Etiket: bursahaber

  • Bursa’dan12 bin ton ihraç ediliyor

    Bursa’dan12 bin ton ihraç ediliyor

    Bursa’nın İznik ilçesinde ilk karın düşmesiyle birlikte Brüksel lahanası (Frenk lahanası) sezonda 12 bin ton ihraç ediliyor. Tarlada alıcısını bulan sebze, içinde bulundurduğu C vitamini sayesinde birçok faydası bulunuyor. Bağışıklığı arttıran, bağ dokusu ve kemiklerin yağısında kolajen üretimini destekleyen Brüksel lahanası, dokuların büyümesi ve onarılmasında da önemli rol oynuyor. K vitamini açısından da besin zenginliği bulunan sebze, kemikleri de güçlendiriyor.

    Tarih ve turizmde olduğu gibi tarımda da başarılı olan Bursa’nın İznik ilçesinde nüfusun yüzde 90’ı tarımdan gelir elde ediyor. İlkim elverişinden dolayı Türkiye’nin lezzet ve boyut bakımından Brüksel lahanaları Türkiye ev dünya pazarında kolaylıkla müşteri buluyor. Avrupa, Ortadoğu ve Arap ülkelerine ihraç edilmeye başlanan lahananın kilogram fiyatı 30 liradan pazara çıkıyor. Brüksel lahana üreticisi Selçuk Girgin, “İznik Çakırca Mahallesi’nde 20 yıldır Brüksel lahanası üretiyoruz. Kendi tarlamızdan topladığımız lahanaları atölyelerimizde işliyoruz. Yarım kilo paket halinde ihracatını yapıyoruz. Brüksel lahanaları ilk olarak İstanbul, Ankara merkez hallerine ulaşarak daha sonra dünyaya ihraç oluyor. Yarım kilosu 15 liradan satılıyor. Sağlık açısından birçok faydası bulunuyor” diye konuştu.

    Brokoli gibi kansere yakalanma riskini azalttığı düşünülür ve besin değeri açısından oldukça zengin bir kış sebzesidir. Brüksel lahanası sanılanın aksine ilk olarak Belçika’da yetiştirilmemiştir. Anayurdu bilinmeyen bitki, ABD ve Avrupa’da yaygın şekilde tüketiliyor ve Türkiye’de de tarımı yapılıyor. Avrupa’da bolca tüketilen sebzenin ismini nasıl aldığı tam olarak bilinmese de teorilerden biri lahananın minik bir versiyonu olması sebebiyle Avrupa’nın kalbinde olan ancak büyük Avrupa başkentlerinin minik bir versiyonu olanBrüksel şehrinin ismi verilmiş olduğu sanılıyor.

    Fide durumundayken lahanaya çok benzeyen bu sebzenin gövdesi 60-90 santimetreye kadar boylanabiliyor. Gövde üzerinde kalın sapların ucunda, koyu yeşil renkli, beyaz damarlı iri yaprakları uzar ve bu yaprakların koltuğundan çıkan tomurcuklar, küçük yuvarlak başçıklara dönüşüyor. Küçük lahanaları andıran ve kokusu keskin olan başçıklar sıkı sarımlı olup iri bir ceviz kadar büyüyor ve sebze olarak tüketiliyor.

  • Tarihi ev müze olacak

    Tarihi ev müze olacak

    Yenişehir’de yapılan restorasyon çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Saat kulesi ile başlayan çalışmalar çerçevesinde, 3 tarihi evin restore edilmesinin ardından, dördüncü tarihi evin restorasyonu başladı. Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, tarihi evi müze yapacaklarını açıkladı.

    İlçenin simgesi haline gelen saat kulesi, belediyenin yenileme çalışmaları neticesinde restore edilmişti. Ardından restore edilen 3 tarihi ev, kent sakinleri tarafından büyük beğeni topladı. Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, restorasyon çalışmalarının bittiği tarihi evin müze olması için çalıştıklarını söyledi.

