Bursa’da başıboş at ana yolda araçlarla yarıştı. O anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
Olay, Bursa- İzmir yolu Bursa istikametinde dün öğle saatlerinde meydana geldi. Kameralara yansıyan görüntülerde, atın sağ şeritte hızlı şekilde ilerlediği, bazı zamanlarda orta şeride geçerek trafiği tehlikeye düşürdüğü görüldü.
Trafik polisinin atın ana yolda herhangi bir kazaya sebebiyet vermemesi için eskortluk yaptığı görüldü. Başıboş at daha sonra hızla ara sokaklara girerek gözden kayboldu.
Bursa’da bin 600 rakımlı dağ köyünün başarısı herkese örnek teşkil ediyor.
Keles ilçesinin Sorgun köyü sakinleri, yaylada otlattıkları hayvanların sütünü doğal peynir haline getirip bütün Türkiye’ye satıyor. Dağ yöresinde bulunan köy, Bursa şehir merkezine 80 kilometre mesafede.
Sorgun köyü havası ve birbirinden güzel yaylalarıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. Burada yaşayan köylüler, dağlarda otlattıkları hayvanlarından sağdıkları koyun ve inek sütleriyle köylerinde kurulan mandırada kendi peynirlerini kendileri yapıyor. Doğal yollarla yaylada otlayan hayvanların sütleriyle üretilen peynirler o kadar lezzetli ki, bu peyniri almak için birçok vilayetten köye insan geliyor.
Köylüler günde 420 kilo peynir üretip, bu peynirleri bir yıl olgunlaşmaya bırakıyor. Köylüler doğal peynirlerini kilosunu 35 liradan satıyor. 7 kilo sütten 1 kilo peynir ortaya çıkıyor.
Peynir ustası Şenol Demir, “Burada doğal sütlerden peynir üretimi yapıyoruz. 7 kilo sütten bir kilo peynir çıkıyor. Hazırladığımız peynirleri bir yıl olgunlaşmaya bırakıyoruz. Burada günlük 420 kilo peynir yapıyoruz” dedi.
Sorgun Derneği Başkanı Muharrem Ulutaş ise, “Köyümüzün yaylalarında üretilen peynirler tamamen doğal. Bin 600 rakımlı yaylalarda otlayan hayvanlardan sağdığımız sütle peynir yapıyoruz. Bu peynirler bir yıllık doğal olgunlaşmanın ardından satışa çıkıyor. Hemen kapışılıyor. Çünkü doğal ve çok lezzetli. Bu peynirleri köy kooperatifi olarak üretiyoruz. Birçok ilden köyümüze peynir almaya geliyorlar. Kilosu 35 lira” şeklinde konuştu.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında kapatılan Bursa’nın sembolleri arasında yer alan Lunapark “Yeni normal hayat” ile birlikte açılacağı günü bekliyor.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında lunaparklar yaklaşık 3 ay önce kapatıldı. Bursa’nın sembolleri arasında bulunan Lunapark kapılarına kilit vurularak adeta hayalet parka dönmüştü. Her gün binlerde insanın ziyaret ederek dönme dolap, atlıkarınca, ranger gibi oyun alanlarının makineleri her gün açılacakmış gibi tekrar bakım yapılırken, bir yandan da dünyayı etkisi altına alınan salgın için tedbirler alınıyor.
Lunaparkın açılması için gün saydıklarını ve her türlü dezenfektan işleminin yapıldığını söyleyen Lunapark sahibi Erdinç Sakder, “Lunapark yaklaşık 3 aydır kapalı. Şuanda çay bahçeleri, kıraathaneler de açıldı ama lunaparklar daha açılmadı. Bizde şuan lunaparkın açılmasını bekliyoruz. Tüm lunaparkımızı dezanfektan işlemleri yapıldı. Şuan da tek beklediğimiz lunaparkın açılma haberi.” ifadesinde bulundu.
Bursa’nın Orhaneli ilçesinde bulunan Sadağı Kanyonu’na her geçen gün ilgi artıyor. Doğal güzelliği ile etkileyen kanyon, son zamanlarda ziyaretçi akınına uğrarken, bilhassa çevre illerdeki vatandaşların ilgi odağı oluyor. Şehir merkezinde nemle birlikte 40 dereceyi bulan sıcaklarda kanyona vatandaşlar akın ediyor. Kayaların arasından akan buz gibi suda piknik yapma imkanı bulan vatandaşlar, ağaçların gölgesinde serinliyor.
