Etiket: bursa

  • Bakan Koca: Bursa’da vakalar artıyor

    Bakan Koca: Bursa’da vakalar artıyor

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Son bir haftada İstanbul, Bursa ve bazı illerde vaka sayısında artış eğilimi var” dedi.

    Koca, “Salgına karşı 7 aydır gece gündüz çalışma yapıyoruz. En gelişmiş ülkelerde bile sağlık sistemi kapasitesinin yetersiz olduğunu gördük. Bizim sağlık sistemimiz başarılı bir şekilde mücadele etti. Birkaç haftadır ülke genelinde düşüş yaşadık. 1 haftadan beri İstanbul ve Bursa başta olmak üzere ülke genelinde bir artış eğilimi olduğunu görüyoruz.

    ‘SON BİR HAFTADA ARTIŞ YAŞANIYOR’

    Mart ayından beri özellikle son bir ayda salgını önemli oranda baskıladıklarını söyleyen Bakan Koca, açıklamasında şunları ifade etti:

    “Birkaç haftadır ülke genelinde belirgin bir düşüş yaşadık. Bir haftadan beri İstanbul ve Bursa başta olmak üzere ülke genelinde bir artış eğilimi olduğunu görüyoruz. Yanı özellikle son 4-5 haftalık zaman diliminde belirgin bir azalışı yaşadık ama bir haftadan bu yana da artan ve birçok ilimizde de gözlemlediğimiz İstanbul, Bursa olmak üzere artış eğilimi içinde olduğumuzu söyleyebilirim. Vatandaşlardan istirhamım düşüşe güvenerek tedbiri elden bırakmayalım, rehavete kapılmayalım, kalabalıktan, yakın temastan uzak duralım. Maskelerimizi çıkarmayalım, ellerimizi yıkamayı ihmal etmeyelim. Bu tedbir bizi yalnız koronavirüsten değil, grip ve diğer üst solunum yolu hastalıklardan da koruyor. Bu tedbirlere uyan illerimizde rakamların düzeldiğini, tekrar yükselmediğini görüyoruz. Sağlık çalışanlarımız yılmadan mücadele ediyor. Tükendi denilen hekimlerimiz hemşirelerimiz tüm diğer branşlardaki sağlık personelim destek hizmet personelimiz canla başla görevini yapıyor, lütfen onların bu fedakarlığı sizin için kurallara uyma noktasında motivasyon sebebi olsun. Bizler tedbirimizi alalım ki sağlık çalışanlarımız nefes alabilsin.”

    https://youtu.be/dSvtW6y2SvU

  • Ağaç yüklü kamyon, kamyonetin üzerine devrildi

    Ağaç yüklü kamyon, kamyonetin üzerine devrildi

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde, sürücüsünün kontrolünden çıkan ağaç yüklü kamyon, köprülü kavşakta kamyonetin üzerine devrildi. Kazada yaralanan olmazken, ulaşımda kısa süre aksama meydana geldi.

    Kaza, sabah saatlerinde, Bursa- Ankara yolu İnegöl girişindeki köprülü kavşakta meydana geldi. Bursa’dan gelen ve köprülü kavşaktan dönüş yapan İlyas Aktaş (57) yönetimindeki 16 CHT 54 plakalı ağaç yüklü kamyon, kontrolden çıkarak, yanında giden Ferhat Demir’in (35) kullandığı 16 AFG 028 plakalı kamyonetin üzerine devrildi. Kaza sırasında sürücü Demir, kamyonetten son anda inmesi sonucu yaralanmadı. Kazada kamyon sürücüsü Aktaş da yaralanmazken, ulaşımda bir süre aksama oldu.

    Kamyonet sürücüsü Ferhat Demir, “Kamyon dönüyordu, üzerimize devrildi. Kurtulduk, şükür” derken,  kamyon sürücüsü İlyas Aktaş ise “O kadar yol geldim, bir şey olmadı” diye konuştu. Araçların yoldan kaldırılmasının ardından trafik, normale dönerken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Bursa’da sahte içki operasyonu

    Bursa’da sahte içki operasyonu

    Bursa’da, jandarmanın düzenlediği sahte içki operasyonunda, 2 şüpheli gözaltına alındı. Aramalarda, 38 şişe kaçak içki ve 1250 litre fermante alkol ele geçirildi.

    İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Orhangazi ilçesinde kaçak içki üretildiği ihbarını aldı. Harekete geçen ekipler, belirlenen adrese operasyon düzenledi. Operasyonda, 38 çeşitli marka ve türlerde yabancı menşeili ve bandrollü alkollü içki, 100 litrelik 3 bidon, 220 litrelik 7 bidon, 19 litrelik 2 damacana, 10 litrelik pet şişe, alkol yapımında ham madde olarak kullanılan 1250 litre fermante alkol, 150 litre şarap ele geçirildi. Operasyonda M.G. ve A.Ö. gözaltına alındı.

