Etiket: bursahaber

  • Tatil uyarısı: Virüs Anadolu’ya taşınıyor

    Tatil uyarısı: Virüs Anadolu’ya taşınıyor

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, okulların tatil olmasıyla birlikte büyük kentlerden Anadolu’ya bir insan hareketliliği oluştuğunu belirterek, “Bu hareketlilikte İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerden Anadolu’ya virüs taşınıyor. Giderken yanlarında virüsü de götürüyorlar maalesef. Aslında virüsün eli ayağı yok. Kendisi gelip de bize bulaşmıyor. Bir insan bize bulaştırıyor. Bu dönemde insan hareketliliğini minimuma indirmemiz lazım” dedi.

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklamalarda bulundu. Eğitim ve öğretimde verilen aranın ardından virüsün büyük kentlerden Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar yayıldığını söyleyen Prof. Dr. Özlü, maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat çekti.

    KÜÇÜK KENTLERE TAŞINIYOR

    Virüsün çok kolay bulaştığını kaydeden Prof. Dr. Özlü, “Okulların tatil olması ile büyük kentlerden Anadolu’ya, yani küçük kentlere bir insan hareketliliği oluşuyor.

    İnsanlar çocuklarının okulların tatile girdiği tarihlerde tatil planlaması yapıyorlar. Ya memleketlerine, eşine, dostuna gidiyor ya da turistik tesislere, kış turizmi gibi alanlara gidiyorlar. Bu hareketlilikte İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerden Anadolu’ya, küçük kentlere ve hatta kırsal alanlara virüsün taşınması anlamına geliyor. Giderken yanlarında virüsü de götürüyorlar maalesef. Aslında virüsün eli ayağı yok. Kendisi gelip de bize bulaşmıyor.

    CENAZELERE DİKKAT

    Bir insan bize bulaştırıyor. Dolayısıyla bu insan hareketliliği gerek toplu taşımada, gerek aile içi bir araya gelmelerde, gerek kalabalık toplantılarda, nişan, söz gibi törensel faaliyetler de özellikle tatil zamanlarında planlanıyor. Bazen cenazeler taziyeler oluyor. Öyle durumlarda hani bir bakıyorsunuz birdenbire bir pozitif kişi varsa eğer etrafa bulaşıyor ve yeni vaka ortaya çıkıyor” dedi.

    Virüsün çok kolay bulaştığını belirten Prof. Dr. Özlü, “Çok dikkatli olmak lazım. Bu dönemde insan hareketliliğini minimuma indirmemiz lazım. Kapalı ortamlarda hane halkı dışında insanlarla bir arada olmak, birlikte yemek içmek, oturup kalkmak, uzun süre birlikte vakit geçirmek riskli. Onun için bu tatil sürecinde bunlara dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Mutlaka ve mutlaka eskiden beri söylediğimiz sosyal mesafenin korunması, maskenin sosyal alanlarda takılması önemli. Bunlara dikkat edersek en az hasarla bu süreci atlatabiliriz” diye konuştu.

  • Fatma Girik’in cenaze programı belirlendi

    Fatma Girik’in cenaze programı belirlendi

    Tedavi gördüğü özel hastanede pazartesi günü Kovid-19’a bağlı viral pnömoni (zatürre) tedavisi görmekteyken gelişen çoklu organ yetmezliği sonucu hayatını kaybeden Fatma Girik’in cenaze programı belli oldu. Aile yakını Ahmet Hamdi Gürbüz Fatma Girik için yapılacak cenaze töreni ile ilgili basın mensuplarına bilgi verdi. Yarın saat 10.00’da Şişli Belediyesi’nde yapılan vedalaşmanın ardından 11.00’da Cemal Reşit Rey Salonu’nda anma töreni yapılacak. Öğle namazının ardından Teşvikiye Camii’nde cenaze törene düzenlenecek. Girik’in cenazesi Bodrum’da hayat arkadaşı Memduh Ün’ün yanına defnedilecek.

