Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) komuta kademesi ve Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) yönetim kurulu üyeleri ile OYAK 60’ıncı Genel Kurulu öncesi Anıtkabir’i ziyaret etti.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre; Bakan Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, OYAK Yönetim Kurulu Başkanı Emekli Tümgeneral Mehmet Taş ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakan Bakan Akar, daha sonra saygı duruşunda bulundu. Bakan Akar ve beraberindeki heyet Anıtkabir merdivenlerinde hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra 60’ıncı OYAK Genel Kurulu’na katıldı.
Bursa’da, Ali Yiğit Şimşirli (9) çalınan köpeği ‘Tarçın’ı arıyor. Kumbarasında biriktirdiği paralarla bastırdığı afişleri arkadaşlarıyla birlikte her yere asan Ali Yiğit, hırsızlara, “Lütfen köpeğimi geri getirin” diye seslendi.
Olay, 22 Haziran günü, Nilüfer ilçesi Üçevler Mahallesi’nde meydana geldi. Sedat Şimşirli (42), iş yerine geldiğinde ‘Tarçın’ isimli köpeğin olmadığını fark etti. Güvenlik kameralarını izleyen Şimşirli, köpeğin kimliği belirsiz 2 kişi tarafından çalındığını gördü. Hemen polisi aradı. İş yerine gelen polis ekipleri, güvenlik kameralarını inceleyerek, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.
Sedat Şimşirli’nin 9 yaşındaki oğlu Ali Yiğit Şimşirli de 1,5 yıl önce sahiplendiği ‘Tarçın’ın bulunması için kumbarasında biriktirdiği harçlıklarıyla afiş hazırladı. Tarçın’ın fotoğrafı bulunan afişleri, arkadaşlarıyla birlikte sokaklara astı.
‘KİM ÇALDIYSA LÜTFEN GERİ GETİRSİN’
Ali Yiğit Şimşirli, “Köpeğimiz çalınınca çok üzüldüm. Sonra köpekleri kaybolunca afiş bastıran insanlar geldi aklıma ve ben de kumbaramdaki paraları alarak kırtasiyeye gittim. Param tam yetmediği için kırtasiyeciyle pazarlık yaptım ve bana yardım etti. 105 tane afiş bastırdım ve arkadaşlarımla birlikte astım. Köpeğim Tarçın’ı çok özledim. Onu kim çaldıysa lütfen geri getirsin” diye konuştu.
‘TARÇIN’I EVLAT GİBİ GÖRÜYORUZ’
Oğlunun bastırdığı afişlerden haberi olmadığını ve çok duygulandığını söyleyen Sedat Şimşirli ise, “Olay pazartesi sabah 05.30 sıralarında oldu. İki şüpheli ara sokaktan gelerek asma kilit ve alüminyum kapımızı patlattı ve iş yerimize girerek Tarçın’ı çaldı. ‘Tarçın’ daha çok küçük. Bir evlat gibi görüyoruz. Tarçın’ın çalındığını öğrendikten sonra aramaya başladılar. Sonra oğlum kumbarasını boşaltıyor ve kırtasiyeye giderek afiş bastırıyor. Dağıtarak geliyor. Duyduğumda oğlumla gurur duydum. İlk başta çocuktur diyerek bazı şeyleri önemsemiyoruz ama çocukların da bir duygusunun olduğu, sevdiği zaman ne kadar sevdiğini, üzüldüğü zaman ne kadar üzüldüğünü anladım” diye konuştu.
Kış ve doğa turizminin önemli merkezlerinden biri olan Uludağ’a teleferik ile çıkmak isteyenlere uyarı geldi.
140 kabin ile saatte bin 500 yolcu taşıma kapasiteli teleferik hattı bakıma alındı. Bursa Teleferik A.Ş’den yapılan açıklamada “Pazartesi itibarıyla tesisimiz geçici bir süre kapalı olacak. Sizlere daha iyi hizmet verebilmek için gerçekleştireceğimiz bakımımızın ardından yakında yeniden görüşmek dileğiyle Gelişmeler için takipte kalın.” denildi.
