Etiket: bursahaber

  • Bursa’da 91 yıllık gelenek

    Bursa’da 91 yıllık gelenek

    Bursa’nın Osmangazi ilçesi Yerkapı Mahallesi’nde fırıncılık yapan Şeref Seymen, dededen kalan 91 yıllık geleneği sürdürüyor. Fırıncı Seymen, hamura şekil vererek tabanca, telefon, testi ve kılıç şeklinde poğaçalar yapıyor. Ramazan ayında üretilen bu oyuncak şeklindeki poğaçalar aileler tarafından oruç tutan çocuklara mükafat olarak alınıyor. Sadece ramazan ayında üretilen bu şekilli poğaçalar çocuklar tarafından çok seviliyor.

    “Şimdiki çocuklar bu kültürü pek bilmiyor”

    Genellikle belirli bir yaş üstü müşterileri tarafından torunlarına nostalji amaçlı aldıklarını belirten Seymen, “Bursa’ya has Ramazan ayına özel bir iftariyelik yapıyoruz. Biz bu fırında 3. kuşak işletmecisiyiz. Bu iftariyelik çocukların oyuncağı, kazan orucu diye tabir edilen öğle vaktine kadar oruç tutar çocuklar. Bu iftariyelikler de onların mükafatıdır. Kız çocuklarına testi erkek çocuklarına ise tabanca ve kama şeklinde iftariyelik hazırlıyoruz.

    60 yaşının üstündekiler daha çok değer veriyor, buradan gelip iftariyelikler alıp torunlarını sevindiriyor. Şimdiki çocuklar bu kültürü pek bilmiyor. Çünkü hamurdan böyle bir oyuncak hiç görmemişler. Çocuklar hep telefon ve bilgisayar başında oldukları için bu iftariyelikler değişik geliyor” şeklinde konuştu.

    İlk Rum usta tarafından yapılmış

    Oyuncak iftariyeliklerin tarihine değinen Seymen, “1933 yılında dedem bu fırını satın almış. O sırada fırınımızda da Rum usta çalışıyormuş. Usta da “Ramazan ayı yaklaşıyor, ben işsiz kalır mıyım” diye düşünürken sokakta oynayan çocuklara hamurdan şekilli oyuncaklar yapıyor. İnsanlar çok beğeniyor ve ilgi gösteriyor. Dedem de onu işten çıkarmıyor ve bu bir gelenek olarak günümüze kadar geliyor” dedi.

  • Bu ‘Veda’ çok beğenildi

    Bu ‘Veda’ çok beğenildi

    Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun (NKT) bu yıl 9’uncusunu gerçekleştirdiği Nilüfer Tiyatro Festivali, değerli oyunlarla devam ediyor. 1984 oyunu ile başlayan, ardından Cadı Kazanı, Şirreti Evcilleştirmek, Kel Diva, Flu Lysistrata ve Geçen Gün’ün oynandığı festivalde son olarak ‘Veda’ isimli oyun sahne aldı.
    Milli mücadele yıllarında İstanbul’daki bir konakta yaşanan acı, tatlı olayları anlatan oyun gerçek hayatta yaşanmış hikayeyi aktarıyor. Tiyatrokare’nin yeni oyunu Ayşe Kulin’in sevilen romanı Veda’yı Nedim Saban uyarlıyor ve yönetiyor. Oyunda usta oyuncu tiyatro sanatçısı Nevra Serezli, alışılmamış bir deli saraylı kompozisyonuyla; genç oyuncu Leyla Feray da yasak bir aşkın kahramanı olarak öne çıkıyor. Fatih Gülnar’ın bir Cumhuriyet aydını Aziz Sarvan’ın Kulin’in dedesi Ahmet Reşat’a hayat verdiği otobiyografik roman, yazarın Osmanlı’nın son maliye nazırı olan dedesinin öyküsünü Kurtuluş Savaşı yılları ve Cumhuriyet’in kuruluşunu sımsıcak bir konak ve aşk hikayesi olarak anlatıyor. Eylül Gürcan, Ayşe Ayter gibi ödüllü tasarımcıların imza attığı oyunda Meral Asiltürk, Alişan Özkan, Zeynep Sevi Yılmaz, Gizemnur Topaloğlu, Gizem Çayhanoğlu da rol alıyor.
    Nâzım Hikmet Kültürevi’nde sahnelenen oyuna tiyatroseverler büyük ilgi gösterdi. Salonu tamamen dolduran sanatseverler, iki perdelik gösterimin finalinde sanatçıları ayakta alkışladı.

