Etiket: BUÜ

  • BUÜ’de “Güzel Nefesler Kulübü” Etkinliği

    BUÜ’de “Güzel Nefesler Kulübü” Etkinliği

    Etkinlik hakkında bilgi veren BUÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Mehmet Karadağ, ve Pulmoner Rehabilitasyon Ünitesi sorumlusu Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı “Pulmoner Rehabilitasyon, kronik solunum hastalıklarının tıbbi tedavisinde bilimsel etkinliği gösterilmiş, bütüncül tedavi yaklaşımının standart bir bileşenidir. Pandemi ile birlikte sağlık hizmeti sunumunda birçok uygulama boyut değiştirirken pulmoner rehabilitasyon programları da bir kısmi uzaktan sağlık uygulama yöntemi olan “Tele-pulmoner rehabilitasyon” uygulamaları ile gerçekleştirilebiliyor. Bursa Uludağ Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı bünyesinde Pulmoner Rehabilitasyon Ünitesinde 2020 yılı Eylül ayı itibariyle tele-pulmoner rehabilitasyon programı uygulanmaya başlanmış olup, program özellikle ağır COVID-19 hastalığı geçiren bireylerde, sınırlı akciğer rezervi olan hastalarda akciğer ameliyatları öncesinde, KOAH, astım, bronşektazi, akciğer sertleşmesi (IPF) ve kistik fibrozis hastalarında başarılı bir şekilde sürdürülmektedir. Uzun süreli nefes darlığı, günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlanma, yaşam kalitesinde azalma ve/veya egzersiz kısıtlılığı olan tüm solunum hastalarına pulmoner rehabilitasyon uygulanabilmektedir. Pulmoner rehabilitasyon, her yaştan solunum hastalarına rehabilitasyon ünitelerinin özelliklerine bağlı olarak hastanede, ayaktan, evde veya sanal ortamda eşzamanlı hastanın evinden katılabileceği tele-pulmoner rehabilitasyon programları olarak uygulanabilmektedir.” şeklinde konuştu.

    Pandemi koşullarına göre yeniden yapılandırılan Tele-Pulmoner Rehabilitasyon programının uygulama esasları, BUÜ Göğüs Hastalıkları AD öğretim üyesi Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı, Hemşire Ayten Odabaş, Fizyoterapist Abdurrahman Doğan, Solunum Teknisyeni İsmet Polat ve Diyetisyen Demet Kerimoğlu tarafından aktarıldı.

  • BUÜ’de otonom servis aracı tasarlandı

    BUÜ’de otonom servis aracı tasarlandı

    Yönetiminde; alanında uzman akademisyenlerin de bulunduğu 5 otomotiv lisesi öğrencisi, 33 lisans, 7 yüksek lisans, 4 doktora öğrencisi ve mezunların bulunduğu Otonom Araç Geliştirme Grubu (OTAGG), geleceğin önemli bir parçası olacak olan otonom araçlarla ilgili önemli bir projeye imza attı.

    Sektör temsilcileri yoğun ilgi gösterdi

    Bursa Uludağ Üniversitesi kampüsü içerisinde otonom servis aracı olarak hizmet vermek amacıyla geliştirilen OTAGG-01 Otonom Araç Projesi, ULUTEK Teknopark ev sahipliğinde Bursa’nın önde gelen yaklaşık 60 otomotiv ve mühendislik firma temsilcisi ile paylaşıldı. ULUTEK Teknopark Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen, yurt içi ve yurt dışından birçok katılımcının çevrimiçi takip ettiği sunuma, Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Burak Etemoğlu, ULUTEK Teknopark Genel Müdür Yardımcısı Hakan Gedikli, Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Emir Dirik, Makina Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Karpat, OYAÇ MYO Öğretim Görevlisi Koray Aki, OTAGG Danışma Kurulu Üyesi; Bilgisayar Mühendisliği, Elektronik Mühendisliği, Otomotiv Mühendisliği öğretim üyeleri, BMSC GLOBAL Ülke Direktörü Bayram Ali Özdemir ve BURSA/NİLÜFER-Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile yapılan protokol çerçevesinde destek veren Okul Müdürü Metin Sezer ve çok sayıda öğrenci katıldı.

