Etiket: bursa

  • Oktay Yılmaz gençlerle buluştu

    Oktay Yılmaz gençlerle buluştu

    Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Yıldırım İlçe Kaymakamı Metin Esen ile birlikte yıl boyunca kütüphanede ders çalışıp üniversiteye yerleşen öğrencilerle Alev Alatlı Şehir Düşünce ve Sanat Merkezi’nde bir araya geldi. Gençlerle sohbet eden Başkan Oktay Yılmaz, üniversiteyi kazanan gençleri tebrik edip tecrübe paylaşımında bulundu.

    Eğitim hayatlarında en büyük destekçiniz önce aileniz sonra biziz diyen Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Belediyeler şehrin imarı ile ilgilenirler ama bizim şehir deyince aklımıza insanımızın kendisi ve gençlerimiz geliyor. Bu dönemde Yıldırım’a, uyumayan kütüphaneler kazandırdık. Kütüphanelerimiz açıldığı günden bu yana sınavlara hazırlanan gençlerimizin uğrak noktası oldu. Gençlerimizin hedeflerine ve hayallerine kavuşmaları noktasında destek vermeye ve yanlarında olmaya devam edeceğiz” dedi.

  • BTÜ’den atık su arıtımında verimliliği artıracak proje

    BTÜ’den atık su arıtımında verimliliği artıracak proje

    Tam Ölçekli Atık Su Arıtma Tesisi Havalandırma Havuzlarının Arıtma Verimi ve Enerji Kullanımı Açısından Hidrolik ve Hidrodinamik Özelliklerinin Sayısal ve Deneysel Olarak İncelenmesi isimli proje, BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü yürütücülüğünde ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü (BUSKİ) ortaklığında gerçekleştirilecek.

    Arıtma maliyetlerini düşürecek ve çevreye de olumlu katkı sağlayacak proje; BTÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Egemen Aras yürütücülüğünde sürdürülecek. Proje ekibinde araştırmacı olarak; BTÜ Rektör Yardımcısı ve Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sinan Uyanık, İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Babak Vaheddoost, Denizcilik Fakültesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makine Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Naz Yılmaz, İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Araştırma Görevlisi Damla Yılmaz, Gümüşhane Üniversitesinden Doç. Dr. Rahim Şibil ve BUSKİ’den Çevre Mühendisi Emre Öğ bulunuyor.

    Atık suların arıtılması ve kalitesinin artırılması için biyolojik arıtma tesislerinin önemli bir rol oynadığını ifade eden Proje Yürütücü Prof. Dr. Egemen Aras, projenin BUSKİ’ye bağlı Bursa Doğu Atık Su Arıtma Tesisi biyolojik arıtma ünitelerinden biri olan havalandırma havuzunda gerçekleştirileceğini aktardı. Prof. Dr. Aras, “Tesisin birçok noktasında hız ve çözünmüş oksijen değerleri ölçülecek ve sonrasında bu değerler sayısallaştırılarak yazılım sürecinden geçilecek. Validasyonun maksimize edildiği durumda ölü noktaların tespiti, karıştırıcı ve difüzörlerin verimi, oksijen kütle transferinin sisteme etkisi, akış sirkülasyonunun yeterliliği ve birçok parametre senaryolar kapsamında irdelenecektir” diye konuştu.

    Projenin ilk hedefinin, BUSKİ Doğu Atık Su Arıtma Tesislerindeki arıtma ve enerji verimini en iyi hale getirecek tasarımı belirlemek ve bunu uygulamak olduğunu aktaran Prof. Dr. Aras, “Tesis eksikliklerinin giderilmesi ve enerji kullanımını optimize etmek için, analizler doğrultusunda özgün havalandırma havuzu tasarımı oluşturulacak. Geliştirilecek özgün tasarım için patent ya da faydalı model alınması gündeme gelecek. BUSKİ’ye ait tesislerin genel anlamda verimli çalıştığını biliyoruz ama amacımız daha düşük enerji sarfiyatıyla daha yüksek verim olacak. Proje bitiminde, uygulanan model çalışma, düşük verimle çalışan özel ve kamu atık su arıtma tesislerine uygulanabilecek duruma gelecektir” dedi.

