Etiket: bursahaber

  • Çalı’da film şöleni sona erdi

    Çalı’da film şöleni sona erdi

    Çalı Futbol Sahası’nda yapılan ve 3 gün süren 7. Çalı Köy Filmleri Festivali, renkli görüntülerle sona erdi. Sinemaseverleri buluşturan program boyunca film gösterimleri, söyleşiler, atölye çalışmaları, yoga ve doğa yürüyüşleri gibi çeşitli aktiviteler yapıldı.
    7. Çalı Köy Filmleri Festivali, haftasonunda ziyaretçilerine oldukça keyifli zamanlar yaşattı. Yoga ve Mysia Yolları doğa yürüyüşüyle başlayan etkinlikler çerçevesinde çeşitli atölye çalışmaları yapıldı. Eğitmenler Esin Selimoğlu ve Gizem Gençler önderliğinde düzenlenen ‘Stop-motion ve kendi sahneni yaşat’ atölyelerine katılan çocuklar film dünyası hakkında farklı deneyim yaşadılar.

    Kısa film seçkisi gösterimlerinin yapıldığı festivale, Kutsal Motor ekibi de söyleşi konuğu oldu. Türkiye’de sinemaya yönelik eğlenceli ve nitelikli içerikler üreten ekip, çalışmaları hakkında bilgi verdi. Kaan Karsan, Zeynep Ocak ve Hasan Cömert izleyenlerin merak ettiği soruları da yanıtlarken, Nilüfer Belediyesi’ne düzenlediği Çalı Köy Filmleri Festivali için teşekkür etti. Sinema ve diziler üzerine seçilen konuları internet ortamında ele aldıklarını ifade eden ekip, çok zengin ve geniş bir platformda çalıştıklarını söyledi.

    Kutsal Motor söyleşisinin ardından Orçun Köksal’ın yönettiği “Bars” adlı film gösterime sunuldu. Bir buçuk saati aşkın süren film sonunda yönetmen Orçun Köksal beyaz perde tutkunlarıyla söyleşide buluştu. Çalı Köy Filmleri Festivali’nin eski günlerdeki gibi açık havada film izleme duygusunu yaşattığını ifade eden Köksal, “Bars” adlı filmi uzun süren yolculuk sonrası beyaz perdeye sunduklarını belirtti. Filmle kaybolan Anadolu kimliğini bu topraklara ait Bars üzerinden yansıtmak istediğini belirtti. Söyleşilerin ardından Yönetmen Abbas Kiarostami’nin ‘Kirazın Tadı’ adlı film izleyicilerle buluştu.

    Festivalin son gününde ise, Ali Gençoğlu’nun moderatörlüğünde Doç. Gülsüm Depeli Sevinç ve Dr. Öğretim Üyesi Mehtap Özsoy, ‘Türkiye’de Sinema, Köy ve Köylüler’ üzerine söyleşi gerçekleştirdi. Doç. Gülsüm Depeli Sevinç, Türk sineması üzerine köylüler; Dr. Öğretim Üyesi Mehtap Özsoy ise köylülerin Türk sinemasını deneyimlemesi üzerine sunum gerçekleştirdi. Konuşmasında organizasyon ekibine teşekkür eden Özsoy, uzun bir zaman sonra Türkiye’de kendini başka bir zamanda gibi hissettiğini dile getirdi.
    Festival çerçevesinde ayrıca; ‘Kurmaca’ kategorisindeki kısa filmlerin yönetmenleri söyleşi gerçekleştirdi. “Kuşku”nun yönetmeni Gökçe Pekhamarat, “Alkarısı”nın yönetmeni İlyas Soner Yıldırım, “Rutubet”in yönetmeni Turan Haste, “Bahçeler Put Kesildi”nin yönetmeni Ali Cabbar, film çekim hikayeleri ve sektör ile ilgili paylaşımlarda bulundu. Çalı’da bulunmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren yönetmenler, önümüzdeki yıllarda yapılacak festivalleri de yakından takip edeceklerini söylediler.