İlçeye değer katacak projeler arasında şehir estetiğini ön plana çıkaracak çalışmalara imza atan Yıldırım Belediyesi, ‘kafeler sokağı’ olarak bilinen Akdemir ve Derebaşı sokaklarına yeni kimlik kazandırıyor.
Bursa’nın en köklü mahallelerinden olan Kurtoğlu’nda, kafelerin yoğun olarak bulunduğu Akdemir ve Derebaşı sokaklarında hizmet veren işletmelerin düzensizliğini ve çevre sakinlerinin tepkisine yol açan olumsuzluklar nedeniyle Yıldırım Belediyesi, bölgenin çehresini değiştiriyor. Yıllar önce yaya yolu olarak planlanması gerekçesiyle trafiğe kapatılan alanın hem daha işlevsel kullanılması ve yaya ulaşımına engel olmaması, hem de bölge sakinlerini huzura kavuşturması için harekete geçen Yıldırım Belediyesi, çalışmalarına başladığı cephe sağlıklaştırma ve çevre düzenlemesi uygulamalarıyla bölgeyi daha modern bir görünüme büründürürken ilçe sakinlerine vakit geçirebilecekleri buluşma noktası oluşturacak. Kafeler alanında sundurma olarak tabir edilen çadırdan kapatma yapılar kaldırılırken, esnaf da oturma gruplarını mekanlarının içine alıyor. Çalışmaların sonucunda Akdemir ve Derebaşı sokaklar yeni bir kimliğe kavuşacak, işletmeler daha sağlıklı hizmet verirken, ilçe sakinleri de yürüme alanlarından daha işlevsel bir şekilde faydalanabilecek.
Yıldırım’da şehir estetiğine ve kent kimliğine zarar veren görüntüyü ortadan kaldırarak bölgeyi yeni bir görünüme kavuşturacaklarını vurgulayan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Kurtoğlu Mahallesi, Bursa’mızın en köklü ve tarihi bölgelerinden biri. Yıldırımlıların ‘Kafeler Sokağı’ olarak akıllarında yer eden Akdemir ve Derebaşı Sokakların çehresini değişiyoruz. Yıldırım’da şehir estetiğine ve kent kimliğine zarar veren görüntüyü ortadan kaldırarak ilçemizin simgelerinden olan ‘Kafeler Sokağı’ yeni bir görünüme kavuşturacak ve bölgeyi yeniden ilçe sakinlerimizin buluşma noktası haline getireceğiz. Geçmişte trafiğe kapatılarak yayalaştırılan bölgede hemşehrilerimizin yürümesi için de kısıtlanmamış olacak. Yıldırım’a değer katacak projelerimizi ilçemize kazandırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Mustafakemalpaşa ilçesinin Sünlük, Muradiyesarnıç, Bahriye ve Dallıca köylüleri bu yıl kurt kabusu yaşıyor. Aç kalan kurtlar köylere kadar indi. Kurtlar çok sayıda hayvanı telef etti. Hayvanlara saldırmakla kalmayan kurtlar, koyunlarını kurtarmak isteyen köylülere de saldırdı. Bir çok köylü koyunlarına saldıran kurtlarla boğuşarak canlarını zor kurtardı. Kurtların saldırısında çok sayıda koyun telef oldu. Köylerine kadar inen kurtlardan korkarak çocuklarını evden çıkarmayan köylüler yasak olduğu için kurtları da öldüremiyor. Köylüler, yetkililerin bu duruma çare bulmasını istiyor.
Muradiyesarnıç köyünde koyunlarına saldıran kurtla boğuşan vatandaş, dehşet anlarını anlattı. Koyunlarına saldıran kurtlar boğuşan Nuri Savaş, “Muradiyesarnıç köyü merasında koyun otlatıyordum. Kurt birden ortaya çıkıp sürüme daldı. Bir koyunuma saldırdı, onu kurtardım. Sonra kuzumu aldı. Peşinden koştum. Çalılıkta yakaladım. Sopayla vura vura kuzuyu bıraktırdım. Sonra kuzuyu bırakıp bana saldırdı. Kendimi sopayla savundum, ölüm tehlikesi atlattım. Başıma daha önce böyle bir şey gelmemişti. Kurtlar bir yıldır buralarda görülmeye başladı” dedi.
