Etiket: bursahaber

  • Üretimi arttı belediyeden destek geldi

    Üretimi arttı belediyeden destek geldi

    Bursa Mustafakemalpaşa Belediyesi’nin girişimleriyle kısa sürede 10 kat artan yaban mersini üretimi çığ gibi büyüyor. Belediye aracılığıyla 735 bin TL hibe desteği alan üreticilerin yüzü gülüyor.

    Mustafakemalpaşa Belediyesi’nin yürütücüsü olduğu ve 20 yıl aradan sonra atıl tarım arazilerinde çiçek açtıran pilot projesi, Orman ve Köy İşleri Genel Müdürlüğü (ORKÖY) desteğiyle güçleniyor.

    Kırsal Güvem mahallesindeki 6 dekar pilot arazide, bin 500 fidanla üretimine başlanan ve antioksidan özelliği ile son yıllarda popülerliği gittikçe artan ‘Yaban Mersini’ bölge çiftçisinin ilgi odağı olurken, Mustafakemalpaşa Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü de, çalışmalarını hızlandırarak üretimin tüm bölgede yaygınlaştırılması için harekete geçti.

    Yapılan çalışmalar neticesinde Mustafakemalpaşa Belediyesi’nin yaban mersini yetiştiriciliği için hazırladığı ve Orman İşletme Müdürlüğü’nün de destek verdiği proje, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kabul edilirken, çiftçiler ORKÖY’den 7 yıl ödemesiz yüzde 20 hibe kredisi almaya hak kazandı. Güvem ve Alpağut mahallelerini kapsayan proje ile 30 çiftçiye 24 bin 500 TL olmak üzere toplam 735 bin TL hibe desteği ile sağlanacak.

    Proje kapsamında çiftçilere can suyu olacak hibe kredisinin sözleşmesi için Güvem mahallesinde imza töreni düzenlendi. Mustafakemalpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Erol Pektez, ORKÖY Bölge Sorumlusu Nail Deniz, Güvem Muhtarı Şerif Erol ve kredi almaya hak kazanan 30 çiftçi sözleşmeye imza attı.

    Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, “Alınan desteklerle çiftçilerimiz ilk etapta 100 dekar tarım arazisinde yaban mersini üretimi gerçekleştirecekler, daha sonraki aşamada ise bu hedefi daha yukarıya taşıyarak 300 dekara kadar çıkaracaklar. Hem meyveye olan ilginin artması hem de yaban mersini üretimine olan ilginin artması Bölgeyi Bursa’da en büyük üretici konumuna getirecek. Her yıl giderek artan üretim orman köylüsünün yüzünü güldürecek. Dalından toplanmadan kilogramı 50-80 liradan alıcı bulan katma değeri yüksek bir ürün olarak üreticilere büyük kazanç sağlayan yaban mersini hem çiftçiyi hem de atıl arazileri ihya ederken gençlerin kentten köye dönüşlerinin de önünü açıyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Artık Mustafakemalpaşa’da Yaban mersini ile yeni bir dönem başlıyor. Hayırlı olsun” dedi.

  • Atık yağlar müsilajdan daha tehlikeli

    Atık yağlar müsilajdan daha tehlikeli

    1 litre atık yağ 1 milyon litre suyun kirlenmesine neden oluyor. Sudaki oksijeni azaltan, oksijen geçirgenliğini bozan ve güneş ışınlarının suya geçmesini engelleyen atık yağlar, müsilaj nedeniyle zorlanan Marmara Denizi’nde daha ciddi sıkıntılara neden olabilir.

    İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Atilla Arıkan, “Çoğumuzun evde standart olarak yaptığı şey atık yağı lavaboya dökmek. Öncelikle evin giderleri tıkanıyor. Bunları açmak için kimyasallar kullanıyoruz, bunlar zaten ekstra çevresel zarar veriyor. Daha sonra kanalizasyonların tıkanmasına sebep oluyor. Kanalizasyonları açmak için bu kez ciddi bir maliyet ve efor sarf etmemiz gerekiyor. Kanalizasyonların sonun arıtma tesisleri varsa oradaki mikro organizmalara zarar verebiliyorlar, oradaki sistemin verimini düşürüyorlar. Arıtma tesisi yoksa zaten doğrudan denize ve nehirlere gidiyor. Bu sefer doğrudan yüzeysel su kaynaklarında etkilere sebep oluyor” dedi.

