Etiket: bursa yüksek ihtisas hastanesi

  • Bursa’da Parkinson hastası ‘beyin pili’ ile şifa buldu

    Bursa’da Parkinson hastası ‘beyin pili’ ile şifa buldu

    Parkinson, esansiyel tremor ve distoni gibi hareket bozukluğu olan hastalar, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan beyin pili (Derin beyin stimülasyonu) ameliyatıyla şifa buluyor. Son olarak Bursa’da yaşayan ve 12 yıldır Parkinson hastası olan Şafak Akdemir’e beyin pili takıldı. Ameliyat öncesi hastalığı nedeniyle ailesinin desteği ile yemek yiyip hareket edebilen Akdemir, artık başka bir bireyin yardımına ihtiyaç duymadan yaşamını sürdürmeye başladı.

    Yakınları vasıtasıyla Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde beyin pili ameliyatları yapıldığını duyduğunu ve bu şekilde başvurduğunu dile getiren hasta Şafak Akdemir, ameliyatın çok başarılı geçtiğini belirtti. Kendini çok rahat ve iyi hissettiğini vurgulayan Akdemir, “Parkinson hastalığım süresinde yemek yeme sıkıntısı, konuşma sıkıntısı hareket etme sıkıntıları oldu. Aynı zamanda çok fazla ilaç içiyordum. Bu ilaçların dozları ameliyattan sonra çok düştü ve ben kendimi çok daha iyi hissetmeye başladım. Aileden birilerinin desteği olmadan yürüyemiyordum. Hareket edemiyordum. Eskisinden çok daha rahat hissediyorum. Sağlığıma kavuşmamda emeği olan hocalarıma teşekkür ediyorum” dedi.

    Ameliyat başarılı geçti

    Akdemir’in takip sürecinde cihaz destekli tedaviye ihtiyaç duyduğunu tespit ettiklerinin bilgisini veren Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Büyükkoyuncu Pekel ise, “Hastamızla konuşarak bu süreci değerlendirdik ve halk arasında beyin pili denilen derin beyin stimülasyonu ameliyatına karar verdik. Operasyon başarılı bir şekilde hastanemizde gerçekleştirildi. Ameliyattan sonraki bir haftalık süreçte pil ayarlarına başladık. Pil ayarları tamamlandıktan sonra hastamızda komplikasyon gelişmedi. Daha önceden çok sayıda ilaç kullanırken hastanın ilaçlarını çok belirgin şekilde azaltmayı başardık. Günlük yaşam aktivitelerinin neredeyse tümünü bağımsız bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Çok başarılı bir süreç geçirdi. Bu şekilde orta ileri evre dediğimiz medikal tedavi ile artık semptomları kontrol altına alınamayan Parkinson hastalarının merkeze başvurmalarını özellikle öneriyoruz” şeklinde konuştu.

    3-4 saat süren bir işlem

    Akdemir’in beyin pili ameliyatını gerçekleştiren Beyin Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selahattin Biçer de beyin pili ameliyatı hakkında bilgiler verdi. Ameliyatın iki aşamalı yapıldığına dikkat çeken Biçer, “Beyinde ilgili çekirdeklere yerleştirdiğimiz ilk aşamada hastanın uyanık olmasını istiyoruz. Hastanın bu süre zarfında rahat edebilmesi için yatıştırıcı ajanlar kullanıyoruz. Beynin her iki tarafında kafatasına yaklaşık 13-14 milimlik bir delik açılarak beynin ilgili çekirdeklerine elektrotlar yerleştiriliyor. Daha sonra harici bir pile bağlanarak nöroloji uzmanları kontrollerini yapıyor. Hastada herhangi bir yan etki yüzde kasılmalar elinde kolunda uyuşma gibi yan etkiler çıkıp çıkmadığı ameliyat esnasında kontrol ediliyor. Ameliyatın ikinci aşamasına geçiliyor. Bu aşamada hasta uyutularak köprücük kemiği altına kesi yapılarak beyin pili yerleştiriliyor. Takribi üç dört saat süren bir işlem” diye konuştu.