  • Karagöz ve Hacivat Ramazan’da sahnede

    Karagöz ve Hacivat Ramazan’da sahnede

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Karagöz ve Kukla Oyunları Uygulama ve Araştırma Merkezince (KARAKUM), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’nde yer alan Karagöz gölge oyunu, ramazan ayı boyunca iftar öncesinde sanatseverlerle buluşuyor.

    Hayali Nevzat Çiftçi ve hayali yardağı Hüseyin Kaya tarafından geleneksellikten uzaklaşmadan bugüne uyarlanan oyunlar, ramazan ayında geçmişte olduğu gibi hem çocuklar hem de yetişkinler için perdeye taşınıyor.

    KARAKUM Müdürü ve BUÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Öztahtalı, kadim oyunların, yetişkinlerin anlayabileceği dilden ve onlara hitap eden bir yapıyla yeniden güncellendiğini söyledi.

    Bursa UNESCO Derneğinin Gümüştepe’deki Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi’nde iftardan önce her akşam bir Karagöz gösterisi olacağını belirten Öztahtalı, “11 ayın sultanı ramazan yine geldi. Ramazan denilince ilk akla gelen konulardan bir tanesi de doğal olarak Karagöz. Bursa’da da hayaliler, ramazan boyunca yapılacak etkinliklerle ilgili hazırlıklarını tamamladı.” dedi.

    Öztahtalı, genellikle çocuklarla özdeşleştirilen Karagöz’ün, geçmişte yetişkin oyunu olduğunu hatırlattı.

    Ramazan ayı boyunca yetişkinler ve çocuklar için çeşitli oyunlar sahneleneceğini ifade eden Öztahtalı, “Oyunların önemli bir bölümü, çocuklar için hazırlanıyor. Yetişkinler için oyunlar da var. Dolayısıyla her şey değişiyor. Dolayısıyla Karagöz’ün içinde bulunduğu dünya da değişiyor. Ramazan boyunca oynayacağımız oyunların içerisinde aynı zamanda Bursa’nın geleneksel lezzetlerine yazılmış oyunlar da var. Yani Bursa lezzetleri de geleneksel mutfağında tanıtıldığı oyunlarla revize edildi.” diye konuştu.

    “Karagöz, geleneksel sanatlar içerisinde de en yaşayanı, en aktif, en hareketli olanı”

    Hayali Nevzat Çiftçi ise ramazan ayı boyunca perdelenecek oyunlarda yetişkinlere yönelik çalışmalar yaptıklarını anlattı.

    Yetişkinlere yönelik oyun hazırlamanın yeni tasvirler ve yeni tiplemeler gerektirdiğinin altını çizen Çiftçi, “Bu ramazanda tabii daha farklı olarak normalde çocukların daha çok ilgi gösterdiği, daha çok çocuk gösterileri yapılan dönemlerden şimdi de biraz büyüklere yönelik çalışmaya başladık. Bu oyunları yorumlarken de tabii bir tarafıyla da ‘karı-kadim’ denen bu klasik oyunlardan ayrılmıyoruz çünkü ne yaparsak yapalım bir ayağımız geçmişte. Yani o geçmişten ayağımızı kaldırdığımız zaman sağlam basamıyoruz.” ifadesini kullandı.

    Çitfçi, Karagöz’ün yapı itibarıyla çocuk oyunu olmadığını belirterek, Osmanlı döneminde Avrupalıların “Türk tiyatrosu” diye adlandırdığı geleneksel sanat dalı olduğu bilgisini paylaştı.