Sadağı Kanyonu Türkiye’nin en güzel kanyonlarından biri olduğunu belirten Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt, “Son yıllarda sık ziyaret edilen yerlerden biri haline geldi. Gerek Bursa’mızdan, gerek çevre illerden gerekse de yurt dışından ciddi ziyaretler oluyor. Salgın döneminde biraz ara verildi. Ama yavaş yavaş yeniden hareketlenmeye başladı” diye konuştu.
Kanyonun bir diğer güzel yanı ise doğal klima görevi görmesi olduğunu ifade eden Başkan Aykurt, “Şehir merkezinde sıcaklık 35-40 dereceleri bulurken, kanyonda bu hava 20 dereceye kadar düşüyor. Belediye bünyesinde kanyonda sabah kahvaltıları ve yöreye uygun yemekler çıkıyor. Normalleşme sürecine girdiğimiz bu günlerde vatandaşlarımızı buraya bekliyorum” dedi.
Daha önce gelenin bir daha geldiği parkuru Survivor parkuruna benzeten ziyaretçiler, “Çok hoşumuza giden bir bölgeydi. Fırsat bulduk, İstanbul’dan kalkıp buraya geldik. Yeşilliği ile insanı etkiliyor. Bursa’da keşfedilmesi gereken yerlerden biri olduğunu düşünüyorum” dedi.
Doğa ile iç içe yaşayanların da fotoğraflamak için ilk tercihi Sadağı Kanyonu oluyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklama, Bursa’da bugün saat 11.00 ile 22.00 saatleri arasında sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış beklendiği belirtilerek ‘sarı’ uyarıda bulunuldu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Bursa için hava durumunun potansiyel tehlikede olduğunu gösteren ‘sarı’ uyarıda bulundu.
Meteorolojiden yapılan açıklama, “Yerel olarak kuvvetli (21-50 kg/m2) sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış beklendiğinden sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı, yağış anında kuvvetli rüzgar, ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.” denildi.
Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenen kurallar çerçevesinde 86 gün sonra yeniden ziyarete açıldı.
Osmangazi Belediyesi tarafından şehre kazandırılan ve korona virüs salgını nedeniyle ziyarete kapatılan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde hasret sona erdi. Hizmet vermeye başladığı günden bu yana 780 bin ziyaretçiyi ağırlayan Fetih Müzesi, 86 günün ardından tekrar kapılarını açtı. Müze görevlileri, dünyanın en büyük tam panoramik müzesi olma özelliği taşıyan Panorama 1326’da açılıştan önce dezenfekte ve genel temizlik çalışması yaptı. Tedbirlerin üst seviyede tutulduğu müzede ziyaretçiler arasındaki sosyal mesafeyi belirleyen sarı işaretler konuldu. Ayrıca müze girişinde ateşi ölçülen ziyaretçiler, maske takmaları konusunda da uyarıldı.
Normalleşme dönemi kapsamında müzede aynı anda en fazla 230 ziyaretçiyi ağırlayacaklarını belirten Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Osmangazi’de fetih adeta yeniden başladı. Uzun bir aradan sonra hizmet vermeye başlamak bizleri oldukça mutlu etti. Müze ekibimiz, salgın sürecinde ziyaretçilerini çok özledi. Ekibimiz, uzman kişilerle yayınlar yaparak, dijital bir sergi olan ‘Pandemi Günleri’ adlı çalışmayı gerçekleştirdi. Sosyal medya üzerinden ilk ve ortaokul çocukları için resim yarışması düzenleyerek, ‘Diriliş Ertuğrul Kostümleri ve Aksesuarları’ sergisini zenginleştirdi. Bizler, kapılarımızı açtık. Tüm hemşehrilerimizi kurallara uyacak şekilde tarih yolcuğuna davet ediyorum” dedi.
