Etiket: bursahaber

  • Glokom hastalığına dikkat

    Glokom hastalığına dikkat

    Glokom hastalığına dikkat çekmek üzere her sene mart ayı içinde gerçekleştirilen etkinlikler çerçevesinde açıklamalarda bulunan Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Alkın, “Çoğu glokom hastasında göz tansiyonu yavaş yavaş yükseldiği için hastada bir belirti oluşmaz ama her gün görme siniri yavaş yavaş zarar görür ve hastanın fark ettiği aşama olan merkez görmenin kaybı başladığında artık çok geçtir. Bu nedenle 40 yaş sonrası her birey senede bir kez göz muayenesi olmalı sadece göz tansiyonu ölçmesi ile kalınmamalı ve OCT yani sinir hücre sayımı yapan tomografi cihazı ile de ölçüm yapılmalıdır. Bu sayede glokom çok erken aşamalarda tanınarak erken tedavisi yapılabilir” dedi.
    Açıklamasında göz tansiyonunun neden yükseldiğine de değinen Alkın, “Göz tansiyonu bir balona benzeyen gözümüzün bütünlüğünü ve hayatiyetini koruyabilmesi için içinde yapılan aköz isimli sıvının oluşturduğu basınçtır. Bu sıvı bir bölgeden yapılırken diğer bir bölgeden de göz dışına çıkar ve kana karışır. Göz tansiyonu, genellikle bu dışa akım sisteminin bozulması sonucu yükselir, yani yapılan sıvı sabitken dışarı çıkan sıvı azalır. Bunun sonucunda da göz tansiyonu yükselir” şeklinde konuştu.
    Göz tansiyonu ortalaması 12 – 21 mm HG arasında olması gerektiğini söyleyen Alkın, glokomun doğuştan itibaren görülebildiğini ancak 40-50 yaşlarından sonra ortaya çıktığını dile getirdi. Prof. Dr. Zeynep Alkın, “Diğer göz hastalıklarının aksine merkezi görme en son safhaya kadar korunduğundan hasta gittikçe daralan görme alanı kaybını fark etmez, son aşamaya gelinceye kadar herhangi bir belirti vermediğinden görmeni sinsi hırsızı olarak adlandırılır” dedi.
    Glokomun tedavisine ilişkin de açıklama yapan Alkın, “Glokom temelde bir takip hastalığıdır. Aynı doktorda aynı cihazlarda belli aralıklarla yapılan görme siniri değerlendirmeleri tedavinin temelidir. Sinirde hasar oluşuyorsa göz tansiyonu düşürülmelidir. Bu nokta da önce damarlar yetmiyorsa lazer tedavileri ve ameliyatlar devreye girer. Erken tanı konmuş glokom hastası uzman bir doktor gözetiminin de iyi bir tedavi altında hayat boyu iyi görmesini korur körlük oluşmaz korkulacak nokta geç kalınmış ve yetersiz tedavidir” şeklinde konuştu.

  • Hakan Fidan’dan, ‘Kurtlar Vadisi’ açıklaması

    Hakan Fidan’dan, ‘Kurtlar Vadisi’ açıklaması

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. İftar sonrası Panorama Fetih Müzesi’nde gençlerle bir araya gelen Fidan, sosyal medyada gençlerin kendisine yönelik oluşturduğu ‘Kurtlar Vadisi’ ve Abdullah Çatlı editleri hakkında ilk kez konuştu. 14 yaşından itibaren devletin birçok kademesinde hizmet verdiğini belirten Fidan, “Zaman zaman benimle ilgili bazı capsleri gösteriyorlar. Yani çok fazla Kurtlar Vadisi ile…Şimdi insan 14 yaşından itibaren devletin hassas hizmetlerinde olduğu zaman; artık her türlü şeyle ilişkilendiriliyor. Ben de artık ona bir şey demiyorum. Yapacak bir şey yok, kaderimiz” şeklinde konuştu. Fidan’ın cevabı sonrası gençler büyük bir coşkuyla alkışladı.

  • Roman derneklerine modern hizmet binası

    Roman derneklerine modern hizmet binası

    Bursa’da kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve hemşeri dernekleri başta olmak üzere şehri bütün dinamiklerle birlikte yönetme stratejisini izleyen Büyükşehir Belediyesi, sivil toplum kuruluşlarının daha güçlü hale gelebilmesi adına desteklerini ara vermeden sürdürüyor. Bu kapsamda Nilüfer Vadisi üzerinde bulanan 220 metrekarelik bina, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından sil baştan yenilenerek Bursa Roman Dernekleri Federasyonu’na tahsis edildi. Düzenlenen törenle hizmete açılan dernek binasında, sosyal ve kültürel faaliyetlere cevap verecek ofis ve toplantı odaları bulunuyor. Çatısından tesisatına, ince işçiliğinden dış cephesine kadar tamamen yenilenen bina, Roman vatandaşların faaliyetlerini yürütebileceği bir mekân haline geldi. Açılış törenine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra Bursa Milletvekili Refik Özen, Vali Yardımcısı Rıza Gençoğlu, Roman Spor Kulübü’nün sporcuları, yöneticileri, roman derneklerinin başkan ve yöneticileri, kültür ve sanat derneklerinin temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

    “İlle de Roman olsun, isterse çamurdan olsun”

    Halk dansları gösterisinin ardından konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, konuşmasına ‘Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm Romanlara selamı var’ diyerek başladı. Açılışı yapılan binanın güzel işlerin yapılmasına vesile olacağını inandığını söyleyen Başkan Aktaş, “Hiçbirimizin anne ve babasını, hangi yöreden olacağını seçme imkânı yoktu. Bunların hepsi detay. Allah nezdinde en hayırlı insan, takvası iyi olan insandır. Laz olmuş, Kürt olmuş, Çerkez olmuş, Roman olmuş. Hepsi başımızın tacı. Hepsi kıymetli ve değerli. Ama maalesef yıllardır belirli toplumlarla alakalı ayrıştırma hep yapıldı. Sonucunda kimse kazanmadı, biz kaybettik. Toplumda kamplaşmayı önleyen, aksine birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeyi hatırlattığı için Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Bu binada, yavrularımızın geleceğine tesir edecek önemli çalışmaların imzaları atılacak. Büyükşehir Belediyesi olarak Roman Orkestrası’nı kurarken de roman kardeşlerimizi istihdam ederken de aynı bilinçle hareket ettik. Bundan sonra da el birliğiyle hareket edeceğiz. Bizim dostluğumuz pazara kadar değil, mezara kadardır. Biz belediyecilikten hizmet anlıyoruz. Bu hizmetleri arttırarak devam ettireceğiz. Güzel mekanımız Roman kardeşlerimize hayırlı olsun. İlle de Roman olsun, isterse çamurdan olsun” dedi.

    “Roman kardeşlerimizin yanında olacağız”

    Bursa Milletvekili Refik Özen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2002’den beri bu ülkenin kardeşliği noktasında ciddi adımlar attığını belirtti. Bunlardan bir tanesinin de ‘Roman Çalıştayı’ olduğunu hatırlatan Özen, “Çok ciddi mesafeler kat ettik. Roman topluluğumuzun sıkıntıların gidermek için elimizden gelen gayreti sürdürüyoruz. Bu çalışmalara örnek olacak bir açılışı da yapıyoruz. Hizmet binasının açılmasında emekleri olan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki 31 Mart’ta Bursa’da tekrar sandıkta roman yazılacak. Bizler her zaman Roman kardeşlerimizin yanında olacağız. Hizmet binası hayırlı olsun” diye konuştu.
    Vali Yardımcısı Rıza Gençoğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın destekleriyle açılışı yapılan hizmet binasının hayırlı olmasını diledi.

