Etiket: bursa

  • 65 yıldır çantaları çöpe gitmekten kurtarıyor

    65 yıldır çantaları çöpe gitmekten kurtarıyor

    Bursa’da tarihi çarşıda babasından öğrendiği mesleği icra eden Ramazan Kurtuluş (82), ilerleyen yaşına rağmen gençlere taş çıkartıyor. Her sabah erkenden dükkanını açan Kurtuluş, tam 65 yıldır çanta tamirciliği yapıyor.

    Sağlıklı ve dinç olmasını düzenli çalışmaya borçlu olan usta, tek başına her gün onlarca çantayı tamir ederek çöpe gitmekten kurtarıyor. Ramazan ustaya her gün değerli ve değersiz onlarca çanta tamir için geliyor. Gelen bu çantaları büyük bir titizlikle tamir eden usta, onları ilk günkü güzelliğine kavuşturuyor.

    Ramazan Kurtuluş, tamir ücreti olarak 5 ila 20 lira arasında ücret alıyor. Bu mesleğe rağbet olmadığı için yanında yetiştirecek çırak bulamıyor ve bütün işi ilerlemiş yaşına rağmen kendi yapıyor.

    Balkanlar’dan göç etmiş bir ailenin çocuğu olduğunu ifade eden Ramazan Kurtuluş, “Ben bu işi babamdan öğrendim. 65 yıldır her gün yılmadan sökülmüş ve yırtılmış çantaları tamir ediyorum. Yaptığım işe göre 5 ila 20 lira arasında ücret alıyorum. Bu sayede çantalar çöpe gitmekten kurtuluyor. Bu işte çırak bulamıyorum. Gençler bu işi sevmiyor. Bu işi öğrenmek için gelen zor bulup kaçıyor. Ben bu işi zevk alarak yapıyorum. Yaşım ilerlemiş olmasına rağmen bana zor gelmiyor” dedi.

  • Uludağ’da kayak sezonu uzatıldı

    Uludağ’da kayak sezonu uzatıldı

    Kış turizminin gözde merkezi Uludağ’da kayak sezonu Mart ayı sonuna kadar uzatıldı.

    Geçtiğimiz hafta Marmara’yı etkisi altına alan kar yağışı Uludağ’da etkili oldu. Zirvede kar kalınlığı 1.5 metreye ulaştı. Pistlerin karla dolmasıyla birlikte otelciler kayak sezonunu Mart başında kapanması beklenen kayak sezonunu Mart sonuna kadar uzattı.

    Uludağ bu sezon başta körfez ülkeleri olmak üzere Rusya ve Orta Doğu ülkelerinden gelen çok sayıda yabancı turiste ev sahipliği yaptı. Otellerin doluluk oranı yüzde 100’e varırken tatilciler pandemi kurallarına dikkat ederek kayak yapmanın keyfini yaşadı.

    Uludağ’da otel yöneticisi Yunus Öncü, “Otellerdeki doluluk oranın yüzde 100 olduğunu belirterek, “Pandemi kuralları çerçevesinde hizmet vermeye devam ediyoruz. Pistlerdeki kar kalınlığı 1.5 metreye ulaştı. Bu nedenle kayak sezonunu Mart ayı sonuna kadar uzattık. Tüm kayak severleri Uludağ’a bekliyoruz” dedi.

  • Bursa’da cinayet! Polis cansız bedeniyle karşılaştı

    Bursa’da cinayet! Polis cansız bedeniyle karşılaştı

    Bursa’nın Gemlik ilçesinde, bir evde kavga olduğu yönünde ihbar alan polis ekipleri, söz konusu adreste Saniye Kaçar’ın (66) cansız bedeni ile karşılaştı. Kaçar’ın, ağabeyi E.Ç. (69) ve yengesi G.Ç. (55) tarafından öldürüldüğü belirlendi.