    “Sanayide elini kirleten öğrenciye ihtiyaç var”

    Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Burak Etemoğlu, “Bursa’nın değerlerini de içinde barındıran, birlikte iş yapabilme becerisini gösterdiğimiz ULUTEK Teknopark’ın bünyesinde bulunmak çok değerli ve önemli. Öğrencilerimize rol model oldukları ve bizleri bu tür çalışmalarda yalnız bırakmadıkları için çok teşekkür ederim” dedi. Mühendislik Fakültesi’nin 200 öğretim elemanı ve 5 bin 500 öğrencisiyle Bursa’nın Ar-Ge ve araştırma ekosistemine önemli katkılar sağladığını da kaydeden Etemoğlu, “Deneyimlerimiz şunu gösteriyor ki; sanayide elini kirletme becerisi olan öğrenciye ve mezuna çok ihtiyaç var. Bugüne kadar elde etmiş olduğumuz başarılar, bu tür öğrencilerin sayılarının artmasıyla mümkün oluyor. Dolayısıyla otonom araç geliştirme becerisi gösteren öğrencilerimiz ve onlara yol gösteren tüm akademisyenlerimizin emeği çok kıymetli” ifadelerini kullandı.

    Destek vermeye gönüllü olduklarını dile getiren sektör temsilcilerinin çokluğu grup üyelerini memnun etti. Yakın bir zamanda planlanacak çalıştayda sektör ile çalışmalar için tekrar değerlendirme fırsatı yakalanacak.

    Mühendislik fakültesi akademisyen ve öğrencilerinin yanı sıra Otomotiv lisesinden de öğrenci ve öğretmenlerin destek verdiği OTAGG, otonom alanında ihtiyaç duyulan insan kaynağının yetiştirilmesine ivme kazandırmayı da hedeflemektedir.

  • BUÜ’de mezuniyet coşkusu

    BUÜ’de mezuniyet coşkusu

    Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen mezuniyet töreninde Eğitim Bilimleri, Sosyal Bilimler, Sağlık Bilimleri ve Fen Bilimleri Enstitülerindeki doktora ve yüksek lisans eğitimlerini başarı ile tamamlayanlara mezuniyet belgeleri verildi. Programa BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, rektör yardımcıları, enstitü müdürleri, fakülte dekanları, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.

    Mezuniyet töreninde üç yıllık bir pandemi arasından sonra mezuniyet törenlerinin yüz yüze yapılabilmesinden duyduğu mutluluğunu dile getiren BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Yaklaşık 8bin lisansüstü öğrenci sayımız var. Biz bir araştırma üniversitesiyiz. Devletimiz tarafından verilen bu görev üzerimize bir sorumluluk da yüklüyor. Özellikle lisansüstünde yayın ve patent sayımızı artırmamız gerekiyor. Yaptığımız kadro çalışmaları neticesinde akademisyenlerimizin kadro problemlerini çözmüş bulunuyoruz. Bu durumun bize getirisi kaliteli yayın şeklinde oluyor.

    Nitekim son üç yıldır ISI dergilerinde artan yayın sayımız 908 rakamına ulaştı. Bu sene 1000 rakamını görmeyi umuyoruz. Atıf ve Q1 grubu yayın sayılarımız da artıyor. Bu parametreler arttıkça üniversitemizin araştırma üniversiteleri arasındaki yeri daha da güçlenecektir. Sevgili gençler, bu noktaya kolay gelmediniz. Vatanımızın ümidi sizlersiniz. Bu vatanın sizlere ihtiyacı var. Siz bu vatana bir şeyler verebildiğinizde o zaman daha da yükseleceğiz. Bu pırıltıyı gözlerinizde görüyorum. Çocuk seslerinin yankılandığı bu salonda, akademik kariyer ile birlikte aile yaşantısını devam ettirdiğiniz için sizleri ve gösterdikleri sabır için ailelerinizi gönülden tebrik ediyorum. Sizleri ilim hayatına hazırlayan değerli hocalarıma şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

    Törende Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Kazım Yoldaş, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Kadir Yasin Eryiğit, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Gülşah Çeçener ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Hüseyin Aksel Eren çalışmaları ve programları hakkında katılımcılara kısa birer konuşma yaptı.

    Açılış konuşmalarının ardından Doktora Tez Ödülü kazanan öğrencilere plaketleri takdim edildi. Mezun olan öğrencilere belgelerinin verilmesinden sonra tüm öğrenciler hep birlikte kep atmanın mutluluğunu yaşadı.

  • BUÜ ve Makina Mühendisleri Odası arasında önemli protokol

    BUÜ ve Makina Mühendisleri Odası arasında önemli protokol

    Protokol çerçevesinde BUÜ Makine Mühendisliği Bölümü 2. Sınıf öğrencileri yaz dönemi stajları içerisinde TMMOB Makina Mühendisleri Odası Kaynak Eğitim ve Muayene Merkezi’nde kaynak, tahribatlı ve tahribatsız muayene konularında, Makina Mühendisleri Odası’nda ise hidrolik ve pnömatik konularında teorik ve uygulamalı çalışmalar yapabilecek.

