Etiket: bursahaber

  • Yıldırım Belediyesi’nden sanat eğitimi

    Yıldırım Belediyesi’nden sanat eğitimi

    Yıldırım Belediyesi Adile Naşit Tiyatrosu, yeni sezon ile birlikte sanatseverlere yönelik eğitimlerine devam ediyor. 8-13 yaş arası çocuklara yönelik çocuk drama kursu, 14 yaş ve üzeri için yetişkin drama kursu düzenliyor. Çocuklara yönelik 150 kişilik katılımcı cumartesi günleri, 14 yaş ve üzeri yetişkinlere yönelik 150 kişinin katılımıyla drama atölyesi ve oyunculuk atölyesi pazar günleri gerçekleştiriliyor. Katılımcıların sosyalleşmelerine ve drama yöntemleri ile kendilerini ifade etmelerinin oyunlar aracılığıyla sağlandığı eğitimler 8 hafta sürecek.

    Spor ve sanat vurgusu

    Öte yandan, katılımcıları, diyafram çalışması, vurgu, tonlama, kelimelerin doğru telaffuzu eğitimleri ile Türkçeyi etkili ve anlaşılır bir şekilde kullanmaya teşvik etmek amacıyla da etkili iletişim-beden dili ve diksiyon kursu düzenleniyor. Yaklaşık 230 öğrencinin katıldığı diksiyon kursunu başarıyla tamamlayan öğrencilere kurs sonunda sertifika verilecek. Kursların katılımcılara önemli kazanımlar sağlayacağını kaydeden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Yıldırımlı hemşehrilerimizin en az bir sanat dalı ve bir spor branşında aktif olarak yer almalarını istiyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda ilçemize spor tesisleri ve kültür merkezleri kazandırıyor, hemşehrilerimiz için yeni imkânlar oluşturuyoruz” dedi.

  • “Yemekte kalite mi, fiyat mı?”

    “Yemekte kalite mi, fiyat mı?”

    Sebze ve meyve üretiminde tarla ürünlerinden sera ürünlerine geçişle birlikte fiyatlar hızla yükseliyor. Hububat, yağ, et ve süt ürünlerindeki zamlar, endüstriyel yemek firmalarının maliyetlerini artırıyor. Bunun yanı sıra sanayide mesailerin azalması, vardiyaların düşmesi ve işçi çıkarmalar, günlük yemek hizmeti alan kişi sayısında (pax) ciddi bir düşüşe neden oluyor. Artan maliyetler, endüstriyel yemek üreten firmaları yemek fiyatlarını güncellemeye zorlarken, bu durum firmaların daha ucuz alternatiflere yönelmesine yol açıyor.

    BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, bu eğilimin merdiven altı işletmelere yönelime neden olduğunu ve buralardan sağlanan düşük kaliteli, hijyen ve sanitasyon standartlarına aykırı ürünlerin halk sağlığını ciddi şekilde riske attığını ifade etti.

    “Gıda güvenliği ihmale gelmez”

    Piyasa fiyatlarının çok altında yemek satan işletmelerin insan sağlığını tehdit ettiğini belirten Dönmez, şu uyarılarda bulundu:

    “Gıda ciddiye alınması gereken bir konudur; şakaya gelmez. Eğer aldığınız yemekte bir şüphe duyuyorsanız, mutlaka akredite bir laboratuvarda analiz yaptırın. Tağşişli hammadde kullanılarak hazırlanan yemekler, ciddi sağlık sorunlarına ve hatta ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bu etkiler hemen ortaya çıkmasa bile zamanla ciddi sağlık problemlerine neden olabilir” dedi.

