Etiket: BUÜ

  • BUÜ’nün AB projesi başladı

    BUÜ’nün AB projesi başladı

    BUÜ İİBF İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aylin Poroy Arsoy koordinatörlüğünde sunulan “Strengthening the Research Capacity of Turkey in Innovative Business Models for the Hospitality Sector (REMODEL)” başlıklı proje, Avrupa Birliği tarafından önceki yıl kabul edilmişti. Yaklaşık 1,5 milyon Euro bütçesi olan ve İrlanda ile İspanya’dan üniversitelerin de dahil olduğu projenin açılış töreni Fakülte Binası’nda yapıldı. BUÜ’den 12 araştırmacının görev alacağı, toplam 36 ay sürecek projenin açılış törenine Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Fakülte Dekanı Prof. Dr. Derda Küçükalp, Proje Koordinatörü Prof. Dr. Aylin Poroy Arsoy, ekip üyeleri ile İrlanda Atlantic Technological University ve İspanya Universidad de Leon’dan temsilciler katıldı.

    Üniversite tarihinin ilk Horizon Europe koordinatörlüğü

    Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, BUÜ’nün bir araştırma üniversitesi olduğuna işaret ederek, “Araştırma Üniversitesi sorumluluğu ile çalışmalarımız daha çok fen ve sağlık bilimleri alanlarında yoğunlaşıyordu. Ancak ilk defa, 12 bin öğrenciye sahip bir fakültemizden hem de ilk kez Horizon Europe yürütücülüğü kazanmış olmak bizleri ayrıca memnun ediyor. Projenin prestijini ve bizlere katkısını çok iyi biliyoruz. İnşallah bu başarının devamı da gelecektir. Proje ile genç akademisyenlerimiz ve onlara rehberlik yapacak deneyimli akademisyenlerimiz ciddi bir deneyim elde etmiş olacak. Diğer fakültelerimize de örnek teşkil edeceğine inanıyorum. Bu imkânı bizlere sunan herkese, projeyi kabul ettirmeyi başaran ve emek veren herkese gönülden teşekkür ediyorum. İspanya ve İrlanda’daki üniversiteleri temsilen bugün aramızda olan misafirlerimize de hoş geldiniz diyor, projenin hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

    Koordinatör Prof. Dr. Aylin Poroy Arsoy: “Mutlu ve gururluyuz”

    Proje Koordinatörü Prof. Dr. Aylin Poroy Arsoy ise konuşmasında çok kıymetli bir projeye başladıklarını söyledi. BUÜ’ye ilk Horizon Europe Koordinatörlüğü kazandırmaktan onur duyduklarını vurgulayan Prof. Dr. Aylin Poroy Arsoy; “İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi olarak bu koordinatörlüğü kazanmış olmaktan dolayı gururumuz katlanarak artıyor. Bu süreçte desteklerini esirgemeyen tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Beni hiç yalnız bırakmadılar. Dekan hocamıza ve dekan yardımcılarımıza, Prof. Dr. Mehmet Cansev hocamıza ve Rektörlüğümüze sonsuz teşekkürlerimizi iletiyorum. İnşallah başarıyla, neşeyle ve güzel bir uyum içerisinde projemizi yürüteceğiz” şeklinde konuştu.

    Projede donanımlı bir işletme laboratuvarı kuracaklarının bilgisini de paylaşan Prof. Dr. Aylin Poroy Arsoy, “Sosyal bilimler alanında çalışmalar yürütecek özel bir laboratuvar kuracağız. Hizmet sektöründe faaliyet gösteren şirketlere yenilikçi iş modelleri oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu konuyla ilgili araştırma kapasitemizin ve bilimsel mükemmeliyetimizin arttırılmasını da hedefliyoruz. Laboratuvar alanı bizim için çok önemliydi. Fakülte binası içerisinde kurulumunu tamamladık. Üniversitemize, ülkemize ve akademik camiaya faydalı bir proje olmasını diliyorum” açıklamasında bulundu.

  • Yazılım sektörüne istihdam sağlayacak işbirliği

    Yazılım sektörüne istihdam sağlayacak işbirliği

    Üniversite-Sanayi işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’nun öncülüğünde BUÜ ve TÜYAFED arasında özel bir protokol imzalandı. Anlaşmaya göre kamu, özel sektör, sanayi ve STK işbirliğinde öğrencilere yeni beceri ve yetkinliklerin kazandırılması hedefleniyor. Protokol, aynı zamanda Teknik Bilimler MYO’da eğitim gören öğrencilere yeni uygulama dersi ve staj imkanlarının sağlanmasının da önünü açacak. Hazırlanan protokol BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve TÜYAFED Genel Başkanı Mustafa Çalış tarafından imzalandı.

    Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, yapılan işbirliğinin kendilerini son derece mutlu ettiğini söyledi. Bilişim, yazılım ve teknoloji alanlarında üniversitenin son yıllarda ciddi mesafeler aldığına işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Özellikle Teknoloji Transfer Ofisimiz vasıtasıyla startuplar konusunda kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Son 1 yılda 11, görev süremiz içinde de 31 girişimciye ön ayak olarak 450 bin liralık hibe almalarını sağladık. Toplam girişimci sayımız 60’ı buldu. Bu anlamda üniversitemizin gelişimi devam ediyor. Yazılım konusuna büyük bir önem veriyoruz. Bugün imzalayacağımız protokolün ardından, birlikte yürüteceğimiz çalışmalar vesilesiyle inşallah yeni girişimcilere ön ayak olacağız. İşbirliği ve destekleri için TÜYAFED Yönetimine teşekkür ediyor, protokolün hayırlar getirmesini diliyoruz” şeklinde konuştu.
    Öncelik eğitim ve ihracat

    TÜYAFED Genel Başkanı Mustafa Çalış ise federasyon olarak ilk yıllarını geride bıraktıklarını aktardı. Eğitim ve ihracat konularına ağırlık verdiklerinin altını çizen Genel Başkan Çalış; “Bu anlamda Kod Bankası ve Kod Stok isimleriyle uluslararası projeler başlattık. Doğu, Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye’nin tüm üniversite gençliğini bir araya getiren özel bir projeye start verdik. Öğrencilerimizin eşit bir şekilde eğitim almasına ve yazılım alanında kendilerini geliştirmelerine vesile olmak istiyoruz. Şimdiye kadar 42 ülke ile anlaşma yaptık. 50 bin ihracatçının bulunduğu geniş bir katalog hazırlığını da sürdürüyoruz. Şirketlere yönelik ihracat, üniversitelere yönelik ise akademik çalışmaları içine alan projeler üretiyoruz. Bursa Uludağ Üniversitemiz ile de bu çerçevede değerli bir işbirliği yapacağız. Protokol için tüm üniversite yöneticilerine teşekkür ediyoruz” dedi.

    Teknik Bilimler MYO Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karahan da öğrencilerin istihdam ve eğitimlerine katkı sağlayacak işbirliği protokolünden ötürü TÜYAFED ile BUÜ’nün tüm yöneticilerine teşekkür etti. İmza töreninde MYO Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Ebru Yeniman Yıldırım, akademisyenler ve Federasyon yetkilileri de hazır bulundu.

  • BUÜ Rektörü Kılavuz, UMİMAG Laboratuvarlarını ziyaret etti

    BUÜ Rektörü Kılavuz, UMİMAG Laboratuvarlarını ziyaret etti

    Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adem Doğangün ve Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ile ULUTEK Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Karagöz’ün eşlik ettiği ziyarette, UMİMAG Laboratuvarları Yöneticisi Prof. Dr. Murat Yazıcı ve araştırma ekibi tarafından heyete çalışmalar hakkında bilgi aktarıldı.

    Yüksek lisans öğrencileri de faydalanıyor

    UMİMAG Laboratuvarlarının Ar-Ge, bilimsel araştırma ve proje odaklı çok sayıda çalışmayı aynı anda yürütebilecek kapasitede kurulduğunu kaydeden Prof. Dr. Murat Yazıcı, ekip olarak otomotiv ve savunma sanayiinde geçerliliği bulunan çok sayıda araştırma projesini başarı ile sürdürdüklerini aktardı. Laboratuvarlardan hali hazırda 20’den fazla yüksek lisans ve doktora öğrencisinin yararlandığı bilgisini de paylaşan Yazıcı, kapasite artırımı ve yeni projelerin faaliyete geçirilmesi yönünde kendilerine destek veren üniversite yöneticilerine teşekkür etti.

    “Gurur duyuyoruz”

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise ziyaret ettikleri UMİMAG Laboratuvarlarının üniversite ve akademik camia açısından tam bir gurur tablosu olduğunu vurguladı. Yürütülen araştırma projelerinin ve elde edilen bilimsel verilerin sektörlerin gelişimi adına da son derece kıymetli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Prof. Dr. Murat Yazıcı hocamız ve ekibini gönülden tebrik ediyoruz. Bugüne kadar sürdürülen projeler gerek üniversitemiz gerek akademik literatür gerekse de sektörel gelişim anlamında önem arz etmektedir. Dünya genelinde uygulamada olan teknolojilerin üniversitemizde mevcut olması ve bu sayede üst düzey bilimsel çalışmaların yürütülebiliyor olması bizleri son derece mutlu etmektedir. Murat hocamızı ve ekibini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz” şeklinde konuştu.