Kurt saldırısında koyunları telef olan Recep Dönmez, “Köyde evimin önünde otlayan koyun sürüme kurt saldırdı. Kuzuyu alıp gitti, annesini de yaraladı. Geçtiğimiz günlerde de bir kuzum gitmişti. Ben bu hayvanları devletten geri ödemeli aldım. Bu hayvanları kurtlara yedirirsem nasıl ödeyeceğim? Kurtlar gündüz vakti köyün dibine kadar gelip koyunları alıp gidiyor. Benim küçük kızım var, onu evden dışarı salmaya korkuyorum. Koyunu götüren kurt çocuğu hayli hayli götürür Biz köylüler olarak çok tedirginiz. Çocukları evden dışarı salamıyoruz” şeklinde konuştu.
Kurtların koyunlarına saldırdığı bir diğer köylü Hüsnü Öküzcüoğlu, “Benim de sürüme kurt saldırdı. Köpekler kurdu karşıladı. Köpeğimin kuyruğunu koparttı. Benim sürüme de 2 kurt saldırdı. Benim koyunlarımda zarar yok” diye konuştu.
Koyunları kurt saldırısında telef olan bir diğer köylü Hakan Aslan, “Biz bir yıldır kurtlarla mücadele ediyoruz. Daha önce kurt saldırısı olmuyordu. Kurtlar son bir aydır ciddi zararlar vermeye başladı. Koyunları geçtik, insanlara saldırmaya başladılar. Ben son saldırıyla birlikte 3 hayvanımı kaybettim. Kurtlarla boğuştum. Koyunumu ağzından almak için uzun süre mücadele ettim. O çekiyor, ben de ağzından almak için çekiyorum. Kurtlardan korkuyoruz” dedi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yüz yüze 1,5 saat görüştüklerini, ardından bakanlarla çeşitli toplantılar yaparak Bursa’nın beklediği 7 önemli proje konusunda tarih vererek adım attıklarını açıkladı.
Başkan Alinur Aktaş, kısa sürede Bursa’da adımları atılacak 7 önemli proje ile ilgili Ak Parti Bursa Milletvekilleri Atilla Ödünç, Emine Yavuz Gözgeç, Vildan Yılmaz Gürel ve Ak Parti İl Başkanı Ayhan Salman’ın katılımıyla basın toplantısı yaptı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş Atatürk Stadyumu yerine yapılan Millet Bahçesi’nin, Atatürk Kapalı Spor Salonu ve Yüzme Havuzu’nun 31 Temmuz tarihine kadar yıkılmasıyla büyüyeceğini belirterek, “5 Haziran günü Cumhurbaşkanımızın tele konferansla katıldığı Millet Bahçesi’nin açılışını gerçekleştirdik. Reşat Oyal Kültürpark’ımızın yanıbaşında, yeşilliğe, güzelliğe güzellik katacak bir mekan oldu. Millet Kıraathanesi, yürüyüş yolları, çeşmeleriyle ortaya çıkarılan güzelliği tamamlamak istedik. Cumhurbaşkanımızın da o gün Çevre Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’a hitaben yaptığı “bu biraz küçük olmadı mı” sözleri hafızalarda. 42 dönüm millet bahçemizin olduğu yeri büyütüyoruz. Kapalı Spor Salonu ve Yüzme Havuzu’nun yani 18 dönümlük alanın da 31 Temmuz tarihine kadar yıkılmasıyla Millet Bahçesi büyüyecek. Şimdilik Atatürk Lisesi’nin yıkılması gündemde değil ama orası da bir plan dahilinde gündeme alınacak” dedi.