    “En büyük Roman, Recep Tayyip Erdoğan’dır”

    Roman Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Şaduman Kuruoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Özür dilenecek bir millet varsa, o da Roman vatandaşlarımızdır’ ifadesiyle açılan kapılar, aşağılayıcı bir tabir kullanan iskan kanunun değiştirilmesi, Roman açılımı ve stratejik eylem planlarıyla toplumda Roman varlığını kabul ettirdiklerini söyledi. Hal kendilerini ötekileştirmeye çalışanlara tokat gibi cevap vermek adına gayretlerinin sürdüğünü belirten Kuruoğlu, “Romanlar sevecendir. Romanlar davasını satmaz. Romanlar misafirperverdir. Romanlar candır. Romanlar insan gibi insandır. Bizi bizden iyi tanıyan, aramızda büyüyen, bizim de umutlarımızı yeşerten en büyük Roman, Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bursa’da Roman camiasını her zaman destekleyen, tüm ihtiyaç sahiplerine el uzatan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a teşekkür ediyoruz. Hizmet binamızın hayırlı olmasını diliyorum. İlle de Roman olsun, bu şarkı bitmez. Durmak yok yola devam” dedi.
    Konuşmaların ardından Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Rahmi Tura tarafından Başkan Alinur Aktaş’a günün anısına plaket verildi. Başkan Aktaş ve beraberindekiler, açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından hizmet binasını gezdi.

  • “Vizyonsuzluğunuzun vebalini biz çekmeyeceğiz”

    “Vizyonsuzluğunuzun vebalini biz çekmeyeceğiz”

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bursa ziyaretinde Merinos Atatürk ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Rumeli-Balkan Türkleri iftar programına katıldı. Konuşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ileterek başlayan Bakan Fidan, “Biz Balkan Türklüğü, Balkan Müslümanlığı gibi dimdik ayakta, Türkiye var oldukça, sizler Balkanlar’ın, Rumeli’nin dört bir yanındaki kardeşlerimiz var oldukça hep birlikte dimdik ayakta kalacağız. Memleketimiz de, medeniyetimiz de dimdik ayakta kalacak. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yola çıkarken sınırlarımızın ötesindeki soydaşlarımıza ve din kardeşlerimize de destek olmayı temel öncelik olarak belirledik. Bu doğrultuda son 21 yılda yardım ve desteği konusundaki milli kapasitemizi her alanda güçlendirdik, yaygınlaştırdık ve kurumsallaştırdık. Bugün itibarıyla devletimiz gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimiz neye ihtiyaç duyarsa, hemen gereğini yapabilecek duruma geldik. 21 yıldır tüm görevlerimde bu sürece katkı sunmaktan büyük bir onur duydum. Bugün şu anda bu salonda aramızda bulunan birçok arkadaşımızla bu uzun yolculuktan hep birlikte Balkan Türklerine hizmet etmenin derin mutluluğunu yaşadım. Şimdi ise bu misyona katkıyı Dışişleri Bakanı olarak da sürdürmekteyim. Görevler değişir ama tabii dava baki kalır. Hiç endişeniz olmasın. Balkanlar ve Rumeli her zaman önceliklerimiz arasında yer alacaklar. Devlet olarak bölgemize dair çalışmaları yürütürken sivil toplum kuruluşlarımızda el ele veriyoruz” dedi.

    “Bursa Büyükşehir Belediyesi Balkanlar’da da sorumluluk üstlenen stratejik bir aktör haline gelmiş durumdadır”

    Bursa’daki yerel yönetimin STK’lar ile iş birliği yaparak Balkanlar’da örnek faaliyetlere imza attığını kaydeden Fidan, “Bursa Valiliği ile belediyeleriyle, Bal-Göç başta olmak üzere sivil toplum örgütleri ve dernekleriyle, iş insanlarıyla, gönüllüleriyle Balkanlar’da büyük hayırlı işlere imza atıyor. Tarihi eserlerimizin restorasyonunda yeni cami ve mescit inşasına zor durumdaki kardeşlerimize el uzatmaktan toplu iftarlara nice hayırlı işlerde Bursalı kardeşlerimizin hem ön safta oluruz. Bu hususta örnek faaliyetleriyle dikkati çeken Bursa Büyükşehir Belediyemizi yürekten kutluyorum. Ali Nur başkanımızın liderliğindeki belediyemizin sorumluluklarını en iyi şekilde yerinde görmek hakikaten bizler için gurur verici. Bugünkü ziyaretimde de buna bir kez daha şahit olma imkanım oldu. Belediyemiz şehirdeki güzel icraatlarına ilaveten bir yandan da kardeşlerimize destek olmaya devam ediyor. Bu yüzden Bursa Büyükşehir Belediyesi sadece yerel düzeyde değil Balkanlar’da da sorumluluk üstlenen stratejik bir aktör haline gelmiş durumdadır. Ali Nur başkanımızın sizlerin de desteğiyle inşallah yeniden seçilerek bir dönem daha bu kutlu göreve devam edeceğine inanıyorum. Önümüzdeki dönemde çok daha büyük hizmetlere ve hayırlara imza atacağına inanıyorum. Bu noktada ilçe belediyelerimize ve güzel hizmetlerinden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum. Kim soydaşlarımıza, din kardeşlerimize omuz, davamıza destek veriyorsa, taş üstüne taş koyuyorsa Allah ondan razı olsun” şeklinde konuştu.

    “Filistinli kardeşlerimizi asla ve asla yalnız bırakmayacağız”

    Filistin’de yaşanan savaşın sona ermesi için çalışmaların devam ettiğini ifade eden Fidan, “Dünyamızın ve bölgemizin nereye gittiğini iyi ve doğru okumamız gerekiyor. Milli menfaatlerimizi korumanın yolu gidişatı iyi ve doğru okumaktan geçiyor. Dünya dört bir yanında soydaşlarımıza gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimize gerçek manada sahip çıkmanın yolu da buradan geçiyor. Dünyada jeopolitik rekabetin yanı sıra krizlerin, çatışmaların da arttığını görmekteyiz. Kuzeyimize ve güneyimizde savaşlar var. Ukrayna savaşı neredeyse üçüncü yılına girdi. İsrail mezalimi Gazze’de daha sadece uluslararası hukuku değil tüm insani değerleri ayaklar altına almaya devam ediyor. Yaşananlar sadece Gazze’yle sınırlı değil, Batı Şeria’da da yerleşimci terörüyle Filistinli kardeşlerimizin toprakları gasp ediliyor. Biz Türkiye olarak bu zalimliğin son bulması için her düzeyde var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Filistinli kardeşlerimizi asla ve asla yalnız bırakmayacağız” diye konuştu.