    Festivalin son akşamı kısa filmleriyle ödüle değer bulunan yönetmenlere ödülleri verildi. Ana Jüride Burak Kaplan, Vuslat Saraçoğlu, Mine Pakel; ön jüride ise Büşra Çam, Sezer Ağgez, Kadir Can Kiraz, Ali Rıza Erdemr, Evrim İnci, Yasemin Demirci, Zeynep Demirhan yer aldı. Yapılan değerlendirmede; “Emma” filmi ile Merve Kuş Mataracı mansiyon ödülüne layık bulundu. Merve Kuş Mataracı’nın ödülünü Vuslat Saraçoğlu verdi. En İyi Belgesel Film Ödülü’nü “Suyu Bulandıran Kız” ile Deniz Telek kazandı. Mine Pakel’in verdiği ödülü Telek adına, Sezer Ağgez aldı. En İyi Kurmaca Film Ödülü’nü ise “Rutubet” ile Turan Haste elde etti. Haste’nin ödülünü Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem verdi. Kısa bir konuşma yapan Başkan Erdem, katılımcıları ve ödül alanları kutladı.

    7. Çalı Köy Filmleri Festivali’nin oldukça keyifli geçtiğini belirten Başkan Erdem, “Kısa film alanında, belgesel alanında katkı koyan yönetmenlere teşekkür ediyorum. Ödül alanları ayrıca kutluyorum. Festivale 75 eser gönderilmiş. Çalı Film Festivali’nin kurumsallığı, sürdürülebilirliği açısından bu, önemli gösterge. Bunu sağlayan sizlersiniz aslında. Buradaki kalabalığa bakıyorum. Sinemaseverlere, sanatseverlere, hepinize katkı verdiğiniz, katıldığınız ve bu çalışmalara destek olduğunuz için çok teşekkür ediyorum” dedi.
    Film gösterimi ile devam eden programda “Kavur” filmi izlendi. Daha sonra filmin Yönetmeni Fırat Özeler ve Yapımcı Emir Melek, eserin ortaya konma süreci ve yapım sürecini konu alan bir söyleşi gerçekleştirdi. Yönetmen Özcan Alper’in “Karanlık Gece” Filmi gösteriminin ardından 7. Çalı Köy Filmleri Festivali, RednBlack konseriyle sona erdi.

  • Bursa’nın aylak leylekleri

    Bursa’nın aylak leylekleri

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde Hamzabey Barajı çevresinde her yıl yazı geçiren binlerce leylek renkli görüntüler oluştururken üreme erişkinliğine ulaşmamış genç leylekler ise gruplar halinde tüm bir yazı tarlalarda ve dere kenarlarında beslenerek geçiriyor.

    Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Alper Tüydeş, “Bu leyleklere aylak leylek diyoruz.

    Çünkü onlar henüz yetişkin değil. Eş ve yavru büyütme telaşları yok.

    Kendileri gibi genç ve üreme erişkinliğine ulaşmamış bu leyleklere bu yüzden aylak leylek diyoruz.

    Nerede akşam orada sabah dolaşırlar. Gündüz beslenirken geceyi de bir arada kondukları ağaç veya çatılarda geçirirler.

    İnegöl’de bu kurumuş ağacı mesken tutan leylekler gerçekten görenlere masalsı anlar yaşatıyor.

    Yolun hemen kıyısında ve insanlar araçlarından inip o anların fotoğrafını çekiyorlar” dedi.

  • Genç Piyanist Moskova’da sahne alacak

    Genç Piyanist Moskova’da sahne alacak

    Rusya Filarmoni Orkestrası Şefi ve Sanat Yönetmeni Vladimir Spivakov’un başkanlığını yaptığı festival, 2012 yılında Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından insani yardım çalışmaları için Rusya Federasyonu Devlet Ödülü’ne ve 2013 yılında Moskova Hükümeti Ödülü’ne layık görüldü. Festival, uluslararası insani işbirliği alanında en önemli ve umut verici projelerden biri olmayı sürdürüyor.

