Etiket: BUÜ

  • BTÜ patent hakkını devraldı

    BTÜ patent hakkını devraldı

    Patent devir töreni, BUÜ Rektörlük binasında gerçekleştirildi. Törende BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar ve BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, noter huzurunda attıkları imzalarla patent devir işlemini tamamladı. Tören sonrası konuşan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, bu iş birliklerinin artarak devam etmesi dileğinde bulundu. Çağlar, “Bursa; sanayisiyle, turizmiyle, tarımıyla ülkeye önemli katma değer katan şehirlerden. Bu şehrin iki bilim yuvası olan BTÜ ve BUÜ, yaptığı buluşlar ile önemli katkılar sağlıyor. Bugün de BTÜ’den de değerli hocamızın buluş sahibi olduğu ‘Tavuk Kümeslerinde Amonyak ve Karbondioksit Gazlarının Azaltılması İçin Fotobiyoreaktör Sistemi’ başlıklı ulusal patent başvurusunun yüzde 20’lik kısmını devralmış olduk. Böylelikle ilk kez kamudan kamuya bir ticarileştirmeye de imza attık. Bu iş birliğinin hayırlı olmasını diliyor, emeği olanlara ve katkı verenlere teşekkür ediyorum” dedi.

    Üniversite-sanayi iş birliğinin asıl güzergâhı

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da emeği geçenlere teşekkür ederek, “Sanayi, tarım, hizmet gibi pek çok sektörün büyük hacim faaliyetleri Bursa’da vuku buluyor. Üniversite ve sanayi iş birliğinin de asıl güzergâhı buradan yürüyor. O yüzden bu iş birliği çok kıymetli, emeği geçen hocalarımıza teşekkür ediyorum. Aynı zamanda bu iş birliği marifetiyle de bir ticarileştirmenin vuku bulmasına vesile olduğu için de değerli Rektörümüz nezdinde BTÜ’ye teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Gerçekleştirilen törene BTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sinan Uyanık, BTÜ Bursateknopark ve Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdürü Prof. Dr. Ayşe Bedeloğlu, BTÜ Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mete Yılmaz, BUÜ Orhangazi MYO Müdürü Prof. Dr. Yahya Ulusoy, BUÜ Harmancık MYO Müdürü Prof. Dr. Ercan Şimşek, BUÜ Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdürü Prof. Dr. Recep Eren, BUÜ Arş. Gör. Dr. Seyit Uğuz, BUÜ Teknoloji Transfer Ofisi Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Nihal Sağlam, akademisyenler, BTÜ Fikri Sinai Mülkiyet Hakları Biriminden Melis Ece Özyiğit katıldı.

    Projede kimler yer aldı?

    “Tavukçuluk İşletmelerinden salınan kirletici gazların fotobiyoreaktör sistemi ile azaltılması” başlıklı projenin yürütücülüğünü, BUÜ Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Şimşek üstlenirken, aynı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu, Bursa Teknik Üniversitesi Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mete Yılmaz, BUÜ Arş. Gör. Dr. Seyit Uğuz, BUÜ Teknik Bilimler MYO Makine ve Metal Teknolojisi Bölümü Tarım Makineleri Programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yahya Ulusoy ve South Dakota State Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. GaryAnderson ise araştırmacı olarak yer aldı.

    Sera gazlarının azaltılması hedefleniyor

    Tavuk kümeslerinin iç ortam havasında bulunan kirletici gazların mikroalg kültürlerinin bulunduğu fotobiyoreaktör sistemler ile azaltılmasını inceleyen proje ile hayvansal üretimden kaynaklanan kirletici sera gazlarının mikroalgler ile azaltılmasını sağlayan özgün bir biyoteknolojik sistem geliştirilmesi hedefleniyor.
    Öte yandan BUÜ, BTÜ ve South Dakota State Üniversitesi akademisyenlerinin görev aldığı proje, II. Uluslararası Güvenilir Ürün Zirvesi ve FeedtheFuture Ödül Töreni’nde “Beni Hafife Alma İnovasyon” kategorisinde 1.’lik ödülü almayı başarmıştı.

