Depremlerin hemen ardından Bursa’da hazırlıklarını tamamlayan İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Yıldırım Belediyesi, NAK Arama Kurtarma personelleriyle birlikte 56 sivil toplum kuruluşundan oluşan arama kurtarma personeli, görevlendirildikleri Kahramanmaraş’ta depremzedelere umut olabilmek için sabahın ilk saatlerinde bölgeye ulaşmak için harekete geçti.
Yola çıktıklarında yaşanan olumsuz hava koşulları altında görevlendirildikleri bölgeye ulaşan 1319 kişilik Bursalı arama kurtarma ekipleri, yıkıcı sarsıntıdan 60 saat sonra Aytemiz Apartmanı’ndan 31 yaşındaki Doğan Akpınar’ı, 112 saat sonra 46 yaşındaki Döne Gül Bitmiş’i, Ebrar Sitesi’nden de 23 afetzedeyi sağ olarak kurtarmanın yanı sıra pek çok depremzedeye ulaştı.
Ekipler, deprem bölgesinde yaşadıkları duygusal anları anlattı.
Kurtarma teknisyeni olarak 14 yıldır AFAD’da görev yapan Nurettin Kale, depremin hemen ardından saat 05.00 gibi deprem bölgesine gitmek için hareket etmeye başladıklarını söyledi.
Deprem bölgesine giderken neyle karşılaşacaklarına kendilerini hazırlamalarına rağmen daha fazla yıkımla karşılaştıklarını aktaran Kale, “Kahramanmaraş’a doğru hareket ederken zaman geçtikçe daha fazla bilgi alıyorduk ama vardığımızda duyduklarımızdan daha fazla büyük bir yıkımla, daha etkili bir depremle karşılaştık.” dedi.
Kale, deprem bölgesinde yaşadıkları hiçbir anı unutamadığını belirterek, enkaz altındayken Bursa’dan geldiklerini öğrenen ve kestane şekeri isteyen 46 yaşındaki Döne Gül Bitmiş’i unutamadığını dile getirdi.
Kadının kurtarılma çalışmalarını anlatan Kale, şöyle konuştu:
“Farklı bir enkazda çalışırken, yan enkazda çalışan bir STK, canlı birine ulaştıklarını belirterek bizden yardım istedi. Olayı organize etmek ve vatandaşımıza ulaşmak için bizde yardımcı olduk ve bir anda kendimi dehlizin içinde kurtarılacak vatandaşın yanında buldum. Depremin 112’inci saatinde enkaz altında sağlıklı olması nedeniyle duygusal bir an yaşadım. Enkaz altında yarım saat çalıştığımı zannederken, dışarı çıktığımda havanın karardığını ve 3 saatin geçtiğini fark ettim. Yaralı vatandaşımıza enkaz altında moral verebilmek için sohbet ettiğimizde Bursa’dan geldiğimizi söyledim. O da bizden kestane şekeri istedi. Sonraki süreçte kendisine ulaşmaya çalıştık ancak Antalya’da hastanede olduğunu ve birkaç kez ameliyat geçirdiğini öğrendik ama sözümüz söz yine de kestane şekerini ulaştıracağız.”
Depremden 60 saat sonra kurtardıkları afetzede, ekipleri ziyaret etti
Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Küçük Balıklı İtfaiye Grup Amiri Veysel Kaya ise deprem haberi gelir gelmez afet bölgesine gitmek üzere talimat aldıklarını vurguladı.
Bursa’dan yola çıktıkları andan itibaren olumsuz hava koşullarıyla mücadele ettiklerini ifade eden Kaya, şunları kaydetti:
“İnegöl Mezitler’e geldiğimizde yollar karla kapanmış, kara yolları personeli greyderlerle yolları açmaya çalışıyordu. Daha sonra Ankara Polatlı’yı geçerken de çok zor bir sınav verdik. 5-6 araçlık konvoyun birbirinden ayrılmaması için hızımız 20 kilometreye kadar düşürmüştük. Gölbaşı’nı geçtikten sonra otobanda trafik kazaları vardı. Arama kurtarma ekiplerinin, ambulansların, polis araçlarının kazalar nedeniyle yolda kaldığını gördük. Bu olumsuzluklar nedeniyle Kahramanmaraş’a 18 saat civarında ulaşabildik.”