    Tarihi ev müze olacak

    Yapılan restorasyon çalışmalarının ardından, eserleri korumanın önemini vurgulayan Başkan Aydın, “Onarmak önemli. Bu eserlere sahip çıkmak lazım. Bu evlerin restorasyonları bitince ilçemize bir müze kazandırmak istiyoruz. Tarımla, geçmişte kullanılan eşyaların sergileneceği bir kent müzesi yapmayı düşünüyoruz. Vatandaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde, kendilerinde bazı tarihi eşyalar olduğunu, bir müze olduğu zaman buraya verebileceklerini belirttiler. Bunları değerlendireceğiz. İlçemize gelen insanlar geçmişte kullanılan eşyaları görme şansını da elde edecekler. Bu düşünceyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Restorasyonunu yaptığımız eve halk arasında boyasından dolayı ‘Mor ev’ deniliyor. Bu evleri kamulaştırdık. Tapuları artık belediyeye ait. Bu evleri artık sosyal etkinlik alanı olarak da kullanabiliriz” ifadelerini kullandı.

    En büyük destek valilikten

    Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, “İsmi Yenişehir ama Osmanlı’nın ilk yerleşim yerlerinden biri olduğu için tarihe önem veriyoruz. Göreve geldiğimiz günden itibaren ilçemizde şu anda 4. evimizi restore ediyoruz. 3 tanesi bitti. Çeşitli yerlerden destek alıyoruz ama restorasyon noktasında en büyük destek Valiliğimizden geliyor. Valimiz Yakup Canbolat’a desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Daha önce de valilikten aldığımız bütçeyle, ilçemizin sembolü haline gelen saat kulesinin restorasyonunu yapmıştık. Sosyal medyada paylaşıldı, ulusal medyaya yansıdı. Bir leylek yuvasından dolayı ihalenin 3 ay ertelenmesini sağladık” şeklinde konuştu.

    Sinanpaşa Külliyesi, vatandaşın hizmetinde

    Sinanpaşa Külliyesini vatandaşın hizmetine açtıklarını belirten Aydın, “Bu mekanın vermiş olduğu duygusal bir güzellik var. Sinanpaşa Külliyesi, hem medresesi hem camisiyle birlikte temizleyip vatandaşın hizmetine sunduk. Şu anda buradaki Halk Eğitim Merkezi, Yenişehir Belediyesi’nin kadın girişimcilere, öğrencilere yönelik kursları devam ediyor. Bizim “el emeği göz nuru” dediğimiz kadınların yapmış olduğu hediyelik eşyalar burada satılıyor. Belediye olarak biz herhangi bir gelir elde etmiyoruz” dedi.

  • Sporun kalbine okçuluk salonu

    Sporun kalbine okçuluk salonu

    Bursa’da amatör spor kulüplerine nakdi ve ayni destek sağlayan, mevcut sahaları yenileyen, ‘sporun tabana yayılması için’ yaz ve kış spor okulları gibi projelerle sporcunun yanında olan Büyükşehir Belediyesi, kente ‘branşlara özel’ spor tesisleri kazandırmaya devam ediyor.

    Geçtiğimiz haftalarda Emek Mahallesi’nde inşa edilecek güneş ve tekvando salonunun temelini atan Büyükşehir Belediyesi, futbol, atletizm, yüzme, tenis ve salon sporlarının yapıldığı tesisler ile Bursa’nın sporda kalbi olan Atıcılar’a şimdi de okçuluk salonu kazandırıyor. Atıcılar futbol sahalarının yanında inşaatı devam eden projede, 455 ve 115 metrekare olmak üzere iki adet kapalı okçuluk salonu yer alıyor. Toplam 835 metrekare kullanım alanı, kapalı ve açık okçuluk tesisleri, çevre düzenlemesi ve otoparkı ile Atıcılar, aynı zamanda Bursa’da okçuluğun kalbinin de attığı yer olacak.

    Geleceğe yatırım

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, gençlik ve spor hizmetlerinin öncelikli konu başlıklarından biri olduğunu hatırlatarak, bu alandaki hizmetlerin ülkenin geleceği için yapıldığının altını çizdi. Mevcut spor tesislerinin yenilenmesinin yanında Bursa’ya yeni spor tesisleri kazandırdıklarını dile getiren Başkan Aktaş, “Maalesef teknoloji, oyun çağında olan çocuklarımızı sokaklardan koparıp, bilgisayar başına hapseder oldu. Günümüzde artık internet bağımlılığını konuşuyoruz. Yeni neslin daha sağlıklı, sporcu ve idealist olmasını istiyoruz. Bunun için de çocuklarımıza, daha sağlıklı ortamlarda spor yaptırıyoruz. Atıcılar, zaten bünyesindeki spor tesisleri ile zaten kentimizde sporun en önemli adresi. Yaptığımız okçuluk salonu ile bu branşta da ulusal ve uluslararası başarılara imza atan sporcular yetiştireceğiz” dedi.

