Etiket: bursahaber

  • BUDO’nun bazı seferleri iptal edildi

    BUDO’nun bazı seferleri iptal edildi

    Bursa Deniz Otobüsleri’nde (BUDO) iptal edilen seferler şu şekilde:

    “07.00’deki Bursa (Mudanya) – İstanbul (Eminönü/Sirkeci), 08.00’daki İstanbul (Eminönü/Sirkeci) – Bursa (Mudanya), saat 09.30’daki Bursa (Mudanya) – İstanbul (Eminönü/Sirkeci), saat 09.30’daki Bursa (Mudanya) – Armutlu (İhlas), 10.00’daki Armutlu (İhlas) – İstanbul (Eminönü/Sirkeci) ve saat 10.30’daki İstanbul (Eminönü/Sirkeci) – Bursa (Mudanya)”

  • Teleferiğe 3 haftalık bakım molası

    Teleferiğe 3 haftalık bakım molası

    Bursa Teleferik A.Ş.’nin sosyal medya sitesinden yaptığı duyuruda, “Tesisimiz 27.03.2023 – 14.04.2023 tarihleri arasında bakım nedeni ile kapalı olacaktır” denildi.

  • Ramazanda çocuklar hediyelerle seviniyor

    Ramazanda çocuklar hediyelerle seviniyor

    Bursa Edebali Camii’nde çocuk sesleri yankılanırken, teravih namazı kılan çocuklar namaz bitiminde her akşam cami görevlilerince mihraba davet edilerek ödüllendiriyor.

    Teravih namazında cemaatle buluşan Bursa İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır’ın elinden hediyeler alan çocukların sevinçleri ise görülmeye değerdi. İlahilerle, salatü selamlar ve tekbirlerle Ramazan coşkusunun yaşandığı camide çocuklarla şakalaşan ve onlara teşekkür eden İl Müftüsü Karabayır, Ramazan ayının camilere, hanelere ve mahallelere bereketiyle geldiğini ifade ederek, camide bulunanların Ramazan’ını tebrik etti.

    Müftü Karabayır, camilerin çocuk ve gençlerle çok daha güzel olduğunu vurgulayarak, “Çocuk sesi ve neşesinin camilerimizden hiç eksilmemesini temenni ediyoruz” dedi.

  • Bursa’da zeytin hasadı şaşırttı

    Bursa’da zeytin hasadı şaşırttı

    Bursa’nın İznik ilçesinde çiftçilikle geçimini sağlayan Turan ailesi, bu zamana görülmemiş bir olaya şahit oldu. Normalde kasım aylarında başlanan zeytin hasadında aile olgunlaşması için kısa süreliğine bir ağaç zeytini bıraktı. Daha sonra zeytinleri toplamayı unutan Mehmet Turan, baharda Çiçekli Mahallesi’ndeki ağaçlarını sulamak için gittiği tarlasında bıraktığı ağaçtaki zeytinlerin ne don ne de yağmurdan etkilenmediğini görünce şaşırdı. Turan, eline aldığı kova ile kilo kilo zeytin topladı.


    Birinci derecede kaliteli zeytin elde eden çiftçi Turan, “Ekim, kasım veya en son aralık gibi hasadı yapılan zeytin ağaçlarından birini kendimiz için bıraktık. Daha fazla olgunlaşsın istedik. Toplamaya imkanımız olmadı. Başka işlerimizle uğraşırken bu ağacı unuttuk. Tarlayı sulamaya geldiğimde fark ettim. Zeytin bu tarihlere kadar kalmıyordu. Bazen tek tük ağaçlarda olabiliyor. Ama onlar da kuruyor veya dona maruz kalıyordu. Böyle ilk defa bir ağacın bu tarihe kadar kışı geçirdiğini gördük. Tabiatsal bir olay mıdır, küresel ısınmanın verdiği etki midir bilemedik. Mart ayında ilk defa ağaç üzerinde zeytin görüyorum” diye konuştu.
    Zeytin toplayan çiftçi Mehmet Turan’ın oğlu İsmail Barış Turan ise, “Ne dedemden, ne de babamdan böyle bir şeyin olduğunu duydum. Ben böyle bir şey görmedim. Şu an şoktayım” dedi.

  • GUHEM astronotları ağırladı

    GUHEM astronotları ağırladı

    “Avrupa’nın en büyük uzay ve havacılık temalı interaktif eğitim merkezi” GUHEM, Uzay Kaşifleri Derneğinin (Association of Space Explorers-ASE) iki yılda bir düzenlediği Gezegen Kongresi’ne (Planetary Congress) ev sahipliğini yapacak.