    Cenaze programı ile ilgili basın mensuplarına bilgi veren aile yakını Ahmet Hamdi Gürbüz “Pazartesi günü üzücü bir haber aldık. Fatma Girik hanımefendinin vefatını duyduk. Akabinde hastaneye gittik. Salı günü aslında cenaze programı düzenlenmişti ama İstanbul’da hava muhalefeti ve ülkemizdeki hava muhalefeti nedeniyle cenaze programında bir erteleme söz konusu oldu. Biz cenazeye İstanbul dışına götürmeyi planlıyorduk. Bu doğrultuda bugün aile ile yaptığımız görüşme sonucunda Fatma Girik hanımefendi yarın saat 10.00’da biliyorsunuz kendisi eski Şişli Belediye başkanlığı yapmış belediye çalışanları ile bir vedalaşma programı olacak. Daha sonra saat 11.00’de Cemal Reşit Rey salonunda anma programı olacak. Buna müteakiben Teşvikiye Camisi’nde öğlen kılınacak vakit namazından sonra cenaze namazını kılıp ebedi istirahatgahı olan Bodrum’a yola çıkaracağız. Cenazesi Bodrum’da Memduh Bey’in yanına defnedilecek. Bu süreçte değerli büyüklerimiz sağ olsun ailenin hep yanında oldular. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan teşekkür ediyorum. Süreci de yakından takip ediyor. Ne gerekiyorsa aileye her konuda yardım edeceğini ifade etti. Ben tekrar kültür camiasının, sevenlerinin, ailesinin başı sağ olsun diyorum. Çok iyi bir insandı. Sevgi dolu bir insandı. Bizlere hep sevgiyi öğretti. Dürüstlüğü öğretti. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

     

  • Bursa’nın tarihi simgeleri karla buluştu

    Bursa’nın tarihi simgeleri karla buluştu

    Bursa’nın karlar altında kalan tarihi saat kulesi, fotoğraf sanatçısı Orhan Turhan tarafından havadan görüntülendi.

    Sultan Abdülaziz döneminde yaptırılan, ardından bilinmeyen bir tarihte yıkılan Tophane saat kulesi, 2 Ağustos 1904 yılında tekrar yapımına başlanarak, 31 Ağustos 1905’te tamamlandı. II. Abdülhamid Han’ın tahta çıkışı şerefine, 31 Ağustos 1906 günü Vali Reşit Mümtaz Paşa tarafından törenle hizmete açılan Bursa’nın simgelerinden saat kulesi, kar yağışının ardından beyazlara büründü.

    Fotoğraf sanatçısı Orhan Turhan tarafından havadan karlar altında görüntülenen saat kulesi, şehri seyretmek isteyenlerin de uğrak noktalarından biri. 6 katlı olup 65 metre uzunluğunda ve 4,65 metre eninde olan kulenin tepesinde dört bir yana bakan 4 saat var. Günümüzde bir elektronik saate sahip olan kule, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yangın gözetleme maksadıyla da kullanılıyor.

    Ayrıca, Orhan Turhan tarafından Yeşil Türbe, Kozahan, Sümbüllü Bahçe Konağı ve tarihi evler de karlar altında fotoğraflandı.

     

  • Kaçak avcılara ceza yağdı

    Kaçak avcılara ceza yağdı

    Bursa’nın da aralarında bulunduğu 5 ilde avcılık yapanlara karşı denetimler gerçekleştirildi. Kaçak avlandıkları tespit edilen 16 avcıya 30 bin 322 TL para cezası kesildi.

    Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Bursa 2’inci Bölge Müdürlüğüne bağlı Balıkesir, Bilecik, Bursa, Yalova ve Çanakkale’de görev yapan ekipler, ocak ayının üçüncü haftasında 342 avcıyı denetledi.

    DKMP ekipleri tarafından bölgeye bağlı 5 ilde yapılan denetimlerde 16 avcıya idari işlem yapıldı. Yasa dışı avda kullanılan 10 adet av tüfeğine el konuldu.

    Yapılan genel denetimlerde kaçak avcılara 27 bin 472 TL idari para cezası ve ele geçirilen 1 adet ardıç kuşu ve 3 adet yaban hayvanı için 2 bin 850 TL de tazminat cezası verildi.

  • İkinci el satışlarda emsal karar!

    İkinci el satışlarda emsal karar!

    İkinci el otomobil satışlarıyla alakalı emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, sahte vekaletname ile yapılan araç satışında, iyi niyetli üçüncü kişiye aracın mülkiyeti geçmeyeceğine hükmetti. Yüksek Mahkeme, mağdur tüketicinin parasının iade edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

    Kiraladığı otomobili geri iade etmeyen M.Ö., kiralık aracı sahte vekaletname düzenleyerek Ö.İ.’ye sattı. Kiralama şirketi aracın peşine düşünce gerçek ortaya çıktı. Kiraladığı otomobilin sahte evrakla satıldığını tespit eden kiralama şirketi sahibi, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yolunu tuttu.

