Etiket: bursahaber

  • ‘Açık hava yaz oyunları’ başlıyor

    ‘Açık hava yaz oyunları’ başlıyor

    Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından yaz ayları için hayata geçirilen ‘Açık Hava Yaz Oyunları’ projesinin dördüncü yılı, 6 Temmuz Perşembe günü Macunköy Açıkhava Sahnesinde, Bursa Devlet Tiyatrosu yapımı ‘Keşanlı Ali Destanı’ oyunuyla başlayacak. Haldun Taner’in yazdığı, müziklerini Yalçın Tura’nın yaptığı ve Bora Özkula’nın yönettiği, Türk tiyatrosunun eşsiz klasikleri arasında yer alan oyun 6, 7 ve 8 Temmuz’da seyircisiyle bir araya gelecek.


    Devamında, Tarık Buğra’nın yazdığı ve Sabri Özmener’in yönettiği, Antalya Devlet Tiyatrosu yapımı ‘İbiş’in Rüyası’ 13, 14 ve 15 Temmuz’da, Oktay Arayıcı’nın yazdığı ve Zafer Algöz’ün yönettiği, İstanbul Devlet Tiyatrosu yapımı ‘Rumuz Goncagül’ 20, 21 ve 22 Temmuz’da sanatseverlerle buluşacak.

  • Yavru leylekler ilk kez görüntülendi

    Yavru leylekler ilk kez görüntülendi

    Yalova Altınova Merkez Camii kubbesinde dünyaya gelen 3 leylek yavrusu, ayaklanıp yuvanın dışına çıkmaya başladı.

    253 kuş türüne ev sahipliği yapan Yalova’nın Altınova Belediyesi, uzun yıllardır Merkez Cami kubbesinde konaklayan ve bu yıl kuluçkaya yatan Leylek için Nisan ayında özel yuva yapmıştı. Yuvada dünyaya gelen 3 yavru leylek, ilk kez görüntülendi.

    Bu yuvada yavrularını dünyaya getiren anne leylek yavrularını besleyip büyütmeyi başardı. Ayaklanıp yuvanın dışına çıkan yavru leylekler cami
    kubbesinde görüntülendi.

    Anne ve 3 yavru leyleğin yakından takip edildiğini söyleyen Altınova Belediye Başkanı Dr. Metin Oral, “Yuvasını biz yaptık, ismini birlikte koyalım. Bereketin simgesi kabul edilen leylek dostumuz ve yavrusu da Altınova’mıza bereket getirsin” dedi.

  • Uludağ’ın şelalelerinden iple indiler

    Uludağ’ın şelalelerinden iple indiler

    Bursalı usta dağcı İsmet Şentürk ve yanındaki dağcı grubu Uludağ’da hiç ayak basmamış en vahşi bölgelere yürüyüş düzenleyip daha hiç görülmeyen doğa harikası mekanları görüntüledi.

    Şentürk ve dağcılar 40 Merdivenler diye bilinen şelalenin tepesinden aşağıya iple inerek eriyen kar sularıyla coşan dokuz gözler şelalelerinin bulunduğu bölgeye ulaştı.

    Azgın akan kar sularına güçlükle direnen dağcılar bu zor şartlar altında suyun içerisinden iple ilerleyerek Kozluören şelalesine daha önce hiç görülmeyen olukların bulunduğu alana ulaştı.

    Dokuz gözler şelalesinin döküldüğü alanda bulunan yeşil havuzlara giren dağcılar doğa harikası bölgeleri kameralarıyla kayda alıp o anları ölümsüzleştirdi. İlk defa görüntülenen Kozluören Şelalesi’nde metrelerce devam eden doğal yeşil oluklar ise dikkat çekti.

    Macera dolu şelale turunu tamamlayan usta dağcı İsmet Şentürk ve dağcı arkadaşları Uludağ’da hiç bilinmeyen bir birinden güzel şelalelerin olduğunu buraların biran önce turizme kazandırılması gerektiğini söyledi.

