Etiket: bursahaber

  • Mehmetçiğin arazideki gözü olacak

    Mehmetçiğin arazideki gözü olacak

    TSK bünyesinde yurt içi ve dışındaki operasyonlarda Mehmetçiğin yanında görev alan özel eğitimli köpekler, Bursa’daki Gemlik Askeri Veteriner Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında eğitiliyor.

    Belçika Malinois, Alman Çoban ve Labrador ırkı başta olmak üzere bomba, mayın, narkotik, ceset arama, arama kurtarma, keşif, devriye, iz takip gibi 8 farklı branşta eğitilen köpekler, ortalama 20 aylık sürecin ardından kıtalara sevk ediliyor.

    Birliklerine gönderilen eğitimli köpekler, özellikle terörle mücadelede etkin rol oynuyor. Mayın arama, bomba arama, keşif köpekleri, kırsalda gerçekleştirilen operasyonlarda Mehmetçiğe büyük kolaylık sunuyor.

    Terörle mücadelede kararlı adımlar atan TSK, kendini yenileyen ve geliştiren envanter listesine UKKS’yi entegre etmeye hazırlanıyor. Özel bir yelek ile eğitimli köpeklerin üzerine yerleştirilen kamera yardımıyla, taranacak alanı keşfe çıkan hayvanın gözünden canlı görüntü alınabiliyor.

    Tünel, mağara ve meskun mahal gibi girilmesi zor ve riskli bölgelere askeri personelden önce gönderilmesi planlanan eğitimli köpeklere entegre edilen cihaz yardımıyla anlık görüntü akışı izlenerek hem personelin hem de köpeğin riskli durumlardan korunması hedefleniyor.

    Tasarlanan özel gözlük ve kask sayesinde dar alanlarda köpeğin gözüne zarar gelmesinin önüne geçilirken, özel kulaklık sayesinde verilen komutla ise tehlike anında hayvanın, eğiticisinin yanına dönmesi sağlanıyor.

    Tamamlanan ancak özelliklerinin geliştirilmesi için AR-GE çalışması süren UKKS cihazının, üzerinde gerekli iyileştirmeler yapılıp seri üretime geçilmesinin ardından özellikle terörle mücadele için envantere dahil edilmesi planlanıyor.

    Eğitimli köpek “Parka” cihazla canlı takip edildi

    Geliştirilen cihaz, Gemlik Askeri Veteriner Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında eğitimleri süren köpekler üzerinde eğitimlerde kullanılıyor.

    Senaryo gereği “Parka” isimli 3 yaşındaki Belçika Malinios ırkı köpeğe bağlanan cihaz, mağara ve tünel eğitim alanında kullanıldı.

    “Parka”, mağara içinde tespit ettiği tehdit unsurunu etkisiz hale getirdi. Eğitimden sorumlu personel ise köpeğin mağaraya giriş ve çıkışını UKKS cihazı sayesinde anlık görüntü akışıyla izledi.

    1. Köpek Eğitim Bölük Komutanı Veteriner Yüzbaşı Serkan Özgen, gazetecilere, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülkenin öncü kurumlarından olduğunu söyledi.

    Yaklaşık 2 yıl zorlu eğitim süreçlerinden geçirilen köpeklerin gerek askeri harekat gerekse doğal afetlerde görev yaptığını belirten Özgen, Gemlik’te eğittikleri köpeklerin asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremlerin ardından bölgede görev aldığını hatırlattı.

    TSK envanterine dahil edilmesi planlanan UKKS cihazının eğitimi süren köpekler üzerinde kullanıldığı, bu hayvanların cihaza alışma sürecinden geçtiğini dile getiren Yüzbaşı Özgen, şöyle konuştu:

    “Bu sistem, arama tarama faaliyetleri esnasında keşif, mayın arama ve bomba arama köpekleri üzerine yerleştirilerek, kullanıcı personelin tehlikeli ya da risk barındıran durumlarda köpeklerini daha iyi yönlendirilebilmeleri ve operasyona katkı sağlaması maksadıyla kullanılması hedeflenen bir sistemdir. Askeri köpekler ile sürekli iletişim halinde olmak ve uzaktan onları yönlendirerek ortam bilgisini anlık edinmek, köpeklerin operasyonlarda daha etkin kullanılması bakımından önem arz etmektedir.”