    Davacı, M. Ö. isimli kişiye kiraladığı aracın süresinde geri getirilmemesi üzerine yapılan araştırmada kendi kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle sahte vekâletname ile davalıya satıldığının öğrenildiğini ileri sürerek davaya konu aracın davalıya yapılan satış işleminin geçersiz olduğunun tespiti ile işlemin iptaline, aracın trafik kaydının müvekkili adına tesciline karar verilmesini istedi.

    Tüm yaşananlardan habersiz olan aracı satın alan Ö.İ. ise iyi niyetli olduğunu, noterde gerçekleşen satış ve belgelerin sahteliğini bilme imkânının bulunmadığını öne sürdü. 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, görevli mahkemede yanlışlık yapıldığı gerekçesiyle kararı bozdu.

    3. Asliye Hukuk Mahkemesi; davalının aracı sahte vekâletname ile devralan ilk malik olduğu, ancak sahte vekâletnameyi kullanarak satışı gerçekleştiren dava dışı M. Ö. ile herhangi bir yakınlığının ve arkadaşlığının bulunmadığı, bu sebeple vekâletnamenin sahteliğini bilebilecek durumda olmadığına dikkat çekti.

    Davalının iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğu ve aksinin davacı tarafından da kanıtlanamadığı ancak sahte vekâletname ile satışın mülkiyeti geçirmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile aracın satışına ilişkin işlemin iptaline, aracın davacı adına kayıt ve tesciline, davalının iyiniyetli olması sebebiyle yargılama masraflarından sorumlu tutulmamasına karar verdi. Davalı Ö.İ.’nin temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, “Davacı kendisine ait aracı dava dışı kişiye kiralamış olduğundan araç malikinin rızası ile elinden çıkmıştır. Bu noktada davalının iyi niyetli olup olmadığının irdelenmesi gerekir. Olayla ilgili ceza soruşturması ve dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde davalının kendisini M. Ö. olarak tanıtan kişi ile birlikte hareket ederek davacıyı zarara uğratmak istediği yönünde bir delil bulunmadığından davalı iyi niyetli kabul edilmelidir. Kaldı ki mahkemece de davalının iyi niyetli olduğu kabul edilmiştir. O halde; davacının araç mülkiyetinin tespiti davasını kazanabilmesi için davalının satış bedeli olarak ödemiş olduğu bedeli kendisine iade etmesi gerekir. Mahkemece bedelin ödenmemesi halinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken ödeme gerçekleşmeden yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru değildir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir” gerekçesiyle mahkeme kararını bozdu. Asliye Hukuk Mahkemesi, ilk kararında direnince devreye bu kez Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.

    Emsal nitelikteki kararda;

    Sahibinin elinden rızası olmadan çıkan bir şeyi, iyi niyetli üçüncü şahıs bir açık artırmadan, pazardan veya bu gibi eşyayı satan bir kimseden iktisap ederse, asıl mal sahibinin gerek bu şahıs, gerekse daha sonraki müktesipler aleyhinde açacağı iade davasını kazanabilmesi şöyle bir şarta bağlanmıştır:

    Böyle hâllerde, iyi niyetli üçüncü şahsın bu malı iktisap etmesi için verdiği bedel, iadeyi isteyen davacı, yani asıl mal sahibi tarafından ona iade edilmelidir. Eğer bu şart yerine getirilmezse hâkim, asıl mal sahibinin açacağı iade davasını kabul edemez. Bedel karşılığında iade koşulu, ancak sahibinin elinden iradesi dışında çıkan eşyalar hakkında bahse konu olur.

    Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin noterler tarafından yapılacağı belirtilen maddeden de anlaşılacağı üzere trafik siciline tescil edilmiş motorlu aracın mülkiyetini devir borcu doğuran sözleşmelerin geçerliliği için resmi şekilde yapılması gerekmektedir. Davalı her ne kadar iyiniyetli ise de araçların mülkiyetinin devri için ortada geçerli bir sözleşmenin bulunması gerekir.

    Oysa, eldeki davada taraflar arasındaki sözleşme sahte vekâletnameye dayandığından yetkisiz temsil söz konusu olup geçerli bir sözleşmeden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Sahte vekâletname ile temlik alan ilk el konumundaki davalı yönünden tescil yolsuz olduğundan, iyiniyetli olduğu düşüncesiyle, aracın mülkiyetinin davalıya geçtiği söylenemeyeceği gibi davacı tarafından açılan davanın kabulünün davalının ödemiş olduğu araç bedelinin kendisine iadesi koşuluna bağlı olduğu da kabul edilemez.

