Etiket: bursahaber

  • Bursa’da yaban hayatın envanteri çıkarıldı

    Bursa’da yaban hayatın envanteri çıkarıldı

    Bursa Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü öncülüğünde, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) yerleşkesinde bulunan Geyik Üretme İstasyonu’nda termal kameralı insansız hava aracı (İHA) ile yaban hayatı envanteri çalışması yapıldı.

    Müdürlükten yapılan açıklamada, Bursa Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Ekrem Terzioğlu koordinasyonunda gerçekleştirilen envanter çalışmasına, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Orman Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Ebubekir Gündoğdu ve Doç. Dr. Ali İhsan Kadıoğulları ile teknik personelin katılım sağladığı bildirildi.

    Güncel teknolojinin yaban hayatı envanterine entegre edildiği belirtilen açıklamada, bu çalışmanın müdürlüğün sorumluluk sahasında bulunan diğer illerde ve ülkenin doğal hayatına yönelik yapılacak çalışmalarda daha da yaygınlaşarak sürdürüleceği duyuruldu.

    Açıklamada, envanter çalışmasında kullanılan İHA’nın üzerine 30 optik ve 6 dijital zoom özellikli kamera ile 640×512 çözünürlüğünde termal kamera monte edildiği ifade edildi.

  • Akşener ekonomi politikasını eleştirdi

    Akşener ekonomi politikasını eleştirdi

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Pandemiyle mücadeleyi Sağlık Bakanı’nın iletişim çalışmalarından ibaret saymak, milletimize pahalıya mal olur.” dedi.

    Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “OECD ve IMF ölçeklerine göre iyiyiz.” dediğini aktaran Akşener, “Sayın Erdoğan, o iyi durumda olan Türkiye’de bugün asgari ücret aylık 270 dolar. Yani, günlük 9 dolar. Haydi, o meşhur simit hesabını şimdi yap da göreyim.” diye konuştu.

    Çoğu OECD üyesi olan 46 ülkenin, bu dönemde Türkiye’den çok daha iyi büyüme performansı gösterdiğini ifade eden Akşener, Türkiye ekonomisinin ise hızla 1990’lı yıllara döndüğünü savundu.

    Akşener, açıklanan finansman programına göre, Hazinenin 2021 yılında anapara ve faiz toplamı olarak piyasaya 398 milyar lira ödeyeceğini, bunun karşılığında ise iç piyasadan 541 milyar lira borç alacağını söyledi.

    Bunun “borcu borçla kapatmak ve özel sektörün yatırımlarında kullanacağı parayı da Hazinenin kullanacağı” anlamına geldiğini öne süren Akşener, hükümetin Merkez Bankasının üzerinden elini çekmesini, muhalefet partileri dahil toplumun tüm kesimleriyle istişareye açık olmasını istedi.

    Meral Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın beyanatlarına dikkat etmesi, güveni bozan, yatırımcıyı tedirgin eden, gülünç ve sorumsuz sözler söylememesi gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

    “Borçlanma stratejinizi değiştirin. Dövize dayalı borçlanmayı daha fazla arttırmayın. Damadının, 2021 yılı program hedefleri ve bütçe büyüklükleri anlamını yitirdi. Program ve bütçeyi, damat bakanı sürecin dışında tutarak revize edin. Sağlıklı rakamlar üzerinden değerlendirme yapılmasına imkan verin. Ülkeye daha fazla itibar kaybettirmeyin. Bir yol ayrımındasın Sayın Erdoğan. Bu aziz millet, senin ona reva gördüğün bu yokluğu, bu zorluğu hak etmiyor. Milletin sabrı artık tükeniyor.

    Atılacak adımlar belli, sen sadece seçimini yapacaksın. Ya söylediklerimi yapıp ülkeye nefes aldıracaksın ya da bu kafayla devam edip ülkeyi uçuruma sürükleyeceksin. Ya milletin sesini duyup derdini çözeceksin ya da danışmanlarını dinleyip sefa süreceksin. Ya milletini seçip gerekeni yapacaksın ya da damadını seçip ilk sandıkta gideceksin.”

    “Pandemiye karşı acil eylem planı hazırlansın”

    Hükümetin Kovid-19 pandemisiyle mücadele politikasını eleştiren Akşener, tablonun salgının başladığı mart ve nisan aylarındaki sürece benzediğini dile getirdi.

    Avrupa’da yeniden yasakların başladığına işaret eden Akşener, yabancı hükümetlerin vatandaşlarına hayatlarını sürdürebilecekleri kaynakları sağlamaya çalıştığını, AK Parti iktidarının ise bu konuda gereken adımları atmadığını ileri sürdü.

    Bu durumdan endişelendiklerini belirten Akşener, “Pandemiyle mücadeleyi Sağlık Bakanı’nın iletişim çalışmalarından ibaret saymak, milletimize pahalıya mal olur. Tarihteki örneklerden ve Avrupa’da yaşananlardan anlıyoruz ki pandemide ikinci dalga daha tehlikeli oluyor. Bu kez daha erken davranmak, hemen harekete geçmek ve vaka sayıları zirve yapmadan, etkili önlemleri hemen devreye almak zorundayız.” değerlendirmesinde bulundu.