  • Kestane toplarken kaybolan 4 kişi 6 saat sonra bulundu

    Kestane toplarken kaybolan 4 kişi 6 saat sonra bulundu

    Bursa’da, kestane toplamak için gittikleri Uludağ’ın eteklerindeki ormanlık alanda kaybolan 4 kişi, arama-kurtarma ekiplerinin 6 saatlik çalışmasıyla bulundu.

    İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, dün saat 22.30 sıralarında akraba Melih Turan, Mahmut Turan, Murat Danak ve Muharrem Gültekin’in kestane toplamak için gittikleri Uludağ’ın eteklerindeki ormanlık alanda kaybolduğu ihbarını aldı. Bunun üzerine bölgeye Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Nilüfer Arama Kurtarma (NAK), AFAD ve ANDA ekipleri sevk edildi. Yaklaşık 70 kişilik ekip, Maksem Mahallesi’nden Uludağ’ın eteklerine doğru giden 4 kişiyi bulmak için çalışma başlattı.

    KAYBOLAN KİŞİLERE 6 SAAT SONRA ULAŞILDI

    Gruplar halinde ormanlık alanda arama yapan ekipler, bir süre kaybolan kişilerle telefonla irtibat sağladı. Yapılan görüşmenin ardından ekipler, yaklaşık 6 saat sonra, saat 04.30 sıralarında, kaybolan 4 kişiye dere yatağında ulaştı. Bu kişilerden kalp rahatsızlığı bulunan Murat Danak ile epilepsi hastası Mahmut Turan’ın fenalaştığı görüldü. Ekipler, 4 kişiyi bulundukları dere yatağından çıkarmak için en kısa yol olan 300 metrelik dik yamacı seçti. Halat yardımıyla dere yatağından çıkarılan akrabalardan Mahmut Turan ve Murat Danak, rahatsızlıkları nedeniyle ambulanslarla hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Sağlık durumları iyi olan Melih Turan ve Muharrem Gültekin ise ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

    ‘ATEŞ YAKARAK ISINMAYA ÇALIŞTIK’

    Karanlıkta yollarını kaybettiğini belirten Murat Danak, “Tedirgin olduk. Yeğenim epilepsi hastası o biraz fenalaştı. Buraya kestane toplamak için geldik. Aslında bir yoldan geçemedik. Geri de dönemedik. Hava karanlıktı ve telefonumuzun şarjı bitiyordu. Bu yüzden ekiplere haber verip sabit bekledik. Ufak çaplı bir ateş yakarak, ısınmaya çalıştık. Ekipler büyük bir özveri gösterdi, onlara teşekkür ediyorum. Hepimiz birbirimize kenetlendik. Çok şükür kurtulduk” dedi

    ‘KAYADAN ATLADIĞIMIZ İÇİN GERİ DÖNEMEDİK’

    Epilepsi hastası Mahmut Turan ise, “Hava karardıktan sonra yolumuzu bulamadık, bu yüzden kaybolduk. Ekiplere haber verdikten sonra sabit beklemeye başladık. Çünkü kayadan aşağı atlamıştık, bir daha yukarı çıkamadık. Sonra ekipler bizi buldu” şeklinde konuştu.

    ‘ARAZİ SIKINTILI OLMASINA RAĞMEN KAYIPLARA ULAŞTIK’

    NAK üyesi Pınar Bulmuş ise, “Derede su olduğu için kayıp kişilerle sesle irtibat kuramadık. Lazer ışıklarla da temasa geçmeye çalıştık ama bu da bir işe yaramadı. En son bir patika bulup JAK, AFAD ve ANDA ekipleriyle oradan indik. Daha sonra dere boyunca yürümeye başladık. Uzun süre sonra sesimizi duydular. Sıkıntılı bir arazi olmasına rağmen kayıplara ulaştık” diye konuştu.

  • Göksel ameliyat olmak için yardım bekliyor

    Göksel ameliyat olmak için yardım bekliyor

    Bursa’da karın ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede testis kanseri (testiküler kanser) teşhisi konulup ameliyat olan Göksel Akkoyun’un (18) vücudundaki kanserli hücre 6 ay sonra böbreğinin üzerine sıçradı. 15 gün içerisinde yapılacak ikinci ameliyat için yaklaşık 300 bin liraya ihtiyaçları olduğunu belirten baba Yüksel Akkoyun (42), “İlaç alabilmek için evimdeki televizyonu bile sattım. Yardım istiyorum” dedi.