    Bu durumda, davacı tarafından davaya konu araca ilişkin tescil kararı istenilmiş olmakla çoğun içinde azın da olduğu ilkesinden hareketle mahkemece, asıl dava ile ilgili olarak davaya konu aracın mülkiyetinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekmektedir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”

  • DSÖ açıkladı! Yüzde 20 düştü

    DSÖ açıkladı! Yüzde 20 düştü

    Dünya Sağlık Örgütü, Afrika’da Omicron varyantıyla başlayan ve yaklaşık 3 aydır devam dördüncü dalgada ilk defa haftalık Kovid-19 vaka sayısının yüzde 20 oranında düşüş gösterdiğini açıkladı. DSÖ dün yaptığı açıklamasında virüse bağlı ölümlerin ise azaldığını duyurdu.

    DSÖ, Kasım 2021 ayında Afrika’da başlayan Omicron varyantına bağlı dördüncü dalgada, ilk defa haftalık Kovid-19 vaka sayılarının yüzde 20 oranında düştüğünü açıkladı. Yaklaşık 3 aylık bir sürede vaka sayılarının yükselmesi, zirve yapması ve düşüşünü ‘benzersiz’ olarak tanımlayan DSÖ virüse bağlı ölümlerde ise yüzde 8’lik bir azalma gözlemlendi. Afrika kıtasının büyük bölümünde vakaların inişe geçmesine rağmen Kuzey Afrika bölgesinde vakalarda yüzde 55 artış olduğu ifade edildi.

    DSÖ’nün Afrika Bölge Direktörü Dr. Matshidiso Moeti’ye göre, bu son dalganın hızlanması, zirvesi ve düşüşü “Benzersiz” ancak etkisi, daha az ölüm ve daha düşük hastaneye yatış ile ‘orta düzeyde’ oldu. Afrika kıtasında virüs tedavisi kortikosteroidler ve tıbbi oksijenle yapılıyor ancak tıbbi oksijen azlığı en büyük sorunlardan biri olarak görüldüğü belirtildi.

  • Yargıtay’dan eşek hırsızı hakkında karar

    Yargıtay’dan eşek hırsızı hakkında karar

    Gündüz vakti, bir ağılın önünde bağlı olan sahipli eşeği çalınmasıyla başlayan yargılamada eşeğin küçükbaş ya da büyükbaş olup olmadığı tartışmaları gündeme geldi. Yıllar süren davaya son noktayı koyan Yargıtay, eşeğin büyükbaş hayvan olduğuna hükmederek sanığın ‘nitelikli hırsızlık’ suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetti. Sanık, 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    Köyde bir ağılın önünde bağlı olan eşek, kimliği belirsiz kişilerce çalındı. Olayı soruşturan jandarma ekipleri tespit edilen eşek hırsızını gözaltına aldı. Hırsızlık zanlısı genç hakkında ‘nitelikli hırsızlık’ suçundan Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkemede eşeğin büyükbaş mı yoksa küçükbaş mı? olduğu yönündeki tartışmalar yaşandı. Mahkeme, sanığı 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanık avukatı kararı temyiz edince devreye Yargıtay 6. Ceza Dairesi girdi. Daire üyeleri, olayın nitelikli hırsızlık olup olmadığını tartışmak için eşeğin hangi hayvan grubunda olduğunu gündeme getirdi. Uzun süren tartışmalar sonrası eşeğin büyükbaş hayvan olduğu tespit edildi.

    Eşeği çalmak nitelikli hırsızlıktır

    İlginç bir karara imza atan Kurul üyeleri, sanığın nitelikli hırsızlık olayını gerçekleştirdiğine dikkat çekti. Kararda, Türk Ceza Kanunu’nda esas alınan ‘Yeni suç teorisi’ne göre suçun maddi unsurları; fiil, netice, nedensellik bağı, fail, mağdur ve konu’dan oluştuğu hatırlatıldı. TCK’a göre; hırsızlık suçunun konusu, taşınır mal olduğu hatırlatıldı.