  • İznik Gölü’nde madalyalar sahiplerini buldu

    İznik Gölü’nde madalyalar sahiplerini buldu

    İznik Kaymakamlığı, İznik Belediyesi, Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Bursa Yelken İl Temsilciliği ve İznik Belediyespor Kulübü organizasyonuyla İznik Belediyesi İzzet Peşte Su Sporları Kamp ve Eğitim Merkezi’nde gerçekleşen yarışlarda yirmi beş yelkenli minik iki gün boyunca kıyasıya mücadele ettiler.

    Optimist Genel kategorisinde birinci Yusuf Eymen Balaban, ikinci Zeynep Nida Ergin, üçüncü M.Yekta Tabak, dördüncü Ceylin Üremiş ve beşinci Eylül Şen oldu.

    Optimist Kızlar kategorisinde birinci Zeynep Nida Ergin, ikinci Ceylin Üremiş ve üçüncü Eylül Şen oldu.

    Optimist Junior kategorisinde ise birinci Zeynep Nida Ergin, ikinci M.Yekta Tabak ve üçüncü Çınar Ali Yaşa oldu.

     

    İznik Gölü’nde kıran kırana geçen yarışlar da dereceye giren minik sporcular ödüllerini İznik Belediye Başkan Vekili Zeliha Peşte ve yetkililerin elinden alırken heyecanları gözlerinden okundu.

  • Bursa’nın en büyüğü Yıldırım’a

    Bursa’nın en büyüğü Yıldırım’a

    Sanayileşmeye bağlı olarak özellikle 1980’li yıllardan sonra yaşanan hızlı nüfus artışı ve çarpık yapılaşma ile ‘yeşil’ kimliğinden giderek uzaklaşan Bursa, Büyükşehir Belediyesi’nin projeleriyle yeniden yeşil görüntüsüne kavuşuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile işbirliğinde hayata geçirilen millet bahçelerinin yanı sıra mahallelere kazandırılan küçük ölçekli parklarla Bursa’ya nefes aldıran Bursa Büyükşehir Belediyesi, kişi başı düzenlenmiş yeşil alan miktarının en az olduğu ilçelerden biri olan Yıldırım İlçesine ikinci büyük parkı kazandırmak için çalışmalara hız verdi. Daha önce Ankarayolu altı olarak tabir edilen Vakıf, İsabey, Şirinevler ve Demetevler Mahallelerine hitap eden 225 dönümlük Vakıf Kent Parkı’nı Yıldırım’a kazandıran Büyükşehir Belediyesi, şimdi de yolun üst kısmında Otosansit Sanayi Sitesi ile 75. Yıl Mahallesi arasında kalan yaklaşık 643 dönümlük alanı ayrıcalıklı bir yeşil alan olarak Bursa’ya kazandırıyor.

    Her şey düşünüldü

    Büyükşehir Belediyesi’nin Orman Genel Müdürlüğü işbirliğiyle hayata geçireceği proje, toplam 643 bin 185 metrekare alanı kapsıyor. Bünyesinde kır lokantası, kır kahvesi, spor alanları, çocuk oyun alanları, piknik alanları, macera parkı, zipline, paintball, dağ kızağı, bisiklet parkurları ile yaya yürüyüş parkurları ve servis yolları bulunan dev projenin 31 bin metrekarelik ilk etabında çalışmalar hızlandı. 75. Yıl Kent Ormanı projesinin ilk etabı da gençlik merkezi, kafeterya, basketbol sahası, kaykay pisti, çocuk oyun alanları, piknik alanları, bisiklet parkuru ve yaya yürüyüş yolları ile bölge sakinlerinin buluşma noktası olacak.