  • Mudanya 6. Kitap Fuarı başlıyor

    Mudanya 6. Kitap Fuarı başlıyor

    Mudanya Belediyesi tarafından “Değişim / Yeni Bir Bakış Yeni Bir Anlayış” temasıyla düzenlenecek fuar, kitapseverleri Türkiye’nin önde gelen yayınevleri, yazar ve akademisyenleriyle buluşturacak. 23 Ağustos Cuma günü saat 19.00’da düzenlenecek açılış töreniyle başlayacak olan fuar Mütareke Meydanı ve İsmet İnönü Parkı’nda gerçekleştirilecek. Söyleşi, imza günleri, çocuk atölyeleri, kitap kumbaraları, açık hava kütüphanesi, müzik ve tiyatro etkinlikleriyle dolu altı gün boyunca Mudanya, bir kez daha kültür ve sanatın merkezi haline gelecek.

    “DEĞİŞİM, OKUYARAK GERÇEKLEŞİR”

    Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, bu yılki temanın “Değişim” olarak belirlendiğini vurgulayarak, toplumsal dönüşüm ve değişimin okuyarak, araştırarak ve sorgulayarak gerçekleşeceğine dikkat çekti. Türkiye’de köklü bir değişim arzusu olduğunu vurgulayan Dalgıç, “Fuara katılacak konuklarımızla yeni bir Türkiye için nasıl ilerlememiz gerektiğini, bu yeni yolda nelerin yapılması gerektiğini konuşacağız. Yeni bir gelecek ufku çizmek için tüm kitapseverleri Mudanya’nın kalbi Mütareke Meydanı’nda gerçekleşecek fuarımıza bekliyoruz” dedi. İstanbullu kitapseverleri de fuara davet eden Dalgıç, “Hızlı feribot seferleriyle İstanbul’dan Mudanya’ya ulaşım oldukça kolay. Hafta sonu tatilinde tarihi ve doğal güzelliklerimizi görüp Kurtuluş Savaşı’nı kazandığımızı tüm dünyanın kabul ettiği Mudanya Mütarekesi’nin imzalandığı müzemizin bulunduğu Mütareke Meydanı’nda edebiyat solumak isteyen herkesi fuarımıza bekliyoruz.” diye konuştu.

    GELECEĞE IŞIK TUTULACAK

    “Değişim” temasıyla gerçekleştirilecek fuarın ilk gününde Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra, “Medeniyet, Modernleşme ve Değişim: Nereden Nereye?” başlıklı söyleşisiyle Bursalılar ile buluşacak. Altı gün boyunca Ayşe Kulin, Ahmet Ümit, Işıl Özgentürk, Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan, Prof. Dr. Sinan Canan, Prof. Dr. Betül Tanbay, Prof. Dr. Mustafa Şahin, Yüksel Baysal, Melike Baysal, Av. Mehmet Berke Eryılmaz, Duygu Özsüphandağ Yayman, Şaban Akbaba, İlker Özaslan, Buğra Küçükkayalar, Hilmi Haşal, Halim Çiftçi ve Kibare Altay gibi şair, yazar, gazeteci ve akademisyenler kitapseverlerle bir araya gelecek. Ayrıca, kitap fuarında müzik grupları Black Ebony, Nehir, Onion konserleri ve Bergama Kozak Yukarıbey Köy Tiyatrosu’nun oyunu yer alacak.

  • BUÜ’ye 81 ilden öğrenci

    BUÜ’ye 81 ilden öğrenci

    ÖSYM Başkanlığının 13 Ağustos’ta açıkladığı 2024 YKS Yerleştirme Sonuçları raporuna göre BUÜ bir kez daha tercih edilmede yüzde 100 doluluk oranını yakaladı. Ön kayıt hakkı kazanan öğrencilere dair detaylı bilgiler de gelmeye başladı. Bursa, yüzde 21 (4 bin 504) ile tercih oranlarında ilk sırada yer alırken, İstanbul, Ankara, Sakarya ve İzmir’den yoğun talep olduğu görüldü.