    Dönmez, tüketicileri ve işletmeleri gıda güvenliği konusunda daha bilinçli davranmaya davet ederken, sağlığın ucuz yemek uğruna riske atılmaması gerektiğini vurguladı. Hijyen ve kalite standartlarından uzak merdiven altı işletmelerin sadece halk sağlığını değil, sektördeki adil rekabet ortamını da tehdit ettiğine dikkat çeken Dönmez, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı tağşişli ürün listelerine işaret ederek şunları söyledi:

    “Tağşişli ürünler, insan sağlığını tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda bu ürünleri kullanan işletmeleri ağır hukuki yaptırımlarla karşı karşıya bırakabilir. İşletmeler, satın alma süreçlerinde yalnızca fiyat odaklı değil, kalite ve hijyen odaklı hareket etmelidir.”

    “Güvenilir firmaları tercih edin”

    Gıda güvenliğinin önemine dikkat çeken Dönmez, yemek hizmeti alacak firmalara şu tavsiyelerde bulundu:

    “Türkiye’nin her yerinde bu işi layıkıyla yapanlar ve yapamayanlar var. Ancak işletmeler genellikle hizmet kalitesine değil, fiyat odaklı tercihler yapıyor. Bu durum, hem sektörün gelişimini baltalıyor hem de insan sağlığını tehdit ediyor. BUYSAD olarak işletmelere tavsiyemiz, tesisleşmesini tamamlamış, hijyen ve sanitasyon kurallarına uygun, tercihen TSE ya da diğer akredite kuruluşlardan belge almış firmaları tercih etmeleridir. Fiyat karşılaştırmalarınızı yalnızca bu standartlara uyan işletmelerle yapmanız daha doğru olur.”

    “Sağlıklı bir gelecek için gıda güvenliği şart”

    Sektördeki zorluklara rağmen güvenilir yemek hizmeti sunmanın bir sorumluluk olduğunu belirten Başkan Dönmez, işletmelerin çalışanlarının sağlığını koruma yükümlülüğüne dikkat çekti:

    “Ucuz ve kalitesiz yemekler, kısa vadede tasarruf gibi görünse de uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına ve hukuki sıkıntılara yol açabilir. Güvenilir gıda, hem işletmeler hem de çalışanlar için öncelik olmalıdır.”

    BUYSAD Başkanı Dönmez, sağlıklı bir iş ortamının ve sektörün sürdürülebilirliği için gıda güvenliği standartlarına sıkı sıkıya uyulması gerektiğinin altını çizdi.

  • Nilüfer’de su kesintisi

    Nilüfer’de su kesintisi

    BUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada şu cümlelere yer verdi;

    ”BUSKİ Genel Müdürlüğü İçmesuyu Dairesi Başkanlığı tarafından yapılacak çalışmalar kapsamında Nilüfer İlçesi Akçalar Mahallesi ve civarında 03 Aralık 2024 tarihinde 09.00-14.00 saatleri arasında su kesintisi yapılacaktır. Vatandaşların tedbirli olması rica olunur.”

  • Zeyniler’de sis manzaraları

    Zeyniler’de sis manzaraları

    Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu romanıyla ünlenen Zeyniler, Osmanlı dönemi eserleri ve Bizans döneminden kalma çok sayıdaki manastırın yanı sıra doğal zenginlikleriyle dikkatleri çekiyor.

    Reşat Nuri Güntekin’in 1922’de yazdığı Çalıkuşu romanının başkarakteri Feride’nin öğretmenlik yaptığı Zeyniler, Yıldırım ilçesine bağlı Teleferik Mahallesi’ne yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Mahalleye Uludağ’ın eteklerinden Bursa manzaralı dik yolları geçtikten sonra ulaşılıyor.

    Bölgeyi sabah saatlerinde etkisi altına alan sis, seyrine doyum olmayacak görüntüler oluşturdu.

    Uludağ’ın eteklerinde yer alan ve kuş bakışı olarak şehir merkezi görülen Zeyniler’deki sis dron ile havadan görüntülendi.

     

  • Ormanlarda gençleştirme çalışmaları sürüyor

    Ormanlarda gençleştirme çalışmaları sürüyor

    Türkiye’deki ormanların asli ağaç türlerinden olan kayın, orman alanları içerisinde yüzde 8,19’luk oranı ile en fazla yayılışa sahip türler içerisinde 4. sırada yer alıyor.