    Bu sene 25-29 Eylül’de gerçekleştirilecek kongrede, çalışmalarıyla adını duyurmuş astronot ve kozmonotlar uzay farkındalığını artırmak için çalışmalarda bulunacak.

    Kongre öncesi yürütülen çalışmalar kapsamında kozmonot Aleksandrov ile astronotlar Kuipers, Duque ve Ewald, GUHEM’de bilim meraklılarıyla bir araya geldi.

    Bilim insanları, çok sayıda çocuk ile ebeveynlerinin katıldığı söyleşide uzay macerasına nasıl başladıklarını, nelerle karşılaştıklarını anlattı.

    Astronot Reinhold Ewald, gazetecilere yaptığı açıklamada, Bursa ve GUHEM’i hazırlıklı bulduklarını söyledi.

    Yerel organizasyon komitesinin hazırlıklarıyla ilgili görüşmeler yaptıklarını belirten Ewald, “GUHEM, bilim eğitimini ve uzay farkındalığını artırmak için kurulmuş bir merkez. Bizim astronotlar derneğimizin hayata geçirmek istediği şeyleri siz zaten burada yapıyorsunuz.” dedi.

    Uzay Kaşifleri Derneğinin üyelerinin daha önce uzaya çıkmış astronot ve kozmonotlardan oluştuğunu dile getiren Ewald, uzay keşiflerini devam ettirmeyi ve genç nesillere aktarmayı hedeflediklerini aktardı.

    GUHEM’de bulunmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Ewald, kongre hakkında şu bilgileri verdi:

    “Gerçekleştireceğimiz kongrede önemli olan; Ay’a, Mars’a tekrar gidecek miyiz? Dünyadaki teknolojiyi geliştirmek için uzayda neler yapacağız? Bunun gibi konuları işlemek istiyoruz. Derneğimizde Amerikalı, İngiliz, Fransızların olması önemli değil. Bizim üyelerimizin uzaya çıkmış olması gerekiyor. Türkiye’den henüz uzaya çıkan birisi yok ama yakın zamanda bir Türk astronotun uzaya çıkması gündemde. Kendisi yörüngedeki ilk turunu tamamladıktan sonra doğal olarak bizim derneğimizin de üyesi olacak. Biz de bundan çok mutlu olacağız.”

  • Klasik araçlara hayat veriyor

    Klasik araçlara hayat veriyor

    Klasik otomobil sevdası katıldığı ilk rallide kullandığı Murat 124 marka aracıyla başlayan 71 yaşındaki Sancaktar, tutkusunu en eskisi 1956 model olan 30 araçlık koleksiyonla taçlandırdı.

    Kendine ait firmada otomotiv mühendisliğine devam eden Sancaktar, Yıldırım ilçesindeki Otosansit Sanayi Sitesi’nde açtığı hobi garajında klasik otomobillerini restore ediyor.

    Arkadaşlarından, tanıdıklarından gelen talepleri geri çevirmeyen Sancaktar, onların klasik araçlarının tamir ve restorasyonuyla da uğraşıyor. Bu hizmet karşılığında hiçbir işçilik ücreti almayan Sancaktar, sahiplerine araçlarını satmamalarını şart koşuyor.

    Restorasyondan sonra satılması planlanan araçları tamir etmeyen Sancaktar, kendi koleksiyonundaki araçları ise kullanmıyor.

    “Binlerce araba tamir etmiş, motor toplamışımdır”

    Kürşat Sancaktar, şimdiye kadar katıldığı rallilerde 10 Türkiye şampiyonluğu bulunduğunu söyledi.

    Klasik rallilere bal köpüğü rengi vosvosuyla katıldığını belirten Sancaktar, 1971’den itibaren her yıl yarışlarda yer aldığını anlattı.

    Babasına ait yetkili serviste okuldan artan zamanlarında çalışarak tamir işlerini öğrendiğini aktaran Sancaktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Ben bu işin hem çıraklığını yaptım hem de mektebini okudum. ‘Neden kendim yapmayayım?’ dedim. İnsanlara para ödeyeceğime takım almak daha ucuza geldi. Ustanın yanında yetişmedim, kitaplardan okuyarak bu bilgilere sahip oldum. Binlerce araba tamir etmiş, motor toplamışımdır, hala açar kitaplara bakarım. Bursa Vosvos Derneğimiz var, Türkiye’deki en eski otomobil derneklerinden biri. Çok yakın arkadaşlarımızla kurduk. Dernek üyeleri ve diğer arkadaşlarımın koleksiyonlarında araçları var. Tamir için onlardan bolca talep geliyor. Genelde koleksiyon arabalarını yapıyorum, sıradansa veya arabayı satacaksa yapmıyorum. Çünkü biz burada ticari bir amaç gütmüyoruz.”