    Makine Mühendisi adaylarının mühendislik temel uygulamaları içinde yer alan kaynak, hidrolik, pnömatik konularında, teorinin yanı sıra uygulamaları bizzat yaparak bilgi ve deneyimlerini arttırmayı amaçlayan protokol BUÜ Rektörü Prof.Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel tarafından imzalandı.

    Törende BUÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Akın Burak Etemoğlu, Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. Fatih Karpat, akademisyenler ve şube yöneticileri katıldı.

    “Topluma hizmet görevimiz”

    Protokol imza töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof.Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Üniversiteler eğitim öğretim, bilimsel araştırmaların ve teknoloji geliştirmenin yanında topluma hizmet anlamında da görev üstlenmek durumundadır. Bu çerçevede yerel yönetimler, STK’lar ve toplumun çeşitli katmanlarından gelen taleplerin karşılanması ve karşılıklı işbirliği noktasında kazan-kazan anlayışıyla birbirimize destek olmayı amaçlıyoruz. İmzaladığımız bu protokol sayesinde öğrencilerimizin uygulama anlamında kazandıkları imkân ve olanakları değerli buluyoruz. Bu işbirliği sayesinde öğrencilerimiz, fakültemiz, üniversitemiz ve mezuniyet sonrasında da sektörün kazanımları olacaktır. Desteklerinden dolayı TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi yönetimine teşekkür ediyor, protokolün hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

    TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel ise konuşmasında; “Mesleğin içerisinde olan birisi olarak uygulama ve stajın önemini biliyorum. Kurum olarak da kendimizi bir eğitim kurumu olarak görüyoruz. Temel amacımız mesleki gelişim ve alınan teorik bilgilerin uygulamaya dökülmesine katkı sağlamaktır. Bu anlamda Bursa Uludağ Üniversitesi ile uzun yıllardır devam eden işbirliğini çok önemsiyoruz. Pandemi ile işbirliğimiz kesintiye uğrasa da bu bağı tekrar inşa etmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bize bu imkanı sağladığınız için teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

  • BUÜ ve Almanya ilişkisi güçleniyor

    BUÜ ve Almanya ilişkisi güçleniyor

    Bursa Uludağ Üniversitesi, uzun yıllardır işbirliği içerisinde olduğu Giessen Justus Liebig Üniversitesi’nin Veteriner, Tıp ve İlahiyat alanlarından akademisyenleri ile Hessen eyaleti yetkililerini ağırladı.

    Heyette; JLÜ Rektör Yardımcısı ve Küçük Hayvan Kliniği Cerrahi Direktörü Prof. Dr. Dr. h.c. Martin Kramer; JLÜ Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dr. Stefan Arnhold, At Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Michael Röcken; JLÜ Tıp Fakültesinden Dekan Yardımcısı ve Pediyatrik Hematoloji ve Onkoloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Dieter Körholz, Patoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Stefan Gattenlöhner, Travma, El ve Plastik-Rekonstrüktif Cerrahi Kliniği Direktörü Prof. Dr. Dr. h.c. Christian Heiss, Tıbbi Mikrobiyoloji ve Viroloji Merkezi Direktörü Prof. Dr. Trinad Chakraborty, Radyoloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Gabriele Krombach, Cerrahi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Dr. Winfried Padberg Cerrahi ve İslam teolojisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yaşar Sarıkaya; Hessen Eyaleti Kültür Sanat ve Bilim Bakanlığı Eski Müşteşarı Prof. Dr. Joachim Felix Leonhard, Türk-Alman Sağlık Vakfı’ndan (TDG) Prof. Dr. Dr. Yaşar Bilgin ve Rafet Solak yer aldı.

    İlk olarak, Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde Tıp ve Veteriner Fakülteleri arasındaki işbirliği çerçevesinde “Akademik Günler” adlı bilimsel toplantı düzenlendi. Toplantıda BUÜ Rektörü Prof. Dr. A. Saim Kılavuz’a BUÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Prof. Dr. Adem Doğangün, Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ve Uluslarararası Akademik İlişkiler Koordinatörü (UAİK) Prof. Dr. Bülent Şenay eşlik etti. Toplantının ardından iki üniversite arasında üniversiteler genelini kapsayan akademik işbirliği protokolü imzalandı. Protokol ile iki üniversite arasında ortak araştırma projelerinin yapılmasının yanında lisans ve lisansüstü öğrenci ile akademisyen değişimi yapılabilecek.