    Ramazanın mistik tarafından dolayı Karagöz’ü akıllara getirdiğini vurgulayan Çiftçi, şunları kaydetti:

    “Karagöz, geleneksel sanatlar içerisinde de en yaşayanı, en aktif, en hareketli olanı. Ne kadar güncellersek güncelleyelim Karagöz’ün yüzlerce yıldır içinde barındırdığı o yapıyı bozamıyoruz, bozmuyoruz. Zaten bozarsak Karagöz’ü yok etmiş oluruz. Bu şekilde çalışmalara devam ediyoruz. Yeni oyunlar demek yeni tasvirler demek. Burada da oyunlar içerisinde her tasvir deriden işlenerek yeni bir tip, yeni bir kişilik buluyor. Bunun yapılması, kuruması aylar sürüyor bazen.”

    Hayali yardağı Hüseyin Kaya da hazırlıklarının tüm hızıyla devam ettiğini belirterek, “Programlarımızı oyunumuza göre ayarlayıp günü ve vakti geldiğinde sahnede yerimizi alacağız. Sahnede oynadığımızda ön taraftaki eğlenceye kadar biz de arkada aynı şekilde daha fazlasıyla eğleniyoruz.” ifadesini kullandı.

    Bursa UNESCO Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlker Özaslan ise Bursa Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi’nde amaçlarının, Türk kültürünü, Türk sanatlarını, UNESCO’nun tanımladığı somut olmayan kültürel mirasları, geçmişten bugüne gelmiş değerleri bir sonraki jenerasyona, bir sonraki kuşaklara taşımak, korumak, kollamak, arşivlemek, geliştirmek ve eğitimini vermek olduğunu ifade etti.

  • İnegöl’e modern nikah dairesin

    İnegöl’e modern nikah dairesin

    Her geçen gün gelişen ve büyüyen İnegöl’ün önemli ihtiyaçlarından biri olan Nikah Dairesi için müjde Başkan Alper Taban’dan geldi. Yeni döneme dair yol haritasını paylaşan İnegöl Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Belediye Başkan Adayı Alper Taban’ın beyanları arasında yer alan Yeni Nikah Dairesi, gençlerde şimdiden büyük heyecan uyandırdı.

    Nikah salonları ve ikram alanlarıyla modern bir tesis

    İnegöl Belediyesi’nin kuruluşunun 154’üncü yılına özel 154 projeyle yeni dönemi inşa etmeye hazırlanan Başkan Taban, Yeni Nikah Dairesi projesiyle ilgili yaptığı açıklamada, “Bizler genç kardeşlerimize, evlenecek kardeşlerimize destek olmak adına yeni bir Nikah Dairesi hayata geçireceğiz. Şehrimizin artık önemli bir ihtiyacı. Her yıl binlerce çiftin hayatlarını birleştirdiği şehrimize, bu özel anlara şahitlik ve ev sahipliği yapacak özel bir mekan kazandırmak istiyoruz. Bu düşünceyle İnegöl’ümüzün önemli bir ihtiyacını daha karşılıyoruz. İçerisinde birden çok nikah salonları, aile bekleme odaları, fotoğraf çekinme alanları, otopark ve ikram alanları bulunan modern bir nikah dairesi yeni dönemde şehrimizin hizmetine sunulacak” dedi.

  • BTB, sürdürülebilir geleceğe öncülük ediyor

    BTB, sürdürülebilir geleceğe öncülük ediyor

    Bursa Ticaret Borsası’nın (Bursa TB) dijital eğitim platformu Bursa TB Akademi’de, yeni eğitim dönemi başladı. Çevre bilincinin artırılması ve sürdürülebilirlik konusunda farkındalık oluşturulması amacıyla, yıl boyunca “En Parlak Dönüşüm” temasıyla gerçekleştirilecek “Çevre ve İnsan”konulu eğitim serisinin ilki “Çevre ve Doğa Krizleri” eğitimi oldu.

