Etiket: bursahaber

  • Tarihi okula Osmangazi desteği

    Tarihi okula Osmangazi desteği

    1885 yılında 26 bin dönümlük arazide dönemin padişahı 2. Abdülhamid Han tarafından tarımsal alanda çalışmalar yapılmak üzere Ziraat Mektebi açılması talimatıyla 1887 yılında çalışmaları başlayan, 1891 yılında da hizmete açılan Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi; yiyecek, içecek ve gastronomi, laboratuvar hizmetleri, gıda teknolojileri, hayvan sağlığı ve tarım teknolojileri olmak üzere 5 branşta eğitim veriyor. Eğitim ve öğretimin yanında kurutulmuş gıda, sirke, salça, tarhana, erişte, yumurta, sebze, meyve, süs bitkisi, çiçek yağı, zeytinyağı ve tıbbi aromatik bitkilerin de aralarında olduğu 102 çeşit ürün yetiştiriliyor.

    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı ile birlikte Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret ederek, tarihi okuldaki ihtiyaç ve eksikleri yerinde inceledi. Okulun içindeki çiftlik ve tarım arazilerinde üretilen organik ürünler hakkında Okul Müdürü Ali Cihan’dan bilgi alan Başkan Dündar, Bursa’nın önemli bir değeri olan ziraat meslek lisesini daha da geliştirmek için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini ifade etti.

    Dündar: “Tarihi okul güçlü bir şekilde ayağa kalkacak”

    Okulun sahip olduğu geniş bir arazi içerisinde öğrencilerin hem tarım ve ziraat işlerini öğrendiğini hem de üretim yaptığını belirten Başkan Dündar, “Bu okulumuz, hem çok eski hem de büyük bir alanda olduğu için kendine göre bazı ihtiyaçları ve eksikleri var. Ticaret Borsası Başkanımız ile birlikte okulumuzu inceledik. Eksikleri, ihtiyaçları yerinde tespit ettik. Bizlere düşen bazı vazifeler olduğunu gördük. Bizler de taleplere göre üzerimize düşen görevleri yerine getirip, tarihi okulumuzun daha güçlü bir şekilde ayağa kalkması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Burada çocuklarımız eğitim görüyor, öğreniyor ve üretiyor. Onların üretmiş olduğu ürünlerin pazarlanması ve daha geniş kitleye ulaşması ve fiziki şartlarının iyileştirilmesi konusunda desteklerimiz olacak.” dedi.

    Matlı: “Osmangazi Belediyesi, şehrin vizyonu konusunda hep yanımızda”

    Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı da tarihi okulun ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda Başkan Dündar’ın verdiği desteğe teşekkür ederek, “Şehrimiz ile ilgili bugüne kadar Osmangazi Belediyesi’nden ne talep ettiysek Mustafa Dündar Başkanımız hiçbir zaman bizleri yalnız bırakmadı. Şehrimizin vizyonu noktasında bizlere hep yardımcı oldu. Köklü bir geçmişe sahip tarım meslek lisemizin, şehrin markalaşması, Türk tarımını daha iyi bir seviyeye getirmesi ve eğitim noktasında da öğrencilerimizin daha verimli çalışabilmesi için yapılacak çalışmaları görüşmek üzere Osmangazi Belediye Başkanımız ile ziyaret ettik. Destek konusunda kendisine çok teşekkür ediyoruz. Bu çalışmalar sayesinde Bursa’da tarımı daha da geliştireceğiz ve Yeşil Bursa’mızı daha yeşil hale getireceğiz.” ifadelerini kullandı.