    Kayın ve karaçam ormanlarının devamlılığı ise doğal gençleştirme ile sağlanıyor. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri de, yaptığı çalışmalarla 2024 yılında yaklaşık 14 bin dönüm kayın, karaçam ve kızılçam ormanlarında doğal gençleştirme çalışmasının sonuna geldi. Yıl sonunda 14 bin dönümün üzerindeki alanda bol tohumlama çalışmaları tamamlanmış olacak.

    Öncelikle, sahalarda bakım kesimlerini ve toprak işlemeyi tamamlayan ekipler, kar yağmadan hemen önce sahalara karış karış takviye tohum serpti. Kar yağışıyla birlikte bahara kadar su ihtiyacı duymayan tohumlar, çimlenme miktarı çok olur.

  • Bursa’da yoğun sis şehri yuttu

    Bursa’da yoğun sis şehri yuttu

    Bursa’da son bir haftadır sabah saatlerinde etkili olan yoğun sis şehir trafiğinde aksamalara sebep oldu. Kent merkezinde sis nedeniyle çocuklarını kendi araçlarıyla okula götüren aileler ulaşımdaki yer yer aksama nedeniyle geç kaldı.

    Bursa-İzmir yolunda trafik akışı sis nedeniyle durma noktasına gelirken iç kavşaklarda ise yoğunluk daha fazla oldu.

    Tamamen sis bulutlarının altında kaybolan şehrin dron ile çekilen masalsı görüntüleri izleyenleri mest etti. Sis bulutlarının üzerinde seyreden dron kamerası 2500 metre yükseklikteki Uludağ ve bulutların dansını anbean görüntüledi. Sis saat 10.00’dan itibaren etkisini kaybetti.

  • Çiftçinin mahsulü artık tarlada kalmayacak

    Çiftçinin mahsulü artık tarlada kalmayacak

    Bursa’da önemli tarım arazilerine sahip olan Karacabey ilçesinde çiftçilerin bin bir emekle ürettiği ürünler, para etmediği için tarlada çürüyordu. Kimi zaman bu domates, kimi zaman soğan veya biber olurken, Karacabey Belediyesi sorunu ortadan kaldıracak çözümü buldu. Bilinçsiz üretimin önüne geçerek, kooperatifleşmeyle ürünlerin artık tarlada kalmayacağını belirten Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, “Geçen yıl özellikle yaşadığımız üretimsel sorunlar ile birlikte Karacabey çiftçisinin girdi maliyetlerinin yükselmesi ve üründen de rekolte yüksekliği ve paranın da getirisi olmadığı için çiftçimizin para kazanamadığını gördük. Karacabey Belediyesi olarak biz öncülük yaparak kooperatifleşmeye gidiyoruz. Bu kooperatifleşmede üreticimizin ürünlerin doğru yönlendirerek pazarlamasını yapıp doğru ürünlerle ile desen sağlayarak üreticimize burada katma değer kazandırıp hem üretirken hem de satarken katma değer kazandırıp üreticimizin de bu konuda sürdürebilirliğini sağlamak istiyoruz. Kurulan kooperatifin içerisinde sanayi odası, ticari borsası ve üreticisi yer alıyor. Burada üreteceğimiz malı hem üretip hem de işleyecek kapalı sistem bir kooperatif olarak çalışacağız. Bu konuda çiftçimizi bilinçlendirip, ortaklarımızı çoğaltacağız. Üreticimizin kazanç sağlayacağını düşünüyoruz” dedi.

