Etiket: bursahaber

  • Kuraklığa karşı yer altında depolama

    Kuraklığa karşı yer altında depolama

    Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2023 yılına kadar Türkiye’de bitirilmesi planlanan 150 adet yer altı su depolama tesisinden Bursa’daki 3 tanesi hizmete girdi. Yer altı barajları sayesinde buharlaşmanın önüne geçilecek, taşkınlara sebep olan kar suları depolanacak.

    Yer altı sularının toprak altında bir perde gerisinde toplanması ile oluşturulan depolama alanları (yer altı barajları), yer üstü barajlarına göre daha tercih edilebilir sistemler haline geliyor. Tarihteki sarnıçlar ileri mühendislik yapıları ile birleştirilerek su depolamasında tasarruf ve verim ortaya çıkaracak. Tarım ve Orman Bakanlığı 2023 yılına kadar Türkiye’de 150 adet yeraltı su depolama tesisini bitirilmesini hedefliyor. 2020 yılı sonuna kadar Türkiye’de 19 adet yeraltı depolaması tamamlandı. Bursa, Kocaeli ve Yalova illeri ile sınırlı DSİ 1. Bölge Müdürlüğümüzün hedefi de 2023 yılı sonuna kadar 12 adet yeraltı su depolama tesisi olduğunu belirten Devlet Su İşleri 1 Bölge Müdürü Yüksel Tazegül, Bursa sınırları içerisinde 3 adet yeraltı depolaması tamamlanarak depolama yapmaya başladığını söyledi.

    Küresel iklim değişikliklerin sonucu sıcaklıkların artması ve bunun doğal sonucu da buharlaşmanın artması sebebiyle kuraklıkla mücadele için buharlaşmanın olmadığı yeraltı depolamaların önemi ön plana çıktığını ifade eden Tazegün, “Küresel iklim değişikliklerine tedbir hedefli, kış aylarında ani kar erimeleri ve yoğun yağışlarda toprak tarafından süzülemeyen denizlere akan ve taşkınlara sebep olan bu suların yeraltına yönlendirilerek yeraltında biriktirilmesini hedefliyoruz. Bu doğrultuda, Barakfakıh, Dokuzgözler ve Narlıdere Yeraltı Su Depolaması tesisinde yılda toplam 4 milyon 450 bin metreküp su depolanacaktır. Bu su ile 70 bin nüfusun içme suyu ve sanayicilerimizin kullanma suyu ihtiyacı karşılanacak. 630 bin tarım arazimiz sulanacak. 14 milyon gelir artışı sağlanacaktır. Bu 3 tesisimizin maliyeti 860 bin liradır. Bursa Ovası’nın sahip olduğu yer altı suyu rezervinin tamamı kullanım için tahsis edildiğinden ilave tahsis yapılamamaktadır. Bu sebeple sanayileşmenin olduğu bölgelerde, aşırı yeraltı suyu çekimlerine bağlı olarak yeraltı suyu seviyelerinde ciddi düşmeler meydana gelmektedir. Yeraltı suyu seviye düşümlerini engellemek hedefiyle yapılacak yeraltı depolamaları ile bölgedeki yeraltı suyu potansiyelinin arttırılması sağlanmış olacaktır” şeklinde konuştu.

  • 4’üncü yargı paketi kabul edildi

    4’üncü yargı paketi kabul edildi

    TBMM Adalet Komisyonu’nda ‘4’üncü yargı paketi’ olarak adlandırılan ‘Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ kabul edildi.

    TBMM Adalet Komisyonu, AK Parti Milletvekili Yılmaz Tunç başkanlığında toplandı. Kamuoyunda ‘4’üncü yargı paketi’ olarak bilinen ‘Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ komisyonda görüşülerek, kabul edildi. Teklif ile idari başvurulara cevap verme süresi 60 günden 30 güne, cevap verme süresinin kısaltılmasına bağlı olarak kesin olmayan cevaplar için öngörülen bekleme süresi ise 6 aydan 4 aya indirilecek. Yargılamada yaşanan gecikmelerin önüne geçilmesi ve makul sürede yargılanma hakkı ile hak arama hürriyetinin daha etkin korunması için idari yargı mercilerince verilen nihai kararlar, gerekçesiyle birlikte en geç 30 gün içinde yazılacak.

    KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE ETKİN MÜCADELE

    Kadına karşı şiddet eylemleriyle daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla eşe karşı işlenen ‘kasten öldürme’, ‘kasten yaralama’, ‘eziyet’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarında kabul edilen cezayı artırıcı nedenler, boşanılan eşi de kapsayacak. Teklifle, usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanıklar hakkında verilen zorla getirme kararlarının bildirilmesine ilişkin ilave usul getiriliyor. Buna göre, teknolojik gelişmeler doğrultusunda yargısal etkinlik ve verimliliğin artırılması amacıyla mevcut usule ek olarak zorla getirme kararı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin dosyada bulunması halinde bu araçlardan yararlanılarak da tanığa bildirilecek.

    ADLİ KONTROL SÜRELERİ

    Ayrıca katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi, kuvvetli suç şüphesinin somut delillere dayanmasına bağlı hale getirilecek. Konutu terk etmeme yükümlülüğü, şahsi hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak, bu yükümlülük altında geçen her 2 gün, cezanın mahsubunda 1 gün olarak dikkate alınacak. Soruşturma evresinde, şüphelinin adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda en geç 4 aylık aralıklarla Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hakimi tarafından bir karar verilecek. Kovuşturma evresinde ise mahkeme, hakkında adli kontrol kararı bulunan sanığın bu yükümlülüğünün devam edip etmeyeceğine en geç 4 aylık süre içinde resen karar verecek. Adli kontrol süresi, ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde en çok 2 yıl olup, bu süre, zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek 1 yıl daha uzatılabilecek. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde ise adli kontrol süresi en çok 3 yıl olup, bu süre, zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilecek. Hakim adayları ile avukat stajyerlerine Anayasa Mahkemesinde staj yapma imkanı getirilecek.

    EK MADDE EKLENDİ

    Komisyonda, kovid-19 salgını sebebiyle açık ceza infaz kurumlarında bulunanlarla, kapalı ceza infaz kurumunda olup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlülerin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlülerin izinli sayılmalarına ilişkin süreye yönelik, teklife yeni madde eklendi. Buna göre, 31 Temmuz’da sona erecek süre, salgının devam etmesi halinde, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında 2 ayı geçmemek üzere 2 kez daha uygulanabilecek. Böylelikle salgının sürmesi durumunda kovid-19 izin süresinin en fazla 30 Kasım 2021’e kadar uzatılabilmesi öngörülüyor.

  • Kuraklık zeytini vurdu!

    Kuraklık zeytini vurdu!

    Manisa’da etkili olan kuraklığın boyutu, zeytin üreticilerini tedirgin etti. Üreticiler, rekoltede yarı yarıya düşüş yaşanacağını öngörüyor.

    Manisa’nın Saruhanlı ilçesindeki zeytin ağaçlarında kuraklığa bağlı yaşanan verim kaybı üreticiyi tedirgin etti. Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, geçen yıl 50 bin ton ürün elde edilirken bu yıl 25 bin tonluk verim beklediklerini söyledi.

    Manisa’da hava sıcaklıklarının beklenenin üzerinde seyretmesi, çiçeklenme döneminde zeytin ağaçlarındaki meyve oluşumunu engelledi.

    Yaklaşık 140 bin dekar arazide zeytin tarımı yapılan Saruhanlı ilçesinde hissedilen kuraklık üreticide endişeye neden oldu. Sofralık zeytin yetiştiriciliği yapan üretici Ali Kaçar, kuraklıktan dolayı neredeyse üretim yapamayacak duruma geldiklerini belirterek, “Bu sene yağışların yetersiz olmasından dolayı verim çok düşük. Şu an ağaçlarımızda meyve hiç yok. Ağaç başına 1 veya 2 kilo zeytin toplayabiliriz” diye konuştu.