    MÜSİLAJIN ÇOĞALMASI İÇİN ZEMİN HAZIRLIYOR

    Marmara Denizi 2021 yılı başlangıcıyla müsilaj alarmı vermeye başladı. Yapılan eylem planlarında biyolojik atıklar ve arıtma tesislerinin önemi ön plana çıktı. Türkiye genelinde yıllık 1.5-2 ton bitkisel atık yağ üretiliyor. Bunun büyük bölümü ise evlerden çıkan atık yağlar. Söz konusu yağların lavabolara dökülmesi ise korkutucu döngüyü başlatıyor. Kanalizasyon yoluyla denize karışan bu yağlar sudaki oksijeni bitiriyor, güneş ışınlarının suyun altına inmesini engelliyor. Bu durum uzmanlara göre hem müsilaj ile aynı etkiyi yaratıyor hem de çoğalması için zemin hazırlıyor.

    “MÜSİLAJINDA ESASINDA SONUÇLARI AYNI”

    İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Atilla Arıkan, atık yağların kirlilik etkisi konusunda “Türkiye’de yaklaşık 1.5-2 milyon ton bitkisel atık yağ üretimi söz konusu. Bunun büyük bir kısmı evlerden kaynaklanan atık yağlar, bir kısmı margarinler, bir kısmı da sanayiden kaynaklanan bitkisel atık yağlar. Çoğumuzun evde standart olarak yaptığımız şey lavaboya dökmek. Öncelikle evin giderleri tıkanıyor. Bunları açmak için kimyasallar kullanıyoruz, bunlar zaten ekstra çevresel zarar veriyor. Daha sonra kanalizasyonların tıkanmasına sebep oluyor. Kanalizasyonları açmak için bu kez ciddi bir maliyet ve efor sarf etmemiz gerekiyor. Kanalizasyonların sonunda arıtma tesisleri varsa oradaki mikro organizmalara zarar verebiliyorlar, oradaki sistemin verimini düşürüyorlar. Arıtma tesisi yoksa zaten doğrudan denize ve nehirlere gidiyor. Bu sefer doğrudan yüzeysel su kaynaklarında etkilere sebep oluyor. Öncelikle bu yağlar su yüzeyini tamamen kaplıyorlar ve güneş ışıklarının suyun içerisine girmesini engelliyorlar. Oradaki mikro organizmaların büyümesi için ışık gerekli, Onun yanında havadaki oksijeninde suyun içerisine girmesini engelliyorlar. Sudaki oksijen çok düşük seviyelere geldiği zaman oradaki mikro organizmaların ve balıkların ölmesine neden oluyorlar. Son birkaç aydır müsilaj problemi var. Müsilajın da esasında sonuçları aynı. Orada da sudaki mikro organizmalar aşırı büyüdükten sonra ölüyorlar ve sudaki oksijeni tüketiyorlar. Bu sefer üst üste bir kaç defa benzer etki oluyor ve tamamen ciddi sonuçları olan bir probleme neden oluyor. Aynı zamanda yağlar oksijenin tüketilmesine de sebep oluyor. Sadece yüzeyden oksijenin gelmesini engellemiyor, bir taraftan da yağlar oksijenin tüketilmesine sebep oluyor. Zaten müsilajdan dolayı mevcut bir problem varsa bu ciddi sonuçlara neden olabiliyor” dedi.

