Etiket: bursa

  • Bursa kasım yağışını 2 günde fazlasıyla aldı

    Bursa kasım yağışını 2 günde fazlasıyla aldı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, Bursa’nın kasım ayı uzun yıllar yağış ortalaması kayıtlarda metrekareye 77,8 kilogram olarak yer alıyor. Eylül ve ekim ayını yağışsız geçirdiği için barajlarındaki su seviyeleri kritik noktalara gerileyen Bursa’da dün kasım ayı yağış ortalamasının neredeyse yarısı kadar yağmur yağdı.

    Bursa’nın merkez ilçelerinden Nilüfer’e dün metrekareye 45 kilogram ve perşembe günü ise 41,8 kilogram olmak üzere 2 günde 96,8 kilogram yağış oldu. Osmangazi’ye dün 53,8 kilogram ve perşembe günü 35,7 kilogram yağış düşerken, iki günlük toplam yağış 89,5 kilogram olarak gerçekleşti. Yıldırım’a da 2 günde 54,1 ve 34,1 olmak üzere 88,2 kilogram yağış oldu. Uludağ bölgesi ile Mustafakemalpaşa ve Kestel ilçeleri de 2 günde kasım ayı uzun yıllar ortalamasının üzerinde yağış alırken, diğer ilçeleri 77,8 ortalamasının altında kaldı. İki günlük yağışla hem toprak tarımsal üretim açısından ihtiyacı olan suya kavuştu hem de barajlardaki su miktarları bir miktar yükseldi.

  • Tarihi Kentler Birliği’nden Nilüfer’e proje ödülü

    Tarihi Kentler Birliği’nden Nilüfer’e proje ödülü

    Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in de katıldığı Tarihi Kentler Birliği (TKB) Birlik Meclisi Toplantısı,Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve TKB Başkanı Mansur Yavaşbaşkanlığında Muğla’da gerçekleştirildi. Toplantıda TKB’nin 23’üncüsünü düzenlediği Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması ödülleri de sahiplerini buldu. 30üye belediyenin toplam 61 projeyle katıldığı yarışmada Nilüfer Belediyesi, “Yaylacık Kurtuluş Müzesi” çalışmasıyla proje ödülü kazandı. Başkan Şadi Özdemir, ödülü Sur Belediye Başkanı Adnan Örhan’ın elinden aldı.

    Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, kentin tarihinin, hafıza mekanlarının gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmalar yürüttüklerini söyledi. “Yaylacık Kurtuluş Müzesi” projesi sayesinde de korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli eski karakolhane binasının onarılıp, müzeye dönüştürüleceğini dile getiren Başkan Şadi Özdemir, “Yaylacık Mahallesi’nde bulunan yapının restore edilerek yeniden işlev kazandırılması ile turizmi canlandıracak. Aynı zamanda mahalle halkının sosyalleşeceği bir ortam da kazandırılacak” dedi.

  • Bursa’da 169 mahalle yolu ulaşıma açıldı

    Bursa’da 169 mahalle yolu ulaşıma açıldı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kar yağışının ulaşımda aksamaya sebep olmaması için yol açma çalışmalarını kesintisiz sürdürüyor. Bursa genelinde 585 araç ve iş makinesinin yanı sıra toplam 1155 personelle kar mesaisi yapan Büyükşehir Belediyesi, yol açma çalışmalarına 24 saat boyunca kesintisiz devam ediyor. Hava sıcaklığının sık sık sıfır dereceğinin altına düştüğü yüksek kesimlerde dondurucu soğuğa rağmen özveriyle çalışan ekipler, son 24 saat içinde 17 ilçede kardan kapanan 169 mahalle yolunu trafiğe açtı. Ulaşıma kapalı yol kalmazken, ekipler yağışın devam ettiği bölgelerdeki faaliyetlerini kesintisiz sürüyor.