  • “Bursa için daha fazlasını yapmalıyız”

    “Bursa için daha fazlasını yapmalıyız”

    BTSO Aralık Ayı Meclis Toplantısı Oda Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. BTSO Başkanı İbrahim Burkay, kente ve Türkiye’ye karşı taşıdıkları sorumluluğun bilinciyle yoğun bir çalışma yılını daha geride bıraktıklarını söyledi. Başkan Burkay, küresel ölçekteki gelişmelerin yanı sıra ülke olarak 2023 yılında asrın felaketini yaşadıklarını hatırlattı. Depremin yaralarını sarmak için iş dünyası olarak devletle birlikte omuz omuza büyük bir seferberlik başlattıklarını dile getiren İbrahim Burkay, 2023 yılının gerek küresel konjonktürden kaynaklanan gelişmeler gerekse de iç piyasada yüksek enflasyon ve fiyat istikrarsızlığı nedeniyle iş dünyası için oldukça zor bir yıl olarak tamamlandığını belirtti.

    “Hassas bir süreç bizi bekliyor”

    Ekonomideki politika değişikliklerinin neticelerini hissetmeye başladıklarını belirten İbrahim Burkay, Türkiye’nin tüm zorluklara rağmen, yılı, G-20 ve OECD ülke ortalamalarının üzerinde bir büyüme performansıyla tamamlanacağına işaret etti. Başkan Burkay, “İhracatta da çok büyük ihtimalle Cumhuriyet tarihimizin rekor seviyesine ulaşacağız. Diğer taraftan Merkez Bankası’nın rezervleri hızla artarken, cari açık arzu ettiğimiz şekilde geriliyor. Uluslararası finans kuruluşları da ülkemizin not görünümünde iyileştirmelere gitmeye başladı. Motivasyonumuzu güçlü tutan tüm bu pozitif gelişmelerin etkisiyle yeni yılda risklerimizin azaldığı, finansal istikrarın ve fiyat istikrarının sağlandığı bir dönemin başlamasını arzu ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadeleyi yeni yılda da büyük bir kararlılıkla sürdürmesinin beklendiğine dikkati çeken İbrahim Burkay, şöyle devam etti: “Yeni yıl ile ilgili planlarımızı, yurt içi tüketimi sınırlayacak bir yaklaşıma göre gerçekleştirmek durumundayız. Yurt dışı pazarlarındaki daralmayı da dikkate alarak, stok, üretim ve nakit yönetimini, satışlarımızdaki yavaşlama beklentisi ile yönetmemiz de büyük önem arz ediyor. Yeni yılda fiyat istikrarının yanı sıra, iklim krizi, yeşil dönüşüm, enerji maliyetleri ve gıda arz güvenliği gibi meseleler de önemini korumaya devam edecek. 2024 yılını, şiddetli fırtınaların ardından 2-3 çeyrek boyunca sürecek, yumuşak bir iniş, dönemi olarak görüyoruz.”

    ‘Yapısal Reform’ vurgusu

    Yeni yılda üretim, istihdam, ticaret ve ihracat desteklerinin büyük önem taşıdığını belirten İbrahim Burkay, “Bizler artık niteliğin, niceliğin önüne geçtiği küresel değer zinciri içinde, büyüme yerine kalkınmayı, kısa süreli ve geçici faydalar yerine uzun süreli ve kalıcı değerler oluşturmayı öncelikli kılmalıyız. Gerçekleştireceğimiz yapısal reformlarla, tüketerek değil, üreterek büyümenin, krediyle değil, tasarrufla gelişmenin, fiyatla değil, katma değerle rekabet etmenin şartlarını oluşturmalıyız. Birkaç yılda bir tekrar eden kriz döngüsünden çıkmayı başardığımız takdirde, inanıyorum ki tehditleri fırsata dönüştüren, sorunlar yumağından güçlenerek çıkan bir yapıya kavuşacağız.” diye konuştu.