    “Balkan ülkeleri bölge halklarının ortak çıkarlarını temel öncelik olarak kabul ediyoruz”

    Balkan ülkeleri ile temaslarında Türkiye’nin güvenilir bir ülke olarak görüldüğünü ifade eden Fidan, “Somut olarak baktığımızda Bosna Hersek’teki ayrılıkçı söylemler ve Kosova-Sırbistan gerginliği endişeleri arttırmakta. Bu zorlu dönemde aktif dış politika izlemek, soğukkanlı davranmak ve ayrım gözetmeden bütün kesimleri kucaklamak gerekiyor. Böyle bir diplomasi yürütebilen tek bir ülke, tek bir lider var, Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan. Balkanlar’da her ülkeyle kurduğumuz kanallarda her düzeydeki yoğun temas trafiğinde şunu görüyoruz; Türkiye güvenilen bir devlet. İstikrar, barış ve refah odağı olarak görülen bir devlet. Biz ilişkilerimizi karşılıklı güven temelinde yürütüyoruz. Her ülkeyle ikili iş birliğimizi en üst seviyelere çıkarmak için durmaksızın çaba harcıyoruz. Bugün bölge ülkelerinin birçoğuyla stratejik ortaklık tesis etmiş durumdayız. Güneydoğu Avrupa ülkeleri işbirliği süreci, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi kuruluşlar bu vizyonu birer parçası. Bu çok taraflı girişimler çok kıymetli bir katkı sağladı; o da bölgesel sahiplenme kültürünün gelişmesi. Türkiye’nin yaklaşımının diğer aktörlerden farkı işte tam da burada. Biz Balkanların, Rumeli’nin bölge halklarının ortak çıkarlarının temel öncelik olarak kabul ediyoruz. Bölgemizde gerginlik istemiyoruz. Sorun gördüğümüzde hemen devreye girerek arabuluculuk yapıyoruz. Balkanların kalbinde yer alan Bosna Hersek bu bakımdan çok iyi bir örnektir. Bu ülkede istikrar, barış ve huzur tüm Balkanlar, tüm Avrupa için stratejik önem taşımakta. Bu nedenle ister ülke için olsun, ister ülke dışı olsun, tüm kesimlere Bosna-Hersek’in toprak bütünlüğünü hedef alan tek taraflı eylem ve söylemlerden kaçınma çağrısı yapıyoruz. Sadece çağrı yapmakla kalmıyor bütün sahada aktif bir tutumla destekliyoruz. Kosova-Sırbistan gerginliğini yine büyük bir dikkatle takip ediyoruz. Her iki ülkenin de güvendiği bir devlet olarak, Belgrad-Priştine sürecine tam destek vermekteyiz. Büyük bir mutlulukla söylemek isterim ki ekim ayından bu yana üstlendiğimiz NATO Kosova Gücü Komutanlığımız sahada hemen çok büyük bir fark oluşturdu. Komutanlığımızın gerek Kosova gerek Sırbistan makamlarıyla tesis ettiği güven ilişkisi sayesinde huzur ve güvenlik çok şükür tesis edildi. Bu koşulların sürmesini ümit ediyoruz. Biz üzerimize düşen her katkıyı vermeye devam edeceğiz” dedi.

    “Türkiye olarak dostlarımızla iş birliği içinde bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz”

    Türkiye’nin Balkan ülkeleri ile işbirliğini istemeyenlere seslenen Fidan, “Barış ve güvenlik olmayınca ne büyük acılar yaşadığımızı en iyi bizler biliyoruz. Bunun için kendi söküğümüzü yine kendimiz dikiyoruz. Dışarıdan dikte edilen ve bu bölgenin gerçeklerine uygun olmayan politikaların sonuçları ortada. Bu politikalar sadece ve sadece çatışmalar ve krizler oluşturdu. Sanki daha dün tarifsiz acılar, katliamlar yaşanmamış gibi bugün hala aynı politikalarda diretenler var. Biz her kesimin güvenine sahip bir bölge ülkesi olarak bu yanlışları dile getirdik, getirmeye de devam ediyoruz. Biz doğruları söyledikçe doğru politikalar uyguladıkça bu defa Türkiye’yi bir rakip hatta hasım gibi görenler ortaya çıkıyor. Batı Balkanlar gibi tarihten kopup arazi kategoriler bu yüzden icat ediliyor. Böyle yöntemlerle Türkiye’yi Balkanlardan kopartabileceğini düşünenlere açık ve net bir mesajımız var. Bugün Balkanlar’da 30 önceki gibi acılar artık yaşanmıyorsa bu Türkiye sayesindedir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde güçlü Türkiye’nin bölgede izlediği barışçı ve yapıcı politikalar sayesindedir. Türkiye’yi hasım gibi görenlere şunu çok açık bir şekilde söylüyoruz, sizin stratejik vizyonsuzluğunuzun vebalini bölge ülkeleri olarak artık biz çekmeyeceğiz. Türkiye olarak dostlarımızla iş birliği içinde bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz, içiniz rahat olsun. Biz devlet olarak bütün alıp stratejimizi bu vizyonla oluşturuyoruz. Bu yolda sizlere de büyük sorumluluklar düşüyor. Sizler Balkanlar’dan ve Rumeli’den kopmadığınız sürece hiçbir güç Türkiye’yi Evlad-ı Fatihan’dan ve bölgedeki kardeşlerimizden asla kopartamayacaktır” şeklinde konuştu.

    Programa Bakan Fidan’ın yanı sıra Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Tekin Aktemur, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Feridun Yılmaz, Bursa Teknik Üniversitesi Başkanı Naci Çağlar, ilçe belediye başkanları ve Rumeli-Balkan dernekleri temsilcileri katıldı.

  • Uludağ’da Ramazan yoğunluğu

    Uludağ’da Ramazan yoğunluğu

    Türkiye’nin önemli kayak merkezlerinden olan Uludağ’da Ramazan ayında yoğunluk devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda yükselen hava sıcaklıkları nedeniyle sezonun bitmesi beklenirken son yağışlarla beraber kar kalınlığı 56 santimetrelere ulaştı. Zirvede hava sıcaklıkları -1 ila -10 derece arasında seyrederken, artan kar kalitesiyle birlikte pistler kayak yapmaya uygun hale geldi. Kayak sezonunun uzadığı Uludağ’da oteller rezervasyon kabul ederken, zirve de tatilcileri ağırlamaya devam ediyor.

    Tatilciler sezon sonu indirimlerinden yararlanıyor

    Her kış sezonunda tatilini Uludağ’da geçirdiğini belirten Berivan Koç, “İki günden beri Uludağ’dayız. Çok keyifli geçiyor, kar yağışı çok güzel. Buraya kayak yaparak eğlenmeye geldik. Günümüz, kayak yaparak ve akşamları dinlenerek geçiyor. İndirimden faydalandık, ayrıca grup halinde geldiğimiz için ekstra bir indirim oldu. Uludağ’ın ayrı bir atmosferi var. Kış sezonunda bu dönemlerde her yıl tekrarlıyoruz. Dışarıdan maddi imkanları zorlayacak bir durum gibi gözüküyor ama bu deneyimi de yaşamanız lazım” şeklinde konuştu.

    Ramazan ve yerel seçimlere rağmen turist çekmeye devam ediyor

    Bu yıl Uludağ’daki kış sezonunu değerlendiren Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Dernek Başkanı Yahya Usta, “20 Kasım’da sağlam bir kar yağdı. Ve bize çok ümit vermişti. Geçen yıl kar yağmaması ve arkasından da üzücü deprem olayı hepimizi üzmüştü. Bu yıl kasım ayında yağınca daha çok ümitlendik. Arkasından gelen olumsuz hava şartları ve lodos karları eritti. Ocak ayına karsız bir şekilde girmiştik. Son 4 yıldır pandemi arkasından karın yağmaması gibi bir sezondan sonra bu yıl iyi bir sezon geçirdik diyebiliriz. Ocak ayının sonuna doğru sağlam bir kar yağışı oldu. Sömestr tatilinin ikinci haftası ile beraber güzel bir sezon geçirdik. Yoğun bir sezon geçiriyoruz, hala daha o yoğunluk devam ediyor. Geçen sezon olumsuzluğu nisan ayında yaşadık. Bu yıl mart ayının ilk haftasında biraz yaşadık ancak arkasından gelen güzel bir kar yağışı ile toparladık. Uludağ’da bulunan birkaç otel dışında çoğu otel aktif durumda. Önümüzde bir seçim var, seçim de olumsuz etkiledi. Herkes seçime odaklanmış durumda. Öte yandan, durumdan memnunuz. Mart ayının başındaki zayıf karı normalde sonunda hissederdik. Hissetmemize rağmen iyi bir kar var. Şu an Ramazan’da olmamıza rağmen hareketli. 80 santim kar var. Ülke için de Uludağ vazgeçilmez bir kayak merkezi. Bunu hiçbir zaman yok sayamayız. İstanbul, Ankara ve İzmir ile yakın olduğu için vatandaşlar Uludağ’ı tercih ediyor. Kayseri ve Erzurum’da iyi gidiyor ama bugün Erzurum’a gitmeyi düşündüğünüzde 1 gününüz gidiyor. Kayseri de öyle. Uludağ lojistik olarak daha iyi konumda. Bu da bizim Uludağ’da aktif olarak görev yapmamıza neden oluyor” dedi.

