Etiket: bursahaber

  • Nâzım Hikmet Bursa’da anıldı

    Nâzım Hikmet Bursa’da anıldı

    Dünya ve Türk edebiyatına sayısız eserler kazandıran şair ve yazar Nâzım Hikmet, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan çeşitli etkinliklerle anılıyor.

    2024 yılını Nâzım Hikmet’e adayan Büyükşehir Belediyesi, etkinlikler kapsamında Tayyare Kültür Merkezi’nde ‘Mavi Gözlü Dev Nâzım Hikmet’ filminin gösterimini yaptı. Sanatseverlerin ilgi gösterdiği etkinlik, film gösteriminin ardından söyleşi programıyla devam etti. Moderatörlüğünü Bursa Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ali Düşenkalkar’ın yaptığı söyleşiye, usta oyunca Metin Belgin konuşmacı olarak katıldı. Nâzım Hikmet’in düşüncelerinin ve yaşam felsefesinin anlatıldığı söyleşide, dinleyenler Nâzım Hikmet’in dünyasına derinlemesine bir yolculuk yapma imkânı buldu.

    Gecenin sonunda Kültür Şube Müdürü Nazan Akdoğan tarafından Metin Belgin ve Ali Düşenkalkar’a günün anısına hediye takdim edildi.

  • Yıldırım’da su kesintisi

    Yıldırım’da su kesintisi

    BUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada şu cümlelere yer verildi:

    “BUSKİ Genel Müdürlüğü İşletmeler 1. Bölge Dairesi Başkanlığı tarafından yapılacak çalışmalar çerçevesinde Yıldırım İlçesi Ertuğrulgazi Mahallesi, Selçukbey Caddesi, Huzurevi Caddesi, 4. Mutlu Sokak, 3. Altın Sokak, Ertuğrulgazi Caddesi, 3. Sokak, 7. Sokak, Kanuni Cadde, Kaplıkaya Cadde arasında kalan bölge ve civarında 26 Kasım 2024 tarihinde 09.00-19.00 saatleri arasında su kesintisi yapılacaktır. Vatandaşların tedbirli olması rica olunur.”

  • Osmanlı’dan bugüne eğitim mirası

    Osmanlı’dan bugüne eğitim mirası

    Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u Fethinden 15 yıl sonra 1468 yılında Bursa’da inşa edilen Hoca İlyas Ortaokulu, asırlardır aynı binada ve aynı isimle mezun veriyor.

    Türkiye’nin en eski okulu olan ve Dünyada da başka bir eşi bulunmayan Hoca İlyas Ortaokulu, 556 yıldır eğitim öğretim hayatına ara vermeden devam ediyor. Fatih Sultan Mehmet döneminde kurulan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişini yaşayan okul, cumhuriyetin kuruluşunda milli mücadele dönemine de tanıklık etti. 1855 yılında Bursa’da yaşanan deprem sonrası tamamen yıkılan okul binası afet nedeniyle eğitime ara verse de 1910’da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yeniden yapılarak eğitim öğretime devam etti. Milli mücadele döneminde Yunan işgalinden de nasibini aldı. Bursa’yı işgal eden Yunanlılar okulu karargah olarak kullandı. İşgal sonrası geri çekilen Yunanlılar okulu tahrip etti. Dönemin parasıyla bin 50 kuruş harcanarak yeniden onarılan Hoca İlyas Ortaokulu, yaşadığı onca badireye rağmen ayakta kalmayı başararak mezun vermeye devam etti. Kurulduğu 1468 yılından günümüze kadar mezun veren Hoca İlyas Ortaokulu 2 devlet, 30 padişah, 12 cumhurbaşkanı dönemine tanıklık etti, 1 işgal ve sayısız deprem görmesine rağmen yıkılmayan Hoca İlyas Ortaokulu’nda günümüzde hala ders zili çalmaya devam ediyor.