    Eğitimde küresel ısınma ile birlikte son yıllarda yaşanan iklim felaketlerine dikkat çeken Eğitmen Senem Tanju, iklim değişikliği, habitat kaybı ve kirlilik gibi çevresel krizlerin, doğal yaşamın yok olmasına ve ekosistemin bozulmasına yol açtığını dile getirdi. Bu krizlerin arkasındaki ana etkenlerin ise plansız kentleşme, aşırı tüketim ve kısıtlı kaynakların yanlış kullanılması olduğunu ifade eden Tanju, “Doğal dengenin tehlikeye girmesi, gelecek nesiller için endişe verici bir tablo oluşturuyor. Eğer iklim krizi ile mücadele etmezsek, 21. yüzyılın sonuna kadar mevcut canlı türünün yüzde 24’ünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bu durum hem biyolojik çeşitlilik açısından hem de insan yaşamı için büyük bir tehdit oluşturuyor” dedi.

    İş dünyası değişime ayak uydurmalı

    Sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için, öncelikle doğayı korumak ve kaynakları sürdürülebilir bir şekilde kullanmak gerektiğini ifade eden Senem Tanju, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve sorumlu tüketim alışkanlıklarını benimsemenin bu hedefe ulaşmada kritik önem taşıdığını söyledi.İklim krizinin toplumları olduğu kadar is dünyasını da olumsuz etkilediğine vurgu yapan Tanju, “Şirketler çevresel, sosyal ve ekonomik sorumluluklarını yerine getirirken sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmak zorundadır. Özellikle şeffaflık ve doğru bilgilendirme kavramları ön plana çıkarken, yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştirmek ve değişime ayak uydurmak hayati önem taşıyor” diye konuştu.

    “Çevresel bilinç için kolektif çaba şart”

    İklim değişikliğinin en şiddetli biçimde etkileyeceği ülkelerin başında Türkiye’nin de yer aldığını ifade eden Senem Tanju, orta vadeli kalkınma planında yeşil dönüşüm ve iklimle mücadelede 2053 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonu hedefine odaklanılmasının son derece değerli olduğunu vurguladı. Türkiye’nin Kyoto Protokolü ve Paris İklim Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalara taraf olduğunu hatırlatan Tanju, ortaya konan hedeflerin Türkiye’nin sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemesinde önemli bir rehber görevi gördüğünü belirterek, “Çevresel bilinci artırmak ve sorumlu bir dünya inşa etmek için kolektif olarak çaba harcamalıyız” dedi.

    “Sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek bizim elimizde”

    Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, iklim değişikliği ve çevre sorunlarının günümüzün en acil ve hayati meselelerinden biri olduğunu vurguladı. Sürdürülebilir bir gelecek için iklim kriziyle topyekûn mücadele edilmesi gerektiğini dile getiren Matlı, “Çünkü bu sadece bir çevre sorunu değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir sorundur. Bu nedenle, iş dünyası olarak üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Zira sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek hepimizin elinde. Bu konuda bilinçli olmak, harekete geçmek ve üzerimize düşeni yapmak adına oluşturduğumuz özel eğitim içerikleriyle toplumun ve iş dünyamızınçevresel bilinç düzeyini yükseltmeyi hedefliyoruz. Sadece kendi işlerimize odaklanmak yerine,sürdürülebilirlik konusunda daha etkin bir rol oynamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Ücretsiz eğitimler yıl boyunca devam edecek

    Bursa TB Akademi’de “Çevre ve İnsan” konulu eğitim serisi çerçevesinde “Eko-Anksiyete” ve Doğa ve İnsan” eğitimlerinin yanı sıra Sürdürülebilirlik Teknik Uzman Eğitimi gibi firmaların sürdürülebilirlik konularında bilgi ve yeteneklerini geliştirmeyi, rekabet güçlerini artırmayı hedefleyen eğitimler düzenlenecek. Eğitim programlarına katılmak isteyenler başvurularını www.btbakademi.org adresi üzerinden ücretsiz gerçekleştirebilirler.

