Etiket: BUÜ

  • BUÜ Yönetimi ULUTEK firmaları ile bir arada

    BUÜ Yönetimi ULUTEK firmaları ile bir arada

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Rektörü ve ULUTEK Yönetim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cafer Çiftçi ve Prof. Dr. Zekeriya Arı, ULUTEK Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ndeki firmalarla kahvaltıda bir araya geldi. Toplantıda katılımcılar, üniversiteden beklentilerini paylaştı ve üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi ile firmaların talepleri üzerine istişarelerde bulunuldu.

    “Firmalarımızla yakından ilgileniyoruz”

    Toplantının ev sahipliğini yapan ULUTEK Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Karagöz, ziyaretin önemine vurgu yaparak, “Bu toplantıyla hem Üniversitemizin gelecek planları ve ULUTEK firmalarından beklentilerini hem de firmalarımızın Üniversitemizden taleplerini bildirecekleri bir ortam sağlamak amaçlanmıştır. ULUTEK Teknopark büyük bir inovasyon kapasitesine sahiptir. Bünyemizde bulunan firmalarımız, hem üniversitemizle hem de sanayiyle olan iş birliğini her geçen gün daha da ileriye taşıyor. Bu süreçte, firmalarımızın karşılaştığı sorunları dinlemek, yeni çözümler üretmek ve daha verimli bir iş ortamı sağlamak amacıyla değerli hocalarımızın ve üniversitemizin destekleri büyük fırsatlar sunuyor. Bu düşüncede kendilerine teşekkür ediyorum” dedi.

    “Desteklerimize devam edeceğiz”

    Üniversite tarafından sunulan akademik destek ve bilgi paylaşımını firmaların inovasyon süreçlerini hızlandıran önemli bir kaynak olarak değerlendiren BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Üniversite olarak sanayiyle daha yakın iş birliği içinde olmak, bilgi ve teknolojiyi paylaşarak üretim süreçlerini desteklemek bizim en büyük önceliklerimizden biri. ULUTEK bünyesinde başarıyla yürütülen projeler, bu iş birliğinin somut örnekleri arasında yer alıyor. Üniversitemizin kapıları her zaman firmalarımıza açık. Onların ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için elimizden gelen desteği sunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • İİBF’den AB Erasmus+ Proje Başarısı

    İİBF’den AB Erasmus+ Proje Başarısı

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nin (BUÜ) koordinatörlüğünde, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi akademisyenlerinin yürütücülüğünü üstlendiği Avrupa Birliği Projesi, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenmeye hak kazandı.

    Erasmus+ KA220 HED Yüksek Öğretim Alanında İş birliği Ortaklıkları kapsamında yer alan projede, İİBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasemin Kaya yürütücülüğü üstlenirken, Ekonometri Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Sevda Gürsakal ve Dr. Öğr. Üyesi Esma Birişçi, İşletme Bölümü Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Funda Özçelik ve Doç. Dr. Burcu Avcı Öztürk, Uluslararası İlişkiler Bölümü Araştırma Görevlisi Fatih Bilal Gökpınar görev alıyor.

    PROJE, 4 ÜLKENİN KONSORSİYUMUNDA YÜRÜTÜLECEK

    BUÜ’nün koordinatörlüğünü üstlendiği ve toplam 120 bin Euro bütçesi olan proje, Granada Üniversitesi (İspanya), Klaipeda Üniversitesi (Litvanya) ve IESEG School of Management’tan (Fransa) oluşan bir konsorsiyum tarafından yürütülecek.