  • BUÜ’de Nanoteknoloji Laboratuvarı hizmete açıldı

    BUÜ’de Nanoteknoloji Laboratuvarı hizmete açıldı

    BUÜ Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Birimi tarafından desteklenen ve yürütücülüğünü Tekstil Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Esra Karaca’nın üstlendiği özel bir altyapı projesi kapsamında Tekstil Mühendisliği Bölümü’ne kazandırılan laboratuvarın açılışı gerçekleştirildi.

     

    Düzenlenen kurdele kesim törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Akpınar, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Bilgen Osman, Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir, Türkiye Giyim Sanayileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya ile akademik ve idari personel katıldı.

    Laboratuvar bünyesinde sürdürülecek projelerde BUÜ Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Serpil Koral Koç, Dr.Öğr.Ü. Şebnem DüzyerGebizli, Dr.Öğr.Ü. Rumeysa Çelen, Dr. Mehmet Tiritoğlu, Arş.Gör. Serkan Yıldız, Araş.Gör. Cansu Aras Gül, Araş.Gör. DilaydaKanmaz‘ın araştırmacı olarak yer alacak. Altyapı projesi kapsamında; SprayDryerMikrokapsülasyonÜretim Sistemi ve Elektro Üfleme Nanolif Üretim Sistemiile Parçacık Boyut Analiz Cihazı, Termogravimetrik Analiz/Diferansiyel Termal Analiz Cihazı (TGA/DTA), Diferansiyel Taramalı Kalorimetre (DSC), Fourier Dönüşümlü Kızıl Ötesi Spektroskopisi (FTIR)karakterizasyon cihazları üniversiteye kazandırıldı. Laboratuvarda yer alan karakterizasyon cihazları aynı zamanda diğer üniversitelerin, sanayi ve kamu kuruluşlarının da hizmetine sunulacak.

    Altyapı yatırımları devam ediyor

    Açılış töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, yaklaşık 50 yıllık bir geçmişe sahip olan BUÜ’nün akademik ve bilimsel faaliyetlerine ara vermeden devam ettiğini vurguladı. Araştırma Üniversitesi vizyonu doğrultusunda altyapı yatırımlarını sürdürdüklerini kaydeden Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “En önemli hedefimiz modern teknolojik imkânları üniversitemize mümkün olduğunca kazandırmak ve akademik çalışmalarımızın kalitesini yükseltmek. Bugün açılışını yaptığımız laboratuvarımız da bu hedeflerimiz doğrultusunda bizlere katma değer sağlayacak ve akademisyenlerimize yeni ufuklar açacaktır. Laboratuvarımızın kurulmasına kıymetli katkıları bulunan başta Prof. Dr. Esra Karaca hocamız ve ekibi olmak üzere herkese teşekkür ediyoruz. Üniversitemize hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

    Kurdele kesiminin ardından davetlilere laboratuvar gezdirilerek yürütülecek çalışmalar hakkında bilgi verildi.

  • BUÜ ile Karsan “Otonom Araç” konusunda işbirliği

    BUÜ ile Karsan “Otonom Araç” konusunda işbirliği

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ile Karsan Otomotiv arasında; Üniversite/Kamu ile Araştırma Merkezleri ve Enstitülerindeki bilgi birikimi ve teknolojinin, KOBİ veya büyük ölçekteki kuruluşların ihtiyaçları doğrultusunda, ürüne ya da sürece dönüştürülerek sanayiye aktarılması yoluyla ticarileştirilmesine katkı sağlamak TÜBİTAK tarafından hayata geçirilen “1505 Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı” kapsamında ortaklık yapılacak. Hazırlanan işbirliği protokolüne BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ve Karsan Otomotiv Ar-Ge Direktörü Barış Hulisioğlu imza attı.