    Yeni öğrencilerin çoğu kadın

    Ön kayıt hakkı kazanan bin 970 öğrencinin yüzde 53’ünü (5 bin 243) kadınlar oluştururken, erkeklerin oranı ise yüzde 47’de (4 bin 727) olarak açıklandı. Uzun yıllar öğrenci sayısı yüzde 50 kadın, yüzde 50 erkek olan BUÜ’deki son tercih dağılımının ardından kadın öğrenci sayısı bir adım öne geçti. Türkiye’nin en yoğun öğrenci nüfusuna sahip yükseköğretim kurumları arasında yer alan BUÜ’deson tercihlerin ardından öğrenci sayısı bir kez daha 69 bin seviyesine çıktı.

    İlk 10 binden 374 öğrenci

    YKS yerleştirme sonuçlarına göre sınavda 10 bin barajının içinde yer alan toplam 374 öğrenci BUÜ’yü tercih etti. İlk 1000 içerisinden 2 öğrencinin yer aldığı tabloda, bin-2 bin arasından 8, ilk 5 bin bandından ise 72 öğrenci BUÜ’yü tercihlerinin arasına yazdı. Öte yandan ilk 10 bin içerisinde yer alan 374 öğrencinin 96’sının birinci tercihi Bursa oldu.

    Mevcut tablonun kendilerini memnun ettiğini belirten BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, yarım asırlık üniversite olarak öğrenci odaklı eğitim-öğretim faaliyetlerini daha üst seviyelere çıkarmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Deneyimli akademik kadro, modern sınıflar ve altyapısı güçlendirilmiş laboratuvarlar ile öğrencileri mezuniyet sonrasına en iyi şekilde hazırlamayı hedeflediklerini belirten Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, staj ve uygulama dersleri konusunda da gençlerin yanında olmaya devam edeceklerinin bilgisini verdi.

  • El sanatları kurs kayıtları başlıyor

    El sanatları kurs kayıtları başlıyor

    Nilüfer Belediyesi’nin kadınların hobi edinmeleri, meslek öğrenmeleri, sosyalleşmeleri ve ekonomik açıdan güçlenmeleri için açtığı el sanatları kurslarında yeni dönem başlıyor. 2005 yılından bu yana binlerce kadının hayatına dokunan Nilüfer Sürekli Eğitim Merkezi (NİLSEM), 2023-2024 eğitim döneminde de yaklaşık 5 bin kursiyeri mezun etti. NİLSEM, bu yıl da 28 branşta vereceği eğitimlerle kadınlara yeni beceriler kazandırmayı hedefliyor.

    Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde 5 farklı merkezde ücretsiz verilecek eğitimlerde; kitre bebek yapımı, ahşap boyama, ahşap yakma ve süsleme, amigurumi oyuncak yapımı, çini boyama, dekoratif dokuma, deri çanta yapımı, deri giysi dikimi, el örgüsü, ev tekstili, filografi, geleneksel el nakışı, geri dönüşüm aksesuar yapımı, gümüş kazaziye, hasır sepet örücülüğü, iğne oyası, ipek koza aksesuar yapımı, kadın giysi dikimi, kağıt rölyef, keçe aksesuar yapımı, kırkyama, makrome, minyatür tezhip, miyoki takı yapımı, su kabağı süsleme, tel kırma, wayu çanta yapımı ve yapma çiçek yapımı branşlarında kurslar açılacak.

    Eğitimler Ekim ayında

    NİLSEM el sanatları kursları için kayıtlar, 4 Eylül tarihinde başlayacak. Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesindeki Fethiye NİLSEM, Üçevler NİLSEM, Yüzüncüyıl Eğitim ve Sanat Merkezi, Beşevler Gençlik Merkezi ve Altınşehir Gençlik Merkezi’nde verilecek kurslardan faydalanmak isteyen kadınlar, www.nilufersanatatolye.com adresinden çevrimiçi başvuru yaparak, eğitimlere katılabilirler. Ekim ayı içinde başlayacak kurslar, Temmuz ayı sonuna kadar devam edecek.

    NİLSEM eğitim dönemi sonunda, yıl boyunca yapılan eserler açılan sergi ile seyre sunulacak.

