüsünün kameralarınca kaydedildi. Görüntülerde İhsan Y.’nin telefonla konuştuğu, Semih Karagöz’ün yola aniden indiği ve İhsan Y.’nin Karagöz’e çarptıktan sonra otobüsün frenine bastığı görüldü.

    ANNESİ GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

    Semih Karagöz’ün annesi Aysel Karagöz, ölmeden önce hastanede oğluyla konuştuğu anları gözyaşlarıyla anlattı. Oğlunun fotoğrafını seven Aysel Karagöz, “Oğluma, ‘Gitme yemek yiyelim sonra gidelim’ dedim. Baktım hazırlanmış, gidiyor. Ben namaza durdum, o evden çıktı. Mutfakta yemek hazırlarken diğer çocuklarımın telefonla konuştuğunu duydum. Daha sonra evden yüzleri düşük bir şekilde çıktılar. Çocuklarım evden çıkınca içime bir ateş düştü. Semih’e telefon açtık, 15 dakika içinde gelmeyince endişelendik. Semih telefona bakmadı. Daha sonra büyük oğlum Semih’in kaza yaptığını, kolunun kırık olduğunu söyledi” dedi.

    ‘OĞLUMUN SOĞUK TERİNİ SİLDİM’

    Kaza gecesi hastanede oğluyla konuştuğunu belirten Aysel Karagöz, “Hastanede sedyede yatıyordu. Yavrumun kaburgaları kırılmış. Soğuk soğuk terliyordu. Terini sildim oğlumun. ‘Uyuma annem’ dedim. Sonra gözlerini kaldırıp, bana ‘Uyumuyorum anne’ dedim. Sonra doktor gelip kontrol etti. Doktora boğazının tıkandığını söyledi. Pandemiden dolayı eve geldim. Beni eve getirdiler. Daha sonra herkesi aradım bana cevap vermediler. Bana, büyük oğlum “Semih’i yoğun bakıma aldılar’ dedi. Ben o zaman öldüğünü anladım. Zaten kaburgaları kırıktı oğlumun. Ciğerleri parçalandı oğlumun” diye konuştu.

    ‘OĞLUMUN HAYALLERİNİ ALDILAR’

    Kazadan sonra şoföre bir yaptırım uygulanmadığını söyleyen Aysel Karagöz, “Şoföre kimse gidip bir şey demedi. İşinde çalışmaya devam ediyormuş. İlk mahkeme ocak ayında oldu. Onda da oğlumu suçlayıp durdu, kapüşonu olduğu için. Halbuki öyle bir şey yok. Gaziantep’te elektrik ve elektronik okudu. Şimdi de açıktan üniversite okuyordu. Hayalleri vardı. Askere gidecekti. Yedek subay olarak kalmak istiyordu. Olmazsa da askerden gelip işe girip, evleneceğini söylüyordu. Oğlumun hayallerini aldılar. Şimdi benim oğlum askerde olacaktı. Dönecekti, ona düğün yapacaktım. Ben hep onu hayal ediyordum. Çok zor. Rabbim kimsenin başına böyle olay vermesin” şeklinde konuştu.

    ‘BAŞKASININ CANI YANMASIN’

    Oğlunun maaşını çekmek için öldüğü yere gittiğini söyleyen Semih Karagöz’ün babası Sabri Karagöz (63), “Oğlum yoldan karşıya geçerken böyle bir olay oluyor. Arabayı alıp, para çekeceği yere gidiyor. Arabayı park ediyor. Yol çalışması olduğu için bölünmüş yol gidiş, geliş oluyor. Yol tek şeride düşüyor. O arada kaza oluyor. Büyük oğlum ilk başta bize kazayı haber vermedi. Bizim geç haberimiz oldu. Ben tansiyon hastası olduğum için hastaneye gidemedim ama annesi gitti. O gece oğlum vefat etti. Otobüsün 15 metre fren izinin olduğunu söyledi. Olaydan sonraki adli süreçte oğlumu suçladılar. Oğlumun kulaklığı olduğunu iddia ettiler. Ancak kulaklık evdeydi. Ben bunu anlayamıyorum. Üniversite mezunu, dikkatli, şehir trafiğini bilen bir çocuktu benim oğlum. Karşı taraf sürekli oğlumu suçluyor ama sonra yapılan incelemeler ve keşiflerde azami hız sınırının saatte 30 kilometre gitmesi gerekirken, otobüsün hızının saatte 60 kilometre hızla gittiğini tahmin ediyoruz. Şoförün işine devam ettiriliyor olması aklım almıyor. Bu şoför daha kaç kişiyi öldürecek? Çocuğum yerine gelmeyecek ama şoförün en ağır cezayı alması gerektiğini düşünüyorum. Başkasının canı yanmasın” dedi.