    Dönemin iş insanı Hoca Mehmet Çelebi tarafından vakfedildi
    Fatih Sultan Mehmet döneminde tüccarlık yapan Hoca Mehmet Çelebi’nin, babası Hoca İlyas adına okul yaptırıp vakfettiğini söyleyen Hoca İlyas Ortaokulu Müdür Yardımcısı Ömer Kadri Bozali, “Bu okul Türkiye’nin en eski okullarından hatta belki de en eskisi. 1468 tarihinde Fatih Sultan Mehmet döneminde kurulmuş bir okul, Hoca İlyaszade Hoca Mehmet Çelebi tarafından vakfedilmiş. Vakfedildiği yıl kayıtlarda bir mektep binası, binanın hemen yanında bir ev ve bahçesi vakfedildiği yazıyor. Bu şekilde 556 yıl önce banisi Hoca İlyaszade Mehmet Çelebi tarafından vakfedilmiş bir kurum. Bu eğitim kurumunu diğer okullardan ayıran birkaç özellik daha var. Onlardan biri vakfedildiği tarihten günümüze kadar ismi değişmeyen yegane okul. Hoca İlyaszade Vakıf Mektebi olarak vakfedilmiş. Sonraki dönemlerde Hoca İlyaszade İlk Mektebi, Müdafa-i Milliye Hoca İlyaszade İlk Mektebi, Hoca İlyas İlk Mektebi, Hoca İlyas İlkokulu ve en son olarak Hoca İlyas Ortaokulu olarak varlığını devam ettiriyor” şeklinde konuştu.

    Depremde yıkıldı, işgalde düşmana karargah oldu
    1855 yılında depremde tamamen yıkılsa da 1910’da yeniden inşa edilen, milli mücadele döneminde ise bu kez Yunan askerlerine karargah olan Hoca İlyas Ortaokulu’nun yıkılmadan ayakta kaldığını kaydeden Bozali, “Aynı mekanda eğitimine 1468’den beri devam eden bir kurum. Şu an görülen bina okulumuzun üçüncü binası. Daha önceki binalar da deprem ve benzeri sebeplerden dolayı yıkılmış. Bu bahçemizin içerisinde mevcut kalıntıları da vardır. Ayrıca büyük afetler haricinde eğitimin kesintiye uğramadığı bir okul burası. 556 yıllık bir eğitim geçmişine sahip olan bir kurum. 1855 yılındaki depremde tamamen yıkıldığını biliyoruz. 1910 yılında Vakıflar Müdürlüğü tarafından günümüzdeki bina inşa edilmiş. Daha sonra bu bina Bursa’nın işgalini de görmüş. Hatta kitabemizin üzerinde enteresan bir ibare var, ‘Müdafa-i Milliye Hoca İlyaszade Vakıf Mektebi’ yani Milli Mücadele mektebi. Milli mücadelede bu okulun ilk müdürlerinden Ömer Fevzi Güven Yunan işgalinde milli mücadeleye destek verdiği için Malta adasına sürgüne gönderilen kişilerden birisi. Ayrıca Yunan işgali döneminde bu okul karargah olarak kullanılmış, hatta terk ederken de binaya bir hayli zarar vermişler. Bin 50 kuruşluk masrafla eski haline getirilebilmiş” dedi.

    Siyasetçiden sanatçıya onlarca ünlü buradan mezun oldu
    Eğitim verdiği 5 asır boyunca sayısız ünlünün bu okuldan mezun olduğu belirten Bozali, “Cumhuriyetin ilk dönemlerinden itibaren bütün öğrencilerin elimizde fotoğraflı listeleri, öğretmen kayıt defterleri, öğrenci künye defterleri elimizde mevcut. Türkiye’nin ünlü karikatüristlerinden Cemal Nadir, bu okulda resim öğretmeni olarak görev yapmış. Yine Türkiye’nin ilk Sümerologlarından Muazzez İlmiye Çığ’nın babası Hafız Zekeriya İtil okulumuzda öğretmen olarak görev yapmış. Ayrıca meşhur öğrencilerimiz var. 80’li yılların milli eğitim bakanı Orhan Cemal Fersoy, dönemin milli savunma bakanı Ümit Halit Bayülgen okulumuzun öğrencileri arasında. 80’li yılların milli güvenlik komitesi ve kara kuvvetleri komutanı olan Nurettin Ersin okulumuzdan mezun oldu. Tiyatrocu ve karikatürist Altan Erbulak bu okuldan mezun oldu. Eski genel kurmay başkanlarından Faruk Gürler’in oğlu Prof. Dr. Çetin Gürler GATA Başhekimliği yaptı, kendisi okulumuzdan mezun oldu. Daha pek çok ismini sayamadığımız kişiler var. Günümüzde de iş insanlarından, sanatçılara kadar pek çok isim okulumuzdan mezun olmuş. Köklü geniş bir tarihe sahip bir okul burası” ifadelerini kullandı.