    İŞBİRLİĞİ ARTARAK DEVAM EDECEK

    Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, göreve geldikleri ilk günden itibaren araştırma üniversiteleri arasındaki yerlerinin çok daha üst sıralarda olabilmesi adına çabaladıklarını aktardı. Bunu başarabilmenin tek yolunun topyekun kapasite, kalite ve işbirliğinin artırılmasından geçtiğini belirten Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Her yıl Kasım ayında araştırma üniversiteleri arasındaki yerimizi görüyoruz. Burada üç temel başlık var. Üniversitenin kapasitesi, ürettiği çıktının kalitesi ve sanayi ile olan işbirliğinin niteliği. Özellikle son başlıkta iyi durumdayız. Üniversitemizin geçmişten gelen birikimi ve iyi ilişkileri bize puan olarak olumlu yansıyor. Aynı zamanda köklü bir mühendislik fakültesine sahibiz. Çok sayıda firma ile işbirliği yürütüyoruz. Karsan da bizim için son derece kıymetli proje ortaklarımız arasında ilk sıralarda yer alıyor. Yapacağımız her türlü işbirliği karşılıklı olarak kazanmamızı sağlayacaktır. Protokolün değerli çıktılara vesile olacağına gönülden inanıyoruz. Bu işbirliğinin de artarak devam edeceğine inanıyoruz. Hepimize hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

    OTONOM SÜRÜÇ TEKNOLOJİLERİNDE TEK BAŞINA İLERLEMEK MÜMKÜN DEĞİL!

    Karsan Otomotiv Ar-Ge Direktörü Barış Hulisioğlu ise otonom sürüş teknolojileri ekosisteminin tek başına hareket etmeye çok uygun olmadığını vurguladı. Bu anlamda üniversite ve özel sektörün deneyim paylaşımı içerisinde çalışması gerektiğinin altını çizen Barış Hulisioğlu; “Burada özel sektördeki şirketlerin birbirleriyle ve üniversitelerle ortaklık yapması gerekiyor. Bu anlamda Üniversitemizin Mühendislik Fakültesi akademisyenlerine ve yöneticilerine teşekkür ediyoruz. Birlikte çok güzel işlere imza atacağımıza inanıyoruz. Uzun süredir otonom araç konusunda yatırımlarımız ve çalışmalarımız bulunuyor. Ancak az önce de vurguladığım gibi tek başına bu sistemi geliştirmek çok kolay değil. Burada hep birlikte birbirimize destek olarak kıymetli işler ortaya çıkaracağımıza inanıyoruz. İşbirliğinin hepimize hayırlı olmasını diliyoruz” açıklamasında bulundu.
    KARSAN ile BUÜ Otonom Araç Geliştirme Grubu (OTAGG), otonom araçlarla ilgili birlikte hazırladıkları proje ile TÜBİTAK 1505 Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programına başvuru yapacak.

  • Sektöre nitelikli personel yetiştiriliyor

    Sektöre nitelikli personel yetiştiriliyor

    Ana temasını “Sektörde Dijitalleşme” üzerine kuran ve 5-6 Aralık tarihleri arasında yapılan TEXUM’23, BUÜ ev sahipliğinde bu yıl 4. kez kapılarını açtı. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen programın açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Akpınar, Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Kut, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya, Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir, İstanbul Moda Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Jale Tuncel, akademisyenler, sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
    Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Tekstil Topluluğu’nun dijital dönüşüm başlığı altında düzenlediği TEXUM’23 programına katılan herkese teşekkür etti. Üniversite olarak bünyelerinde 230’a yakın öğrenci topluluğu bulundurduklarının bilgisini veren Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Bu topluluklar sadece öğrenciler arasındaki etkileşimi artırmakla kalmıyor. Aynı zamanda derslerde edindikleri teorik bilgileri pratiğe dönüştürmelerine ve mezuniyet sonrasındaki hayatlarını daha yakından tanımalarına imkan veriyor. Topluluklar, topyekûn bir akademik ve sosyal faaliyet alanı oluşturuyor diye düşünüyoruz. Bugün gerçekleştirilen program, bunun en güzel örneğidir. Tekstil Mühendisliği Topluluğu, 2 gün boyunca devam edecek ve sektör temsilcileri ile akademisyenleri oturumlarda ağırlayacak dev bir organizasyona imza attı. Büyük bir iş başarıyorlar. İnşallah devamı da gelecektir. Bizim için de son derece kıymetli olan bu organizasyonda emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