  • Panayır’a yeni futbol tesisi

    Panayır’a yeni futbol tesisi

    Bursa’nın spor şehri özelliğinin güçlenmesi ve her gencin en az bir spor dalıyla ilgilenmesi amacıyla birçok projeyi hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, amatör spor kulüplerine olan desteğini yeni tesislerle sürdürüyor. Gençlere sporu sevdirmek, daha sağlıklı ortamlarda spor yapmalarına imkan sağlamak amacıyla Osmangazi ilçesi Panayır Mahallesi’nde kazandırılan Güneş Spor Futbol Sahası, düzenlenen törenle hizmete açıldı. Tesis içinde 2 takım için ayrı ayrı giyinme-soyunma odaları, duşlar, idari birimler, hakem odası, malzeme deposu, bay-bayan-engelli tuvaletleri ve mekanik-elektrik teknik odalar yer alıyor. Ayrıca bütün çevre aydınlatmaları, çevre ve yeşil alan düzenlemesi, otopark asfalt imalatı da Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldı. Açılış törenine, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra Bursa Milletvekilleri Refik Özen ve Ahmet Kılıç, AK Parti İl Başkanvekili Ufuk Ay, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, AK Parti İlçe Başkanı Adnan Kurtuluş, meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Program öncesinde Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürlüğü Doman Orkestrası sanatçıları tarafından konser verildi. Başkan Aktaş da sahneye çıkarak vatandaşlarla birlikte ‘Duyanlara duymayanlara’ şarkısını söyledi.

    “Gençleri merkeze alan projeler yapıyoruz”

    Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, mahalleye kazandırılan futbol sahasının hayırlı olmasını diledi. Vatandaşlar tarafından istenen ana kucağı ve diğer taleplerin de önümüzdeki dönemde mahalleye kazandırılacağını söyleyen Başkan Aktaş, Bursa’nın Anadolu’nun farklı şehirlerinden göç almış bereketli bir şehir olduğunu belirtti. Bu çeşitliliğin bir kaynaşma vesilesi olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, Bursa’nın spor yönüyle de öne çıktığını dile getirdi. Büyükşehir Belediyesi olarak ‘sporcu dostu ve genç dostu’ olma noktasında önemli hamleler yaptıklarını anlatan Başkan Aktaş, “Gençleri merkeze alan projeler yapıyoruz. Genç nesillerin, spora olan ilgisini artırmak adına elimizden geleni gayreti ortaya koyuyoruz. Gençlerimizin küçük yaşta sporla tanışmaları için yeni sahalar ve tesisler yapıyoruz. Büyükşehir Belediyespor’un 26 farklı branşında 69 bin 250 lisanslı sporcu, 2 bin 250 aktif spor yaptırılan sporcu ve 124 millî sporcu bulunuyor. Çocuklarımızın en bir spor dalı ve en az bir sanat dalıyla ilgilenmesini istiyoruz. Geçen sene 520 spor kulübüne toplamda 4 milyon 500 bin TL destek sağladık. Bu sene ise 533 amatör spor kulübüne toplam 8 milyon TL nakdi yardımda bulunduk” dedi.

    Futbol tutkunları için yeni spor tesisi

    Sporların düzenli, güvenli ve nitelikli bir şekilde yapılabilmesi için ihtiyaç duyulan tesisleri de şehre kazandırdıklarını anlatan Başkan Aktaş, “Bu çerçevede Panayır Güneş Spor Futbol Sahası’nı da hizmete alıyoruz. 25 metre x 45 metre ebatlarında sentetik çim futbol halı sahası ile yarınların futbolcuları ve futbol tutkunları için yeni bir spor tesisini daha şehrimize kazandırmış olduk. İlçemize kazandırdığımız bu sahayla bölgede faaliyet gösteren spor kulüplerine, mahalle sakinlerine, okullara ve sivil toplum kuruluşlarına faydalanabilecekleri bir halı saha sunmuş olduk. Bu tesis için KDV hariç 3 milyon 725 bin TL harcamışız, bunun da 1 milyon 750 bin TL’sini Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’ndan aldık. Panayır Mahallesi’nin sıkıntılarını da biliyoruz. Bunları da en kısa sürede çözmek istiyoruz. Tesisimiz hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.

    Bursa Milletvekili Refik Özen, Osmangazi Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi eliyle Panayır Mahallesi’ne hizmetlerin getirildiğini söyledi. Gerçek belediyecilik diyerek yaptıkları hizmetleri anlattıklarını söyleyen Özen, futbol sahasının mahalleli gençlere hayırlı olmasını diledi.

    Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç, tesisin Panayır Mahallesi’ne hayırlı olmasını dilerken, daha güzel hizmetlerin Osmangazi Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacağını dile getirdi.
    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Panayır bölgesinin planlı yapılaşmasının başladığını, sosyal donatı alanlarının da ortaya çıktığını belirtti. Alanı elde ettikten sonra lokal binasını yaptıklarını, sürecin sonunda da Büyükşehir Belediyesi tarafından futbol sahasının hizmete alındığını anlatan Dündar, tesisin Panayır gençliğine hayırlı olmasını diledi.

    Panayır Mahalle Muhtarı Binali Taş, güzel hizmetin sevincini yaşadıklarını belirterek, tesisi mahalleye kazandıran Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

    Panayır Güneş Spor Kulübü Başkanı Şafak Yıldırım, halı saha tesisini mahalleye kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a, kendilerine her zaman destek veren Milletvekilleri Refik Özen ve Ahmet Kılıç’a, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a teşekkür etti.

    Konuşmaların ardından Kulüp Başkanı Şafak Yıldırım tarafından Başkan Alinur Aktaş’a günün anısına forma hediye etti. Açılış kurdelesini gençlerle birlikte kesen Başkan Aktaş ve protokol üyeleri, daha sonra halı sahada topun başına geçerek penaltı atışı yaptı.

  • Nilüfer için “100 Güldüren Projeler”

    Nilüfer için “100 Güldüren Projeler”

    CHP Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir, 100 Güldüren Projelerini, düzenlenen toplantıda kamuoyu ile paylaştı. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği proje tanıtım toplantısına CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Prof. Dr. Kayıhan Pala, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile eşi Zeynep Terzioğlu Erdem, CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin ilçe yönetimi ve Nilüfer Belediye Meclisi Adayları da katıldı.

    Şadi Özdemir’in eşi Nuray Özdemir ile birlikte konukları selamlaması ile başlayan toplantı, hep birlikte yapılan iftarın ardından proje tanıtımıyla devam etti.