    Acil eylem planı hazırlanmasını isteyen Akşener, şöyle konuştu:

    “Türkiye genelinde verilerin doğru analizini yapabilmek için şeffaflık şart. Sağlık Bakanlığının tüm verileri açık, eksiksiz ve güncel olarak paylaşması gerekiyor. Bu, hem bilim insanlarımızın çalışmalarını kolaylaştırır hem de önlemleri daha etkili hale getirir. Öncelikle ülkemizde kaç vaka olduğunu, kovid sebebiyle kaç can kaybımızın olduğunu dürüstçe ve açıklıkla ortaya koymamız gerekiyor. ‘Hasta sayısı ile vaka sayısı aynı değildir.’ gibi bir açıklama, maalesef ciddiyetle bağdaşmıyor. Bu ciddiyetsizlik, toplumun salgını ciddiye almamasına neden oluyor.

    Günde 20 bine yakın vaka varken, 2 bin vaka açıklarsanız ne maskesiz gezenleri ne de hınca hınç dolmuş toplu taşıma araçlarını engelleyemezsiniz. Ciddiyet insanı gerçekle yüzleştirir. Gelinen noktada bizi ilgilendiren bakanların imajı değil, milletimizin gerçeğidir. Biz, gerçekle yüzleşmek istiyoruz. Doğru rakamların söylenmesini, vatandaşlarımızın da tehlikenin farkında olmasını istiyoruz.”

    Akşener, sağlık çalışanlarının virüse karşı verdiği mücadeleye değinerek, hemşire Hazal Ulaş’ı kürsüye davet etti.

    Ulaş’ın konuşmasının ardından sözlerine devam eden Akşener, şimdiye kadar 100’ün üzerinde sağlık çalışanının salgın nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

    Birçok sağlık çalışanının ek mesai ücretinin ödenmediğini iddia eden Akşener, “Bazı sağlık çalışanlarının hesabına ise dalga geçer gibi 7 lira yatırılıyor. Damat bakan 100 milyarlık destek paketi açıklayacak ama sağlık çalışanına 7 lira düşecek, ayıptır, ayıp. Böyle ciddiyetsizlik olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Sağlık çalışanlarımızın koruyucu malzemeleri kendi imkanlarıyla temin etmeye çalışmaları, devlet için büyük bir ayıptır. Bu malzemelerin, hastanelere dağıtımını acilen sağlayın.” diye konuştu.

    Akşener, Sağlık Bakanlığı’nın, Kovid-19’u meslek hastalığı olarak kabul etmesini, kovid nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının görev şehidi sayılmasını ve geride bıraktıkları ailelerinin de devletin güvencesi altına alınmasını istedi.

     “Millet iradesini vesayet altına alan hiçbir sistem bu ülkede tutunamaz”

    “Tüm bu hatalar, bu ciddiyetsizlik, bu beceriksizlik ancak idarenin bir kişinin keyfine terkedildiği yönetimlerde olur.” diyen Akşener, şunları kaydetti:

    “İktidar ve küçük ortağının, milletimizin başına musallat ettiği partili cumhurbaşkanlığı isimli bu ucube sistem, yaşadığımız sorunların ana sebebidir. Pandemiden eğitime, ekonomiden yargıya herkesin dönüp bir kişinin ağzının içine baktığı bu sistem, milletimize daha fazla yükten başka bir şey değildir.

    Türkiye, millet iradesinin belirlediği yetkin kadrolarla yönetilmedikçe, kuvvetler ayrılığı yeniden inşa edilmedikçe, demokrasi ve hukuk işletilmedikçe içine sokulduğu bu sarmaldan kurtulamaz. Siyaset tarihimiz şahittir ki bu eğri düzen böyle gitmez. Millet iradesini vesayet altına alan hiçbir sistem bu ülkede tutunamaz. Çünkü Türk’ün karakterinde özgürlük vardır. Çünkü Türk milleti, devletini kendi kurmuştur ve devletini kendisinin bilir. O nedenledir ki bu millet, devletiyle arasını açan hiçbir sisteme, hiçbir vesayete yol vermez.”

    Akşener, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemle milleti devletle yeniden buluşturacaklarını, Türkiye’yi mutlu, huzurlu ve zengin bir geleceğe taşıyacaklarını söyledi.

    AK Parti’nin artık ülkeye verecek hiçbir şeyinin kalmadığını ileri süren Akşener, “Onlar inat etse de yolun sonu artık görünüyor. Onlar inkar etse de milletimiz gerçekleri artık görüyor. Onlar yok saysalar da İYİ Parti, milleti için yorulmadan çalışıyor.” diye konuştu.

    Bu arada Meral Akşener yönetimini eleştiren bir grup İYİ Partili milletvekili, daha önceki haftalarda olduğu gibi bu haftaki grup toplantısına da katılmadı.