    Planlı tarım yapılmasının önemli olduğunu belirten Başkan Karabatı, “Planlı tarım, her yerde getirisi her yere doğru kooperatifleşmenin özelliği de şu, hem Avrupa’ya açılması daha kolay olacak bizim için hem de yatırımlar söz konusu olduğundan ilk sıralarda yerimizi alacağız. Kooperatif adı altında başvurduğumuz tüm projeler ivedilik ile geçeceğinden hiç şüphemiz yok. Dolayısıyla buradaki yatırımlarımız ile hem işletme bazında olsun hem de kurutma ve soğuk hava deposu bazında olsun. Ciddi bir kazanç kapısı elde edeceğimiz düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

    Karacabey ovası gerçekten çok ciddi bir potansiyele sahip, burada yetiştirdiğimiz birçok ürün var bezelyeden soğana, kapya biberi, domates, karpuz ve mısırına kadar birçok ürünü bu şekilde elde edebiliriz. Kışlıkta ise karnabahar, brokoli, bürüksel lahanası gibi çeşitliliğimizin çok olmasından dolayı bunun alt yapısının çok geniş olacağını düşünüyoruz. Karacabey üretmeye ve üreticinin de gerçekten iştahını kabartan bir tarım havzası diyebileceğimiz bir noktadayız.

  • Bursa’da köylülerden çöplük eylemi

    Bursa’da köylülerden çöplük eylemi

    Bursa’da kent merkezinin içerisinde kalan Hamitler Katı Atık Tesisleri’nin Karacabey’in Muratlı Mahallesi’ne taşınma fikrine köylü halk tepki gösterdi. Köy meydanında toplanan kalabalık “Geleceğimizi çöpe atmayın” şeklinde pankart açıp slogan attı.

    Bursa’da 13 mahalle ve yaklaşık 400 bin nüfusu çevreleyen Hamitler Katı Atık Tesisleri’nin Karacabey’in Muratlı Mahallesindeki kırsal alana taşınması projesi tartışmaları da beraberinde getirdi.

    Geçtiğimiz gün Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın söz konusu tesisin taşınması ile ilgili yaptığı bir açıklamada, “Hamitler Katı Atık Tesisi ile ilgili çevre koruma daire başkanımız ile görüşme sağladık.

    Bursa’nın batı bölgesinde, Karacabey ilçesindeki Muratlı Mahallesiyle ilgili ÇED çalışmaları, kurum görüşleri devam ediyor. Diğer taraftan da Hamitler Katı Atık Tesisi’ndeki günlük atık miktarı 2 bin 700 tondan bin 500 tonlara düşmüş durumda.

    Hedef burayı sıfırlayıp oradaki bilimsel görüşleri, kurum görüşleri alındıktan sonra Karacabey Muratlı Mahallesi’ndeki tesislere taşımak olacak. Bu çalışmalar bitince de Hamitler çöplüğü inşallah çok güzel bir yeşil alan, park alanı olacak” ifadelerini kullandı.

    Açıklamanın ardından Karacabey Muratlı Mahallesi halkı tesisin taşınması ile ilgili söylemlere tepki göstererek eylem yaptı. Muratlı Mahallesi yakınlarında ormanlık alana taşınması planlanan tesis için yeşil alanların zarar göreceğini söyleyen mahalle sakinleri “Geleceğimizi çöpe atmak istemiyoruz” sloganları attı.

    “Yeşilimizi kaybetmeme konusunda kararlıyız”
    Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, Karacabey’in Bursa’da yeşilini kaybetmeyen tek ilçe olduğunu savunarak, “Bugün burada gerçekleşen olay siyasetin üzerinde olduğunu görüyoruz. Tüm partilerin temsilcileri bugün burada bizlerle beraber.

    Bilimsel çalışmaları devam eden bir süreçte Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın Muratlı’ya böyle bir tesis kurulacağını söyledi. Ben dün Bursa Büyükşehir Belediyesi bütçe görüşmelerinde gördüm ki Muratlı’ya böyle bir tesisin oluşumu yok.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile görüşmelerimizde bilimsel çalışmaları devam ediyor. Fakat gördüğümüz bütçede de Bursa’nın batısına yapılacak bir yatırım yok.

    Biz buna rağmen yine bugün buradayız, Karacabey Bursa’nın yeşilini kaybetmeyen tek ilçesidir. Bu yeşilliğimizi buralarda asla kaybetmemeye kararlıyız” şeklinde konuştu.