    Arıkan, atık yağların bertaraf edilmesi konusunda ise “Öncelikle büyük bitkisel atık yağ üreticilerinden başlandı. Bunlar atık yağlarını topluyor ve lisanslı firmalara veriyorlar. Ama bizler de evlerde bunları ayrı toplamak zorundayız ve bunları lavabolara dökmememiz gerekiyor. Bunları evde ayı bir plastik şişenin içinde toplayıp ilçe belediyeleri tarafından kurulması gereken atık getirme merkezlerine götürmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “ASLINDA ARITMA TESİSLERİ İÇİN İSTENMEYEN MALZEMELER”

    Arıkan, ileri biyolojik arıtma tesisleri konusunda ise, “Tek başına çare değil, yağlar gerçekten arıtılması çok zor malzemeler. O nedenle bizim arıtma tesislerimizde, özellikle iler biyolojik arıtma tesislerine bu yağları gönderdiğimiz zaman oradaki sistemin tamamen veriminin düşmesine neden oluyor. Aslında arıtma tesisleri için istenmeyen malzemeler. Atık yağları bazen çöplere atıyorlar, onlar çöpler toplandıktan sonra depolama sahalarına gidiyor. Oralarda da yangınlara sebep oluyor, aşırı sıcaktan, güneş ışığından dolayı. Bu atıklar toplanarak biyodizel tesislerine gidiyor. Burada da bizim atık olarak düşündüğümüz bir malzeme tamamen kaynak olarak bir yeşil yakıta dönüşüyor. Bu hem iklim değişikliği hem de fosil yakıtların tüketilmesi açısında oldukça çevreci bir yaklaşım. Bir milyon litre suyun kötü hale gelmesine sebep olabilir, bizim sadece evde yanlış yere attığımız yağ 1 milyon litre suyun kirlenmesine sebep olabilir” diye konuştu.

    “MÜSİLAJ İÇİN ÇOĞALMASINA UYGUN BİR ORTAM YARATIYOR”

    Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu üyesi Raşit Fırat Deniz da, “Marmara Denizi’nin kirliliğinde de bizim atık suların, evsel kaynaklı dediğimiz atık suların etkisi olduğu gibi aynı zamanda, endüstrilerden sızan ve arıtılmadan deşarj edilen atık suların çok büyük etkisi var. Özellikle endüstrideki atık yağlardan bahsettiğimiz zaman zaten çok daha büyük bir problemden bahsediyoruz. Eğer ki, bu atık yağlar arıtılmadan denize deşarj edilirse, ön arıtma tesisleri dahil, orada da bu işin yapılmadığı yönünde bir bilgi var; denizdeki oksijen seviyesini azaltarak, aynı zamanda güneş ışığının aşağıya inmesini engelleyerek müsilaj için çoğalmasına uygun bir ortam yaratıyor” dedi.

  • Bursa’da serçelerin muhteşem göçü görüntülendi

    Bursa’da serçelerin muhteşem göçü görüntülendi

    Havaların giderek serinlemesiyle birlikte sonbahar kendini iyice hissettirirken; doğada bunun etkileri de görülmeye devam ediyor. Ağustos sonu itibariyle göçmen kuşların pek çoğu kışı geçirecekleri ülkelere doğru göç etmeye başlamıştı. Uluabat Gölü sazlıklarında doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş tarafından dün çekilen görüntülerde on binlerce söğüt serçesinin oluşturduğu sürü doğa severler tarafından ilgiyle izlendi.

    Yazı gölün sazlıklarında ve çayırlarında beslenerek ve yavrulayarak geçiren Söğüt Serçeleri sonbahar ile birlikte bir araya gelerek kalabalık sürüler oluşturuyor. Görenleri kendilerine hayran bırakan bu devasa sürüleri görmek isteyenlerin biraz acele etmesi gerekiyor.

    Öyle ki bir kaç gün içerisinde bu büyük Söğüt Serçesi sürüleri kışı geçirecekleri Afrika, Ortadoğu ülkeleri ile Hindistan’a doğru göç edecekler. Seneye bahar aylarında yine geri gelecekler.