  • Bursa’da şehidin öğretmen kızı unutulmadı

    Bursa’da şehidin öğretmen kızı unutulmadı

    Jandarma personeli tarafından okul ziyaretinde duygu dolu anlar yaşandı.

    Bursa İl Jandarma Komutanlığı, Şırnak’ta askerlik hizmetini yaparken birliği ile birlikte görevli olarak bulunduğu Mardin’de 1987 yılında şehit olan Jandarma Çavuş Atilla Dişkesir’in kızı Matematik Öğretmeni Derya Dişkesir’i görev yaptığı Mihraplı Abdulkadir Can Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde ziyaret etti.

    Sürpriz ziyarette şehit kızı ile birlikte okulda görev yapan tüm öğretmenlerin ’24 Kasım Öğretmenler Günü’ kutlanırken, duygu dolu anlar yaşandı.

    Anne karnında 6 aylıkken babası şehit düşen Derya Dişkesir, gurur ve duygusal anları bir anda yaşadı.

  • Bursa’da arıza gidermek için çıktığı elektrik direğinde akıma kapıldı

    Bursa’da arıza gidermek için çıktığı elektrik direğinde akıma kapıldı

    Olay, saat 08.00 sıralarında Hilmiye Mahallesinde meydana geldi. Elektrik firması teknikeri İhsan Ulu (26), ekip arkadaşıyla Hilmiye Mahallesindeki enerji nakil hattına gitti. Enerji nakil hattı direğine tırmanan tekniker, arızayı gidermeye çalıştığı sırada akıma kapılarak direkte asılı kaldı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye arama kurtarma ve sağlık ekipleri ile jandarma sevk edildi. Sağlık ekipleri şahsın hayatını kaybettiğini belirlerken, itfaiye ekipleri genç teknikerin cansız bedenini yoğun uğraş sonucu kurtardı.

    Teknikerin cansız bedeni İnegöl Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Ulu’nun cenazesi savcılık incelemesinin ardından kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli tıp kurumuna gönderildi. Jandarma komutanlığı ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Uludağ’da kar kalınlığı 50 santimetreye ulaştı

    Uludağ’da kar kalınlığı 50 santimetreye ulaştı

    Bursa’da etkisini gösteren kar yağışı kent merkezinde kendini fazla hissettirmezken rakımı yüksek olan ilçelerde etkisini gösterdi. Uludağ’da da aralıksız yağan kar yağışıyla birlikte kar kalınlığı, 50 santimetreye ulaştı. Oteller Bölgesi’nde pistler beyaza bürünürken, Uludağ yolunda ise sürücüler zor anlar yaşadı. Uludağ’da, hava sıcaklığı ise en yüksek 8, en düşük sıfırın altında 3 derece olarak ölçülürken, jandarma ekipleri ise zinciri olmayan araçların zirveye çıkışına izin vermedi.

    Kış lastiği ve zincirsiz Uludağ’a çıkan vatandaşlar kara saplanarak kurtarılmayı bekledi. Yolda kalanlara çevredeki vatandaşlar yardım etti.

    Yolda kalanlara yardım etmek için Uludağ’a geldiğini söyleyen Samet Kurtuluş, “Uludağ’da kar yağışının başladığını gördüm ve arkadaşımla beraber hemen çıktık. Yolda kalan 3-4 arabayı kurtardık. Herkes hazırlıksız yakalandı. Bir vatandaş yaz lastiği ile yolda kaldı. Kış lastiğimiz ve zincirimiz olduğu için sorunsuz bir şekilde geldik. Vatandaşların bu havalarda zincirsiz dışarı çıkmamaları gerekiyor. Kar lastiği bu havada bir süre sonra buz tuttuğu için hiçbir işe yaramıyor. Uludağ’a gelmeyi düşünenler kesinlikle zincirsiz çıkmasın. Belki bir şekilde çıkarlar ama inmesi çok zor olur. Direksiyon hakimiyetinizi kaybettiğiniz zaman araba kayıyor ve bir yere vurabilirsiniz. Birkaç tane araba Uludağ’dan inerken vurdu” şeklinde konuştu.