    Uygun hastalara ameliyat öneriliyor

    2018 yılından beri hastanemizde Parkinson polikliniği bulunduğuna dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Demet Yıldız ise, “2019 yılında ilk hastamızı aldık. Takibimizde olan 20 hastamız var. 1 yıl önce de hareket bozuklukları ve davranış bilimleri merkezimizi kurduk. Artık haftanın üç günü aktif olarak poliklinikleri yapmaktayız. Direk hastalara randevusuz hizmet verme olanağımız mevcut. Parkinson hareketlerde yavaşlama gerek titreme şeklinde belirtilerle hastaları önemli ölçüde yaşam standartlarını etkileyen bir hastalıktır. Biz merkezimizde bu hastalarımızı yakın bir şekilde takip ediyoruz. Gerektiği zamanda ileri evre tedavi seçeneklerini öneriyoruz. Bu hastalarımız kurumumuza direkt başvurarak randevu oluşturabilirler” ifadelerini kullandı.

  • Kanser tedavisinde sıcak kemoterapi dönemi

    Kanser tedavisinde sıcak kemoterapi dönemi

    Türkiye’de sayılı merkezde uygulanabilen HİPEC (Sıcak Kemoterapi) yöntemi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uygulanmaya başlandı.

    Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 35 yaşındaki kolon kanseri kadın hastaya, gastroenteroloji cerrahisi ve genel cerrahi doktorları tarafından başarılı bir şekilde Sitoredüktif Cerrahi ve Hipertermik İntraperitoneal Kemoterapi (HİPEC) ameliyatı yapıldı.

    Daha önce üç defa kolon kanseri nedeniyle ameliyat olan hasta Sade Kurt şikâyetlerinin yinelemesi nedeniyle Bursa Yüksek ihtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurması üzerine kolon kanserinin tekrar nüks ettiği tespit edilince gastroenteroloji cerrahisi ve genel cerrahi doktorları tarafından yapılan tetkikler sonrası ameliyat kararı alındı. Sitoredüktif denilen tümörlü dokuların tamamının çıkarılması sonrasında karın içi sıcak kemoterapi uygulandı.

    HİPEC yönteminin mezotelyoma gibi karın zarı kanserlerinde, apendiks kanserlerinde, son evre kolon-rektum, over kanserlerinde ve seçilmiş mide kanseri gibi kanserlerin tedavisinde de kullanıldığını söyleyen Gastroenteroloji Cerrahı Doç.Dr. Mehmet Akif Üstüner, “Bu tedavi yöntemine karar vermek için hastalar öncelikli olarak gastroenteroloji cerrahisi, genel cerrahi, medikal onkoloji, patoloji ve radyoloji hekimlerinden oluşan multidisipliner cerrahi onkoloji konseyi tarafından değerlendiriliyor. Cerrahi onkoloji konseyi tarafından bir skorlama yapılıyor. Skorlamada hastanın durumu, kanserin yayılımı gibi parametreler dikkate alınıyor. Ameliyat sonrasında özel kemoterapi ilaçları, özel bir alet yardımıyla 42-43 dereceye kadar ısıtılarak, karın içerisine yaklaşık 60-120 dakika arasında uygulanıyor. Ameliyat 8-10 saat kadar sürebiliyor. Burada asıl önemli olan yapılan cerrahidir. Gözle görülen tümör bırakmadan yapılan cerrahi işin temelini oluşturuyor. Cerrahiye sıcak kemoterapi eklendiği zamanda kalan mikroskobik odaklar da temizlenir” diye konuştu.

    Daha önce 3 kez kolon kanseri nedeniyle ameliyat olmuş hastamız, karın içinde ve karın zarında nüks nedeniyle kliniğimize başvurduğu bilgisini veren Doç.Dr.Üstüner, “Hastamızı onkoloji konseyinde tartıştık. Ameliyat öncesi hazırlıkların tamamlanmasının ardından hastamızı ameliyata aldık. Hastamızı ameliyat ettiğimizde bütün karın zarına yayılmış tümör vardı. Karın zarını temizledik. Kanserin yayıldığı bağırsak segmentlerini çıkardık ve karın içerisine özel bir alet yardımıyla ısıtılmış özel bir kemoterapi ajanı uyguladık. Yaklaşık bir saat kadar uyguladık ameliyat sorunsuz şekilde tamamlandı. Hastamızı 6 aydır sorunsuz bir şekilde takip ediyoruz.” şeklinde konuştu.