  • Bursa’da kıyma ve et kuyruğu

    Bursa’da kıyma ve et kuyruğu

    Bursa’da faaliyet gösteren et toptancısı kasapların yaptığı kampanya, uygun fiyata et almak isteyen vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Kasaplar önünde uzun kuyruklar oluşurken kısa süre sıra bekleyen vatandaşlar, içeride istediği kadar ürünü alıp evin yolunu tuttu.

    Et toptancısı olup vatandaşlara da satış yapan firmalarda, kıyma 365-400 liradan, dana kuşbaşı 415-440 lira, kasap köfte ise 370-400, sucuk 400-480 lira aralığında satılıyor.

    Yaklaşık 10 dakika kuyrukta beklediğini belirten vatandaşlar, “Burada et hem kaliteli hem de ucuz, çünkü başka yerde 500-550 lira olan kıyma burada 400 lira. Uygun olduğu için kuyrukta bekliyoruz. Ramazan alışverişi için buradayız” şeklinde konuştu.

    Zincir marketlerde, mahalle ve isim yapmış kasaplarda ise bu fiyatlar şu şekilde sıralanıyor;

    “Kıyma 480 ile 550 lira arasında, dana kuşbaşı 600-720 lira arasında, kasap köfte 450 ile 650 lira arasında, sucuk ise 600 ile bin lira arasında tezgahlarda yerini alıyor.”

  • Bursa’da narkotik operasyonu

    Bursa’da narkotik operasyonu

    Bursa’da, “söz bitti hareket başladı”, Bursa İl Emniyet Müdürü Dr. Sabit Akın Zaimoğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın duyurduğu son zamanların belki de en kapsamlı narkotik operasyonu, eş zamanlı “Şimşek” baskınlarının startını böyle verdi.

    Bursa’yı dünyanın en güvenilir şehirleri arasına sokmak için yemin ettiklerini belirten Zaimoğlu, operasyona katılan polisleri İl Emniyet Müdürlüğü önünden alınlarından öperek uğurladı. İçişleri Bakanlığı ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından sabaha karşı Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde bulunan ve daha önceden teknik takibi yapılan bölgelere, Özel Harekat, Çevik Kuvvet ve İlçe Polis Merkezlerinden toplam 100 ekip, 8 dedektör köpek, 2 İHA, toplam bin polisin katılımıyla eş zamanlı baskınlar yapıldı. Alaca karanlıkta evlerin kapıları koçbaşları ile kırılıp içeriye önce çelik yelekli ve üzerlerinde ağır silahlar taşıyan Özel Harekat polisleri girdi. Zehir tacirleri etkisiz hale getirilip gözaltına alındı. Kimisi evlerin çatılarından kaçmak istedi ancak operasyonu havadan takip eden 2 İHA tarafından yerleri anında tespit edilip koordinatları bildirilince kıskıvrak yakalandı. İl Emniyet Müdürü Akın Zaimoğlu’nun kan emici vampirler olarak nitelendirdiği zehir tacirlerinin kimisi ise evlerin yatak odalarında saklandıkları gardıropların içerisinde kıskıvrak yakalandı. Gözaltına alınan 60 şüpheli Çevik Kuvvet otobüslerine bindirilerek Bursa İl Emniyet Müdürlüğüne getirildi.

    Şüpheli şahısların ev ve kullandıkları araçlarında yapılan aramalarda 5 kilo 981 gram metamfetamin, 2 kilogram sentetik kannabinoid (bonzai), 23 gram esrar, 3 gram kokain, 3 adet yeşil reçete hap, 2 adet hassas terazi, 1 adet tüfek, 6 adet tabanca, 547 adet fişek, 4 bin 650 TL nakit para ele geçirildi.

    Emniyetteki sorguları tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen 60 şüpheli şahıstan 41’i tutuklandı. 2’si ev hapsi alırken 17 kişi ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Öte yandan şahısların uyuşturucudan elde ettikleri gelirle temin ettikleri ev, araba, yazlık ve banka hesaplarındaki paralar da olmak üzere mal varlıklarına da el konuldu.

    Olayla ilgili tahkikatın devam ettiği tutuklanan torbacıların uyuşturucu temin ettiği 133 içici şahsa da uyuşturucu madde kullanmak suçundan işlem yapıldığı bildirildi.