  • Bursa’da yunuslardan nefes kesen operasyon

    Bursa’da yunuslardan nefes kesen operasyon

    Şehir merkezinde anıtlar kurulu sebebiyle mülk sahiplerinin çivi bile çakamayıp restore ettiremedikleri için terk ettiği ve birçoğunun yıkılma tehlikesi bulunduğu metruk binalara Yunus ekipleri tarafından baskın düzenlendi. Asayiş Şube Müdürlüğünden çıkan motorize 160 kişilik ekip, camlardan içeri girerek şüpheli şahıs aradı. Mahalle sakinlerinin şaşkınlıkla izlediği operasyon vatandaşlardan tam not aldı.

    Yapılan operasyon ve denetimlerin 3 günlük bilançosunda ise, bin 255 şahıs ve 105 araç sorgulandı. Yapılan aramalarda, 11 adet ruhsatsız tabanca, 52 adet fişek, 1 adet kuru sıkı tabanca, 15 gram kokain, 45 gram metamfetamin, 10 gram esrar ve 5 gram selvia ele geçirildi.

    Denetimlerde, çeşitli suçlardan aranan 21 şahıs yakalandı. 6 KADES olayına erken müdahale edilirken, trafik kurallarına uymadıkları için 5 kişiye cezai işlem uygulandı.

    Öte yandan, İl Emniyet Müdürü Tacettin Aslan’ın talimatıyla Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Yunus ekipleri ve diğer birimlerin de katkılarıyla şehrin huzuru ve asayişin sağlanabilmesi için belirli gün ve saatlerde operasyonların devam edeceği öğrenildi.

  • Ormandan toplanan şifa deposu

    Ormandan toplanan şifa deposu

    Marmara bölgesinde ormanlık alanlarda yetişen çitlembik, meyvesi Keles ilçesinin köylerinde toplanarak zahmetli bir aşamadan geçerek yağı çıkartılıyor. Bu meyve küçük yapısıyla toplaması oldukça zahmetli bir kişi akşama kadar en fazla 15 kilo toplayabiliyor. Toplanan 7 kilo meyveden ise 1 kilo yağ elde ediliyor.

    Keles’in Kocakovacık köyü sakinleri ise kendi yaptıkları aletle bu meyvenin yağını çıkartmayı başarıyor. Toplanan meyvelerin önce makinede sert kabukları kırılıyor. Daha sonra kazanda odun ateşinde ısıtılıyor. Isıtma işleminin ardından bu meyveler köylülerin yaptığı sıkma makinesiyle preslenerek gram gram yağı çıkartılıyor. Çıkartılan bu yağ köylüler tarafından şifa niyetine sabah kahvaltılarında tüketiliyor. Mideyi rahatlatan, iştah açan, saç sağlığına iyi gelen, karın ağrılarını gideren, idrar söktüren çitlembik meyvesinin yağını köylüler arta kalanını kilosu 500 liradan satıyor. Çok faydalı olduğu için bu yağ hemen tükeniyor.

    Kocakovacık köyünde çitlembik meyvesi yağ çıkartma işlemi yapan Mustafa Ferik, “Biz köyümüzde dedelerimizden kalan makinelerle çitlembik meyvesi yağı çıkartma işlemi yapmaktayız. Bu meyve Marmara bölgesinde yoğun bir şekilde ormanlık alanlarda yetişiyor. Bir kişi günde bu meyveden 15 kilo toplayabiliyor. Toplanan meyveler getirilip yıkanıyor ve kurutma işlemi yapılıyor. Daha sonra kabuklarını kırıyoruz. Ateşte ısıtma işleminin ardından pres makinesinde sıkarak yağını çıkartıyoruz. Biz bu yağı sabah kahvaltılarında tüketiyoruz. Atalarımız bu yağ için insanın kopan bağırsağını ekler derlerdi. Bu kadar sağlığa faydalı bir ürün çok talep görüyor. Biz kendi yiyeceğimizden fazlasını kilosu 500 liradan satmaktayız. Bizim sıkım atölyesinde diğer köylerden gelen çitlembik meyvelerinin yağ çıkartma işlemini yapmaktayız. Biz bu atölyede yılda 200 kilo yağ çıkartma işlemi yapıyoruz” dedi.