    Projenin faydalarından bahseden Prof. Dr. Egemen Aras, “Bursa ve çevresinde birçok organize sanayi bölgesi bulunduğunu ve bu bölgelere ait atık su arıtma tesisleri olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla geliştirilebilecek tesislere özgün tasarımların, özel sektörün atık su arıtma sistemlerine uygulanması, firmalar için mali avantaj sağlayacağı gibi çevresel anlamda da doğaya, Bursa’mıza ve ülkemize büyük fayda sağlayacaktır. Bu kapsamda nehirlere karışan arıtılmış suların kalitesi daha da artmış olacaktır. Ayrıca çağımızın en önemli problemi olan enerji verimliliği sağlanarak daha düşük bütçelerde atık su arıtabilen tesisler planlanabilecektir” ifadelerini kullandı.

  • İMSİAD’dan kentsel dönüşüm vurgusu

    İMSİAD’dan kentsel dönüşüm vurgusu

    İnşaat Müteahhitleri Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (İMSİAD) Ağustos ayında gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulu’nda güven tazeleyerek yeniden Başkanlığa seçilen Şeref Demir ve yeni yönetim kurulu, kurum ziyaretlerini sürdürüyor.

    İMSİAD Başkanı Şeref Demir ve Yönetim Kurulu Üyeleri ilk olarak Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren’e konuk olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. İMSİAD Başkanı Demir, müteahhit derneklerinin katılımıyla bir sektörel federasyonun kurulacağını, ayrıca kentsel dönüşüm ile güvenli şehir oluşturmak adına kendilerine düşen her göreve hazır oldukları bilgisini verdi. Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren ise ziyaretlerinden dolayı İMSİAD Yönetim Kurulu’na teşekkür ederek, depreme dayanıklı şehrin oluşturulması adına yapılacak ortak çalışmalarda yer almaktan mutluluk duyacaklarını belirtti.

    İMSİAD Yönetim Kurulu daha sonra Gemlik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hamaoğlu’nu ziyaret etti. İMSİAD Başkanı Şeref Demir ve yönetim kurulu üyeleri yeni dönemde yapacakları projeler hakkında bilgi verdiği görüşmede, kentsel dönüşüm konusunda Gemlik’te acil yapılması gereken çalışmalar konusuna değinildi. Gemlik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hamaloğlu ise İMSİAD’ın çalışmalarını yakından takip ettiğini belirterek Gemlik’in var olan potansiyelini geliştirmek için ortak projelerin gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.

  • Oğlundan haber alamayan Zeliha nineye devlet sahip çıktı

    Oğlundan haber alamayan Zeliha nineye devlet sahip çıktı

    Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yıllar önce eşinden boşanan Zeliha Dalgın, oğlu Bülent Dalgın (44) ile beraber yaşamaya başladı. Kendisine arkadaş olan oğlu da yaklaşık 5 ay önce istediği uzun ekmek yerine, yuvarlak ekmek aldığı gerekçesiyle kapıyı vurarak evi terk etti ve bir daha geri dönmedi. “Akşamına sabahına eve gelir” diye bazen kapı önünde bazen de hiç uyumadan günlerce evinin balkonunda nöbet tutan yaşlı kadının ağlamaktan neredeyse göz pınarları kurudu. Üzerinden geçen zaman sürecinde oğlundan haber alamayan Zeliha Dalgın, televizyon programına çıkarak oğlunu aramaya başladı.

    Ne ailesi, ne komşuları sahip çıktı

    Bu süreçte kendi başına hayatını idame ettirmeye çalışan Zeliha ninenin aldığı yaşlı aylığı ne evinin kirasına, ne pazarına, ne de marketine yetti. Yaşlı kadın kimsesiz ve çaresiz ne yapacağını düşünürken yardımına Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koştu. Bakıma muhtaçlığı üzerine bakanlık, Zeliha teyzeyi İnegöl Fatma Göztepe Huzurevine yerleştirdi. Huzurevinde bakım imkanlarının çok iyi olduğunu söyleyen Dalgın, oğlunu ararken hastalandığını söyledi.