    Konuşmasına seçim çalışmalarına ilişkin izlenimlerini anlatarak başlayan Şadi Özdemir, “Sahada geçmiş dönemlere göre bambaşka bir enerji var. Bu tablo hem Nilüfer’de hem de diğer ilçelerimizde böyle. Bursa’da herkesi şaşırtacak büyük, güzel sonuçların çıkacağını umuyorum. Sadece büyükşehir açısından değil, ilçeler açısından da önemli sonuçlar alacağımızı düşünüyorum” dedi.

    Nilüfer’in mutlu bir kent olduğunu ve Nilüfer’de yaşamanın herkesi güldürdüğünü söyleyen Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir “Nilüfer’e 20 yılını vermiş Mustafa Bozbey ile 15 yılı başkan yardımcısı 5 yılı başkan olmak üzere 20 yılını vermiş Turgay Erdem bu sürecin kahramanlarıdır. Nilüfer, yenilikçi, özgürlükçü, demokrat, güvenli bir kent oldu. Çıta çok yukarı çıktı. Bu yukarı çıkmış çıtanın daha da yukarı çıkması için aday oldum. Cumhuriyet’in ikinci yüz yılında 100 Güldüren Projeler ile karşınıza çıktım” diye konuştu.

    KENTE VİZYON KAZANDIRACAK PROJELER

    Teknolojik ve dijital kentten depreme, afete ve krize direnen Nilüfer’e, çiftçi ve tarımsal üretimden kültür-sanat ve spora, kadın, çocuk, gençlerden doğaya saygılı bir kente ve sokak hayvanlarına kadar Nilüfer’de yaşayan her canlının yüzünü güldürecek, kente yeni bir vizyon kazandıracak projelerini açıklayan CHP Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir,
    100 Güldüren Projelerini; “Dijital Dünyada Hep Online Nilüfer”, “Depreme, Afete, Krize Direnen Nilüfer”, “Ortak Vicdana İnanıp, Dayanışmayı Büyüten Nilüfer”, “Tohumuna, Toprağına Sahip Çıkan Nilüfer”, “Yaşattığı Çevresiyle Nefes Alan Nilüfer”, “Kent Hakkı için Söz Hakkını Savunan Nilüfer”, “Kültürün Başkenti Nilüfer”, “Sonsuz Merakını, Öğrenerek Doyuran Nilüfer”, “Sporun Enerjisiyle Hareketlenen Nilüfer”, “Kendi de Genç Olduğu için Gençleri Çok Seven Nilüfer” olmak üzere 10 ana başlık altında paylaştı.

    Teknolojinin ve yenilikçiliğin kullanımıyla birlikte gelecek nesillere daha yaşanabilir bir şehir bırakmayı amaçladıklarını söyleyen Şadi Özdemir, Nilüfer’in, geleneksel iş modellerini/yerleşik hayatı reddederek zamandan ve mekândan bağımsız hareket eden dijital göçebeler için cazip bir destinasyon olmasına yönelik projeler ve mekanlar tasarlayacaklarını ifade etti. Özdemir, “Gençlerimize hem köyde doğal ve temiz bir ortamda çalışma fırsatı yaratacak hem de köy yaşamını zenginleştirerek, dijitalleşmeyle köylerimizin tanıtımını ve dünyaya açılımını sağlayacağız. Bilim ve Yapay Zeka Merkezleri, Dijital Beceri Atölyeleri, Dijital Sanat ve Meslek Eğitimleri, çevrimiçi alışveriş platformu ve yaygın ücretsiz internet noktalarıyla dijitalleşmenin avantajlarından bütün Nilüfer’in yararlanmasını sağlayacağız” şeklinde konuştu.

    Nilüfer’i yönetmeye aday olurken işin uzmanları ile kentin geçmişini anlayıp, analiz edip geleceğini planladıklarını vurgulayan Şadi Özdemir, “Bu kenti iyi tanıyoruz, sorunlarını, ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz ve çözüm önerilerimiz hazır. Artık dünyada dirençli kent diye bir kavram var. Ne yazık ki deprem de ülkemizin çok acı bir gerçeği. Bu alanda bilim insanları ile birlikte çalışacağız. Depreme dayanıklı malzemelerin depolanacağı özel bir lojistik merkezi kuracağız. Ekipmanlarımızı hazır tutarak, şehrimizi depreme karşı güçlü kılmak için çalışacağız. Ayrıca Deprem Parkları projemiz var. Altyapı çalışmalarından yenilenebilir enerji sistemlerine kadar bir dizi önlem alarak, deprem anında güvenli ve sürdürülebilir alanlar oluşturmayı planlıyoruz” dedi.
    Örnek bir kentsel dönüşüm projesine imza atmak istediklerine dikkat çeken Şadi Özdemir, eski ve riskli binaları modern ve enerji verimli konutlarla değiştireceklerini, yeşil alanları artırarak çevreye duyarlı yapılar oluşturacaklarının altını çizdi.

    ÖĞRENCİ YURTLARI VE ŞEHİR LOKANTALARI İLK PROJELER ARASINDA

    Nilüfer’e yeni parklar ve yeşil alanlar, yeni ve daha büyük kültürevleri, spor alanları kazandıracaklarını söyleyen Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir, göreve geldiklerinde ilk hayata geçirecekleri projelerin başında öğrenci yurtları, öğrenciler için çalışma alanları, çocuklar için gündüz bakımevleri ve herkesin hem ucuz hem de sağlıklı gıdaya ulaşacağı şehir lokantalarının olacağını söyledi.

    Tanıtım toplantısına katılan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de “Daha çok gülümseyen, daha iyi bir Nilüfer’i hep beraber yaşatmak için Şadi Özdemir’e sonsuz desteklerimizi her zaman sunacağız. Ben, bugüne kadar Nilüfer’i gülümsetmek konusunda gayret gösteren herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    MUSTAFA BOZBEY’DEN TAM DESTEK

    Toplantıya katılan CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey de göreve geldiklerinde Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir’in projelerini hayata geçirmesine destek olacaklarını söyledi. Bozbey, “Bu projelerin belki bir kısmı büyükşehir belediyesiyle birlikte ortaklaşa yapılacak. Ben, şimdiden desteğimizi tam olarak verdiğimizi ve büyükşehirle ilgili projelerde hep beraber Nilüferlileri ve Bursalıları gülümsetmeye devam edeceğimizi söylüyorum” dedi.

    CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin de toplantıdaki konuşmasında Nilüfer’in Türkiye genelinde önemli kentlerden biri haline geldiğine dikkat çekerek “Nilüfer gerçekten gülümsüyor. Başkan adayımız Şadi Özdemir ile insani gelişme endeksi Türkiye genelinde 8. sırada olan Nilüfer’de bu çıtayı daha da yukarı çıkaracağımıza inanıyorum. Şadi başkanımızla birlikte bir süredir sahadayız. Örgütümüz, tüm gücüyle Şadi başkanımızın seçim kampanyasına katkı sunuyor. Sahada gördüğümüz bir şey var; Nilüferli gerçekten gülümsüyor. Bugün itibariyle bu gülümsemeyi kahkahaya çevirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

  • Şadi Özdemir projelerini açıkladı

    Şadi Özdemir projelerini açıkladı

    Bir otelde gerçekleştirilen proje tanıtım toplantısında Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir 10 başlık altında projelerini sıraladı. Dijital dünyada Nilüfer’e yapılacakları anlatan Özdemir, “Nilüfer’in, geleneksel iş modellerini/yerleşik hayatı reddederek zamandan ve mekândan bağımsız hareket eden dijital göçebeler için cazip bir destinasyon olmasına yönelik projeler ve mekanlar tasarlayacağız. Gençlerimize hem köyde doğal ve temiz bir ortamda çalışma fırsatı sağlayacak hem de köy yaşamını zenginleştirerek, dijitalleşmeyle köylerimizin tanıtımını ve dünyaya açılımını sağlayacağız. Bilim ve Yapay Zeka Merkezleri, Dijital Beceri Atölyeleri, Dijital Sanat ve Meslek Eğitimleri, çevrimiçi alışveriş platformu ve yaygın ücretsiz internet noktalarıyla dijitalleşmenin avantajlarından bütün Nilüfer yararlanacak” şeklinde konuştu.