Hanlar Bölgesi civarında yıkım başlıyor
Hanlar Bölgesi’nin en önemli konuların başında geldiğini 31 Ağustos tarihine kadar 7-8 binanın yıkımının yapılacağını, bunun için de tören düşünüldüğünü ifade eden Alinur Aktaş, “Hanlar Bölgesi Projesi ciddi heyecan oluşturdu. İşadamlarımızı da ciddi heyecanlandırdı. İşadamlarımızın söyledikleri beni çok mutlu etti. Hanlar Bölgesi’nin etrafının açılması şehre ciddi katkı sağlayacak. 31 Ağustos 2020 tarihine kadar ilk binalarımızı 5 de 7 de 8 de olabilir. İlk binaların yıkımını gerçekleştireceğiz. Kamu binalarıyla anlaşmalar yapıldı. Özelden de anlaşma yaptıklarımız var. Süreç hızlıca sürüyor. Cumhurbaşkanımız konuyla alakalı detaylı bilgi verdiğimde heyecan duydu. Bu bölgeyi tarih adasına çevireceğimizi ifade etti. Bakan Murat Kurum beye törenle yapın talimatı verdi. İlk etapta Zafer Plaza’nın devamı olan altında otoparkı da olan bina yıkım gündeminde yok. Ancak ilerleyen süreçte Pirinç Han’ın ortaya çıkarılması için orası da düşünülebilir. Hanlar Bölgesi çevresinin kamulaştırmasını yüzde 50 hibe, yüzde 50 uzun vadeli kredi ile çözeceğiz. Devletin istimlak ederek hallettiği binalar var. Bütün Genel Müdürlükleri harekete geçirdik”diye konuştu.
Bey Sarayı ortaya çıkacak, Ordu Evi taşınıyor
Tarih adasıyla ilgili Hanlar Bölgesi, Osmangazi Orhangazi Türbeleri, Hisar ve Bey Sarayı’nın Bursa’nın yeni turizm merkezi olacağını hatırlatan Başkan Alinur Aktaş, “Osmanlı’nın ilk sarayı Bey Sarayıdır. Ordu Evi’nin olduğu alanda bulunuyor. Bununla alakalı süreç de başladı. Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Biz bu bölgeyi tarih adasına çevireceğiz. Osmangazi Belediyemizin de çalışmaları var. Hanlar bölgesi, Osmangazi Orhangazi türbeleri, Bey Sarayı ve Hisar bölgesi. Bey Sarayı’nın gerçek kimliğine kavuşması için orduevinin öncelikle taşınarak burada şehir adına önemli bir noktanın oluşacağını ifade etmek istiyorum. Gerekli süreç ve çalışmalar karşılıklı başladı. Milli Savunma Bakanımız, Genel Kurmay Başkanı ile Ordu komutanlarımıza teşekkür ediyorum. Yeni ordu evi Cephanelik’te inşa edilmeyecek. Ordu evini de güzel bir yere taşıyacağız” diye konuştu.
Çelik Palas arkasındaki 32 yıllık bina yıkılıyor
Çelik Palas’ın arkasındaki 39 dönümlük alanda konuşlanmış 32 yıllık binayla alakalı farklı girişimler olduğunu da ifade eden Başkan Alinur Aktaş, “Bursa’yı seven herkes bu binayla ilgili eleştiri ve kaygılarını dile getirdi. Geçen sene kasım ayında başlamış bir süreçti, Özelleştirme İdaresi’ndeki bir yer. Ticari rantı olan ve yarım kalan bir süreç. 30 Eylül 2020 tarihine kadar Çelikpalas Otel arkasındaki bu alanı inşallah yıkacağız ve Millet Bahçesi’ne dönüştüreceğiz. Bursa’nın yeşil hüviyetine kavuşması için çalışacağız. Cumhurbaşkanımıza da gösterdiği hassasiyetten dolayı teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
T2 hattı ihaleye çıkıyor