  • Dünya fotoğrafçılık gününe özel sergi

    Dünya fotoğrafçılık gününe özel sergi

    Karacabey Belediyesi 100. Yıl Sanat Galerisi 19 Ağustos Dünya Fotoğrafçılık Günü sebebiyle çok önemli bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Karacabey Belediyesi ve BUFSAD işbirliği ile gerçekleşen sergi 19-28 Ağustos tarihlerine kadar ziyaret edilebilecek.
    Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, BUFSAD iş birliğiyle ile ilçede böyle bir sanatsal etkinliği yapıyor olmaktan duyduğunu memnuniyeti dile getirdi. Karabatı yaptığı açıklamada ‘Dünya Fotoğrafçılık günü sebebiyle anlamlı bir etkinlikle vatandaşlarımızı buluşturalım istedik. Bu çerçevede 19-28 Ağustos tarihlerinde tüm vatandaşlarımız bu sergiyi ücretsiz ziyaret edebilir. Tüm halkımızı bu eşsiz sergiyi görmek üzere galerimize davet ediyorum” dedi.

    BUFSAD Başkanı Tarık Akkurt ise sergiyle ilgili yaptığı açıklamada ‘BUFSAD Osman Önder Kupası, özellikle Bursa’da pek çok fotoğrafçının yetişmesine katkı koyan Osman Önder’in anısını yaşatmak ve yenilikçi fotoğraf çalışmalarını teşvik etmek amacıyla düzenlenmektedir. Fotoğrafçıların, tekil fotoğraflar çekmelerinden ziyade, “proje” temelli çalışmalara yönelik olarak konu, teknik veya üslup yönünden bütünlük taşıyacak seri fotoğraflar üretmelerini amaçlamıştır’ ifadelerine yer verdi.
    Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezi birinci katında yer alan 100. Yıl Sanat Galerisi 19-28 Ağustos tarihlerinde pazar hariç her gün saat 09.00 – 18.00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebileceği duyuruldu.

  • Tarımsal üretim azalıyor, ithalat artıyor

    Tarımsal üretim azalıyor, ithalat artıyor

    Orhan Sarıbal’ın değerlendirmesi şu şekilde;

    AKP 22 yıllık iktidarında uyguladığı politikalarla üretim yerine ithalatı teşvik etmiş ve ülkemizi tarım dış ticaretinde net ithalatçı haline getirmiştir. İthalata bağımlılık sadece tarımsal ham maddelerle sınırlı değildir. Tohum, kimyasal gübreler, tarım ilaçları ve mazot gibi tarım girdilerinde de büyük ölçüde dışa bağımlılık söz konusudur.

    Tarımsal girdi piyasalarında etkili olan KİT’lerin özelleştirilmesinin ardından piyasa tamamen şirketlerin kontrolüne girmiş, böylelikle kamunun fiyatları düzenleyici rolü sona ermiştir. Girdi fiyatlarını tekel konumundaki şirketler ve döviz kurundaki değişmeler belirlemekte, dolayısıyla üretim maliyetleri giderek artmaktadır. Bu nedenle tarımsal üretimin en önemli sorununu fahiş girdi maliyetleri oluşturmaktadır.

    AKP iktidarı başından beri IMF/DB politikaları sadakatle sürdürüyor. Üretici piyasaya ve uluslararası şirketlerin insafına terkedildi, ülke tarımı tamamen dışarıya bağımlı hale getirildi, çiftçiler desteksiz bırakıldı. Hububat ve bazı baklagiller haricindeki ürünlerde alım fiyatları şirketler tarafından belirleniyor. Özellikle fındık ve tütün piyasalarına yabancı tekeller hakimdir. Bu nedenle ürün alım fiyatları maliyetlerin altında veya önceki yılki seviyesinin altındadır.