  • Osmanlı’dan bugüne eğitim mirası

    Osmanlı’dan bugüne eğitim mirası

    Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u Fethinden 15 yıl sonra 1468 yılında Bursa’da inşa edilen Hoca İlyas Ortaokulu, asırlardır aynı binada ve aynı isimle mezun veriyor.

    Türkiye’nin en eski okulu olan ve Dünyada da başka bir eşi bulunmayan Hoca İlyas Ortaokulu, 556 yıldır eğitim öğretim hayatına ara vermeden devam ediyor. Fatih Sultan Mehmet döneminde kurulan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişini yaşayan okul, cumhuriyetin kuruluşunda milli mücadele dönemine de tanıklık etti. 1855 yılında Bursa’da yaşanan deprem sonrası tamamen yıkılan okul binası afet nedeniyle eğitime ara verse de 1910’da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yeniden yapılarak eğitim öğretime devam etti. Milli mücadele döneminde Yunan işgalinden de nasibini aldı. Bursa’yı işgal eden Yunanlılar okulu karargah olarak kullandı. İşgal sonrası geri çekilen Yunanlılar okulu tahrip etti. Dönemin parasıyla bin 50 kuruş harcanarak yeniden onarılan Hoca İlyas Ortaokulu, yaşadığı onca badireye rağmen ayakta kalmayı başararak mezun vermeye devam etti. Kurulduğu 1468 yılından günümüze kadar mezun veren Hoca İlyas Ortaokulu 2 devlet, 30 padişah, 12 cumhurbaşkanı dönemine tanıklık etti, 1 işgal ve sayısız deprem görmesine rağmen yıkılmayan Hoca İlyas Ortaokulu’nda günümüzde hala ders zili çalmaya devam ediyor.

    Dönemin iş insanı Hoca Mehmet Çelebi tarafından vakfedildi
    Fatih Sultan Mehmet döneminde tüccarlık yapan Hoca Mehmet Çelebi’nin, babası Hoca İlyas adına okul yaptırıp vakfettiğini söyleyen Hoca İlyas Ortaokulu Müdür Yardımcısı Ömer Kadri Bozali, “Bu okul Türkiye’nin en eski okullarından hatta belki de en eskisi. 1468 tarihinde Fatih Sultan Mehmet döneminde kurulmuş bir okul, Hoca İlyaszade Hoca Mehmet Çelebi tarafından vakfedilmiş. Vakfedildiği yıl kayıtlarda bir mektep binası, binanın hemen yanında bir ev ve bahçesi vakfedildiği yazıyor. Bu şekilde 556 yıl önce banisi Hoca İlyaszade Mehmet Çelebi tarafından vakfedilmiş bir kurum. Bu eğitim kurumunu diğer okullardan ayıran birkaç özellik daha var. Onlardan biri vakfedildiği tarihten günümüze kadar ismi değişmeyen yegane okul. Hoca İlyaszade Vakıf Mektebi olarak vakfedilmiş. Sonraki dönemlerde Hoca İlyaszade İlk Mektebi, Müdafa-i Milliye Hoca İlyaszade İlk Mektebi, Hoca İlyas İlk Mektebi, Hoca İlyas İlkokulu ve en son olarak Hoca İlyas Ortaokulu olarak varlığını devam ettiriyor” şeklinde konuştu.

