Etiket: bursahaber

  • Bursa’da tarihi eser operasyonu

    Bursa’da tarihi eser operasyonu

    Bursa’nın Nilüfer ilçesi Gölyazı Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, jandarma ekipleri Ç.Ö. (47) ve N.Ö. (44) isimli şüphelilerin ellerinde tarihi eser niteliği taşıyan sikkeleri satmak için müşteri aradıkları bilgisine ulaştı. Bunun üzerine harekete geçen ekipler, şüphelilere operasyon yaptı. Yapılan operasyonda Ç.Ö. ve N.Ö.’yi gözaltına alırken, yapılan aramalarda çeşitli dönem ve uygarlıklara ait 68 adet sikke, 1 adet heykel, 1 adet mühür 1 adet haç işareti obje, 1 adet erkek silueti erkek figürü ele geçirildi.

    Şüphelilere Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefetten işlem yapılırken,şüpheli şahıslara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefetten adli işlem yapılmış, ifadelerinin alınmasına müteakip serbest bırakılmıştır.

    Öte yandan, ele geçirilen sikkeler ise Bursa Müze Müdürlüğü’ne teslim edilirken, (Ç.Ö.) isimli şahsın üzerinde yapılan aramada sahte Polis Basın Kartı ve Çağdaş Polis Emeklileri Dayanışma Derneği kartı ele geçirildi. Polis kartlarına el konularak şüpheli şahıs hakkında Resmi Belgede Sahtecilik suçundan işlem yapıldığı öğrenildi.

  • 2022’ye türkülerle veda

    2022’ye türkülerle veda

    Koro şefi Nilüfer Göl’ün yönettiği konserin birinci bölümünde, farklı yörelerden gelin türküleri seslendiren Türk Halk Müziği Bölümü korosu ve solistleri izleyiciden tam not aldı. Konserin ikinci bölümünde konuk sanatçılar Mustafa Eke ve Müslüm Eke, seslendirdikleri gelin türkülerini izleyicilerle birlikte söylerken, izleyiciden de büyük alkış topladı. Gecenin sonunda Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız ve Orkestra Şube Müdürü Muhterem Çevik, konuk sanatçılar ile koro şefi Nilüfer Göl’e çiçek ve plaket taktim etti.

  • 8. Nilüfer Caz Festivali

    8. Nilüfer Caz Festivali

    Festival, 10 gün boyunca gerçekleşecek konserler, paneller ve atölyelerle bu sene yeniden kışlık mekanlara dönüş yapıyor. Nilüfer Caz Festivali, Bursa kent kültüründe önemli bir yeri olmasının yanı sıra, aynı zamanda şehrin sınırlarını aşarak geniş kitlelerce 2016’dan beri ilgiyle takip ediliyor.

    Festival’in bu seneki teması olan “Tahayyül”, genç nesillere hayal kurmayı hatırlatma fikri etrafına konumlanıyor. Birçok yerli ve yabancı müzisyeni ağırlayacak konserlerin yanı sıra, farklı disiplinlerden konuşmacıların katılımıyla gerçekleşecek ilham veren paneller ve çeşitli ilgi alanlarına yönelik tasarlanan atölye çalışmaları bu senenin festival programında yer alıyor.
    Festival 8. edisyonunda aynı zamanda, programına liselerle yapacağı işbirliklerini ekleyerek, lise öğrencilerinin müzikle ve hayal kurmakla ilişkilerini derinleştirmeyi hedefliyor.

    Avrupa Caz Ağı (European Jazz Network) üyesi olan Nilüfer Caz Festivali, bu sene uluslararası sanatçıları ağırlamanın yanı sıra, Festival tarihlerine denk gelen 14 Şubat Sevgililer Günü’ne özel hazırlayacağı bir program ile müzikseverlere keyifli bir deneyim sunacak.

  • Uludağ 2023’e kar olmadan giriyor

    Uludağ 2023’e kar olmadan giriyor

    Kış turizminin en önemli merkezlerinden biri olan 2 bin 543 metre yüksekliğindeki Uludağ’da beklenen kar yağışı olmadı. Kar kalınlığı 1 santimetre olarak ölçülürken, önümüzdeki 10 gün ise kar yağışının olmadığı açıklandı.

    Geçtiğimiz yıl sezona 15 Aralıkta start veren Uludağ’da bu sene turizm sezonu açılamadı. Pistlerin boş olduğu ve tatilcilerin sadece otellerde yılbaşı akşamı gerçekleşecek olan etkinliklere rezervasyon yaptırdığı öğrenildi.
    Uludağ’a gelen bazı tatilcilerin ise önceden rezervasyon yaptırdığı; Uludağ’ın çamla kaplı zirvesinde oksijen depolamak istediği kaydedildi.