    Sektöre nitelikli personel yetiştiriliyor

    Tekstil sektörünün önemine ilişkin de görüşlerini paylaşan Rektör Yılmaz; “Bursa, öteden beri tekstil şehri olarak anılır. Tekstilin mutlak değer olarak miktarı artıyor olsa bile, Türkiye ekonomisi içerisindeki nispi payının azaldığını görüyoruz. Ancak bu sektörün öneminin azaldığı anlamına gelmiyor. Emek yoğun kısmının tıpkı Avrupa’nın izlediği süreç gibi giderek daha üst bir düzeye geçtiğine şahit oluyoruz. Gelecek adına her zaman umudumuzun olduğu sektöre üniversite olarak en iyi ve en kalifiye personelin yetiştirilmesi adına çalışıyoruz. Tekstil Mühendisliği Bölümümüz, ülkedeki en iyi bölümler arasında yer alıyor ve nitelikli akademisyenleri bünyesinde barındırıyor. Sektör ile yoğun bir işbirliğimiz var. El ele vererek sektörün geleceğini daha da aydınlatacak nitelikli bireyler yetiştirmeye devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.
    Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Akpınar ise 2020 yılından itibaren başarılı bir şekilde düzenlenen Tekstil Zirvesi’nin 4.sünün gerçekleştirildiğine işaret etti. Bu yıl dijital dönüşümün odak konusu olarak seçildiğini kaydeden Prof. Dr. Adem Akpınar; “Sektörün maruz kalmakta olduğu dijital dönüşüm, tekstil üretiminde dijitalleşme ve ürünlerde dijitalleşme konu başlıklarında enine boyuna tartışmaların olacağı oturumlar planlandı. Bu oturumlara katkıda bulunacak olan sektörün kıymetli aktörlerine fakültem adına teşekkür ediyorum. Organizasyonda emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi.

    Tekstil dijital ile dönüşüm sürecinde

    Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Kut da; “Tekstil endüstrisi, geleneksel üretim ve tasarım süreçlerini dijital teknolojilerle birleştirerek önemli bir dönüşüm geçiriyor. Dijitalleşmenin getirdiği yenilikler, tasarım süreçlerini hızlandırmakta, çeşitliliği ve üretim verimliliğini artırmaktadır. Akıllı tekstil ürünleri, giyilebilir teknolojiler ve dijital pazarlama stratejileri sektörümüzü daha rekabetçi hale getirmektedir. Ancak bu değişimlerle birlikte geleneksel yöntemlerden dijitalleşmeye geçiş, teknolojiye uyum sağlama süreci ve iş gücü eğitimi gibi karşılaşılan zorluklarda söz konusu olmaktadır” şeklinde konuştu. Tekstil Mühendisliği Topluluğu Başkanı Emir Taha Kaya da verdikleri desteklerden ötürü bölüm hocalarına ve sektör temsilcilerine teşekkür etti.
    Zirve, ilk gün yapılan “Tekstil Sektöründe Dijital Dönüşüm”, “Metavers’ün Tekstil Sektöründeki Yeri”, “Tekstilde Dijital Girişim”, “Tekstil Üretiminde Dijitalleşme” ve “Yeni Nesil Tekstil Makinelerinde Dijitalleşme” başlıklı 5 oturum ile devam etti. Organizasyon 6 Aralık’ta gerçekleştirilecek “Giyilebilir Teknolojiler”, “Belirsizlik ve Dijitalleşme Çağında Kurumlar ve Bireyler” oturumları ve mezunların katılacağı panelin ardından sona erecek.