    Kolon kanseri sebebiyle 4 yıldır tedavi gördüğünü ve çeşitli yerlerde nüksler yaşadığını belirten Sade Kurt ise “En son karın içinde yaygın olan tümörler için yapılabilecek yeni bir operasyon olduğunu öğrendim. Bunu nasıl yapabiliriz diye biraz araştırdık. Burası zaten tedavi olduğum hastaneydi. Dr. Akif Bey’in bu konuda uzman olduğunu öğrendim. Başarılı bir operasyon oldu, zor süreçlerden geçtim. Ama şu anda çok iyiyim. Akif Bey ve ekibine çok teşekkür ederim.” dedi.

  • Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi’nde kornea nakilleri yeniden başladı

    Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi’nde kornea nakilleri yeniden başladı

    Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde pandemi süresince ara verilen kornea nakillerine tekrar başlandı.

    Yeni normalleşmeye birlikte Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nilüfer Ek Binası, kornea nakillerine uygun hale getirilirken, tek kişilik odalar ve ameliyathaneler de düzenlendi.

    Pandemi döneminde kornea nakillerini daha seyrek almak durumunda kaldıklarını belirten Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Ayşe Balıkçı, bu hafta itibariyle tek kişilik odalardaki hastalardan öncelikle PCR testi alarak ve riske girmelerini önleyerek, ameliyatlara başladıklarını belirtti.

    Merkezin yeniden aktif edilmesiyle şimdiden üç hastaya kornea naklini başarıyla gerçekleştirdiklerinin altını çizen Op. Dr. Balıkçı, “Dün bir hastamızı, bugün de iki hastamızı ameliyat ettik. En kısa sürede listemizde bulunan Bursa ve civarındaki hastalarımızı da uygun şartlar altında kornea nakli yaparak, sağlıklarına kavuşturmayı umuyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Levent Özdemir ise ”Hastanemizde 2013 yılında kurulan Göz Bankası sadece Bursa’nın değil bölgemizdeki kornea nakli ile ilgili ihtiyaca cevap veriyor. Göz bankamızda aylar yada haftalar içinde nakil olma imkanı var. Kurulduğundan bu zamana kadar toplam 547 kornea nakli gerçekleşti” dedi.

  • Bursa aşı noktaları belli oldu

    Bursa aşı noktaları belli oldu

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın perşembe veya cuma gününü aşılama için işaret etmesinin ardından hastanelerde son hazırlıklar da tamamlandı. Bursa’da Yüksek İhtisas Hastanesi, Çekirge Devlet Hastanesi ve Şehir Hastanesi’nde aşı yapılacak.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın perşembe veya cuma gününü aşılama için işaret etmesinin ardından hastanelerde son hazırlıklar da tamamlandı.

    Bursa’da Yüksek İhtisas Hastanesi, Çekirge Devlet Hastanesi ve Şehir Hastanesi’nde aşı yapılacak.

    Konuyla ilgili son gelişmeleri köşesine taşıyan Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

    “Aşıların çarşamba-perşembe gelmesi ve aşılamanın perşembe-cuma günleri sağlık çalışanlarından başlamasının planlandığı söyleniyordu.

    Yani

    Hafta sonundan itibaren hızlı bir süreç yaşayacağız. O süreç de, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan aşılama takvimine göre gelişecek.

    O nedenle…

    Öncelikle hastanelerde, aşı odaları da denilen aşı poliklinikleri oluşturuldu. O polikliniklerin sayısı yine Sağlık Bakanlığı tarafından belirlendi.

    Buna göre…

    Yatak sayıları binin üzerinde olan Bursa Şehir Hastanesi ile Yüksek İhtisas Hastanesi’nde 25’şer aşı polikliniği hazırlandı. Yatak sayısı 600 olan Çekirge Devlet Hastanesi’ne de 20 aşı polikliniği kuruldu.