    Olay, dün öğle saatlerinde Gemlik ilçesine bağlı Küçük Kumla Mahallesi’nde meydana geldi. Bir apartmanın giriş katından kavga sesleri geldiğini duyan vatandaşlar polisi arayarak ihbarda bulundu.

    İhbar üzerine söz konusu adrese polis ekibi sevk edildi. Gelen ekipler kapısını çaldıkları daireye girince Saniye Kaçar’ın yerde hareketsiz yattığını gördü. Bunun üzerine sağlık ekiplerine haber verildi.

    Olay yerine gelen sağlık ekiplerince yapılan kontrolde Kaçar’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Saniye Kaçar’ın cansız bedeni Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Bursa Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

    CİNAYETİ ÇAPRAZ SORGUDA İTİRAF ETTİLER

    Olayla ilgili soruşturma başlatan Gemlik polisi, Saniye Kaçar’ın birlikte yaşadığı ağabeyi E.Ç. ile yengesi G.Ç.’ye evde ne yaşandığını sordu.

    E.Ç., olay yerinde verdiği ilk ifadesinde kardeşinin psikolojik sorunları olduğunu, kendi kendini yere atıp kafasını duvara vurduğunu iddia etti. Karı- kocanın hareketlerinden şüphelenen Cinayet Büro Amirliği ekipleri soruşturmayı derinleştirerek E.Ç. ve G.Ç.’yi gözaltına aldı.

    Çapraz sorguya alınan karı- koca emniyette verdikleri ifadede Saniye Kaçar’ı kendilerinin öldürdüğünü itiraf etti. Şüphelilerin ifadelerinde 7 aydır Saniye Kaçar ile birlikte yaşadıklarını, ara ara tartıştıklarını söyledikleri ve cinayetle ilgili birbirlerini suçladıkları öğrenildi. E.Ç. ve G.Ç.’nin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

  • Nilüfer Belediyespor’lu Milli atletten rekor ve olimpiyat A kotası

    Nilüfer Belediyespor’lu Milli atletten rekor ve olimpiyat A kotası

    Nilüfer Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü, Türkiye’de ve uluslararası arenada hem Nilüfer’i hem de Bursa’yı başarıyla temsil etmeye devam ediyor. Katıldığı ulusal ve uluslararası turnuva ve şampiyonalarda aldığı sonuçlarla büyük gurur yaşatan Nilüfer Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü sporcuları, yeni bir başarının daha altına imza attı.

    Dubai’de gerçekleştirilen 2021 World Para Athletichs Gran Prix’de olimpiyat kota yarışlarına katılan Nilüfer Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü ve Milli Takım oyuncusu Hakan Cira, hem rekor kırdı hem de olimpiyatlara katılma hakkı kazandı.

    Yarışların 400 metre T13 kategorisinde elde ettiği 49.58’lik derecesiyle Türkiye rekorunu kıran Cira, gümüş madalyanın sahibi oldu. Ayrıca dünya sıralamasında 6. sıraya yükselen Hakan Cira, bu başarısıyla Japonya’nın başkenti Tokyo’da yapılacak paraolimpik oyunlarına katılma hakkı elde etti.

    Hakan Cira ayrıca, mart ayında Tunus’ta yapılacak Grand Prix’de, dünya sıralamasında üst sıralara çıkmak için yarışacak

  • Bursa merkezli FETÖ operasyonu: 16 gözaltı

    Bursa merkezli FETÖ operasyonu: 16 gözaltı

    Bursa merkezli 4 ilde polisin düzenlediği FETÖ/PDY operasyonunda ByLock kullandığı ve Bank Asya’ya para yatırdıkları tespit edilen 16 şüpheli gözaltına alındı.

    Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyelerinin tespit edilmesi için soruşturma başlattı. Ekipler soruşturma kapsamında ByLock kullanıcısı oldukları, örgüt lideri Fethullah Gülen’in talimatı üzerine Bank Asya’ya para yatırdıkları, örgüt içerisinde ev ağabeyliği, ev ablalığı ile sohbet imamlığı yaptıkları yönünde haklarında ihbar bulunan ve kod adı kullanan 16 şüpheli olduğunu belirledi. Şüphelilerin adreslerini tespit eden ekipler, teknik ve fiziki takip başlattı. Yapılan takibin ardından Bursa, İstanbul, Kastamonu ve Bitlis’te çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Baskında aktif görevde bulunan bir öğretmen, bir doktor olmak üzere 16 kişi gözaltına alındı.

    Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal ele geçirildi. İlk ifadeleri için emniyete götürülen 16 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin savcılık sorgusu devam ediyor.

  • Bursa’da yalancı bahar zeytin ağaçlarını vurdu

    Bursa’da yalancı bahar zeytin ağaçlarını vurdu

    Bursa’da ‘yalancı bahara’ aldanıp, gövdeleri ile dallarındaki su miktarı çok yükselen zeytin ağaçları, hava sıcaklarının sıfırın altında 12 dereceye kadar düşmesiyle donarak yandı. İl Tarım Müdürü Hamit Aygül, “8 ilçe 86 köyde 4 bin 60 çiftçinin bahçelerindeki toplam 98 bin dekar zeytinlik zarar gördü. Daha önce 1985 yılında kentte böyle bir don olayı görülmüş. 36 yıldır kentte hiç don olayı yaşanmamıştı” dedi.

    Bursa’da sıcaklıkların düşmesiyle birlikte soğuk havalar ve kar yağışı kendisini gösterdi. Hava sıcaklarının sıfırın altında 12 dereceye kadar düştüğü kentte zeytin ağaçları olumsuz etkilendi. Türkiye’nin zeytin ihtiyacının yüzde 13’ünün karşılandığı Bursa’da on binlerce zeytin ağacı don nedeniyle yandı. İznik, Gemlik, Mudanya başta olmak üzere 8 ilçedeki 98 bin dekarlık zeytinlik zarar gördü. Don olayının kentte en son 1985 yılında görüldüğünü belirten İl Tarım Müdürü Hamit Aygül, Bursa’nın toplam zeytin ağacının yüzde 25’inin don olayından etkilendiğini söyledi.

    ‘TÜRKİYE’NİN ZEYTİN İHTİYACININ YÜZDE 13’Ü BURSA’DAN’

    Zeytin ağaçlarının hava sıcaklarının sıfırın altında 7 dereceden sonra donma tehlikesi geçirdiğini belirten İl Tarım Müdürü Hamit Aygül, “İlimizde önemli miktarda sofralık zeytin üretimimiz var. Türkiye zeytin üretiminin yüzde 13’ünü Bursa karşılamaktadır. Çiftçilerimiz için önemli bir gelir kaynağı. Aynı zamanda Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı 10 binin üzerinde çiftçimiz var. Toplam zeytin üreticimiz de 30 bin civarında. Böyle olunca zeytin Bursa için çok büyük önem ifade ediyor. Yaşanan don hadisesinden sonra sonra sahada ağaçların renklerinde bozulma oldu. Bunun üzerinde ekiplerimizle il genelinde bir çalışma yaptık. Genel hasar durumunu belirlemeye çalıştık. Ancak havaların soğuk gitmesiyle hasar net olarak ortaya çıkmadı. Ağaçlarımız, yüzde 5 ile 80 oranında zarar gördü. Tüm ilde homojen bir zararlanma söz konusu değil. Dolayısıyla biz bu zarar oranımızı havalar ısındıktan yaklaşık 1 ay sonra ağaçlarının yapraklarının ve dallarının ortaya çıkmasıyla birlikte daha iyi yapmış olacağız. Şu an bakanlığımıza ilk bildirimlerimizi yaptık” dedi.