    “Geleceği bugünden tasarlayan bir kent”

    Değişim ve dönüşümün hızlandığı bir süreçte Türkiye’yi yeni bir yüzyıl ile yepyeni hedeflerin beklediğini ifade eden İbrahim Burkay, “Yeni nesil ham maddelerin, yenilikçi üretim çözümlerinin, karbon nötr olma hedefleri ve döngüselliğin merkezde olduğu bir dünyada var olabilmek, değer üretmek, artık bilindik paradigmaları bir kenara bırakmayı gerektiriyor. Odamızın son 10 yıldaki ajandasını da işte bu değerler etrafında oluşturduk. Bursa, Odamızın liderliğinde, Meclisimizin destekleriyle, TEKNOSAB, GUHEM, Bursa Model Fabrika, BUTEKOM, MESYEB ve Bursa Business School başta olmak üzere makro düzeyde 60’ı aşkın projeyle geleceği bugünden tasarlayan güçlü bir altyapıya kavuştu.” dedi.
    BTSO çatısı altında hayata geçirdikleri tüm projeleri, Oda kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Burkay, “Oda bütçemizin çok daha ötesinde yatırım değeri taşıyan birçok projemizin mali kaynağını ise kamu ve uluslararası finans destekleriyle sağladık. Gerçekleştirdiğimiz tüm projeler, diğer şehirlerimiz için de rol model oldu. Ancak Bursa için daha fazlasını yapmalıyız. Bugün nüfusumuzun üçte biri hala, ne eğitim ne de çalışma hayatında. İmalatçı KOBİ’lerimiz, kapasite artışlarına imkan sağlayan üretim alanlarından mahrum. Depolama alanlarımız ve olağanüstü şartlara rağmen hızlı refleks kabiliyetini geliştirmemizi sağlayacak lojistik altyapıya olan ihtiyacımız her geçen yıl daha da artıyor.” dedi.

    Marmara Havzası modeli vurgusu

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, konuşmasında Marmara Havzası’nın mekansal planlama ihtiyacına da değindi. Başkan Burkay, ölçek ekonomisine uygun, kapasite artışına imkân sağlayan yatırım alanlarının, merkezinde Bursa’nın bulunduğu Marmara Havzası’nın ayaklarındaki prangayı çözerek Türkiye’nin hedeflerini yeni bir eşiğe taşıyacağını belirtti. Rekabette kozların hızla değiştiği bir çağda, iş dünyasını bugüne taşıyan değerlerin geleceğe taşımaya yetmeyebileceğini kaydeden Burkay, “Sadece 5 yıl sonra bile tam olarak nasıl bir hayat süreceğimizi kestirebilmek güç. Ancak emin olduğumuz bir şey var. Teknoloji ve dijitalleşme, iş dünyasında devrim niteliğinde değişiklikler meydana getirmeyi sürdürecek. Bu nedenle bütün mesele yarına hazır olmakta.” diye konuştu.

    “Stok ve nakit yönetimi kritik önemde”

    Başkan Burkay, yurt dışı pazarlarındaki daralmayı da dikkate alarak, stok, üretim ve nakit yönetiminin, satışlardaki yavaşlama beklentisi ile yönetilmesinin büyük önem arz ettiğini belirtti. Başkan Burkay, “İşletme sermayesini mümkün olduğunca azaltıp bunları öz kaynağa çevirmeye odaklanmamız gerekiyor. Özellikle AB Merkez Bankası ve FED’in üçüncü çeyrekten itibaren faiz indirimi beklentisi dünya piyasalarında ciddi bir talep oluşumu anlamına geliyor. Buna hazırlıklı olmalıyız.” dedi.