    Bursa’da, babasıyla birlikte yaşayan Göksel Akkoyun, Nisan ayında karın ağrısı şikayetiyle hastaneye gitti. Tahlilleri yapılan Göksel Akkoyun’a testis kanseri teşhisi konuldu. Hastanedeki işlemlerinin ardından 2 gün sonra ameliyat olan Akkoyun’un testisleri alındı. Tedavisi devam eden Akkoyun’un vücudundaki kanserli hücre, bu kez böbreğinin üzerine sıçradı. Göksel Akkoyun, kemoterapinin yan etkileriyle dirençsiz kalınca, 20 yıldır eczacı teknisyeni olarak çalışan baba Yüksel Akkoyun, işinden ayrılmak zorunda kaldı. Eşinden ayrı olduğu için oğluna hem annelik hem babalık yapan Yüksel Akkoyun, ilaç ve hastane masraflarını ödeyemez duruma geldi. İkinci ameliyatın risk faktörünün yüksek olmasından dolayı Türkiye’deki yalnızca birkaç özel hastanede yapıldığını belirten Yüksel Akkoyun, ameliyatın ücretinin yaklaşık 300 bin lira olduğunu belirtti. Hiçbir geliri olmayan baba Yüksel Akkoyun, başlatmış olduğu valilik onaylı yardım kampanyasına destek bekliyor.

    ‘EŞ DOSTTAN BORÇ ALARAK TEDAVİ MASRAFLARINI KARŞILADIK’

    Yaklaşık 6 aydır tedavi sürecinin devam ettiğini söyleyen Yüksel Akkoyun, 15 gün içerisinde doktorların ameliyat günü vereceğini belirtti. Çalışmadığı için ilaç ve ameliyat masraflarını karşılayamadığını söyleyen Akkoyun, “Eşimle ayrıyız. Uzun bir süre oldu. Oğlumla hayatta kalmaya çalışıyoruz. Hiçbir güvencemiz yok. İlk teşhis konulduğunda bütün masrafları kendimiz yapmaya çalıştık. Ameliyattan ilaçlara kadar eş dosttan borç alarak tedavi masraflarını karşıladık. Bu sebepten dolayı çok borçlandım. İcra dosyaları geldi. Birkaç yardımsever gelmeseydi sabaha yiyecek ekmek paramız yoktu. Gelip bizim ekmek fırınına ve akrabalarımıza olan borçlarımızı ödediler. Allah hepsinden razı olsun” dedi.

    ‘300 BİN LİRA MASRAFIMIZ VAR’

    Ameliyat masraflarının 300 bin lira civarında olduğun söyleyen Akkoyun, “Çocuğum 18 yaşını doldurduğu için ve yatalak hasta olmadığı için devlet desteği alamadık. Hiçbir maddi gelirimiz yok. Hiçbir güvencemiz yok. Yaklaşık 20 gün önce yeşil kartımız çıktı. En azından sağlıktan ücretsiz faydalanmaya çalıştık. Devlet hastanelerinde ameliyat olamayacağı söylendi. Yaklaşık 300 bin lira ameliyat masrafımız var ama bunu karşılayabilecek durumumuz yok. Çocuğumun Ankara’da ameliyat olması durumunda yaklaşık 1 yıl orada kalmam gerekecek. Nasıl kalacağım onu da bilmiyorum” ifadelerini kullandı.

    ‘GALATASARAY’IN ALTYAPISINDA FUTBOL OYNUYORDU’

    Oğlunun bir dönem Galatasaray alt yapısında forma giydiğini dile getiren Akkoyun şunları söyledi: “Kemoterapi aldıktan sonra neredeyse günü uyuyarak geçiriyor. Arada uyandırıyorum, yemeğini yediriyorum, duş aldırıyorum. Dışarı çıkması yasak. İnsanlarla konuşması yasak. İlaç alabilmek için evimdeki televizyonu sattım. Her şeyi yiyemiyor. Bize bir liste verdiler. Haftada 3 gün balık, 2 gün et yemesi gerekiyor. Günde 6 öğün yemek yemesi gerekiyor. Ben çalışmıyorum. Gelirim yokken bunu nasıl yapabilirim. Eşten dosttan borç alarak bir yere kadar gelebildim. Sıkıntımızın giderilebilmesi için yardım istiyorum, başka bir şey istemiyorum. Tek hayali futbolcu olmaktı. Önceden Galatasaray’ın altyapısına gidiyorduk. Çok da başarılıydı. Ama hastalığın ardından yeteneğinin önemi kalmadı.”

    Göksel Akkoyun’un ameliyatı için başlatılan yardım kampanyasına destek olmak isteyenler ise Bursa Valiliği’nden onaylı Finansbank Ertuğrulgazi Şubesi TR 4100 1110 0000 0000 9607 2838 IBAN numarasına para gönder gönderebiliyor.