  • Pandemide Bursa’ya fotoğraflarla yolculuk

    Pandemide Bursa’ya fotoğraflarla yolculuk

    Fotoğraf Sanatçısı Fahrettin Beceren’in çalışmalarından derlenen ve pandemi döneminin Bursa’sını anlatan sergi, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da katıldığı törenle ‘Tayyare Kültür Merkezi’nde izlenime açıldı. ‘Hayatın durduğu günler: Pandemide Bursa’ başlığıyla düzenlenen ve 115 fotoğraftan oluşan sergi, 14 Kasım tarihine kadar gezilebilecek.

    Yaptığı alt ve üst yapı yatırımlarıyla Bursa’nın her alanda daha yaşanabilir olmasını sağlayan Büyükşehir Belediyesi, kültür sanat işlerinde de hız kesmiyor. Çin’de ortaya çıkmasının ardından dünyayı etkisi altına alan ve 1.2 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olan koronavirüsün Bursa’da oluşturduğu etki, fotoğraflarla gözler önüne serildi. Fotoğraf Sanatçısı Fahrettin Beceren’in çektiği 12 bin kareden özenle seçilen ve pandemi döneminde Bursa’nın sosyal hayatını konu edinen 115 çalışma, Tayyare Kültür Merkezi’nde izlenime sunuldu. Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonuyla gerçekleşen serginin açılışı, Başkan Alinur Aktaş, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Gökhan Yıldız, Osmangazi İlçe Başkanı Ufuk Cömez ve İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz’ın katıldığı törenle yapıldı.

    2M, 1T kuralına dikkat!

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, serginin açılışında yaptığı konuşmada, bugüne kadar salgından dünya genelinde 47 milyon kişinin etkilendiğini ve 1.2 milyon kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Türkiye’de de 14 milyonu aşkın test sonucu 375 bin civarında hasta belirlendiğini kaydeden Başkan Aktaş, bu süreçte 10 bin 252 kişinin hayata gözlerini yumduğunu ifade etti. Covid-19 nedeniyle vefat edenlere Allah’tan rahmet dileyen Başkan Aktaş, “Sağlık bakanlığımızın her gün açıkladığı veriler doğrultusunda, salgının kontrol altında olduğunu söyleyebiliriz. Tabii ki tamamen atlatılmış bir süreç olmadığı için tedbiri elden bırakmamamız gerekiyor. Bu dönemde ‘2m 1t’ kuralını asla ihmal etmememiz gerekiyor. Yani maske, mesafe ve temizlik kuralına uymaya devam edeceğiz” dedi.

    “Önemli roller üstlendik”

    Başkan Alinur Aktaş, Büyükşehir Belediyesi olarak Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı öncülüğünde, valilik ve kaymakamlıklarla koordineli bir şekilde Bursa’da salgınla mücadele çalışmalarına devam ettiklerini dile getirdi. Sokak dezenfeksiyonundan sosyal mesafenin korunmasının sağlanmasına, dezavantajlı grupların desteklenmesinden sokakta sahipsiz yaşayan hayvanlara kadar mücadelenin her aşamasında önemli roller üstlendiklerini kaydeden Başkan Aktaş, “Kontrollü normalleşme süreci dediğimiz bu dönemde sayın cumhurbaşkanımızın dediği gibi yaşadığımız kayıpların hepsini inşallah kısa sürede ziyadesiyle geri alacağız. Ülke ve millet olarak birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı güçlü tuttuğumuz müddetçe, Rabbim bizlerin önünde nice kapılar açacaktır” diye konuştu.

    2 hafta açık kalacak

    Başkan Aktaş, ‘Hayatın durduğu günler: Pandemide Bursa’ isimli sergiye herkesi beklediklerini söyledi. Bursalı Fotoğraf Sanatçısı Fahrettin Beceren’in sürecin ilk evresinde, özellikle sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığı günlerde Bursa’yı karış karış gezdiğini ve kadim şehrin sessizliğini fotoğrafladığını kaydeden Başkan Aktaş, “Yaklaşık 12 bin fotoğraf karesinden en çarpıcı olan 115 tanesini bu sergi aracılığıyla hemşerilerimizle paylaşıyoruz. Pandemi sürecindeki Bursa’nın yalın halini merak eden tüm vatandaşlarımızı 2 hafta açık kalacak sergimize bekliyoruz. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    Birlik-beraberlik vurgusu

    AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin ise yaklaşık 1 yıldır dünyayı, 8 aydır da Türkiye’yi etkileyen salgınla ilgili devlet-millet birlikte mücadele verdiklerini söyledi. Türkiye’nin son 10 yılda yaptığı sağlık yatırımlarının salgınla mücadelede çok önemli rol oynadığını dile getiren Esgin, toplumsal dayanışmanın da sürece katkı sağladığını ifade etti. Sergide yer alan ve yürek burkan, boş Bursa sokaklarına ait fotoğrafların tarihe bir anı olarak kaydedilmesini fakat bu dönemin unutulmamasını dileyen Esgin, “Bugünlerde sergilediğimiz birlik ve beraberlik ruhunu unutmayalım ki geleceğe sağlam bir adım atalım” ifadelerini kullandı.

    İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz da fotoğraflara bakıldığında, Bursa’nın ‘insansız’ ne kadar boş ve sokakların öksüz olduğunun net olarak görüldüğünü kaydetti. Dr. Yavuzyılmaz, pandeminin toplumun tamamını etkileyen bir süreç olduğunu vurgulayarak, temizlik-maske ve mesafe uyarısı yaptı.

    6-7 aylık bir çalışmanın ürünü

    Fotoğraf Sanatçısı Fahrettin Beceren de dünyada az görülecek bir süreci kayıt altına aldıkları için mutlu olduklarını söyledi. Proje ortağı Serpil Savaş ile birlikte 6-7 aylık bir çalışmanın Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde vücut bulduğunu kaydeden Beceren, “İnsanlık yaşamında zor ve nadir görülen bir süreç. Gelecek kuşaklara borcumuz olan belge ve iz bırakmak, onların hayatlarını kolaylaştırmak için görsel oluşturmak, bir içgüdüsel dışavurum oldu benim için. Şehirdeki insansızlık çok farklı duygular yaşattı bize. Bursa için iyi bir kayıt. Projenin arkasındaki büyük güç olan Büyükşehir Belediyesi’ne Başkan Aktaş’a çok teşekkürlerimi sunuyorum” açıklamasında bulundu.

    Konuşmaların ardından Başkan Aktaş ve protokol üyeleri, serginin açılışını birlikte yaptı. Başkan Aktaş, günün anısına Fotoğraf Sanatçısı Fahrettin Beceren’e ‘üzerinde Bursa figürlerinin yer aldığı’ ipek tablo hediye etti. Beceren de Başkan Aktaş’a, Büyükşehir Belediyesi’nin halkın moral seviyesini yükseltmek için pandemi döneminde gerçekleştirdiği kültür-sanat etkinliklerinde çekilmiş bir fotoğrafını takdim etti.

  • AFAD, deprem ön raporunu açıkladı

    AFAD, deprem ön raporunu açıkladı

    AFAD İzmir’de yaşanan 6,6 büyüklüğündeki depreme ilişkin ön değerlendirme raporu yayınladı. Raporda, “Ana şoktan sonra 31 Ekim saat 09.23’e kadar geçen zamanda, büyüklükleri 1,5 ile 5,1 arasında değişen 484 artçı deprem kaydedildi. Bölgede 1900 yılından günümüze kadar en büyüğü 6,8 olmak üzere 695 deprem meydana gelmiştir. Ayrıca bahsi geçen bölgeye ait 1900 yılı öncesi için 332 tarihsel dönem depremi kaydı mevcuttur” ifadeleri yer aldı.

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) Ege Denizi İzmir Seferihisar açıklarındaki 6,6 büyüklüğündeki depreme ilişkin ön değerlendirme raporu yayımlandı.

    AFAD Deprem’in Twitter hesabından yapılan paylaşımda, 30 Ekim tarihinde Seferihisar açıklarında meydana gelen depreme ait ön değerlendirme raporuna yer verildi.

    Raporda, 30 Ekim’de Türkiye saati ile 14.51’de merkez üssü Ege Denizi’nin 17,26 kilometre Seferihisar açıklarında 6,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiği ve yerin 16,54 kilometre derinde olduğu aktarıldı.

    Depremin en yakın yerleşim birimi olan Izmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Doğanbey Payamlı köyüne uzaklığının 23,38 kilometre olduğu aktarılan raporda, ana şoktan sonra 31 Ekim’de saat 09.23’e kadar geçen zamanda, büyüklükleri 1,5 ile 5,1 arasında değişen 484 artçı deprem kaydedildiği belirtildi.

    Depremin belirgin süresinin ise ilk hesaplamalara göre 15,68 saniye olarak belirlendiği aktarılan raporda, depremin merkez üssüne en yakın Türkiye’deki yerleşim yerleri ve il merkezlerinin bilgisine de yer verildi.

    Raporda, depremin hangi faydan kaynaklandığının yapılacak ayrıntılı sismolojik ve saha çalışmaları ile belirleneceği bildirildi.

    129 ivmeölçer ile yapılan ön değerlendirme sonuçlarına göre en büyük ivmenin “0905 kodlu” ivmeölçer istasyonunun Kuzey-Güney bileşeninde 180.7935 gal olarak ölçüldüğü kaydedildi.

    BÖLGENİN GEÇMİŞ DEPREM AKTİVİTESİ

    Bölgenin geçmiş dönem deprem aktivitesine de yer verilen raporda, “Bölgede 1900 yılından günümüze kadar en büyüğü 6,8 olmak üzere 695 deprem meydana gelmiştir. Ayrıca bahsi geçen bölgeye ait 1900 yılı öncesi için, 332 tarihsel dönem depremi kaydı mevcuttur.” ifadelerine yer verildi.