    Kararda şöyle denildi:

    “Sahipli hayvan, taşınır mal (eşya) olarak kabul edildiğinden hırsızlık suçunun konusunu oluşturabilir. Bu itibarla sahipli eşeğin büyükbaş hayvan olup olmadığının öncelikle açıklığa kavuşturulması gerekir. Eşek, tavşan ve benzeri bazı hayvanların büyük veya küçükbaş hayvan sayılıp sayılmaması hususu tartışmalıdır. Bazı müellifler, 5617 sayılı Kanun’un 2. maddesindeki tanıma göre belirlemek gerektiği görüşündedirler.

    Bu görüşe göre; ‘Deve, at, eşek, katır, manda, sığır ve bunların yavruları ‘büyükbaş, ‘Koyun ve keçi ile bunların yavruları’ ise; küçükbaş hayvandır. Kimi müelliflere göre ise ‘Sığır, manda, at, deve, deve kuşu ve domuz’ büyükbaş; ‘Koyun, keçi ve tavşan’ ise küçükbaş hayvandır. Tavuk, horoz, ördek, kaz, hindi gibi kümes hayvanları ile, güvercin, arı, köpek, kedi, papağan büyük veya küçükbaş hayvan değildir.

    Dairemizin çoğunluğu; Et ve Et Ürünleri Üretim Tesislerinin Çalışma ve Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelikteki tanımdan hareketle eşeğin, büyük veya küçükbaş hayvan olmadığını kabul etmek yerine, her ne kadar 5617 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış ise de, 5237 sayılı TCK’da da büyük veya küçükbaş hayvanın çalınması fiili, daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâl olarak kabul edildiğinden sözü edilen Kanun’un tanımından hareketle, sahipli eşeğin büyükbaş hayvan olarak kabul edilmesinin daha isabetli olacağı görüşündedir.

    Bu açıklamalardan sonra, 12.04.2015 tarihinde, gündüz vakti, ağılın önünde bağlı olan sahipli eşeğin çalınması fiilinin, TCK’nın 142/2-g bendi kapsamındaki nitelikli hırsızlık olarak nitelendirilmesinde hukuka aykırı bir cihet bulunmadığı değerlendirilmiştir. Sanığın TCK’nın 142/2-g, 31/2. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim uygulandığında sonuç cezanın 2 yıl 1 ay hapis cezası olması gerekirken, 1 yıl 13 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık avukatının itirazları yerinde görülmemiştir. Mahkeme kararının onanmasına hükmedilmiştir.”

  • Zamlı muhtar maaşları belli oldu

    Zamlı muhtar maaşları belli oldu

    Beştepe’de muhtarlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan , muhtar maaşlarının 4 bin 250 liraya yükseldiğini açıkladı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Sergi Salonu’nda Muhtarlar Toplantısı’na katıldı.

    Erdoğan’ın şu sıralar yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    “Muhtar maaşlarının asgari ücretin altında kalmasına gönlümüz razı olmadı. Yaptığımız değerlendirme neticesinde muhtar maaşlarını asgari ücret seviyesine,4 bin 250 liraya yükseltme karar aldık.

  • Bursa’da su kuşu sayımı yapıldı

    Bursa’da su kuşu sayımı yapıldı

    Bursa’da 2022 yılı kış ortası su kuşu sayımları Kocaçay Deltası, Uluabat Gölü ve İznik Gölü sulak alanlarında gerçekleşti.

    Türkiye’de yer alan farklı ekosistemlerde yayılış gösteren türlerin envanter, izleme ve koruma çalışmaları Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve STK’ların da desteğiyle yürütülüyor.

    Kış Ortası Su Kuşu Sayımları (KOSKS), 1967 yılından beri her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen küresel bir organizasyon olan Uluslararası Su Kuşu Sayımları’nın (International Waterbird Census – IWC) bir parçası olarak Türkiye’de de her yıl düzenli olarak yapılıyor.

    Sayımlar, su kuşlarının mevsimsel göç hareketlerinin en az olduğu ve sulak alanlarda kümelendikleri Ocak-Şubat aylarında gerçekleştirilmektedir. Her yıl ortalama 175 türe ait 20 milyon su kuşu sayılmaktadır. Sayımların en önemli özelliği, sahip olduğu uzun dönemli bakış açısıdır.

    Aynı alanlarda aynı noktalardan yapılan standart sayımlar, uzun dönemde popülasyon trendlerinin analiz edilmesinde oldukça yararlı olduğunu belirten yetkililer, KOSKS aracılığıyla uluslararası bir araştırmanın Türkiye ayağı gerçekleştirilerek, birçok su kuşu türünün küresel popülasyonları hakkında bilgi sahibi olunduğunu ifade etti.