    UMİMAG Laboratuvarlarının Yöneticisi Prof. Dr. Murat Yazıcı ve ekibin, üniversite heyetine tüm üniteleri ve laboratuvarları gezdirerek, sürdürülen çalışmalar hakkında bilgi aktardı.

  • Geleceğin şeflerinden büyük başarı

    Geleceğin şeflerinden büyük başarı

    İstanbul’da bu yıl 19.’su düzenlenen Uluslararası Mutfak Günleri’ne katılan BUÜ Harmancık MYO Aşçılık Programı öğrencileri, 4 ayrı kategorideki tüm altın madalyaları aldı. Akademisyenler Öğr. Gör. Fatih Yıldırım ve Öğr. Gör. Erdoğan Bozan’ın önderliğindeki öğrenciler, toplamda 8 altın madalyaya ulaşarak büyük bir rekorun sahibi oldu.

    22 farklı ülkeden bin 100 yarışmacının katıldığı organizasyona, üniversite ve lise düzeyinde aşçılık programı öğrencileri ile şefler davet edildi. Gerçekleştirilen “Üniversitelerarası Restoran Tatlı Tabağı” yarışmasında İlyas Çakır altın madalya,”Modern Türk Mutfağı” ekip yarışmasında Fevzi Elmas, Gökçe Furat,Ömür Korkmaz altın madalya, “En İyi Üniversite Yarışması” dalında Özge San, Nazar Bilgi, İlyas Karadağ altın madalya, Üniversitelerarası ‘’Ana Yemek Tabağı” dalında Hazal İlayda Özdemir altın madalya almayı başardı.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, elde edilen büyük başarıdan ötürü öğrenci ve akademisyenleri tebrik etti. Bu tarz etkinliklerin mesleki hayata hazırlıkta çok önemli bir yer tuttuğuna işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Harmancık Meslek Yüksekokulumuz, bugüne kadar sektöre yüzlerce nitelikli personel kazandırmıştır. Nitelikli teorik eğitimi, sahadaki pratik eğitim ile birleştirmeyi başaran okulumuz, bir anlamda mesleğe geçişteki en önemli platform durumuna gelmiştir. Bu gelişime vesile olan MYO yöneticilerimizi ve hocalarımızı kutluyor, öğrencilerimize de üstün başarılarının devam etmesi temennisinde bulunuyorum” şeklinde konuştu.

  • Veteriner Fakültesi’nin başarısı devam ediyor

    Veteriner Fakültesi’nin başarısı devam ediyor

    BUÜ Veteriner Fakültesi, 1992 yılında tam üye olduğu Avrupa Veteriner Eğitim Kurumları Birliği (EAEVE) tarafından Kasım 2008 yılından bu yana akredite edilmiş Türkiye’nin sayılı fakülteleri arasında yer alıyor. En son 24-27 Ekim 2022 tarihleri arasında EAEVE tarafından gerçekleştirilen Re-visit sonucunda Veteriner Fakültesi, TAM AKREDİTE edilerek eğitim-öğretim hayatına devam ediyor.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz da sonuçlarda katkısı bulunan tüm fakülte mensuplarını tebrik etti. 1992 yılından itibaren eğitim kalitesinin düzenli olarak akredite edilebilmesinin ciddi bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, aynı başarının üniversite genelinde sürdürülmesi için çalışmaya devam ettiklerini söyledi.

    Alınan sonucun kendilerini son derece mutlu ettiğini vurgulayan Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Yıldız, “Uzun ve zahmetli bir çalışmanın sonucunda gerçekleşen bu başarının oluşumunda emeği geçen başta akreditasyon kurulu olmak üzere tüm akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimize en içten dileklerimizle teşekkür ederiz. Ayrıca fakültemize maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen üniversitemiz üst yönetimi ve yardımcı birimlerine teşekkürlerimizi sunuyoruz” şeklinde konuştu.

  • Tiyatro oyununun gelirini Tıp Fakültesine bağışlandı

    Tiyatro oyununun gelirini Tıp Fakültesine bağışlandı

    Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Berrin Kulya Balkanlar’ın yazıp yönettiği ve BUSADER üyelerinin gönüllü olarak oynadığı Bağışla Beni oyunundan kazanılan gelir ile cerrahi set aldı. Dernek üyeleri, aldıkları cerrahi seti hastalara şifa olması amacıyla BUÜ Tıp Fakültesi’ne bağışladı.