    “Hem ailem hem de benim üzerimde önemli yeri var”
    Ailesinin tüm fertlerinin bu okulda mezun olduğunu söyleyen Hoca İlyas Ortaokulu 1967 mezunu Muhsin Özyıldırım, “Bu okulun hem benim hem de ailem üzerine çok büyük önemi var. Bu okulun ilk öğretmenlerinden ve uzun yıllar burada müdürlük yapan Osman Necati Epcim dedemizdi. Annem, babam, dayım, teyzem hepsi burada okudular. Ağabeylerim burada okudu. Ben, yeğenlerim ve kuzenim burada okudu. Bu okulla ailemizin tanışması uzun yıllara dayanıyor” dedi.

    “Eğitimin devam ettiğini görmek mutluluk verici”
    Mezun olduğu okulunun hala öğrencilerle dolup taşmasından dolayı mutluluğunu dile getiren Hoca İlyas Ortaokulu 1966 mezunu Hüseyin Özler, “Hoca İlyas Ortaokulu günümüzde olduğu gibi o yıllarda da prestijli bir okuldu. Burada eğitim görmek ayrıcalıktı. Evimin hemen yanında bir ilkokul olduğu halde buraya yürüyerek gelmeyi göze alarak burada okumak istedim. Gerçekten çok güzel bir öğrencilik geçirdik. Çocuklar burada oynarken geldiğimde bahçede çocuklar oynuyor, içeri girerken bir kaçı koşarken çarpıyor, inanın o çarpmanın zevki bile bambaşka. Burada hala eğitimin öğretimin devam ettiğini görmek gerçekten mutluluk verici” şeklinde konuştu.

    “Bu okuldan mezun olduğum için gurur duyuyorum”
    Tarihi boyunca Hoca İlyas Ortaokulu’nun en prestijli okullar arasında olduğunu kaydeden Hoca İlyas Ortaokulu 1964 mezunu İbrahim Sedat Denizci, “Bu okuldan mezun olduğum için gurur duyuyorum. Ailemin okulu desem yeridir. Ablam, kız kardeşim, çocuklarım hepsi bu okulda okudular. Buradan mezun olmanın ayrıcalığını tüm hayatım boyunca yaşadım. Buradaki arkadaşlıklarım da baki kaldı. Birbirimizden kopmadık, arkadaşlığımızı devam ettiriyoruz” diye konuştu.

  • Uludağ’da aynı günde 4 mevsim

    Uludağ’da aynı günde 4 mevsim

    Bursa’da dün akşam saatlerinden itibaren kuvvetini artıran lodos, hayatı olumsuz etkiledi. Lodosun saatteki hızı Kestel ilçesinde 103, Yıldırım ilçesinde 84, kent merkezinde 75 kilometreye kadar çıktı. Lodos nedeniyle ağaçlar yollara ve park halindeki araçların üzerine yıkılırken, binalardan kopan parçalar yollara savruldu. Bursa Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, 200’ün üzerinde ihbara müdahalede bulundu.

     

    Bursa şehir merkezinde bunlar yaşanırken Uludağ ve zirvede lodos çok daha şiddetli hissedildi. O anlarda zirve yürüyüşünde olan Bursalı usta dağcı İsmet Şentürk 100 kilometrenin üzerinde esen rüzgarın korkutucu sesini ve rüzgarla birlikte hızla seyreden bulutların muhteşem görünüşünü kayda aldı. Şiddetli rüzgara rağmen Uludağ’ın karla kaplı muhteşem zirvesini gün batımı manzarasını drone ile çekmeyi başaran Şentürk, o muhteşem anları paylaştı.

