Etiket: BURSAHBER

  • Dünyada böyle sergi görülmedi

    Dünyada böyle sergi görülmedi

    Bursa’da yaşayan doğasever Tansel Saylı, doğa yürüyüşlerinde hayvan figürlerine benzeyen dalları biriktirdi. 100’den fazla doğal eseri biriktiren Saylı, Ördekli Kültür Merkezinde sergi açarak ziyaretçilerine sundu.
    Bursa’da yaşayan 62 yaşındaki Tansel Saylı, emekli olmasının ardından kendini doğa yürüyüşlerine adadı. Doğayla iç içeyken çeşitli bazı hayvan figürlerine benzeyen ölü ağaç dallarını fark eden Saylı, bulduğu dalları biriktirmeye başladı. 100’den fazla doğal eser biriktiren Saylı, daha önce bir örneği bulunmayan sergiyi açarak topladığı eserleri ziyaretçileri ile paylaştı. Ördekli Kültür Merkezinde devam eden sergide birbirinden farklı hayvanlara benzeyen dallar ziyaretçilerini bekliyor.

    Bursa’da Tabiat Müzesi kurarak biriktirdiği eserleri bağışlamak istediğini belirten Tansel Saylı, “Emekliliğin verdiği imkan ile sahalara çıkmaya başladık. Bursa’mızın ve çevre illerimizin dağlarında gezerken çeşitli eserler buldum. Baktım bu eserler anlamlı hayvan figürleri ve canlıya benzer, bunları ben toplamaya başladım. 13 sene süren bir ortamda 100‘den fazla eserim oldu, bu ikinci sergim. İlk sergimi Konak Kültür Merkezinde açtım. Serginin özelliği şu; dünyada ilk defa böyle bir sergi açılıyor, çünkü ben dağda bulduğum hayvan figürlü eserlerimi sergiliyorum. Yaptığım sanat değil, avcılık ve toplayıcılık. Dağdan toplayıp bunları getiriyorum ve sergiliyorum.

    Eserlerimin hayvan figürüne benzemesi lazım, mutlaka hayvana benzeyecek. Diğer özelliğimiz doğal olması, hiçbir şekilde özelliğini bozmuyorum. Sadece ölü toprakları ve kabuklarını atıyorum. Amaç doğaya saygınlık, sürdürebilirlik ve gençlere örnek olmak farkındalık oluşturmak. İlk sergimde gelen ilgi beni çok mutlu etti. Gençler geldi, ihtiyarlar geldi. Herkes doğanın varlığına inandılar. Bunlar demek ki bulunabiliyor. Hepsinin ayrı özellikleri var. 100 yakın eserim var, artık benim bunları evde barındırmaya yerim yok.

    Bunları güzel bir ortamda herkesin görebileceği bir ortamda sergilemek istiyorum. Çünkü burada 1 hafta kaldı ve kısıtlı insanlar gördü. Amacım tüm Bursa hatta tüm dünya tüm Türkiye görsün. Korumak da zor. Ben bunları sergiden sonra toplayıp üst üste bir yere koyacağım. Bunları herkesin görebileceği bir Tabiat Müzesi açılması önemli. Bu müzede insanlar gelip sergiyi gezsin ve katkıda bulunsunlar” şeklinde konuştu.

  • Artık Türkiye’de üretiliyor

    Artık Türkiye’de üretiliyor

    Yeni nesil savunma teknolojileriyle SAHA EXPO’da boy gösteren Bursalı Ermaksan’ın dakikada 600 mermi atan Thunderbold Çift Namlulu Deniz Topu uluslararası arenada görücüye çıktı. Türkiye, Amerika ve İtalya’nın ardından fırkateyn ve karakol gemileri için dünyada deniz topu üreten 3. ülke konumuna gelirken 740 mermi kapasiteli 5.5 tonluk dev topların Deniz Kuvvetleri envanterine alınmasıyla birlikte dost ülkelere de ihracatının yapılacağı bildirildi.
    Savunma Sanayine ürettiği yerli ve milli silahlarla WikiLeaks’in yayınladığı Amerika’nın gizli belgelerinde adından söz ettiren Bursalı Sanayi Markası Ermaksan tamamen yerli ve milli kaynaklarla ürettiği Thunderbold Deniz Topunu SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda sergiledi.
    Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından olan firma 60 yıllık üretim tecrübesiyle savunma sanayiine yönelik geliştirdiği sistemleri, deniz ve kara platformları için geliştirdiği 40/70 mm’lik toplar, hava savunma platformları için yüksek güçlü lazer kaynakları, FBG lazer sensörleri ve dijital ikiz teknolojileriyle yapısal izleme çözümleri, ayrıca 3D metal yazıcılar ve parça üretim teknolojileri bir çok ülkenin dikkatini çekti.