    Çocukluğundan itibaren bu yağı tükettiğini ifade eden Muharrem Ulutaş, “Bölgedeki her köyde bu yağ sabah kahvaltılarının vazgeçilmez ürünü birçok rahatsızlığa iyi geldiği biliniyor. Biz şifa niyetine bu yağı tüketiyoruz” şeklinde konuştu.

  • Bursa’da eski eşyalardan müze kurdu

    Bursa’da eski eşyalardan müze kurdu

    Bursa’nın Keles ilçesi Sorgun Köyü Dernek Başkanı Muharrem Ulutaş, köylerinde bulunan vatandaşların dedelerinden kalan eski eşyaları çöpe attığını görünce bunları kurtarmak için müze açmaya karar verdi.

    Köyde müze için yer temin eden Başkan Ulutaş, köylülerinin elinde dede ve ninelerinden kalan eşyaları toplamaya başladı. Ulutaş, topladığı tarihi eşyaları açtığı müzede sergiledi. Köye ziyarete gelenler ve çocuklar bu müzeyi ziyaret edip köydeki yaşayan insanların yüz yıl önce kullandığı eşyaları tanıma fırsatı buluyor.

    Sorgun Köyü Dernek Başkanı Muharrem Ulutaş, “Köyümüzde çok sayıda eski eşya vardı. Ben de bunlar “çöpe gitmesin” diye toplayıp açtığım müze de sergiliyorum. Çok sayıda insan bu müzeyi gezmeye köye geliyor. Köye ziyarete gelenler geziyor, çocuklar okul ödevlerini yapmak için müzeyi ziyaret ediyor. Gençler eski insanların hangi eşyaları kullandığını merak ediyor. Müzemize eşya toplamaya devam ediyoruz, Müzemiz ücretsiz olarak gezilebiliyor” dedi.

  • Bursa’da festival Sertap Erener’le başladı

    Bursa’da festival Sertap Erener’le başladı

    Bursa’da düzenlenen etkinliğin birinci gününde gününde Sertab Erener, Evdeki Saat ve İlhan Güryalçın sahne aldı.

    Festivalin ilk gününde açılışı başarılı sanatçı İlhan Güryalçın yaptı. Sevilen grup Evdeki Saat Grubu ile devam eden eğlencede müzikseverler bir an olsun yerinde durmadı. Yeni çıkardıkları “Fark Etmeden” parçasını ilk kez Bursa Suare sahnesinde seslendiren Evdeki Saat Grubu, hayranlarından tam not aldı.

    Gecenin finalinde kendisini dinlemeye gelen binlerce hayranın karşısına çıkan Sertab Erener, dillere pelesenk olmuş şarkılarını sevenleriyle birlikte hep bir ağızdan seslendirdi. Eğlencenin bir an olsun durmadığı festivalde Bursalı hayranlarına unutulmaz bir gece yaşatan Sertab Erener, muhteşem performansını alkışlar eşliğinde noktaladı.

  • Büyükşehir’den Akıllı Şehir Akademisi

    Büyükşehir’den Akıllı Şehir Akademisi

    Ulaşımdan altyapıya, çevreden tarihi kültürel mirasa kadar her alanda Bursa’yı geleceğe hazırlayan Büyükşehir Belediyesi, çağın gereği olarak teknolojinin tüm imkanlarını hizmetlere entegre ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayınlanan Ulusal Akıllı Kentler Stratejisi ve Eylem Planı rehberliğinde Birleşik Krallık Dışişleri ve Kalkınma Bakanlığının Küresel Geleceğin Şehirleri Programı doğrultusunda kazandığı hibe ile Bursa’nın Akıllı Şehre Dönüşüm Stratejisi ve Eylem Planını hazırlayan Büyükşehir Belediyesi, akıllı şehre dönüşüm çalışmalarında hız kesmiyor.