    Meclis Başkanı Ali Uğur da hem Türkiye hem de dünya ekonomisi açısından oldukça zorlu bir yılı geride bıraktıklarını söyledi. Yeşil dönüşüm ve teknolojik gelişmelerin, sektörleri ve istihdam piyasasını güçlü bir şekilde dönüştürmeyi sürdüreceğini ifade eden Uğur, “Bu yeni süreci en iyi şekilde yönetmemiz ve doğru politikalar geliştirmemiz gerekiyor. İş dünyası olarak yeni yılda daha tedbirli ve temkinli hareket etmek zorundayız.” dedi. 2023 yılının BTSO meclisi için de oldukça yoğun ve verimli bir yıl olduğunu anlatan Uğur, şöyle devam etti: “Yıl boyunca çalışma programında ortaya konulan vizyon eşliğinde, günün getirdiği ihtiyaçlar ve üyelerimizin talepleri doğrultusunda birçok projeye imza atarak, hizmetlerimizi geliştirmenin gayreti içinde olduk. 2024’ün iş dünyamız ve tüm insanlığa huzur, barış ve bereket getirmesini diliyorum.”

  • Çin kestanesine dikkat! Zehir saçıyor

    Çin kestanesine dikkat! Zehir saçıyor

    Bursa Tuz Pazarında yıllardır kestane satan Orhan Çağlayan vatandaşları “Herkes dikkat etsin, kimse kestane almıyor, hem paralar çöpe gidiyor, hem de sağlıklarından oluyorlar” diyerek uyarıyor.

    Havaların soğuması ve özellikle yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte pazarlarda yerine alan kestane vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor.

    Soğuk gecelerin vazgeçilmez lezzeti olan kestanenin fiyatı pazarda 140 liradan başlıyor. Pazar esnafı Çin’den ithal edilen kestanenin hayvan yemi olarak ülkeye getirildiğini söyleyerek, vatandaşların dikkat etmelerini konusunda çağrıda bulundu.

    Nasıl ayırt ediliyor

    Tuzpazarı esnaflarından Orhan Çağlayan vatandaşların kestaneyi günlük bulunan tezgahlardan almamalarını gerektiğini belirtti. Çağlayan, “Çin kestanesi topuzları geniş ve büyüktür. Çok iridir. Fiyatı 100-150 lira civarında olur. Kestaneciler olarak böyle irilikteki kestaneyi bu sene toptan 150 liraya alamıyoruz. Kestane bu sene mahsul olarak yok. Bu yüzden Çin kestanesi daha çok rağbet gördü. Her sene vardı ama bu kadar çok yoktu. Vatandaşların dikkat etmesi gereken nokta cami çıkışları, sokak ve caddelerde günlük bulunan yerlerden almasınlar. Her zaman yeri belli olan şikâyet ve isteklerimizi iletebileceğimiz yerlerden alsın. İthal kestaneyi pişirdiğiniz zaman koyu sarı olur, içi çıkmaz, kabuklarından açmaz, tadı olmaz, kokusu olur ve pişirdiğiniz zaman köpük ile sulanma yapar. İthal kestaneler yurtdışından buraya hayvan yemi olarak geliyor. Hayvan yemi olarak geldiği için ülkeye girişi serbest ama satışı yasak. Yetkililerin buna müdahale etmesi için yerinde tespit etmesi lazım. Bunun içinde vatandaşların böyle satanları şikâyet etmesi lazım. Vatandaşlar dikkat etsin kestane almıyorlar parasını çöpe atıyorlar” dedi.

  • Hem fotoğrafçı hem ressam

    Hem fotoğrafçı hem ressam

    Fotoğrafçılığa ilkokul yıllarında okuldan kaçıp babasının dükkanına giden Boyoğlu, siyah beyaz fotoğrafları renklendirerek fotoğrafçılığa başladı. Atilla Boyoğlu okulu bıraktıktan sonra fotoğrafçılık mesleğine yönelirken, ressamlığa amatörce devam etti.

    Hayallerini tabloya yansıtıyor

    Boyoğlu, resimlerinde genellikle doğa manzaralarını tercih ettiğini ve doğaya baktığında ilham geldiğini belirtirken, “Hayallerimi tabloya yansıtıyorum. Resimlerimde insanların da doğadaki bakış açısını göstermeye çalışıyorum. Kendimi amatör bir ressam olarak görüyorum. Vatandaşlar resimlerimi beğeniyor. Ressamlık sevgi ve aşkla yapılan bir iş, işimi sevdiği için başarıyorum” dedi.