Bursa’nın İznik ilçesinde papaz eriğinin üretiminde sona gelindi. Havaların birden ısınıp soğumasıyla oluşan dengesizlik eriğin erken olgunlaşmasına sebep oldu. İznik’te üretilen papaz eriği Türkiye’nin her yerine gönderilirken, sezon başında 10-12 lira bandındaki toptan erik fiyatı 5 liraya kadar düştü. Son hasat ise drone ile havadan görüntülendi
Bursa’nın İznik ilçesinde 3 bin dekar alanda ekili ve ortalama sezonda 6 bin ton rekolte veren papaz eriğinde hasadın son günleri yaşanıyor. Havaların soğuk gitmesi ve ardından birden ısınması eriği erken olgunlaştırırken, sezonun da beklendiği gibi geçmemesine sebep oldu. İznik’te üreticiler hasadın ilk günlerinde eriğin kilosunu 10-12 TL arasında satarken, fiyatlar 5 liraya kadar geriledi. Türkiye’nin her yerine gönderilen papaz eriği çiftçinin önemli gelir kaynaklarından birisi oldu.
Papaz eriği üreticisi İlhan Sarı, “Sıcakla soğuk arasındaki yağmurla beraber gelen hava hasat dönemini erken bitirdi. Yağmurun da etkili olması eriği çatlattı. 15 gün önceki sıcaklar eriği erken olgunlaştırdı. Sezon bu sene başlamadan bitti. Sezon başladığında kilosu 10-12 TL bandında gitti sonra 5 liraya indi. Geçen seneki rekolte ile bu seneki rekolte yerine göre değişiyor. Geçen sene yapmış olduğumuz rakamlara göre bu sene rekolte daha iyiydi. Geçen sene ortalama fiyatlar kilosunda 7 – 8 TL civarındaydı. Bu sene ortalamayı bulmaz” dedi.
Bursa’da otobüs hareket ederken arkasından tutan gençler, yürekleri ağza getirirken o anlar cep telefonu kameralarınca saniye saniye kaydedildi.
Gemlik Sahil Yolu’nda otobüsün arkasına takılan gençler, bu şekilde uzun süre yolculuk etti. Adeta canlarını hiçe sayan gençlerin bu yolculuğu bir cep telefonu kamerasıyla saniye saniye kaydedildi.
Bursa’nın en büyük meydanı olacak Osmangazi Meydanı’ndaki çalışmalar bütün hızıyla devam ediyor. Osmangazi Belediyesi tarafından inşa edilen meydanın hafriyat çalışmalarında, Ankara Yolu’ndan 16 metre yerin altına inildi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını sürecinde Osmangazi Belediyesi, yatırımlarını aksatmadan sürdürdü. Bir yandan koronavirüse karşı yoğun bir mücadele içinde olan Osmangazi Belediyesi, diğer yandan da Bursa’ya değer katacak projelerine devam ediyor. Osmangazi Meydanı’ndaki çalışmalar, alınan sağlık tedbirleri çerçevesinde devam ederken temel kazı çalışmalarında büyük mesafe katedildi. Şehrin merkezinde 150 milyon lira bedel ödenerek kamulaştırılan ve 100’den fazla binanın yıkılmasıyla elde edilen arazi üzerinde hayata geçirilen Osmangazi Meydanı Projesi’nde fore kazık çalışmalarında sona gelindi. Toplam 630 fore kazığın çakılacağı meydan çalışmasında şu ana kadar 490 fore kazık zeminle buluştu.
Osmangazi Meydanı şantiyesinde incelemelerde bulunan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Bursa’ya yakışan bir meydan kazandırmak için çalışmaları tüm hızıyla sürdürdüklerini belirtti. Pandemi sürecinin yatırımları durdurmadığına dikkat çeken Başkan Dündar, “Osmangazi Belediyesi olarak 13 Mart’tan itibaren bir yandan koronavirüs ile mücadele ederken, diğer yandan yatırımlarımızı da sürdürdük. Osmangazi Meydanı, Bursa’nın büyük bir projesi. Bursa’nın merkezinde 2000 araç kapasiteli 4 katlı kapalı otoparkı olan bir meydan inşa ediyoruz. Fore kazık ve hafriyat çalışmaları devam ediyor. Meydanın temeline 19 ila 29 metre uzunluğunda fore kazıklar çakıyoruz. 630 fore kazıktan çakılması gereken 140 tane kaldı. Çevre güvenliğini sağlayarak hafriyat çalışmaları da başladı. Şu anda Ankara Yolu üzerinden 16 metre yerin altına indik. Hafriyat çalışmalarının ardından betonarme çalışmalara başlayacağız” dedi.
Osmangazi Meydanı’nın sosyal ve kültürel tesisleri, millet kıraathanesi, aktivite alanları ile Bursa’nın yeni marka değeri olacağını vurgulayan Dündar, “Ayrıca trafiğin yoğun olduğu bölgede otopark sıkıntısını çözerek, şehrimize ciddi anlamda nefes aldıracağız. Meydanımız 24 saat yaşayarak, tüm şehrin buluşma noktası olacak” diye konuştu.