  • BUÜ’lü akademisyen TÜBA asli üyeliğine seçildi

    BUÜ’lü akademisyen TÜBA asli üyeliğine seçildi

    Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) 60. Genel Kurulu’nda Akademi üyelerinin oylaması sonucu; 5 Konsey Üyesi ve 19 yeni Akademi Üyesi seçildi. 113’ü Asli Üye, 20 Asosiye üye, 72 Şeref Üyesi olmak üzere 203 seçkin bilim insanından oluşan TÜBA Genel Kurul toplantısında akademi üyelerinin katılımıyla gerçekleşen oylama sonucu BUÜ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız TÜBA Asli Üyeliği’ne seçildi. 2015 yılında TÜBA GEBİP(Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı) Ödülü’nü alan ve 3 yıl TÜBA-GEBİP üyesi olan Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız, 2020 Yılında TÜBA Asosiye üyeliğine ve 2 Aralık 2023 tarihinde de TÜBA Asli üyeliğine seçilmeyi başardı.

    “Üniversitemiz için azimle çalışmaya devam edeceğim”

    Konu hakkında açıklamada bulunan Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız, “Karşılaştığım birçok zorluklara karşın yurt içi ve yurt dışı üniversitelerde sabır, azim ve kararlılıkla sürdürdüğüm akademik çalışmalarımıntakdir görmesi neticesinde Türkiye’nin alanında en seçkin bilim insanlarından oluşan TÜBA’ya Asli üye olmaktan çok mutlu oldum. Bu benim için büyük onurdur. Hayata geçireceğim yeni projeler ile mezunu ve mensubu olduğumBursa Uludağ Üniversitesi’nin marka değerinin arttırılması için elinden gelen gayreti göstermeye devam edeceğim” dedi.
    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da yayımladığı mesaj ile TÜBA Asli Üyeliğine seçilen Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız’ı tebrik ederek, araştırma faaliyetlerini sürdürmesi konusunda her türlü desteği vermeye devam edeceklerini vurguladı.

  • 3. Mimarlık ve Enerji Çalıştayı

    3. Mimarlık ve Enerji Çalıştayı

    İlki 2018 yılında Balıkesir Üniversitesi düzenlenen Mimarlık ve Enerji Çalıştayı’nın 3.sü Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Şenkal Sezer koordinatörlüğünde BUÜ Mimarlık Fakültesi’nde gerçekleştirildi.
    Akdeniz Üniversitesi, Balıkesir Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi, İstanbul Gelişim Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi olmak üzere 10 farklı üniversiteden 24 akademisyen ve farklı üniversitelerden 60 öğrencinin katılımıyla düzenlenen çalıştayda mimarlık ve enerjinin geleceği konuşuldu.

    MİMARİ VE ENERJİNİN ORTAK GELİŞİMİ KONUŞULDU

    Çalıştay hakkında bilgi veren BUÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülin Vural Arslan, programın ilk günü uzman konuklar tarafından mimarlık ve enerji konularında sunumların yapıldığını, ikinci gün de 4 yürütücü eşliğinde 10 öğrenciden oluşan 6 ekip tarafından enerji verimliliği hedefleyen karbon nötr kitap kafe tasarımlarının gerçekleştiğini söyledi. Dekan Prof. Dr. Tülin Vural Arslan; “Etkinliğimizde karbon nötr binaların; gelecekte enerji ile mimarinin entegrasyonu; güneş, rüzgar ve jeotermal gibi enerji kaynaklarının binalar ile birlikte tasarımı; binalarda pasif ve aktif enerji sistemlerinin kullanımı gibi konular hakkında projeler geliştirildi. Organizasyonda öğrencilerin mimarlık ve enerji alanına dair farkındalık kazanmaları hedeflendi” dedi.
    Dekan Arslan; çalıştayda görev alan akademisyenlere, Bursa Mimarlar Odası’na, ana sponsor Daikin olmak üzere Reynaers ve Sunvital firmaları ile katılım sağlayan tüm öğrencilere teşekkür etti.

  • Harmancık MYO öğrencilerine nitelikli staj desteği

    Harmancık MYO öğrencilerine nitelikli staj desteği

    Hazırlanan işbirliği protokolüne BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ile Firma Genel Müdürü Ömer Mahmut Erman imza attı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cafer Çiftçi, Prof. Dr. Zekeriyya Arı, BUÜ MEYOK Koordinatörü Prof. Dr. Çağatan Taşkın,Harmancık MYO Müdürü Prof. Dr. Ercan Şimşek, akademisyenler, idari personel ve firma yöneticileri de törende hazır bulundu.