    Tarım Kanunu’na göre çiftçilere verilecek nakdi desteklerin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payını yüzde 1 (binde 10) ile sınırlandırmış ancak bu rakam 2024 yılı itibariyle binde 2’lere geriletilmiştir. 2024 yılında 91,5 milyar TL olarak ayrılan tarımsal destek bütçesinin aslında 412 milyar TL olması gerekmektedir. Yani verilen destek miktarı kanunda belirtilen asgari oranın dahi çok altındadır. Çiftçinin tarlaya tohumu ekmesinden önce açıklanması gereken destekler, hasat sona erdikten sonra belirlenmekte, üstelik bir sonraki yıl ödenmektedir.

    2024 yılında tarıma verilecek destek 91,6 milyar TL iken iç ve dış borç faizlerine 1,3 trilyon TL ödenecektir. Tarıma yapılan desteğin yaklaşık 14 katı rantiyeye faiz olarak ödenmektedir. Desteklerin yetersiz kalması çiftçilerin bankalara olan borçlarını artırmaktadır. 2023 yılı Haziran ayında çiftçilerin kullandığı banka kredileri 464 milyar TL iken, 2024 yılı Haziran ayında yüzde 51 oranında artarak 700 milyar liraya yükselmiştir. Bu miktar 2024 yılında ödenecek olan tarımsal desteklerin yaklaşık 8 katıdır.

    AKP 22 yıllık iktidarında 600 bin çiftçinin ve 26 milyon dekarı aşkın tarım toprağının üretim dışı kalmasını başarmıştır! Tarım arazileri cömertçe amaç dışı kullanıma açılmaktadır. Sadece 2005-2018 yılları arasında toplam 7 milyon dekar tarım arazisinin tarım dışı kullanımına izin verilmiştir.

    Zaten ot verimi düşük olan mera alanları, rant amaçlı kullanıma açılmaları nedeniyle iyice yetersiz hale gelmektedir. Uygulanan hayvancılık politikasının endüstriyel yeme dayalı olması nedeniyle yem üretiminde ithalata bağımlılık oranı yüzde 50’yi aşmıştır. Döviz kurundaki artışlarla birlikte yem fiyatları tırmanmakta ve hayvancılığa darbe vurmaktadır.

    Sonuç olarak; verilen desteklerin düşük ve üretim (özellikle girdi) maliyetlerinin yüksek olmasına karşılık; çiftçilerin ürünlerini değerinde satamaması nedeniyle özellikle küçük aile işletmeleri giderek yoksullaşmakta ve tarımdan kopmaktadır.

    AKP’nin 22 yıllık iktidarında uygulanan emek düşmanı politikalarla, üretmek ithal etmekten daha pahalı hale getirilmiş, stratejik ürünlerde üretim ya düşmüş veya önceki yılki seviyesinde kalmıştır. Nüfus artmakta, ancak buna paralel olarak üretim artmamaktadır. Türkiye tarımda ithalata mahkum hale getirilmiştir. AKP’nin “Hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar öncelikli olacak şekilde yurt içi yeterlilik oranının yüzde 100’ün üzerinde tutulacağı” konusundaki vaatleri bir söylemden ibarettir.

    Bu koşullarda tarımın ithalatçı bir yapıya evrilmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Nitekim TÜİK tarafından 31 Temmuz 2024 tarihinde yayımlanan bu yılın ilk 6 ayına (Ocak-Haziran 2024) ait Dış Ticaret İstatistikleri bu yapıyı açık bir şekilde ortaya koymuştur.

    Bu dönemde toplam hububat ithalatı 6,4 milyon ton (bedeli 1,6 milyar $), bakliyat ithalatı 371 bin ton (bedeli 238 milyon $), yağlı tohumlar ithalatı 2,3 milyon ton (bedeli 1,1 milyar $), bitkisel yağlar ithalatı 1 milyon ton (bedeli 977 milyon $), küspe ithalatı ise 1,4 milyon ton (bedeli 453 milyon $) olarak gerçekleşmiştir. Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar ve türevleri ithalatına toplam 4,4 milyar $ ödenmiştir.

    Uygulanan yanlış politikalar ile hayvancılıkta da üretim yerine ithalat teşvik edilmiştir. 2024’ün ilk yarısında 42 bin ton kırmızı et ithal edilerek 264 milyon $ ödenmiştir. İthal edilen 197.396 baş sığır ve 10.965 baş koyun ve keçi karşılığı ödenen 362 milyon $ ile birlikte hayvansal ithalat 626 milyon dolara ulaşmıştır.