    ‘AĞAÇLAR EN İYİ İHTİMALLE 2 YIL MEYVE VEREMEZ’

    Ağaçların renginin kahverengiye dönmesi ve kurumaya başlaması hadisesine yanma dendiğini belirten Aygül, “Eğer ağacın gövdesinde zarar söz konusu değilse derin budama veya daha uygun budamayla bunların tekrar canlandırılması mümkündür. Gövdeye de sirayet etme durumu varsa o zaman bu ağaçları kurtarmak mümkün olmayabilir. Onların yerine yeni ağaçların dikilmesi olabilir. Biz arkadaşlarımızla, ziraat odası başkanlarıyla, muhtarlarla ve Marmarabirlik temsilcileriyle birlikte yaptığımız araştırmada ağaçların gövde kısımlarına kadar zarar gördüğü kanaatinde değiliz. Önemli bir kısmı sadece bir yaşındaki sürgünlerde, yapraklarda ve meyve gözlerinde olduğunu gördük. Ama ilerleyen aşamalarda hasarın ne kadar olacağını göreceğiz. Bizim ilk tespitimiz bu ağaçların bir kısmının hafif budamayla bir kısmının biraz daha derin budamayla tekrar canlanıp hayatiyetlerini sürdüreceği yönünde. Her halükarda bu zarar gören ağaçların budamayla canlansa da bir veya iki yıl meyve vermeyeceği söz konusu” açıklamalarında bulundu.

    ‘EN SON 1985 YILINDA DON OLAYI YAŞANMIŞ’

    İlk tespitlerine göre 8 ilçede 86 köyde 4 bin 60 çiftçinin bahçelerinde zarar görüldüğünü kaydeden Aygül, şöyle konuştu:

    “Zarar gören zeytin bahçelerinin toplam alanı da 98 bin dekar civarında. Bursa’da toplam 441 bin 560 dekar zeytinlik alanımız var. Bu durumda yaklaşık 25’ine yakın bir alanda zarar söz konusu. Ama zarar oranı her bahçede aynı değil. Daha önce 1985’de böyle bir olay görülmüş. Son 36 yıldır ciddi bir don olayı yaşanmamış. Çünkü Bursa’da sıcaklık değerleri sıfırın altına pek düşmüyor. Sıfırın altına düşse de pek uzun zamanlı olmuyor. Bu seneki don olayının etkili olmasının nedenlerinden biri de ocak ayının ortalarına kadar havalar çok sıcak gidiyordu. Adeta bahar havası gibiydi. Bitkilerin gövdelerinde ve dallarındaki su miktarı çok yüksekti. Aniden bastıran kardan sonra gelen don bitkilerin içindeki suyu dondurarak olması gerekenden çok daha fazla etkileyerek hasar verdi.”

    ‘BU AĞAÇLAR ARTIK SÖKÜLÜR’

    Marmara Bölgesi’ndeki önde gelen zeytin üretim yerlerinden biri olan İznik Ovası’ndaki zeytin ağaçlarının da önemli bir bölümü don nedeniyle yandı. Ağaçları yanan çiftçilerden Emre Yıldırım (33), “Yanmanın gerçekleştiği ağaçlardan artık verim almak zor. Bu sene çok don oldu ve zeytin ağaçları çok yandı. Sadece bu alanda 70-80 ağaç var ve hepsi yandı. Uzun süredir de böyle bir şey görülmemişti, çok uzun zaman önce böyle bir şey oldu. Bu ağaçlar, bu saatten sonra buradan sökülür peyzaja gider, başka da bir şey olmaz, ürün vermez. 5 sene bu tarla boş kaldı mı, iflasın eşiğidir. Allah herkesin yardımcısı olsun, bu sene çok zor” dedi.