    Depremde yıkıldı, işgalde düşmana karargah oldu
    1855 yılında depremde tamamen yıkılsa da 1910’da yeniden inşa edilen, milli mücadele döneminde ise bu kez Yunan askerlerine karargah olan Hoca İlyas Ortaokulu’nun yıkılmadan ayakta kaldığını kaydeden Bozali, “Aynı mekanda eğitimine 1468’den beri devam eden bir kurum. Şu an görülen bina okulumuzun üçüncü binası. Daha önceki binalar da deprem ve benzeri sebeplerden dolayı yıkılmış. Bu bahçemizin içerisinde mevcut kalıntıları da vardır. Ayrıca büyük afetler haricinde eğitimin kesintiye uğramadığı bir okul burası. 556 yıllık bir eğitim geçmişine sahip olan bir kurum. 1855 yılındaki depremde tamamen yıkıldığını biliyoruz. 1910 yılında Vakıflar Müdürlüğü tarafından günümüzdeki bina inşa edilmiş. Daha sonra bu bina Bursa’nın işgalini de görmüş. Hatta kitabemizin üzerinde enteresan bir ibare var, ‘Müdafa-i Milliye Hoca İlyaszade Vakıf Mektebi’ yani Milli Mücadele mektebi. Milli mücadelede bu okulun ilk müdürlerinden Ömer Fevzi Güven Yunan işgalinde milli mücadeleye destek verdiği için Malta adasına sürgüne gönderilen kişilerden birisi. Ayrıca Yunan işgali döneminde bu okul karargah olarak kullanılmış, hatta terk ederken de binaya bir hayli zarar vermişler. Bin 50 kuruşluk masrafla eski haline getirilebilmiş” dedi.

    Siyasetçiden sanatçıya onlarca ünlü buradan mezun oldu
    Eğitim verdiği 5 asır boyunca sayısız ünlünün bu okuldan mezun olduğu belirten Bozali, “Cumhuriyetin ilk dönemlerinden itibaren bütün öğrencilerin elimizde fotoğraflı listeleri, öğretmen kayıt defterleri, öğrenci künye defterleri elimizde mevcut. Türkiye’nin ünlü karikatüristlerinden Cemal Nadir, bu okulda resim öğretmeni olarak görev yapmış. Yine Türkiye’nin ilk Sümerologlarından Muazzez İlmiye Çığ’nın babası Hafız Zekeriya İtil okulumuzda öğretmen olarak görev yapmış. Ayrıca meşhur öğrencilerimiz var. 80’li yılların milli eğitim bakanı Orhan Cemal Fersoy, dönemin milli savunma bakanı Ümit Halit Bayülgen okulumuzun öğrencileri arasında. 80’li yılların milli güvenlik komitesi ve kara kuvvetleri komutanı olan Nurettin Ersin okulumuzdan mezun oldu. Tiyatrocu ve karikatürist Altan Erbulak bu okuldan mezun oldu. Eski genel kurmay başkanlarından Faruk Gürler’in oğlu Prof. Dr. Çetin Gürler GATA Başhekimliği yaptı, kendisi okulumuzdan mezun oldu. Daha pek çok ismini sayamadığımız kişiler var. Günümüzde de iş insanlarından, sanatçılara kadar pek çok isim okulumuzdan mezun olmuş. Köklü geniş bir tarihe sahip bir okul burası” ifadelerini kullandı.

    “Hem ailem hem de benim üzerimde önemli yeri var”
    Ailesinin tüm fertlerinin bu okulda mezun olduğunu söyleyen Hoca İlyas Ortaokulu 1967 mezunu Muhsin Özyıldırım, “Bu okulun hem benim hem de ailem üzerine çok büyük önemi var. Bu okulun ilk öğretmenlerinden ve uzun yıllar burada müdürlük yapan Osman Necati Epcim dedemizdi. Annem, babam, dayım, teyzem hepsi burada okudular. Ağabeylerim burada okudu. Ben, yeğenlerim ve kuzenim burada okudu. Bu okulla ailemizin tanışması uzun yıllara dayanıyor” dedi.