Kent Meydanı Terminal arasındaki 8,1 kilometrelik T2 hattının da yeniden 180 milyon lira civarında ihalesinin 31 Ağustos’a kadar yapılacağını vurgulayan Başkan Aktaş, “T2 hattıyla alakalı maalesef devamiyeti sağlayamadık. Cadde esnafının sorunlarının giderilmesi, üst geçitlerin açılması ve sürecin toparlanması için girişimimiz oldu. 8100 metrelik, 700 metre yer altı olmak kaydıyla T2 hattının tamamlanarak T1 hattına entegre edilmesi noktasında kaynak oluşturmak ve prosedürü aşmamız gerekiyordu. 31 Ağustos tarihine kadar ihalesi bitecek. İnşallah önümüzdeki yıl sonu itibariyle artık eksiği, aksağı kalmadan bu hattı T1 ile entgere ederek çalıştıracağız. Gerek finansman ve gerek farklı prosedürlerle alakalı, hem yüzeydeki inşaat çalışmaları ve sinyalizasyon çalışmalarını yapacağız” ifadelerini kullandı
Doğanbey TOKİ’lere Millet Bahçesi inşa edilecek
Başkan Aktaş, Doğanbey Toki konutlarının yanı başında bir Millet Bahçesi ve otopark inşa edileceğini, bunun projesinin hazır olduğunu 31 Ekim 2020 tarihine kadar ihale edileceğini vurgulayarak, “Ayrıca Gökdere Millet Parkı için de 31 Aralık 2020 tarihine kadar adım atıyoruz. Gökdere Millet Parkı, bir yanı Yıldırım bir yanı Osmangazi ilçemizi ilgilendiren bu alanda da ihalenin yıl sonuna kadar yapılacağını ifade ediyorum. Projesi hazır. Gökdere Millet Bahçesi iki ilçemize de hizmet verecek” şeklinde konuştu
“Fitne fesat yapmadan hizmete odaklandık”
Kültür sanat turizm ve kentsel dönüşüm faaliyetleriyle ilgili 1 ay sonra yeni bir basın toplantısı yapacağını anlatan Başkan Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bursa geçirdiği süreçlere rağmen Türkiye’nin en güzel şehirlerinden bir tanesi. İnançlıyız, heyecanlıyız. Hepsi birbirinden değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, İl Başkanımız ilçe başkanlarımız, ilçe belediye başkanlarımız bu şehirde iz bırakmaktan başka hiçbir heyecanımız yok. Biz fitne fesat yapmadan, asla ve asla farklı mahalle ve mahfillere kaymadan konumuza odaklanmışız. Sayın Cumhurbaşkanımızın Bakanlarımızın , önümüzdeki ay açıkladığımda kentsel dönüşüm projelerinin şehrimiz adına önemli hamleler olacağını, sizi ve kamuoyunu heyecanlandıracağına yürekten inanıyorum. Amacımız hoş bir seda bırakmak. Biz çıtayı yükseğe taşımanın derdi içindeyiz”
“Bankalar kredi vermek için geliyor”
Başkan Aktaş basın mensuplarının sorularını da cevaplandırdı. T2’nin yapımıyla ilgili merkezi yönetimden kesinlikle beklentileri olduğunu vurgulayan Aktaş, “T2 projesine 1,5 aydır hazırız. Finansmanla alakalı süreç yönetiyoruz Gelen para, giderler harcamalar, önümüzdeki hafta faaliyet raporunu görüşeceğiz. Orada da anlatacağız. Kaç lira borç aldık, ne kadar borç ve faiz ödedik. Geçen sene ne kadarmış, önümüzdeki yıl ne kadar olacak. Öngörü ve gerçekleşenleri anlatacağız. T2’nin 170-180 milyona mal olacak ikmal ihalesi, ben 5 yıllığına çok rahat para bulabilirim. Biz mayıs başında 30 milyonluk, devlet bankalarından kredi istedik. Pazartesi günü özel banka geldi. 200 milyon çatı kredisi açmak istedi. Devlet bankaları bu kadar yüksek meblağı vermiyor. Teşekkür ettik. Biz devletimizin bakanlıklarımızın imkanlarını Bursa’ya kullandırmak için, adına raylı sistem mi, dere ıslahı mı, altyapı mı dersiniz. Devletin imkanlarını seferber etmeye çalışıyoruz. 50 milyon Euro’luk içme suyu yatırımı var. Çınarcık Barajı’nı Bursa’ya getirerek 30 yıllık içme suyu ihtiyacını karşılayacağız. DSİ tarafından projeleri hazırlanıyor. T2 hattını biz ihale edeceğiz. Bunları yaparken de belediyenin rutin işlemlerinin durmaması gerekiyor. Çok cazip ve özel dış kredi ile T2’yi halledeceğiz” şeklinde konuştu
Yunuseli’nde rezidans yükselecek mi?