    135 ülkeden 7000 öğrenci ile uluslararası bir üniversiteyiz

    Toplantı açılışında ve protokol töreninde Almanya’dan gelen misafirleri Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa’da ağırlamaktan duyduğu mutluluğu vurgulayan BUÜ Rektörü Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “Bursa ihracatta İstanbul’dan sonra gelen, nüfus bakımından Türkiye’nin 4. Büyük şehri. Otomotiv alanında üç büyük fabrikayı bünyesinde barındıran ve dördüncüsü olan Türkiye’nin Otomobili TOGG için hazırlıklarını yapan bir şehirde bulunuyorsunuz. Ayrıca Bursa Türkiye’nin tekstil başkentidir. Dağ, deniz ve ovasıyla dünyada bu özellikleri bir arada bulunduran nadir şehirlerdendir. Böyle bir şehirde kurulan Bursa Uludağ Üniversitesi Türkiye’deki 20 araştırma üniversitesinden birisidir. 135 ülkeden 7000 öğrencimizi, burada en iyi eğitimi alıp ülkelerine döndüklerinde kaynakların eşit paylaşıldığı daha adil bir dünyada yaşama gayesini savunacak birer iyi niyet elçisi olarak görüyoruz. Balkanlar, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Afrika’dan gelen öğrencilerle bağlantılı olarak üniversitemiz bu ülkelerle çeşitli işbirliklerini yürütmektedir. Uluslararası Akademik İlişkiler Koordinatörlüğü’müz üzerinden özellikle Avrupa ve Amerika üniversiteleri ile çeşitli akademik işbirlikleri üzerinde çalışmalar yürütüyoruz. İmzaladığımız bu protokol ile akademik işbirliğimizin çok daha ileri bir noktaya ulaşacağına inanıyorum. Yapılacak bilimsel toplantıların verimli geçmesini ve imzaladığımız protokolün iki üniversiteye de hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

    Bursa benim ikinci evim

    Almanya’dan gelen heyete başkanlık eden Bursa Koordinatörü ve aynı zamanda Giessen Justus Liebig Üniversitesi Rektör Yardımcısı olan Prof. Dr. Martin Kramer ise heyettekileri tanıttıktan sonra konuşmasında; “Üniversitemiz 11 fakülteden oluşan bir devlet üniversitesi. İki üniversite arasındaki işbirliği sayesinde ülkelerimiz arasındaki bağı güçlendirdiğimiz için mutluluk duyuyorum. Bu etkinliğe katılmak benim için büyük bir onurdur. Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti ve Marmara Denizi ile Uludağ arasında kalan bu güzel şehri çok seviyorum. Aynı zamanda sıkı bir Bursaspor taraftarı olduğumu vurgulamak isterim. 1993 yılında ilk olarak arkadaşlarım Kamil Seyrek İntaş ve Deniz Seyrek İntaş tarafından bu güzel şehre ders vermek için davet edildim. O günden bu yana yaklaşık 30 sene geçti. Bu süreçte Bursa’da birçok önemli seminer ve konferans düzenledik. Örneğin 2013 yılında Dünya Veteriner Radyoloji Kongresi’ni Bursa’da düzenledik. İki üniversitenin Veteriner Fakülteleri arasındaki ilk resmi anlaşma 1998 yılında imzalandı. 2010’lu yıllarda Hessen eyaletinden bir heyet Bursa’ya gelerek kardeşlik anlaşması yaptılar. Bu sene ise ikili yakın ilişkilerimizi üniversiteler genelini kapsayan bir protokolü ile taçlandırdığımız için ayrıca mutluluk duyuyorum. Yaklaşık 30 yılı bulan bu işbirliği sayesinde Bursa’ya geldiğimde kendimi ikinci evime gelmiş gibi hissediyorum.” dedi.

    Prof. Kramer; BUÜ Giessen koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi E. Sinem Özdemir Salcı’ya JLÜ ve BUÜ arasındaki iletişimdeki katkısı, geçmiş koordinatörü Prof. Dr. Deniz Seyrek İntaş’a bugüne kadarki hizmetlerinden dolayı, Türk- Alman Sağlık Vakfı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Bilgin ve Rafet Solak’a bu organizasyonda yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür etti.