Veysel Kaya, bölgeye gider gitmez AFAD tarafından Azerbaycan Bulvarı’nda bulunan Aytemiz Apartmanı’nda görevlendirildiklerini belirterek, iki kişinin enkazdan kurtardıklarını anlattı.
Daha sonra bir vatandaşın yanlarına geldiğine değinen Kaya, şöyle devam etti:
“31 yaşındaki Doğan Akpınar’ın nişanlısı geldi. Nişanlısının binanın üst tarafında olduğunu ve bu bölgede arama kurtarma yapmamız gerektiğini söyledi. Aytemiz Sitesi A, B, C D dört bloktan oluşuyordu. B bloğu ayakta ağır hasarlı durumdaydı. Enkazın o bölgesine girmek çok zorlu olacaktı. Biz bu süreçte 2 farklı vatandaşımızı da kurtarma fırsatı bulduk. Arama çalışmalarının 3’üncü gününde enkazda bir vatandaşımızın sesini aldık. Onunla ilk iletişime geçtiğimde isminin Doğan olduğunu söyledi. Nişanlısının söylediği yerden yaklaşık 20 metre uzaklıktaydı. Doğan’ın 3’üncü ya da 4’üncü katta yaşadığını biliyorduk ama sesin geldiği yer eksi bir kotundaydı. 2 tablayı açıp içeri girmemiz gerekti. Girdiğimizde Doğan’ın orada bir yaşam boşluğunda sağlıklı bir şekilde olduğunu gördük.”
Kaya, Doğan Akpınar’ı bulunduğu yerden çıkartıp sağlık ekiplerine sevk ettiklerini belirterek, Akpınar’ın taburcu olduktan sonra ekibi ziyarete geldiğini bildirdi.
Ebrar Sitesi’nde 23 kişiyi sağ kurtardılar
NAK Arama Kurtarma Derneği Operasyon Sorumlusu Pınar Bulmuş ise 14 yıldır arama kurtarma çalışmalarında aktif görev aldığını ve deprem haberini alır almaz Kahramanmaraş’a hareket ettiklerini belirtti.
Şehre ulaştıklarında afetin ne kadar büyük olduğunu anladıklarına işaret eden Bulmuş, “Kahramanmaraş’ta AFAD tarafından Ebrar Sitesi’nde görevlendirildik. Yıkım çok büyük olduğu için enkaz altında kalanlar da çok fazlaydı. Biz, 23 vatandaşımıza sağ ulaşarak enkazdan çıkardık. Enkazdan çıkardığımız vatandaşlarla hala iletişimde olduklarımız var. Depremin yıl dönümünde de ekip olarak oradaki arkadaşlarımızla beraber tekrar Kahramanmaraş’ta buluşacağız ve oradaki anma törenine katılacağız.” ifadelerini kullandı.
“Aylarca çocuğuma sarılırken çok utandım”
Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma Ekibinde sağlıkçı olarak görev alan Seda Özel de deprem bölgesine gider gitmez arama çalışmalarına başladıklarını belirterek, 16 saat yolculuk yaptıktan sonra bile insanların “yorgunum” demeden doğrudan enkaza girdiğini vurguladı.
Evladını kaybetmiş bir kadına pansuman yaparken en zor anı yaşadığını ifade eden Özel, şöyle konuştu:
“Deprem olduktan sonra bir kadın enkazdan çıkmış ama çocuğu çıkamıyor. O kadının kendi yaralarına rağmen günlerce çocuğunun çıkarılması için bekliyordu. Hayatımda gördüğüm en kötü acı buydu. Bende yakınlarımı kaybedebilirim ama bu çok kötü bir olaydı. Benden yaş olarak da küçüktü. Aylarca çocuğuma sarılırken çok utandım. Arama kurtarma ekiplerindeki sağlıkçılar normalde kendi personellerine bakarlar. Normalde UMKE olay yerinde olurdu ama onlar da enkazdan çıkan yaralıları bekliyorlardı. Bana da o yaralı bekleyen kadını söyledikleri zaman ona bakmaya gittim. Vücudundaki yaralar çok büyüktü, orada olduğum sürece pansumanlarını yaptım ama onun derdi yaraları, ağrıları değildi.”