    Oysa son yıllarda yaşanan pandemi, ekonomik kriz ve savaşlar, stratejik ürünlerde kendine yeterliliğin önemini bir kez daha göstermiştir. Bu nedenle ithalata dayalı tarım politikalarından vaz geçilmeli; üretimin ve çitçi refahının artırılması için çaba gösterilmelidir.

     

    2024 YILI İLK 6 AYLIK (Ocak-Haziran) TARIM ÜRÜNLERİ İTHALATI

    ÜRÜNLER
    MİKTARI (Ton)
    TUTARI ($)

    Hububat

    Buğday
    4.125.998
    988.799.226
    Mısır
    2.144.559
    443.551.574
    Pirinç
    68.910
    57.334.762

    Bakliyat

    Mercimek
    266.457
    186.067.947
    Kuru bezelye
    88.775
    33.719.045

    Yağlı tohumlar

    Soya tohumu
    2.050.716
    992.092.284
    Ayçiçeği tohumu
    199.704
    123.995.650

    Bitkisel yağlar

    Ayçiçeği yağı, ham
    696.605
    608.955.788
    Palm yağı, rafine
    296.605
    293.216.926

    Küspeler ve kepek

    Ayçiçeği küspesi
    917.540
    252.090.703
    Soya küspesi
    363.452
    184.573.482
    Buğday kepeği
    891.931
    155.288.183

    Endüstri bitkileri

    Pamuk
    436.739
    879.547.707
    Tütün
    56.576
    365.093.324

    GENEL TOPLAM

    5.564.326.601

  • İnegöl’de 17 Ağustos depremi unutulmadı

    İnegöl’de 17 Ağustos depremi unutulmadı

    İnegöl Belediyesi 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen ve ülke tarihimizin sonuçları itibariyle en acı depremlerinden biri olarak kayıtlara geçen Gölcük Merkezli depremin 25. Yıl dönümünde, deprem gerçeğini hatırlatmak adına bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. Cumartesi günü İnegöl kent merkezinde İnegöl Doğal Afetler Arama Kurtarma Ekibi (İNDAK), İHH ve ANDA iş birliği ile farkındalık standı oluşturuldu. Aynı zamanda ülkemizde geçmişten bu gününe yaşanmış depremlerden görsellerin yer aldığı bir fotoğraf sergisi açıldı. Gün boyu burada vatandaşlara bilgilendirmeler yapılıp deprem gerçeğine dair farkındalık oluşturuldu.

    MİLLETVEKİLİ SALMAN VE BAŞKAN TABAN STANDI ZİYARET ETTİ

    AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ve AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Durmuş’ta standı ziyaret etti. Burada bir açıklama yapan Başkan Alper Taban, “Bugün 17 Ağustos. Biliyorsunuz 1999 yılında önemli bir afet yaşadık, bundan tam 25 yıl önce. Dolayısıyla yine 2 Şubat 2023’te yaşadığımız bir Kahramanmaraş depremi vardı. Ben öncelikle bugün vesilesiyle depremlerde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Bu konuda ad farkındalıkları arttırabilmek adına bugün bir dizi etkinliğimiz oldu. Ben katkı ve destek veren İNDAK, ANDA ve İHH ekiplerimize ve temsilcilerine çok teşekkür ediyorum” dedi.

    İNEGÖL BELEDİYESİ DEPREM İLE İLGİLİ NELER YAPIYOR?