    Afetlere karşı dirençli Nilüfer

    Nilüfer’i deprem gibi afetlere hazırlayacaklarını belirten Şadi Özdemir, “Artık dünyada dirençli kent diye bir kavram var. Dirençli kentler, gelecekte yaşanması muhtemel şokları öngörme ve bunlara hazırlanma yeteneğine sahip kentlerdir. Kentsel dirençlilik, kentin tüm kurumları ve bireyleri ile her türlü şartlarda hayatta kalma, uyum sağlama ve gelişme kapasitesidir. Mesela iklim krizi. Tüm dünyanın olduğu gibi bizim de karşı karşıya olduğumuz büyük bir sorundur. Sanayicilerimizi karbon ayak izini azaltmaya teşvik edeceğiz. Ne yazık ki deprem ülkemizin çok acı bir gerçeği. Depreme karşı da hazırlıklarımızı tamamlamak zorundayız. Bu alanda bilim insanları ile birlikte çalışacağız. Ve deprem yarın olacakmış gibi hazırlık yapacağız. Depremi engelleme olanağımız yok. Ancak muhtemel bir depremde can ve mal kaybını önlemek için tedbir alma şansımız var. Bu tedbirleri ivedilikle alacağız” diye konuştu.

    “Örnek bir kentsel dönüşüm projesi”

    Depreme dayanıklı malzemelerin depolanacağı lojistik merkezlerinin yanı sıra, ‘Deprem Parkları’ projelerinin de hayata geçireceklerini söyleyen Özdemir, “Altyapı çalışmalarından yenilenebilir enerji sistemlerine kadar bir dizi önlem alarak, deprem anında güvenli ve sürdürülebilir alanlar oluşturmayı planlıyoruz. Herkesin dilinde bir kentsel dönüşüm projesidir gidiyor. Bunların çoğu ne yazık ki rantı yüksek bölgelerde gerçekleştiğinden rantsal dönüşüm denen yapı projeleri. Ama biz örnek bir kentsel dönüşüm projesine imza atmak istiyoruz. Eski ve riskli binaları modern ve enerji verimli konutlarla değiştirecek, yeşil alanları artırarak çevreye duyarlı yapılar oluşturacağız” ifadelerini kullandı.

    Kadınlar ve çocuklar için projeler

    “Kadınlar için, kadınlarla beraber pek çok projeyi hayata geçireceğiz. Bunların başında mesleki eğitim ve istihdam artırıcı destek programları gerçekleştireceğiz. Kadın kooperatifleri, kadınlara özel sağlık taramaları, şiddetle mücadele projeleri, dijital okur yazarlık eğitimleri ve sosyalleşmelerini imkan sağlayan merkezlerle birlikte kadınlar toplumsal değişimde hak ettikleri öncü rolü kazanacaklar” diyerek sözlerini sürdüren Şadi Özdemir, 5 yılda 5 mahallede ‘Gündüz Çocuk Bakımevlerinin’ yapılacağını söyledi.
    Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir, projelerine şöyle devam etti; “Nilüferlilerin yeni beceriler geliştireceği ‘Sosyal Yaşam Merkezleri’ açacağız. İçinde ailelerin çocuklarını gönül rahatlığıyla bırakacakları, ders çalışma ve atölye alanları olan, yemyeşil çocuk oyun parkı, koşu parkı, mahalle bostanıyla, pek çok işleve aynı anda cevap verecek merkezleri Demirci, Üçevler, İrfaniye gibi Nilüfer’in gelişen mahallelerinde hayata geçireceğiz.”

    “Sokak hayvanlarının popülasyonunu kontrol altında tutacağız”

    “Sokak hayvanlarının refahı için Bursa Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ve meslek odalarıyla yeni işbirlikleri oluşturacağız” diyen Özdemir, “Sokak hayvanı kısırlaştırma sayısını artıracak ve sivil toplum örgütleriyle birlikte kısırlaştırma kampanyaları düzenleyerek sokak hayvanlarının popülasyonunu kontrol altında tutacağız. Sokak hayvanlarının barınma ve bakımı için doğal yaşam alanlarını genişleteceğiz. Düzenli sağlık kontrolleri ile bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önleyeceğiz. Sokak hayvanlarına yönelik meslek odaları ile evlat edindirme kampanyaları yürüteceğiz. Mama üretim tesisi kurarak hayvanseverlerin uygun fiyata mama temin etmesini sağlayacağız” diye konuştu.

    “Başköy Soğuk Hava Deposu’nu hayata geçireceğiz”

    Tohumuna, toprağına sahip çıkan Nilüfer’in geleceğine de sahip çıkmış olacağının altını çizen Özdemir, “Biz de göreve geldiğimizde yapılan işleri koruyup üstüne yenilerini koyacağız. Bu yenilerden ilki Kırsal Tarım Envanteri. Bölgedeki tarımsal faaliyetleri sistematik olarak kaydedeceğiz. Böylelikle kaynak yönetimi, tarımsal planlama, risk yönetimi ve pazarlama konularında bilimsel veriler ışığında çalışmaları yöneteceğiz. Tarımsal faaliyetlerde veri analizi, sensör teknolojileri, yapay zeka, internet bağlantılı cihazlar ve diğer ileri teknolojilerin kullanımıyla tarımın daha verimli, sürdürülebilir ve karlı hale getirilmesini hedefleyen akıllı tarım uygulamalarımız da olacak. Nilüferli çiftçilerin ürünlerini hasat ettikten sonra uzun süre saklayabilmelerini ve pazarlama imkanlarını artırmayı amaçlayan modern teknolojilerle donatılmış Başköy Soğuk Hava Deposu’nu hayata geçireceğiz” diye konuştu.

    “Kayapa Karavan Parkı yapılacak”

    Kırsalı kalkındırırken kırsal turizmi de göz ardı etmeyeceklerini sözlerine ekleyen Başkan Adayı Şadi Özdemir, “Gölyazı ve Misi gibi turizm potansiyeli yüksek alanlarda kentlilerin kırsal yaşamı deneyimleyeceği projeleri hayata geçireceğiz. Bir diğer turizm projemiz de Kayapa Karavan Parkı. Doğanın içinde ve eşsiz manzarasıyla, Kayapa Baraj Göleti’nin yanında karavanları ile insanların etkinlik ve kamp yapabilmeleri için altyapı ve güvenlik ihtiyaçları karşılanmış bir karavan parkı hayata geçireceğiz. Kızılcıklı’da 27 bin metrekarelik ticari alanda bölgenin gelişimine katkı sağlayacak bir cazibe merkezi planlıyoruz. Tıpkı Podyum Park gibi” dedi.

    “İnsanlar daha çok yeşil alan istiyor”

    “Kiminle konuşsam sanayileşme ve yapılaşmanın doğal çevreyi kirlettiğini ve yeşil alanları azalttığından şikayet etti. Sanayiye ve gelişmeye karşı değiliz elbette. Ancak insanlar daha çok yeşil alan istiyor, temiz hava istiyor, doğal güzelliklerin korunma altına alınmasını istiyor” diyen Özdemir, “Artık uygarlık anlayışı çevrenizi ne kadar koruyabildiğinizle, doğaya ne kadar az zarar verdiğinizle ölçülüyor. Biz bugün sahip olduğumuz doğayı, atalarımızdan miras almadığımızı, torunlarımızın emaneti olduğunu biliyoruz ve bu emaneti koruyarak gelecek nesillere devredeceğiz. Çevreye en çok zarar veren malzeme elbette plastiktir. Yapmayı planladığımız Geri Dönüşüm ve Plastik Üretim Projesiyle plastik atıktan hammadde üreterek, kaynakları daha etkili bir şekilde kullanacağız” diye konuştu.