  • Bursa’da otomobilde yakılarak öldürülmüştü! Suçlamaları kabul etmedi

    Bursa’da otomobilde yakılarak öldürülmüştü! Suçlamaları kabul etmedi

    Bursa’da kullanılmayan otomobilde bir kişinin yakılarak öldürülmesi olayıyla ilgili hakkında dava açılan sanığın yargılanmasına başlandı.

    Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, maktul Oğuz Ünsal’ın ölümüne neden olduğu iddiasıyla hakkında, “beden bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi kasten öldürme” ve “yangın, su baskını, tahrip, kimyasal silah kullanarak öldürme” suçlarından dava açılan tutuklu sanık Ahmet Y, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla cezaevinden katıldı. Tarafların avukatları da salonda hazır bulundu.

    Savunmasını yapan sanık, her sabah poğaça börek servisi yaptığı için erken saatlerde kalktığını anlattı.

    Cami bahçesinde yatıp kalktığını bildiği Mustafa isimli şahsa, garson arayan bir yer olduğundan bahsettiğini belirten sanık, “Gel çalış ama uyuşturucu kullanmayacaksın’ dedim. Sabah 5 civarı buradan çıktığımı söyledim. O da ‘Tamam, havanın soğuk olduğu zamanlarda cami bahçesinde değil, arabada yatıyorum’ dedi. Sabah arabanın yanına Mustafa’ya bakmak için gittim. Arabanın ön koltuğunda direksiyonda Oğuz oturuyordu. ‘Mustafa burada mı?’ dedim. O bir şeyler söyledi ama anlamadım. Tekrar eve gittim. Daha önce Mustafa ile konuştuğumuzda bazen arabada battaniyelerin altına yattığını söylemişti. Dönüp arka koltuğa baktım ancak yoktu. Bisikletle fırına gittim, sonra da arabayı alıp poğaçaları götürdüm. İddiaları ve suçlamaları kabul etmiyorum.” diye konuştu.

    Müvekkili ile maktul arasında husumet bulunmadığını dile getiren sanık avukatı da maktulün olaydan 1 saat önce nerede olduğunun belli olmadığını, bu husus ile maktulün hasmının olup olmadığının araştırılmasını istedi.

    Maktulün babası Ali Ünsal ise sanığı tanıdığını, uyuşturucu kullanan biri olduğunu bildiklerini belirterek oğlunun öldürüldüğünü ve şikayetçi olduğunu söyledi.

    Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.

    NE OLMUŞTU?

    Yıldırım ilçesi Küçükbalıklı Mahallesi’nde 4 Mart’ta meydana gelen olayda, yaklaşık 5 aydır evine gitmeyen Oğuz Ünsal’ın (35) içinde bulunduğu kullanılmayan otomobil yanmış, yangında Ünsal hayatını kaybetmişti. Olayın ardından yapılan incelemede, araçta çıkan yangının, hızlandırıcı maddenin aracın arka koltuğu ve yolcu koltuğu kısmına atılarak ateşe verilmesiyle başladığı ve uyku halindeki Ünsal’ın bu şekilde öldüğü belirlenmişti. Kapsamlı çalışma sonucu polis ekipleri, kamera kayıtlarında şüpheli Ahmet Y’nin (55) maktulün bulunduğu aracın yanından ayrıldıktan yaklaşık 1 dakika sonra yangının çıktığını tespit etmiş, gözaltına alınan zanlı tutuklanmıştı.

  • “Yol harcamaları katılım payı” vatandaştan alınmayacak

    “Yol harcamaları katılım payı” vatandaştan alınmayacak

    Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, Çarşamba günü gerçekleşen Ekim ayı meclis toplantısında esnaflara ve vatandaşlara destek olan müjdeler verdi. Mustafakemalpaşa Belediyesi Ekim ayı meclis toplantısı ikinci oturumu Başkan Mehmet Kanar başkanlığında gerçekleştirildi. Birçok gündem maddesinin ele alındığı toplantıda Başkan Mehmet Kanar’ın, teklifiyle önemli kararlara imza atıldı.

    Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar’ın daha öncede su faturalarından alınan Evsel Atık Ücretinin alınmayacağını açıklamasıyla daha az su faturası ödeyen vatandaşa sevindirici haberler peş peşe geldi.

    Teklifler oy birliği ile kabul edildi

    Belediye Başkanı Mehmet Kanar imzasını taşıyan teklifler, meclis tarafından oy birliği ile kabul edilirken, Mustafakemalpaşa Belediyesi 2019 yılına ait yol bakım onarım maliyetlerine konu olan, yaklaşık 2 milyon TL’lik Yol Harcamaları Katılım Payını tahsil etmeyecek. Öte yandan Pazaryeri sergileri üzerinden işgaliye olarak alınan bedellerin ise 2021 yılında zamma tabi olmaksızın 2020 yılı tutarlarıyla tahsil edilmesi kararlaştırıldı.