    Dünya’da sadece 3 ülke üretiyor
    Dünyada sadece Amerikan ve İtalya tarafından üretilen deniz topları artık tamamen yerli ve milli imkanlarla Türkiye tarafından da üretiliyor. 12 bin 600 metre menzili ve çift namlusu ile dakikada 600 mermi atma kapasitesine sahip 40 milimetre çapındaki Thunderbold Deniz Topu hücumbotlar, sahil güvenlik gemileri, karakol gemileri ve fırkateynlere monte edilmek üzere tasarlandı. Tamamen yerli imkanlarla Bursa’daki fabrikada yapılan toplar güverte altı ve güverte üstü olmak üzere iki tipte yapılıyor. 5.5 ton ağırlığındaki güverte altı modelleri 740 mermi kapasitesine sahip. 2 ton ağırlığındaki güverte üstü modeli ise tek dolumda 80 mermi alabiliyor. Tamamen elektronik donanıma sahip toplar kara testi yapıldıktan sonra gemilere montajı yapılıp deniz testleri uygulanacak. Deniz testlerini de başarıp Deniz Kuvvetlerinin envanterine girecek olan toplar yeni tip karakol gemisi ve hücumbot projelerinde kullanılabilecek.

    Dost ve müttefik ülkelerden de çok büyük taleplerin oluştuğu Thunderbold, Deniz Kuvvetleri envanterine girer girmez ihracatı da başlayacak. Sipariş alımı için atış testleri ve envanter kaydının tamamlanması bekleniyor.
    40 milimetrelik deniz topları Mavi vatanın korumasında başarıları çalışmaları icra etmesi halinde Anavatan’ında koruması maksadıyla Kara Kuvvetleri envanterine de dahil edilecek. Thunderbolt 40/70 çift namlulu ve tek namlulu deniz toplarının ayrıca araç üstü model çalışmaları da yapılıyor.

    Ermaksan Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Ahmet Özkayan, “Son on yılda ülkemizin savunma sanayisindeki hızlı gelişmelerini yakından izleyerek, 60 yıllık makine üretim tecrübemiz ve altyapımızla geliştirdiğimiz, özellikle ihtiyaç duyulan alanlarda daha önce yapılmamış, özgün ve ürüne dönüşmüş sistemlerimizle bu fuara katıldık. Yüksek teknolojiyi odağımızda tutarak geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz savunma sanayi ürünlerini, yurtiçi ve yurtdışından gelecek sektör temsilcileriyle buluşturduk” dedi.
    Son yıllarda Türkiye Savunma Sanayinde çok önemli gelişmeler olduğuna dikkat çeken Özkayan, “Savunma sanayi göz bebeği bir sektör oldu.

    Dolayısıyla yatırımlar üretim bununla birlikte teknolojik gelişmeler son hız ilerliyor. Biz de Ermaksan Grubu olarak savunma sanayinin hem ülkemiz için hem de gelecek için ne kadar önemli olduğunu biliyor ve yakından takip ediyoruz. Yatırımlarımızı bu yönde de yönlendiriyoruz. 60 yıllık üretim tecrübemizi de bu yöne çevirip ürüne aktarıyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu savunma sanayinde yapılmamış bir çok ürünü hem millileştirmek anlamında hem de üretim anlamında somut olarak üretip artık kullanıcının önüne serip teknolojimizi sergiliyoruz” diye konuştu.

    Ürettikleri gemi toplarının tamamen yerli olduğunu da dikkat çeken Özkayan, “Yerlilik oranına biz önem veriyoruz. Bir çok parçayı kendi bünyemizde millileştirmeye çalışıyoruz. Ermaksan Makina olarak yüzde 90 ihracat yapan bir firmayız savunma sanayi alanında da ihracat hedeflerimiz var. Makina tarafında 100 ülkeye ihracatımız var. Bu pazar geçmişten gelen çalışmayla oluşan bir pazar savunma sanayinde de hedeflerimiz bu yönde önce kendi ülkemizde güçlenip ondan sonra ürettiğimiz bütün ürünleri ihraç etmek istiyoruz. Şu anki ihracat hacmimiz 100 milyon dolar” ifadelerini kullandı