    Zirvede çekilen görüntüler, aynı günde dört mevsim yaşayan Uludağ’ı ve muhteşem manzarayı gözler önüne serdi. Rüzgarın şiddetli esintisi ve karla karışık yağmur, doğanın her an değişen yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Bu eşsiz doğa olayı, Uludağ’ın her mevsimde ayrı bir güzellik sunduğunu bir kez daha kanıtladı. Uludağ’da bir gün içinde dört farklı mevsimi yaşamak, doğanın sunduğu bu benzersiz deneyimi her seferinde yeniden keşfetmek isteyenler için harika bir fırsat sunuyor. Her mevsimin güzelliğini tek bir gün içinde deneyimlemek isteyenler için Uludağ, vazgeçilmez bir destinasyon olmaya devam ediyor.

     

  • Bursa’da kartpostalık görüntüler

    Bursa’da kartpostalık görüntüler

    Sonbahar mevsimi ile birlikte Erdem Saker Botanik Parkı eşsiz görüntülere ev sahipliği yaptı. Şehirden kısa bir süreliğine de olsa uzaklaşmak isteyen Bursalılar, parka gelerek keyifli vakit geçirdi. Mevsim gereği yaprak döken ağaçlar ziyaretçilerine kartpostallık görüntü sundu.

  • BUDO’nun bazı seferleri iptal

    BUDO’nun bazı seferleri iptal

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Marmara Bölgesi’ni etkisi altına alan elverişsiz hava şartları sebebiyle BUDO, bugün yapacakları bazı seferlerin iptal edildiğini duyurdu.

    Bursa Deniz Otobüsleri’nde (BUDO) iptal edilen seferler şu şekilde:
    “08.00 Bursa (Mudanya) – İstanbul (Eminönü/Sirkeci), 08.00 İstanbul (Eminönü/Sirkeci) – Bursa (Mudanya), 09.30 Bursa (Mudanya) – İstanbul (Eminönü/Sirkeci), 09.30 Bursa (Mudanya) – Armutlu (İhlas), 10.00 Armutlu (İhlas) – İstanbul (Eminönü/Sirkeci), 11.30 İstanbul (Eminönü/Sirkeci) – Bursa (Mudanya), 11.30 İstanbul (Eminönü/Sirkeci) – Armutlu (İhlas), 12.55 Armutlu (İhlas) – Bursa (Mudanya)”

  • Yenişehir’de kaçak yapıya taviz yok

    Yenişehir’de kaçak yapıya taviz yok

    Tarımın başkenti olan Yenişehir’de, son yıllarda artan kaçak yapılaşmaya karşı, Yenişehir Belediyesi harekete geçti. Bahçe, tarla, orman arazilerinde yapılan yapılaşmanın, hobi bahçeleri adı altında tarım alanlarına kurulan kaçak yapıların önüne geçmek için çalışma başlatan Yenişehir Belediyesi, mevzuata aykırı olarak yapılan kaçak yapıların yıkım sürecine başladı. Yasal süreçleri tamamlanan 14 kaçak yapı Yenişehir Belediyesi ekiplerince yıkıldı.

    Başkan’dan kararlılık vurgusu

    Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, tarım kenti olan Yenişehir’de kaçak yapıya asla taviz vermeyeceklerini söyledi. Başkan Ercan Özel, “İlçemizdeki nüfusun yüzde 80’i tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor. Tarım kenti olan Yenişehir’in tarım alanlarının azalmasına kesinlikle göz yumamayız. Yasal mevzuatımız neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Yenişehir’de kaçak yapılaşmaya karşı etkin bir mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi.

  • Yerli kestane pazarda yerini aldı

    Yerli kestane pazarda yerini aldı

    Var yılı yaşanan yerli kestane, rekolte ve fiyat olarak pazarda hem satıcıyı hem de tüketiciyi mutlu ediyor.

    Kış aylarının gelmesiyle birlikte tezgahlarda yerini alan kestane pazarda fiyatı en az artan ürünlerden biri oldu. Bu yıl kestane bolluğu sebebiyle fiyatlar ucuz olunca tüketicinin yüzü güldü.
    Kış aylarında bolca tüketilen kestane geçtiğimiz yıl en son 180 ila 300 lira arasında satılırken, yeni sezonda 120 ila 250 lira arasında tezgahtaki yerini aldı. Pazardaki bir çok üründe fiyatlar artarken bu yıl fiyatı geçen seneye göre daha düşük satılan ürün kestane oldu. Geçtiğimiz sene ucuz olduğu için çok satılan fakat Çin’de hayvan yemi olarak kullanılan Çin kestanesinin bu sene satılmaması bekleniyor.