    Belediye Meclisi tarafından oy birliği ile kabul edilen teklifler sevinçle karşılanırken, Mustafakemalpaşa Belediyesi katı atık bedeli dahil toplam 5 Milyon 500 bin liralık alacağından vazgeçmiş oldu. Başkan Kanar, “Salgın sürecinde zor zamanlar yaşayan vatandaşlarımıza can suyu vermek için çok çalışıyoruz hepimizi ilgilendiren önemli bir kararı onayladık. 2019 yılına ait yol bakım onarım maliyetlerine konu olan, yaklaşık 2 milyon TL’lik Yol Harcamaları Katılım Payı vatandaşlarımızdan tahsil edilmeyecek. Pandemi sürecinde esnafımızın yükünü hafifletiyoruz. Pazaryeri sergileri üzerinden işgaliye olarak alınan bedelleri 2021 yılında zamma tabi olmaksızın 2020 yılı tutarlarıyla tahsil edeceğiz. Mustafakemalpaşa’mıza hayırlı olsun” dedi.

  • Bursa’da trafikte koşturulan deveye ‘Garip’ ismi verildi

    Bursa’da trafikte koşturulan deveye ‘Garip’ ismi verildi

    Bursa’da kamyonetin arkasına bağlanıp trafikte koşturulan deve, Yıldırım Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı’nda koruma altına alındı. ‘Garip’ ismi verilen devenin sahibinin geri almaması halinde 15 gün bakıldıktan sonra satışa çıkarılacağı belirtildi.

    https://www.youtube.com/watch?v=oBQwlSFJ1Wg

    Bursa’da, dün akşam saatlerinde merkez Yıldırım ilçesine bağlı 11 Eylül Bulvarı üzerinde 16 ACM 893 plakalı kamyonetin arkasında bir devenin bağlı olduğunu gören vatandaşlar durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbarın ardından Yavuz Selim Polis Merkez Amirliği ve Yıldırım devriye ekipleri kamyoneti bulmak için çalışma başlattı. Kamyonetin arkasında koşturulan deveyi fark eden diğer sürücüler de aracın önünü keserek polisin gelmesini bekledi. Vatandaşlar tarafından durdurulan kamyonetin yanına gelen polis ekipleri, sürücü Ahmet J.’yi araçtan indirip, deveyi de bağlı olduğu yerden çözdü.

    ‘KESMEYE GÖTÜRÜYORDUM’

    Ekipler yabancı uyruklu olduğu öğrenilen sürücüye sahibi olduğu deveyi neden bağladığını ve sürüklediğini sordu. Ahmet J.’nin olay yerinde polise verdiği ilk ifadesinde, “Deveyi kesmeye götürüyorum, o yüzden kamyonetin arkasına bağladım” dediği öğrenildi. Yavuz Selim Polis Merkez Amirliği ekipleri deveyi kamyonete bağlayarak sürükleyen sürücü Ahmet J.’ye hayvana eziyet etmek suçundan adli işlem yaparken, trafiği tehlikeye sokmak suçundan ise 8 bin 500 lira para cezası kesti. Ayrıca Ahmet J.’ye ait kamyonet de çekiciyle trafik otoparkına çekilerek bağlandı.

    15 GÜN SONRA SATIŞA ÇIKARILACAK

    Ekipler, kamyonetin arkasına bağlanarak kilometrelerce sürüklenen deveyi Yıldırım Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı’na teslim etti. Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı ekipleri tarafından ‘Garip’ ismi verilen deve, sahibinin geri almaması durumunda 15 gün bakıldıktan sonra satışa çıkarılacak.

    ‘SAHİPLENMEK İSTİYORUZ’

    Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği (HAÇİKO) Bursa Temsilcisi Zeynep Dimidoa, deveye yapılan eziyet karşısında, bir hayvansever olarak üzgün olduğunu belirtti. Dernek olarak ‘Garip’ ismi verilen deveyi sahiplenmek istediklerini belirten Dimidoa, “Videoları gördüm. Hayvana, deveye yapılan bir eziyet söz konusu. Bu yapılacak bir şey değil. Hayvanlara karşı şiddetin durdurulmasını istiyoruz. Yasanın çıkmasını istiyoruz. Videoları izleyince şok olduk. Yapılmaması gereken, görmememiz gereken görüntüler. Şu an koruma altına alındı. Gerekiyorsa bizler dernek olarak korumaya alabiliriz, sahiplenebiliriz. Devlet büyüklerimize de sesleniyorum. Bir an önce yasanın çıkmasını istiyoruz. Tüm hayvanseverler aynı görüşteler. İnsanlarımızın da duyarlı olmalarını rica ediyorum. Hayvanları gördüklerinde tekme atmak yerine onları sevebilirler. Bunu yapmak bu kadar zor değil” dedi.