Başkan Aktaş, Yunuseli Havalimanı’na bina inşa edilmesi ve bu konunun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmede gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, “Ben 8-10 tane kentsel dönüşümü konuşmayacağım. 3 tane kentsel dönüşümü gerçek manada konuşacağım. Etap etap yapacağız ve devamı gelecek. Kesinleşmemiş projeyle alakalı söylemde bulunmak istemiyorum. 2,5 senedir ektiklerimizin meyvelerini toplayacağız. Yunuseli’nde “Ben yaptım oldu mantığıyla asla hareket edemeyiz”. Yunuseli’nde belirli fonksiyonlar var. Jandarmanın yeri var. Eğitimlerini yaptığı. Beraberinde özel uçaklarla alakalı pist olarak da kullanılıyor. Yunuseli de 1050 Konutlar da konuşuluyor. Şekillenmemiş konuyla ilgili detaylı bilgi vermek doğru olmaz. Hayal ettiklerimizi proje olarak aktaramayız” diye konuştu.
“BUDO satılmayacak”
Başkan Aktaş, BUDO’nun satılıp satılmayacağının hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi: “En az CHP il Başkanı kadar ben de bu şehri düşünüyorum. Ben bu şehirle yatıp kalkıyorum. İyiniyetle getirilen tekliflere açığım. Kendisi beni ilk başkanlığa seçildiği kongrede ciddi ağır sözlerle tahkir etmesine rağmen bir siyasi parti İl Başkanıdır deyip cevap veriyorum. Budo’nun satılması söz konusu değil. Verimlilik hesabı yapıyoruz. 1-2 gemi sattık. Bir miktar zarar ettiğini ifade etmiştim. Saatler konusunda verimlilik hesabı yapıyoruz. Budo’nun bütün maliyetlerini sorgulamak durumundayız. İstanbul’daki yerimize geçen yıl 326 bin lira kira vermişiz karşıda. Cirodan yüzde 3. “Bunu yüzde 5’e çıkar en az 750 bin lira verin” dediler. Neyi, biraraya geleceğiz. Kanun var nizam var. 326 bin lirayı yakalamak zaten mümkün değil. Üç katı zam nerede görülmüş. Cirodan yüzde 5’e çıkarıp en az 750 bin diyorsunuz. Hukuki anlamda gerekçelerimizi yazdık. Medeni konuşulabilir. Buradan bir algı oluşturmaya çalışmak. Kamuoyunu yönlendirmek istiyorlar. Budo’nun satılması gündemde değil”
“Trafik yükünü azaltmak için mesai saatleri değişikliği vali beyin masasında”
Başkan Alinur Aktaş, trafik konusunda mesaideki değişiklik talebiyle ilgili bir soruya da, “10 katlı yollar yapalım, trafik meselesini halledemeyiz. Metroda sinyalizasyon optimizasyon çalışmasının ilk fazı ekimde bitecek. Bizim aynı zamanda üniversite başta olmak üzere, okullar, sanayi kuruluşları için mesai saatlerinde revizyon yapmamız lazım. Vali bey “altlık hazırlayın” dedi. İlgili kurumlarla temmuzda bir araya gelip ağustos sonuna doğru 1500-2000 öğrencisi olan okullarımız başta, tüm kurumlarla çalışma yapmak istiyoruz. S plakalar ve farklı konularla alakalı rantın önüne geçtiği gibi beraberinde bu işi satın alanların daha uygun fiyatla satın almasına vesile olacak. Herkes saat 8’de hayata başlamak zorunda değil. Kimisi 7’de kimisi 9’da başlayabilir. İki büyük Organize Sanayi Bölgesi Nilüfer’de. Şehrin batısında. Her gün sabah akşam şehrin batısından doğusunu doğusundan batısına ciddi sirkülasyon yaşanıyor”
“1050 konutlardaki çalışma bilgimiz haricinde yapılmış”
Başkan Aktaş, 1050 Konutlar’daki kentsel dönüşümle ilgili ise, “Bilgimiz haricinde yapılmış çalışmaydı. Plan değişikliği için tek taraf biz değiliz. Bu şehirde akademik odalar var. Kanun var. Siz sınırsız yetkisi olan kurum değilsiniz. Zemin artı 4 katı yıkıp, zemin artı 9 ile yer yaptığınız zaman arka tarafta bir çok 3-4 katlı bina var. Nasıl biz Bursa’yı kurtaracağız. Konu bitmiş değil. Konuyla alakalı yakında önemli bir gelişme olacak. İlgili tarafları bilgilendirdik. Takibimizdeki bir konu. 2 emsali 4 emsale çıkartıp 3-4 katlı binaları 13-14 kat yapma huyundan acilen vazgeçmemiz lazım. Böyle bir çalışma sunmadık. Cumhurbaşkanımız da asla kabul etmez” açıklamasını yaptı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na da cevap verdi