  • Bu sergiyi gezen hayran kaldı

    Bu sergiyi gezen hayran kaldı

    Osmangazi Belediyesi, kurs merkezlerinde yıl boyunca ilçede yaşayan vatandaşlara el sanatları kursları vererek sanat öğrenmesini sağlıyor. OSMEK Hüdavendigar Sosyal Gelişim Merkezi’nde kağıt rölyef kursu gören 23 kadın, bu kursta öğrendikleri bilgilerle yaptığı 70 eserle sergi açtı. Kadın kursiyerler yaptıkları eserlerle, dünyanın tam panoramik en büyük müzesi olma özelliğine sahip Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde kağıt rölyef sergisi açtı. Her biri birbirinden değerli eserlerin olduğu serginin açılışını Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Beytullah Seferler, AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Adnan Kurtuluş, kurs hocaları ve kursiyerler yaptı.

    Yaptıkları eserlerle böyle güzel bir sergiyi açan kursiyerleri tebrik eden Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Beytullah Seferler, “Bu sergide büyük emek var. Eserlerin her biri birbirinden değerli. Osmangazi Belediyesi’nin düzenlediği kurslardan eğitim gören kursiyerlerin böyle güzel eserler ortaya çıkartması bizleri çok mutlu ediyor.” dedi.

    OSMEK El Sanatları Öğretmeni Elif Kamacı Efe ise “OSMEK Hüdavendigar Kurs Merkezi’nde yetiştirdiğim öğrencilerimin eserleriyle sergimizi açıyoruz. Biz istedik ki kadınlarımız duygularını sanatla anlatsın. OSMEK kurs merkezinde eğitim gören 23 kadın birbirinden değerli eserler ortaya çıkarttı. Biz de bu eserleri Türkiye’nin en büyük panoramik müzesinde sergilemek istedik. Kağıt rölyef Fransız kökenli bir sanattır. Osmanlı kağıt sanatının modernize halidir. Bugün bayan kursiyerlerimizin büyük emekler vererek yaptığı 70 eserden oluşan sergimizi açıyoruz” şeklinde konuştu.

    23 kadın 23 Aralık 2023 Karma Eserli kağıt rölyef isimli sergide sergilenen eserler, sergiyi gezenler tarafından büyük beğeniyle karşılandı.

  • İnegöl’de dijital dönüşüm hamlesi

    İnegöl’de dijital dönüşüm hamlesi

    Açıklamasına Irak’ın kuzeyinde yaşanan terör saldırısında yaşamını yitiren şehitler ve Filistin’de yaşanan zulümle başlayan Alper Taban, “Şehitlerimize cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. Ülke dediğiniz, vatan dediğiniz de böyle savunuluyor. Bayrağımızı dalgalandırabilmek ve ülkemizi tam bağımsız yönetebilmek adına nice şehitler vermeye hazırız. Milletimizin de başı sağ olsun. Cenabı Allah kötüye fırsat vermesin. Filistin’de de son dönemde yaşananlar bizleri derinden etkiliyor. Orada bir zulüm var. Artık gerçekten buradan gelen haberler canımızı çok sıkıyor. Hiçbir günahı olmadan şehit edilen, öldürülen Müslüman kardeşlerimiz var. Ancak bunların hiçbiri karşılıksız kalmayacaktır” dedi.