    Raporda Türkiye Deprem Tehlike Haritası’na da yer verilerek, haritanın interaktif web uygulamasına “https://tdth.afad.gov.tr” internet adresinden e-Devlet aracılığı ile ulaşılabileceği bilgisi paylaşıldı.

    Rapordaki bilgilerin depremin meydana gelmesini takiben 6 saatlik sürede üretilen veriler kullanılarak derlendiği aktarılarak, deprem bölgesinde varsa hasarlı yapıların kullanılmamasının önem arz ettiği vurgulandı.

    Ön değerlendirme raporuna “https://deprem.afad.gov.tr/downloadDocument?id=2064” adresinden ulaşılabilecek.

  • Bursa, İzmir için harekete geçti

    Bursa, İzmir için harekete geçti

    İzmir depreminin hemen ardından arama kurtarma çalışmaları için bölgeye 5 araç ve 20 itfaiye personelini ulaştıran Bursa Büyükşehir Belediyesi, 20 kişilik bir ekip ve ihtiyaç malzemelerinden oluşan bir kafileyi daha İzmir’e gönderdi.

    Ege Denizi’nde merkez üssü İzmir’in Seferihisar ilçesi açıkları olan 17 kişinin yaşamını yitirdiği, 709 kişinin de yaralandığı 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi adeta teyakkuza geçti.

    Depremin hemen ardından arama kurtarma faaliyetlerine destek vermek amacıyla 5 araç ve 20 itfaiye personeli İzmir’e gönderildi. Bursa’dan giden kurtarma ekipleri, hemen kurtarma çalışmalarına başlarken, bölgeden gelen talepler doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi, ikinci bir kafileyi daha gece yarısı yola çıkardı. Sıcak çorba, meyve suyu, su, çay ve emekten oluşan temel gıda maddeleri ile birlikte 20 kişilik ilave bir ekip daha BESAŞ fabrikasından yola çıkarak İzmir’e uğurlandı.

    Yaraları birlikte saracağız

    İzmir’e gönderilen ikinci kafileyi uğurlamaya gelen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Depremin hemen sonrasında derhal AFAD ile birlikte Bursa Büyükşehir Belediyemizin itfaiye arama kurtarma ekiplerini 5 araç ve 20 itfaiye eri olmak üzere olay mahalline intikal ettirdik. Ekiplerimiz şu an orada çalışıyor. Öncelikle büyük geçmiş olsun. En son dakika itibariyle 17 vefat, 709 da yaralı vatandaşımız var. Şimdi de inşallah BURFAŞ, BESAŞ VE JEOTERMAL A.Ş’den oluşan 20 kişilik ikimizi olay mahalline intikal ettiriyoruz. İnşallah bu arkadaşlarımız da gecenin ilerleyen saatlerinde orada olacaklar. Oluşturduğumuz kriz masası ile Genel Sekreterimiz marifetiyle oradaki Valilikle ve ilgili Vali Yardımcısıyla irtibat kurduk ve eksik aksak olan konularla alakalı takviye yapıyoruz. 15 bin kişilik sıcak çorba ve ekmek, 25 bin kişilik çay, 10 bin adet meyve suyu ve bir tır suyu da farklı araçlarla buradan sevk ediyoruz. Tabii ihtiyaca binaen de yine gerekli takviyeleri yapacağız. Tekrar ölenlere rahmet diliyorum. Bütün milletimizin, İzmirli hemşehrilerimizin başı sağ olsun. Yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Yine devletimiz tüm kurumlarıyla olaya sahip çıktılar. İnşallah en az hasarla süreç atlatılır diye temenni ediyorum. Bölgeye giden çalışma arkadaşlarımıza da özverili çalışmaları için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Varank: Türk sanayisi kendini ispatladı

    Varank: Türk sanayisi kendini ispatladı

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Güçlü sanayi altyapımız, iyi yetişmiş insan gücümüz ve mükemmele yakın işleyen tedarik ağlarımızla, ülkemize yatırım yapan hiç kimseyi yarı yolda bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Pandemide Türk sanayisi kendini ispatladı. Acil durumlara müdahale kapasitesiyle gücünü gösterdi” dedi.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, bir dizi temaslarda bulunmak üzere Bursa’ya geldi. Bakan Varank, ilk olarak Nestlé Türkiye’nin Karacabey’de, Tıbbi Amaçlı Beslenme Ürünlerinin Yerlileştirilmesi projesi kapsamında Türkiye’nin ilk Medikal Beslenme Ürünleri fabrikasının temel atma törenine katıldı. Bakan Varank’a Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa milletvekilleri eşlik etti.

    Bursa’ya son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte geldiklerinde, Türkiye’nin otomobili fabrikasının inşaatını başlattıklarını belirten Bakan Varank, o günden bu yana şehrin enerjisine, enerji kattığını ifade etti.