    Halen haber alamadığı psikolojik sorunları olduğu öğrenilen oğlunun konusu açıldığında gözleri dolan Zeliha Dalgın, “Elimden geleni yaptım. Ama hastalandım. Buraya geldim. Bana çocuk gibi baktılar. Şimdi iyiyim. Devlet bana sahip çıktı. Allah razı olsun. Babası da çok sertti o yüzden babasının da sözünü dinlemiyordu. Eşim 80’lerindeydi ayrıldık. Bana sahip çıkacak kimse yok. Bir ablam var. Ama o da sahip çıkmıyor. İsteseydi arardı burayı” dedi.

     

    Hala oğlunun döneceği günü bekliyor

    Oğlunu aramak için televizyona bile çıktığını söyleyen Zeliha Dalgın, “Televizyona çocuğumu aramak için çıktım. Bana yardım ettiler. Çok güzel bir yere getirdiler. Oğlum uzun ekmek almadım diye evden kaçtı gitti. Bir daha onu görmedim. Çocuğumu kaç yerden arıyorlar hala bir haber gelmedi. Oğlum gidince buralarda kalmam dedim kendim çıktım evden. Benim yaşlı aylığım var oğlum daha hastaydı onun da aylığı vardı biz geçinip gidiyorduk. Kirada oturuyordum oğlum da gidince buralara düştüm ama güzel bir yere düşmüşüm. Televizyonda çıkıp çocuğumu arayacağım dedim onlar biz ararız dediler ama onlar da bulamadı. Kaç yaşında olursa olsun evlat olduğu için peşinden gideceğim. 44 yaşında ama ne yapayım çocuğum evlat. Daha öncesinde de İstanbul’da otururken böyle gitmişliği var, ara sıra esiyordu ama eve geri dönüyordu sonunda. Şimdi gelmedi. Oğlum benle yaşamak isterse ben de onunla yaşamak isterim ama istemezse burada kalırım. Oğlum bana sağ olduğunu söylesin, anne ben sağım desin bu bana yeter” dedi.

    Çaresiz anne evladına seslendi : “Çocuğum çık gel”

    Aylardır oğlunun yollarını gözleyen anne oğluna şöyle seslendi:

    “Ben yalnız çocuğuma seslenirim. Çocuğum çık gel. Evladım ben sensiz yaşayamam çık gel. Sen beni biliyorsun evladım niçin böyle yaptın annene. Oğlum hastalanınca onun üstüne çok düştüm. Kendimi çok yıprattım ama bana burada çok iyi bakıyorlar sağ olsunlar. Bunları da yaşamak varmış kaderimde. Babasına gitti desem en son öldüğünü duymuştum oraya da gitmemiştir. Babası oğluna hiç sahip çıkmadı. Bana ‘Anne bir kere başımı okşamadı’ derdi. Ben de ona boş ver çocuğum ben seni seviyorum sil onu dedim. Tek çocuktu oğlum.”

    Huzurevi Müdürü Yasin Topçu ise, Zeliha Dalgın’ın son durumu hakkında bilgiler verdi. Topçu, “Tabi ki tüm yaşlılarımız bizim için değerli, hepsinin başımızın üzerinde yeri var. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak sosyal devlet anlayışı çerçevesinde yaşlılarımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Şuan huzurevimizde 55 tane yaşlımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Tüm yaşlılarımızın her biri ayrı dünya, ayrı değer, her biri ulu çınar. Son yaşlılarımızdan olan Zeliha teyzemizi Mayıs ayında misafir etmeye başladık. Teyzemiz evladını aramış ama bulamamış. Bu olay televizyonlara da yansıdı ancak bir noktada sonuca ulaşmadı. Bakanlığımız bakıma muhtaçlığı üzerine teyzemizi kuruluşumuza tertibini gerçekleştirdi. Yaşlı teyzemiz buraya ilk geldiğinde evinden ve oğlundan ayrılmıştı, kolay bir şey değil. Burada çalışanlarımızın sıcaklığını gördükten kısa bir süre sonra o travmalarını aştı, şuan en uyumlu yaşlılarımızdan. Biz burada yaşlılarımız için sosyal ve kültürel etkinlikler düzenliyoruz” dedi.