    “Ormanlarımızı kimsenin bozmasına müsaade etmeyeceğiz”
    Taşınması planlanan tesisle birlikte 5 bin 140 dönüm ormanlık alanın risk altında olduğunu söyleyen Muratlı Mahalle Muhtarı Erdal Yaldız, “Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın geçtiğimiz günlerde meclis toplantısında Hamitler çöplüğünün kaldırılacak ve yerine Botanik Park yapılacağını, yeni çöplüğün Muratlı’ya taşınacağını açıkladı.

    Ancak Kayapa Ovası belirlenen çöp döküm alanı tepkiler ve yerel yönetimlerin değişik rotalar izlemesi ile köyümüze çevrildi. Kayapa halkı bu tesisin ekolojik dengeyi bozacağına, toprağı ve suyu kirleteceğine, halk sağlığı sorunu oluşturacağına haykırdı.

    Ancak Kayapa’ya karşı olanların aynı tutumu Muratlı’da göstermediğini üzülerek takip ediyoruz. Her hâlükârda çöp Muratlı köyünde olduğu sürece, ne toprak kirlenecek ne de halk sağlığı sorunu ortaya çıkmayacak, çöp koku yayılmayacak.

    Kayapa yapılacak çöplük konusunda en ön sırada yer alanların şimdiki sessizliğini anlam veremiyoruz. Karar alıcı makamların da bildiği üzere bölgemizde yaşam tüm canlılığı ile devam etmekte. Aktif olarak tarım ve hayvancılık faaliyetleri yapılmaktadır.

    Çöplüğün yapılması hedeflenen alan 5 bin 140 dönüm orman alanı, fıstık çamı, sahil çamı ekili olan ve kalan diğer alan tarım alanıdır. Yani bu alanın büyüklüğü küçük bir kasabaya tekabül etmektedir. Ormanlarımızı ve tarım alanlarımızı, doğamızı kimselerin bozmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.


     

    “Geleceğimizi çöpe atmaya hakkınız yok”
    Katı atık tesisinin yalnız Muratlı değil beraberindeki 10 mahalleye de olumsuz etkileri olacağını kaydeden Yaldız, “Çöplük olarak hedeflenen yerinin 10 köyümüze de etkisi olacaktır. İnkaya Göleti, Rüzgar Gülü Santrali, Hürriyet köyü, Taşpınar köyü, Muratlı köyü, Evciler köyü, Emirler Yenice köyü, Çayönü köyü ve hızlı tren istasyonuna da etkisi olacaktır.

    Çöplük yerinin bilimsel temellere dayanarak belirleneceği söylenmektedir. Hatırlatmak isteriz ki, önceki yerel yöneticiler de Kayapa’ya çöplük tesisi yapmayı planlarken bilimsel raporlara dayanarak göstermiştir. Bölgemizde geçen ve yıllardır Bursa’nın kangreni olan Nilüfer Çayı’na çözüm aranırken, yeni bir çevresel sorun bölgemizi istemiyoruz.

    Nilüfer Çayı ile ilgili protestolarda aktif bir şekilde rol alanların şu an burada riskli bir konu olan çöplük meselesinde neden yanımızda göremiyoruz? Artırılacak olan çöp suyu nereye dökülecek? Unutulmamalıdır ki Karacabey Muratlı bölgesi sadece Bursa’nın değil ülkemize en verimli arazilerine sahiptir ve mevcut riskleri görmeden gelmek, bu konuda üretim alanlarını kaybetmek adına tarım ve doğanın ülkemize geleceğini etkilemektedir.

    Canlı bir bölgeye çöp tesisi kurulmasındaki hedef nedir? Karar vericiler şehri dinamikleri bölgemizle ilgili karar alırken bölge halkının duygu ve düşüncelerini önemsemelidir. Bu hem demokrasinin hem çöpçülüğün hem de ortak aklın gereğidir.