    Bursa’nın kaynaklarından değer üreten, daha yaşanabilir, yenilikçi, sürdürülebilir ve erişilebilir şehir olması yolunda önemli bir rehber olacak eylem planın yayımlanmasının ardından şimdi de İnovasyon Merkezine bağlı faaliyet gösterecek Bursa Akıllı Şehir Akademisi kuruluyor. Bursa Akıllı Şehir Akademisi ile akıllı şehircilik uygulamalarında farkındalığın artırılmasını ve uygulamaların daha geniş mecralarda duyurulması amaçlanıyor. Akademi’de belirli aralıklarla yapılması planlanan etkinliklerde; akıllı şehircilik nedir, Türkiye’den ve dünyadan örnekler, dijital dönüşüm, blok zincir, büyük veri nedir, veri nasıl toplanır, akıllı şehir yönetiminde verinin önemi, toplanması, anlamlandırılması, proje ve fikirlere dönüştürülmesi gibi başlıklara yer verilecek.

    Bursa Akıllı Şehir Akademisi’nin tanıtımı, ‘Bilgi Üniversitesi kurucu ekibinde yer alan Next Akademi Başkanı Levent Erden’in katılımıyla’ 12 Aralık 2022 tarihinde saat 17:00’de Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonu’nda gerçekleştirilecek.

  • İnegöl’de marketler denetim altında

    İnegöl’de marketler denetim altında

    İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, halk sağlığının korunması, haksız kazancın önlenmesi ve genel düzen ve tertibin sağlanması adına belirli aralıklarla gerçekleştirdiği denetimlerini sürdürüyor. Tüm işletmelere yönelik yapılan denetimler çerçevesinde 2022 yılında özellikle fahiş fiyat uygulamaları titizlikle sürdürüldü.

    47 işletme Ticaret İl Müdürlüğü’ne bildirildi

    Denetimlere ilişkin yapılan açıklamada, ilçe genelinde tüm gıda ürünü satışı ve üretimi yapılan işletmelerin mercek altına alındığı ifade edildi. Marketlerin özellikle en ince detayına kadar denetlendiği belirtilen açıklamada, “İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nün 2022 yılı içerisinde farklı faaliyet kollarındaki işletmeler için planlayarak gerçekleştirdiği denetimler doğrultusunda, ilçemizde faaliyet gösteren başta zincir marketler olmak üzere market ve bakkalları kapsayan çok sayıda denetim gerçekleştirilmiştir.

    Bu gerçekleştirilen denetimler sonucu işletmelere, kasa ve raf fiyatı uyuşmazlığı ruhsatsız faaliyet, genel temizlik, yaya yolu işgali gibi hususlarında 191 adet idari yaptırım uygulanmıştır. Diğer taraftan fahiş fiyat ve haksız fiyat artışı konularında da denetimler gerçekleştirilmiştir. Bu denetimlerde haksız fiyat artışına konu ürün ve ürünler ile alakalı 47 adet tespit yapılarak hazırlanan tutanakların işletmelerin savunmaları ile beraber Bursa İl Ticaret Müdürlüğüne bildirimler sağlanmıştır” ifadeleri kullanıldı.

  • “Gençlerin elinden tutmalıyız”

    “Gençlerin elinden tutmalıyız”

    Ekonomide önceliğin enflasyonla mücadele olması gerektiğini belirten TÜGİAD Genel Başkanı Nilüfer Çevikel, çalışanın da mutlu olması açısından asgari ücretin artması gerektiğini, ancak bunu yaparken işverenin de desteklenmesi gerektiğini savundu. Bazı bölgelerde işçi çıkarmaların başladığına dikkat çeken Çevikel, asgari ücretteki vergi yükünün hafifletilmesi ve gündemde olan KGF desteklerinin rahatlık sağlayabileceğini, dile getirdi.