    Festivalin 20. yıl katılımcı listesi belli oldu. Bursa’da 4 yaşından bu yana piyanist Elena Çekiç’ten piyano eğitimi alan 10 yaşındaki Ali Keskin, 40’ı aşkın ülkeden yaklaşık beş bin müzisyenin başvurduğu festivale katılım hakkı kazanan 160 kişiden biri olmayı başardı.

    Genç piyano sanatçısı Ali Keskin 7 Ekim 2023 tarihinde, Moskova Devlet Konservatuarı Çaykovski, Rachmaninov Salonu’nda sahne alacak olmasının yanı sıra çok değerli piyanistlerden masterclass dersleri alma fırsatı yakalayacak.

  • Araştırma Üniversitesi vizyonuna katkı

    Araştırma Üniversitesi vizyonuna katkı

    Genel Kurul öncesi açıklamada bulunan BTSO ve ULUTEK Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, ULUTEK Teknopark’ın akademik aklın ekonomik değere dönüşümünü sağlayacak merkezlerden birisi olduğunun altını çizdi. Bursa iş dünyası olarak Bursa’yı Türkiye’nin yüksek teknoloji üretiminin merkezi yapmak adına çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Başkan Burkay, “Yoğun rekabetin yaşandığı günümüzde ülkelerin küresel ölçekteki yerini, yeni bilgi üretebilme kapasiteleri ve teknolojik gelişimi belirliyor. Üniversite-sanayi işbirliği modeli ise bilgi ile teknoloji uygulamalarını aynı platformda buluşturuyor. Bu önemli birliktelik, ülkelerin teknoloji tabanlı kalkınmasına en önemli destekleri sağlıyor. Hedefimiz ülkemizdeki Ar-Ge ve inovasyon ekosistemine hizmet eden bir bölgeyi kentimize kazandırmak. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak üniversitemizle birlikte geçmişten bugüne çok güzel ilişkiler içerisindeyiz. İnşallah bu birlikteliği arttırarak devam edeceğiz” dedi.

    Nicelik değil nitelik artırılacak

    Üniversite olarak 48 yıllık akademik ve bilimsel bilgi birikiminin sonucunda YÖK tarafından 23 Araştırma Üniversitesi arasına dahil edildiklerini söyleyen BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da bu sıralamadaki yerlerini sağlamlaştırabilmek adına hep birlikte hareket etmeleri gerektiğini vurguladı. İş dünyası ile son yıllarda yakalanan sinerjinin üniversiteye de olumlu katkıları bulunduğunu aktaran Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Bursa Uludağ Üniversitesi 2021 yılında araştırma üniversitesi oldu. Üniversitemiz, Ar-Ge kapasitesi ve nitelikli akademisyen mevcuduyla hem bilimsel literatüre hem de Türkiye ekonomisine büyük katkılar vermektedir. Yeni dönemdeki hedefimiz Bursa Uludağ Üniversitesi’nin Ar-Ge, eğitim-öğretim ve toplumsal katkı konularından nicelikten ziyade niteliğinin artırılması olacaktır” diye konuştu.

    Katma değeri olan yeni projeler yürüteceğiz

    Üniversitedeki akademik bilgi ile iş dünyasının sahip olduğu pratik bilginin gerek ekonomi gerekse de eğitim özelinde katkılar sağladığına işaret eden Rektör Yılmaz; “Bursa ekonomisinin çatı kuruluşu BTSO ve diğer kurumlarla yürüttüğümüz çalışmalar öğrenci, akademisyen, iş insanı ve ülkenin kalkınma vizyonu dahil her aşamada gözle görülür katma değerler oluşmasına vesile oluyor. Türkiye’nin en iyi teknoparkları arasında yer alan ULUTEK’imiz ve Teknoloji transfer ofisimizde Ar-Ge ve teknoloji üretilmesi, bu teknolojilerin projelendirilmesi ve akademik çalışmaların ticari değere dönüştürülmesinde bizlere özel katkılar sunuyor. Gerçekleştirdiğimiz olağan genel kurullar ile yeni dönemde bu kurumlarımızda görev alacak yöneticilerimizi belirledik. Çok daha nitelikli projelerin üretilmesi ve Bursa’mıza ve ülkemize yeni değerlerin kazandırılması adına hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