    Yüzyıllardır bu topraklarda yaşıyoruz. Atalarımız, çocuklarımız ve torunlarımız adına sesleniyoruz. Herkesi dayatmayla değil, halkın iradesi ile karar almaya çağırıyoruz.

    Bursa’mızın çocuklarımızın ve geleceğimizin gülümsemesi adına geleceğimizin solması değil yeşermesi adına çöplük kararından vazgeçin. Muratlı köyüne çöplük istemiyor, geleceğimizi çöpe atmayı hakkımız yok. Köylü milletin efendisidir, dik duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

  • İhtiyaç sahiplerine sıcak yemek desteği

    İhtiyaç sahiplerine sıcak yemek desteği

    Nilüfer Belediyesi, bünyesinde faaliyet gösteren Hacı Remziye Bakgör Aşevi’nde yapılan yemeklerle, ekonomik zorluklar yaşayan vatandaşlar ve üniversite öğrencilerine destek oluyor. Üçevler Mahallesi’nde hizmet veren aşevinde, ihtiyaç sahibi vatandaşların yanı sıra üniversite öğrencileri de ücretsiz olarak yemek yiyebiliyor. Ayrıca, aşevinde hazırlanan yemekler düzenli olarak her gün yaklaşık 300 haneye de ulaştırılıyor.

    Üniversite öğrencileri de yararlanıyor

    Uzman diyetisyenlerin gözetiminde her gün 6 çeşit yemeğin hazırlandığı aşevinde, tüm yemekler hijyenik şartlarda pişiriliyor ve düzenli tadım kontrolleri yapılıyor. İhtiyaç sahibi vatandaşlar ve üniversite öğrencileri, her gün15.00-18.00 saatleri arasında aşevinde hazırlanan 3 çeşit yemek hizmetinden yararlanabiliyor.

    Aşevi hizmetinden yararlanmak isteyen vatandaşlar, başvurularını Nilüfer Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü’ne yapabiliyor. Başvurusu onaylanan vatandaşlar aşevinde her gün yemek yiyebiliyor. Üniversite öğrencileri ise öğrenci kimlik kartlarını ibraz ederek bu hizmetten faydalanabiliyor.

    Gündeki iki öğün sıcak yemek evlere ulaştırılıyor

    Aşevinde hazırlanan sıcak yemekler, her gün iki öğün halinde belirlenen ihtiyaç sahibi hanelere de ulaşıyor. Öğle ve akşam olmak üzere günde iki öğün sıcak yemek, Nilüfer Belediyesi görevlileri tarafından ailelere ulaştırılıyor. Ekipler her gün toplam 700 öğün yemeği, kentin dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerinin evlerine bırakıyor.

  • Hafızlık belgesini Erdoğan’dan almak istiyor

    Hafızlık belgesini Erdoğan’dan almak istiyor

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde doğuştan görme engelli 16 yaşındaki Medine Mevlütoğlu’nun Kur’an-ı Kerim aşkı görmeyen gözü oldu.

    Normalde 3 yılda tamamlanan hafızlık eğitimini 1.5 yılda tamamlayarak büyük bir başarıya imza atan Mevlütoğlu, hayalinin hafızlık belgesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almak olduğunu söyledi.

    Gül-Muhlis Mevlütoğlu çiftinin 2008 yılında Medine ismini verdikleri kızları görme engelli olarak dünyaya geldi. 2.5 aylıkken götürdükleri hastanede kızlarının yüzde 90 görme engelli olduğunu öğrenen çift, büyük üzüntü yaşadı ama pes etmedi.

    Hastane hastane gezen çift, kızları için çare bulamadı. İlkokul eğitimine uyum sağlayan Medine, eğitim-öğretime başarıyla devam etti.

    Babaannesi Nergüzel Mevlütoğlu’nın yazın götürdüğü Kur’an kurslarında da başarılı olan Medine, öğrenme azmiyle görenlerin dikkatini çekti.