    “Eğitimin devam ettiğini görmek mutluluk verici”
    Mezun olduğu okulunun hala öğrencilerle dolup taşmasından dolayı mutluluğunu dile getiren Hoca İlyas Ortaokulu 1966 mezunu Hüseyin Özler, “Hoca İlyas Ortaokulu günümüzde olduğu gibi o yıllarda da prestijli bir okuldu. Burada eğitim görmek ayrıcalıktı. Evimin hemen yanında bir ilkokul olduğu halde buraya yürüyerek gelmeyi göze alarak burada okumak istedim. Gerçekten çok güzel bir öğrencilik geçirdik. Çocuklar burada oynarken geldiğimde bahçede çocuklar oynuyor, içeri girerken bir kaçı koşarken çarpıyor, inanın o çarpmanın zevki bile bambaşka. Burada hala eğitimin öğretimin devam ettiğini görmek gerçekten mutluluk verici” şeklinde konuştu.

    “Bu okuldan mezun olduğum için gurur duyuyorum”
    Tarihi boyunca Hoca İlyas Ortaokulu’nun en prestijli okullar arasında olduğunu kaydeden Hoca İlyas Ortaokulu 1964 mezunu İbrahim Sedat Denizci, “Bu okuldan mezun olduğum için gurur duyuyorum. Ailemin okulu desem yeridir. Ablam, kız kardeşim, çocuklarım hepsi bu okulda okudular. Buradan mezun olmanın ayrıcalığını tüm hayatım boyunca yaşadım. Buradaki arkadaşlıklarım da baki kaldı. Birbirimizden kopmadık, arkadaşlığımızı devam ettiriyoruz” diye konuştu.

  • BTSO Kimya Konseyi Bursa Business School’da buluştu

    BTSO Kimya Konseyi Bursa Business School’da buluştu

    Sektörlerin gelişimine ivme kazandıran projelere öncülük eden BTSO Sektör Konseyleri çalışmalarına devam ediyor. BTSO tarafından Uludağ’da iş dünyasının referans eğitim merkezi olarak kurgulanan Bursa Business School’da gerçekleştirilen ‘Bursa Kimya Sektörü Strateji Raporu’ istişare toplantısı BTSO meclis ve komite üyeleri, üniversiteler, yerel yönetimler, kamu kurumları, akademik odalar ve sivil toplum kuruluşlarından yoğun bir katılımla gerçekleşti.

    “Sektörün ihracatı için projeler üretiyoruz”
    Toplantının açılışında konuşan BTSO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Gülmez, BTSO olarak sektörün ihracat odaklı büyümesinin yanı sıra istihdam ve nitelikli üretiminin artması için yoğun bir çaba sarf ettiklerini söyledi. Sektöre yönelik Ur-Ge projeleriyle üyelerinin dünyaya açılmasını ve kurumsal kimliklerini güçlendirmeyi sürdürdüklerini belirten Gülmez, “BTSO çatısı altında faaliyet gösteren Kimya Sektör Konseyi olarak, Bursa’mızın rekabet gücüne büyük katkılar sağlayan bu önemli yapılanma içinde çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Bugüne kadar konseylerimizle, Bursa’mızın dönüşüm sürecini hızlandıran ve sektörlerimize ivme kazandıran 60’tan fazla örnek projenin hareket noktası olduk” dedi.

    “Konseylerimiz dinamik bir yapıya kavuştu”
    Bilgi temelli yeni ekonominin, yeşil ve dijital dönüşümle şekillendiği ve girişimcilik ekosisteminin daha da önem kazandığı bu dönemde sektörlerin gelişimine yönelik çalışmalarını sürdüren konseylerin öneminin altını çizen Gülmez, “Konseylerimiz sizlerin de katkılarıyla daha dinamik bir yapıya kavuştu. Meclis ve komite üyelerimizden sivil toplum kuruluşlarına, üniversite ve akademik odalardan kamu kurum temsilcilerimize kadar konseylerimizin her bir üyesi, sektörlerimizi harekete geçirecek projelerin oluşmasına öncülük etmek için büyük bir çaba gösteriyor. Geçtiğimiz sene Odamızın referans eğitim merkezi Bursa Business School’da kimya sektörümüzün stratejik arama çalıştayını yine bu salonlarda gerçekleştirmiştik. Bugün tekrar sektörümüzün yol haritasına katkı sunmak için bir araya geldik. Bu çerçevede, hep birlikte sektör raporu çalışmalarıyla sektörlerin ihtiyaçlarına cevap vermeye, politika ve strateji geliştirme süreçlerine katkı sunmayı sürdüreceğiz” dedi.