    Türk-Alman Sağlık Vakfı Başkanı Prof.Dr. Yaşar Bilgin ise konuşmasında “Yıllar önce yaşadığım eyalet olan Hessen Eyaleti yönetimi Türkiye’de bir kardeş şehir edinmek istedi. Grup olarak Türkiye’ye geldik ve bazı şehirleri gezdik. Grup üyeleri bu şehirlerin içinde Bursa’yı seçti ve Bursa ile bir kardeşlik ilişkisi kuruldu. Global dünyada artık devletlerarası ilişkiler çok zorlaştı. Hal böyleyken üniversiteler arası ilişkilerin ne kadar önemli olduğu burada ortaya çıkıyor. Bizler bilim insanları olarak ilim üzerinde çalışan insanlarız. Dünya ne kadar karışırsa karışsın ilim adamlarının birbirleri ile olan ilişkilerini sürdürmeleri ve ülkeler arası ilişkilerin gelişmesine yardımcı olmaları gerekiyor. Türkiye ile Almanya arasındaki ilişki ne kadar iyi olursa orada yaşayan biz Türkler bundan o kadar faydalanırız. Aksi durumda da bundan en çok biz zarar görüyoruz. Üniversitelerimiz arasındaki ilişkilerin güçlenerek devam etmesini diliyor, bizleri burada misafir ettiğiniz için teşekkür ediyoruz” dedi.
    Organizasyon dahilinde Giessen Justus Liebig Üniversitesi’nden gelen akademisyenler BUÜ Tıp Fakültesi ve Veteriner Fakültesi’ni gezerek çeşitli temaslarda bulundu.

  • Uludağ Üniversitesi’ni lise öğrencilerine anlattılar

    Uludağ Üniversitesi’ni lise öğrencilerine anlattılar

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz önderliğindeki üniversite heyeti, lise öğrencileri ile bir araya geldi. Okulun seminer salonunda gerçekleştirilen tanıtım toplantısına öğrencilerin yanı sıra öğretmenler de büyük bir ilgi gösterdi.

    Konuşmasında gençlere seslenen Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, lise öğrencilerinin genel anlamda şehir dışında okumayı istediğine işaret ederek; “Gençlerin böyle bir hayali var. Bunun için yapacağımız çok fazla şey yok. Burada kendimizi de eleştirmemiz gerekiyor. Bursa üniversiteleri olarak biz kendimizi yeterince anlatamadık. Pandemi süreci de buna tuz biber ekti. Bursa’daki liseler de bu şehirdeki üniversiteler hakkında yeterli bilgiye sahip değil. Biz bu bilgi eksikliğini gidermek için zaman zaman böyle ziyaretlerde bulunuyoruz. Bugün de Bursa Anadolu Lisesi’ni ziyaret ettik ve kendimizi anlatmaya çalışacağız. Öğrencilerimizden gelecek her türlü soruya da içtenlikte cevap vermeye gayret edeceğiz” diye konuştu.

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nin genel vizyonu hakkında detaylı bilgi veren Rektör Prof. Dr. A. Saim Kılavuz, Tıp ve Mühendislik Fakültesi başta olmak üzere çok özel eğitim bölümlerine sahip olduklarının altını çizdi. YÖK tarafından Araştırma Üniversitesi olarak atandıklarını kaydeden Kılavuz; “YÖK programlarında çok ciddi atak yapmış durumdayız. En fazla patent başvurusunda bulunan Üniversite konumundayız. Bu konuda özel bir mesai harcıyoruz. Aynı zamanda gençlerimiz için çok güzel bir kampüse sahibiz. 178 öğrenci topluluğumuz var. Burada gençlerimiz geleceğe dönük muhteşem projeler geliştiriyor. TEKNOFEST Yarışları için hazırlanan çok sayıda takımımız var. Dolayısıyla Bursa’da lise okuyan gençlerimizin zihninin bir köşesinde mutlaka Bursa Uludağ Üniversitesi’nin bulunmasını arzu ediyoruz” dedi.

    Gençlerin çoğunluğunun İstanbul’da okumak gibi bir arzusu olduğunu vurgulayan Rektör Kılavuz; “Bunu kendi ailemizden de görüyoruz. Gençler, üniversiteyi İstanbul’da okumak istiyor. Öğrencinin kendi merakı, arzusu ve büyük bir şehirde okumak isteği doğal olarak onları İstanbul’a yönlendiriyor. Bunu kabul ediyoruz. Ancak bilimsel ve akademik açıdan İstanbul’un pek çok üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi’nin eline su dökemez. Bunu asla unutmayın. Değerlendirme ve tercihlerinizi geniş açıda yapmanızı tavsiye ediyorum. Kapımız hepinize açık. Sizleri aramızda görmek bizleri mutlu edecektir” şeklinde konuştu.

    BUÜ Tıp, Mühendislik, Diş Hekimliği, Eğitim, Fen-Edebiyat ve İktisadi İdari Bilimler Fakültesi dekan ve yöneticilerinin de hazır bulunduğu program soru-cevap ile sona erdi.