    Devir teslim töreninde Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, BUSADER Federasyonu Genel Başkanı Zerrin Özgüle, BUSADER Başkanı Tülin Günbatılı, Prof. Dr. Bülent Oktay ve dernek üyeleri hazır bulundu.

    Yapılan bağışın kendileri adına çok kıymetli olduğunu vurgulayan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, topluma hizmet görevi bulunan üniversitelerin bu görevleri yaparken tek başına her soruna yetişemediğini kaydetti. Sivil toplum kuruluşlarının gösterdiği hassasiyet sayesinde eksikliklerin daha hızlı giderilebildiğinin altını çizen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Üniversite olarak eğitim-öğretim, bilimsel faaliyet ve topluma hizmet konularında çalışmaya devam ediyoruz. Bunları yaparken bir takım eksiklikler ortaya çıkabiliyor. Bu eksikliklerin hızlıca giderilmesi de sadece devlet imkânlarıyla maalesef mümkün olmuyor. O yüzden hayırseverlerin desteklerine çok ihtiyaç duyuyoruz. BUSADER’in yaptığı bu bağışı son derece anlamlı ve kıymetli buluyoruz. Kendilerine müteşekkir olduğumuzu iletiyor, yapılan bağışın bu organizasyonda emeği geçen herkese aynı zamanda dua olarak geri döneceğini bildirmek istiyoruz. Sağ olsunlar, var olsunlar” diye konuştu.

    Kullanım ömrünü doldurmuş aletler yenilendi

    Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya ise dernek ile uzun süredir irtibatta olduklarını ve daha önce de kendilerinden kıymetli bağışlar aldıklarını hatırlattı. Bağışla Beni isimli oyundan bir gelir elde ettiklerini ve bu gelir ile Tıp Fakültemize bağışta bulunmak istediklerini söylediler. Bizler de eksik noktalarımızı kendilerine aktardık. Burada en acil ihtiyacımızın mikro cerrahi setler olduğunu söyledik. Mevcut setlerimiz 15 yıllık ve artık kullanım ömrünü doldurmuş aletlerdi. Sağ olsunlar bizi kırmadılar. Toplanan miktarın yetmediğini görünce yine aralarında bir organizasyon yaparak eksik kalan miktarı da toplamayı başardılar. Bugün de bizlere alınan yeni cerrahi setleri bağışladılar. Bu mikro cerrahi seti ile organ nakli ameliyatları daha sıkıntısız geçecek. Her birine sonsuz teşekkür ediyoruz” açıklamasında bulundu.

    Destek devam edecek

    BUSADER Federasyonu Genel Başkanı Zerrin Özgüle de Bursa’da toplam 3 defa oynanan oyundan elde edilen gelir ile Tıp Fakültesi’ne yeni bir bağışta bulunmaya karar verdiklerini açıkladı. Daha önce farklı şehirlerde benzeri çalışmalar yaptıklarını kaydeden Genel Başkan Zerrin Özgüle; “Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültemize geçmiş dönemde de farklı konularda bağışlarda bulunmuştuk. Tıp Fakültemiz, sadece Bursa’nın değil, tüm Güney Marmara’nın en önemli sağlık kuruluşları arasında yer alıyor. Biz de böylesine önemli bir kuruma elimizden gelen katkıyı vermek istiyoruz. Üyelerimizin gönüllü olarak yer aldıkları Bağışla Beni isimli tiyatro oyunundan elde ettiğimiz gelirle de yine aynı şekilde Tıp Fakültemize ve Hastanemize bağış yapmak istedik. Hocalarımızla görüşerek cerrahi set eksikliğinin giderilmesi noktasında destekte bulunduk. Burada görev yapan hocalarımıza kolaylık, tüm hastalarımıza da acil şifalar diliyoruz” dedi.

  • BUÜ’lü genç akademisyenden büyük başarı

    BUÜ’lü genç akademisyenden büyük başarı

    İstanbul Ticaret Odası’nın (İSO) destekleriyle gerçekleştirilen İTÜ Çekirdek BigBangStartup Challenge 2022 tamamlandı.

    Yarışmanın finalinde 2022’nin en iyi girişim projelerine ödülleri takdim edildi. BUÜ’lü genç akademisyen Araştırma Görevlisi Mert Ali Özel’in sahip olduğu Oxodes Teknoloji, en iyi 4 girişim projesi arasında yer alarak 350 bin lira büyük ödülü almaya hak kazandı. Yarışmada “iyiMetal, “Tayko Pil” ve MYTH.Ai” girişimleri de aynı ödüle layık görüldü.