    Koleksiyonunda kendi ürettiği mini araçlar da var

    İşçilik için ücret talep etmediğini anlatan Sancaktar, sadece kullanılan parçaların kendisi tarafından temin edilmesi halinde bunun bedelini aldığını dile getirdi.

    Hava soğutma motorlu araçların onarımını yaptığını, otomobili kullanmaktan ziyade imal etmeyi, onarmayı sevdiğini vurgulayan Sancaktar, “Koleksiyonumda 30 aracım var. Kökten projesi de kendime ait olan ‘buggy’ aracım var. Plakasını da aldım, bundan nasıl vazgeçeyim para için. Off-road için kökten yaptığım ‘paja’ var, 1959 model bir arabam var, ikinci sahibiyim. 30 sene önce aldım. 14 yıl önce aldığım Amerikan versiyon bir kaplumbağam var, onu yapmaya çalışıyorum. Anadol STC var, onu ayaklandırmayı düşünüyorum koleksiyonuma. Replika bir Porsche 356 yaptım.” diye konuştu.

    Klasik araçların, bir üretim yılında en fazla 2 bin 500 adet üretilmiş ve fabrika tarafından “klasik” diye tescil edilmiş araçlar olduğunu belirten Sancaktar, bunun dışındaki araçların “nostaljik” olduğunu, kullanıcıların bu detaya dikkat etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

  • Geceyi aydınlatan Ramazan mahyası

    Geceyi aydınlatan Ramazan mahyası

    Mahya asma geleneğini bu yıl da sürdürüldü. İstanbul ve Edirne’deki camilerde mahya asma işlemleri tamamlandıktan sonra mahya ekibi Bursa’ya geldi.

    İstanbul’daki mahya atölyesinde hazırlanarak Bursa’ya getirilen “Ramazan biz olmaktır” yazılı mahya, ustalarca caminin minareleri arasına asıldı.

    Yaklaşık 8 saat süren çalışmada önce mahya asılacak şekilde minareler arasına halatlar çekildi. Daha sonra mahya bu halat yardımıyla asıldı.


    İlk iftarla birlikte Ulu Camii’de yanan mahyanın ışıkları gecenin karanlığını da aydınlattı. “Ramazan biz olmaktır” mesajı 15 gün boyunca asılı kalacak.

  • Ulu Camii mahyalarında ‘birlik’ mesajı

    Ulu Camii mahyalarında ‘birlik’ mesajı

    Mahya asma geleneğini bu yıl da sürdürüldü. İstanbul ve Edirne’deki camilerde mahya asma işlemleri tamamlandıktan sonra mahya ekibi Bursa’ya geldi. Genel Müdürlüğün İstanbul’daki mahya atölyesinde hazırlanarak Bursa’ya getirilen “Ramazan biz olmaktır” yazılı mahya, ustalarca caminin minareleri arasına asıldı. Yaklaşık 8 saat süren çalışmada önce mahya asılacak minareler arasına halatlar çekildi. Daha sonra mahya bu halat yardımıyla asıldı.


    Bursa Ulu Cami Onarım Donatım ve Bakım Derneği Başkanı Hilmi Şanlı, “2023 yılının Ramazan ayının girmesiyle beraber, Bursa’da da hazırlıklar yapıldı. Tabi, Bursa’da Ramazan denince ilk önce akla Ulu Camii geliyor. Cidden Ramazan ayının en güzel anları buralarda yaşanıyor. Detaylı temizliğin yanında, çalışmayan hiç bir elektrik aksamını da bırakmadık.

    Hepsini elden geçirdik. Şimdi de her yıl olduğu gibi, minarelerimizi süsleyen mahyalarımız asılıyor. Geleneksel olarak, İstanbul, Edirne ve Bursa’da her yıl devam eder. Vakıflar Bölge Müdürlüğüne teşekkür ediyorum. Yazıyı, Diyanet İşleri Başkanlığı belirledi. Bu sene, ‘Ramazan biz olmaktır’ yazacaktır.

    Türk milleti gerçekten asrın felaketinden sonra biz olmayı başarabilmiştir. Ramazan ayının, birlik, beraberlik ve yardımlaşma ayı olduğunun mesajını vermek istendi. Ramazan ayının 15’inden sonra bu mahyalar indirilecek. Yerine başka bir mahya asılacak” dedi.