    “SONDAJ YASAĞI GÖZDEN GEÇİRİLSİN”

    Üzümün başkenti olarak anılan Saruhanlı ilçesinde 110 bin dekar üzüm arazisi, 140 bin dekar ise zeytin arazisi bulunduğunu belirten Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, nisan ve mayıs aylarında yaşanan aşırı sıcak nedeniyle verimin düştüğünü dile getirdi.

    Okur, “Normalde 50 kilo zeytin toplayacağımız ağaçtan 10 kilo bile zeytin toplayamayacağız. Kuraklığın çok büyük bir etkisi var. Bu sene zeytinde rekolte düşecek” diye konuştu.

    Ağaçların sulanması için sondaj yasağının yeniden gözden geçirilmesini isteyen Okur şöyle devam etti:

    “Dağ köyündeki çiftçi meyvesini nasıl sulayacak? Zeytin, endüstriyel ve ülke ekonomisine çok katkısı olan bir ürün. Devletimiz sesimize kulak versin. Bu Saruhanlı için değil, diğer ilçelerimiz ve illerimiz için de geçerli. Sondaj yasağının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde sulama olmadan kuraklığın önüne geçemeyiz. Çünkü yağışlar yetersiz.”

  • Bursa’da barajlardan sevindiren haber

    Bursa’da barajlardan sevindiren haber

    Bursa’da haziran ayında etkili olan yağışlar sevindirdi. İçme suyunu karşılayan barajların doluluk oranı yeni yıla kadar şehrin içme suyunu karşılayacak seviyeye ulaştı. Hiç yağış olmasa bile Bursa’nın 7,5 ay kadar yetecek suyu olduğu belirtildi.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nden (BUSKİ) alınan bilgiye göre, Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Doğancı ve Nilüfer Barajı’nda doluluk yüzde 100 oranına ulaştı.

    Yapılan açıklamada, hiç yağış olmasa bile gelecek yıl ocak ayı ortalarına kadar sıkıntı yaşanmayacağını belirtilirken, yetkililer vatandaşları suyu her ortamda tasarruflu kullanmaları konusunda uyardı.

  • Muğla’da sabah saatlerinde deprem

    Muğla’da sabah saatlerinde deprem

    Muğla’da sabah saatlerinde bir deprem meydana geldi. AFAD, depremin büyüklüğünü 3.5 olarak açıkladı.

    Muğla’nın Datça açıklarında sabah saat 10.13’de bir deprem meydana geldi. AFAD, depremin büyüklüğünü 3.5, merkez üssü Datça’nın 35 km açığı olarak duyurdu.

    KANDİLLİ’DEN AÇIKLAMA

    Kandilli Rasathanesi ise depremin merkez üssünü Akdeniz Oniki Adalar olarak açıkladı.

  • Kabine toplantısında yeni kararlar bekleniyor! Kabine ne zaman toplanıyor?

    Kabine toplantısında yeni kararlar bekleniyor! Kabine ne zaman toplanıyor?

    İki haftada bir gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı, NATO toplantısı nedeniyle geçtiğimiz hafta gerçekleştirilmemişti. Bu hafta yapılması beklenen Kabine Toplantısı’nda düşen vaka sayılarıyla birlikte Pazar günü yasaklarının kaldırılması, sokağa çıkma yasağı saatini ileri alınması gibi konuların gündeme gelmesi bekleniyor.

    Türkiye, koronavirüs ile mücadelede yeni bir döneme girerken, artan aşı sayılarıyla birlikte kademeli normalleşmede bazı tedbirlerin kaldırılması da gündeme geldi.

    21 Haziran Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde gerçekleştirilmesi beklenen Kabine Toplantısı’nda kademeli normalleşmede yeni adımların atılması da bekleniyor.