    Şehir içinde yakın akrabası olan normal serçelere göre vücutlarının daha renkli olduğunu belirten Doğa Fotoğrafçısı Alper Tüydeş ‘Genelde normal serçelerle karıştırılsa da görünümlerinde ciddi farklılıklar var. Göğüslerinde lekelenme, daha kızıl tonlar en belirgin özelikleri. Sazlıklar, çayırlar hatta makilikler üreme ve beslenme alanlarını oluşturur. Yazı bizimle birlikte geçirdiler ve şimdi göç sırası onlarda. Bu yıl doğan yavrularla birlikte oluşturdukları devasa sürüler ile bir yandan yavruları birlikte hareket etmeye alıştırıyorlar. Diğer yandan da göç öncesi yağ depoluyorlar. Bu sürüleri görmek isteyenler şu sıralar nehir ve göl kenarlarında yapacakları yürüyüşlerle bu devasa sürülere denk gelebilirler.’ dedi.

  • Yeni banknotlar bugün tedavüle girdi

    Yeni banknotlar bugün tedavüle girdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, E9 Emisyon Grubu V. tertip 20 TL ve 5 TL banknotları bugünden itibaren tedavüle verecek. Yeni banknotlardaki imzalar Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu ile birlikte 20 TL’lerde Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Tümen’e, 5 TL’lerde ise Başkan Yardımcısı Dr. Uğur Namık Küçük’e ait olacak. Banknotların ön ve arka yüz kompozisyonları ile genel nitelik ve görünümleri ise eski paralarla aynı olacak.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB), konu ile ilgili duyurusu Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, halen tedavülde bulunan E9 Emisyon Grubu I., II., III. ve IV. tertip 20 TL ve 5 TL banknotlara kıyasla, V. tertip 20 TL ve 5 TL banknotlardaki imzalar Başkan Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu ile birlikte 20 TL banknotlarda Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Tümen’e, 5 TL banknotlarda Başkan Yardımcısı Dr. Uğur Namık Küçük’e ait olacak şekilde yeniden düzenlendi.

    BANKNOTLARIN BOYUTLAR AYNI OLACAK

    Söz konusu banknotlar, üzerindeki imzalar dışında boyutları, ön ve arka yüz kompozisyonları ile genel nitelik ve görünümleri bakımından I., II., III. ve IV. tertipleriyle tamamen aynı olacak.

    100 VE 50 TL’LER DAHA SONRA TEDAVÜLE GİRECEK

    I., II., III., IV. ve V. tertip banknotlar birlikte tedavül edecek olup V. tertip 100 TL ve 50 TL banknotlara ilişkin duyuru daha sonra yapılacak.

  • WhatsApp bu telefonların fişini çekiyor! Tarih belli oldu…

    WhatsApp bu telefonların fişini çekiyor! Tarih belli oldu…

    Mesajlaşma uygulaması WhatsApp bazı telefonlara destek vermeyi kesiyor. İşte iPhone ve Android cihazları kapsayan akıllı telefonların tam listesi…

    Sosyal medya devi Facebook’un bünyesinde bulunan popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp kullanıcılarını yakından ilgilendiren bir adım atmaya hazırlanıyor.

    Eski cihazlar için desteğini düzenli olarak olarak kaldıran WhatsApp geri sayıma geçti.

    Aynı habere göre, söz konusu adım hem iPhone’ları hem de Google’ın android işletim sistemini çalıştıran diğer telefonları kapsıyor.

    Peki tabiri caizse WhatsApp’ın fişini çekeceği akıllı telefonlar hangileri? İşte sıralı tam liste…

    Samsung

    • The Samsung Galaxy Trend Lite,
    • Galaxy Trend II,
    • Galaxy SII,
    • Galaxy S3 mini,
    • Galaxy Xcover 2,
    • Galaxy Core and Galaxy Ace 2.