    ‘YANMA AYAZI ÇOK GÖREN YERLERDE OLUYOR’

    Zeytin üreticisi Mustafa Demirkol (58), “Bu kış şartlarından dolayı, bazı bölgelerde aşırı don olayları oldu. Bu dondan dolayı zeytinler yandı. Yapraklar da kurudu. Bu zeytinden en az 3-4 sene verim beklemeyeceksin. Bu yanma olayında, sıcaklıklar -7’yi gördüğü zaman başlıyor, ayazı çok gören yerler hiç dayanamıyor. Yanmalar meydana geliyor” diye konuştu.

  • Bursa’da aç kalan sokak köpekleri 280 kazı telef etti

    Bursa’da aç kalan sokak köpekleri 280 kazı telef etti

    Bursa’da aç kalan sokak köpekleri bir çiftliğe girerek 280 damızlık kazı telef etti. Çiftlik sahibi bu saldırının ilk olmadığının altını çizdi.

    Bursa’nın Yıldırım ilçesi Vakıfköy Mahallesi’nde kaz çiftliği bulunan Cahit Yıldırım’ın bin 300 adet kazından 280’i aç kalan sokak köpeklerince telef edildi. 3 yıldır kendi yerinde damızlık kaz besleyen Cahit Yıldırım, sokak köpeklerinin saldırısının ilk olmadığını ama bu çaplı ilk kez yaşandığını anlattı.

    Türkiye’nin çeşitli yerlerine ürettikleri kazları gönderdiklerini ifade eden Yıldırım, “3 yıldır kaz yetiştiriciliği yapıyoruz. Bulunduğumuz yerde bini aşkın damızlık kazımız var. Sokak köpeklerini konusunda yetkilileri defalarca uyarmamıza rağmen, 280 kazımız telef oldu. 90 bin TL aşan zararımız var. Telef olan kazların tamamı damızlık vasfında olan kazlardır. Damızlık kazların üretilmesi gerektiği için hem burada manevi hem de ekonomik kayıp söz konusudur. Bu kazlar hemen edinilebilecek ve üreyebilecek hayvanlar değil. 1 kaz koca sene boyunca 25-30 yumurta yapıyor. Bunlar 15 -20 tane civciv çıkıyor. Meşakkatli bir iş, üretimi çok zor” dedi.

    3 ay önce kadar aynı hadisenin başlarına geldiğini dile getiren Yıldırım, “O zaman çok fazla hayvanımız telef olmamıştı. 30 tane kazımız telef oldu. Gerekli önemleri alması gereken yerlere bildirmemize rağmen önlemler alınmadı. Yan tarafta bizim komşumuz var. Orada komşumuzda tarım işçileri çalıştığı için bizler kendi köpeklerimizi salamıyoruz. Oradaki çalışanlara zarar vermesinden korkuyoruz. Köpekleri kızdırırlar, oyun oynamaya kalkarlar diye kendi köpeklerimizi salabilsek bunlar başımıza gelmeyebilirdi” diye konuştu.

    Köpeklerin sürü halinde gezdiklerinin altını çizen Yıldırım, “Sokak köpekleri ordu gibi geziyorlar. Yarım saat dolaşın 20- 30- 40’lı gruplar halinde köpekleri göreceksiniz. Sadece bizim değil çevredeki vatandaşlar da bu durumdan muzdarip. Biz yetkililerden acil çözüm istiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da görevli doktora memleketinde hüzünlü tören

    Bursa’da görevli doktora memleketinde hüzünlü tören

    Bursa’da, ‘Kayak yapmaya gidiyorum’ diyerek evden çıktıktan 15 saat sonra, Uludağ eteklerindeki ormanlık alanda cansız bedeni bulunan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli asistan doktor Mustafa Yalçın, memleketi Hatay’da son yolculuğuna uğurlandı.

    ​Uludağ eteklerindeki ormanlık alanda cansız bedeni bulunan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli asistan doktor Mustafa Yalçın’ın cenazesi havayoluyla memleketi Hatay’a getirildi. Mustafa Yalçın, Yayladağı ilçesine bağlı Yenice Mahallesi’nde kılınan cenaze namazının ardından, toprağa verildi. Doktor Mustafa Yalçın’ın ölümü, ailesini ve arkadaşlarını yasa boğdu. Cenazede, yakınlarının yardımıyla ayakta durabilen aile bireyleri ve arkadaşları sinir krizi geçirdi.