    Kar kalınlığının bir santim; hava sıcaklığının ise 5 derece olduğu Uludağ’daki pistlerin son durumu da dron ile görüntülendi.

  • Mehmet Akif Ersoy eserleriyle anıldı

    Mehmet Akif Ersoy eserleriyle anıldı

    Tayyare Kültür Merkezinde düzenlenen ‘Hakkın Sesi Mehmet Akif’ şiir dinletisinde İbrahim Sadri, Mehmet Akif Ersoy’a ait ‘Çanakkale Şehitleri, Bülbül, Naat Bir Gece gibi’ eserleri seslendirdi. Mehmet Akif’in hayatına dair anekdotların anlatıldığı geceye vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

    Ayrıca İbrahim Sadri’nin seslendirdiği, Bahattin Karakoç, Abdurrahim Karakoç, Sezai Karakoç ve Yavuz Bülent Bakiler’e ait eserler de ilgiyle dinlendi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız’ın da katıldığı programla Bursalılar, duygu yüklü bir akşam yaşadı. Gecenin sonunda Başkanvekili Yıldız, günün anısına İbrahim Sadri’ye Yeşil Türbe biblosu hediye etti.

  • Geleceğin şeflerinden büyük başarı

    Geleceğin şeflerinden büyük başarı

    İstanbul’da bu yıl 19.’su düzenlenen Uluslararası Mutfak Günleri’ne katılan BUÜ Harmancık MYO Aşçılık Programı öğrencileri, 4 ayrı kategorideki tüm altın madalyaları aldı. Akademisyenler Öğr. Gör. Fatih Yıldırım ve Öğr. Gör. Erdoğan Bozan’ın önderliğindeki öğrenciler, toplamda 8 altın madalyaya ulaşarak büyük bir rekorun sahibi oldu.

    22 farklı ülkeden bin 100 yarışmacının katıldığı organizasyona, üniversite ve lise düzeyinde aşçılık programı öğrencileri ile şefler davet edildi. Gerçekleştirilen “Üniversitelerarası Restoran Tatlı Tabağı” yarışmasında İlyas Çakır altın madalya,”Modern Türk Mutfağı” ekip yarışmasında Fevzi Elmas, Gökçe Furat,Ömür Korkmaz altın madalya, “En İyi Üniversite Yarışması” dalında Özge San, Nazar Bilgi, İlyas Karadağ altın madalya, Üniversitelerarası ‘’Ana Yemek Tabağı” dalında Hazal İlayda Özdemir altın madalya almayı başardı.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, elde edilen büyük başarıdan ötürü öğrenci ve akademisyenleri tebrik etti. Bu tarz etkinliklerin mesleki hayata hazırlıkta çok önemli bir yer tuttuğuna işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Harmancık Meslek Yüksekokulumuz, bugüne kadar sektöre yüzlerce nitelikli personel kazandırmıştır. Nitelikli teorik eğitimi, sahadaki pratik eğitim ile birleştirmeyi başaran okulumuz, bir anlamda mesleğe geçişteki en önemli platform durumuna gelmiştir. Bu gelişime vesile olan MYO yöneticilerimizi ve hocalarımızı kutluyor, öğrencilerimize de üstün başarılarının devam etmesi temennisinde bulunuyorum” şeklinde konuştu.

  • Bursa’da yoğun sis

    Bursa’da yoğun sis

    Bursa’da sabah saatlerinde sis etkisini gösterdi. Başta İzmir Yolu olmak üzere, Nilüfer, Yıldırım ve Osmangazi merkez ilçelerinde görüş mesafesi 10 metreye kadar düştü. Etkili olan sis, trafikte araçların hızını keserken, bazı sürücülerin araçlarının dörtlülerini yakarak ilerlediği görüldü. Trafikte herhangi bir aksaklık yaşanmaması için trafik polisleri de yol boyunca tedbir alarak sürücüleri yönlendirdi.

    Ayrıca, termometreler hava sıcaklığını 4 derece ölçerken, öğle saatlerinde havanın biraz daha ısınarak sisin etkisinin azalması bekleniyor. Bursa’da hava sıcaklığı yarın en yüksek 15, en düşük 2 derece tahmin ediliyor. Bursa’da bu hafta boyunca yağış bekleniyor.

  • Bursalı devdah mesleğin son temsilci

    Bursalı devdah mesleğin son temsilci

    Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatçısı 57 yaşındaki Şengünalp, Bursa’da dünyaya geldiğini ve 50 yıldır devdahlıkla uğraştığını söyledi.