    “Kendi adıma güzel bir dönem geçirdiğimi düşünüyorum”

    Dönem başında 94 beyanla halkın karşısına çıktıklarını, stratejik plan olarak da 125 beyanlarının bulunduğunu hatırlatan Başkan Alper Taban, “Dönemin başında bir hayal kuruyorsunuz ve onları da makul ve mantıklı hedefler haline dönüştürmeye çalışarak beyanlarınızla toplumun önüne çıkıyorsunuz. Biz de toplamda 94 beyanımızla, stratejik planda da 125 beyanla bu yola çıktık ve bugün bunların yüzde 84’ünü tamamladığımızı ifade edebilirim. Bu arada beyanlarımız arasında yer alıp yapmadığımız çalışmalar da oldu. Fizibilitesini yapıp sürdürülemez olduğunu gördüğümüz işleri bir kenara ayırdık. Onun yanı sıra da hiç planlamamızda, beyanlarımızda yokken yapmamız gereken işler olarak karşımıza çıkan işleri de yapmaya çalıştık. Ben kendi adıma güzel bir dönem geçirdiğimi düşünüyorum. Kamuoyu da bunu değerlendirecektir. İnegöl hızlı büyüyen bir şehir. Sanayisi, tarımı ve göç durumu hala devam ediyor. Sonuç itibariyle bu süreci biz en doğru şekilde yönetmek istiyoruz ve bunu da şehrin lehine çevirmek istiyoruz” diye konuştu.

    Meydanıyla ön plana çıkan bir şehir kurgulandık

    Yapılan projelerle ilgili vatandaşlardan gayet olumlu ve mutlu eden dönüşler olduğuna da vurgu yapan Başkan Taban, şöyle devam etti: “Çünkü ihtiyaçları belirlemeye çalıştık. Şehrin ihtiyacı olan konuları ön plana çıkarmaya çalıştık. İnsanların nitelikli ve kaliteli zaman geçirebilecekleri alanları çoğaltma noktasında ihtiyaçlarımız var. Bunlarla ilgili de yeni yaşam alanları oluşturulması gibi beyanlarımız vardı. Bunlar arasında bitirip hizmete girenler var, devam eden önümüzdeki yıl tamamlanacak olanlar var. Yeni Yaşam Alanı ve Kent Meydanı dediğimiz bölge bizim yeni hizmet binalarımızın da içerisinde yer aldığı bir alan. Bu alan içerisinde vatandaşlarımızın gelip oturacağı, vakit geçireceği, restoran ve kafeteryasını kullanabileceği, sergi salonu ve kitaphanenin yer aldığı güzel bir alan. Hemen karşısında da Merkez Park olarak ifade ettiğimiz alanda benzer özellikler var. Bu çalışmalar şehrimizin merkezinde. Biliyorsunuz şehirler meydanlarıyla ön plana çıkıyor. Biz de bu noktada alanlar kurguladık.”

    Kanal İnegöl projesi

    “Semtlerimizde uyguladığımız yaşam alanlarımız var. Koruluklar, semt sahaları, çeşitli sosyal donatı alanları. Bunlardan biri de Kanal İnegöl. Mesudiye Mahallemizde imar hattımızın bittiği noktada geçen bir Bedre deremiz var. Burada yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki alanda bir yenileme çalışması yaptık. Hem kanal ıslahı gerçekleştirdik hem etrafında kullanım alanları oluşturduk.”

    400 kilometre alt yapı yenilendi

    “Bu işin en zor kısmı alt yapı. Şöyle bir gerçeklik var, bugün bir inşaat yaptığınızda çatıdan değil, temelden başlıyorsunuz. Şehirler de böyle. Önce alt yapıdan başlıyoruz. İnegöl’de şehir merkezinde oluşturulmuş alt yapılar var ancak bunları yenileme ihtiyacı olduğundan Büyükşehir Belediyemizle birlikte bu çalışmayı başlattık. Şu an biz içme suyu hattı ağırlıklı olarak çalıştık. Yaklaşık 400 kilometre çalışma gerçekleşti.”