    Kestanenin geçen seneye göre daha uyguna satıldığını söyleyen Tuzpazarı esnaflarından Orhan Çağlayan, “Kış aylarının vazgeçilmezi kestane tezgahlara inmeye başladı. Fiyatlar geçen yıla göre iyi. Geçen yıl 180-300 lira arasındaydı satılırken, bu sene kestanenin bol miktarda olmasından dolayı 120-250 lira arasında satılıyor” diye konuştu.

    Vatandaşların kestane alırken dikkat etmesi gereken konuları belirten Çağlayan, “Vatandaşlar kestane alırken nereden aldıklarına dikkat etmeli. Satıcının devamını getireceğini veya tezgahı her zaman açıp açmadığını kontrol etmeli. Geçen sene cadde köşesi, cami sıkışları gibi yerlerde satılan Çin Kestanesi’nden kaçınılmalı. Vatandaşların pazar gibi sürekli ulaşabileceği yerlerden almalarını tavsiye ediyorum. Tüketicilerin Sarı Aşı, Kara Aşı ve Şekerci cinsi dediğimiz kestaneleri özellikle Kütahya Simav gibi Uludağ’ın çevre vilayetlerinden almalarını öneriyorum. Tabi satıcının dürüst olup doğrusunu söylemesi gerekiyor. Genelde vatandaşlar kebaplık ve haşlamalık diye soruyor. Bu ayrım yok. Kestane kabuğu açarsa tatlıysa kebaba da haşlamaya da güzel olur. Büyük kestane kebabının yapması güzel olur, küçüğü haşlamaya daha güzel olur” dedi.

    Çin kestanesinin bu sene gelmeyeceğini belirten Çağlayan, “Çin kestanesi geçen sene vatandaşın baya bir canını yaktı. Bu sene Çin kestanesi çıkmadı, ithalatının yapılmasını da beklemiyoruz. Geçen sene bunu satanlar zarar ettiği için. Bu zamana kadar gelmediğinden bundan sonra da gelmeyeceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

  • Doğancı Tüneli ne zaman bitecek?

    Doğancı Tüneli ne zaman bitecek?

    “Bu hikâye ne zaman biter artık kestiremiyoruz. Ulaştırma Bakanlığı, Bursa’da yürüttüğü projeleri söz verdiği tarihte bu gününe kadar bitiremedi. Bu konuda sabıkalı. Soru önergesine kesin bir tarih değil hedef tarih olarak 2025’i veriyorlar” diyen Altaca Kayışoğlu, “Umarım bu kez verdikleri tarihi tuttururlar” temennisinde bulundu.

    CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Bursa’nın söz verildiği tarihte bitirilemeyen projeleri arasında yer alan Doğancı Tüneli’ni Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na sordu.

    İhalesi 2017’de yapılan temeli 2018 yılında atılan Doğancı Tüneli’nin bitirilmesi için konulan hedef gün sayısının 650 olduğunu hatırlatan Altaca Kayışoğlu, “Bursa’nın Orhaneli, Harmancık ve Büyükorhan ilçelerinin kullanacağı Doğancı Tüneli’nin hedeflenen gün sayısı geçilmesine rağmen hala açılmadığı görülüyor. Ne zaman açılacağı ise kesin değil. Oysa ihale sürecine baktığınızda Bursa’nın üç dağ ilçesiyle şehir merkezi arasındaki ulaşım süresi kadar yol güvenliği açısından da önemli katkısı olacak 2 bin 36 metre uzunluğundaki tünel bugüne kadar bitirilemediği gibi iktidar tarafından bitimine ilişkin de kesin bir tarih henüz verilemiyor, Sürekli ötelenen tarihler söz konusu” diye konuştu.