    En son 2004’te uygulanan enflasyon muhasebesine herkesin hazırlıksız yakalandığını ve müşterek taleple ertelendiğini hatırlatan TÜGİAD Başkanı, “Bugünkü koşullarda uygulanması gerekiyor. Karların düştüğü bir ortamda yüksek vergiler ödeniyor. Kazanamadığımız paranın üzerinden ödediğimiz vergiler nedeniyle işletme sermayeleri eridi. Enflasyon düzeltmesinin yıl sonu itibariyle öne çekilmesi, mümkün değilse ilk geçici vergi döneminde uygulamanın yürürlüğe girmesi gerektiğini düşünüyoruz”
    Türkiye’deki ilk ulusal ve tek uluslararası genç iş insanları derneği olan TÜGİAD, 60’tan fazla sektörden,bini aşkın üyesi genç iş insanlarının liderlik vasıflarını, sosyal sorumluluklarını ve ortak hedeflerini geliştirerek, ülke çapında tüm toplumun sosyo-ekonomik gelişimine katkı sağlıyor. Yaş ortalaması 35 olan TÜGİAD üyeleri, 100’ü aşkın ülkeye yıllık 20 milyar dolara yakın ihracat yapıyor. TÜGİAD Genel Başkanı Nilüfer Çevikel, TÜGİAD’ın faaliyetlerini ve ekonomideki güncel durumu değerlendirdi.

    Türkiye’nin Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip olduğunu ancak beşeri sermayesini yeterince kullanamadığını belirten TÜGİAD Genel Başkanı Nilüfer Çevikel, “Yaşları 15-24 arasında olan 12 milyon gencin yüzde 27’si, yani 3,3 milyonu ne eğitimine devam ediyor, ne de okuyor. Ancak daha vahimi 3,3 milyon gencin 557 bini üniversite mezunu. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerdeki genel oran yüzde 27 ama üniversite mezunlarında oran yüzde 38’e kadar çıkıyor. Gençleri okutuyoruz ama iş hayatına kazandıramıyoruz. Gençlere mesleki eğitim vermek zorundayız. Sanayi-üniversite işbirliğinde güzel örnekler var ancak çok yetersiz. Bunu tüm yurda yaymamız gerekiyor. Kendine güvenen gençler yetiştirebilirsek, aralarından mutlaka başarılı olan girişimciler de çıkacaktır. Yani biz girişimcilik ekosisteminin gelişmesini istiyorsak, gençlerin elini tutmak zorundayız” diye konuştu.

    G20 Genç Girişimciler İttifakı’nda Türkiye’yi temsil ediyor

    TÜGİAD, G20 Genç Girişimciler İttifakı’nda (G20 YEA) Türkiye’yi temsil eden tek STK olduğunun altını çizen Çevikel, “Geçtiğimiz dönem başkanı olduğumu Avrupa Genç Girişimciler Konfederasyonu’nun (YES for Europe) bu dönem başkan yardımcılığını görevini üstleniyoruz. Yine Avrupa’da 11 ülkeden 300 binden fazla girişimciyi temsil eden Avrupa Birliği Genç Girişimciler Organizasyonu’nun da (JEUNE) Başkan Yardımcılığı bizde. 1993 yılından beri Brüksel’de daimi bir temsilcimiz bulunuyor. Ayrıca 84 ülkeden 200 bin genç iş kadını ve adamını hedef alan Akdeniz-Ortadoğu Genç Girişimciler Ağı’nın (MAME) kurucusu ve yönetim kurulu üyesiyiz. Genç girişimcilerimizin Türkiye’deki ve dünyadaki sesi olarak Türk genç girişimcisini dünyaya tanıtmayı amaçlıyoruz” açıklamasını yaptı.