    Gerçi…

    Sağlık çalışanları aşı yapmayı biliyorlar, ama aşılamayı yapacak personel için bazı teknik ayrıntılara yönelik eğitimler de tamamlandı.”

  • Bursa’da 25 gramlık altın dişleri başka hastaya verildi

    Bursa’da 25 gramlık altın dişleri başka hastaya verildi

    Bursa’da, hastaneye yatan Medeni Balkaya’nın altın dişleri, ameliyata alınmadan önce çıkarıldı. Yakınlarının hastane görevlisine teslim ettiği 25 gramlık dişler, yanlışlıkla başka bir hastaya teslim edildi. Medeni Balkaya’nın sadece çorba ile beslenebildiğini söyleyen yakınları, dişlerin bir an önce bulunmasını istedi.

    Olay, geçen cumartesi günü merkez Yıldırım ilçesindeki Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde meydana geldi. Kalp rahatsızlığı olan Medeni Balkaya, geçen cuma günü by-pas ameliyatı olmak için hastaneye gitti. Bir gün sonra Medeni Balkaya ameliyata alınmadan önce tüm eşyaları ve 25 gram olan takma altın dişleri, hasta yakınlarına teslim edildi. Balkaya, başarılı geçen operasyon sonrası yoğun bakım servisinde tedaviye alındı. Görevliler, Medeni Balkaya’nın yemek yiyebilmesi için yakınlarından takma dişlerini istedi. Dişler, hasta yakınları tarafından yoğun bakım servisindeki güvenlik görevlisine teslim edildi. Dişlerin içinde olduğu ve üzerinde Medeni Balkaya’nın isminin yazılı olduğu paketi teslim alan güvenlik görevlisi, iddiaya göre dişleri yanlışlıkla yoğun bakım servisindeki yabancı uyruklu bir kadına verdi.

    Medeni Balkaya’nın dişlerinin teslim edilmemesi üzerine doktorlar, ailesinden dişleri tekrar istedi. Ancak hasta yakınları dişleri yoğun bakım servisindeki güvenlik görevlisine teslim ettiklerini söyleyince, dişlerin kaybolduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine hastane yönetimine başvuran hasta yakınları, güvenlik kameralarını izledi. Hasta yakını Bayram Balkaya, izlediği güvenlik kamerası görüntülerinde, güvenlik görevlisine teslim edilen dişlerin bir kadına verildiğini gördü. Bunun üzerine Medeni Balkaya’nin yakınları kaybolan altın dişlerin bulunması için polis merkezine giderek, şikayetçi oldu.

    Dişleri olmadığı için 4 gündür çorba ile beslenen Medeni Balkaya’nın kalp ameliyatı olduğu için kan sulandırıcı ilaç kullandığı ve bu nedenle kanama riskine karşı kendisinden yeni diş kalıbı alınamadığı ve dişlerinin çekilemediği öğrenildi.

    ‘HASTALIKTAN DEĞİL AÇLIKTAN ÖLECEK’

    Medeni Balkaya’nın dişleri olmadığı için günlerdir beslenemediğin ve aldığı ilaçlar yüzünden yeni diş de takılamadığını belirten hasta yakını Metin Balkaya, ”Cumartesi günü ağabeyimi ameliyata getirdim. Ameliyat olduktan sonra bütün evraklarını, dişlerine varana kadar her şeyini bize verdiler. 2 gün sonra dişini istediler. Getirdik, poşetin içerisine koydular. İsmini yazdılar ve güvenlik görevlilerine teslim ettik. Güvenlik görevlileri hastamıza dişini götürüp, yemek yedireceklerdi. Ağabeyim ameliyattan ölmedi ama dişsizlikten, açlıktan ölecek. Bizi oyalıyorlar. Bir haftadır diş kayıp. Dişi de altın dişti ve bulunamadı. Hastamız sadece çorba içiyor. Çorbayla insan yaşayamaz. Şu anda dişini çektirme şansı da yok. Yeniden diş yapılma şansı da yok. Hastanede ameliyat olalı 3-4 gün oldu. İlgilenen biri de yok bizlerle. En son polise ihbarda bulundum. Bu konuda mağduruz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi.