    ‘KIZIMA KAN VERMİŞTİ’

    Doktor Mustafa Yalçın’ın yakını ve aynı zamanda Yayladağlılar Derneği Başkanı Mehmet Yalçın, “Rahmetli doktor Mustafa Yalçın, derneğimizin de yardımcı olduğu, burs verdiği öğrencilerinden birisiydi. Çok sevdiğimiz, saydığımız bir kardeşimizdi. Bizlere, Hacettepe Üniversitesi’nde çok çok yardımları dokunan, hatta kızıma kan dahi veren bir kardeşimizdi. Biz, kendisinin ölümüyle hem aile olarak, köylüleri olarak hem de hemşehrileri olarak çok büyük bir acı ve ıstırap duyduk. Mekanı cennet olsun, Allah rahmet eylesin” dedi.

    Doktor Mustafa Yalçın’ın cenaze törenine, ailesi, dost ve sevenlerinin yanı sıra Yayladağı Belediye Başkanı Mehmet Yalçın, bazı siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

  • Bursa’da ölü bulunan doktorun mektubu ortaya çıktı

    Bursa’da ölü bulunan doktorun mektubu ortaya çıktı

    Bursa’da Uludağ eteklerindeki ormanlık alanda cansız bedeni bulunan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli asistan doktor Mustafa Yalçın’ın (35) intihar etmeden önce yazdığı mektubun detayları ortaya çıktı. Yalçın’ın mektubunda meslektaşı kız arkadaşına, “Özge’m eşyalarımdan kurtul. Ben unutulmak isterim. Eve geldiğimde kedinin mamasını verdim. Fotoğraflarımıza baktım. Bağışla beni sevgilim” yazdığı görüldü. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise yaptığı açıklamada, “Süreci hassasiyetle takip ediyoruz” dedi.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli asistan doktor Mustafa Yalçın, salı sabahı saat 08.00 saatlerinde, “Kayak yapmaya gidiyorum” diyerek, evden çıktı. 27 AR 993 plakalı otomobiliyle evden ayrılan Yalçın’dan haber alamayan yakınları, durumu polis ile jandarma ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine harekete geçen ekipler, Plaka Tanıma Sistemi’nden (PTS), aracın Uludağ yoluna doğru gittiğini tespit etti. Bölgede yapılan arama çalışmasında, Yalçın’ın otomobili, Uludağ yolunun 11’inci kilometresinde terk edilmiş olarak bulundu. Yalçın’ın kaybolma ihtimali üzerine bölgeye çok sayıda AFAD, Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Arama Kurtarma Derneği (AKUT), Nilüfer Arama ve Kurtarma (NAK) ve ANDA ekibi sevk edildi. Arama- kurtarma faaliyetlerine, AFAD ve JAK’a ait Köpekli Arama Tim’i de destek verdi.

    OTOMOBİLİNE 1 KİLOMETRE UZAKLIKTA BULUNDU

    Otomobilin terk edildiği alan üzerinde yoğunlaştırılan arama çalışmaları sonunda, Yalçın’ın cansız bedeni, otomobiline 1 kilometre uzaklıktaki ormanlık alanda bulundu. Yaklaşık yarım metre karın altında bulunan Yalçın’ın, intihar ettiği tespit edildi.