  • BTÜ gemi kazalarına karşı uyardı

    BTÜ gemi kazalarına karşı uyardı

    Amerika Birleşik Devletleri’nin Baltimore kentindeki Francis ScottKey Köprüsü’nü yıkan gemi kazasının ayrıntıları ortaya çıkmaya devam ederken, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erinç Dobrucalı, ardı ardında yaşanan kazaları değerlendirdi. Kısa bir süre önce Bursa’nın Karacabey ilçesinin kuzeyinde gemi battığını ve Kocaeli Evyaport Limanı’nda ciddi bir gemi kazasının da yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Dobrucalı, kazaların nedeninin kalifiye ve yetişmiş insan faktörüne bağlı olmasının yanında, yaşlı gemi filolarının durumunun da olabileceğini vurguladı. Ancak ABD’de yaşanan kazanın büyük bir talihsizlikolabileceğini dile getiren Erinç Dobrucalı, “Bu gemi, yaklaşık 3 futbol sahası büyüklüğünde ve içinde 22 mürettebatı var, sürati de kanal geçişi göz önüne alındığında yüksek değil. Gemide güç sistemi tamamen çöktüğü için bu büyüklükteki bir gemide ani reaksiyon vermek güçleşebilmektedir. Köprüye bu kadar yakınken yapılabilecek acil durum senaryolarından biri de demir atıp gemiyi durdurmak, kaptan onu da yapmış ancak köprüyle gemi arasında çok kısa bir mesafe olduğu için bu da çözüm olmamış” dedi.

    “Kılavuz kaptanların önemi”

    Büyük tonajlı gemilerin dar sular, boğaz geçişleri gibi riskli bölgelerden geçerken kılavuz kaptan ile geçmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Erinç Dobrucalı, “Bu tip riskli bölgelerden geçerken iki önemli tecrübe birleşir; biri gemi kaptanı, gemisini tanır. Diğeri kılavuz kaptan, riskli bölgeyi tanır. Ayrıca gemilerde karşılaşılabilecek acil durumlardan dümen kitlenmesi gibi bir durumda dümen sistemini kontrol edebilmek için yedekleri bulunur. Geminin güç beslemesi kesildiğindedümeni yekedairesindenhidrolik olarak ya da hidrolik sistem de sıkıntılıysa manuel olarak çevirebilirsiniz. Bunları açık denizde rahatlıkla uygulayabilirsiniz. Ancak boğaz, dar kanal geçişi gibi veya limana avara/aborda olma gibi durumlarda, bu boyutlarda gemilerin kılavuzlar vasıtasıyla yanaştırılıp dar kanallardan geçirilmesi gerekir. Kılavuz detayının atlanması nedeniyle pek çok kaza meydana gelebiliyor” diye konuştu.
    30 yaşını doldurmuş bakımsız gemilere dikkat
    Bir geminin ömrünün yaklaşık 30 sene olduğunu ifade eden Prof. Dr. Dobrucalı, “30 yaşını geçmiş gemilerin kazalara sebebiyet verme riskleri oldukça yüksek olabiliyor. Ticari gemiler 2-3 senede bir tersanelerde havuzlanarakbakıma alınıyor. Ancak30 seneyi doldurmuş gemilerin geniş kapsamlı modernizasyona alınması lazım. Aksi takdirde bu tür gemiler de kazaya davetiye çıkarabilir” ifadelerini kullandı.

    “Mürettebatın kaliteli eğitimi ve dikkati çok önemli”

    Kazaların yaşanmaması için yetişmiş insan kaynağının çok önemli olduğunu anlatan Dobrucalı, “Gemilerin emniyetli seyir yapabilmesinin yolu kaliteli ve tecrübeli mürettebattan geçiyor. Gemiler tonlarca ağırlığında, altı serbestlik derecesinde hareket edebilenyüzen araçlardır. Geminin emniyetli seyriyle ilgili birçok sistem var ve personelin bunları tanıması, acil bir durumda uygulanacak senaryolara hakim olması gerekir. Örneğin; İstanbul Boğazı’nda dümeni kilitlenip, sahildeki bir yalıya doğru yönelen gemide hangi acil senaryoların uygulanması gerektiğiyle alakalı mürettebatın ani refleks vermesi lazım. Ya da gemi makinelerinden olağan dışı bir ses geldiği zaman bunu fark edebiliyor olması şart. Yani işin en önemli noktası, dikkatli ve kaliteli yetişmiş insan kaynağı Biz de BTÜ Denizcilik Fakültesi bünyesinde tüm bu dikkat ve özeni taşıyabilecek mezunlar vererek hem geminin inşa aşamasında hem de seyir anında olabilecek ihmalleri önleyebilmek adına öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirmeye ve denizcilik kültürünü onlara aşılamaya çalışıyoruz” dedi.