    ÖĞRENCİLER “YEŞİL MESLEKLER” KONUSUNDA BİLGİLENDİRİLECEK

    Çalışmaya dair bilgi paylaşımında bulunan Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Yasemin Kaya, “Green Transition for Economics and Administrative Science Students: Green Jobs, Green Skills, and Green Careers (GREAT)” başlıklı projenin, iktisadi ve idari bilimler alanında eğitim gören öğrencilere yönelik olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Yasemin Kaya; “Bu alanda eğitim alan öğrencilerin yeşil meslekler konusunda bilgi ve beceri sahibi olmalarını ve kariyerlerini bu yönde geliştirebilmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Proje ile aynı zamanda iktisadi ve idari bilimler müfredatlarının, yeşil dönüşüme uyumlu hale getirilmesine de katkı sağlamayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

  • En iyi 100 akademisyen sıralamasında 3 BUÜ’lü

    En iyi 100 akademisyen sıralamasında 3 BUÜ’lü

    AD Bilimsel Endeksi, 12 ana akademik alanda ve 197 disiplinde, 219 ülkedeki 24.302 kurumu ve 2.400.388 bilim insanını analiz etti. Google Akademik’ten elde edilen ve birden fazla düzeyde veri filtrelemesine tabi tutulan çalışmada, toplam ve son 6 yılın h-indeksi, i10-indeks puanları ve atıf sayılarını dikkate alınarak bilim insanlarının verimlilik katsayıları kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. Açıklanan listede BUÜ’de görev yapan Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız, Prof. Dr. Salih Çepni ve Prof. Dr. Selahattin Turan’ın isimleri de yer aldı.

    Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız genel kategoride 100’de

    BUÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız, genel sıralamada Türkiye’deki en iyi 100 akademisyen arasında yer almayı başardı. Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız, H Index sıralamasında da ilk 100’de gösterildi. Önceki yıllarda da yayımladığı nitelikli projelerle en iyiler sıralamasında yer alan Prof. Dr. Yıldız’ın TÜBA asli üyeliğinin yanı sıra, farklı alanlarda elde ettiği çok sayıda başarı da bulunuyor. Yıldız, halen BUÜ Makine Mühendisliği Bölüm Başkanlığı görevini yürütüyor.

    Google Akademik’in yaptığı en iyi akademisyenler sıralamasında “İ10 indeks” ve “atıf sıralaması” listesinde BUÜ’den 2 akademisyen daha kendisine yer buldu. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, İ10 indeks sıralamasında ilk 100 akademisyen içinde gösterilirdi. Yine Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Yıldız da atıf sıralamasında en iyi 100 akademisyen arasına girmeyi başardı.

    Rektör’den tebrik

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, listenin açıklanmasının ardından bir açıklama yayımladı. Üniversitede görev yapan tüm akademisyenlerle gurur duydukları dile getiren Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, en iyi 100 akademisyen arasında yer alan 3 akademisyeni tebrik ederek; “Elde edilen başarı, azmin ve inanmışlığın zaferidir. Hocalarımız, yıllarını araştırmaya ve bilime adayarak bu noktalara ulaştı. Kendilerini gönülden tebrik ediyoruz. Bu başarıların, genç akademisyenlerimiz başta olmak üzere tüm hocalarımıza örnek olmasını temenni ediyoruz” şeklinde konuştu.

  • BUÜ Uluslararası Akademik Danışma Kurulu ilk toplantısını yaptı

    BUÜ Uluslararası Akademik Danışma Kurulu ilk toplantısını yaptı

    Üniversitenin eğitim, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine üst düzey destek vermesi amacıyla kurulan BUÜ Uluslararası Akademik Danışma Kurulu çalışmalarına başladı. Dünyaca tanınmış uzman isimlerden oluşan kurul, ilk toplantısını yaptı. Bursa’da düzenlenen toplantıya BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları, dekanlar, enstitü müdürleri, ilgili birim koordinatörleri ve idari personel katıldı.