    Yeniden ‘yeşil’ Bursa

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kendilerine hedef olarak belirledikleri 6 ana konu başlığından birinin de ‘yeşil Bursa’ olduğunu belirterek, bu hedefe kararlı adımlarla ilerlediklerini söyledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işbirliğinde yapılan Çekirge Teras, Doğanbey ve Gökdere Millet Bahçesi projelerinin hızla ilerlediğini hatırlatan Başkan Aktaş, “Diğer taraftan Büyükşehir Belediyesi olarak biz de yeşil için tüm sınırlarımızı zorluyoruz. Yıldırım’a kazandırdığımız 225 dönümlük Vakıf Kent Parkı ve Bağlaraltı Parkı, vatandaşların bir araya gelip rahat nefes aldıkları alanlar oldu. Yaklaşık 600 dönümlük alanda hayata geçirdiğimiz bu proje de Bursa’nın en ayrıcalıklı yeşil alan projelerinden biri olacak. Şimdiden hayırlı olsun” dedi.

  • Kurban satış yerleri kaldırıldı

    Kurban satış yerleri kaldırıldı

    Osmangazi’de yaşayan vatandaşların kurban ibadetlerini rahatça yerine getirebilmeleri amacıyla 2 noktada satış yeri, 24 noktada ise kesim yeri hazırlayan Osmangazi Belediyesi, bayramın ilk gününden itibaren temizlik çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, bayram süresince kurban kesim alanlarında anlık müdahalelerde bulunarak, kötü koku ve görüntüleri oluşmasına izin vermedi. Gece geç saatlere kadar su tankerleriyle yıkama çalışması yapan ekipler, kurban kesim yerlerini ertesi güne hazır hale getirdi.

    Çevre ve görüntü kirliliği yaşanmaması için Veysel Karani Mahallesi’ndeki Kurban Satış Tesisi ve Geçit Mahallesi’nde kurulan kurban satış alanında bayramın 4. gününden itibaren Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, iş makineleriyle temizlik çalışmalarına başladı. Belediye ekipleri, Geçit’teki kurban satış yerlerinde boşaltılan kotralardaki atıkları arazöz, greyder, loder ve JCB ile temizledikten sonra kamyonlara yükleyerek alandan kaldırdı. Ayrıca Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri de bölgedeki çöp ve atıkları temizledikten sonra ilaçlama çalışması gerçekleştirdi.

    Osmangazi Belediyesi ekipleri, Veysel Karani Kurban Satış Tesisi’nde de boşaltılan kotralarda temizlik ve ilaçlama çalışması gerçekleştirdi. Satış yerlerindeki atıklar iş makineleri ile kaldırıldı. Osmangazi’deki her iki kurban pazarı da temizlik çalışmaları ile birlikte günlük hayata uygun hale getirildi.

    Kurban Bayramı süresince Osmangazi Belediyesi olarak koordineli bir çalışma ile vatandaşların hizmetinde olduklarını belirten Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Hemşehrilerimizin huzurlu ve güvenli bir bayram geçirebilmesi için bayram süresince bin 150 personel ve 133 araçla 7/24 hizmet verdik. Tüm personelimize özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Ekiplerimiz, bayramın birinci günü sabahından itibaren anında temizlik çalışması yaparak olumsuz görüntülere izin vermedi. Çok şükür huzurlu bir bayram geçirdik” dedi.

  • Bursa’da ‘Alabaşlar’ anıldı

    Bursa’da ‘Alabaşlar’ anıldı

    İlçeye bağlı kırsal Şehriman Mahallesi’nin sakinleri, yılda sadece bir kez Kurban Bayramı‘nda kesilen hayvanlardan çıkan atık deri, kelle, kuyruk, boynuz ve kemikleri kostüme dönüştürüyor.

    Osmanlı döneminde, kara ordusunda görevli “Deli” adı verilen süvarilerden oluşan ve üstün cesaret göstermeleriyle, farklı giyinme şekilleriyle dikkati çeken birlik, Alabaş geleneğiyle yaklaşık 200 yıldır bu mahallede anılıyor.

    Kostümleri giyen mahalleli, etkinliğe gelenleri habersiz şekilde aniden sesler çıkarak korkutuyor. Etkinliğe gelen vatandaşlar korku deneyiminin yanı sıra geçmişten gelen anılarını yad ederek eğleniyor.