    LG

    • The LG Lucid 2,
    • Optimus F7,
    • Optimus F5,
    • Optimus L3 II Dual,
    • Optimus F5,
    • Optimus L5,
    • Optimus L5 II,
    • Optimus L5 Dual,
    • Optimus L3 II, Optimus L7

    LG

    • Optimus L7 II Dual,
    • Optimus L7 II,
    • Optimus F6, Enact ,
    • Optimus L4 II Dual,
    • Optimus F3,
    • Optimus L4 II,
    • Optimus L2 II,
    • Optimus Nitro HD and 4X HD, and Optimus F3Q.

    ZTE

    • The ZTE Grand S Flex,
    • ZTE V956,
    • Grand X Quad V987 and Grand Memo.

    Huawei

    • The Huawei Ascend G740,
    • Ascend Mate,
    • Ascend D Quad XL,
    • Ascend D1 Quad XL,
    • Ascend P1 S, and Ascend D2.

    Sony

    • The Sony Xperia Miro,
    • Sony Xperia Neo L,
    • Xperia Arc S.

    Apple

    • WhatsApp’ın ‘Sıkça Sorulan Sorular’ bölümünde yer alan bilgiye göre, ios 10’dan sonra güncellenemeyen eski iPhone’lar platforma erişimi kaybedecek.

    Diğer markalar

    • The Alcatel One Touch Evo 7,
    • Archos 53 Platinum,
    • HTC Desire 500,
    • Caterpillar Cat B15,
    • Wiko Cink Five,
    • Wiko Darknight,
    • Lenovo A820,
    • UMi X2,
    • Faea F1 and THL W8.
  • Karaca CHP’nin eğitim manifestosunu açıkladı

    Karaca CHP’nin eğitim manifestosunu açıkladı

    Eğitimdeki sorunları  gündeme taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi, çözüm önerilerini 81 ilde yapılan ortak açıklamayla kamuoyuna duyurdu.

    Bursa’da CHP İl Başkanı İsmet Karaca yaptığı yazılı açıklamada “Bazı okullarda farklı düzeylerde sınıfların aynı dersliklerde eğitim gördüğü bilinmektedir. Bunun en büyük sebebi 43 bin 627 derslik ihtiyacıdır. Sayıştay raporlarına göre 138 bin öğretmen ihtiyacı var. Şu ana kadar yalnızca 20 bin atama yapılmış, öğretmenlerden gelen tepkiler üzerine Erdoğan 15 bin ilave atamayı müjdeymiş gibi duyurmuştur. Bu atamaları gerçekleştirmemek ise Saray’ın bilinçli tercihidir. Biz bu tercihleri değiştireceğiz. CHP iktidarında Türkiye’nin atanamayan öğretmenler diye bir sorunu kalmayacak” dedi.

    CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’nın yaptığı manifesto niteliğindeki basın açıklamasından satır başları şöyle.

    “AKP İKTİDARI, EĞİTİMİ YAPBOZ TAHTASINA ÇEVİRDİ”

    “Tek adam rejiminin ülkemizi içine soktuğu çok yönlü krizin ağır sonuçlarını yaşadığımız alanların başında eğitim gelmektedir. 19 yıllık AKP iktidarı süresince liyakatten uzak ideolojik saiklerle yapboz haline getirilen eğitim sistemimizin yapısal sorunları, iktidarın yönetemediği COVİD-19 salgını süresince daha da derinleşmiş ve iyice gün yüzüne çıkmış durumdadır.

    Türkiye, COVİD-19 salgını boyunca okulların kapalı kaldığı uzun süre boyunca 2 milyon 316 bin öğrenci uzaktan eğitimin yürütüldüğü EBA sistemine ulaşamamıştır. 1 milyon 459 bin öğrenci ise internet erişimine sahip değildir. Bu yetersizliklerle beraber, uzaktan eğitimden bir şekilde yararlanabilen öğrencilerimiz de dahil olmak üzere çok büyük bir öğrenim kaybıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır. iktidarın salgın döneminde eğitim alanında ortaya koyduğu tercihler, var olan fırsat eşitsizliklerinin daha da derinleşmesine yol açmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın salgın süresince ortaya çıkan öğrenme kaybının boyutlarını ölçme ve bu kaybın telafisi için derhal gerekli bilimsel çalışmaları başlatması gerekmektedir.”