Alinur Aktaş, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde soruşturma iddiaları ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun çıkışının hatırlatılması üzerine, “Siz de vatandaş olarak 2 satır yazıp şikayet edebilirsiniz. Cimer var. Belediyeler rutin denetlendiği gibi şikayet üzere de denetimler gerçekleşiyor. 3 milyon nüfuslu belediyeyiz. Kılı kırk yararcasına, mali müşavir ve ticaret erbabı olarak hareket gediyoruz. Doğrudan temin ve diğer tüm ihale iş ve işlemleri imar işleri için yanlış yapmamaya çalışıyoruz. Abdestimden şüphem yok ki namazımdan şüphem olsun. Man adasındaki ofshore hesapları, Kayseri’deki yolsuzluk, külliyeye çıkan CHP’li yalan, bu da yalan. Müddei iddiasını ispatlamak zorunda. CHP Genel Başkanı dedi ki, “Bizim belediyelerimizin denetlenmesi normal, Bursa Belediyesi’ndeki soruşturma ne oldu? Ben de hep müfettiş var dedim. Birden fazla müfettiş var. Koskoca BUSKİ 8 şirket. Hepsinin işi belli. Balat Center dedi, ilçe belediye başkanıyla görüşmedi. Eminim ki kendi içlerinde sıkıntıya düşmüştür. Konu derin, konu hasssas. İptal edilmiş planlar var. Göreve geldiğimden bir ay öncesinde 050 emsal durdurulmuştu. O gün yasaldı şimdi gayri yasal, bertaraf etmek için elinden gelen gayreti ortaya koyuyorum. 14 Nisandan itibaren başlamış soruşturma var. Denetleniyor sorgulanıyor. Biz kendi payımıza düşeni açıklıyoruz. Her şeyi kolaylaştırmanın niyeti içindeyim. Uyaroğluyum. Kanundan daha büyük adam değilim. Kanunun koyduğu kıstaslar var. Ötesinde bir şey yapamamam. Çiğ yemedim ki karnım ağrısın. Zaman her şeyi gösterir. Sen git ilçe belediye başkanıyla görüş diye emoji de koyduk” şeklinde konuştu.
Alinur Aktaş, tabakhanelerde çok net ve sıcak yatırımcı olmadığını, buradaki yerlerin Altıparmak ve Merinos altındaki kentsel dönüşümle ilgili kullanılabileceğini ifade ederken, yeni bir hata yapmamak için çalıştıklarını, aksayan işleri bertaraf etmeye çalıştıklarını kaydetti.
Başkan Aktaş, doludan zarar gören Keles’teki çiftçilerin yanında olduklarını, tespit sonrası yasal çerçevede destek olacaklarının sözünü verdi. Aktaş, Yenişehir Kirazlı’daki maden çalışmasının yasal izinlerle hareket edilerek yapılan bir çalışma olduğunu, şehrin menfaatine olmayan bir şey varsa 11 milletvekilinin buna evet demeyeceğini kaydetti. Aktaş, Mudanya’daki SİT kriziyle ilgili de 24 Haziran’da Anıtlar Kurulu’nun bir toplantı yapacağını, sürecin değişebileceğini ve bu toplantıdan bir sonuç çıkacağını düşündüğünü sözlerine ekledi.
Bursa Uluslararası Tekstil ve Ticaret Merkezi (BUTTİM) üyeleri Türk Kızılay’ına kan bağışında bulundu.
Sosyal mesafe kuralına dikkat edilerek yapılan bağış organizasyonu ile ilgili açıklama yapan BUTTİM Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Şengül, “BUTTİM olarak her üç ayda bir kan bağışı kampanyası düzenliyoruz. Her ünite kanın bir hayat kurtarmaya vesile olduğunun farkındayız. Koranavirüs nedeniyle bugünlerde daha fazla kana ihtiyaç var. Kanın her an ihtiyaç duyulan ve hiçbir şekilde üretilemeyen hayati bir madde olmasından dolayı, bu konuda toplumun tüm kesimlerinin duyarlılık göstermesi gerekiyor” dedi.