    Hem okul hem de Kur’an eğitimiin birarada süründüren Medine, 14 yaşına geldiğinde hafız olmayı kafasına koydu. İnegöl Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı Bahriye Ögcem nezaretinde Braille alfabesi ile kısa sürede harfleri söken Medine, İnegöl Merkez Yatılı Kız Kur’an Kursu’nda Hacer Balantekin nezaretinde hafızlık eğitimine 2023 yılında başladı.

    Kur’an ayetlerini sular seller gibi okuyarak ezberleyen Medine, 1.5 senede hafızlık eğitimini tamamlayarak büyük başarıya imza attı.

    Arapça ve İngilizce eğitimi de alan Medine, internetten Fransızca öğrenmeye de başladı. Annesi Gül’den de Rusçayı öğrenen Medine, hobi olarak iyi şekilde piyano çalabiliyor.

    Akademisyen olmak istediğini anlatan Medine, hayalinin hafızlık belgesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almak olduğunu söyledi.

    Baba Muhlis Mevlütoğlu, “Kızımız hafızlık eğitimini aldı. Allah’ımıza şükürler olsun hafızlığını bitirdi. Hocalarımıza da çok çok teşekkür ederim, emeği geçen herkese çok çok teşekkür ederim. Bizde ailesi olarak annesi, babası, babaannesi, anneannesi olsun dedesi olsun elimizden gelen her şeyi yaptık.

    Allah’a şükürler olsun hafız oldu, bizi mutlu etti. Hamdolsun, İnşallah Rabbim ileriki zamanlarda da yardımcısı olsun. İnşallah ilahiyatı da okur, bitirir” dedi.

    Anne Gül Mevlütoğlu ise, “Bir kız çocuğu olarak çok mutlu olduk, ailemizi şereflendirdi. İki buçuk aylıkken böyle bir göz sorunu olduğunu fark ettik, doktora götürdük. Görmediğini söyledi doktorumuz. Başka bir doktora daha götürdük, aynı kanıya geldiler.

    Sonra işte eğitimine başladık. Medine anaokuluna gitmeden önce kurslara giderek Bursa’ya özel kurslara götürerek, okula gitmeden önce okuma yazmayı biliyordu artık.

    Hani daha çabuk bir şekilde. Sonra bütün eğitimlerinin başında ilkokuldan önce sıkıntı çektik. Hani nasıl olur, kabul edilir mi, çocuklar arasında nasıl olur? Hani bir kapıyı kapattı ama binlerce kapı açtı bizim için. Her şeyi kolaylıkla elde ettik.

    Medine ne kadar önden önden sıkıntı çeksek de yapı olarak hani olur mu, olmaz mı diye şükür çok kolaylıkla elde etti okulları, eğitimi. Bu zamana kadar gönlümüzden geçen her şey kat kat fazlasıyla verdi Rabbim şükürler olsun. Şimdi hafız oldu, hafızlık konusunda, bu din konusunda hocalarım sağ olsun çok destek oldular bizim için. Piyano dersleri aldı, İngilizce eğitimine gitti.

    Her türlü tek yönde değil de hani farklı farklı yönlerden bilgisi olsun istedik. Hala da devam ediyoruz, istiyoruz ki bir şekilde belki de inşallah bu hafızlığı tamamlar, ilahiyata gider.

    İleride belki yurt dışına gidip de dinimiz tanıtır diye böyle hayallerimiz var bizim. Allah’ın izniyle gerçekleşir” dedi.

    Medine Mevlütoğlu, “Ben küçük yaştan beri Kur’an aşkıyla büyütüldüm. Yani her zaman bu aşılandı bana. 8 yaşıma kadarki süreçte de her zaman babaanne, anneanne vesilesiyle Diyanet İşleri Başkanlığımız bünyesindeki birçok kursta eğitim alma fırsatı buldum fakat kabartma Kur’an-ı Kerim hani o zamanlar hem materyal yoktu, imkan yoktu.