    DERİN KAYGILAR ORTAYA ÇIKTI

    “6 Eylül 2021’de yüz yüze eğitim tekrar başlamış, öğretmenlerimiz ve çocuklarımız okullarına kavuşmuşlardır. Uzun bir aradan sonra yüz yüze eğitime dönüşün büyük bir mutluluk yaratması gerekirken, yetersizlikler nedeniyle eğitimin tüm paydaşlarında derin kaygılar ortaya çıkmıştır.

    Okullarda ihtiyaç duyulan 101 bin yardımcı hizmet personeli hala atanmamıştır. Okullarımızda hijyenin korunmasını sağlayacak bu atamaların derhal gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Gerekirse Milli Eğitim Bakanlığı’na ek kaynak aktarımı yapılabilir.”

    43 BİN 627 DERSLİK İHTİYACI VAR

    “Haftalardır birçok kentte sınıflarda vakalar ortaya çıkmakta ve yayılmaktadır. Sosyal mesafenin korunabilmesi için sınıfların seyreltilmesi gerekirken, birçok okulda öğrenciler kalabalık sınıflarda derslere girmektedirler. Bazı okullarda farklı düzeylerde sınıfların aynı dersliklerde eğitim gördüğü bilinmektedir. Bunun en büyük sebebi 43 bin 627 derslik ihtiyacıdır. Yandaşlara, beşli çeteye, Saray beslemelerine kaynak ayıran iktidar; çocuklarımızın sağlığı, eğitimi ve geleceği için gereken bu ihtiyacı karşılamamaktadır.”

    EĞİTİM İÇİN HAZIRIZ

    “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, buradan bir kez daha ilan ediyoruz: Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da belirttiği gibi, biz çocuklarımızın eğitimi için bu ihtiyacı karşılamaya hazırız. Gerekli sayıda derslik ve okulu, ihtiyaç duyulan yerlerde belediyelerimiz eliyle inşa etmeye hazırız. Arsa gösterildiği anda belediyelerimiz gerekli çalışmayı başlatacak ve en kısa sürede ihtiyaç duyulan derslikleri eğitim ve öğretime hazır hale getireceklerdir. Aynı şekilde, tamirata ve onarıma ihtiyaç duyan derslik ve okullar için de partimiz ve belediyelerimiz harekete geçmeye hazırdır.”

    İKTİDARIMIZDA ATANAMAYAN ÖĞRETMEN SORUNU KALMAYACAK

    “Eğitim sistemimizin en acil ihtiyaçlarından bir diğeri de geleceğimizi yetiştiren öğretmenlerin temel sorunlarının çözülmesidir. İlk olarak öğretmen açığının kapatılması gerekmektedir. Sayıştay raporlarına göre 138 bin, MEB’in raporuna göre 107 bin öğretmen ihtiyacı vardır. Şu ana kadar yalnızca 20 bin atama yapılmış, öğretmenlerden gelen tepkiler üzerine Erdoğan 15 bin ilave atamayı müjdeymiş gibi duyurmuştur. Bu atamaları gerçekleştirmemek ise Saray’ın bilinçli tercihidir. Biz bu tercihleri değiştireceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Türkiye’nin atanamayan öğretmenler diye bir sorunu kalmayacak. Bizim tercihlerimiz açık ve nettir: Toplumdaki en önemli meslek gruplarından birini öğretmenlerin oluşturduğunun farkındayız. Öğretmenlerin haklarını ve çalışma koşullarını yasal güvenceye kavuşturacak Öğretmenler Meslek Kanunu’nu çıkaracağız. Bununla birlikte, hak kayıplarının önüne geçmek için sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen gibi garabetleri ortadan kaldıracak, kamuda çalışan tüm öğretmenlerin insanca koşullarda eşit şartlarda ücret almalarını ve özlük haklarına sahip olmasını sağlayacağız. Öğretmenlerin 3600 ek gösterge hakkını teslim edeceğiz.”