    MEKTUBA DHA ULAŞTI

    Cenazesi Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde dün düzenlenen törenle toprağa verilmek üzere memleketi Hatay’a gönderilen Yalçın’ın intiharından önce ailesi ile kız arkadaşına yazdığı 5 sayfalık intihar mektubuna Demirören Haber Ajansı (DHA) ulaştı. Yalçın, sevenlerine acı çektirecek olmasından dolayı kendisini kötü hissettiğini belirttiği mektubunda şu ifadelere yer verdi

    “İronik olan şu ki, insanların birbirine tahammül edememesine tahammül edemez oldum. İncir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerle birbirine hakaret edenler, birbirini incitenler, kalp kıranlar beni ümitsizliğe sürükledi. Bu tip insanlarla muhatap olmak istemiyorum. Zorba insanlar güçlerini kullanarak korku krallığı kurup kendinden zayıfları tir tir titretiyorlar ve kalkıp da bir şey diyemiyorsun. Çünkü seni de üzüyor. Ezip geçiyor.”

    ‘KEŞKE PİYANO ÇALABİLSEYDİM’

    Mustafa Yalçın, mektubunun devamında ise şöyle dedi:

    “Kar tanesi fotoğrafçılığın pek beceremedim. Harika bir kar tanesi fotoğrafçısı olmak isterdim. Tüm kuşların fotoğraflarını çekip kataloglamak gibi bir fikrim vardı. Belki de daha yüzde 10’unu bile başaramadım. En çok utanç duyduğum şeylerden biri de bir enstrüman çalamıyor olmak. Piyano çalamadım. Gittiğim için biraz kendimi ezik hissediyorum. Tüm bunların ötesinde bilim tarihi gezimi gerçekleştiremedim. En çok yarım kalan işim bu diyebilirim. Keşke sevdiğim bilim insanlarının mezarlarını ziyaret edebilseydim. Dünyadaki önemli müzeleri gezmek isterdim. Bilimi anlatacağım bir youtube kanalı da kurmak isterdim.”

    ‘ÖLÜMÜMLE İLGİLİ KİMSEYİ SUÇLAMA’

    Mektubunda sevgilisi Özge’ye de seslenen Yalçın, şunları yazdı:

    “Canım Özge’m… Öyle sebepsiz görünen gidişim için en çok senden özür diliyorum. Beni bağışlamanı istiyorum. Seni gerçekten çok seviyorum. Sana söz verdim kendimi öldürmeyeceğime ama sözümü tutamadım. Ölümümle ilgili kimseyi suçlama. Seninle geçirdiğim vakitler o kadar keyifliydi ki her saniyesini aklımda tutuyorum. Geride kalanlara, en çok sana ve aileme, iş arkadaşlarıma acı çektireceğimin farkındayım. Sizlerden özür diliyorum. Özgem.. Sen beni yıllarca hayata bağlayan neden oldun. Senin hastalığının başlamasıyla aynı gün denk gelmesi çok kötü oldu. Önce ertelemek istedim ama yapamadım. “

    ‘BAĞIŞLA BENİ SEVGİLİM’

    Sevgilisinden kendisini unutmasını isteyen Yalçın, “Özge’m… Eşyalarımdan kurtul. Beni uzun süre hatırlama olur mu? Ben unutulmak isterim. Beni sana hatırlatacak fotoğraf veya eşya bırakma. Eve gelirken kedinin suyunu ve mamasını verdim. Balıkları yemledim, çiçekleri suladım. Fotoğraflarımıza baktım. Gece çok az uyudum. Zaten yarın vakalara girmeyeceğim, sonsuz uykuya dalacağım. Bağışla beni sevgilim! Çok güzel kütüphanem var. Çok değerli kitaplarım var. Onları bıraktığıma üzülüyorum. Daha kitap yazacaktım ama ömrüm yetmedi. Bütün kişisel eşyalarım Özge’nindir. O ne dilerse o şekilde yapılsın. İster aileme ve arkadaşlarıma hatıra olarak verir, isterse hepsini yakar” dedi.