    “MEDİKAL BESLENME ALANINDA BÜYÜK BİR YERLİLEŞME HAMLESİ UYGULAMAYA GEÇİYOR”

    114 senedir Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren Nestle’nin, Türkiye’deki ilk medikal beslenme fabrikasının temellerini Bursa’da atmakta olduğunu kaydeden Bakan Varank, “Bu tesis, Nestle’nin 2011 yılından bu yana ülkemize yaptığı en büyük yatırım olacak. 250 milyon liralık yeni yatırımla kurulacak bu fabrika, doğrudan ve dolaylı 400 kişiye istihdam sağlayacak. Firmanın Çin’de buna benzer bir yatırımı bulunuyor. Çin’den sonra böyle bir fabrikayı ilk kez, ülkemizin taşıdığı potansiyeli dikkate alarak, Bursa’da kuruyorlar. En ileri otomasyon teknikleri ve en yeni teknolojilerin kullanılacağı bu fabrika, Ağustos 2021’de üretime başlayacak. Üretime geçildiğinde, medikal beslenme ürünleri ithalatımızın yüzde 63’ü artık Türkiye’den karşılanabilir hale gelecek. Yani aslında bu yatırımla, medikal beslenme alanında büyük bir yerlileşme hamlesi uygulamaya geçmiş oluyor” dedi.

    “MEDİKAL ÜRÜNLER, ARTIK ÜLKEMİZDE ÜRETİLECEK”

    Doktorlar tarafından reçetelenen ve eczanelerde satılan beslenme ürünlerinin artık Türkiye’de üretileceğinin altını çizen Bakan Varank, “Bu ürünler; çocuklardaki pediatrik alerjiden tutun da yaşlılardaki yetersiz beslenme sorunlarına kadar farklı sağlık problemlerine çözümler sunuyor. Maalesef kanser, cerrahi müdahale ve nörolojik hastalık gibi sebeplerden ötürü, bazı vatandaşlarımız doğal yoldan beslenmede zorluklar yaşayabiliyor. Bu hastaların sağlıklı beslenebilmeleri için gereken medikal ürünler; işte bu fabrika sayesinde, artık ülkemizde üretilecek.” diye konuştu.

    “TÜRKİYE, EMSALLERİNE GÖRE DAHA HIZLI BİR TOPARLANMA SÜRECİNE GİRDİ”

    2020 yılının koronavirüsün gölgesi altında geçtiğini dile getiren Bakan Varank, küresel salgının dünyadaki tüm dengeleri sarstığını, doğru bilinen bütün ezberleri bozduğunu ifade etti. Bu süreçte farklı destek programlarıyla milyonlarca vatandaşa yaklaşık 40 milyar lira destek verildiğini söyleyen Bakan Varank, “Kamu bankalarımız kredi musluklarını açtı. Teknoparklarda ve Ar-Ge merkezlerinde uzaktan çalışmayı kolaylaştırdık. Bu politikaların yardımıyla Türkiye, emsallerine göre daha hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Dış talepteki canlanma da, ekonomiye güç kattı. İlk 9 ayda 142 milyar liranın üzerinde yatırım için teşvik belgesi verdik. Bu yatırımlar tamamlandığında 220 binin üzerinde vatandaşımıza yeni iş imkânları doğacak. Yılın ilk üç çeyreğinde Türkiye genelinde, 10 bin 802 sanayi tesisi üretime geçti, yani 2019’a göre yüzde 12’lik bir artış söz konusu. Eylül ayı ihracatımız 16 milyar doları aşarak, tüm zamanların Eylül ayı ihracat rekorunu kırdı. Ben son 1 haftada; Erzurum, İstanbul, Malatya ve Denizli’de bizzat sahadaydım, sanayicilerimizle bir araya geldim, fabrikaları gezdim. Herkes işini büyütmek istiyor” ifadelerini kullandı.

    “UYGULADIĞIMIZ POLİTİKALARDA YERLİ YA DA YABANCI AYRIMI YAPMIYORUZ”