    Üniversite tarihinde ilk

    Toplantıda kısa bir açılış konuşması yapan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kurulun üniversitenin uluslararasılaşma hedeflerine yönelik son derece kıymetli katkılar yapacağına inandıklarını vurguladı. BUÜ’nün uluslararası alanda daha etkin bir rol alması için kurulun sunacağı öneriler doğrultusunda çalışmalar yürüteceklerini aktaran Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Yarım asırlık eğitim-öğretim tarihimizde ilk kez Uluslararasılaşma konusunda bir kurul oluşturduk. Bugün yaptığımız toplantı ile de kurulumuzun çalışmalarını başlatmış olduk. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığımızın belirlediği hedeflere yönelik olarak Uluslararasılaşma konusunda özel bir çaba sarf ediyoruz. Dünyanın önde gelen üniversitelerinde çalışan ve alanında tanınmış isimleri kurulumuza aldık. Bizleri kırmayarak bu kurulda yer aldıkları için kıymetli akademisyenlerimize şükranlarımızı iletiyoruz. İşbirliği içerisinde çalışacak ve üniversitemizi uluslararası arenada çok daha görünür hale getireceğiz. Hocalarımızın üniversiteleri başta olmak üzere, dünya çapındaki yükseköğretim kurumlarıyla özel projelere imza atacağız. Uluslararası Akademik Danışma Kurulumuzun üniversitemiz, akademik camiamız ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

    Uluslararası Akademik İlişkiler Koordinatörlüğü’nün gerçekleştirdiği sunum ile devam eden toplantı, soru-cevap bölümü ve karşılıklı görüş alışverişinin yapılmasının ardından sona erdi. Üniversite yönetimi daha sonra kurul üyeleri için kapsamlı bir Bursa gezisi düzenledi.

    Dünyaca tanınmış bilim insanları

    BUÜ yönetimi tarafından üniversite tarihinde ilk kez oluşturulan Uluslararası Akademik Danışma Kurulu’nda dünyanın önde gelen üniversitelerinden farklı alanlarda çalışan üyeler görev aldı. Toplam 10 üyenin bulunduğu kurul üyeleri ve görev yaptığı üniversiteler şu şekilde sıralanıyor: Prof. Dr. Cezmi Akdiş-UniversityZurich-İsviçre (Tıp), Prof. Dr.PetraCagnardi-University of Milan-İtalya (Veterinerlik), Doç. Dr. M.E. Medhat-University of Chinese Academy of Sciences-Çin (Fizik), Doç. Dr. George Lavidas Delft-University of Technology-Hollanda (Mühendislik), Prof. Dr.Mehmet Asutay-DurhamUniversity-Birleşik Krallık (İktisat), Doç.Dr. Fozia Bora-University of Leeds-Birleşik Krallık (İlahiyat), Prof. Dr.Kati Mkitalo-University of Oulu-Finlandiya (Eğitim), Prof. Dr.JosepJoanMoresoMateos-UniversitatPompeuFabra-İspanya (Hukuk), Dr.Talal Al Azem-Cambridge MuslimCollege-Birleşik Krallık (Tarih), Dr.MuthukumarappanKasiviswanathan-South Dakota StateUniversity-ABD (Biyosistem Mühendisliği).

  • Diş hekimi adayları önlüklerini giydi

    Diş hekimi adayları önlüklerini giydi

    BUÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nde 2024-2025 eğitim öğretim yılının startı verildi. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Diş Hekimleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Kerem Turgut Atasoy, iş insanı İbrahim Gülmez, akademik ve idari personel ile velilerin katıldığı programda yeni öğrenciler için beyaz önlük giyme töreni de yapıldı.

    Fakülte binası yıl sonunda hazır!

    Açılışta konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, yeni dönemin herkese hayırlı olması temennisinde bulundu. Bu dönem itibariyle 50. Kuruluş yıldönümlerini kutlamaya başlayacaklarını belirten Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Üniversitemiz yarım asırlık bir çınar oldu. Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında yer alıyoruz. Bu anlamda öğrencilerimizin iyi bir üniversiteye geldiklerini söyleyebiliriz. Diş Hekimliği Fakültemiz de kampüsümüzdeki en genç fakültedir. Henüz 5 yaşına yeni girdi. Mezunlarımızı bu yılın sonunda vermeye başlayacağız. Fakülte binamızın inşaatı devam ediyor. Son derece nitelikli, modern ve sağlam bir altyapıya sahip fakülte binası yapılıyor. Bu anlamda bizlere katkısını esirgemeyen ve ciddi bağışlarda binanın yapılmasına vesile olan iş insanı Sayın İbrahim Gülmez beye herkesin önünde bir kez daha teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.