    ‘ULUDAĞ’DA KAMP YAPTIĞIM YERDE ÖLECEĞİM’

    Mustafa Yalçın, mektupta kendisini öldüreceği yeri de şöyle anlattı:

    “Beş yıl önce Bursa’ya geldiğimde Uludağ’da gece tek başıma kamp yaptığım bir yer vardı. Orayı çok sevmiştim ve haritama işaretlemiştim. Tekrar buraya geleceğim demiştim. Gidemedim ama bugüne kısmetmiş. Tezimi bitirmeyi ve yayın yapmayı çok isterdim. Projeyi çok sevdim ve çok emek verdim. Bitirebilseydim harika olacaktı. Almanya’dan sipariş ettiğim kimyasallar gelecek. Bir ara projedeki sıradaki aşamayı yapıp öleyim diye düşündüm ama bekleyemedim. Proje hocamı hayal kırıklığına uğrattığım için kendimden utanıyorum aslında.”

    ‘CİNAYET DÜŞÜNÜLMESİN’

    Mektubun sonunda ise şu ifadeler yer aldı:

    “Güzel bir veda yazısı yazabileceğimi düşünmüştüm ama ölüm anı yaklaşınca hiçbir şey yazmak gelmiyor içimden. Tek söz etmeden de gidebilirdim ama ölümümün arkasından cinayet gibi şeyler düşünülmesin veya kimseden kuşkulanılmasın diye açıklama yazmaya karar verdim. Bu yüzden iştahsız iştahsız yazdım.”

    REKTÖRDEN AÇIKLAMA

    Öte yandan Yalçın’ın ömüyle ilgili Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Rektör Kılavuz açıklamasında, “Kurumumuz için gelecek vaadeden çalışma arkadaşımız Dr. Mustafa Yalçın’ın kaybı tüm detaylarıyla savcılık tarafından araştırılmaktadır. Üniversite olarak da süreci hassasiyetle takip ediyoruz. Kamuoyuna duyurulur” dedi.

  • Bursa İş-Kur’da yeni düzenleme

    Bursa İş-Kur’da yeni düzenleme

    Bursa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, meslek danışmanlığı hizmetlerinin daha verimli sunulması maksadıyla 2020 yılı itibariyle profil temelli danışmanlık sistemine geçti.

    Bursa İŞKUR bünyesinde kurulan Meslek Danışmanlığı Biriminde meslek seçme aşamasında bulunan, mesleki eğitimine başlayacak olan gençlerle meslek danışmanlığı için münferit ve gruplar halinde görüşmeler yapılıyor.

    Gençlerin meslek seçiminin önemi konusunda bilinçlenmelerine, işyerleri, meslekler ve eğitim imkanları hakkında bilgi sahibi olmalarına ve kendilerini tanımalarına yardımcı olunuyor.

    Meslek dranışmanları, 2020 yılında COVİD-19 pandemi öncesinde 78 eğitim öğretim kurumunu ziyaret etti. Bu ziyaretlerde meslek seçiminin önemi, iş arama becerileri, CV hazırlama, iş arama teknikleri konularında seminerler verildi.

    Pandemi döneminde ise okul müdürlükleri ile yapılan işbirlikleri ile çevrimiçi eğitimlerle öğrenciler, desteklenmeye devam edildi. Yine öğrencilere çevrimiçi ortamda, kendilerini tanımaları ve uygun meslek seçimi için İŞKUR Mesleki Yönelim Test Bataryası (MYTB) uygulandı. Testi tamamlayan öğrencilerin test sonuçları çevrimiçi olarak meslek danışmanları tarafından yorumladı.

    Bursa İŞKUR Meslek Danışmanlığı birimi koordinesinde okul müdürlükleri ve meslek odaları işbirlikleriyle düzenlenen çevrimiçi meslek tanıtım günleri ile öğrencilerin ilgi duydukları meslekleri yakından tanımaları sağlandı. Bu sayede öğrencilere ilgi duydukları meslekleri alanında uzman ve yetkili ağızlardan dinleyebilme fırsatı sunuldu.