  • Başkasına zarar vermesin diye oğlunu öldürdü

    Başkasına zarar vermesin diye oğlunu öldürdü

    Bursa’da oğulları Şenol Rençber’i (34) başına levye ile vurduktan sonra bıçaklayan ardından da iple boğup, cesedini yol kenarına bırakan baba Telat Rençber (59) ile anne Ayşe Rençber’in (54) yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanıklardan anne Ayşe Rençber, “Oğlum uyuşturucu bağımlısıydı. Bir keresinde bana zorla uyuşturucu içirip tecavüz etmeye kalktı” derken, baba Telat Rençber, “Oğlumu öldürme kastım yoktu. Yaralı halde yol kenarına bıraktım. Oradan biri alır görür de hastaneye götürür diye düşündüm. Çok pişmanım” diye konuştu.

    Kestel ilçsei Gürsu TOKİ yolunda bulunan ormanlık alanda, 14 Mart’ta, bir erkeğe ait ceset bulundu. İhbar üzerine bölgeye giden İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, hayvanlar tarafından parçalanmış ve sol kolu yenilmiş haldeki cesedin evli ve 1 çocuk babası olan Şenol Rençber’e (34) ait olduğu belirlendi.

    Jandarma ekiplerince yapılan araştırmada, Şenol Rençber’in ‘cinsel taciz’, ‘uyuşturucu kullanmak’, ‘kasten yaralama’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ gibi birçok suçtan emniyette kaydı olduğu ortaya çıktı. Ayrıca yapılan araştırmada, Rençber’in komşusuna cinsel içerikli mesaj atmasından dolayı 9 Mart’ta Bursa Adliyesi’nde mahkemeye çıktığı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı, bir daha da kendisinden haber alınamadığı ortaya çıktı. Bunun üzerine Rençber’in komşusu ve komşusunun eşi ifadeye çağrıldı. Çift, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. İncelemeyi sürdüren ekipler, Şenol Rençber’in adliyeden babası Telat Rençber ile birlikte çıktığını ve 16 SIB 37 plakalı araca binerek, uzaklaştıklarını tespit etti. Telat Rençber ifadesinde oğlunun ölümü ile ilgisinin olmadığını öne sürdü.

    ANNE VE BABA GÖZALTINA ALINDI

    Jandarma ekipleri Şenol Rençber, babası Telat Rençber ve annesi Ayşe Rençber’in telefon kayıtlarını ve Plaka Tanıma Sistemi’nden (PTS) aracın gittiği yerleri inceledi. Yapılan çalışmada aracın olay günü Şenol Rençber’in ölü bulunduğu yoldan geçtiği ve Telat Rençber’in evi ile olay yeri arasında belli saat aralıklarıyla gidip geldiği saptandı. Rençber ailesinin telefonlarının BAZ istasyonu sinyalleri tespitinde olay günü yan yana hareket ettikleri de belirlendi. Ayrıca ekipler, saat 16.07’den sonra üç telefonun da kapatıldığı bilgisine ulaştı.

    Ulaşılan bilgiler üzerine, 16 Mart’ta Telat Rençber ile eşi Ayşe Rençber, oğulları Şenol’u öldürdükleri suçlamasıyla gözaltına alındı. Telat Rençber, jandarmadaki sorgusunda oğlunu öldürdüğünü ve eşinin de yanında olduğunu itiraf etti. Rençber çifti, 17 Mart’ta ‘tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek’ suçundan adliyeye sevk edildi. Çift, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

    OĞLUNU, BAŞKALARINA ZARAR VERMEMESİ İÇİN ÖLDÜRMÜŞ

    Cumhuriyet savcısı tarafından olayla ilgili iddianame hazırlandı. İddianamede, olay günü Telat Rençber’in oğlunun başına levye ile 2 kere vurduğu, oğlu bayıldıktan sonra eve giderek, bıçak aldığı, bıçağı oğlunun göğsüne sapladığı, oğlunun can çekiştiğini görünce bir ipi oğlunun boğazına dolayarak boğduğu, daha sonra oğlunu yol kenarına bıraktığı ve oğlunun cep telefonu ile kimliğini alarak olay yerinden aracıyla uzaklaştığı belirtildi. Ayrıca iddianamede, Telat Rençber’in oğlunu öldürdüğü için pişman olduğu fakat oğlunun başkalarına zarar vermemesi için olayı gerçekleştirdiği sözleri yer aldı.