    Kabine Toplantısı’nın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı açıklamayla vatandaşlar tarafından merak ediliyor.

    PAZAR GÜNÜ SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI KALDIRILACAK MI?

    1 Haziran’da yürürlüğe giren kademeli normalleşme ile sokağa çıkma kısıtlaması saat 22’den sonra olacak şekilde düzenlenmiş, Pazar günleri ise tamamen kısıtlama kapsamında kalmıştı.

    Pazar günü sokağa çıkma kısıtlamasının devam edip etmeyeceği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kabine Toplantısı’nın ardından yapacağı açıklamayla belli olacak.

    MASKE ZORUNLULUĞU KALKACAK MI?

    Artan aşılamayla birlikte açık alanlarda maske zorunluluğunun kaldırılması da gündeme geldi.

    Kabine Toplantısı’nda bu konunun da gündeme gelmesi bekleniyor

  • HDP iddianamesi için kabul istemi

    HDP iddianamesi için kabul istemi

    HDP’nin kapatılması için yapılan başvuruda Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından görevlendirilen raportör ilk incelemeyi tamamladı. Raportör, HDP’nin kapatılması iddianamesinin kabulünü talep etti.

    HDP’ye açılan kapatma davasında hukuki süreç işliyor. AYM raportörü, iddianameyle ilgili incelemesini tamamladı, iddianamenin kabulü yönünde görüş bildirdi.

    Raportör, raponunu Anayasa Mahkemesi’ne sunacak. Ardından mahkemeye heyeti 21 Haziran’da saat 10.00 toplanarak iddianamenin kabul edilip edilmeyeceğine karar verecek.

    Raportörün görüşü, raporun kabul edilmesi yönünde ama son kararı mahkeme heyeti verecek. Bir önceki iddianame eksikler bulunduğu gerekçesiyle iade edilmişti.

    İddianame bu kez kabul edilirse dava süreci başlayacak. İddianame ön savunma için HDP’ye gönderilecek. Ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin esas hakkındaki görüşünü sunacak.

    Savcının sözlü açıklama, HDP’nin de sözlü savunma yapmasından sonra raportör esas hakkındaki raporunu hazırlayacak ve mahkeme kapatma istemini karara bağlayacak.

  • Fransa, Türkiye’yi kırmızı listeden çıkardı

    Fransa, Türkiye’yi kırmızı listeden çıkardı

    Fransa, koronavirüs salgınına karşı seyahat kısıtlaması getirdiği kırmızı ülkeler listesinden Türkiye’yi çıkararak, turuncu ülkeler listesine aldı.

    Fransa, koronavirüs salgını nedeniyle seyahat kısıtlamaları getirdiği ülkelerin listelerini güncelledi. Buna göre, Türkiye kırmızı ülkeler listesinden turuncu ülkeler listesine alındı. Böylece Türkiye’den Fransa’ya seyahat edecek yolcular için 10 gün zorunlu karantina uygulaması kalkarken, Türkiye’den Fransa’ya gelenlerin covid-19’a karşı aşılanmamış olmaları halinde PCR testi yaptırmaları talep edilecek ve 7 gün boyunca karantina uygulanacak.

    Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Ali Onaner sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sağladığımız detaylı bilgiler sonucunda, Fransa seyahat kısıtlamaları listesinde kırmızıdan turuncuya geçtiğimiz az önce açıklandı. Tüm seyahat edeceklere sağlıklı ve güzel tatiller dilerim” ifadelerini kullandı.

    ABD ve Kanada yeşil listeye alındı

    ABD ve Kanada yeşil listeye geçerken, Paraguay, Afganistan ve Maldivler kırmızı listeye alındı. Yeşil olarak sınıflandırılan ülkelerden gelen turistler, aşı kanıtı bulunan veya PCR testi negatif olan turistler ülkeye giriş yapabilecek. Kırmızı olarak sınıflandırılan ülkeler için Fransa, yalnızca zorunlu seyahatlere izin verirken, PCR testini aşılı olsun veya olmasın talep ediyor ve 10 günlük karantina süreci uyguluyor.