    Geleceğin mühendis adayından büyük başarı

    Aynı yarışmaya kurduğu AxMagShift isimli girişim projesi ile katılan BUÜ Mühendislik Fakültesi öğrencisi Emrecan Uyar ise en iyi 71 girişim arasında gösterildi. Henüz öğrenci olmasına rağmen büyük bir başarı elde eden Emrecan, final töreninde sahneye çıkarak 150 bin liralık ödül çekini jüri üyelerinin elinden aldı.

    “Gurur duyuyoruz”

    Araş. Gör. Mert Ali Özel ve öğrenci Emrecan Uyar’ın elde ettiği başarıları büyük bir gururla takip ettiklerini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Üniversite yönetimi olarak her zaman genç girişimcilerin yanında olduklarını söyledi. Türkiye’nin düşünen, araştıran ve üreten gençlere ihtiyaç duyduğuna işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Bu gençlerimizin sayısının artması için bizlere de büyük sorumluluklar düşüyor. Bu anlayış ile tüm akademik ve bilimsel altyapımızı geliştirmeye, öğrencilerimizin de bu donanımlardan daha fazla yararlanması için çalışıyoruz. Akademik kadromuz da bu konuda ciddi bir sorumluluk üstleniyor. Hep birlikte geleceğin girişimcilerini, bilim insanlarını ve akademisyenlerini yetiştirmek için gayret ediyoruz. Girişim projeleri ile kıymetli bir ödülü hak eden öğrencilerimizi gönülden tebrik ediyoruz” şeklinde konuştu.

    BUÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Burak Etemoğlu ise genç akademisyen ve öğrencisini tebrik ederek, başarılarının devamı temennisinde bulundu. Dekan Etemoğlu, fakülte olarak destek vermeye devam edeceklerini kaydetti.

  • Bursa’da ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ paneli

    Bursa’da ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ paneli

    Türkiye’nin yürüttüğü yerli ve milli projelerin konuşulması, gençlerin bilgilendirilmesi ve gelecek vizyonu konusunda bilgi paylaşımının yapılması amacıyla başlatılan Milli Teknoloji Hamlesi panellerine Bursa Uludağ Üniversitesi’nde başlandı.

    Programı BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İl Müdürü Mehmet Latif Deniz, akademisyen ve öğrenciler takip etti. Moderatörlüğünü BUÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı Prof. Dr. Ferhat Pirinççi’nin yaptığı panelde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı İrfan Keskin, Bursa Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yüksel Okşak, Mersin Üniversitesi öğretim üyesi ve SETA Araştırmacısı Dr. Tunç Demirtaş ile Bursa Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Engin Koç konuşmacı olarak yer aldı.

    Panelin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, milli teknoloji hamlesini her anlamda çok önemli bir proje olarak benimsediklerini vurguladı. Türkiye’nin bir takım sorunlar nedeniyle böylesine dev bir adımı atma yoluna gittiğini kaydeden Kılavuz, “Olanda hayır vardır. Bize 5-6 yıl önce şer gibi gözüken çoğu şey geriye baktığımız zaman yerli, milli ve tamamen bize ait olan nice teknolojik gelişmelerin ortaya çıkmasına fırsat verdi. Bizim gibi köklü ve gelişmiş üniversiteler de bu hamlelere yapacakları teknolojik ve bilimsel çalışmalar ile katkı sunacak. Akademisyenlerimizin, sanayi kuruluşları ile yaptığı ortak faaliyetler, projeler ve diğer girişimler bu hamlelere kıymetli katkılar sunuyor” diye konuştu.

    Üniversite tarihinde ilk kez TÜBİTAK 1004 projesi alındı

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nin tarihinde ilk defa önceki hafta TÜBİTAK 1004 Teknoloji Mükemmeliyet Projesi almaya hak kazandığını açıklayan Rektör Kılavuz, “Bu yıl üniversitemizin yürütücü olduğu bir proje TÜBİTAK’tan kabul aldı. Proje doğrultusunda oluşturulan konsorsiyumun 8 üyesi var. İş fikri TOGG tarafından verildi. Yürütücü ve koordinatör üniversite biziz. Araştırmacı üniversite Eskişehir Teknik Üniversitesi ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. Özel sektör kuruluşları Asaş Alüminyum, Coşkunöz Kalıp ve Coşkunöz Metal. Raylı Ulaşım Teknolojileri alanında da TÜBİTAK RUTE ile iş birliği yapacağız. Projenin adı ise Pil ve Batarya Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi. Bugün konuştuğumuz milli teknoloji hamlesine yakışacak bir çalışma. Bu projeden 24 milyon TL üniversitemize kalacak. Kurum tarihinin en büyük projesi olacak. Pil ve batarya teknolojileri alanında son derece kıymetli çalışmalar yürütülecek” açıklamasında bulundu.