    “Kahramanlarımızı tanıtmaya çalışıyoruz”

    Şehriman Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Bilal Aydemir, tarihi geleneği bayramın ilk gününün ardından etkinlikle yaşattıklarını söyledi.

    Bu geleneği geçmişte tarihte yer edinmiş kahramanları anmak için yaptıklarını belirten Aydemir, “Gelenek köklü bir geçişe sahip ve biz de sahip çıkmaya çalışıyoruz. Duyurduğumuz için mutluyuz.” dedi.

    Aydemir, bu etkinliğin tarihinin Osmanlı Devleti‘nin akıncı birliklerinin ön kolu olan Deliler cemiyeti veya ocağına dayandığını dile getirerek, şöyle konuştu:

    İlçenin özelinde ise türbesi bulunan ve ‘Delibaş’ olarak bilinen Akıncı Beyi Lalaşahin Paşa 800 kişilik atlı birlikleriyle 70 bin Sırp ordusunu yerle yeksan etmiş. Bu da bizim övünç kaynağımız. Festivale ilgi çok güzel ve yoğun. Biz de tarihimizi ve bu kahramanlarımızı tanıtmaya çalışıyoruz. Köyümüz 1300’lü yıllarda kurulan bir köy. Eski bir tarihimiz var.”

    Etkinliği izlemeye gelen Özkan Özdemir, doğduğundan bu yana bu etkinliklerin olduğunu dile getirdi.

    Kostümlerin kadim bir geleneğin ürünleri olduğunu anlatan Özdemir, “Hem korkutucu hem de eğlenceli. Bana direkt korkutucu geliyor. Amacı da bu zaten. İçindekiler arkadaşlarımız ama temsil ettikleri gelenek önemli. Deliler ocağının temsilcileri onlar. Köyün dışından gelenler de genelde korkuyor.” diye konuştu.

  • Bursa’nın büyük bayram buluşması

    Bursa’nın büyük bayram buluşması

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Bursa Kent Konseyi’nin Hemşehri Dernekleri, Federasyonları ve Konfederasyonlarını bir araya getirdiği ‘Bursa Büyük Hemşehri Bayramlaşması’nın üçüncüsü, Atatürk Kongre Kültür Merkezi Fuar Alanı’nda yapıldı. Türkiye’nin her bölgesinden şehirlerin yanı sıra, Ahıska, Rumeli ve Kırım gibi gönül coğrafyasından yörelerin stant kurduğu buluşmaya, yüzlerce Bursalı katılarak bayramlaştı. Türkiye’de bir ilk olan bayramlaşmada, dernekler kendi yöresel tatlarını misafirlere ikram ederek, bayram geleneğini yaşattı. Mehter takımı ve yöresel halk oyunları ekiplerinin de performans sergilediği programda, farklı kültürler bulaşarak Türkiye’ye örnek bir tablo oluşturdu. Adeta Türkiye mozaiğinin yansıtıldığı bayramlaşma programına, Bursa Milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç, Ahmet Kılıç ve Ayhan Salman, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ali Mersin, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan, siyasi parti yöneticileri, sivil toplum kuruluşları, dernek, federasyon ve konfederasyon üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Stantları tek tek gezerek Bursalıların bayramını kutlayan protokol, yöresel lezzetlerin de tadına baktı.