    Yılmaz: Daha iyisi için çalışıyoruz

    Fiziki altyapının yanı sıra fakültenin akademik kadrosunun güçlendirilmesi anlamında da yoğun bir çaba sarf ettiklerini açıklayan Rektör Yılmaz; “Genç ancak son derece iyi bir kadroya sahibiz. Bunun yanı sıra dinamik ve genç hocalarımızı almaya devam ediyor ve kadroyu daha da güçlendirmeye devam ediyoruz. Değerli bir sıralamadan öğrenci alıyoruz. Böylesi kıymetli bir fakültemizi çok daha nitelikli hale getirmek istiyoruz. Hep birlikte bunu başaracağımıza inanıyoruz. İyi bir üniversitede, güzel bir kampüste ve değerli bir fakültede okuyacaksınız. Tüm öğrencilerimize ve hocalarımıza yeni eğitim-öğretim yılında başarılar diliyorum” açıklamasında bulundu.

    Donanımlı hekimler yetişecek

    Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alper Pampu ise entegre bir eğitim sistemi uyguladıklarının altını çizdi. 5 yıllık eğitim süreci içerisinde teorik ve pratik eğitimlerin uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Alper Pampu öğrencilere seslenerek; “Bursa Uludağ Üniversitesi ve Diş Hekimliği Fakültesi ailemize hoş geldiniz. Bugün burada beyaz önlüklerinizi giyecek ve mesleğe ilk adımlarınızı atmış olacaksınız. 5 yıllık eğitimin sonunda donanımlı hekimler olarak sizleri uğurlayacağız. Ailelerimize de teşekkür ediyoruz. Evlatlarını bize teslim ettiler. Nitelikli birer diş hekimi olarak geri alacaklar. Yeni dönemin hepimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

    Açılış konuşmalarının ardından BUÜ Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yeliz Hayran tarafından “Geçmişten Geleceğe Bilim Işığında Diş Hekimliğine İlk Adım” konulu ilk ders verildi. Ödül töreni ve fakülte öğrenci temsilcisinin konuşmasının ardından Fakülte Müzik Grubu tarafından mini bir konser verildi.

    Program; Doç. Dr. Ezgi Doğanay Yıldız’ın yaptığı “Beyaz Önlüğün Anlamı” isimli konuşma, beyaz önlük töreni ve öğrencilerin hep birlikte hekimlik andını okumasının ardından sona erdi.

  • Biyoteknoloji firmasından BUÜ’ye TEKNOFEST desteği

    Biyoteknoloji firmasından BUÜ’ye TEKNOFEST desteği

    BUÜ Yönetimi ve öğrencilerin oluşturduğu takımlar TEKNOFEST 2024 Yarışları için tüm hazırlıklarını tamamladı. Üniversite yönetimi, yarışlara katılacak gençlere yönelik geniş bir destek çalışması yürüttü. Ön elemeyi geçen ve firma desteğine ihtiyaç duyan FUSion Takımı için, daha önce ARGENOTYPE ve UET Elektromobil takımlarına destek veren biyoteknoloji firması devreye girdi. Öğrencilere 25 bin TL’lik bir destek vermeyi taahhüt eden şirketle işbirliği anlaşması yapıldı. Hazırlanan protokole BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zekeriyya Arı ve firma Genel Müdürü Murat Yazıcı imza attı.