Başkan Şengül, 152. yılını kutlayan Türk Kızılayı’nın kan bağışı kampanyalarına her zaman destek verdikleri için BUTTİM üyelerine ve çalışanlarına kampanyaya verdikleri destek için teşekkür etti.
Bursa’da haziran ayının başından beri aralıklarla yağan dolu, dağ ilçesi Keles’i terk etmiyor. Dün yine ceviz büyüklüğünde yağan dolu, kiraz ve çileklere zarar verdi.
Bursa’da aralıklarla yağan yağmur şehir merkezindeki sıcak havayı bir nebze de olsa serinletirken, dağ ilçelerini dolu vurdu. Aralıklarla 4’üncü kez yağan dolu, bahçelerde ne kiraz ne de çilek bıraktı. Ürünlerini hasat etmeyi bekleyen çiftçileri ise kara kara düşünmeye başladı. Bölgede sayıda etkili olan dolu yağışı diğer tarım ürünlerine de büyük zarar verdi.
İlçe Tarım Müdürlüğü’nün hasar tespit çalışması yapacağı, tarım sigortası olan üreticilere ödemelerin yapılacağı öğrenilirken, yağan dolu taneleri ise vatandaşlar tarafından cep telefonu ile kaydedildi.
Geçtiğimiz günlerde yağan dolunun ardından TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu ve CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın çiftçinin yanında yer aldı.
Kullanıcılarına 280 karakter sınırı içerisinde paylaşım yapma imkanı sunan Twitter platforma yeni bir özellik ekledi.
The Verge’de yer alan habere göre, Twitter yaptığı güncelleme ile sesli tweet özelliğini üyelerinin kullanımına açtı.
Aynı habere göre, sosyal medya platformuna eklenen yeni özellikle birlikte atılan tweet’lere ses kayıtları eklenebilecek.
Twitter’dan konu ile ilgili kaleme alınan blog yazısında şu ifadelere yer verildi:
“Bir tweet’i tweet’leyebilirsiniz ancak artık sesinizi de tweet’leyebilirsiniz. Bugün iOS’ta yayınlanan özellikle sesle kayıt alabilir ve tweet atabilirsiniz.”
İlk olarak iOS işletim sistemine sahip akıllı cihazlarda kullanılabilen özelliğin önümüzdeki dönemde Android versiyonunun da kullanıma girmesi bekleniyor.
Bursa’da tarlasına ektiği yaban mersinlerinin kilosunu 50 liradan satan vatandaş, ürünlerini hasat etmeye başlamadan hepsini sattı.
Orhaneli ilçesinin Göynükbelen ilçesinde yaşayan Salih Arsil, tarlasına yeni ürünler ekmek için araştırma yaptı. Arsil Türkiye’de yaban mersinin çok fazla olmadığını görünce ekmeye karar verdi. Bahçesine ektiği yaban mersini ağaçlarından 6 yıldır ürün alıyor. Bir çok hastalığa iyi geldiği söylenen yaban mersinlerine rağbet oldukça fazla. Geçen yıl kilosu 40 lira olan yaban mersini bu sene ise 50 liradan alıcı buluyor.
Salih Arsil, daha ürünü tarladan hasat etmeden sattı. Bir dönüm bahçeden 1 ila 2 ton mahsul alan üretici, 1 dönümden 100 bin liraya kadar kazanç elde ediyor.
Bu yıl yaban mersinlerini hasat etmeye başladığını ifade eden Salih Arsil, “Bir dönüm bahçeye 500 adet yaban mersini fidesi dikilebiliyor. Yetişkin bir ağaç ise yılda 4 kiloya kadar ürün verebiliyor. Geçen yıl kilosunu 40 liradan sattım. Bu yıl kilo fiyatı ise 50 lira. Bir çok vilayetten almaya geliyor. Türkiye’de pek üretilmediği için talep çok fazla. Daha hasat etmeye başlamadan mahsulün hepsini sattım” dedi.