    Öğrenememiştim. 8 yaşındayken hocalarım sağ olsunlar beni keşfettiler, sen öğrenebilirsin dediler. Bahriye hocamla iletişime geçtiler.

    Daha sonradan aile olarak iletişime geçtik, tanıştık ve kabartma Kur’an öğrenme sürecimiz başladı. Kısa bir süreçte Elif Ba cüzünü bitirdik ve Kur’an-ı Kerim öğrenmeye başladık, kabartma Kur’anla. Hocam sağ olsun çok yardımcı olmuştu o süreçte bana.

    Ve fark ettim ki Kur’an-ı Kerim benim hayatımı şekillendiriyor, ben onu hayat rehberi edinmeliyim ve daha fazla bu Kur’an-ı Kerim ile hemhal olmalıyım dedim fakat o zamanlarda maalesef böyle bir şey mümkün olmadı. Benim ortaokul sebebiyle Ankara’ya gitmem gerekti.

    Ankara’daki eğitimimde ne yazık ki ara vermek durumunda kaldım biraz ama sayın hocamla bağlarımızı hiçbir zaman koparmadık elhamdülillah. Ankara’dan döndükten sonra da Kur’an-ı Kerim eğitimime ara vermeden devam etmek istedim.

    Hem onu ezberlemek hem de anlamını içime işlemek istedim. Daha sonradan Bahriye Hocamın yanında Orhaniye Kuran Kursu’nda yine Diyanet İşleri Başkanlığımıza bağlı, hafızlık hazırlık eğitimi aldım. 30. Cüz, Yasin, Mülk gibi sureleri ezberlemek nasip oldu. Daha sonradan mart 2023 tarihinde İnegöl Merkez Hafızlık Kız Kuran Kursu’nda Hacer hocamın öğrencisi olarak hafızlığa başladım.

    Normalde 3 yıla kadar uzayan hafızlık sürecini 1.5 yıl gibi bir süreyle tamamlamak nasip oldu çok şükür. Hafızlık belgemin ardından öncelikle lise eğitimimi tamamlamak ve güzel bir İlahiyat fakültesinde eğitim almak istiyorum. Zira hedefim bu yönde.

    Daha çok Kur’an-ı Kerim ile hemhal olmak ve insanlarında hemhal olmasını sağlamak istiyorum inşallah. Daha sonra fıkıh ya da tefsir gibi alanlarda kendimi daha çok geliştirmek istiyorum. Hem diyanet bünyesinde öğretmenlik, hocalık yapmanın yanı sıra kendimi geliştirip üniversitelerde bir akademisyen bir profesör olarak da görev yapmak hedeflerim arasında aynı zamanda.

    Kendimi daha çok geliştirip fıkıh ya da tefsir alanında yeni öğrenciler yetiştirmek, insanları bu konuda bilgilendirmek hedeflerim arasında. Daha öncelerde de kendisiyle tanışmış bulunduğumuz, kendisine piyano çalmış bulunduğum sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden de temmuzda gireceğim sınavdan inşallah elde edeceğim belgeyi almak istiyorum.

    Ben hafızlık sürecimde aynı zamanda İngilizce eğitimi de alıyordum. Bir ilerleme kaydetmiştim fakat benim kurum bitti. O zamanlarda belli bir seviyeye gelmiştim, o seviyenin bitişiyle beraber ben akademiden ayrıldım.

    Fakat cambly programında haftanın 3 günü anadili İngilizce olan eğitmenlerle yine eğitimime devam ediyorum. Aynı zamanda İmam Hatip Lisesi öğrenci olmam sebebiyle de Arapça öğreniyorum. Kendi kendime Fransızca öğrenmemin yanı sıra annem sağ olsun Rusça öğrenmeme de katkı sağlıyor.

    O yüzden hem dil hem de daha önce de bahsettim Cumhurbaşkanımıza piyanoda çalmıştım. Aynı zamanda piyano eğitimime de devam ediyorum. Bu süreçte de hafızlığımı tamamladım” dedi.