  • Bozbey: “Projeleri beraber uygulayacağız”

    Bozbey: “Projeleri beraber uygulayacağız”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, Gemlik’te düzenlenen proje tanıtım toplantısında konuştu. Bozbey, “Türkiye’nin ihtiyacı olan hiç kimseyi ötekileştirmeden inancına, siyasetine rengine, sıfatına ve hiçbir şeyine bakmaksızın insanları bir arada tutup onlarla beraber proje uygulamaktır. Onlarla omuz omuza kentin geleceğine birlikte imza koymaktır. Son derece önemli ve ülkemizin de aslında buna ihtiyacı var. Bizi yeteri kadar ötekileştirmeye ve itmeye çalışanlar var. Ama biz Gemlik ve diğer tüm ilçelerimizde bu anlayışı ortaya koyarak bu hizmetleri yapacağız. Bize oy vermemiş de olabilir sıkıntı değil. Biz Nilüfer’de partimiz üzerinde yaklaşık yüzde 25 daha fazla oy alıyoruz. Sebebi hiç kimseyi ötekileştirmediğimiz için. Herkese eşit ve adil davrandığımız içindi. Şimdi sıra Bursa’ya geldi” ifadelerini kullandı.

    “Küçük Melis’e söz veriyoruz”

    Melis isminde küçük bir çocuğun sahneye gelmesiyle birlikte Bozbey, sözlerini şöyle sürdürdü; “Melis, Şükrü Başkan da ben de senin yaşam boyu gülümsemen için yola çıkacağız. İnşallah bunu başaracağız. Senin yaşam boyu gülümsemen için gerekli olan bütün projeleri tek tek Gemlik’te uygulayacağız. Sana söz veriyoruz” dedi.

    “Eşit ve adil davranacağız”

    Bursa’da tüm ilçelerimizde aynı anlayışı uygulayacaklarını dile getiren Mustafa Bozbey, “Çünkü bizim inancımız önce insandır. Her projede o proje insana ne kadar fayda sağlar ya da o projeden insanlar ne kadar yararlanabilir, bunu düşünerek hareket ettik. Bundan sonra da bunu düşünerek hareket edeceğiz. İşte o zaman o projeler doğru projeler olur. O projelere yatırdığınız bedel doğru bedel olur. Onun için o paralar heba olmuyor. İnsan öncelikli projeleri yaşama geçirip israfı da önleyen anlayışla o hizmetleri yapıp insanlara eşit ve adil davranarak bütün hizmetleri yerine getireceğiz. Gemlik için de diğer 16 ilçe için de aynı” şeklinde konuştu.

    “Daha fazla insanı ikna etmemiz lazım”

    “Bizim ağzımızdan çıkan kanun gibidir. Büyükorhan’da bile ilçe başkanımız ‘Kazanacağız’ diyor. Kazanıyoruz. Ama daha fazla farkı açmanın yolu var. Onu yapmak zorundayız” diyen Bozbey, “Daha fazla insanı ikna etmemiz lazım. Öyle bir fark olsun ki koşarak dahi yetişme imkanları olmasın. Seçime 15 gün kala iftiralara ve yalanlara başlayacaktır. Geçen seçimde de oldu. Bu konu da duyarlı olmamız lazım. Biz yalanlara iftiralara değil insanların yarınını düşünen ve güzel günleri görecek en azından çocuğunun karnını doyurabilecek, okula gönderdiği çocuğa sabah kahvaltısını ve sütünü verebilecek, yaşamanı güzel şekilde devam ettirebilecek bir anlayışı ortaya koyacağız” dedi.

  • Yaren Leylek Nazlı ile yuvasında

    Yaren Leylek Nazlı ile yuvasında

    Eşi Nazlı ile birlikte güneş banyosu yapan Yaren’e göldeki kayığından bakan Adem amca elinde balıklarla Yaren’in kayığına konmasını bekliyor.