    Bursa’nın bitmeyen en önemli projelerinden birisi olan Bursa-Ankara Yüksek Hızlı Tren Projesi’nin yürütücüsü Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın Doğancı Tüneli’nin ne zaman bitirileceğini dair verdiği soru önergesine “2025” tarihini hedef tarih olarak verdiğini vurgulayan CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, açıklamasına “Türkiye’nin katma değer üreten en önemli şehirlerinden birisi olan Bursa’nın iktidar gözünde değerinin ne kadar olduğunu yıllar içinde bitirilemeyen projeleri gözler önüne seriyor. Türkiye’nin en önemli sanayi kentlerinden birisi olan Bursa’nın hala demiryoluyla bütünleşmemiş olması düşündürücüdür, Temeli 2012’de atılan 2016’de bitirileceği açıklanan Bursa-Ankara Yüksek Hızlı Tren Projesi hala bitmiş değil. Ne zaman biteceği de kesin değil. Benzer durum Doğancı Tüneli’nde de yaşanıyor. Orhanelililerin, Harmancıklıların, Büyükorhanlılaların hatta Balıkesir’in Dursunbey, Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yaşayanların da kullandığı bu güzergâhın 2 bin 36 metrelik tünel projesiyle birlikte 210 metrelik bir de viyadüğü söz konusu. Umarız, Ulaştırma Bakanlığı, soru önergemize verdiği cevaptaki gibi 2025’te trafiğe açılma hedefini tutturur” notunu düştü.

  • Balıkçı Barınağı yat limanı oluyor

    Balıkçı Barınağı yat limanı oluyor

    Bursa’nın denize açılan kapısı olan Mudanya’da deniz turizmini canlandırmak için harekete geçen Mudanya Belediyesi, Arnavutköy Balıkçı Barınağı’nın statüsünü yat limanı olarak değiştirmek üzere proje çalışmalarına başladı. Statü değişikliği sayesinde balıkçılara ve yat sahiplerine daha modern ve güvenli bir hizmet sunulması hedefleniyor. Mudanya’nın denizle daha fazla insanı buluşturacak bir ilçe olması gerektiğine dikkat çeken Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Körfezin güneyinde yer alan ilçemizde, denizle buluşma imkanlarını artırmayı kendimize bir görev edindik. Bu alanları rehabilite ederek daha modern, kullanışlı ve güvenli hale getireceğiz” dedi. Deniz kıyısı yapıları ile ilgili birçok proje hazırladıklarını ve ilk olarak balıkçı barınağını ele aldıklarını ifade eden Dalgıç, “Barınakta lüks yatlar da bulunuyor ancak balıkçı barınağı statüsünde olduğu için yatların bulunduğu bölgede elektrik ve su dışında hizmet veremiyoruz. Statüyü yat limanı olarak değiştirip, kayıkların ve yatların bir arada olduğu, daha modern, uygar ve günümüz şartlarına uygun hizmet verilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

    Arnavutköy Balıkçı Barınağı’nın eksiklerini tespit ettiklerini ve amatör balıkçıları da koruyacak şekilde daha çağdaş bir yapıya dönüştürmek istediklerini belirten Dalgıç, şöyle konuştu;
    “Burada balıkçılık yapan teknelerimizi daha uygun şartlarda korumak istiyoruz ancak mevcut durumda teknelerin güvenliğini yeterince sağlayamıyoruz. Yüzen iskeleler olması gerektiği gibi değil, aydınlatma sistemleri yetersiz ve balıkçı kulübelerinde ciddi izolasyon problemleri var. Bu sorunları çözmek için gerekli adımları atıyoruz. Tekne bağlama yerlerine olan yoğun ihtiyacın farkındayız.”

    Projenin onaylanmasından sonra kesin maliyetin ortaya çıkacağını belirten Dalgıç, “Yapmak istediğimiz bazı çalışmaların maliyeti yüksek. Bunlar belediyenin kendi bütçesiyle yapacağı işler değil. Bunun için yatırımcılar ile bir araya geleceğiz. Bu tür kıyı yapıları ile ilgili yatırımcı bulma konusunda sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum. Büyükşehir Belediyesi’nin de bu konuda girişimleri var. Elbirliği ile kıyı yapılarının sayısını artıracağız” dedi.

    Kumyaka ve Tirilye’de bulunan balıkçı barınakları ile ilgili de projeler ürettiklerini ifade eden Dalgıç, “Buralarda mülkiyet bizde olmadığı için bu alanlarda sadece üzerinde çalışıyoruz. Yetkili makamlara başvurularımızı yaptık. Onay bekliyoruz. Onayları geldiği zaman hızlıca buralarda da projelerimizi gerçekleştireceğiz” diye konuştu.