    Rektörden gençlere tavsiye

    Konuşmasında öğrencilere de seslenen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, gençlerin milli teknoloji hamlesi konusunda duyarlı olması gerektiğini aktardı. Uzmanlık alanı fark etmeksizin yürütülecek çalışmalara destek verilebileceğinin altını çizen Kılavuz, “Ben İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde eğitim görüyorum. Ne alakası var diye sormayın arkadaşlar. Artık bu konular sosyal bilimler alanıyla da yürütülüyor. Biz TÜBİTAK 1004 Projesi’ni alabilmek için sizin fakültenizden 3, sosyoloji bölümünden 1 hocamızın katkılarıyla toplumsal etki analizi yaptık. Pil ve batarya teknolojilerinin toplum ve insan nezdinde faydaları araştırıldı. Üniversiteler içerisinde 17 başvuru arasında ilk sırada gösterildi. Sosyal bilimlerin olmadığı hiçbir proje tam anlamıyla toplumsal katkı sağlamayacaktır. Bu vesile ile toplantıyı organize eden, katılan ve takip eden herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    Ekonomik ve teknolojik bağımsızlığın anahtarı “Milli Teknoloji Hamlesi”

    Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi. Prof. Dr. Ferhat Pirinççi ise 7 farklı şehirde düzenleyecekleri Milli Teknoloji Hamlesi paneller serisinin ilkini Bursa’da yapılan program ile başlattıklarını söyledi. Milli teknoloji denildiği zaman sadece mekanik ve mühendislik boyutunun akla geldiğini kaydeden Pirinççi, “Milli teknolojinin esas alanını anlayabilmek için çok daha geniş etkinlikler serisi düzenlememiz gerekiyor. İlk etapta bu hamlenin Türkiye’nin gerçek anlamda ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını sağlayamaya yönelik bir çalışma olduğunu söylemek mümkün. Büyük ölçüde yerlilik, millilik ve özgünlük kavramları üzerine kurulmuştur. Bundan sonra Türkiye’nin dış politikada, ekonomide, sanayide, dijitalleşme ve sağlık alanları başta olmak üzere her alanda özgün ve bağımsız politikalar izlemesini sağlayacak bir girişimdir” şeklinde konuştu.

    Sanayi ve teknoloji politikasının temel vizyonu

    Panelin konuşmacılarından olan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı İrfan Keskin de konuşmasında toplumdan sanayiye, sanayiden bilgi toplumuna geçişte önemli bir kapasite artışı olduğunu vurguladı. Günümüzde insan aklının en kıymetli hammadde haline geldiğine işaret eden Genel Müdür Yardımcısı İrfan Keskin, “Bir tür paradigma değişimi var ve biz toplum olarak bu değişime ayak uydurmak zorundayız. İnsan; bilgi, teknoloji, para ve zaman kavramlarını çok iyi kullanmak zorunda. Bunları yaparsa büyüme ve gelişmede çok zorlanmayacaktır. Bizim sanayi ve teknoloji politikamızın temel vizyonu, işte tam da bu nedenle milli teknoloji hamlesi üzerine kuruldu. Özgün teknolojiler geliştirmek, rekabetçi ve girişimci olmak zorundayız. Burada ana kaynağımız insan ve özellikle gençler olacak. Gençlerimiz de bu anlamda değişim, iletişim ve bilişim konularında kendilerini geliştirmek için azimli olmak zorundalar. Hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. El birliği ile ülkemizi geleceğe hazır hale getireceğiz” diye konuştu.

    TOGG, teknolojik üstünlük sağlayacak

    BUÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Yüksel Okşak ise milli teknoloji hamlesinin ekonomik kısmına değindi. Türkiye’nin tam anlamıyla bir ekonomik bağımsızlık mücadelesi verdiğini söyleyen Okşak, “Dünyadaki şartlar değişiyor. Küresel ekonomide dengeler değişiyor ve Türkiye, bu değişen dengeler içerisinde yarışa yeniden başlamanın heyecanı içerisinde bulunuyor. Yarış içerisinde kendisine yer edinebilen ülkeler ekonomik anlamda ciddi sıçramalar yapabilecek. Bu anlamda otomotiv endüstrisini örnek gösterebiliriz. Yüksek teknoloji burada ayrıca özel bir önem taşıyor. İleri teknoloji üretenler dünyada söz sahibi oluyor. TOGG özelinde meseleye baktığımız zaman; otomotiv piyasasının yeni dönüştüğü dünyada çok önemli bir yere geliyoruz. Toplamda yüzde 10’u bulmayan bir hibrid ve elektrikli araç piyasası var. Bunun elektrikli olan kısmı sadece yüzde 2-3’lerde bulunuyor. Ancak 2035 yılında bu pazar yüzde 40’lara ulaşacak. Türkiye bu konuda trenin ilk vagonuna kendini atmış durumda. Dünyanın sayılı ülkeleri elektrikli araç üretebiliyor. Türkiye de bu ülkeler arasında yer alıyor. Bundan 10-15 yıl sonra elektrikli araç piyasasına girecek ülkelere teknoloji transfer edecek seviyelere geleceğiz” açıklamasında bulundu.