    “Ortak akılla hareket edilmesi sektör için çok kıymetli”
    BTSO Kimya Konseyi Başkanı İlker Duran, kimya sektörünün geniş bir yelpazede birçok sektöre katkı sağladığını belirtti. Üretim yapan tüm sektörlerde kimya sektörünün önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Duran, “Dünyadaki kimya ticaret hacmi 2,2 trilyon doları buluyor. Ülkemizde de kimya sektörü, kritik bir öneme sahip. Bu nedenle sektörün tüm paydaşlarının birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerekiyor. Konsey olarak, Bursa’da sektörün hak ettiği yere ulaşması için mücadele etmeye kararlıyız. Kimya sektörü, Ar-Ge’ye dayalı bir alan. Uluslararası rekabette güçlü bir konum elde edebilmek için inovasyona yatırım yapmamız gerekiyor. Üniversite-sanayi iş birliği bu noktada kritik bir rol oynuyor. Firmalarımızın rekabet gücünü artırmak, daha fazla ihracat ve üretim gerçekleştirmek için inovasyon şart. Kimya Konseyi olarak üniversitelerimizle yakın iş birliği içindeyiz ve ortak projeler hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Sektörün ilerlemesi için ortak akılla hareket edilmesi çok kıymetli” diye konuştu.

    Sektörün şehir içinde yer alan plansız üretim alanlarının taşınmasını istediğini ifade eden İlker Duran, “Biz de kimya sektörü olarak KOBİ OSB projesinin hayata geçmesini istiyoruz. Kent merkezinde yanıcı, patlayıcı kimyasalların üretim ve depolama alanlarının bulunması ciddi bir risk oluşturuyor. Daha fazla üretim yapmak ve kapasiteyi artırmak için uygun alanlar şart. Ayrıca, hava kirliliği ve trafik gibi sorunların çözülmesi adına bu projenin hayata geçmesi oldukça önemli. Bursa, ihracatta bir dönem ikinci sıradayken maalesef şu an 4. sıraya geriledi. Bunu tersine çevirmek ve şehrimizi hak ettiği konuma taşımak için kimya sektörü olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Yeter ki bize gerekli alanlar işaret edilsin. Ar-Ge odaklı, yüksek teknolojili ve düzenli üretim alanlarıyla daha fazla üretim yaparak ülkeye döviz kazandırabiliriz. Kimya sektörünün ilerlemesi, ülkemizin her alanda güçlenmesine katkı sağlar” dedi.

    Kimyasal riskleri göz ardı etmemeliyiz
    Şehir içindeki firmaların düzenli alanlarda toplanmasının faydalı olacağını ifade eden Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Tekin Mutlu, “Aklın, bilimin ve mantığın olduğu her yerde, mantıkla beraber hareket etmekle mükellefiz çünkü biz bilim insanıyız. Tüm odalarla birlikte, özellikle çevre koruma, su ve hava kirliliği konusunda endişelerimiz var. Ancak, KOBİ OSB’nin planlı bir şekilde kurulması taraftarıyız. Bursa’da kimyasal riskler göz ardı ediliyor. Şehrin kimyasal risk haritası yok. Meydana gelebilecek Marmara Depremi Bursa’yı etkileyecek ve bunun ardından kimyasal sızıntılar, patlamalar ve yangınlar ikinci bir felakete yol açabilir. Eğer üretim ve depolama yapan kimya firmaları belirlenen KOBİ OSB bölgesinde toplanırsa, bizim işimiz çok kolaylaşır. Bu sayede kimyasalların envanterini kolaylıkla çıkarabiliriz ve şehir, bir bomba üzerinde oturmaktan kurtulur.” dedi.