  • Bursa’da yamaç paraşütü heyecanı

    Bursa’da yamaç paraşütü heyecanı

    Yoğun ilgi gösterilen yarışmaya çok sayıda yamaç paraşütü pilotu katıldı. Bu yıl organizasyonun 10’su yapılan yarışmada sporcular, bin 100 metre yükseklikten uçarak havada belirlenen noktalara ulaşıp, zorlu rotayı tamamladı.

    Türkiye’nin farklı bölgelerinden çok sayıda yamaç paraşütü pilotunun katıldığı yarışma, gökyüzünde renkli görüntülere sahne oldu. Yapılan yamaç paraşütü yarışmasına paraşüt tutkunları yoğun ilgi gösterdi.

  • Festivalde 100. yıl coşkusu

    Festivalde 100. yıl coşkusu

    BURSA – Bu yıl 61.si gerçekleştirilen Uluslararası Bursa Festivali’nde, sanatseverler, Cumhuriyet şarkıları ile mest oldu. Sanatçı Dilek Türkan’ın, Büyükşehir Belediyesi Orkestrası eşliğinde seslendirdiği şarkılar ile festival akşamı, yaklaşan Cumhuriyet’in 100. Yıl kutlamalarının provası oldu.
    Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, Atış Şirketler Grubu ana sponsorluğunda bu yıl 61’incisi düzenlenen Uluslararası Bursa Festivali çerçevesinde Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu, Cumhuriyet şarkıları ve Türk müziğinin kadife sesli sanatçı Dilek Türkan’ın beğenilen parçalarıyla inledi. Özhan Marketler Zinciri’nin etkinlik sponsoru olduğu konserde, Şef Nilüfer Göl’ün yönetiminde sahneye ilk olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi Orkestrası Korosu çıktı. Atatürk’ün sevdiği şarkılar ile Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği’nin dillerden düşmeyen eserlerini, seslendiren koro üyeleri ve solistleri, Cumhuriyet’in 100. yıl coşkusunu yaşattılar. Büyükşehir Belediyesi Halk Dansları ekiplerinin, şarkılara Zeybek dansları ile eşlik ettiği konser seyirciden büyük alkış aldı.


    İzleyenlerin unutulmaz eserlere eşlik ettiği konserin ikinci bölümünde sahneye Klasik Türk Müziği’nin güçlü seslerinden Dilek Türkan çıktı. Konserine, Büyükşehir Belediyesi Orkestrası’nın eşliğinde Atatürk’ün en sevdiği şarkılardan Yanık Ömer ile başlayan Türkan, Bursa’da olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkan Alinur Aktaş’a bu anlamlı gece için teşekkür eden sanatçı, konser boyunca Türk müziğinin unutulmaz eserlerini ve Cumhuriyet şarkılarını Bursalı hayranları için seslendirdi. Etkinliğin sponsoru Özhan Marketler Zinciri Yönetim Kurulu ve BKSTV Başkanvekili Elif Özhan, muhteşem konser için sanatçı Dilek Türkan ile Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürü Muhterem Çevik ve Koro Şefi Nilüfer Göl’e teşekkür plaketi sundu.

  • Dünya ezgileri Bursa’da buluştu

    Dünya ezgileri Bursa’da buluştu

    Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, Atış Şirketler Grubu ana sponsorluğunda bu yıl 61’incisi düzenlenen Uluslararası Bursa Festivali çerçevesinde Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu, dünya müziğinin ünlü isimlerini ağırladı. SOCAR Türkiye-Bursagaz’ın etkinlik sponsoru olduğu konserde dünyaca ünlü Azerbaycanlı sanatçı Qasimov’a geleneksel müzik türlerini Godard’ın modern müziği ile harmanladı. Ünlü virtüöz Hüsnü Şenlendirici ise klarnetin büyüsü ile Açıkahava Tiyatrosu’nu dolduran izleyenleri mest etti.