    Panelde yer alan Mersin Üniversitesi öğretim üyesi ve SETA Araştırmacısı Dr. Tunç Demirtaş ile Bursa Teknik Üniversitesi Dr. Engin Koç da milli teknoloji hamlesine yönelik farklı çalışma alanları üzerinden değerlendirmelerde bulundular. Panel, öğrencilerden gelen soruların cevaplanması ve katılımcılara teşekkür plaketinin takdim edilmesiyle sona erdi.

  • BUÜ’nün en büyük bütçeli projesine TÜBİTAK’tan destek

    BUÜ’nün en büyük bütçeli projesine TÜBİTAK’tan destek

    BUÜ’nün Araştırma Programı Yönetici Kuruluş olarak yer aldığı TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destekleme Programında açılan “Yüksek Teknoloji Platformları 2021 Yılı Çağrısı” başlıklı çağrıya sunulan “Elektrikli Taşıtlar İçin Batarya Teknolojileri Araştırma ve Geliştirme Platformu (BATEG)” isimli araştırma programı, TÜBİTAK’tan destek almayı başardı. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz öncülüğünde başvurulan projede, yönetici olarak Otomotiv Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Sevilgen, koordinasyon kurulunda ise Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Akın Burak Etemoğlu, Prof. Dr. Fatih Karpat ve Prof. Dr. Necmettin Kayagörev alıyor.

    Farklı üniversite ve kurumlar destek verecek

    Bursa Uludağ Üniversitesinin Araştırma Programı Yönetici Kuruluş ve TOGG’un Proje ortağı olarak yer aldığı TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı doğrultusunda, “Elektrikli Taşıtlar İçin Batarya Teknolojileri Araştırma ve Geliştirme Platformu (BATEG)” başlıklı araştırma programında, Eskişehir Teknik Üniversitesi (İleri Teknolojiler Araştırma ve Uygulama Merkezi), TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (İleri Mühendislik Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi), TÜBİTAK RUTE (Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü) ile beraber Coşkunöz Metal Form Makina End. ve Tic. A.Ş., Coşkunöz Kalıp Ar-Ge Merkezi ve ASAŞ Ar-Ge Merkezi yürütücü kuruluşlar olarak yer alıyor.

    Projede 104 araştırmacı görev alacak

    Projede; BUÜ Mühendislik Fakültesi’nin Otomotiv, Makine, Endüstri ve Çevre Mühendisliği bölümlerinden öğretim üyeleri teknik projede, araştırmacı olarak çalışacak. Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme, Ekonometri ve Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümlerinden öğretim üyeleri ise Toplumsal Etki Analizi Projesinde araştırmacı olarak görev alacak. TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Projesi’nde; Bursa Uludağ Üniversitesi’nden 21 araştırmacı, 19 bursiyer ve 2 yardımcı personel bulunacak. Yine projede oluşturulacak platformda ise 64 araştırmacı, 30 bursiyer ve 10 yardımcı personel bulunacak olup toplam 104 proje personeli görev üstlenecek. Projenin içeriği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gökhan Sevilgen, TÜBİTAK desteği ile oluşturulacak Elektrikli Taşıtlar için Batarya Teknolojileri Araştırma ve Geliştirme Platformu’nda yürütülecek 7 teknik ve 1 Toplumsal Etki Analizi Projesi olmak üzere toplam 8 projenin yürütüleceğini açıkladı.

    Teknik kabiliyeti arttıracak

    Yürütülecek çalışmaları değerlendiren BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz da, “BATEG platform üyeleri ile birlikte iş birliği yapılarak, Elektrikli Taşıtlar alanında ihtisaslaşmanın yanında ülkemizin öncelikli alanlarda ulusal stratejik hedeflerine uygun bilimsel nitelikli ticarileşme potansiyeli yüksek olan başta TOGG’un yeni nesil araçları olmak üzere Bursa ve Türkiye’de bulunan diğer otomobil üreticileri için kritik öneme sahip batarya paketine ait tüm ürünler ile ilgili know-how’ın ülkemize kazandırılması amaçlanmaktadır. Elektrikli Taşıtlar için Batarya Teknolojileri Araştırma ve Geliştirme Platformu’nun ana stratejik hedefi ise ülkemiz için otomotiv endüstrisinde stratejik ürün grubu arasında yer alan elektrikli taşıtlara ait batarya paketi ile ilgili Ar-Ge faaliyetleri ile birlikte yüksek teknoloji ürün grubunda yer alan batarya paketinin tasarımı, tasarım doğrulama ve üretilmesine ilişkin teknik kabiliyetlerinin bölgemize kazandırılmasıdır” diye konuştu.