  • TEKNOFEST’e hazırlanan öğrencilere yeni atölye

    TEKNOFEST’e hazırlanan öğrencilere yeni atölye

    TEKNOFEST Yarışları’nda projelerini sergilemek için çalışmalarını hızlandıran BUÜ’lü öğrenci topluluklarına Rektörlükten önemli bir destek geldi. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, öğrencilerden gelen atölye yeri talebini kısa sürede çözüme kavuşturdu. Görükle Kampüsü içerisinde projelerine odaklanmak için uygun bir yer talep eden çocuklar, ULUTÖMER Eğitim Kampüsü yanında yer alan, içinde çalışma alanları ve kafeteryası bulunan bir mekana yerleştirildi.

    Atölyenin açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Burak Etemoğlu, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cafer Çiftçi, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Genel Sekreter Osman Dikmen, idari ve akademik personel ile öğrenciler katıldı.

    Atölyenin açılış töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, yakın geçmişte öğrencilerin TEKNOFEST Yarışları için bireysel anlamda hazırlıklar yaptığını hatırlattı. Bursa Uludağ Üniversitesi gibi büyük bir üniversitenin, bilim ve teknolojik alanlarda düzenlenen tüm organizasyonlarda en önemli paydaşlardan biri olması gerektiğine inandıklarını aktaran Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “Biz öncelikle TEKNOFEST için paydaş olabilmek adına adımlar attık ve başvurularımızı yaptık. Buna karşılık olarak TEKNOFEST’te yürütülen çalışmaların hakemliğini yapacak 10’dan fazla hocamızı görevlendirdik. Yine üniversitemiz içerisinde bu işleri takip edecek bir koordinasyon birimi kurduk. Mühendislik Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Akın Burak Etemoğlu hocamızı da sorumlu olarak görevlendirdik. Bu çalışmaların başarıya ulaşması için öğrencilerimizle sıkı bir iletişim ortamı oluşturmak gerekiyordu. Bizler de bunu yaptık” diye konuştu.

    Öğrenciler yeni atölyede projelerine odaklanacak

    Öğrencilerin bu yarışma için istekli olduklarını görünce onlara fiziki birkaç mekân hazırlama ihtiyacı hissettiklerini söyleyen Rektör Kılavuz; “Öncelikle mevcut binalarımızı gözden geçirdik. Burası aynı zamanda misafir öğrencilerimizin sosyal donatı alanıydı. Bu alanı ikiye böldük ve yarışmalara hazırlanan öğrencilerimiz için geniş bir atölye hazırladık. Güzel de bir yer oldu. Çocuklarımız burada rahatlıkla projelerine çalışabilecekler. Bursa Büyükşehir Belediyemiz ile de görüşmelerimiz sürüyor. Çok daha donanımlı ve kaliteli bir yer için anlaştık. Belediyemiz de inşallah en kısa sürede burayı bitirecektir. O güne kadar bugün için hazırladığımız atölyede öğrencilerimiz çalışmalarını yürütecekler. İnşallah da çok güzel projeler ortaya çıkaracaklar ve yarışmalarda yüzümüzü güldürecek sonuçlar elde edecekler. Ben öğrencilerimizdeki kararlılığı görüyorum ve her birinin başarılı olmak için yoğun bir çaba gösterdiğine gönülden inanıyorum” şeklinde konuştu.

    Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve beraberindeki heyet, kurdele kesiminin ardından atölyede çalışmalarını yürüten öğrenci topluluklarını ziyaret etti. Projeler hakkında bilgi alan Kılavuz, öğrencilere başarı dileğinde bulundu.

  • BTO’dan onkoloji hastanesi açıklaması

    BTO’dan onkoloji hastanesi açıklaması

    Sosyal medyada da yayılan habere göre, doktor kalmaması nedeniyle Bursa Uludağ Üniversitesi Sabahattin Gazioğlu Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Hastanesi’nde Çocuk Onkoloji Kliniği’nin kapatılacağı belirtildi.  Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu da bir açıklama yaparak duruma açıklık getirdi.

    Açıklamada, Çocuk Onkoloji Kliniği’nde görevli bir öğretim üyesinin sağlık sorunları nedeniyle bir süredir görevinin başında bulunamaması ve tedavisi nedeniyle uzun bir süre daha görevine dönemeyecek olması, aynı bölümde çalışan bir öğretim görevlisi hekimin hasta yükünü tek başına üstlenme sorumluluğuna neden olduğu belirtildi.

    “Meslektaşımızın kişisel gerekçelerini bilmemekle birlikte, istifa kararı almış olması bu bölümde verilen sağlık hizmetinin aksaması riskini doğurmuştur” ifadeleri kullanılan açıklamada, sadece yerelde değil ülke genelinde sağlık sisteminde kriz yaşandığı dile getirildi.