    YARGILANMALARINA BAŞLANDI

    Bursa 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde haklarında ‘tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemi ile dava açılan Telat Rençber ve Ayşe Rençber’in yargılanmalarına başlandı. Duruşmaya Ayşe Rençber, tutuklu bulunduğu Yenişehir Kadın Cezaevi’nden, baba Telat Rençber ise Bursa E Tipi Cezaevi’nden SEGBİS’le katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

    ‘OĞLUM BANA VURUNCA BEN DE ONU BIÇAKLADIM, YARALI HALDE BIRAKTIM’

    Duruşmada baba Telat Rençber savunmasında şunları söyledi:

    “Benim oğlum 7 senedir uyuşturucu kullanıyor. Bu olayın gelişmesinde en büyük unsur, alt kattaki komşumuzu taciz etmesidir. Tacizden dolayı kapıda tartışma çıktı. Komşularım oğlumdan şikayetçi oldu. Daha sonra mahkeme serbest bıraktı. Daha sonra komşumun babası beni telefonla arayarak, bize evden çıkmamızı söyledi. Gürsu TOKİ’de bulunan evimize giderken arabada ben, eşim ve oğlum vardı. Oğluma ‘Neden böyle yapıyorsun, eşin ve çocuğun var. Biz insanların yüzüne bakamaz hale getirdin’ dedim. Bana orada sayısızca küfür etti. Oğlum, ‘Bana karışacağına karına sahip çık, eve adamlar gelip çıkıyor, haberin var mı?’ dedi. Ondan sonra ne olduğunu bilmiyorum. Öfkeme yenik düştüm. Yanımda bulunan levye ile iki defa kafasına vurdum. Baygınken eve gidip bıçak aldım. Sonra ormanlık alana gittik. Oğlum kendine gelince bana vurmaya çalıştı. Ben de bıçağı göğsüne sapladım. Eşim o sırada ağlıyordu. Oğlumun boynuna ip bağlayıp, boğarak araçtan indirdim. Oğlumu öldürme kastım yoktu. Yaralı halde yol kenarına bıraktım. Oradan biri alır görür de hastaneye götürür diye düşündüm. Çok pişmanım.”

    ‘OĞLUM BANA UYUŞTURUCU İÇİRİP TECAVÜZ ETMEYE KALKTI’

    Oğlunun uzun zamandır uyuşturucu kullandığını belirten Ayşe Rençber, “Oğlum, uyuşturucu kullandığında eşine ve oğluna kötü davranıyordu. Oğlumu uyuşturucudan kurtarmak için bir evimizi sattık. Odanın kapısını kilitleyerek, bıçakla bize saldırıyordu. Olaydan bir gün önce gelinim işe gitmişti. Oğlum eve gelip, banyoya girdi. Orada uyuşturucu içti. Sonra oturma odasında torunumla birlikte otururken, üzerine soyunup evde çıplak dolaşmaya başladı. Oğluma kızınca beni banyoya sürükledi. Bana zorla uyuşturucu içirmeye kalkıştı. Bana tecavüz etmeye çalıştı. Bunu ilk defa söylüyorum. ‘Sen benim oğlumsun’ dediğimde, beni başkalarıyla fuhuş yapmakla suçladı. Komşular duymasın rezil olmayalım diye çığlık atamadım” dedi.

    ‘EŞİM ÖLDÜRMEMESİ İÇİN YALVARDIM AMA BENİ DİNLEMEDİ’

    Olay gününü anlatan Ayşe Rençber ise şöyle konuştu:

    “Eşim, olay günü beni telefonla arayıp, ‘Dönerciden döner al, içine de iki tane uyutan hap koy’ dedi. Daha sonra eşim ve oğlum araba ile gelip beni evden aldı. Gürsu TOKİ’deki evimize gitmek için yola çıktık. Oğlum arabanın kendisine verilmesi istedi. Eşim de, ‘Arabayı sana veremem’ dedi. Aralarında tartışma çıktı. Tartışmalarını durdursunlar diye bir yerde durup, aldığım dönerleri yiyelim dedim. Sonra yemeğimizi yedik. Oğlum babasına küfürler etti. Oğlumu sakinleştirmeye çalışırken, eşim levye ile Şenol’un kafasına vurdu. Şenol, eşime saldırınca, eşim bir daha Şenol’un kafasına levye ile vurdu. Eşimin ayağına kapanıp, ‘yapma’ diye yalvardım. Eşim bana, ‘Bu bizim imtihanımız’ dedi. Oğlumu arabanın arka koltuğa oturttum. Eşime hastaneye gitmesi için yalvardım. Hastaneye gittiğimizi düşünürken, Gürsu TOKİ yoluna girdik. Ormanlık alana geldik. Kendimde değildim, titriyordum. Eşim, ‘Şenol’u buraya bırakalım, biri bulup hastaneye götürür’ dedi. Ağlamaya başladım, ‘Gitmeyelim’ diye eşime bağırdım. Eşim hiç konuşmuyordu. Şuurunu yitirmiş durumdaydı. Oğlumu yaralı olarak orda bırakıp, daha sonra evimize geldik.”