    Sahneye ilk olarak dünyanın önde gelen muğam yorumcularından, Azerbaycanlı ses sanatçısı Alim Qasimov’a, Tar Virtüözü Zeki Veliyev’le birlikte çıktı. 1999 yılında Uluslararası Müzik Konseyi tarafından UNESCO Müzik Ödülüne layık görülen ve Azerbaycan’dan Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyada albümleri dinlenen Qasimov, enstrümanları eşliğinde seslendirdiği müziklerle dinleyicilerin beğenisini topladı.
    Qasimov’nın ardından dünyaca ünlü caz müziği sanatçısı Michael Godard da 16. Yüzyıl enstrümanlarından Serpent eşliğinde verdiği konserde, makamsal müziği caz müzik çerçevesinde yorumlayarak harika bir resital sundu. Konserin son bölümünde ise ikiliye klarnetin büyüsünü kendine has üslubuyla ülke sınırları dışında da geniş kitlelere ulaştıran ünlü virtüöz Hüsnü Şenlendirici eşlik etti. Üçlü, bu proje konserinde dünya ezgileri ve Hüsnü Şenlendirici’nin klarnet solosu ile izleyenlere muhteşem bir müzik ziyafeti verdi.

    Etkinlik Sponsoru SOCAR Türkiye Doğal Gaz İş Birimi Başkanı Fuad İbrahimov, SOCAR Doğal Gaz İş Birimi Dağıtım Başkan Yardımcısı Ertan Yıldız ve SOCAR Türkiye Doğal Gaz İş Birimi Bursa Operasyonları Başkan Yardımcısı Dinçer Akbaba, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Fethi Yıldız’la birlikte, sanatçılar Qasimov, Godard, Şenlendirici ve Tar Virtüözü Zeki Veliyev’e teşekkür plaketi sundular. BKSTV Genel Sekreteri Fehim Ferik de etkinlik sponsoru SOCAR Türkiye-Bursagaz temsilcilerine, festivale katkılarından dolayı teşekkür plaketi verdi.

  • Bal üretiminde dünyada ikinci sıradayız

    Bal üretiminde dünyada ikinci sıradayız

    Türkiye’nin dünya bal üretiminde ikinci sırada yer aldığını belirten Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal, devlet destekleriyle arıcılığın yaygınlaştırılması durumunda ihracatın 1 milyar dolara çıkabileceğini belirtti. Biyoçeşitliliğin sürdürülmesinde arıların dünyanın kadim emekçileri olduğunu dile getiren Baysal, “İklim değişikliklerinde adaptasyonda, ormanların yenilenmesinde, nebati üretimin arttırılmasında arılar çok büyük öneme sahiptir. Aslında yaşamımızın sürdürülmesinde doğal tozlayıcılar olarak arıların önemi çok büyüktür. Arılar yaşamımızı sürdürmemizde bize destek verirken, ürettiği ürünlerle de hayat kalitemizi arttırıyor. Bal ihracatında şu an 39 milyon dolar seviyelerindeyiz. Doğru desteklerle 1 milyar dolara çıkması mümkündür” dedi.

    “11 koloni arıdan her biri Türkiye’de”

    Dünya gıda ve tarım örgütünün verilerine göre 90 milyon arı kolonisinin olduğunun altını çizen Baysal, “11 koloni arıdan her biri Türkiye’de. Dünyada üretilen 19 kilo balın 1 kilogramı da Türkiye’de üretiliyor. Dünyada Çin’den sonra ikinci sırada Türkiye var. Bizim sorunumuz aslında ihracat ve desteklemelerde. Arıcılık ülkemizde desteklendiği takdirde 1 milyar dolarlık bir rezerve ulaşabiliriz” diye konuştu.