    ‘DİŞİ BİZDEN ALIP BAŞKASINA VERMİŞLER’

    Güvenlik kamerası görüntülerinde her şeyin açıkça görüldüğünü söyleyen hastanın kardeşi Bayram Balkaya, “Ağabeyim dün servise çıktı. Taburcu olana kadar bizi oyalıyorlar. Görüntülerde gördük. Hastane personeli dişi alıyor ama yanlış bir kadına veriyor. O anda kendileri de gördü. Alıp yabancı uyruklu bir kadına vermişler ama bulamıyorlar” ifadelerini kullandı. Hastane yönetimi ise gerekli çalışmaların yapıldığını, sorunun bir an önce çözülmesi için uğraşıldığını açıkladı.

  • Bursa’da virüse yakalanan doktor yaşadıklarını anlattı

    Bursa’da virüse yakalanan doktor yaşadıklarını anlattı

    Bursa’da yakalandığı yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen doktor Uğur Duman, “Bir sabah uyandım, ‘Dünyanın kokusu yok.’ dedim. Bu enfeksiyonu atlatalı yaklaşık 2 ay oldu, hala dünyanın hemen hemen her detayının kokusu yok benim için. Çok hafif bir düzelme var ama istenen düzeyde değil.” ifadelerini kullandı.

    Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan 44 yaşındaki genel cerrah Duman, nisanda koronavirüse yakalandı. Tedavisinin ardından iyileşen ve işinin başına dönen Duman, hastalık sürecini anlattı.

    Duman, hastalığın belirtilerinin kişiden kişiye değişkenlik gösterdiğini, kendisinde hafif öksürükle başladığını söyledi.

    Kalp rahatsızlığı nedeniyle bu bulguları ciddiye aldığını dile getiren Duman, şöyle konuştu:

    “Pandemi döneminde olmadığımızı varsaydığımızda çok dikkate almayacağım, çok hafif bir öksürükle başladı. Eşlik eden bir kalp rahatsızlığımın bulunması sebebiyle bunun biraz altını araştırmak istedim ve durumu meslektaşlarımla paylaştım. Onlar da gereken tetkikleri yaptı. İlk önce yapılan görüntülemede akciğer bulguları tespit edildi. Aynı gün alınan testle de virüs enfeksiyonu açısından pozitif olduğumuz kesinleşmiş oldu.”

    Duman, izolasyonu sağlayabilmek için ağırlıklı olarak tedavilerin hastane koşullarında sağlandığını belirterek, “Ama hastalığı nispeten birçok kişiye göre daha hafif bulgularla atlatıyor olmam ve evimde kendimi izole edebilmek için yeterli şartlarımın bulunması nedeniyle tedavimi evde aldım. 5 günlük ilaç tedavisi sonrasında, gerekli karantina koşullarını sağlayarak 14 günlük izolasyon sürecini de sağladıktan sonra tekrar işimin başına döndüm.” dedi.

    “En çok hissettiğim şey yalnızlık duygusuydu”

    Hastalığın günlük hayata da negatif etkileri olduğunu anlatan Duman, şöyle devam etti:

    “Hastalığı geçirdiğim dönemde en çok hissettiğim şey yalnızlık duygusuydu. Her şeyden, herkesten, tüm sevdiklerinizden izole kalmanız gerekiyor. En çok bu insanı rahatsız ediyor. Yalnızlık duygusu, yalnız kalmış olmak ve buna zorunlu olmak. Hastalığın bendeki kalıcı etkisi, bir sabah uyandım, ‘Dünyanın kokusu yok.’ dedim. Bu enfeksiyonu atlatalı yaklaşık 2 ay oldu hala dünyanın hemen hemen hiçbir detayının kokusu yok benim için. Çok hafif bir düzelme var ama istenen düzeyde değil. Yediğiniz yemeğin kokusu olmuyor. Mesela bir çiçeği koklamak istiyorsunuz kokusu olmuyor.”