    Bugün artık deprem gerçeğinin daha iyi bilindiğini ve hazırlık yapıldığını ifade eden Başkan Taban, “Biz yaşadıklarımızla kalmadık, o acıları tekrar yaşamamak adına İnegöl Belediyesi olarak bir dizi çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmalarla ilgili de kısaca bahsetmek istiyorum. İnegöl’de yapısal olarak baktığımızda 42 bin bina var. Bunların 13 bin adeti 2000 yılı öncesi hayata geçmiş yapılar. Dolayısıyla kısmen riskleri yeni yapılara göre daha fazla olduğunu ifade edebiliriz. Yaptığımız çalışmalarda da öncelikle bugün olduğu gibi bilinçlendirme faaliyetlerimiz var. Bizler aynı zamanda İnegöl’de İNDAK ile bir protokol imzalayıp arama kurtarma konusunda çalışmalar yaptık. Ancak diğer İHH ve ANDA gibi kurumlarımızla da iş birliği halindeyiz. Arama kurtarma gönüllüsü her bir vatandaşımıza da teşekkür ediyorum. Afet Müdürlüğümüzü kurduk belediyemizde. Personelimize ilk yardım ve arama kurtarma gibi eğitimler verdik. İnegöl’de 76 ayrı noktada toplanma alanlarını oluşturduk. Bunlara web sayfalarımızdan ulaşabilirler. Arama kurtarma ekiplerimiz için yapay enkaz alanı oluşturduk. Eğitim ve çalışmalar yapılmasını katkı sunuyoruz. Gönüllü vatandaşlarımıza afetler konusunda eğitim vermek amacıyla Beşinci Mevsim Kültür Merkezimizde bir eğitim ofisi tahsis ettik. İnegöl Doğal Afetler Arama Kurtarma Ekibi (İNDAK)’a malzeme ve ekipman desteği yaptık, ihtiyaçlar doğrultusunda yapmaya devam ediyoruz. AFAD ve üniversite iş birliği ile ilçemizin Doğal Afetler Risk ve Eylem Planı’nı oluşturduk. Şehrin dijital ikizinin oluşturulması için çalışma başlatıldı. Yeni dönemin en önemli çalışmalarından biri olacak. Bir yandan da kentsel dönüşüm çalışmalarıyla daha sağlıklı yapılar üreterek süreci destekliyoruz” diye konuştu.

    ARZUMUZ VATANDAŞLARIMIZIN DEPREME DAHA DAYANIKLI KONUTLARDA OTURMASI

    AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman ise “Bundan 25 yıl önce ülkemizde, Marmara bölgemizde çok ciddi bir deprem yaşadık. Binlerce canımız o depremde hakkın rahmetine kavuştu. O gün devletimiz de sivil toplum örgütlerimiz de belediyelerimiz de belki depreme hazırlıklı değildiler. Hızlı bir şekilde müdahalede bulunulamadı. Sonrasında tabi bu 17 Ağustos depremiyle beraber birçok şehrimizde arama kurtarma ekiplerimiz konuya eğildiler. Bu manada güzel çalışmalar yapıldığını da görüyoruz. Bugün deprem farkındalığı için yapılan sergiyi de çok değerli buluyorum. Depremde arama kurtarma ekipleri çok kıymetli ancak depremde yıkılmayacak binalar yapmak, kentsel dönüşümle ilgili çalışmalar da bulunmakta hükümetimizin önemli konularından biri. Bizim arzumuz depreme daha dayanıklı konutlarda vatandaşlarımızın oturması. Ben bu organizasyon için de hem belediyemize hem arama kurtarma ekiplerimize teşekkür ediyorum. İyi ki varlar. Bizler de onlara her konuda destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

  • CHP Lideri Özel, Bursa’ya geliyor

    CHP Lideri Özel, Bursa’ya geliyor

    CHP Mudanya İlçe Başkanı Furkan Kurtuluş Alay, ziyarete ilişkin, şunları söyledi: “Genel Başkanımız programının yoğunluğu sebebiyle geçen ay CHP İlçe Başkanlığı’nı ziyaret edememişti. O zaman söz vermişti. Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıldönümü kutlamaları için ilçemize tekrar gelince ‘Baba Ocağı’nı da ziyaret edeceğini söyledi. Parti içinde biz ilçe binalarımıza ‘Baba Ocağı’ diyoruz. Burası bizim baba ocaklarımız”

    Özel’in Mudanya’yla gurur duyduğumu söyleyen Atalay, “Çok büyük bir başarı elde ettiğimizi de dile getirdi. İlçe yönetiminden ve ilçeden çok memnun.” dedi.
    Öte yandan Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıl dönümü kutlamaları hazırlıkları devam ediyor. Hatırlanacağı gibi Mudanya Mütarekesi Barış Yolu Ödülü’nün verileceği ismin belirlenmesi için geçtiğimiz günlerde Murat Karayalçın başkanlığında, Onur Öymen, Ünal Çeviköz, Ali Er, Gülsün Bilgehan, Prof. Dr. Seçil Karal Akgün, Prof. Dr. Süha Atatüre, Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan, Sedat Ergin, Murat Yetkin ve Ayşe Kulin’den oluşan seçici danışma kurulu toplantısı yapılmıştı.