Bursa’nın daha sağlıklı ve yaşanabilir bir kent olması için ulaşımdan altyapıya, spordan çevreye kadar her alanda farklı projeleri hayata geçiren Bursa Büyükşehir Belediyesi, diğer taraftan da tüm ilçelerde yaşam kalitesini yükseltecek yatırımlara devam ediyor.
Koronavirüsle mücadele sürecinde dezenfeksiyon ve sosyal destek çalışmalarına ağırlık veren büyükşehir belediyesi, 17 ilçeyi kapsayan altyapı ve ulaşım yatırımlarından ise taviz vermedi. Bu çalışmalar kapsamında Avrupa Yatırım Bankası kredisiyle hayata geçirilecek, Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerini de kapsayan dev altyapı hamlesinin ilk adımı İnegöl ilçesinde atıldı.
İhalesi 102 milyon liraya yapılan proje kapsamında İnegöl ilçesinde 27 bin 200 ton kapasiteli 9 adet içme suyu deposu, 32,4 kilometre uzunluğunda isale hattı, 314,2 kilometre içme suyu şebeke hattı ile evsel içme suyu hattı yapılacak. Halen Ulupınar ve Kırkpınar su kaynaklarından beslenen, içme suyu şebeke altyapısı çoğunlukla asbest, PVC ve döküm borulardan oluşan İnegöl, bu projeyle daha sağlıklı içme suyuna kavuşmuş olacak. İnegöl için hayati önem taşıyan projede ilk kaynak, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra Bursa Milletvekilleri Efkan Ala, Emine Yavuz Gözgeç, Mustafa Esgin, Osman Mesten ve Vildan Yılmaz Gürel, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, AK Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman ve İnegöl Kaymakamı Şükrü Görücü ile çok sayıda davetinin katıldığı törenle atıldı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, törende yaptığı konuşmada kuraklık tehlikesine dikkat çekti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre 2019 sonbaharında geçen yılın aynı mevsimine göre yağışların ortalama yüzde 47 azaldığını hatırlatan Başkan Aktaş, “Marmara Bölgesinin sonbahar mevsimi yağış ortalaması normalde 190 milimetre olması gerekirken 89.6 milimetre olarak gerçekleşti. Yağışlarda mevsim normaline göre yüzde 53 ve geçen yıla göre yüzde 55 oranında azalma yaşandı. Bölge mevsim yağışı son 15 yılın en düşük seviyesinde. Bursa özelinde son 100 yılın en kurak 5. yılını yaşadık. Netice olarak suyun geleceği ile ilgili yapılan bilimsel araştırmalar ve yetkili kurumlar tarafından açıklanan bulgular durumun vahametini açıkça ortaya koymaktadır. BUSKİ marifetiyle Bursa’nın bugün sağlıkla tükettiği ve yarın da ihtiyaç duyacağı suyu etkin bir şekilde yönetmek için canla başla çalışıyoruz. Yatırımlarımız tüm hızıyla sürerken kamuoyunun da su yönetimi konusunda bilinçlenmesi ve gelecek nesiller için suyunu korumasını bilmesi son derece önemlidir” dedi.
Bursa kent merkezinde olduğunu gibi 17 ilçenin de sağlıklı bir altyapıya kavuşması için yatırımları kesintisiz sürdürdüklerini dile getiren Başkan Aktaş, temelini attıkları yatırımla İnegöl’ün altyapısının daha da güçleneceğini vurguladı. İnegöl’ün altyapısının rehabilite edileceği bir projeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Başkan Aktaş, “İlçemiz mevcutta Ulupınar ve Kırkpınar su kaynaklarından besleniyor. Bu kaynaklarımızdan mevcutta gelen isale hattı 400 milimetre ve 500 milimetre çapında çelik borularla, içme suyu şebeke altyapısı çoğunlukla asbest, PVC ve döküm borulardan oluşuyor. Hatların işletilebilirliği, basınç problemleri ve su kayıp kaçakları anlamında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ayrıca mevcut depolar da oldukça eski ve yetersiz. Bu durumda yaz aylarında kaynakların verimi düştüğünde; 20 adet derin kuyudan içme suyu takviye ediliyor. Bunun neticesinde ciddi elektrik masrafı oluşurken su kalitesi de düşüyor. Su kaybı anlamında ise; kurumumuz tarafından yapılan ölçümlerde İnegöl ilçemizde bu oranın yüzde 60 seviyesinde olduğunu tespit ettik. Avrupa Yatırım Bankası destekli bu projemizle ilçemiz daha güçlü bir altyapıya kavuşacak. Yatırımın ilçemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. Başkan Aktaş, işin süresi 3 yıl olmasına rağmen müteahhit firmanın yetkilisinden 2022 yılı Haziranında çalışmanın bitirileceği sözünü aldı.