    “Gezgin arıcılar yılda 2 bin kilometre yol yapıyor”

    Gezginci arıcılar içinde yardımların artması için çağrı yapan Baysal, “Biz yılın 9 ayı bal üretimi yapabilen bir ülkeyiz. Gezgin arıcılarımız yılda neredeyse 2 bin kilometre yol kat ederek, yılın belki 6 ayı evlerinden uzakta geçiriyor. Gezgin arıcılar çiçek, çam, meşe, pamuk gibi nektarları takip ederek, bal üretiminin devamlılığını sağlıyorlar. Gezgin arıcılar ülkemiz için çok değerli. Biz desteği sadece arıya, kovana değil üretime vermeliyiz. Üretim, ihracat desteklenmeli. Bal üretimi sırasındaki gerekli olan analiz süreci desteklenmelidir. Böylece arıcılarda bal üretiminden elde edecekleri geliri ülke ekonomisine daha rahat yansıta bilecekler” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye arıcılığın önemli olduğu bir ülkedir”

    Türkiye’de gezgin arıcıların gittiği yerlerde nebati ürünlerin kalitesini de arttırdığını belirten Baysal, “Ne yazık ki ülkemizde bunun farkında değiliz. Geçenlerde bir gazete haberi vardı, bir Milli Park’ta kovan başına para istendiği için park müdürünün görevden alındığı yazıyordu. Bu gerçekten çok üzücü bir durum. Yurtdışında neredeyse gezginci arıcıların üstüne para verilecek. Bizde bunu yapmalıyız. Arının olduğu yerde tozlaşma, çeşitlilik, verim artar. Biz bunu toplum olarak öğrenmeyiz. Bundan sonrada hem toplumun hem de devletin desteği artmalıdır. Türkiye gerçekten arıcılığın önemli olduğu bir ülkedir. Anadolu arısı tüm dünyada neredeyse bütün arı ırklarının kanı olan bir türdür. Türkiye’de de arıcılık çok uzun yıllar önce Kızılırmak deltasından çıktı. Osmanlı döneminde, geleneksel yöntemlerde arıcılık devam ettirilmiş. 1940’larda Köy Enstitülerinin çıkması ile birlikte modern anlamda arıcılığa geçilmiştir. Türkiye aslında bu işi çok iyi biliyor ve yapıyor” dedi.

    “Arı refahını mutlaka önemsemeliyiz”

    Bir kovanda 70 bin işçi arı ve bir kraliçe arının olduğunu sözlerine ekleyen Baysal, “Kraliçe arı ara vermeden 16 kilometre uçabilir ve bu uçuşu yapabilen arılarla çiftleşir. Arıların iki gözlerinin arasında birde gece görüşü sağlayan bir gözleri vardır. Onlara termal gece görüşü sağlar. Bal çok önemli bir besin kaynağıdır. Çam balı ve çiçek balı şekerlenmez fakat bal şekerlenmişse korkmaya gerek yoktur. Isıl işlem gördüğünü bilmemiz gerekir. Bal kullanırken asla metal kaşık kullanılmamalıdır. Her zaman tahta aparatlar ile bal alınıp aktarılmalıdır. Çünkü balın besin değeri düşer, bal özelliğini kaybeder ve reçel yemiş gibi oluruz. Bu kadar önemli besinleri, bu kadar değerli ürünleri bize sağlayan arılara her zaman saygı duymalıyız. Arıcılığı, gezginci arıcılığı desteklemeliyiz. Bütün bunları yaparken de kovanların olduğu fiziki şartları , kovanlardaki arı refahını mutlaka önemsemeliyiz. Biz veteriner hekimler olarak her zaman hayvan refahından bahsediyoruz. Burada da ben arı refahını gündeme getirmek istiyorum, arı refahının önemsenmediği kovanlardan çıkan ürünlerde hiçbir zaman sağlıklı ve güvenli olmayacaktır” şeklinde konuştu.