    GELECEĞİMİZİ KARANLIKTAN KURTARACAĞIZ!

    “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bir toplumun geleceğinin eğitime bağlı olduğunun bilincindeyiz. Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadeleriyle, “Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.”

    Bugün maalesef Saray rejiminin elinde devletin eğitim politikası, 100 yıl önce inşa edilen Cumhuriyetin eğitim felsefesinin gerisine düşmüştür. Bu nedenle eğitim üzerine konuşurken teknolojiden, bilim insanı yetiştirebilmekten, çağın gereklerinden bahsetmek yerine çok temel sorunlar üzerine mücadele vermek durumunda kalıyoruz. Ancak buna mecbur olmadığımızın farkındayız.

    Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında; rantı yandaşlara harcamak yerine geleceğimize ayıracağımız kaynaklarla eğitimin tüm paydaşlarının ihtiyaçlarının karşılandığı, tüm çocuklarımızın nitelikli eğitime ulaşabildiği, hiçbir ailenin çocuklarının geleceğinden endişe duymadığı, öğretmenlerin güvenle yeni nesilleri yetiştirdiği eşit ve adil bir eğitim sistemini inşa edeceğiz. O gün gelene kadar, imkânlar doğrultusunda, çocuklarımızın eğitimi için elimizi taşın altına koymaya hazırız. Biz hazırız, geleceğimizi karanlıktan kurtaracağız!”

  • Bursa’da 73 ayı kışa hazırlanıyor

    Bursa’da 73 ayı kışa hazırlanıyor

    Bursa’nın Karacabey ilçesindeki Ovakorusu Ayı Barınağı’nda bulunan ayılar, bakıcıları tarafından çeşit çeşit yiyecekle beslenerek kış için enerji depoluyor.

    68 yetişkin ve 5 yavru olmak üzere 73 ayıya ev sahipliği yapan Türkiye’nin tek ayı barınağındaki ayılar kış için enerji topluyor. Doğal ortamda buldukları yiyeceklerin haricinde bakıcıların ikram ettiği meyve ve sebzeleri afiyetle midelerine indiren ayılar kışa hazırlanıyor.

    Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu sene de ayıların kış uykusuna yatması beklenmiyor. 302 dekar ormanlık arazi içerisinde keyifleri yerinde olan ayılara bakıcıları tarafından çok iyi bakılıyor. Kış uykusu süreci 3 ila 5 ay arasında değişiyor.

    Ayılar için kış mevsimi soğuk iklimlerde Kasım ayında başlarken, daha sıcak iklimlerde ise Kasım sonu ve Aralık ayında başlıyor. Bu sürecin Şubat sonuna kadar devam ettiği görülüyor.

  • Bursaspor-Ankaragücü maçının hakemi belli oldu

    Bursaspor-Ankaragücü maçının hakemi belli oldu

    TFF 1. Lig’in 7. haftasında oynanacak olan Bursaspor-Ankaragücü maçını hakem Caner Ak yönetecek.

    TFF 1. Lig’in 7. haftasında görev yapacak hakemler belli oldu. TFF’den yapılan açıklamaya göre, pazar günü saat 19.00’da başlayacak olan Bursaspor-Ankaragücü maçını hakem Caner Ak yönetecek.

    Ak’ın yardımcılıklarını Deniz Turgut ve Emir Eray Eyisoy yapacak. Maçın dördüncü hakemi ise Oğuzhan Uğurlu olacak.

    Caner Ak yönetiminde bugüne kadar 3 maça çıkan Bursaspor, 1 galibiyet, 2 beraberlik alırken, Ankaragücü ise tek maç yaptı ve 3 puanla ayrıldı.