    ‘EŞİM BİR KERE ABLAMI KAÇIRMAYA ÇALIŞTI’

    Mahkemede tanık olarak dinlenen Şenol Rençber’in eşi P.R. (31), “Şenol, bir seferinde uyuşturucu kullanıp aileme saldırdı. Ablamı kaçırmaya kalkıştı. Eniştemi bir sefer kaçırıp sabaha kadar darbetti. Yengemin kolundaki bilezikleri almaya kalkıştığında, yengem bağırınca eşim korkup kaçmış. Uyuşturucu madde alınca evde çıplak dolaşıyordu. 4,5 yaşındaki oğlumu ondan uzak tutmaya çalışıyordum. Eşim, eski telefonumdan alt komşuma cinsel içerikli mesajlar yazmış. Eşim oluğunu anlayınca, alt komşumun eşi onu dışarıya çağırdı. Camdan baktığımda tartışırken gördüm. Daha sonra karakolluk oldu. Ertesi gün babamla birlikte adliyeye gidip eşimi aldık. Eve gelmesin diye uzaklaştırma kararı aldırmıştım. Arabada olan olaylardan haberim yok. Eşimin düzenli kullandığı bazı haplar vardı. Annem giderken kendine gelir düşüncesiyle hapları alıp götürdü” diye konuştu.

    DURUŞMA ERTELENDİ

    Mahkeme heyetinden bir üye hakim, Ayşe Rençber’in olaya engel olmak istediğini fakat başarılı olamadığını ve olayda oğlunu öldürmeye yönelik bir hareketinin olmadığının görülmesi üzerine Ayşe Rençber’in tahliyesini talep etti.

    Mahkeme heyeti, Telat Rençber’in tutukluluğunun devamına oy birliği, Ayşe Rençber tutukluluğuna ise oy çocukluğu ile karar verdi. Duruşma ertelendi.

  • Bursa’da deveyi kamyonetin arkasına bağlayıp koşturdular

    Bursa’da deveyi kamyonetin arkasına bağlayıp koşturdular

     

    Bursa’nın merkez Yıldırım ilçesinde, bir deveyi kamyonetin arkasına bağlayarak götürürken eziyet eden 2 kişi gözaltına alındı.

    Osmangazi ilçesi Yunuseli Mahallesi’nden 16 ACM 893 plakalı kamyonetin arkasına bağladıkları deveyle yaklaşık 20 kilometre yolculuk eden 2 kişiyi gören Osman Kütükçü, aracı durdurmak istedi.

    Yetişemediği aracın peşinden birkaç kilometre koşan Kütükçü, Samanlı Caddesi’ndeki bir parkta oturan gençlerin de yardımıyla kamyoneti durdurdu.

    https://youtu.be/oBQwlSFJ1Wg

    Kamyonetteki Suriye uyruklu sürücü A.J. ve yanındaki Y.M, önce itiraz etseler de vatandaşların polise haber vermesiyle deveyi yol kenarındaki yeşillik alandaki bir ağaca bağladı.

    Yıldırım Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin gözaltına aldığı 2 kişi hakkında “hayvana eziyet etmek” suçundan adli ve idari işlem başlatıldı. Ehliyeti de bulunmayan sürücüye “trafiği tehlikeye düşürmekten” 7 bin 900 lira, “hayvana eziyet etmekten” de 947 lira ceza uygulandı.

    Şüphelilerin ifadelerinde, deveyi kesmek için Kocaeli’nin Gebze ilçesinden 6 bin liraya aldıklarını ve mezbahaya götürdüklerini, kamyonete sığmayınca mecburen arkaya bağladıklarını aktardıkları öğrenildi.

    Haklarında adli işlem de başlatılacağı öğrenilen şüphelilerin Yavuzselim Karakolundaki işlemleri sürüyor.

    Deveyi kurtarmak için birkaç kilometre koştu

    Deveyi kurtarmak için çaba gösteren Kütükçü, AA muhabirine, caddede devenin kamyonetin arkasında sürüklendiğini görünce peşinden koştuğunu söyledi.

    Birkaç kilometre sonra kamyonete yaklaşabildiğini belirten Osman Kütükçü, şöyle konuştu:

    “Kıraathanede çay içerken hayvanı sürüklediklerini gördüm, hemen koşarak yetişmeye çalıştım. Bu parkın oraya kadar geldim, arkadaşlarıma arabayla önüne kırıp kamyoneti durdurmasını söyledim. Şoföre hayvanı bırakmalarını söyledim, itiraz edince arkadaşlarla polisi aradık. Polis gelince deveyi parktaki ağaca bağladık. Hayvan sürüklenmekten perişan olmuştu, nefes dahi alamıyordu. Vicdanen müdahale etmek zorunda kaldım.”

    Öte yandan, hayvanın ilgili birimlerin görevlilerine teslim edilerek koruma altına alındığı öğrenildi.