    İhracatta hedef yüksek teknoloji olmalı

    Dış ticaret açığının büyük problem olduğunu aktaran Nilüfer Çevikel, ithalata bağımlılığın devam ettiğini ancak yüksek teknolojiye, Ar-Ge’ye, inovasyona ve markalaşmaya dayalı ihracatın artması halinde açığın kapanabileceğini vurguladı. İş dünyasına sağlanacak girdi maliyet odaklı desteklerle üretim, ihracat ve istihdam merkezli büyüme sürecinin küresel yavaşlamaya rağmen ivme kazanacağını belirten Çevikel, şöyle devam etti:
    “Geçtiğimiz yıl 250 milyar dolarlıkrekor ihracat hedefini gerçekleştirdik. Sırada, yüksek teknolojili ihracat oranını birkaç yıl içinde yüzde 5’e, 10 yıl içinde de yüzde 15’e çıkarma hedefimiz olmalı. Bizim altyapımız buna uygun. Ayrıca, mekansal planlama da yapmalıyız. Türkiye’nin toplam yüzölçümü içerisinde sanayiye ayrılan pay binde 3. Bu oran Almanya’da yüzde 4,44 iken OECD ülkelerinde yüzde 2,5 İtalya’da ise yüzde 2,15 civarında. Türkiye’nin mekansal planlama ilkeleri doğrultusunda ölçek ekonomisine dayalı yüksek teknoloji yatırımları ile büyümesi, hedeflerine daha hızlı ulaşmasına büyük katkı sağlayacaktır.”
    Kur, enflasyon kadar artmayınca ihracatçı fiyatlama yapamıyor
    İhracatta elde edilen avantajı riske atan konuların başında maliyet artışlarının geldiğini vurgulayan Nilüfer Çevikel, “Enerji başta olmak üzere işletmeleri zorlayan maliyetlerle karşı karşıyayız. Enflasyon sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın sorunu. Enerji bir egemenlik meselesi. Ancak burada döviz kurları sanayici açısından önem arz ediyor. Enflasyon kadar artmayan bir kur, ihracatçıyı fiyatlama konusunda sıkıntıya sokuyor. Bunu başta tekstil ve hazır giyim sektörleri olmak üzere derinden hissetmeye başladık. Burada bir denge yakalanmazsa, başlayan sipariş iptalleri daha da artacaktır” dedi.

    Sanayicinin enerji yükü hafifletilmeli

    Rekabette sahada güç kaybetmemek için mutlak suretle krediye erişimin daha kolay hale getirilmesi gerektiğini savunan Çevikel, “İş dünyası kredi için bankaların kapısını çaldığında türlü zorluklarla karşılaşıyor. Kredi çekmek için hem yüksek faiz ödemeyi kabul ediyor, hem de varı yoğu ne varsa ipotek ettiriyor. Türkiye’nin bu tarz finansman sistemini aşması gerekiyor. KGF ve Eximbank destekleri önemli ancak daha da artırılmalı. KGF kefaleti ile kullandırılan kredilerden daha çok şahıslar ve küçük ölçekli işletmeler faydalanmakta. Orta ölçekli firmalar kredi finansmanına ulaşmakta güçlük çekiyor.Verilen desteğin genişletilerek orta ölçekli firmalarında işletme ve ihracat kredilerinden daha fazla faydalanmaları sağlanmalı.Ayrıca, her ne kadar sübvanse edilse de doğalgaz ve elektrik üzerindeki vergi yükü mutlak suretle azaltılmalı. Resesyonun ayak seslerinin arttığı ve rekabetin kızıştığı bir ortamda sanayicimizin enerji yükü hafifletilmeli. Bunun ayrıca enflasyona da pozitif katkısı olacaktır” açıklamasını yaptı.

    Enflasyon muhasebesi yapılmalı

    Enflasyonist ortamın da etkisiyle öz kaynakların erimeye başladığını, finansman sorunubüyüdükçe işletmeleri iflasa dahi sürükleyecek bir etkinin söz konusu olduğuna dikkat çeken Çevikel, “Mutlak suretle işletmelerin öz kaynakları güçlendirilmeli. Kredi ile finansman sorunu aşılamıyorsa, halka arz konusunda teşvikler artmalı. Diğer yandan, işletmelerimiz mali tablolarında enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın 31.12.2023 tarihinde enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak. Ancak var olan yüksek enflasyon nedeniyle enflasyon muhasebesinin bir an önce uygulamaya geçirilmesi gerekiyor” dedi.
    Yenilenebilir enerji yatırımlarının teşvik edilmesi gerekiyor