  • İnegöl Belediyesi temizlik personeli alacak

    İnegöl Belediyesi temizlik personeli alacak

    İnegöl Belediyesi’nin personel alımına ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kurumumuz bünyesinde istihdam edilmek üzere temizlik hizmetlerinde görevlendirilecek personel alımı yapılacak. İlçe halkımıza en iyi hizmeti sunmak adına yapılan alım kapsamında çöp kamyonu arkasında çalışacak 15 personel istihdam edilecek. Başvuruda bulunmak isteyen vatandaşlarımız 15 Kasım Cuma günü mesai bitimine kadar Mahmudiye Mahallesi 29. Mobilya Sokak N0:29 adresinde Temizlik İşleri Müdürlüğü Hizmet Binasına gelerek bizzat başvuru yapabilecek.”

    BAŞVURACAK ADAYLARDA ARANAN ŞARTLAR

    Başvuracak adaylarda aranan şartlar ise şöyle: Herhangi bir sağlık sorunu olmamak, askerlikle ilişiği olmamak, 45 yaşından gün almamış olmak, İnegöl sınırları içinde ikamet ediyor olmak, esnek ve vardiyalı çalışma şartlarına uygun olmak. Başvurular 1 adet fotoğraf ile yapılacaktır.

  • Bursa’da 5 katlı binanın çatı kat alev alev yandı

    Bursa’da 5 katlı binanın çatı kat alev alev yandı

    Yangın, Yıldırım ilçesi Ortabağlar Mahallesi’nde bulunan 5 katlı bir binada meydana geldi. İddiaya göre, yapımı devam eden binaya giren bir şüpheli çatı kısmına çıktı. Bir süre burada kalan şüpheli ateş yaktı. Etraftaki eşyalara sıçrayan alevler kısa sürede büyüyerek çatı kısmını sardı. Yangını gören mahalleli hemen 112 ekiplerini aradı.

    İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. İtfaiye ekiplerince alevler kısa sürede kontrol altına alınırken, olay yerinden kaçan şüpheli için polis çalışma başlattı.

     

  • Ormanlarımızı yok eden keyfi anlayışı reddediyoruz

    Ormanlarımızı yok eden keyfi anlayışı reddediyoruz

    AKP iktidarı geldiği günden beri, ne zaman doğal çevrenin korunmasına ilişkin bir yasa veya yönetmelikte düzenleme yapsa, altından korunan alanlarda yapılaşma ve çevre tahribatı çıktı.

    Koruma amacıyla yapılan yasal düzenlemeler, korunması gereken alanlarda nasıl ve ne şekilde yapılar yapılabileceğini tarif eden metinlere dönüştürüldü. Kıyılar, yaylalar, meralar, ormanlar bu düzenlemelerin ardından turizme, sanayi alanlarına, enerji santrallerine, maden işletmelerine veya lüks konut projelerine açıldı.

    İktidarın çevre tahribatı için yaptığı müdahalelerden en çok zararı orman alanlarımız görmüş, 6831 sayılı Orman Yasası 31 kez değiştirilmiştir. Bu değişikliklerin büyük bir çoğunluğu ormanların yapısını bozan, madenciliğe açan, HES ve RES projelerine sınırsız kolaylık sağlayan, her türlü altyapı, çöp atık tesisi, maden atığı depolaması dahil, ormanlarda her türlü yapılaşmaya olanak sağlayan değişiklikler olmuştur. Bu uygulamalar Anayasamızla kesin şekilde korunacağı taahhüt edilen ormanlarımızın parçalanmasına, bütünlüklerinin bozulmasına neden olmuştur.

    Siyasal iktidar tarafından 2018 yılında 7139 sayılı torba yasayla 6831 sayılı yasaya ek madde olarak eklenmek üzere çıkarılan yasa ile “Ek-16” maddesi getirilmiştir. Bu ek madde ile, “2018 yılı itibariyle bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen, tarım ve hayvancılıkta da kullanılması mümkün olmayan yerleşime uygun görülen, orman vasfını kaybetmiş taşlık kayalık yerler Cumhurbaşkanı kararıyla orman alanı dışına çıkarılır” denilmiştir.