    Güçlü bir tarım şehriyiz

    “İnegöl bir sanayi şehri olarak gözükse de aslında arka planda güçlü bir tarım şehriyiz. Örneğin iyi bir meyve şehriyiz. Yıllık 220 ton meyve üretimi yapılıyor. Özellikle yeni ürün, farklı ürün ekilişi çalışmaları da devam ediyor. Birlikte hareket edebilme kültürünü yerleştirmek adına Üreten Çiftçiler Kooperatifimizi kurduk. Devletimizin de bu noktada verdiği destekler var. Soğuk Hava Depomuzu devletimizin destekleriyle yaptık. Devamında Tarım Kitaphaneleri, örnek eğitim bahçeleri gibi pek çok çalışmalar yaptık. Sulama göletleri yapılıyor şehrimizde. Bunların her biri geleceğe matuf İnegöl’e değer katacak. Meyve üretiminde bunu daha fonksiyonlu, katma değerli hale getirebilir miyiz dedik ve Özündenkuru meyve kurutma tesisimizi kurduk.”

    Yöresel lezzetler Gastro İnegöl’de sunuluyor

    “İnegöl’ün gastronomi anlamında da buradan kendisine bir değer katacağını gördük. Burada da bize cesareti İnegöl Köftesi verdi. Şehrimizin bir markası ve tanıtım gücü olmuş İnegöl Köftesi var. Bizler de köylerimizi tarayarak 200’e yakın yemek zenginliği çıktı. Akademik desteklerle gastronomiyi adım adım İnegöl’de ayağa kaldırmak üzere çalışmalar başlattık. Oluşturduğumuz Gastro İnegöl restoranında da vatandaşlarımız şehrimizin yöresel lezzetlerini tadabiliyorlar. Klasik bir sosyal tesis gibi değil, yöresel lezzetlerin sunulduğu bir tesis.”

    “En iyi yaptığımız şeyi, vatandaşlarımızın can kulağıyla dinlemek”

    “Bizim en iyi yaptığımız şey, vatandaşlarımızı can kulağıyla dinlemek. Bizden istenen nedir? Gençlerimizden de bizlere gelen talepler üzerine sosyalleşme, ders çalışma alanları açığını gidermek adına Nöbetçi Kitaphaneleri hayata geçirdik.”

    “Kurumumuzda her şey bir tuş kadar yakınımızda”

    “Gözlemlerimize göre artık her yaş grubu dijital dönüşüme kendine yetecek kadar ayak uyduruyor. Herkes akıllı telefonları kullanıyor. Bizler de bu manada dijital değişim ve dönüşüme ağırlık verdik. Hem iş ve işlemleri dijital ortamda daha kolaylıklar görüp kontrol edebiliyoruz hem de vatandaşımıza da kolaylık. Kurumumuzda pek çok işlem artık online olarak yapılıyor. Vatandaşımız belediyeye gelsin ama çay kahve içmeye gelsin. Onun dışında tüm işleri online olarak yapabilir miyiz diyerek bu yola çıktık. Bu çerçevede e-belediyecilik ve e-devlet dediğimiz kanalların hepsini dijitalize etmeye devam ediyoruz. Mobil belediyecilikte kendi iç dönüşümümüzü sağladık. Göreve geldiğimiz ilk süreçte bir yazılım satın alması yaptık. O yazılım bizleri ciddi manada toparladı ve veri akışlarını daha düzenli hale getirdi. Pek çok alanı buradan yönetiyoruz. Bugün kurumumuzda her şey kayıt altında ve bir tuş kadar yakınımızda.”

    “Yeni dönemde kentsel dönüşümü daha yoğun çalışacağız”

    “Ülke olarak bir afet ve deprem gerçeğimiz var. Şehirler olarak buna en güçlü şekilde hazırlanmalıyız. Bununla ilgili dönemimizin başında afetlerle ilgili bir eylem planı ve risk planı oluşturmuştuk. Önümüzdeki dönemde de kentsel dönüşümü daha yoğun bir şekilde çalışacağımız bir dönem olacak. Vatandaşımız da bu sürece geçmişte daha uzak dururken bugün daha olumlu yaklaşıyorlar. Şehrin de dönüşümünü bu vesileyle geliştirmemiz lazım.”