Son günlerde İnegöl ilçesinde gündeme gelen ve bazı çevrelerce dezenformasyona uğratılan Yeniyörük Mahallesi’ndeki katı atık depolama sahasına yapılacak 130 milyon liralık Katı Atık Entegre Tesisi ile ilgili konuya da açıklık getiren Başkan Aktaş, “Ben 2004 belediye başkanı olana kadar evimizin, işimizin önünden alınan çöplerin nereye gittiğini bilmiyordum. Dediler ki Alanyurt’ta vahşi depolama sahası var. Konuyu kendi içimizde tartıştık. Yurt dışındaki uygulamaları inceledik. Alanyurt halkı perişandı. Özellikle yaz aylarından kokudan geçilmiyordu. Bunun önüne geçmek için 2011’de yüzde 50 civarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın karşıladığı, ilçemize 40 yıl hizmet edecek olan depolama alını yaptık. Böyle bir alana sahip Bursa’daki m ilçelerde tek. 2013’te yeni çöpten enerji üretmeyle alakalı ihalemizi yapmıştık ancak 2014’te bu konuda yetki Büyükşehir’e geçti. Velhasıl Büyükşehir Belediye başkanlığı süreciyle birlikte enerji üretim sürecini de başlattık. Şimdi ise bir miktar Yıldırım ile Gürsu ve Kestel’den alacağımız atıklar Kestel Aktarma İstasyonu’nda yüzde 60 küçültülerek endüstriyel ürün haline getirilerek İnegöl’deki düzenli depolama alınana getirilecek. Bu atıklar ne İnegöl de Yenişehir’den geçecek. Tamamen kapalı araçlarla, çöp görmeksizin bu yapılacak tesisin içene bırakacağız. Yaklaşık 10 milyon TL olan enerji geliri yıllık 40 milyona çıkacak. Doğup büyüdüğüm, 13,5 yıl hizmet ettiğim bu şehre nokta kadar zarar vermem asla ve asla mümkün değil. Bu konu üzerinde dezenformasyon yapanlara söylüyorum. Biz Entegre Katı Atık Yönetimi Sistemine geçiyoruz” diye konuştu.
Bursa Milletvekili Efkan Ala da ilçeye kazandırılacak yatırım sebebiyle Başkan Aktaş’a teşekkür etti. Konuşmasında özellikle salgın sürecini değerlendiren Ala, “Zor zamanlarda yaşıyoruz. İlginç hadiseler oluyor. En gelişmiş, en zengin, en güçlü dediğimiz ülkelerin büyük badireler atlatmaya çalıştıkları, sıkıntılar yaşadıkları, adeta sorunların altında kaldıkları bir dönemdeyiz. Allah’a şükür ki her seferinde başka ülkeleri örnek alması gerektiği söylenen Türkiye, bu süreçte en gelişmiş ülkelere örnek gösterilerek gündeme gündeme oturdu. Başka ülkelerden yardım alan değil, yardım gönderen ülke olarak gündeme oturdu. Onur duymamak mümkün değil. Yapacağımız çok iş var. Bu konularda el birliği yapmamız gerektiği çok açık. Hükumet kararlarını çok iyi dinlemek lazım. Dünya 100 yılda bir karşılaştığı büyük bir salgınla baş etmeye çalışıyor. Durum son derece ciddi. Bu ivmeyi kaybetmemek için elimizden geleni yapmalıyız” dedi.
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ve İnegöl Kaymakamı Şükrü Görücü’de ilçeyi daha sağlıklı bir içme suyuna kavuşturacak yatırım sebebiyle Başkan Aktaş’a teşekkür etti. Konuşmaların ardından Başkan Aktaş ve protokol üyeleri, içme suyu ana hattına ilk kaynağı yaparak, 102 milyon liralık projenin startını verdi.