    Yapılan işbirliğinin üniversiteye, firmaya ve öğrencilere hayırlı olması temennisinde bulunan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Araştırma üniversiteleri misyonu içerisinde iş dünyası temsilcileriyle daha nitelikli proje ortaklığı yapmaya gayret ediyoruz. Eğitim-öğretimin kalitesini yükseltmenin yanı sıra öğrencilerimizi de mezuniyet sonrasına en iyi şekilde hazırlamamız gerekiyor. Bunun yolu da iş dünyası ile ilişkilerimizi geliştirmek ve proje ortaklığı gerçekleştirmektir. Üniversitemizin meslek yüksekokullarında yaklaşık 24 bin öğrenci eğitim görüyor. Bu öğrencilerimiz aynı zamanda sektör için hayati önem taşıyan nitelikli personel ihtiyacı için yetişmiş kaynak olacaklar. Yapılacak işbirliği protokolleri ile iyi bir eğitim alacaklar ve doğru alanlarda staj yapacaklar. Bu konuda bizlere destek sağlayan tüm iş dünyası temsilcilerimize ve ahşap firması yetkililerine teşekkür ediyoruz. İşbirliğimiz hayırlı olsun” diye konuştu.

    “İşbirliği herkese katkı sağlar”

    Firma Genel Müdürü Ömer Mahmut Ermanise sadece yurt içi değil, yurt dışında da çok sayıda proje gerçekleştirdiklerini aktardı. Sektörde en çok ihtiyaç duydukları konunun yetişmiş personel olduğunu vurgulayan Ömer Mahmur Erman; “Bu konuda her zaman sıkıntı yaşıyoruz. Nitelikli personel, kendini geliştirmiş ve bu konuda eğitim almış personel ihtiyacımız hep oluyor. Üniversitemizle de bu konuda bir işbirliği yapmak istedik. Karşılıklı kazan kazan durumu olacak. Uludağ Üniversitesi mezunlarını bünyemizde çalıştırıyoruz. Hepsinden çok memnunuz. Bundan sonra da imzalayacağımız protokol sayesinde öğrencilerin stajlarını şirketimiz bünyesinde yapmalarını sağlayacağız. İyi olanlarla da elbette birlikte çalışmayı arzu ederiz. Protokolümüz hepimize hayırlar getirsin” açıklamasında bulundu.

    Harmancık MYO Müdürü Prof. Dr. Ercan Şimşek da konuşmasında desteklerinden ötürü şirket yöneticilerine teşekkür etti. Şimşek, protokolün öğrencilere kıymetli katkılar sağlayacağına inandıklarını söyledi.

  • BUÜ’de ‘Kadına Şiddete Karşı Ses Ol” paneli

    BUÜ’de ‘Kadına Şiddete Karşı Ses Ol” paneli

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıldönümü vesilesiyle Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa akademik ve idari personelin yanı sıra vatandaşlar ve çok sayıda öğrenci katıldı. Panelin açılışında konuşan BUÜ Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Handan Asude Başal, günümüzde kadına yönelik şiddetin artış göstermeye devam ettiğini söyledi. Tüm canlılara karşı işlenen şiddet suçunun farkında olunması ve duyarlılığın artırılması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Handan Asude Başal, “Dünya nüfusunun yüzde 49,7’si kadından oluşuyor. Her 100 kadına karşı 101,7 erkek nüfus geliyor. Ancak her üç kadından biri hayatının bir döneminde şiddete maruz kalıyor. Bu oran Türkiye’de 2023 verilerine göre yüzde 73’e kadar yükseldi. Yani dört kadından üçü hayatının bir döneminde şiddetle karşılaşıyor. OECD ülkeleri arasında da ilk sırada yer alıyor. Bu rakam yıllar geçtikçe yükselmeye devam ediyor. Sıralamada Kolombiya, Porto Riko, Amerika ve Finlandiya da yer alıyor. Bunlar gelişmiş ülkeler ancak, çok fazla göç alan ülkeler. Özellikle Asya ve Afrika kıtalarından giden göçmenler bu oranları yükseltiyor. Araştırmalar aslında en fazla şiddetin Asya ve Afrika ülkelerinde olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.

    Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Zekiye Asakaya ise, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında böylesine kıymetli bir organizasyonu düzenliyor olmaktan ötürü büyük bir memnuniyet duyduklarını belirtti. Konunun hassasiyeti itibariyle gençlere büyük bir verdiklerinin altını çizen Zekiye Asakaya; “Gençlerimiz ne kadar bilinçli olursa, her türlü ilişkilerinde neyin şiddet olduğunu çok daha iyi bilir ve ona göre haklarını korumak için sağlıklı adımlar atabilirler. Yeni neslin bu konuda bilinçlendirilmesi, toplumun inşa edilmesi noktasında bizi çok daha iyi noktalara getirecektir. Gençler, toplumun temelini oluşturuyor. Bir Uludağ Üniversitesi mezunu olarak bugün burada bulunuyor ve sizlere hitap ediyor olmaktan dolayı büyük bir memnuniyet duyuyorum” dedi.

    Organizasyon, BUÜ’den Prof. Dr. Nimet Haşıl Korkmaz, Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden Av. Özlem Gürgen Erden, Aile İçi Şiddetle Mücadele Büro Amiri Suna Gün ile Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi Müdürü Füsun Serim’in konuşmacı olarak yer aldıkları panel ile devam etti. Program, soru cevap kısmının ardından sona erdi.

  • BUÜ’de bir patent daha özel sektöre devredildi

    BUÜ’de bir patent daha özel sektöre devredildi

    Yapılan devir-teslim törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cafer Çiftçi ile Prof. Dr. Zekeriyya Arı, Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Nihal Sağlam ile TTO ekibi hazır bulundu.

    “Bizim için kıymetli”

    Törende konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, üniversite olarak Ar-Ge ve teknolojik temelli her çalışmanın kendileri için son derece kıymetli olduğunu vurguladı. Araştırma Üniversiteleri arasında yer alan BUÜ’nün sıralamadaki yerini yukarılara çıkararak her türlü çalışmaya ihtiyaçlarının bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Patent, faydalı model, Ar-Ge çalışmaları ve benzeri tüm projeler bizi bir üst lige taşıyacak faaliyetlerdir. Bunların her biri birim için ayrı ayrı önem taşımaktadır. Araştırma Üniversiteleri arasında da bu alanlarda yapılan çalışmaların büyük katkıları oluyor. Patent ticarileştirmesi bu anlamda son derece değerli bir gelişme sağlıyor. Böyle kıymetli projelerin, patentlerin ve patent devir törenlerinin artmasını diliyoruz. Emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyoruz. Hepimize hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

    “Astım ve koah hastaları için faydalı olacak”

    Projenin buluşçularından olan Prof. Peter Körner ise mesleki anlamda doğru nefes alıp verme konusunda büyük bir hassasiyetinin bulunduğunu söyledi. Bu alanda kullanılan cihazlarda herhangi bir ölçüm ve değerlendirme yapılmadığını açıklayan Körner; “Bu konuyu Teknoloji Transfer Ofisimizin yönlendirmesiyle İsmail hocamla görüştüm. Sağlık konusunda böyle bir çalışma yapabileceğimizi söyledim. Bu cihaz astım, koah ve benzeri hastalıklar için önemli detaylar toplanmasına yarıyor. Taslak aşamasını geçtik. Öncesinde ve tasarım kısmında Teknoloji Transfer Ofisi yöneticileri bizlere çok büyük destekler verdi. Her birine ayrı ayrı teşekkür etmek istiyoruz. Ancak daha yolumuz var” diye konuştu.