    Hastalığın en önemli özelliğinin çok hızlı ve kolay yayılabilmesi olduğunu ifade eden Duman, bundan korunmak için sosyal ortamlarda mesafeyi koruyabilmenin, teması en aza indirmenin önemini vurguladı.

    ,

    Kişisel koruyucu tedbirlere harfiyen uymak gerektiğini belirten Duman, şunları kaydetti:

    “Bu konuda Sağlık Bakanlığı adım adım sürekli kılavuzlar, tedbirler, kamu spotları yayınlıyor. Doğru, biz bir toplumuz. Kültürel özelliklerimiz, ’40 yıllık alışkanlıklarımız.’ dediğimiz şeyler var. Bir arada olmamız gereken çeşitli organizasyonlarımız da var. Sosyal hayatımızın da bir şekilde devam etmesi gerekiyor ama bu hastalığa özel tedbirlerle bunun yapılması gerekiyor.

    Mutlaka olabildiğince az sayıda insanla bir araya gelmeye çalışmak, organizasyon, düğün yada cenazelerde olabildiğince az sayıda kişiyi aynı ortamda bulundurmak önemli. Kişisel korunma tedbirleri içerisinde en önemlisi kullandığımız maskelerimiz. Basit bir kağıt maskedir ama inanılmaz bir koruyuculuğu var düşündüğünüz zaman. Biz sürekli temas halinde bulunan bir toplumuz. Bir süreliğine bu alışkanlıklarımızdan biraz uzaklaşmamız gerekiyor.”

    Duman, hastalığın klinik bulgularının çok değişken olduğuna dikkati çekerek, “Hiç kimsenin gençliğine, sağlığına güvenmemesi, ‘Ben şöyle sağlıklıyım, bana hiçbir şey olmaz.’ gibi bir düşünceye girmemesi gerekiyor. Bir kişi bu hastalığı çok hafif, belli belirsiz bulgularla atlatabilirken, aynı yaş grubunda ve benzer sağlık profiline sahip başka birinin yoğun bakımda takip edilmesi gerekebiliyor. Akciğerdeki hastalık çok yaygın hale gelebiliyor, belki de uzun vadede kalıcı hasar bırakabiliyor.” diye konuştu.

    Koronavirüsün vücutta uzun vadede bırakabileceği hasarlara ilişkin net bilgilerin halen bulunmadığına dikkati çeken Duman, bu bilgiler olgunlaşana ve virüs kontrol altına alınana kadar yapılabilecek en güzel şeyin, gerekli tedbirleri almak olduğunu sözlerine ekledi.

  • Bursa’ya yeni tıp fakültesi!

    Bursa’ya yeni tıp fakültesi!

    Bugün yürürlüğe giren kararla Bursa’daki Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne bağlı tıp fakültesi statüsüne dönüştürüldü.

    Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanelerini ‘tek çatı’ altında toplayan Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde, yeni bir yapılanma dikkati çekiyor. Bazı hastaneler tıp fakültelerine dönüştürülüyor. Bu kapsamda yeni karara göre, İzmir, Bursa ve Trabzon’da, tıp fakülteleri kuruldu.

    Yıldırım’da hizmet veren Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne bağlı olarak ‘Bursa Tıp Faktültesi’ adıyla hayata geçiriliyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde; şimdiye kadarki statüsüyle ‘Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezleri’ adı taşıyan ‘Yüksek İhtisas’ hastaneleri fakülte halini alıyor.

    Bu kararla Bursa; Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ardından, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Tıp Fakültesi adıyla 2. tıp fakültesine kavuştu. Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin yönetimsel merkezi, Rektörlük dahil ana yönetim kademeleriyle İstanbul’da bulunuyor.

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, “Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir, Trabzon ve Bursa tıp fakültelerimiz göğsümüzü kabartan, ruhumuzu okşayan, geçmiş ile gelecek arasında kurduğumuz bağın müşahhas bir numunesi, genç dimağlara atılan imzası olacaktır.” ifadelerini kullandı.