    “Yalnızca yerelde değil ülke genelinde gözlemlediğimiz sağlık sistemindeki kriz; hastalık üzerine kurgulanmış sağlık sisteminin yarattığı hasta enflasyonu, yoğun ve karşılıksız emek, yoksulluk sınırının altındaki gelirler, sağlıkta şiddet ve tüm bunlara bağlı olarak hekimlerdeki tükenme gibi sorunlarla daha da derinleşmekte ve hekimleri ya yıllarca çalıştıkları kamu hastanelerinden ya da ülkelerinden vazgeçmeye zorlamaktadır” ifadeleriyle sağlık alanında yaşanan sorunlara dikkat çeken Bursa Tabip Odası, üçüncü basamak hastanelerde yaşanan istifaların, hem halkın nitelikli sağlık hizmeti almasını engellediğini hem de hekim yetiştirme sorunu ortaya çıkardığını vurguladı.

    Hasta ve hasta yakınlarının söz konusu durumda karşısında çaresiz bırakıldığı belirtilen açıklamada, sadece ilgili bölümlerin sağlık hizmeti aksamamakta, aynı zamanda yeni hekimlerin ve yeni uzman hekimlerin hakları ellerinden alınmakta, yeni mağduriyetler yaratılmakta olduğunun altı çizildi. Bursa Tabip Odası açıklamasında, uzun süredir sağlıktaki kötü yönetimin hekimi vasıfsız işçi konumuna getirdiği, hekimlerin çalışma isteğinin yok edildiği, özellikle yan dal uzmanlığı gerektiren bölümlerdeki hekimlerin ya özel sağlık kurumlarına ya da yurt dışına gitmekte olduğu hatırlatıldı. Hekimlerin hak ettikleri iyi çalışma koşullarını ve sosyal standartlarını yakalamak için bireysel çözümlere zorlandığı belirtilen açıklama şöyle devam etti: “Kamu sağlık kurumlarındaki bazı kritik bölümler tamamen kapanma noktasına gelmiştir. Bu durum hastaların kamudan sağlık hizmeti alma olanağını tamamen ortadan kaldıracak ve özel sağlık hizmetlerine mahkum edecektir.”

  • BUÜ’den hemşireler haftası’na özel kutlama

    BUÜ’den hemşireler haftası’na özel kutlama

    Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Rıdvan Ali, Hastane Başhemşiresi Uzm. Hemşire Fatma Düzgün, akademisyenler, idari ve emekli personel ile öğrenciler katıldı.

    İnsan sağlığının her türlü maddi unsurun üstünde olduğuna işaret eden Kılavuz, “Kanuni Sultan Süleyman’ın ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’ sözünü unutmamak gerekiyor. Bizler için nefes almak da vermek de ayrı birer nimettir. Allah’a karşı bunun için şükür etmeliyiz. İnsanın sağlıklı bir şekilde yaşamasına vesile olanlar da sağlık çalışanlarıdır. Başta hocalarımız, hekimlerimiz ve özellikle gününü kutladığımız hemşirelerimiz, hasta bakıcılarımız ve diğer tüm mesai arkadaşlarımız, hepiniz bizler için kıymetlisiniz. Fakültelerimiz ve hastanemizde ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Hocalarımızın ve diğer çalışanlarımızın akademik kadro yükselmelerini yapıyoruz. Yeni kadrolarla personelimizi takviye ediyoruz. Tahmin ediyorum önümüzdeki 1 ay içinde 25 yeni hemşiremiz daha aramıza katılacak. Aziz, yüce ve ulvi bir görevi icra ediyorsunuz. Meseleye bu açıdan bakıyoruz. Bu vesile ile insanımıza ve bizlere kattığınız her şey için sizlere gönülden teşekkür ediyorum. Pandemi sürecinde mesleğini icra ederken hayatını kaybeden tüm sağlık kahramanlarımızı da rahmetle anıyorum” diye konuştu.

    Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu ise, sağlık hizmetlerinde önemli roller üstlenen, kliniklerde zor bir dönemden geçen hastaların en iyi tedavi hizmeti almalarını sağlayan tüm hemşirelerin ve hemşire adaylarının haftasını kutlayarak konuşmasına başladı. COVİD-19 pandemisinin sağlık sistemlerinin ve sağlıkçıların önemini bir kez daha ortaya koyduğuna işaret eden Dekan Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu; “Klinik uygulama alanı olarak bahar döneminde sadece üniversite hastanemizi kullanabildik. Önümüzdeki güz döneminden itibaren Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı hastanelerdeki klinik uygulama alanlarına öğrencilerimizin de çıkmasına dair gerekli girişimleri başlatacağız. Yükseköğretimde her 4 üniversitenin 3’ünde hemşirelik programı bulunmakta ve bu programlara ilgi her geçen gün artmaktadır. Hemşirelik mesleği her geçen yıl daha da değer görmeye devam edecektir. Gelecekte pandemi gibi olağan üstü durumlar, nüfus artış hızı ve yaşam süresinin uzaması sonucu hemşirelerimize daha fazla ihtiyaç duyulacaktır. Bilgimize, mesleğimize ve hastalarımıza sahip çıkmaya devam etmeliyiz” dedi.

    BUÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Rıdvan Ali de, “Hemşirelik mesleği birey, aile ve doktor sağlığının korunmasının ötesinde çok daha geniş kavramları içermektedir. Bu meslek; problem çözme becerisi ve çoklu görev yeteneğine sahip olabilmeyi gerektirmektedir. Hastaların acılarına karşı empati kurabilmesi, etkili iletişim dilini kullanabilmesi, kişisel ve profesyonel davranışları yönlendirecek etik değerlere sahip olması ve detaylara hitap edebilme becerisinin olması da gerekmektedir. İşte bu nedenle bugünlere adapte olabilmemiz ve hemşirelik mesleğini daha ileriye taşıyabilmemiz için; güçlü, ayaklarının üzerine durabilen, akılcı, günün koşullarında daha farklı alanlarda mesleği yüceltebilmek için birlik olunması ve bilginin arttırılması söz konusudur. Hastanemiz içerisine bakıldığında hemen hemen tüm alanlarda hemşirelik mesleğinin geliştirildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

    Açılış töreninin ardından BUÜ Hastanesi’nden emekli hemşirelere teşekkür plaketleri sunuldu. Program, ‘Hemşireliğin Geleceğine Yatırım’ paneli ile sona erdi.

  • TEKNOFEST takımına çifte destek

    TEKNOFEST takımına çifte destek

    Bursa Uludağ Üniversitesi bünyesinde bilimsel yarışmalar için proje üreten öğrenci toplulukları artık sahipsiz kalmıyor. Üniversite yönetimi, Teknoloji Transfer Ofisi ile Spor, Kültür ve Sağlık Daire Başkanlığı’nın himayelerinde tüm ihtiyaçları temin edilen öğrenciler, yarışmalara daha güçlü hazırlanabiliyor.

    Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz’un direktifleri doğrultusunda TEKNOFEST’te yarışmaya hazırlanan tüm takımlar için iş dünyası temsilcileri ile görüşmeler devam ediyor. Bursalı firmalar, öğrencilerin projelerine sahip çıkıyor. Geçtiğimiz aylarda başlatılan sponsorluk anlaşmalarına bir yenisi daha eklendi. Ön elemeyi geçmeyi başaran UHAVK Takımı’na Etka-D Otomotiv ve Huss Mühendislik’ten destek geldi.

    Firmalar, öğrencilere maddi desteğin yanı sıra mentorluk hizmeti de verecek. İşbirliği protokolüne BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile Etka-D Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı Faruk Ömer Katmer ve Huss Mühendislik Yönetim Kurulu Üyesi Enes Hüseyin Ergün imza attı.

    Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Bursa firmalarının Üniversite ve öğrencilere sahip çıkmasının kendilerini onurlandırdığını vurguladı. Kardeş iki firmanın öğrencilerin kurduğu takıma destek vermesinden dolayı ayrıca mutlu olduklarını kaydeden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Bu gençler, ürettikleri projeler ile ülkemizin aydınlık geleceğine birer ışık tutuyor. Bizler de onlara elimizden gelen desteği sağlamaya gayret ediyoruz. Firmalarımızın gösterdiği hassasiyet ile öğrencilerimiz hayallerindeki çalışmaları gerçeğe dönüştürebiliyor. Gençlerimizin ellerinden tutmak, onlara yön göstermek gerekiyor. Üniversitemize ve gençlerimize sahip çıkan, birlikte proje üretmeye gayret gösteren ve katma değer oluşturmayı hedefleyen Etka-D ve Huss firmalarına gönülden teşekkür ediyoruz” dedi.

    Etka-D Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı Faruk Ömer Katmer ise firma olarak her zaman Üniversiteye ve öğrencilere destek vermeye devam edeceklerini aktardı. Huss Mühendislik Yönetim Kurulu Üyesi Enes Hüseyin Ergün de işbirliği kapılarını kendilerine açan üniversite yöneticilerine teşekkür etti.

    Protokol imza töreninde Bursa Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdür Yardımcısı Nihal Sağlam, BUÜ Spor, Kültür ve Sağlık Daire Başkanı Mehmet Aydemir ile UHAVK Takımı öğrencileri de hazır bulundu.