    Ancak maalesef, Anayasa’nın 169. Maddesindeki “Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.” Şeklindeki kesin ifadelere rağmen, istisna ifadeler gerekçe gösterilerek, Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi Anayasa’ya aykırı bulmamıştır.

    Ormanlarımızın tahribatının önünü açan bu düzenlemeyi defalarca kullanan AKP iktidarı, son günlerde sıklaşan “Cumhurbaşkanı Kararı” Resmi Gazete ilamları ile bu düzenlemeyi adeta “monarşik yönetim” keyfiyetine dönüştürmüş;

    • 20 Mayıs 2024 tarihinde Kastamonu ilinde,
    • 28 Haziran 2024 tarihinde Artvin, Bitlis, İstanbul ve İzmir illerinde,
    • 17 Temmuz 2024 tarihinde Amasya, Balıkesir, Kastamonu, Manisa, Muğla Samsun, Sinop ve Sivas illerinde,
    • 2 Ağustos 2024 tarihinde Amasya, Bingöl, Kastamonu, Kütahya, Manisa, Niğde, Mersin, İstanbul ve Samsun illerinde,
    • 31 Ağustos 2024 tarihinde ise İzmir ilinde bazı alanların orman sınırları dışına çıkartılması hakkındaki Cumhurbaşkanı kararları yayımlanmıştır.

    Yani “Cumhurbaşkanı Kararları” ile sadece 4 aylık sürede, toplam 422 kadastral parselde, 8.654.160 m2 alan’ın, Resmî Gazetedeki ifadesi ile; “……. İlinde bulunan bazı alanların orman sınırları dışına çıkartılması hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulmasına, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun ek 16’ncı maddesi gereğince karar verilmiştir.”

    Kısacık bir ön metin ile Büyükada ve Heybeliada toplam alanından daha büyük, 1212 futbol sahası büyüklüğündeki alan, hiçbir gerekçe, etüt, rapor veya kamusal yarar ekine ihtiyaç duyulmaksızın, orman sınırları dışına çıkartılmıştır. Yani ülkemizin ormanları Cumhurbaşkanı’nın imzası ile kamu varlığı olmaktan çıkarılmıştır.

    Ormanlarımızı yok eden keyfiyeti kabul etmiyoruz.

    Kamusal yararı yok sayan, ormanları özelleştiren anlayışı kabul etmiyoruz.

    6831 Sayılı Orman Kanunu’nun Ek 16’ncı Maddesi Kapsamında Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik’te; “Orman sınırları dışına çıkartılan alanın iki katından az olmamak üzere Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar Orman Genel Müdürlüğüne orman tesis etmek üzere tahsis edilir.” denilmektedir. Bu kapsamda Orman Genel Müdürlüğü’ne ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na Birliğimizin “Bilgi Edinme Kanunu” kapsamında sorduğu sorular cevapsız bırakılmıştır.

    Orman sınırları dışına çıkarılan bu alanların “bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanına dönüştürülmesi de mümkün olmayan yerlerden” oluştuğuna dair bir bilgi ve veri kamuoyu ile paylaşılmadan orman sınırı dışına çıkartılmasını kabul etmiyor ve soruyoruz;

    Yasa gereği, bugüne kadar orman alanı dışına ne kadar alan çıkartılmış, çıkarılan yerlerin karşılığında, orman tesis etmek üzere tahsis edilen ne kadar alan, hangi illerde, nerede tahsis edilmiştir?

    Bu alanlar üzerinde orman tesis edilmiş midir? Hangi yeni orman alanı açma çalışması veya projelendirilmesi yapılmıştır?

    Yasa gereği orman dışına çıkarılan alanlarda Hazine adına işlem yapılması gerekirken, bu alanların akıbeti ne olmuştur? Kimlere hangi ücret karşılığı satılmış ve üzerine hangi yapılar tesis edilmiştir?