  • 12 ayın en düşük seviyesinde

    12 ayın en düşük seviyesinde

    Türkiye’de konut satışları Mayıs ayında, baz etkisiyle geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,2 artış kaydetmesine karşın, son 1 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Yükselen konut kredisi faizleri ve salgın nedeniyle uygulanan tam kapanma tedbirleri etkisinin fazlasıyla hissedildiği konut satışlarında Mayıs ayında Türkiye genelinde gerçekleşen satış sadece 59 bin 166 oldu.

    Konut satışlarında İstanbul 11 bin 356 konut satışı ve yüzde 19,2 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 5 bin 653 konut satışı ve yüzde 9,6 pay ile Ankara, 3 bin 298 konut satışı ve yüzde 5,6 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 7 konut ile Ardahan, 11 konut ile Hakkari ve 26 konut ile Bayburt oldu.

    Türkiye genelinde Mayıs ayında ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42,9 azalış göstererek 10 bin 560 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 17,8 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 2 bin 210 konut satışı ve yüzde 20,9 pay ile ilk sırada yer aldı. Hakkari ve Şırnak illerinde ipotekli konut satışı gerçekleşmezken Ardahan’da 1 ipotekli konut satışı gerçekleşti.

    Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8 artarak 18 bin 204 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 30,8 oldu. İlk satışlarda İstanbul 3 bin 153 konut satışı ve yüzde 17,3 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul’u bin 156 konut satışı ile Ankara ve 858 konut satışı ile İzmir izledi.

    Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20,2 artış göstererek 40 bin 962 oldu.

    İkinci el konut satışlarında İstanbul 8 bin 203 konut satışı ve yüzde 20 pay ile ilk sırada yer aldı. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 72,2 oldu. İkinci el konut satışlarında Ankara 4 bin 497 konut satışı ile ikinci sırada yer alırken, Ankara’yı 2 bin 440 konut satışı ile İzmir izledi.

    Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 106,5 artarak bin 776 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Mayıs ayında ilk sırayı 818 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla 341 konut satışı ile Antalya, 106 konut satışı ile Ankara, 80 konut satışı ile Mersin ve 75 konut satışı ile Sakarya izledi.

  • Otobüste yakalanan uyuşturucuya beraat

    Otobüste yakalanan uyuşturucuya beraat

    Şehirlerarası otobüs firmasında yolculuk ettiği koltuğun üzerinde uyuşturucu madde yakalanan genç, ‘Uyuşturucu madde ticareti yapmak’ suçundan mahkum oldu. Devreye giren Yargıtay, sanığın beraat etmesi gerektiğine hükmetti.

    Bursa’da bir ihbarı değerlendiren Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu madde bulunduğu öne sürülen şehirlerarası yolcu otobüsünü durdurdu.

    Narkotik köpeklerinin de bulunduğu aramada 9 numaralı koltuğun baş üstü rafında 2 ayrı poşette uyuşturucu madde ele geçirildi. Otobüs şoförü ve muavin, uyuşturucu maddenin koltukta oturan vatandaşa ait olduğunu öne sürdü.

    Yolcu hakkında 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Uyuşturucu madde ticareti yapma’ suçundan dava açıldı. Mahkeme, sanığın mahkumiyetine hükmetti. Sanık avukatı kararı temyiz edince devreye Yargıtay 10. Ceza Dairesi girdi. Yüksek Mahkeme, mahkumiyet kararını bozdu.

    Yargıtay kararında, “Otobüs şoförü ile muavinin atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında olay tutanağı içeriği, ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın savunmasının aksine, seyahat ettiği otobüste oturduğu 9 numaralı koltuğun baş üstü rafında bulunan 2 ayrı poşette ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olduğuna ilişkin, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır. Sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün bozulmasına oy birliği ile karar verildi” denildi.