    Etkinliğin açılış töreninde konuşan Bursa Milletvekili Ayhan Salman, Bursa’da yaşıyor olmaktan dolayı şanslı olduklarını söyledi. Bursa’yı çiçek bahçesine benzeten Ayhan Salman, “Ülkemiz, vatanımız, dünyanın en güzel ülkelerinden bir tanesi. Çok şanslıyız, böylesine güzel bir ülkede yaşıyoruz. Bu güzel vatanımızda belki de bizim için en güzel şey Bursa’mızda olmak. Bursa’mızda yaşamak çok kıymetli. Bursa’mız bir çiçek bahçesi gibi. Hem balkanlardan hem Kafkaslardan, hem 81 vilayetten Bursa’ya gelmişiz. Bursa’mıza gelirken kültürünü, örfünü adetini getirmiş, Bursa’mızı daha da zenginleştirmiş, daha da güzelleştirmiş ve çok güzel bir şehir haline getirmiş olan bütün hemşehrilerimize, bütün sivil toplum örgütlerimize, bütün hemşehri derneklerimize çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Konuşmasında İsveç’te yaşanan Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonuna tepki gösteren Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ise, “İsveç’te büyük bir provokasyon gerçekleşti. İnşallah bizler bu birlik ve beraberliğimizden, güçlü demokrasimizden aldığımız değerlerle birlikte dünyada yeniden İslam medeniyetimizi, merhamet medeniyetimizi inşallah birlikte gerçekleştireceğiz” dedi.

    Bursa’da kentlilik bilinci oluşturmak adına bu tür etkinliklerin önemine vurgu yapan Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan da “Kurban Bayramı yakınlaşmanın, kardeşliğin, birlik ve beraberliğin en fazla yaşanması gereken bayramdır. Bursa’da kentlilik bilincini oluşturmak için bu tür bir organizasyonun yapılmasının ihtiyaç olduğuna karar verdik, arkadaşlarımız bunu ‘bayramlaşma ile başlatalım’ dedi. Bursa hepinizin malumu olduğu üzere bir göçmen şehri. Bursa’da bu güzelliği yaşamak için, bu bayramlaşmaya, hatta daha ileriki safhalarda Bursa için bir manifesto yayınlama ihtiyacının olduğuna karar verdik. Bu kültürleri bir araya getiren Bursa elbette ki kendi manifestosunu kendi yayınlayacak. Bursa’da ne yapılmalı? Nasıl yapılmalı? Neye karar vermeli? İşte buradaki bu hemşerilerimiz karar vermeli” dedi. İsveç’te yaşanan provokasyona da tepkisini dile getiren Orhan, “İsveç’te bizim kutsalımız olan Kur’an-ı Kerim’e yapılan yanlış hakaret, çok çirkin bir davranış. Biz onların dinlerine, onların kitaplarına hiçbir şey yapmıyoruz. Saygıda kusur etmiyoruz. Onlar da bizim dinimize, kitabımıza, kutsalımıza laf etmemeliler” diye konuştu.

  • Can dostlar unutulmadı

    Can dostlar unutulmadı

    Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde sokaklarda yaşayan can dostların aç kalmaması için görev başında.

    Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, tatil süresince can dostlar için Nilüfer’in 64 mahallesinde her gün aralıksız olarak belli noktalara mama ve su bırakıyor.

    Nilüfer Belediyesi’nin ilçede farklı noktalarda oluşturduğu 68 beslenme odağına ve 47 kedi evine de düzenli olarak mama, su takviyesi yapılıyor ve hijyen kontrolleri gerçekleştiriliyor. Ekipler, kent merkezinin yanı sıra kırsal alanlarda da sokak hayvanları için belli noktalarda mama dağıtımını tatilde daha sık olarak sürdürüyor.

    Nilüfer Belediyesi Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi de bayram tatilinde çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Nilüfer’de bulunan yaralı, hasta ve güçten düşmüş olduğu tespit edilen sahipsiz hayvanlar bulundukları yerden alınıp, Nilüfer Belediyesi Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi’ne getirilerek burada tedavi altına alınıyor.

    Tedavileri yapılarak sağlıklarına kavuşan sokak hayvanları daha sonra alındıkları bölgeye bırakılıyor.Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü, sıcakların arttığı bu günlerde can dostların susuz kalma ihtimallerine karşı, hayvanseverlere de çağrıda bulunarak evlerinin önüne bir kap su bırakmalarını çağrısında bulunuyor.