    “Arılar her zaman bakım istiyor”

    Bursa’nın Kestel ilçesine bağlı Gözede Mahallesi 20 yıldır arıcılık yapmakta olan Orhan Erdem, “15 adet kovanım var. Arıcılık biraz sahipsiz gibi gözüküyor. Arıcılara az destek veriliyor, destekler az olduğu içinde yavaş ilerliyor. Türkiye’de bir kovandan 15 – 20 kilo bal alınıyor. Avrupa ülkelerinde daha çok alınıyor. Gezgin arıcılara sahip çıkılırsa daha çok bal üretimi yapılabilir. Biz sabit arıcıyız bizler kovanları yerinden kaldıramıyoruz, o yüzden fazla bal çıkmıyor. Ama gezgin arıcılara destek verildiğinde daha çok bal üretimi yapılır. Gezgin arıcıların yer ve su sıkıntıları oluyor. Dünyada sahibini tanımayan tek hayvan arıdır onun için arının yanında gezerken çok hareket etmeyeceksiniz. Biz saldırmaması için duman veriyoruz o duman, bunları sakinleştiriyor o zaman pek fazla saldırgan olmuyorlar. Arı her zaman bakım isteyen bir hayvandır, arıya bakmadığın zaman arıcılık yapamazsın” dedi.

  • “Aşure birlik ve beraberliğin temsilidir”

    “Aşure birlik ve beraberliğin temsilidir”

    İnegöl Belediyesi her yıl Muharrem ayı nedeniyle gerçekleştirdiği aşure ikramını bu yıl da devam ettirdi. Belediye binası önünde kurulan stantlarda aşure kazanları birlik ve beraberlik için kaynadı. Aşure dağıtım programına İnegöl Kaymakamı Eren Arslan, Belediye Başkanı Alper Taban, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Durmuş, protokol ve meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri ile binlerce vatandaş katıldı.

    ‘’AŞURE BİRLİK VE BERABERLİĞİN TEMSİLİDİR’’

    Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği aşure dağıtımında Başkan Alper Taban ve protokol üyeleri kazan başına geçerek aşure ikramında bulundular. İkramların ardından açıklamada bulunan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, ‘’Hicri yılbaşımızı tebrik ediyorum. Muharrem ayı içerisinde aşure kazanlarımız kaynamaya başlıyor. Aşure birlik ve beraberliğimizin temsilidir.

    Bir ve beraber olduğumuz, bu ikramlarda bulunduğumuz güzel günlerdir. İkram edilen bu aşurelerin bereketli olmasını diliyorum. Muharrem ayı içerisinde de hepimizin yüreğini burkan Kerbela hadisesi yaşanmıştı.

    Bu vesileyle Hz. Hüseyin efendimizi ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 2.000 kişilik aşure ikramı gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Şifa olmasını diliyorum.’’ dedi.

    Konuşma sonrası İnegöl Kaymakamı Eren Arslan ve Ak Parti İlçe Başkanı Mustafa Durmuş’ta aşure gününü tebrik ederek ikramları için İnegöl Belediyesi’ne teşekkür etti. Başkan Alper Taban ve protokol üyeleri alanda vatandaşlarla bir araya gelerek bir süre sohbet etti.

  • Teyyareci Mehmet Ali Caddesi yenileniyor

    Teyyareci Mehmet Ali Caddesi yenileniyor

    Büyükşehir Belediyesi ile yapılan protokol çerçevesinde 32 bin metrekarelik alana yaklaşık 10 bin ton asfaltın serileceği caddede yaklaşık 4 bin 500 metre refüj bordürü yenilemesi yapılacak. Teyyareci Mehmet Ali Caddesi’nde kazı çalışmaları süratle devam ederken önümüzdeki günlerde asfalt serim çalışmaları başlayacak.


    2023 yılında 44 bin ton asfalt serdiklerini belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “İlçelerimizin ihtiyaçları çerçevesinde yatırımlarımızı şekillendiriyoruz. Bu çerçevede 2023 yılı içinde yatırım programına aldığımız Teyyareci Mehmet Ali Caddesi’nde yol çalışmalarına başladık. 9 mahalleye komşu olan Teyyareci Mehmet Ali Caddesi’ni kısa süre içerisinde tamamlamayı planlıyoruz” dedi.