  • Antika dünyası Bursa’da buluştu

    Antika dünyası Bursa’da buluştu

    Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki İhsaniye Mahallesi’nde bulunan kapalı pazar yerinde farklı şehirlerden gelen 300’e yakın esnaf, getirmiş oldukları ürünleri satışa sundu. Her ayın üçüncü haftasında kurulan pazarda satılan ürünler vatandaşları geçmişe götürdü. Plaktan saate, antika silahlardan telefonlara, oyuncaktan kıyafete kadar binlerce ürün, meraklıları tarafından dikkatlice incelendi. Kimi kullanmak için kimi ise baş köşesine koymak için sıkı pazarlık yaptı.

    Bursa Antikacılar ve Antika Severler Derneği Başkanı Erdal Sadıç, “Tezgahlarımız her ayın üçüncü pazar günü kuruluyor. Tarihlerde değişiklik olabiliyor. 8 yıldır her ayın üçüncü haftası burada pazarımızı kuruyoruz. Burası Türkiye’de ürün çeşidinin, esnafın ve antika severin en çok bulunduğu pazar olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’nin dışından Avrupa’dan gelen ziyaretçilerimiz de var. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen 300’e yakın esnafımız burada tezgah açıyor. Pazarımızda Osmanlı ve Cumhuriyet döneminden kalan eşyalar ve kadınlarımızın yaptığı el işleri satışa çıkarılıyor. Yaz aylarında Arap turistler, kış aylarında ise kendi halkımız pazarımızı ziyaret ediyor” şeklinde konuştu.

    getirdiği ürünleri satışa sunmak için gelen İnci Taner ise, “Almanya’nın Stuttgart şehrinden geliyorum. Yılda bir kere Nilüfer’de kurulan pazara geliyoruz. Yurt dışından getirdiğimiz ürünleri tekrardan ülkemize kazandırabildiğimiz için çok mutlu oluyoruz. Yurt dışında kurulan antika pazarlarına da katılıyoruz. İnsanların kültürlerini öğrenmesi çok güzel bir şey. İnsanlar burada kendi kültürlerini de öğreniyorlar” ifadelerini kullandı.
    Pazarın esnafından Mustafa Koç, “Her ayın 3’üncü gününde ürünlerimizi satmak için geldiğimiz antika pazarında Bursalı dostlarımızla tekrardan buluştuk. 70-80 yıllık ürünlerimiz burada satışa çıkarıyoruz. Müşteri potansiyelimizi arttırmak için herkesin burayı bilmesi lazım. Belediye Başkanımız sağ olsun çok destek veriyor. Burada elimizde bulunan antika ürünlerimizi satma şansına sahibiz. Bu işi hobi olarak yapıyoruz. Hatta bazı ürünleri sattığımız için üzülüyoruz. Bursa’da antikacılık ilerlemeye başladı. Halkımız da antikayı sevmeye başladı. Ben sadece Bursa’da antika satmıyorum. Eskişehir’e ve Kütahya’ya da gidiyorum. Oradan buraya gelen dostlarımız da var. Onlarla birlikte hareket ediyoruz” dedi.

    Pazara gelen ziyaretçi Turgay Özkan ise, “Antika pazarını sıklıkla ziyaret ediyorum. Burası bizim geçmişle gelecek arasında bağ kurmamızı sağlıyor. Küçükken evlerde kullandığımız birçok ürünü bu pazarda görebiliyoruz. Pazara baktıkça duygulanıyorum. Hepsinde bir yaşanmışlık var. İnsanların pazara talebi çok yoğun. Yerli ve yabancı birçok katılan var. Türkiye’nin birçok yerinden gelen esnaflarla fikir alışverişi yapıyoruz” şeklinde konuştu.