    Ülkedeki yabancı firmaların gayet verimli ve karlı çalıştıklarını, hiçbirinin ciddi bir şikayeti olmadığını kaydeden Bakan Varank, “Salgınla birlikte global firmalar, üretimde tek merkeze bağlı kalmanın sakıncalarını bizzat yaşayarak gördüler. Şu an yatırım kararlarını tekrar gözden geçiyorlar. Küresel üretimde ağırlık merkezi Uzak Doğu’dan uzaklaşmaya, daha geniş coğrafyalara yayılmaya başlıyor. Yeni merkezler ortaya çıkacak, güç dengeleri değişecek. Türkiye, çok güçlü bir bölgesel üretim ve inovasyon merkezi olabilir. İnanın bunun önünde hiçbir engel yok. Güçlü sanayi altyapımız, iyi yetişmiş insan gücümüz ve mükemmele yakın işleyen tedarik ağlarımızla, ülkemize yatırım yapan hiç kimseyi yarı yolda bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Pandemide Türk sanayisi kendini ispatladı. Acil durumlara müdahale kapasitesiyle gücünü gösterdi. Zor zamanlarda nasıl inovatif çözümler üretebileceğini kanıtladı. Biz de Bakanlık olarak aktif, öngörülebilir ve şeffaf bir ekonomi diplomasisi izliyoruz. Sektörlerle istişare etmeden, asla karar almıyoruz. Fikirden ürüne, üründen pazara girişimcinin, yatırımcının yanındayız. Uyguladığımız politikalarda yerli ya da yabancı ayrımı da yapmıyoruz. Önümüzdeki aylarda; küresel değer zincirlerinden daha fazla pay almak ve dış yatırımları daha güçlü bir şekilde ülkemize çekmek için önemli atılımlarımız olacak. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’yle birlikte, ülkemizin Doğrudan Yabancı Yatırım Stratejisi’ni hazırlıyoruz. Yeni dönemin ruhunu yakalayıp; sonuç ve etki odaklı bir stratejiyle, inşallah hızla yol alacağız. Elbette Bursa, bu noktada bizim en önemli yol arkadaşlarımızdan biri olacak” değerlendirmesinde bulundu.

    1960’lı yıllarda Türkiye’nin ilk organize sanayi bölgesinin oluşturulduğu Bursa’da, şu an 17 organize sanayi bölgesinin bulunduğuna ve 192 binin üzerinde vatandaşın buralarda çalıştığına işaret eden Bakan Varank, ayrıca son 8 yılda Bursa’da 57 milyar liranın üzerinde özel sektör yatırımına teşvik verdiklerini, bu yatırımlarla da 60 binin üzerinde ilave istihdam oluşmasını sağladıklarını söyledi. Bursa’nın yatırım teşviklerinde her zaman ilk 5’te yer aldığını söyleyen Bakan Varank, Bursa’nın sanayi ve teknolojide, ülkenin gözbebeği illerinden biri olmaya devam edeceğini vurguladı.

    Bakan Varank daha sonra, protokol üyeleri ile birlikte tesisin temel atma töreninin açılışını gerçekleştirdi.

  • Kefensüzen Camisi yeniden ibadete açıldı

    Kefensüzen Camisi yeniden ibadete açıldı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde restorasyonu tamamlanan tarihi Kefensüzen Camisi, Mevlit Kandili’nde yeniden ibadete açıldı.

    Osmangazi ilçesi Tayakadın Mahallesi’nde 1450’li yıllardan kalma Kefensüzen Camisi’nin restorasyon çalışmaları tamamlandı.

    Mevlit Kandili’nde düzenlenen açılışta konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yaklaşık 600 yıl önce Hoca Mehmed tarafından yaptırılan camiyi yeniden ayağa kaldırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

    Restorasyonda emeği geçenlere teşekkür eden Aktaş, “Toplum olarak inancımızın sembolü Peygamber Efendimizi çok seviyoruz. Biz onu cemiyetlerimizde, kandillerde mevlitlerle yad ediyoruz. İnanıyorum camimiz bölgeye değer katacak. Toplanılan, istişare edilen, dostların komşuların hasret giderdiği bir yer olacak.” dedi.

    Yatsı namazının kılınmasının ardından Mevlid-i Şerif okundu, dua edildi.

    Cami çıkışında vatandaşlara süt ve helva ikramında bulunuldu.

    Kefensüzen Camisi

    Tayakadın Mahallesi Süzenler Caddesi’nde bulunan cami, Fatih Sultan Mehmed döneminde “Kefen Süzen” adı ile anılan Hoca Mehmed tarafından yaptırıldı.

    İç ölçüsünün eni 7,50 ve boyu 8,10 metre olan tek kubbeli caminin bütün duvarları moloz taşıyla örüldü.

    Son cemaat yerinin üstü ise ahşap sundurmalı ve kiremit kaplı olan caminin sekizgen ve sağır bir kasnak üzerine oturtulan kubbesi kiremitle kapatıldı.

    Caminin restorasyonuna, yaklaşık 3 yıl önce Bursa Büyükşehir Belediyesinin girişimleriyle başlandı.

  • Cumhuriyet coşkusu Bursa’yı sardı

    Cumhuriyet coşkusu Bursa’yı sardı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen renkli etkinliklerle Cumhuriyet coşkusu tüm Bursa’yı sardı.

    Cumhuriyet’in ilanının 97’inci yılına özel olarak kapsamlı bir program hazırlayan Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin etkinlikleri, Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlenen Cumhuriyet Konseri ile start aldı. Büyükşehir Belediyesi yeni hizmet binasında çalışan yaklaşık bin personel, mesaiye ay yıldızlı kırmızı tişörtlerle gelirken, bina adeta gelincik tarlasına döndü. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’na “Birlikte Cumhuriyetiz 81 İl Türkiye’yiz” konsepti ile Türkiye haritası yapbozu hazırlandı.