    Türkiye’yi, Avrupa Leylek Köyleri Birliği’nde temsil eden tek köy olan Bursa’nın Karacabey ilçesi Eskikaraağaç köyünde balıkçı Adem Yılmaz ile Yaren leyleğin dostluğu, milyonlar tarafından ilgiyle takip edilen hikayeye dönüştü. Son 12 yıldır her göç zamanı geldiği köyde, Adem Yılmaz’ın kayığına konan Yaren, bu yıl da geldi.

    Adem ile Yaren’in arasına Nazlı girdi

    29 Şubat’ta, Eskikaraağaç’a gelen Yaren leylek, her yıl olduğu gibi bu yıl da balıkçı Adem Yılmaz’ın kayığına konup, beklenen görüntüleri verdi. Ancak bu yıl Yaren’den 7 gün sonra eşi Nazlı da Eskikaraağaç’a geldi. Yaren ile Nazlı Karaağaç köyündeki yuvalarında buluştu. Ne olduysa Nazlı’nın köye gelişinin ardından Adem amca ile Yaren leyleğin arasına kara kediler girdi. Nazlı ile vakit geçirmeyi tercih eden Yaren leylek eşinin yuvaya gelmesinin ardından Adem amcanın kayığına uğramaz oldu. Son 4 gündür her sabah göle açılıp elinde balıkla yarenin kayığa konmasını bekleyen Adem amca her şeye rağmen ısrarlı bekleyişini sürdürüyor.

    Yaren ve Nazlı’nın yuvadaki güneş keyfi drone ile görüntülendi

    Uzun bir aranın ardından Eski Karaağaç köyündeki yuvada buluşan Yaren ve Nazlı’nın mutlulukları gözlerinden okunurken bu güzel anları Adem Amca’da göldeki kayığından izledi. Adem amca Yaren ve Nazlı belki açtır balık yemek isterler diye son 4 gündür her sabah göldeki yerini alıyor ancak yol yorgunu 2 leylek yuvalarından pek ayrılmıyor. Çaresiz Adem Amca da elinde balıklarla gölden onları izliyor.

    Yaren sayesinde köy ihya oldu

    Türkiye’yi Avrupa Leylek Köyleri Birliği’nde temsil eden tek köy olan, Karacabey ilçesindeki Eskikaraağaç Leylek Köyü, yerleşik leyleklere de ev sahipliği yapıyor. ‘Yaren Leylek ve Adem Amca’nın hikayesi doğaseverler tarafından da ilgiyle takip ediliyor. 2019’da Karacabey Belediyesi’nin katkılarıyla, yönetmen Burak Doğansoysal tarafından filme alınan Adem Amca ve Yaren leyleğin hikayesi Prag Film Ödülleri’nde ‘En İyi Belgesel’ ödülünü kazandı. Geçen yıl ise Karacabey Belediyesi, Balıkçı Adem ve Yaren Leylek’in anıtını yaptırıp, hikayenin köy meydanında ölümsüzleşmesini sağladı. Yaren Leylek ve Adem Amca’nın hikayesi, köyde turizm hareketliliğini de beraberinde getirdi. Hikayeyi duyan ve leylekleri yakından görmek isteyen doğaseverler, her yıl Bursa’nın Karacabey ilçesindeki Eskikarağaç Leylek Köyü’nü ziyaret eder oldu. Yaren Leylek ve eşinin bulunduğu yuva www.yarenleylek.com adresi üzerinden 7 gün 24 saat canlı yayın ile izlenebiliyor.

  • Ulu Camii’ne mahyası asıldı

    Ulu Camii’ne mahyası asıldı

    Bursa’da, selatin camileri arasında bulunan tarihi Ulu Camii’ne, ekiplerce caminin şerefesine çıkarılarak iki minare arasına asılan mahyada, “Dünyada bir yolcu gibi ol” yazısı yer aldı.

    Hazırlanan mahya, ramazanın ilk günü itibariyle minareler arasını süsleyecek olurken, ilçenin bir çok noktasından görülen mahya dron ile görüntülendi. Öte yandan tarihi camiye binlerce vatandaş ilk teravi namazını kılmak için akın etti.