    Dr. İsmail Tekin de ULUTEK Teknopark bünyesinde 8 yıldır kurdukları firma ile farklı sektörler için projeler yürüttüklerini aktardı. Doç. Peter Körner’in kendisine gelerek bu fikri aktardığını belirten Dr. İsmail Tekin; “Pandemi dönemin hocamız bize geldi. Böyle bir projesi olduğunu söyledi. Ticari anlamda bu projenin ciddi bir alıcı kitlesine hitap etmesi gerekiyordu. İncelediğimizde sağlık sektöründe çok önemli bir yeri olabileceğini fark ettik. Koah ve astım hastalarının kullanımına uygun bir tasarım geliştirdik. Ardından yurt içi ve yurt dışı patentlerini aldık. Bugün de patentimizi sektör temsilcisi bir firmaya devrediyoruz. Hepimiz için hayırlı olmasını diliyoruz” açıklamasında bulundu.

    İşbirlikleri devam edecek

    Toplantıda konuşan firma yetkililerinden Furkan Kurtdere, projeye Ar-Ge çalışmaları aşamasında dahil olduklarını kaydetti. Şirket olarak kendi teknolojisini geliştirmeye gayret ettiklerinin altını çizen Kurtdere; “Kendi çalışmalarımızın dışında bugün devralacağımız tarza özel projeleri şirket bünyemize katmayı, seri imalatlarını gerçekleştirmeyi veya ürünü Ar-Ge yaparak daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Nefes Ölçüm ve Takip Sistemi projesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Bundan sonra hep birlikte yeni projeler için çalışmaya devam etmek istiyoruz. Taraflara hayırlı olsun” dedi.

  • BUÜ’de öğrencilere ambalaj atıklarının zarar anlatıldı

    BUÜ’de öğrencilere ambalaj atıklarının zarar anlatıldı

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Prof. Dr. M. Mete Cengiz Kültür Merkezi’ndeki “Ambalaj Atıkları Azaltım Etkinliği”nde yaptığı konuşmada, küresel ölçekte pek çok çevre sorunu yaşamaya devam eden insanlığın, buna yönelik tedbirlerin peşinde koştuğunu söyledi.

    BUÜ Sürdürülebilirlik Koordinatörlüğünün atık azaltma anlamında gerekli tedbirleri aldığını ve bu konuda gayet titiz çalıştığını belirten Yılmaz, “İyi çevre zenginliğine sahip bir kampüsümüz var. Bunu yeterince iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Mikro ölçekle alınacak her tedbirin makro sonuçlarının olacağını en nihayet biliyoruz.” dedi.

    BUÜ Sürdürülebilirlik Koordinatörü Prof. Dr. Arzu Çahantimur da Avrupa Atık Azaltım Haftası’nın, Avrupa Birliği (AB) projesi kapsamında 2009 yılında başlatıldığını bildirdi.

    Bununla ilgili etkinliklerin tüm Avrupa ülkelerinde genellikle kasım ayının son veya sondan bir önceki haftasında gerçekleştirildiğini anlatan Çahantimur, haftanın atıkları azaltma anlamında “sorumlu üretim ve tüketim” konusunda bilinçlenmeye destek olacağını vurguladı.

    Çahantimur, bu seneki temanın ambalaj atıkları konusunda olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

    “İkinci kez olmasına rağmen çok ciddi miktarlarda tüketimimiz olduğu için ambalaj atığı konusu tekrar ele alınmış. AB sınırları içinde kullanılan plastiklerin yüzde 40’ı, kağıtların ise yüzde 50’si ambalaj için ayrılıyormuş. En son yapılan araştırmaya göre artık yaşamsal döngüsünün son aşamasına baktığımızda da ambalaj atıkları, belediye katı atıklarının yüzde 36’sını oluşturuyor. Bu ciddi anlamda yüksek rakamları ifade ediyor. 2009’da 66 milyon ton olan ambalaj atığı, 2019’da 78,5 milyon tona çıkmış. Bu da kişi başına 173 kilogram demek.”

    Programda, BUÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dramatik Yazarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Öztahtalı ve hayali Nevzat Çiftçi tarafından geri dönüşüm konulu Karagöz ile Hacivat gölge oyunu sahnelendi.

    Oturumların ve stant ziyaretlerinin ardından sona eren etkinliğe, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.