    Bursa sokaklarında 29 Ekim coşkusu

    Resmi törenler Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlarken, emniyet güçlerinin ve atlı birliklerin geçişi vatandaşlardan büyük ilgi gördü. Bursa Büyükşehir Belediye Bandosu üstü açık otobüsle şehir turu attı. Şehrin önemli noktalarından geçerek uzun bir güzergahta konser veren Büyükşehir Bandosu, vatandaşları Cumhuriyet coşkusuna ortak etti. Öte yandan Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından Fevzi Çakmak Caddesi’ndeki açık sergi alanında Bursa’daki eski Cumhuriyet Bayramı kutlamalarından fotoğraflar sergilendi. Vatandaşlar sergiyi ilgiyle takip ederken, Tarihi Belediye Binası önündeki UNESCO Alanı ise Cumhuriyet Bayramı’na özel bir konseptle düzenlendi. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilanına giden sürecin anlatıldığı görsellerin yanı sıra Atatürk’ün, milletvekilleri ve askeri erkan ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkarken çekilmiş fotoğrafı birebir ölçülerde modellendi.

  • Bursa’da martının imdadına vatandaşlar yetişti

    Bursa’da martının imdadına vatandaşlar yetişti

    Bursa’nın Gemlik ilçesinde kanadına olta iğnesi takılan martı, vatandaşların durumu fark etmesiyla kurtarılarak, doğaya salındı.

    Gemlik ilçesi, Kurşunlu Mahallesi açıklarında, Zekican Saraç ile Eray Dursun, bir martının çırpındığını ve uçamadığını gördü. Martının yanına giden iki genç, kanadına olta iğnesinin takıldığını fark etti. Saraç ve Dursun, pense ile olta iğnesini keserek martıyı kurtardı ve yeniden doğaya saldı. Vatandaşlar ise, balıkçıların daha duyarlı olmalarını istedi.

    https://www.dailymotion.com/video/x7x3vth

  • Dağ yöresine nitelikli tarım desteği

    Dağ yöresine nitelikli tarım desteği

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, Orhaneli Belediyesi ve İl Tarım Müdürlüğü iş birliğinde çiftçilere 28 bin kuşkonmaz fidesi ve 2 bin 400 Trabzon hurması fidanı dağıtıldı.

    Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, proje kapsamında 5 üreticiye ikişer dekar ve bir üreticiye 5 bin 600 adet olmak üzere kuşkonmaz fidesi, bir dekara 40 adet ve bir üreticiye 120 fidan olmak üzere kurutmalık Trabzon hurması desteği verildi.

    Toplam 60 dekar meyve bahçesi oluşturulurken, projenin toplam maliyeti 105 bin lira oldu. Maliyetlerin yüzde 70’i Büyükşehir Belediyesi tarafından, yüzde 30’u ise üreticiler tarafından karşılanacak. Kuşkonmaz bitkisinin yetiştiriciliği ise Bursa’da ilk kez alternatif ürün olarak desteklenecek.

    İlçe merkezindeki fidan dağıtım töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, pandemi sürecine rağmen yeni projeleri kazandırmaya devam ettiklerini bildirdi.

    Hollanda’nın tarım topraklarının Türkiye’nin 6’da biri olmasına rağmen gelirinin üç katı olduğuna dikkati çeken Başkan Aktaş, Türkiye’nin önünde tarımsal anlamda önemli fırsatlar olduğunu belirtti.

    Ahududu, yaban mersini, aronya, siyez buğdayı üretimlerinde güzel gelişmeler yaşandığını kaydeden Aktaş, şu ifadeleri kullandı:

    “Bursalılar olarak tabir yerindeyse altın madeninin üzerinde oturuyoruz. Buralar çok bereketli topraklar. Ne ekerseniz fazla fazla karşılığını alırsınız. Kaliteli ve doğru işleri doğru zamanda yapmalıyız. Kuşkonmaz üretiminde Büyükşehir Belediyesi olarak geri alım garantisi veriyoruz. Tarımla ilgili yapabileceğimiz çok güzel hamleler var. Daha nitelikli ürünlere yönelmeliyiz. Ciddi potansiyelimiz var.”

    AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç de projenin hayırlı ve bereketli olmasını diledi.

    Orhaneli Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu ise 2016 yılından bu yana ilçede Bursa Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve milletvekillerinin desteğiyle 600 bin fidanın dağıtıldığını aktardı.

    Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt da katma değeri yüksek ve geri dönüşümü fazla olan ürünleri çiftçiyle buluşturmaya devam ettiklerini bildirerek, “Belediye olarak 20 dönümlük alanda Trabzon hurması için örnek bahçe oluşturacağız. Bu sene çiftçilerimiz sadece yaban mersininden 750 bin lira kazanç sağladı. Bu konuda Büyükşehir Belediyesinden destek aldık. Yaban mersini konusunda ciddi talep var.” değerlendirmesinde bulundu.

    İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Erdoğan Ceylan da projenin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.