  • 120 yıllık aile mesleği

    120 yıllık aile mesleği

    Bursa’da 59 yaşındaki Rıza Akbalış 3 kuşaktır devam eden 120 yıllık aile mesleğini, ilk günkü heyecanıyla devam ettiriyor. Abdal Mahallesi’nde bulunan atölyesinde babasından kalan aletlerle zanaatine devam eden Akbalış, Türkiye’de birçok tarihi caminin alemini onarırken yurt dışına da sipariş üzerine ihracat yapıyor. Genellikle balkan ülkelerinden çok fazla talep olduğunu dile getiren Akbalış, bu güne kadar Amerika, İsviçre, Almanya, Yunanistan başta olmak üzere dünyanın bir çok ülkesine alem yaptığını söylüyor. Türkiye’de sadece 5 tane alem ustası kaldığını belirten Akbalış, kendisinden sonra bu mesleği devam ettirecek kimsesi kalmadığını söylüyor.

    Ailecek 120 yıldır alemcilik yapıyorlar

    Dedesinin kullandığı malzemelerle dede mesleğine devam ettiğini ifade eden Rıza Akbalış, “Dedemin mesleğini yapıyorum. Dededen babama, babamdan bana üçüncü kuşak olarak geldi. Yaşadığım sürece bu işe devam edeceğim. Artık bu meslek kaybolmaya yüz tutmuş bir meslek. Türkiye genelinde bu mesleği 5 kişi yapıyor. Tamamen el sanatı. Çekiçlerle dedemin ve babamın kullandığı takımlarla işime devam ediyorum. Meşakkatli bir iş ama çok da keyif alıyorum, zevkle işime devam ediyorum. Kardeşimle beraber çalışıyoruz. Abi kardeş 180 santimetrelik alemi yapmamız 3 günü buluyor. Tamamen el emeğimizle yapıyoruz” dedi.

    Türkiye’de son 5 alem ustası kaldı

    Türkiye genelinde 5 alem ustası kaldığını ve son nesil olduklarını aktaran Akbalış, “Türkiye’de bu mesleği yapan 5 kişi kaldı. Gaziantep’te, Samsun’da, Trabzon’da, Afyonkarahisar’da ve biz yapıyor. Bursa’yı biz temsil ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Ulu Cami’nin bütün alemlerini tamir ettim”

    Yurtdışından birçok yere alem gönderdiklerini söyleyen Akbalış, Türkiye’de tarihi camilerin alemlerini onardığını da belirtti. Akbalış, “Türkiye’nin her yerine ve yurt dışına çalışıyoruz. Başta balkan ülkeleri olmak üzere Amerika, İsviçre, Almanya, Yunanistan gibi ülkelere sipariş üzerine birçok alem yaptım. Bursa’daki Ulu Cami’nin bütün alemlerini tamir ettim. Ulucami’deki alemle çok eski bir alemdir. Orhan Gazi Cami’de bakım ve onarım çalışması yaptık. Bunlar çok eski camilerdir. Çok keyifle tamir ettim” dedi.

    Devam ettirecek kimseyi bulamıyor

    Kendisinden sonra mesleğine devam edecek kimse kalmayacağını söyleyen Akbalış, “Çırak arıyorum. Bazen geliyor buraya gençler ama onlar daha çok bilgisayar başında para kazanmak istiyor. Çok meşakkatli bir iş olduğu için durmuyorlar, canları sıkılıyor. Aslında sıkılmasalar ekmek de yerler, benim gibi sanatçı da olurlar. Ama maalesef pek cazip gelmiyor. Okulumu bitirdikten sonra babamın atölyesinde başladım. Babamın çırak ve kalfaları vardı. Ben de işi onlardan öğrendim. 43 yıldan beri bu mesleği yapıyorum. Yaşadığım sürece bu meslekte devam edeceğim fakat benden sonra benden sonra nasıl devam edecek buna çok üzülüyorum. Biz son nesiliz. Kaybolmaya yüz tutmuş bir mesleği yapıyoruz. Benden sonra bu meslek kaybolacak buna çok üzülüyorum” şeklinde konuştu.