    En iyisini hak ediyorlar
    Bu yıl Antalya ve Adana’da gerçekleştirilecek TEKNOFEST için yoğun bir hazırlık süreci geçirdiklerini söyleyen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zekeriyya Arız, öğrencilerin hazırladıkları projelere güvendiklerinin de altını çizdi. Gençlerin, danışman hocalarıyla birlikte özel çalışmalar yürüttüklerini aktaran Prof. Dr. Zekeriyya Arı; “Ülkemizin geleceğine bu gençler yön verecek. Fikri olan, planlayan ve proje üreten gençlere destek olmak da bizim asli görevlerimiz arasında yer alıyor. Onların mekânsal ve maddi ihtiyaçlarını gidermeye azami gayret gösterdik. Başka bir dertleri olmadan, sadece yarışmaya ve projelerine odaklanmalarını arzu ettik. Her biri güzel bir hazırlık dönemi geçirdi. Antalya’da da inşallah bu emeklerin karşılığını alacaklar. Ülkemizin müreffeh yarınlara ulaşabilmesinin tek yolu gençlerimizin azmi ve çalışkanlığından geçiyor. Bu süreçte öğrencilerimize destek olan tüm iş dünyası temsilcilerine de şükranlarımızı iletiyoruz. Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl için de takımlarımıza destek olmayı kabul eden firmaya ve Genel Müdür Murat Yazıcı Beye çok teşekkür ediyoruz. Gençlerimize de yarışlarda üstün başarılar diliyoruz” şeklinde konuştu.

    Destek devam edecek
    Firma Genel Müdürü Murat Yazıcı ise öğrencilik dönemlerinde aynı süreçlerden geçtiğini ve gençlerin ihtiyaçlarını çok iyi bildiğini aktardı. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin kendisi için ayrı bir önemi olduğunu vurgulayan Murat Yazıcı; “Üniversitemize ve burada eğitim gören gençlere destek vermeye her zaman hazırız. TEKNOFEST’te alınacak başarılı sonuçlar bizleri de mutlu edecek ve gururlandıracak. İnşallah güzel işlerin ortaya çıkmasına vesile oluruz. Bizlere bu imkânı tanıyan Üniversite yöneticilerimize teşekkür ediyoruz. Hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
    FUSion Takımı üyesi öğrenciler de kendilerine destek olan firma yöneticilerine teşekkür etti. İmza töreninde Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şehime Gülsün Temel, Topluluk Danışmanı Doç. Dr. Umut Aydemir ve Üniversite Genel Sekreteri Mehmet Aydemir de hazır bulundu.

  • Sağlık Bilimleri Festivaline BUÜ desteği

    Sağlık Bilimleri Festivaline BUÜ desteği

    BUÜ ile KBÜ arasında özel bir iş birliği protokolü hazırlandı. KBÜ’nün gerçekleştirdiği Sağlık Bilimleri Festivali’ne (Sağlıkfest) BUÜ’nün akademisyen ve öğrencileri de katkı sağlayacak. Protokole KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık ile BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çifci imza attı.

    Rektör Kırışık, “Türkiye projesine dönüşecek”

    Törende konuşan KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, BUÜ’nün sağlık alanında çok gelişmiş ve son derece başarılı bir yükseköğretim kurumu olduğunu vurguladı. İki üniversitenin geçmişte farklı alanlarda iş birliğine imza attığını hatırlatan Prof. Dr. Fatih Kırışık; “Bugün imzaladığımız protokol ile de sağlık alanında yarışma ve atölye çalışmalarıyla festivali daha geniş kitlelere ulaştırabileceğiz. Daha önce üniversitelerimiz arasında yaptığımız Sosyal bilimler Festival ile akademik iş birliği protokolü imzalamıştık. İlişkilerimizi giderek geliştiriyoruz Karabük Üniversitesi olarak planlamasını yaptığımız üniversitelerimizle birlikte bir Türkiye projesi haline dönüştürmek istediğimiz Sağlık Bilimleri Festivali ile sağlık alanında yenilikçi yaklaşımlar, eğitim uygulamaları geliştirmek ve projeler üretmek istiyoruz” dedi.