  • Mesai arkadaşına ‘beceriksiz’ dedi kovuldu

    Mesai arkadaşına ‘beceriksiz’ dedi kovuldu

    Milyonlarca özel sektör çalışanını yakından ilgilendiren bir karara imza atan Yargıtay, işçinin mesai arkadaşına ‘beceriksiz’ ve ‘cehalet abidesi’ şeklindeki ifadelerinin geçerli fesih sebebi olduğuna hükmetti.

    İş yerindeki olumsuzlukları dile getiren bir işçi, yönetime gönderdiği elektronik postada bir mesai arkadaşı hakkında ‘beceriksiz ve cehalet abidesi’ ifadesini kullandı. İşveren, mesai arkadaşına o ifadeleri kullanan işçiyi kovdu.

    İş Mahkemesi’nde işe iade davası açan davacı işçi, şirkette işçi sıfatı ile kesintisiz olarak çalışmakta iken aynı iş yerinde çalışan 12 işçi ile birlikte haksız olarak işverence feshedildiğini, fesih gerekçesi olarak üst düzey yöneticilere atılan e-postada yer alan ifadelerin gösterildiğini kaydetti.

    Davalı şirketin sunduğu gerekçelerin hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olmakla birlikte iş akdinin haklı nedenle feshettiği iddiasının kabul edilebilir yanının bulunmadığını öne sürdü.

    Feshin asıl nedeninin müvekkili ile beraber çalışan ve iş akdi feshedilen 12 işçinin sendika üyesi olduğunu hatırlattı. Mahkeme, davanın reddine hükmetti. Kararı davacı işçi temyiz edince devreye Yargıtay girdi.

    Yüksek Mahkeme kararında; davacının imzasının da bulunduğu yazıda üretim müdürüne hitaben, ‘beceriksiz ve cehalet abidesidir. Sıralayacak olursak bunlar kim, neden ve neye göre seçtiğini merak etmekteyiz’ ifadelerinin yer aldığına dikkat çekildi.

    Kararda şöyle denildi:

    “Mevcut bu ifadeler, işverenin yönetim şeklini ve uygulamalarına makul eleştiri boyutunu aşıp, hakkında bu ifadeleri kullandıkları kişiyi, iş becerisi ve bilgisinin yetersiz olduğunu ağır bir dille eleştirmeleri sebebi ile rencide eder nitelikte olduğu ortadadır. Şeref ve namusuna dokunacak sözler kapsamında bulunmadığı ve bir tartışma sırasında kişinin yüzüne karşı söylenerek gerginlik yaşanmasına, tartışma veya kavgaya sebep olmadığından, yani sözün muhatabına söylenmemesinden ötürü sataşma boyutuna da ulaşmadığından, eylemin haklı fesih sebebi oluşturacak nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.

    Ancak makul eleştiri boyutunu aşıp, kaba ve kişiyi rencide eder mahiyette olması, çalışma adabına yakışmayan söz ve davranışlar sebebi ile bu kişilerin, rencide edici şekilde ağır ve kaba bir biçimde eleştirdikleri kişi ile aynı ortamda çalıştırılmalarının işverenden beklenemeyecek olması da gözetilerek feshin geçerli bir sebebe dayandığı yönünde Bölge Adliye Mahkemesi’nin iki farklı dairesinin iki farklı kararı vardır.

    Davacı avukatı tarafından sunulan uyuşmazlığın giderilmesi talep dilekçesinde belirtilen ve dilekçeye ek olarak sunulan kararlar arasındaki çelişkinin giderilmesi talebi yerindedir. Bir kişinin beceriksiz ve cehalet abidesi olarak nitelendirilmesi, o kişinin bulunduğu görevi yürütebilecek beceriye, gerekli bilgi birikimi ve donanıma sahip olmadığı anlamına gelmektedir.

    Tüm bu açıklamalar karşısında, Bölge Adliye Mahkemelerinin kesin nitelikte olan başvuru konusu kararları arasındaki uyuşmazlığın açıklanan gerekçe doğrultusunda giderilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. İşçinin, işverenin bir başka işçisine yönelik sarf ettiği “beceriksiz ve “cehalet abidesi şeklindeki ifadelerin geçerli fesih sebebi teşkil etmesi gerektiğine ve uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir.”