    Bu sanatı dedelerinden ve babasından öğrendiğini belirten Şengünalp, 7 yaşında başladığı mesleği bugüne kadar getirdiğini, son temsilci olarak Bursa’da bu işi yapmaya devam ettiğini belirtti.

    Osmanlı kültüründen gelen sanatın 680 yıllık geçmişi olduğunu vurgulayan Şengünalp, “Ancak sanatın bizden sonrası yok. Bu sanat bitecek diye üzülüyoruz. Çok değerli bir sanat olduğunu herkes biliyor.” dedi.

    Şengünalp, devdah kelimesindeki “dev”in dev veya güçlü, “dah”ın ise koşmak anlamına geldiğini söyledi.

    Bunun kuvvetli, sağlıklı insanların yaptığı bir meslek olduğuna işaret eden Şengünalp, şöyle konuştu:

    “Devdahlıkta ipek bükümü yapılıyor. 20 metre uzunluğunda bir atölyemiz var. Her gün bu atölyede mesai yaptığım 6 saat içinde en az 15-20 kilometre koşarak bu sanatı yürütüyorum. Yaptığımız ürünler çok değerli ve el sanatı olduğu için Halk Eğitimi Merkezlerinde, Olgunlaşma Enstitülerinde, kızların çeyiz işlerinde kullanılıyor. Ödemiş yöresindeki genç kızların çeyizlerinde ipek olmazsa olmazdır. Bizim ürettiğimiz ipekleri alıp çeyizlerini hazırlıyorlar. Bizim yaptığımız ipek ipler aynı zamanda iğne oyalarında da kullanılıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi, 3 yıldır İğne Oyası Festivali düzenliyor. Bu festivale gidildiğinde devdahın ne işler yaptığı orada görülecek. İğne oyalarında, nakışlarda, çeyiz işlerinde kullanılan ipeklerin hepsinin bizim bu devdahhaneden çıktığı belli olacak. Makineler bu işi yapıyor ama bizim el sanatıyla yaptığımız gibi ipek üretemiyorlar. Bizim sanatımız çok değerli. Tezgahlarımız en az 100 yıllık. Onlar bize aile yadigarı, dedelerden kalma yadigarlar. Onlar bizim için çok değerli. Manevi değerleri çok fazla.”

    “Bu tür sanatların hafızalardan silinmemesi gerekiyor”

    Şengünalp, bu mesleğin kaybolmaması adına oğluna öğrettiğini söyledi.

    Kendisinden sonra mesleğin devam edip etmeyeceğini bilemediğini anlatan Şengünalp, “Oğlum şu anda bu işi yapmıyor. Onun elinden tutulursa, ben nasıl 57 yaşıma kadar bu sanatı yaptıysam oğlum da sağlığı el verdiği müddetçe sanatı devam ettirebilir. Yeni nesle gösteri amaçlı bile olsa 25-30 yıl sürdürebilir. O da bir kişi yetiştirir ve bu şekilde sanatın kaybolmamasını sağlarız. Bu tür sanatların, mesleklerin unutulmaması, hafızalardan silinmemesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

    Yarım asırdır bu mesleğe gönül verdiğini belirten Şengünalp, “Çok gururlu ve onurluyum. 2018 düzenlenen ahilik yarışmasında Bursa’nın ahi sanatçısı oldum. Çok güzel duygular bunlar. Bu sanatı gururla, severek yapıyorum. Sağlığım elverdiği sürece isterse 80 yaşıma geleyim el ayağım tutuyorsa, güçlüysem yapmaya çalışacağım bu sanatı. 44 yaşıma kadar amatör liglerde futbol oynadım. Sağlığımı bu sanata ve yaptığım spora borçluyum.” ifadesini kullandı. 

    “Yaptığım ipekler Japonya’ya da gidiyor”

    Ertuğrul Şengünalp, devdahlık mesleğinin püf noktalarına dair şu bilgileri verdi:

    “Yapacağımız işin inceliğine veya kalınlığına göre ham ipekleri evdeki küçük bir makineyle aparatlara sarıyoruz. Ondan sonra atölyede suyun içine bastırıyoruz. Suda bir gün bekliyor. O ipekler suyu çekiyor. İyice terbiye etmek için sopayla üzerlerine vurarak hiç kuru yeri kalmayana kadar ipeği ıslatıyoruz. Ardından bir süre suyun süzülmesini bekliyoruz. O sırada tezgahımızı yağlayıp çalışma aşamasına geçiyoruz. Tezgahın önünde 24 kanca var. 4 tur koşarak ipekleri o kancalara takıyoruz. Yaptığımız iş, insan gücüne dayandığından ipeklere gerekli inceliği verebilmek için hızlıca koşup ipek ipleri o kancalara takmamız gerekiyor. Ondan sonra tezgah arkasına geçerek büküm yapıyoruz. Yaptığımız ipekleri zeytinyağlı sabunlarla kazanlarda kaynatıp hafta sonları da yapılacak işin renklerine göre boyamasını yapıyoruz. Böylece nihai ürün haline gelmiş oluyor. Bu ipekler sağlamlık açısından çok farklı. Bizim ipekler 10 kilogram çekerken makine ürünleri 5 kilogramı zor çeker. Yaptığımız ürünler çok sağlıklı ve kuvvetli oluyor.”