    Referans niteliği taşıyacak

    “Bataryalar aynı zamanda enerji depolama birimi olarak modüler yapıda dizayn edildiğinde yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre edilebilirliği ile birlikte hem ulusal hem de uluslararası alanda batarya paketine olan talebin daha da artacağı öngörülmektedir” şeklinde konuşan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Diğer taraftan, projede geliştirilecek batarya paketi için elde edilecek alt teknolojiler ve ilgili ürün grupları, ileride ihtiyaç duyulacak olan ‘Hidrojen enerji sistemleri’ ve ‘yakıt pilleri’ne yönelik araştırma ve geliştirme konularında başvurulacak projeler için referans niteliği taşımaktadır” açıklamasında bulundu.
    Rektör Kılavuz, önümüzdeki günlerde proje paydaşı kurumların katılacağı geniş bir basın lansmanı gerçekleştirileceği bilgisini de aktardı.

  • BUÜ’den yeni işbirliği imzası

    BUÜ’den yeni işbirliği imzası

    BUÜ Türk Devletleri ve Akraba Toplulukları Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDAM), Türk Dünyası ile kültürel yakınlaşma çalışmalarını hızla sürdürüyor. Hayata geçirdiği projeler sayesinde bu coğrafyadaki birçok üniversite ve kurumla ortak çalışma sahası açan TÜDAM, son olarak Uluslararası Türk Kültürü ve Mirası Vakfı ile işbirliği yapma kararı aldı. Hazırlanan protokole BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve Vakıf Başkanı Günay Efendiyeva imza attı.

    Rektörlük Binası’nda gerçekleştirilen imza töreninde konuşan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Türk Dünyası’nda bulunan tüm ülkeleri kardeş gibi gördüklerini ve burada faaliyet gösteren kurumlar ile her türlü işbirliğine açık olduklarını vurguladı. Gönül bağı ile bağlı oldukları Türk Cumhuriyetlerindeki üniversitelerin birçoğuyla akademik ve bilimsel anlamda çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Bursa Uludağ Üniversitesi olarak dost ve kardeş ülkelere kapılarımız her zaman sonuna kadar açık olacak. Oradan gelen işbirliği ve destek taleplerini asla geri çevirmedik. Bundan sonra da çevirmeyeceğiz. Üniversitelerin yanı sıra kurum ve kuruluşlar ile ilişkilerimizi diri tutmaya gayret ediyoruz. Uluslararası Türk Kültürü ve Mirası Vakfı da bu kurumlar arasında yer alıyor. Yapacağımız işbirliği protokolü sayesinde son derece kıymetli projelere imza atacağımıza gönülden inanıyorum” diye konuştu.

    Uluslararası Türk Kültürü ve Mirası Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Günay Efendiyeva ise Bursa Uludağ Üniversitesi’nin Türkiye’deki üniversiteler arasında seçkin bir yeri bulunduğuna işaret ederek, “Böylesine deneyimli ve donanımlı bir üniversite ile işbirliği yapacak olmaktan dolayı son derece gururluyuz. Vakfımızda yürütmeyi planladığımız projelerimize Üniversitemizden akademik ve bilimsel destek isteyeceğiz. TÜDAM ile ortak çalışmalar yapacağız. Destekleri ve katkıları için üniversitemizin yöneticilerine de teşekkür ediyoruz” açıklamasında bulundu.

    TÜDAM Müdürü Doç. Dr. Erdem Özdemir de kuruldukları ilk günden itibaren Türk Dünyasındaki kurum ve kuruluşlar ile çok sayıda proje düzenlediklerinin altını çizdi. Vakıf ile bilimsel, sanatsal, kültürel alanlar başta olmak üzere akademik ve stratejik anlamda da kıymetli çalışmalara imza atacaklarına inandığını söyleyen Doç. Dr. Erdem Özdemir, işbirliğinin genişleyerek devam edeceğine inandığını ifade etti.
    Protokol töreninde TÜDAM Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Sıla Türkay Yavuzel, Vakıf Türkiye Temsilcisi Nuri Aksu ve Vakıf Azerbaycan Temsilcisi Leyla Hasanova da hazır bulundu.