    İş birliği devam edecek

    BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftci ise akademik gelişmenin ve kalkınmanın en önemli yollarından birisinin üniversiteler arasındaki iş birlikleri olduğunu aktardı. Kurum olarak güçlü bir sağlık altyapısına sahip olduklarının altını çizen Prof. Dr. Cafer Çiftci; “Üniversitemiz Tıp fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu ile güçlü bir kadroya sahip. Bu protokol sayesinde tüm akademik personelimizle Karabük Üniversitesi’ne destek vermeye devam edeceğiz. İşbirliğimizin kapsamının da farklı alanlarda genişleyeceğine inanıyoruz. Protokolümüzün hayırlara vesile olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu.

    Törende BUÜ Genel Sekreter Vekili Mehmet Aydemir ile akademik ve idari personel de hazır bulundu.

  • “M Çiçeği için pandemi beklentimiz yok”

    “M Çiçeği için pandemi beklentimiz yok”

    Bursa Uludağ Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Akalın, son haftalarda dünya çapında sıkça görülen ve halk arasında ‘Maymun Çiçeği’ olarak da bilinen M Çiçeği virüsü hakkında açıklamalarda bulundu. Hastalık hakkında merak edilenleri cevaplayan Akalın, hastalığın 2003 yılına kadar yurt dışına çıkmadığını belirterek, 2022 yılında bazı Avrupa ülkelerinde görülmeye başladığını söyledi. Covid-19 gibi hızlı bulaşan bir virüs olmadığından muhtemel bir pandemi beklemediğini de söyleyen Akalın, tedbir maksatlı son 3 hafta içerisinde yurt dışı seyahati yapan kişilerden yakın temastan kaçınılması gerektiğini ifade etti.

    2023 sonlarında Afrika’da vakalar arttı

    Basın mensuplarına yaptığı açıklamada M Çiçeği’nin ilk görüldüğü günden günümüze kadar olan süreci aktaran Akalın, “M Çiçeği hastalığının aslında eski ismi maymun çiçeği ama artık biz M Çiçeği olarak tanımlıyoruz. Yeni bir hastalık değil aslında. İlk olarak baktığımız zaman 1959 yılında Danimarka’da maymunlarda saptanmış. 1970 yılında ise Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 9 aylık bir bebekte ilk olarak raporlanmış. Hastalığa baktığımız zaman M Çiçeği hastalığına 2003 yılına kadar Afrika dışına çıkmamış. Hayvanlardan insanlara geçen hastalıklara biz zoonoz diyoruz ama insandan insana da geçebiliyor. Daha çok Orta Afrika ve Batı Afrika ülkelerinde görülen bir hastalık. Dünya Sağlık Örgütü 2022’nin Mayıs ayında halk sağlığı açısından acil durum uyarısı verdi. İngiltere’de 8 olgunun bildirilmesiyle ki bu 8 olgunun sadece bir tanesi Afrika bağlantılıydı. Ama diğer olgulara baktığımız zaman ne bu ilk saptanan olguyla bir temasları ne de bir Afrika’yla seyahat öyküleri bulunmaktaydı 2022 yılında tüm kıtalara yayıldı diyebiliriz. Yani birçok ülkede M Çiçeği hastalığı görüldü. 2023 yılının Mayıs ayına geldiğimiz zaman Afrika’daki ve dünyadaki hasta sayılarının azalmasıyla birlikte küresel acil durum uyarısı kaldırıldı. Ta ki 2024 yılı 14 Ağustos’a gelinceye kadar. Çünkü 2023 yılının sonlarından başlayarak özellikle Afrika’da hastaların sayısı artmaya başladı” şeklinde konuştu.