  • Uludağ’ın arka yüzü mest etti

    Uludağ’ın arka yüzü mest etti

    Marmara Bölgesi’nde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, Marmara’nın en yüksek noktası olan Uludağ’ın arka yüzü görenleri mest etti. Bursa’nın Keles ilçesine bağlı Gököz Mahallesi’nde çekilen fotoğraflar Uludağ’ın eşsiz güzelliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Maremşah Yaylası’nda mavi ve beyazın bir arada olduğu bölge, doğaseverlerin akınına uğradı. Gököz Göleti etrafında gezinen vatandaşlar, bol bol oksijen depoladı.

  • Bursa’da sporculara afet eğitimi

    Bursa’da sporculara afet eğitimi

    Bursa’da 2019 yılında tamamı gönüllüler tarafından kurulan ve kuruluşundan bu güne kadar pek çok afet durumunda gönüllü olarak çalışan DASKUT, geleceğin sporcularına afet farkındalık eğitimi verdi. Ördekli Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programda genç sporcuların muhtemel bir afet durumu öncesi ve sonrası yapılması gerekenler tek tek aktarıldı. Program sonrasında açıklamalarda bulunan Doğal Afet Sağlık Arama Kurtarma Derneği (DASKUT) Genel Başkanı Tuncay Meriçli, spor kulüplerinin afet bilinci hakkında eğitim almalarını gerektiğine dikkat çekti. Meriçli, “Spor alanları, afetlerden sonra afet geçici barınma yerleri oluyor. Bu sebeple spor kulüplerinin afet bilinci eğitimi almaları çok önemli. Biz de bu çerçevede eğitim vermeye geldik.

    Eğitimde, afet öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenler, afet çantası, ilk yardım, arama kurtarma gibi konuları anlattık. Derneğimiz, tamamen gönüllülerden oluşuyor. Şu anda 500’e yakın gönüllümüz var. Bu gönüllülerimiz, afetlerde canla başla çalışıyor. Biz de onlara sürekli eğitim veriyoruz. Derneğimize katılmak isteyen herkesi bekliyoruz. Afetlere hazırlıklı olmak, hayat kurtarmak için gönüllü olun” diye konuştu.

  • Bursa’da jandarma kaçakçılara göz açtırmıyor

    Bursa’da jandarma kaçakçılara göz açtırmıyor

    Jandarma ekiplerince 36 alkollü mekan, 108 büfe, 252 bakkal, 111 kahvehane ve 2 tekel bayi olmak üzere toplam 509 iş yeri kontrol edildi. 108 tim, 330 personelle çalışma yapan Bursa İl Jandarma Komutanlığı, uygulamalarda 21 bin 200 adet içi tütün doldurulmuş makaron, 36 bin 262 adet makaron, 135 bin 675 adet yaprak sigara kağıdı, 27 bin 920 adet sigara filtresi, 109 kilogram kıyılmış tütün, 9 kilogram nargile kömürü, 4 kilogram nargile tütünü ve 1 litre kaçak bandrollü içki ele geçirdi. Diğer yandan 4 bin 197 şahsın UYAP sorgusu yapılırken, çeşitli suçlardan aranan 19 şahıs yakalandı. 2 işletme ve 14 şahsa toplam 69 bin 112 lira idari para cezası uygulandı.

  • Nilüfer’de trafik düzenlemesi

    Nilüfer’de trafik düzenlemesi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin mevcut yolları sağlıklaştırma çalışmaları çerçevsinde asfaltı yenilecek olan Nilüfer İlçesi Odunluk Mahallesi Liman Cadde, 25-29 Aralık tarihleri arasında trafiğe kapatılacak. Çalışma süresince sürücülerin alternatif güzergahları kullanmaları gerekecek.