    Şengünalp, ürettiği ipeklerin Bursa Kapalı Çarşı’daki dükkanlarda satıldığını belirtti.

    Çarşı esnafından İbrahim Koca ile kartela oluşturduklarını, kendisinin ürettiği ipeklerin Türkiye genelinde dağıtımını onun yaptığını dile getiren Şengünalp, şunları kaydetti:

    “İbrahim Koca’nın müşterilerinin arasında Japonlar da var. Japonlar bu tarz el sanatlarına çok meraklı. Yaptığım ipekler Japonya’ya da gidiyor. Japonlar bu atölyeye geldi çekimler yaptı ve orada iki kitap basıldı. Onlar buraya geldiğinde ‘Sen orada daha çok tanınıyorsun. Daha ünlüsün. Seni orada herkes tanıyor’ dediler. Bizim buradaki ipeklerle ve tekniklerle orada iğne oyası kursları veriliyormuş. Japonlardan çok ilgi var. Japonlar el işlerine çok ilgi gösteriyorlar.”

  • Yargıtay’dan emsal ev ipoteği kararı

    Yargıtay’dan emsal ev ipoteği kararı

    Ekonomik darboğaza düşen Y.B., bir bankadan kredi çekti. İddiaya göre, banka Y.B.’nin eşi ile birlikte yıllardır kullandığı apartman dairesini ipotek ettirdi. Durumu öğrenen kadın mahkemenin yolunu tuttu. Davacı kadın, evine davalı banka tarafından rızası alınmaksızın ipotek tesis edildiğini, yasa gereğince eşin rızası olmadan ipotek tesis edilemeyeceğini, bankanın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasını talep etti.

    Davalı banka avukatı, dava konusu taşınmaza aynı banka tarafından 2001 ve 2006 yıllarında iik ayrı ipotek tesis edildiğini, davacının bu ipoteklerden haberi olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu öne sürdü. İpotek tesis işlemi yapıldığı anda tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını savunan avukat, davanın reddini istedi.

    Aile mahkemesi, davalı banka tarafından ipotek tesis işleminden önce tanzim ettirilen ekspertiz raporunda birinci katın kullanıldığının tespit edildiğine, yapılan kolluk araştırması ve dinlenen tanık beyanlarına göre de ipoteğe konu taşınmazın uzun yıllardır davacı ve ailesi tarafından aile konutu olarak kullandığının anlaşıldığına dikkat çekti. Kararda Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri gereği diğer eşin açık rızası olmadan aile konutuna ilişkin tasarrufta bulunulamayacağı, bu nedenle davacı eşin rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına hükmedildiği belirtildi.

    Kararı davalı banka vekili temyiz edince devreye Yargıtay 11. Hukuk Dairesi girdi. Daire, oy birliği ile aldığı kararla mahkeme hükmünü onadı. Emsal nitelikteki kararla birlikte eşin rızası alınmadan aile konutu olarak kullanılan daire ipotek ettirilemeyecek.

  • Bursa’da 3 asırlık tarif kitabı

    Bursa’da 3 asırlık tarif kitabı

    Osmangazi ilçesinde yaşayan Mehmet Ali Bozkurt, ailesinden kalan sandıkları karıştırırken Osmanlıca yazan bir kitap buldu. Bulduğu kitabı Osmanlıca bilen uzmana incelettiğinde 300 yıl önceki yemek tariflerini anlatan yemek kitabı olduğunu öğrendi. Kitabı ciltleten Bozkurt, meraklıları için satışa çıkarttı. Değerini bilmediği kitabı satışa çıkartan vatandaş, 2 bin lira verene kitabı satacak.

    Kitabın ailesinden kaldığını ifade eden Mehmet Ali Bozkurt, “Bu kitap sandıktan çıktı. Osmanlıca bilmediğim için bilene okuttum 300 yıllık olduğunu ve o dönemin yemek tarifleri olduğunu öğrendim. Birileri faydalansın diye satışa çıkarttım, 2 bin lira verene satacağım” dedi.