    Türkiye’nin mutlak suretle yenilenebilir enerji yatırımlarını katlayarak büyütmesi gerektiğinin altını çizen Çevikel, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Son yıllarda güneş ve rüzgarda bir ivme yakalandı ancak Avrupa’daki enerji krizi bize gösterdi ki, fosil yakıtlarda yurtdışına bağımlılık çok ciddi egemenlik sorunu haline gelebiliyor. En fazla doğalgaz aldığımız Rusya ve İran’la bir diplomatik sorun yaşanması halinde, Avrupa’nın yaşadığının daha ağırı bizim başımıza gelebilir. Dolayısıyla yatırımcının yenilenebilir enerjiye daha fazla yönelmesi için teşvik edilmesi gerekiyor. Son 2-3 yıldır müteşebbislerin enerjiye olan ilgisinin azaldığını görüyoruz. Hem verilen desteklerin azaltılması hem de regülasyonların sürekli değiştirilmesi yatırımcıyı uzaklaştırıyor. Bu noktalarda adımların atılmasını bekliyoruz.”
    Alım gücü yükseltilmeden zammın ömrü kısa olur
    Çalışanların enflasyon altında ezilmemesi için asgari ücrette yapılacak zam oranına değinen Nilüfer Çevikel, yıl sonunda yüzde 60 civarında bir zam olacağı yönünde tahmin yaptıklarını söyledi. Ancak, alım gücü yükseltilmeden, enflasyona neden olan koşullar ortadan kaldırılmadan asgari ücrete yapılacak her zammın ömrünün kısa süreli olacağının altını çizen Çevikel, şöyle devam etti:
    “2021’in Aralık ayında da asgari ücrete yaklaşık yüzde 50 oranında zam yapılmış ve maaş 2 bin 825 TL’den, 4 bin 253 TL’ye çıkarılmıştı. Bu zammın da işe yaramadığını, temmuz ayında ara zam yapılmak zorunda kalındığını hepimizi biliyoruz. Şimdi ara zam da çare olamadı. Bir kısır döngünün içine girilmemesi gerekiyor. Elbette çalışanların iyi maaşlar almaları önemli ancak sürekli artan işçi maliyetinin de işverene yükü büyük oluyor. Başta enerji olmak üzere nakliye, ulaştırma, gıda, hammadde, stok maliyetleri artan işletmeler için işçi giderleri artık katlanılamaz bir boyuta ulaşacaktır. Asgari ücretteki artış yükü sadece işverene bırakılmamalı, bunun bir kısmını kamu üstlenmelidir. Zaten emek yoğun sektörlerde ihracattaki iptaller nedeniyle Anadolu’da işten çıkarmalar başladı, üstüne bir de yüksek asgari ücret zammı gelirse daha büyük etkisi olur. Ayrıca, işçi maliyeti artan işletmeler bunu ürünlere mecbur yansıtacak. Yani enflasyonu da doğrudan etkileyen bir durum söz konusu.”
    EYT tazminatlarına özel finansman desteği verilebilir
    Türkiye’nin kronik hale gelmiş sorunlarının çözümünün en çok iş dünyasını mutlu edeceğine vurgu yapan TÜGİAD Genel Başkanı Nilüfer Çevikel,Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) meselesinin buna bir örnek olduğunu dile getirdi. Bu sorunun yakında çözüleceğini öngördüklerini kaydeden Çevikel, şu değerlendirmeleri yaptı:
    “Burada işverenler açısında önemli iki konu var. Birincisi, EYT’yi hak edenlerin işlerini bırakma durumunda ciddi bir tecrübeli çalışan kaybı olacak. İşletmeler yetişmiş personelini EYT sonrası kaybederse, yerlerine yeni elemanları koyması kısa sürede kolay olmaz. İkinci sıkıntı ise EYT’lilere ödenecek kıdem tazminatları işletmeler açısından risk olacak. Zaten finansman konusunda sorunlar aşılamamış, işletmeler maliyetler altında eziliyor. Bir de bu yüklü tazminatlar ortaya çıkacak. İşletmelerin zarar görmeden bu süreci atlatabilmeleri için EYT tazminatlarına özel finansman desteği verilebilir. EYT çerçevesinde emeklilik süreçleri belirlenirken emekliliğe hak ediş sürelerinin kademeli geçiş şeklinde dikkate alınmasını öneriyoruz. Bu anlamda ilk işe giriş tarihi 1997 yılı olanların 2023 yılında, 1998 yılında olanların 2024 yılında, 1999 yılında olanların ise 2025 yılında emekliliği hak etmelerinin sağlanması, işletmelerin üzerindeki kıdem tazminatı yükünü hafifletecektir.İlaveten işletmelerin üzerinde doğacak olan bu kıdem tazminatı yükünün bankalar aracılığıyla prefinansman modeliyle sağlanması öngörülebilir.”