  • BUSKİ “98 günlük suyumuz var”

    BUSKİ “98 günlük suyumuz var”

    Bursa Uludağ Üniversitesi Doç Dr. Efsun Dindar yönetiminde gerçekleştirilen panelde konuşan BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Devrim İzgi, Türkiye’nin su stresi çeken bir ülke konumunda olduğunu söyledi. İzgi, Bursa’nın günlük su tüketiminin 425 bin metreküp olduğunu 2050 yılında bu rakamın 600 bin metreküp olmasının beklendiğini ifade ederek, Çınarcık Barajı’nın 2025’te şebekeye su vermesiyle birlikte, Bursa’nın içme suyu konusunda ciddi bir rahatlama yaşayacağını da söyledi.

    İzgi, şu anda 174 bin 800 metreküpü barajlardan barajlardan, 84 bin 300 metreküpü pınar kaynaklarından ve 128 bin 200 metreküpü yer altı sularından olmak üzere Bursa’ya 387 bin metreküp içme suyu verildiğini söyledi. İzgi, bu haliyle Bursa’nın 98 günlük suyu olduğunu da kaydederek, baraj suyunun bitmesi halinde kentin su ihtiyacının ancak yarısının pınar ve yeraltı sularından karşılanabileceğini de kaydetti. İzgi, kayıp kaçak oranın azaltılması, yağmur suyu yönetiminin yapılması, gri su kullanımı, tarımsal suyun etkin kullanımı ve halkın bilgilendirilmesinin gerçekleştirilmesi gerektiğini de ifade etti.

    TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı, Dr. Fevzi Çakmak ise, dünyanın yüzde 97’sinin su olmasına rağmen içilebilir suyun sadece yüzde 0.3 olduğunu bu nedenle su sıkıntısı yaşandığını kaydetti. Türkiye’nin su stresi çeken değil su fakiri olduğunu da kaydeden Çakmak, “85 milyon nüfusa göre su stresi çeken ülkeyiz deniliyor ama turistler ve mülteciler de hesaba katılınca aslında su kıtlığı çeken ülkelerden olduğumuz ortada” dedi. Suyun yüzde 77’sinin tarımsal sulamada kullanıldığını kaydeden Çakmak, asıl tasarrufun burada yapılabileceğini kaydetti. “Çiftçiyi eğitmezseniz en iyi sulama sistemlerinde bile kayıp kaçağı düşüremezsiniz” diyen Çakmak, “Vahşi sulamadan vazgeçilmeli, çiftçi eğitilmeli, yağmur suyu hasadı yapılmalı” ifadelerini kullandı. Tarımsal sulamada modern sulama tekniklerinin kullanılması halinde 3’te 2 tasarruf sağlanabileceğini de belirtti.

    Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan ise, Türkiye’nin plansız bir yapısının olduğunu ifade ederek, “Sürekliliği olmayan bir yerde kayıplar yaşanınca çözüm aranır” diye konuştu.

    “Üreticinin beyni gözündedir. Görmeden inanmaz” diyen Prof. Dr. Yazgan, “İlkokuldan itibaren sadece su değil, tüm kaynakların kullanımı konusunda eğitilmesi gerekir” ifadesini kullandı. Yazgan, çözümün; eğitim, liyakat, doğru yönetim ve planlamada yattığını da kaydetti.
    Katılımcıların sorularını da yanıtlayan konuşmacılara daha sonra ÇEK Kır Çiçekleri Okusun Diye kampanyasına adlarına yapılan bağışın sertifikası verildi.

  • Bursa’da suyun önemi çocuklara anlatıldı

    Bursa’da suyun önemi çocuklara anlatıldı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi Şube Müdürlüğü, Dünya Su Günü etkinlikleri çerçevesinde ‘suyun ve doğanın’ öneminin vurgulandığı konferanslarına başladı. 1 haftaya yayılan eğitim programında, her gün farklı bir ilkokulundan öğrenciler Hayvanat Bahçesi’nde ağırlanıyor. Toplam 700 öğrencinin katılımıyla gerçekleşen programda, herkesin suyu daha tasarruflu kullanmasıyla doğaya nasıl katkı sunulabileceği uygulamalı olarak anlatıldı.

    Çevre kirliliğinin suya ve doğaya verdiği zararın da vurgulandığı etkinlikte, çocuklara arı kuşu örneği verilerek suyun daha verimli kullanılabileceği anlatıldı. ‘Eylemleriniz, ne kadar küçük olursa olsun su probleminin çözülmesine yardımcı olabilirsiniz’ mesajının verildiği programda, çocuklardan su sorunun çözümüne katkı sunacakları ve ailelerini de bu yönde uyaracakları sözü alındı.

    Eğitime katılan öğrenciler daha sonra Hayvanat Bahçesini gezerek kaplanın beslenmesini de yakından görme imkanı buldu.