    Ölüm oranı düşük olan bir hastalık

    M Çiçeği’nin bulaş yollarını ve ölüm riskini değerlendiren Prof. Dr. Akalın, “Bulaş yoluna baktığımız zaman özellikle hasta kişilerle yakın temas sonucu geçiyor. Yani kişilerin salgılarından geçebilir. Kullandıkları eşyalara temas yoluyla geçebilir. Ama şunu da vurgulamak isterim. Örneğin metroda seyahat ediyorsunuz tutundunuz, elinize yara bere çatlak yok. Böyle bir risk yok. Yani burada önemli olan tabii hijyen kurallarına uymak. Yani sık sık ellerimizi yıkamak. Cinsel yolla da bulaşabiliyor. Bunu da vurgulamak istiyorum. Özellikle 2022’deki ilk acil durum ilanındaki Avrupa’da görülen hastalara baktığımız zaman cinsel yolun birazcık daha ön planda olduğunu görüyoruz. Ama bu sadece cinsel yolla bulaşan bir hastalık değil. Yaklaşık olarak virüsle temas ettikten sonra hastalığın oluşmasına kadar geçen bir süre var. Biz buna kuluçka süresi diyoruz. Genellikle 5 gün ila 21 gün arasında değişiyor. Yani aklımızda kalması açısından pratik olarak 1 haftayla 3 hafta arasında değişiyor. Daha sonra özellikle 1-4 gün süren bizim program dediğimiz yani ateş, baş ağrısı, kas ağrıları, sırt ağrılarının ön planda olduğu bir dönem var. Bu dönemi döküntülerin olduğu, genel olarak tüm vücudumuzda yaygın da olabilir. Ya da vücudumuzun herhangi bir bölgesinde de olabilir. Ya da genital bölgede de olabilir. Başlangıç döneminden sonra ateşin düşmesiyle beraber döküntüler ortaya çıkmaya başlıyor. Ölüm oranının düşük olduğu bir hastalık. En son 2024 yılındaki salgında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde yaklaşık yüzde 3 bir ölüm oranı bildirildi. Ama ben ve bu konudaki birçok otorite orada hastalık izleme sistemlerinin çok güçlü olmaması dolayısıyla bu ölüm oranları bile yüksek” dedi.

    Tedavi için onaylamış ilaçlar bulunmuyor

    M Çiçeği için herhangi bir onaylanmış tedavi yöntemi olmadığını fakat çiçek hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçların kullanıldığını söyleyen Akalın, “Tedavi için bazı ilaçlar var. Genellikle ilaçların onayları dünyada hepimizin kabul ettiği FDA dediğimiz Amerika İlaç Gıda İdaresi tarafından onaylanmış tedavilerden bahsediyoruz. Henüz bunlar FDA tarafından bu hastalığın tedavisi için onaylanmış ilaçlar değil ama kullanılıyor. Kullanımına dair batıdan yayınlanan raporlar var. Çiçek hastalığıyla aynı grupta olan bir virüs. Çiçek hastalığına etkisi olan bir ilacın bu hastalık için de etkili olması bekleniyor. Ama kesin olarak bu hastalık için şu ilaç kullanılmalı diyebileceğimiz bir ilaç henüz yok” dedi.

    Covid-19 gibi pandemi beklentisi yok

    Covid-19 gibi bulaş oranının fazla olmadığını dolayısıyla muhtemel bir pandemi riski olmadığını ifade eden Akalın, “Ben pandemi beklemiyorum. Çünkü hastalığın bulaşma yollarına baktığınız zaman yakın temas gerekiyor. Kendimizi çok dikkatli bir şekilde yakın temastan koruyabiliriz. Sonuçta bütün olayların başlangıç noktası şu anda Afrika. Yani örneğin son 3 hafta içerisinde Afrika seyahatinden dönen bir kişiyle olan temas tehlikeli olabilir. Ama günlük olarak elinizde herhangi bir yara bere yoksa sosyal hayatta tokalaşmakla geçen bir hastalık değil. Ayrımcılık veya izolasyon yapmamak gerekir. Biz Afrika’yı ön plana alıyoruz ama sonuçta Avrupalı Afrika’ya gidebilir, hastalığı alabilir. Tekrar Türkiye’ye gelebilir. Yani burada yurt dışından gelme, yurt dışına seyahat etme özellikle son 3 hafta içerisinde büyük önem taşıyor” diye konuştu.