    Ekolojik Köy planlanıyor

    Şadi Özdemir sözlerine şöyle devam etti: “30 Ağustos Zafer Mahallesi’nde kent insanının toprakla buluşabileceği, bostanlarda ekolojik üretim yapabileceği bir Ekolojik Köy planlıyoruz. Yine aynı bölgede hem doğal yaşamı koruyacağımız hem de kentin doğayla buluşacağı bir kent parkı yapacağız. Yine Yeşil Koridorlar projemizle Nilüfer’i doğayla iç içe hale getirerek biyolojik çeşitliliği artıracağız. Enerji tasarruflu, çevre dostu yeşil bina uygulamalarıyla, kent insanının bir araya geleceği yeşil buluşma mekanlarıyla, çocuklara yönelik okul bostanları ve yeşil oyun parklarıyla Nilüfer’de gri rengini azaltacak, yeşil ve mavi renklerini çoğaltacağız. Uluabat Gölü kenarındaki Fadıllı Mahallesi’nde leyleklerin yaşam alanlarını iyileştirmek için çalışmalar yapacağız.”

    “Karar alma süreçlerine vatandaşlar dahil edilecek”

    Karar alma süreçlerinde mutlaka vatandaşları dahil edeceklerini ifade eden Şadi Özdemir, “Halk meclisleri, mahalle toplantıları, akademik kurul, çevrimiçi platformlar, kadın, çocuk ve gençlik buluşmaları ve dijital anketler gibi araçlarla Nilüferlilerin geri bildirimlerini toplayarak Nilüferi ortak akıl ile yöneteceğiz. Nilüferlilerin eşit bir şekilde temsil edilmesini sağlamak için engelli bireyler, yaşlılar ve diğer dezavantajlı grupların karar alma süreçlerine dahil olacağı mekanizmaları oluşturacağız. Daha şeffaf, daha hesap verebilir ve daha kapsayıcı bir Nilüferi sivil toplum ile el ele inşa edeceğiz” dedi.

    “Modern Sanat Müzesi kazandırmanın vakti geldi”

    Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir, birçok kültür-sanat etkinliğine sahne olan Balat Atatürk Kent Ormanı’nda yapılacak yeni çalışmaların başında, sanatsal ifadeyi doğal çevreyle birleştiren Balat Açık Hava Tiyatrosu olduğunu belirterek, “Ayrıca düzenlediği sergilerle modern sanat alanında çıtası çok yüksek olan Nilüfer’e bir Modern Sanat Müzesi kazandırmanın vakti geldiğini düşünüyoruz. Bu kentin en önemli kültürel değerlerinden olan Nilüfer Kent Tiyatrosu’nu yeni başarılara imza atacağı, çok fonksiyonlu yeni binasın Görükle Mahallesi’ne inşa edeceğiz. Yeni binamız katlanabilir koltuklarda ve ayakta izleme olanağına sahip konser, tiyatro, bale, opera gibi sanatsal etkinliklere ve Nilüfer Belediyesi Tiyatro Müdürlüğü’ne ev sahipliği yapacak. Ayrıca, gençlik tiyatrosu, atölyeler, kafeterya, kulisler, ofisler ve eğitim salonları da yer alacak” ifadelerine yer verdi.

    “Bebek ve küçük çocuklar için özel kütüphane”

    Nilüfer’de hiç bulunmayan bir projeyi de hayata geçireceklerini işaret eden Özdemir, “Bebekler ve küçük çocuklar için özel olarak tasarlanmış kütüphaneyi onların dil gelişimini desteklemek, okuma alışkanlığı kazandırmak ve eğitimlerine erken yaşlarda başlamalarını teşvik etmek amacıyla hayata geçireceğiz. Tasarım diliyle bebeklerin merak duyularını harekete geçirecek olan bu kütüphane, sesli ve dayanıklı kitaplar, büyük resimler ve dikkat çekici desenleriyle onların dokunma ve inceleme alışkanlığı geliştirmelerine yardımcı olacağız” şeklinde konuştu.

    Spor projeleri

    Sporun enerjisiyle hareketlenen Nilüfer’i daha da hareketlendirmeye kararlı olduklarını dile getiren Özdemir, “Sayısı giderek artan koşu topluluklarının, her seviyede atletin yararlanabileceği açık atletizm pistleri yapacağız. Bisiklet sürücülerinin güvenli bir şekilde yolculuk etmelerini önemsiyoruz. Bisiklet yolları alanında Nilüfer ülkede öncü bir belediyedir. Biz bu geleneği daha iyi noktalara taşımak için özel bisiklet yolları ve şeritlerle bisiklet kullanımını teşvik edeceğiz. Bisiklet sadece kentte binilmiyor. Kırsal turizmi canlandırmak ve doğal güzelliklerimizi tanıtmak için kırsal alanda dağ bisikleti yarışları düzenleyeceğiz. Paten pisti, squash ve kaykay pistleri, mahalle yüzme havuzları yeni dönemde Nilüferlileri bekleyen güzel işler olacak. Üçevler Mahallesi’ndeki mevcut spor tesislerine yapılacak tenis kortları ve sosyal tesislerle, Kurtuluş Mahallesi’ne yapılacak 12 bin 150 metrekare alanda yapacağımız Balkan Spor ve Kültür Merkezi, hem sportif hem sosyal anlamda Nilüferlileri çok mutlu edecek” dedi.

    “E-spor merkezi açmayı planlıyoruz”

    Dezavantajlı insanların da spordan uzak kalmaması için spor eğitim programları düzenleyeceklerini belirten Şadi Özdemir, “Bunun yanı sıra, gençler dijitale meraklı, haliyle sporun da elektronik olanına meraklılar. Hiç hareket etmeden yapılıyor bu spor. Yani E-spor. Bu işin turnuvaları, federasyonları var. Video oyunları üzerine oyuncuların bir araya gelip antrenman yapacakları, turnuvalara katılacakları ve diğer e-spor topluluklarıyla etkileşimde bulunacakları bir e-spor merkezi açmayı planlıyoruz. Elektronik ya da bildiğimiz anlamda spor, ağırlığını ve imkanlarını daha da artırarak var olmayı sürdürecek Nilüfer’de” diye konuştu.

    Yurtların ilki Ertuğrul Mahallesi’nde yapılacak

    Özdemir projelerini şöyle tamamladı; “Üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarına karşı güvenli, konforlu konaklama imkanı sunacağız. Yemekhanesi, öğrenme merkezleri, spor salonları, etkinlik odalarıyla sosyal bağlar kurmalarını ve akademik başarılarını desteklemelerini hedeflediğimiz bu yurtların ilkini Ertuğrul Mahallesi’nde hayata geçireceğiz. Üniversite lokantası, gezgin kahveci gibi projelerle sağlıklı gıdaya, uygun ücretlerle ulaşmalarını sağlayacağız. Yazılım kampları, gençlik buluşmaları, fikir maratonları, deneyim evi gibi pek çok sosyal proje ile gençlerin hayata daha donanımlı ve güçlü bir şekilde hazırlayacağız”

    CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, kısa bir selamlama konuşması yaptı. Nilüfer’de emeği geçen tüm başkanlara teşekkür eden Şahin, “Nilüfer, Türkiye’nin önemli kentlerinden biri oldu” dedi.

    Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Daha çok gülümseyen bir Nilüfer’i yaşatmak için sonsuz desteklerimizi sunacağız. Nilüfer’i gülümsetmek için gayret gösteren herkese saygılar sunuyorum” diye konuştu.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “Biz bu akşam burada dostum Şadi Özdemir’in yüz güldüren projeleri için bir aradayız. Bu projelerin yapımında hepimiz ona destek olacağız. O projelerin bir kısmı büyükşehir ile birlikte yapacağız. Nilüfer ve Bursalıları birlikte gülümsetmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    CHP milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Kayıhan Pala, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin tanıtım toplantısına katıldı.

  • “Uludağ’ı korumak, kollamak zorundayız”

    “Uludağ’ı korumak, kollamak zorundayız”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten, Osmangazi ilçesinin Alacahırka, Tahtakale, Hürriyet, İstiklal ve Adalet mahallelerinde seçim çalışmaları çerçevesinde ziyaretler gerçekleştirdi. Esnafın ve vatandaşın sorunlarını dinleyen Bozbey, 1 Nisan’dan sonra öncelik sırasına göre ihtiyaçların tamamlanacağının sözünü verdi. Bir yerde bağlama çalarak türkü de söyleyen Bozbey, kendisini dinleyenlerden tam not aldı.
    Eğitim- Sen Bursa Temsilciliği’ni de ziyaret eden Mustafa Bozbey, insanların umutlarını yitirmemesi gerektiğini belirterek, “Umudumuz yoksa, ne sendikada başkan kalalım, ne sendikada üye kalalım ne de biz bu yolculuğa çıkalım. Biz bir umudu oluşturmak zorundayız. Mutlaka alanlarda olarak, insanlara neler yapacağımızı anlatmamız gerekiyor” dedi.

    “Uludağ’ı korumak, kollamak zorundayız”

    Uludağ’da neyin olacağını ya da olmayacağını bilmediklerini dile getiren Bozbey, “Şuan Alan Başkanlığı çatısı altında orada yapılan bir düzenlemenin bize ne getireceğinin kimse farkında değil. Bursa’yı besleyen su ve Türkiye’de satılan paketlenmiş suyun da yüzde 25’i o kaynaklardan elde ediliyor. Böyle bir alanı biz korumak, kollamak ve sahip çıkmak zorundayız. Uludağ’ı koruyamazsak yarın daha büyük sıkıntılar çekeriz. Bunlarla ilgili projelerimiz, programlarımız var. Bizler kentin sorunlarını katılımcı anlayışla çözebileceğimizi söylüyoruz. Biz buna Demokratik ve Katılımcı Yönetim Sistemi diyoruz” dedi.

    “Turizm açısından da eksiye gitti”

    Turizm açısından Bursa’nın eksiye gittiğini savunan Mustafa Bozbey, “Bundan 2 yıl önce 1.8 geceleyen turist varken, bugün bu sayı 1.4 ortalamaya düştü. İhracat konusunda Bursa ikinci sıradan dördüncü sıraya düştü” diye konuştu.
    Bozbey sözlerini şöyle sürdürdü; “Gittiğimiz yerlerde kentsel dönüşüm, trafik sorunundan önce insanların söylediği sorunların başında madde bağımlılığı geliyor. Bu konu eğitimi de ilgilendiriyor. Şehrin belirli yerlerinde bu çok önemli bir sorun haline geldiğini görüyoruz. Hem devletin, hem yerel yönetimin katkı sunmasıyla, azaltılması ve bu konuya neşter vurması gerekiyor. Emniyet, Sağlık Bakanlığı önemlidir. İlgili birimler bu konuda çalışıyor ve çalışacaklardır. Burada yerel yönetimlerinde yapacakları var. O bölgeye spor, sanatsal faaliyetlerin icra edilebileceği yerler yapılırsa bu çocukları kötü alışkanlıklardan kopartabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

    “Vatandaşın parası hiç edildi”

    Bursa’ya yapılan bazı şeylerle ilgili eleştirilerini sürdüren Bozbey, “Stadyum yapıldı, ne kadar harcandığı belli değil. Örneğin T-2 hattı, çalışıyor fakat istenilen verimlilikte değil. Çünkü entegrasyonu yapılmamış, metrobüs sistemi ile olabilecek hat, tramvay yapılarak vatandaşın parası hiç edildi. Bursa’da yaşayan insanlar için gelen parayı doğru kullanılması gerekiyor” dedi.

  • ‘İftardan İnfaka Gazze’

    ‘İftardan İnfaka Gazze’

    Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu ve Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile Filistin halkına destek olmak için düzenlenen bin kişilik ‘İftardan İnfaka Gazze’ iftar programı duygu dolu anlara sahne oldu. Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu Başkanı Murat Eryağan, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Ali Mersin, Bursa İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır ve çok sayıda iş dünyası ve sivil toplum kuruluşunun başkan ve yöneticileri katıldı. Program, Filistin’e destek sloganları ve ezgileriyle başladı. Ardından, Orhangazi Camii Baş İmamı Kurra Hafız Ahmet Çiftli’nin Kur’an tilaveti ve Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu’nun Filistin için yaptığı çalışmalar salondakilere aktardı.

    Programda konuşan Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Ali Mersin, Filistin’deki zulme dikkat çekti. Mersin, Filistin halkının maruz kaldığı zulme karşı her platformda seslerini yükselteceklerini belirterek, “İsrail’e karşı boykotlar ve eylemlerle karşı durmaya devam edeceğiz. Çünkü bu bizim insanlık görevimiz. Vicdan sahibi her bireyin bu duruma tepki göstermesi gerekiyor. İsrail, yıllardır Filistin’de soykırım uygulamakta. Aylardır acımasız saldırılarını sürdürüyor. İsrail dünyanın gözleri önünde insanların evlerini, çocukları, kadınları, yaşlıları, hastaneleri ve camileri hedef alarak katliam yapıyor. Binlerce kardeşimiz şehit oluyor, binlercesi ise evlerinden ayrılmak zorunda kalıyor. İnsanlık tarihinin kara lekesi olan bu soykırımın bir an önce durması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği gibi, artık başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması şart. İnşallah bu soykırım sona erecek ve insanlık üzerine düşeni yapacaktır” şeklinde konuştu.
    Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu Başkanı Murat Eryağan ise, Ramazan-ı Şerif’e buruk girdiklerini ifade ederek, Türkiye’nin çevresinde yaşanan savaşlar ve iç karışıklıklardan duydukları endişeyi dile getirdi. Eryağan, Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu olarak Filistin davasını her zaman desteklediklerini vurgulayarak, “Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukuk mücadelesinde yanlarında olmaya devam ettik. İsrail’in insanlık suçu işlediğini haykırmaya devam ediyoruz. Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyorum” dedi.

    Eryağan, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de ve Filistin’de yaşanan zulme sessiz kalmadıklarını ve kalmayacaklarını belirterek, dualarını Filistin halkının acılarına, mazlumların yardımına ve zulme uğrayanların kurtuluşuna vesile olması için yapacaklarını dile getirdi. Ayrıca, bir gün Filistin halkının özgürce yaşayabileceği topraklara kavuşacağına inandıklarını belirtti.
    Bursa İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, iftar sonrası yapılan konuşmaların ardından günün anlam ve önemine ilişkin kısa bir sohbet gerçekleştirdi. Programın sonunda yapılan çekilişte ise üç kişi Kudüse’e gitme hakkı elde etti.