  • TCDD’den Çorlu tren kazası açıklaması: Mağdurlara 21 milyon lira ödeme yapıldı

    TCDD’den Çorlu tren kazası açıklaması: Mağdurlara 21 milyon lira ödeme yapıldı

    Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Çorlu’daki tren kazasında bu güne kadar vefat eden 14 vatandaşın yakınları ile yaralanan 30 vatandaşa toplam 21 milyon 370 bin 326,72 TL ödeme yapılarak, dava sürecinin sulh ile sonuçlandırıldığını duyurdu.

    TCDD’den yapılan yazılı açıklamada, Çorlu Tren İstasyonu yakınlarında 2018 yılında meydana gelen kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralananlar tarafından TCDD aleyhinde adli ve idari yargı davaları açıldığı hatırlatıldı. Ancak tazminat davalarının açıldığı mahkemelerin büyük bölümünde görevsizlik kararı verilmesi sonucu, yargılamanın hangi mahkeme huzurunda yapılacağı konusunun cevapsız kaldığı ve davaların uzama eylemine girdiği vurgulandı.

    ‘TOPLAM 21 MİLYON 370 BİN TL ÖDEME’

    Açıklamada, “Bu nedenle oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla; TCDD Yönetim Kurulu tarafından Yargıtay uygulamaları esasları göz önünde bulundurularak, bu konuda ihtisas sahibi bilirkişiden rapor alınmak suretiyle mağdur ve mağdur yakınlarına sulhen tazminat ödenmesi kararı alınmıştır. Yapılan ödemeler; mağdurların gelirleri, yaşı ve maluliyet oranları esas alınarak alanında ihtisaslaşmış bilirkişilere Genel Müdürlüğümüz tarafından hesaplattırılmıştır. Bu güne kadar vefat eden 14 vatandaşımızın yakınları ile yaralanan 30 vatandaşımıza toplam 21 milyon 370 bin 326,72 TL ödeme yapılarak, dava süreci sulh ile sonuçlandırılmıştır. Sulh ile sonuçlanmayan 15 dava ve sulh süreci devam eden 34 dava ise derdesttir” denildi.

    ‘MAĞDURİYETİN GİDERİLMESİ İÇİN’

    Kazada yaralanan 3 kişiye tazminat ödenmesine ilişkin basına yansıyan konuda; mağdurlara özel bir ödeme söz konusu olmadığı, mağdur vekilinin tazminat miktarlarının hesaplanması veya ödenmesi üzerinde bir etkisi bulunmadığı kaydedilerek, “Söz konusu ödemeler, mahkemeler tarafından benimsenen yöntem esas alınarak, uzun yargılamaların önüne geçilmesi ve mağduriyetin giderilmesi amacıyla yapılmaktadır. TCDD ailesi olarak vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileriz” ifadeleri kullanıldı.

  • Karacabey longozunda sonbahar güzelliği

    Karacabey longozunda sonbahar güzelliği

    Doğal güzellikleri ile her mevsim büyüleyen Karacabey longoz ormanları sonbahar mevsiminde de bitki örtüsünün farklı tonları ile göz kamaştırıyor.

    Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğünün koruması altında olan Karacabey longoz ormanları, yılın her mevsiminde farklı güzellikleriyle ön plana çıkıyor.

    İlkbahar aylarında yemyeşil, sonbaharda turuncu renginin her tonuyla misafirlerini ağırlayan Karacabey longozu, görenleri mest ediyor. Bünyesindeki irili ufaklı yüzlerce su birikintisi ile binlerce hayvana ev sahipliği yapan longoz ormanları, Marmara Denizi’nin güney kıyısında yer alan delta, göl, bataklık, kumul ve subasar orman eko sistemlerinden meydana geliyor.

    Deltanın batı yarısında toplam alanı 194 hektar olan ve Maliç deresi tarafından beslenen Dalyan ve Poyraz gölleri, 600 hektar alanı kaplayan sazlıklar, 730 hektarlık bir alana yayılmış dişbudak, kızılağaç ve söğütlerden oluşan subasar ormanları ve çok çeşitli floraya sahip geniş bir kumul bandı bulunuyor. Longoz ormanları her mevsim misafirlerini ağırlıyor.