  • Koronavirüsü atlatan Bursalı hemşire görevine döndü

    Koronavirüsü atlatan Bursalı hemşire görevine döndü

    Bursa’da görev yaptığı hastanede koronavirüse yakalanan ve 19 gün yoğun bakımda yatan Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Baş Hemşiresi Selma Şahin görevinin başına döndü. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da Selma Hemşire’ye geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.

    Hastane Başhekimi Prof.Dr. Mehmet Demir’in makamında gerçekleşen görüşmede Başkan Aktaş, Baş Hemşire Selma Şahin’e hastalık öncesi, sırası ve sonrasındaki gözlemlerini sordu. Selma Hemşire’nin ailesi hakkında da bilgiler alan, herhangi bir ihtiyacının olup olmadığını soran Başkan Aktaş, “Yüksek İhtisas Hastanemiz, salgınla ilgili Bursa’nın mirengi noktalarından birisidir. Dolayısıyla başhemşiremize ‘Geçmiş olsun’ diyorum. Fedakarlığı nedeniyle kendisini kutluyorum” dedi.

    Başkan Aktaş, görevine yeni başlayan Başhekim Prof.Dr. Mehmet Demir’i de ‘ziyaret kapsamında’ tebrik etti.

  • Bursa’daki hastanelerde koronavirüs klinikleri boşalıyor

    Bursa’daki hastanelerde koronavirüs klinikleri boşalıyor

    Bursalıların akıllarında şehirde kaç koronavirüs vakası olduğu sorusu var. Konuyla ilgili olarak YeniDönem gazetesi yazarlarından Lale Akasoy, günlük yazısında bazı bilgiler paylaştı.

    Koronavirüs poliklinikleri yavaş yavaş kapatılıyor diye belirten Akasoy, şehir genelinde hastanelerde kaç yatağın boşa çıktığını da paylaştı. İşte yazısının ilgili kısmı;

    “Kamu hastanelerinde kovidli hastaların tedavisi için açılan klinikler ve binalar hasta sayısının düşmesi üzerine boşalmaya başladı.

    Edindiğimiz bilgiye göre şehrimizde 400’e yakın kovidli hasta yatağı boşa çıktı.

    Aman nazar değmesin!

    Şehir Hastanesi Başhekimi Yrd. Doç. Dursun Topal, pandeminin ilk döneminde c-kovidli hastaların tedavisi için hizmetine sunulan 200 yataklı binanın tamamen normale döndüğünü belirterek, “Olası bir 2. dalgada boşalan bina her an kullanılmaya hazır bir şekilde bekletilecek.” dedi.

    Her geçen gün normalleşmeye doğru gidildiğini de belirten Başhekim Yrd. Doç. Topal, “Şu an hastanemizde 50 civarında kovidli hasta tedavi görmekte. Ayrıca 200’ün üzerinde de şüpheli vaka bulunmakta. Kovid acil servislerine başvuran hasta sayısında da büyük oranda bir azalma söz konusu. Tedbirlere uyarsak bu sayılar daha da azalacaktır.” şeklinde konuştu.

    Bu arada sadece Şehir Hastanesi’nde değil diğer kamu hastanelerinde de kovidli hasta sayılarının düşmesi üzerine de klinikler ve ek binalar normale dönmüş durumda.

    Bildiğiniz üzere Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi de ana binasını kovidli hastalara ayırmıştı.

    Ancak son günlerde söz konusu binada da kovidli hasta sayısının azalmasıyla kliniklerinin birkaçının boşaltıldığı öğrenildi.

    Ayrıca Yüksek İhtisas Hastanesi’nin kovidli hastalara ayırdığı Osmangazi ve Nilüfer ek binalarında da normalleşmeye doğru gidildiği edinilen bilgiler arasında.

    Öte yandan Çekirge Devlet Hastanesi’nde de 100’e yakın kovidli hastaya ayrılmış 2 kliniğin hasta olmayışı nedeniyle boşaltıldığı bildirildi.

    Hastane yetkilileri, boşalan kovid klinik ve binalara normal hasta kabullerinin yapılmadığını, olası bir pik için bekletileceğini söylediler.”