    Çıkarılan yerler ve bunun karşılığında tahsis edilen yerler hakkında ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile kamuoyu bilgilendirilmiş midir?

    Bu alanların orman alanı dışına çıkartılması için herhangi bir rapor veya bilimsel çalışma var mıdır? Yoksa, mülkiyetin orman sınırı dışına çıkmasındaki bireysel çıkarda, Cumhurbaşkanına erişebilmek tek kriter midir?

    TMMOB, ülkemizin ormansızlaştırılmasına, orman alanlarına yönelik keyfi uygulamalarla ülkemizin geleceğinin kuraklaştırılmasına izin vermeyecektir.

    Yineliyoruz; ormanlarımızı yok eden keyfi uygulamaları kabul etmiyoruz, halkın ortak varlıklarının en önemlisi olan ormanlarımızı yok eden anlayışı reddediyoruz.

  • Bursa’da inekler firarda

    Bursa’da inekler firarda

    Olay, merkez Nilüfer ilçesi Çalı Yolu üzerinde meydana geldi. Başıboş ve nereden kaçtığı öğrenilemeyen 2 inek, yol ortasında bulunan refüj üzerinde seyretmeye başladı. Bir süre sonra acıkan inekler, orta refüjde bulunan otları yedi. Yolda inekleri gören vatandaşlar, o anları saniye saniye kayda aldı.

    Sürücüler ise hayvan sahiplerini göreve çağırdı.

  • BUÜ Yönetimi ULUTEK firmaları ile bir arada

    BUÜ Yönetimi ULUTEK firmaları ile bir arada

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Rektörü ve ULUTEK Yönetim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cafer Çiftçi ve Prof. Dr. Zekeriya Arı, ULUTEK Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ndeki firmalarla kahvaltıda bir araya geldi. Toplantıda katılımcılar, üniversiteden beklentilerini paylaştı ve üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi ile firmaların talepleri üzerine istişarelerde bulunuldu.

    “Firmalarımızla yakından ilgileniyoruz”

    Toplantının ev sahipliğini yapan ULUTEK Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Karagöz, ziyaretin önemine vurgu yaparak, “Bu toplantıyla hem Üniversitemizin gelecek planları ve ULUTEK firmalarından beklentilerini hem de firmalarımızın Üniversitemizden taleplerini bildirecekleri bir ortam sağlamak amaçlanmıştır. ULUTEK Teknopark büyük bir inovasyon kapasitesine sahiptir. Bünyemizde bulunan firmalarımız, hem üniversitemizle hem de sanayiyle olan iş birliğini her geçen gün daha da ileriye taşıyor. Bu süreçte, firmalarımızın karşılaştığı sorunları dinlemek, yeni çözümler üretmek ve daha verimli bir iş ortamı sağlamak amacıyla değerli hocalarımızın ve üniversitemizin destekleri büyük fırsatlar sunuyor. Bu düşüncede kendilerine teşekkür ediyorum” dedi.

    “Desteklerimize devam edeceğiz”

    Üniversite tarafından sunulan akademik destek ve bilgi paylaşımını firmaların inovasyon süreçlerini hızlandıran önemli bir kaynak olarak değerlendiren BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Üniversite olarak sanayiyle daha yakın iş birliği içinde olmak, bilgi ve teknolojiyi paylaşarak üretim süreçlerini desteklemek bizim en büyük önceliklerimizden biri. ULUTEK bünyesinde başarıyla yürütülen projeler, bu iş birliğinin somut örnekleri arasında yer alıyor. Üniversitemizin kapıları her zaman firmalarımıza açık. Onların ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için elimizden gelen desteği sunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da şerit değiştirmek isterken kazaya yol açtı

    Bursa’da şerit değiştirmek isterken kazaya yol açtı

    Kaza, merkez Nilüfer ilçesinde meydana geldi.

    Tali yoldan ana yola çıkış yapan kamyonet, bir anda kendini en sol şeride atmak istedi. Sol şeritten hızla gelen otomobil frene bassa da fayda etmedi.

    Kaza anı ise saniye saniye araç içi kamerası ile kaydedildi.