  • Anadolu dikenli fareleri Bursa’da

    Anadolu dikenli fareleri Bursa’da

    Dünyada sadece Mersin Silifke’de görülen ve nesli tükenmekte olan Anadolu dikenli faresi, Bursa Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’nde özenle bakılıyor. Özel camekanlı alanda ziyaretçilerini ağırlayan Anadolu dikenli fareleri, dünyada korumaya alınan hayvanlar arasında bulunuyor. Bursa’ya 2012 yılında getirilen farelerin şuan sayısının 100’e yakın olduğu ifade edildi.

    Camekanlı alanda yapılan koridorlarda dip dibe keyifleri yerinde olan Anadolu dikenli farelerinin burada çoğaltılarak belirli sayıya ulaşılınca tekrar doğaya salınacağı belirtildi.

    İnsanların normal farelere benzettiği farelerin farkı, göğüs taraflarının altları beyaz olması olduğunu belirten yetkililer, dünyada sadece hayvanat bahçelerinde bulunan bir faredir türü olduğunu dile getirdi.

    Kemirgen olduğu için özel palet yemle beslenen fareler, ayrıca badem ve fıstık gibi yemişleri de afiyetle tüketiyorlar.

  • Yüksek kalorili besinler acıktırıyor

    Yüksek kalorili besinler acıktırıyor

    Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Güngör, yavaş yemek yemenin dengeli leptin salınımını destekleyeceği için iştahı kontrol etmeyi ve daha sağlıklı beslenmeyi sağladığına dikkat çekti. Günlük hayatın hızlı temposunun özellikle büyük şehirlerde birçok insanın öğünlerini atlamasına, düzenli ve sağlıklı beslenememesine yol açtığını belirten Güngör, “Bu sebeple de çabuk ulaşılan, yağlı, yüksek kalorili ve doyurmak bir yana, daha çabuk acıktıran besinler tercih ediliyor. Oysa bazı yiyecekler var ki, yenildikten sonra uzun süre midede tokluk hissi oluşturuyor” açıklamasında bulundu.

    Tokluk için yüksek kalorili besilerin tüketilmesine gerek kalmayacağını belirten Hande Güngör, “Her öğünde protein içeren besinler bulundurulmalı. Proteinler hem leptin duyarlılığını artırırken, sindirim süresi daha uzun sürdüğü için ghrelin seviyelerini düşürmede ve kilo vermede etkilidir. Yağsız et, tavuk, balık, yumurta, süt, yoğurt, ayran ve kuru baklagillere öğünlerde yer verilmeli. Yağlı balıklar, zeytinyağı, avokado, ceviz, badem, fındık, keten tohumu, susam, tahin, chia tohumu gibi sağlıklı yağlar tüketilmeli. Böylece omega 3 – omega 6 sağlıklı yağ asitlerinden faydalanarak, mide boşalımı ve tokluk süresini uzatılmış olur. Su tüketimi, kalorisiz, şeker ilavesiz sıvılar tercih edilmeli” diye konuştu.

    Sürekli atıştırmak yanlış

    Öğün saatlerinin planlanmasının da çok önemli olduğuna değinen Hande Güngör, “Tüm besin öğelerini içeren dengeli ve düzenli bir beslenme planı uygulanmalı. Sık sık atıştırma alışkanlığı ve tıkınırcasına yeme davranışlarından uzak durulmalı. Yemek yeme sürenizi uzatarak, daha yavaş yeme alışkanlığı edinilmeli. Yavaş yemek yemek dengeli leptin salınımını destekleyerek iştahı kontrol etmenizi sağlar. Bunun için yeme sürenizi etkileyen faktörleri fark edip, değiştirmeyi ya da iyileştirmeyi hedefleyin” dedi.