    Türkiye M Çiçeği’ne hazır

    Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun açıklamalarını değerlendirerek Türkiye’nin M Çiçeği’ne hazır olduğunu belirten Akalın, “Ben Sağlık bakanımızın beyanatlarından Türkiye’nin bu hastalığa karşı hazır olduğunu düşünüyorum. Burada aslında aşıya değinmek lazım. Aşı şu anda dünyada herkese önerilmiyor. Özellikle çok yüksek riskli olan gruplara öneriliyor. Laboratuvarda bu virüslerle çalışanlar veya çok farklı partnerlerle cinsel temasta bulunan kişilere aşı öneriliyor. Amerika’daki Hastalıkları Önleme Ve Kontrol Merkezi’nin önerilerine bile baktığımız zaman ya da Avrupa’daki önerilere baktığımız zaman rutin bir aşılama yok. Ama mutlaka ben bakanımızın açıklamalarından bir hazırlık olduğunu ben düşünüyorum. M Çiçeği ile ilgili zaten çok güzel bir kılavuz yayınlandı. Burada hem hastalık hakkında bilgi var hem de biz hekimler için müdahale konusunda bilgiler var. Şu ana kadar da bazı olgular olduğuna dair basında yer alan haberler var fakat henüz bir olguya rastlanmadı. Şüpheli olgular var ama onların hiçbiri teyit edilmedi, testleri negatif çıktı” ifadelerini kullandı.

     

  • BUÜ’ye 81 ilden öğrenci

    BUÜ’ye 81 ilden öğrenci

    ÖSYM Başkanlığının 13 Ağustos’ta açıkladığı 2024 YKS Yerleştirme Sonuçları raporuna göre BUÜ bir kez daha tercih edilmede yüzde 100 doluluk oranını yakaladı. Ön kayıt hakkı kazanan öğrencilere dair detaylı bilgiler de gelmeye başladı. Bursa, yüzde 21 (4 bin 504) ile tercih oranlarında ilk sırada yer alırken, İstanbul, Ankara, Sakarya ve İzmir’den yoğun talep olduğu görüldü.

    Yeni öğrencilerin çoğu kadın

    Ön kayıt hakkı kazanan bin 970 öğrencinin yüzde 53’ünü (5 bin 243) kadınlar oluştururken, erkeklerin oranı ise yüzde 47’de (4 bin 727) olarak açıklandı. Uzun yıllar öğrenci sayısı yüzde 50 kadın, yüzde 50 erkek olan BUÜ’deki son tercih dağılımının ardından kadın öğrenci sayısı bir adım öne geçti. Türkiye’nin en yoğun öğrenci nüfusuna sahip yükseköğretim kurumları arasında yer alan BUÜ’deson tercihlerin ardından öğrenci sayısı bir kez daha 69 bin seviyesine çıktı.

    İlk 10 binden 374 öğrenci

    YKS yerleştirme sonuçlarına göre sınavda 10 bin barajının içinde yer alan toplam 374 öğrenci BUÜ’yü tercih etti. İlk 1000 içerisinden 2 öğrencinin yer aldığı tabloda, bin-2 bin arasından 8, ilk 5 bin bandından ise 72 öğrenci BUÜ’yü tercihlerinin arasına yazdı. Öte yandan ilk 10 bin içerisinde yer alan 374 öğrencinin 96’sının birinci tercihi Bursa oldu.

    Mevcut tablonun kendilerini memnun ettiğini belirten BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, yarım asırlık üniversite olarak öğrenci odaklı eğitim-öğretim faaliyetlerini daha üst seviyelere çıkarmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Deneyimli akademik kadro, modern sınıflar ve altyapısı güçlendirilmiş laboratuvarlar ile öğrencileri mezuniyet sonrasına en iyi şekilde hazırlamayı hedeflediklerini belirten Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, staj ve uygulama dersleri konusunda da gençlerin yanında olmaya devam edeceklerinin bilgisini verdi.

  • Uzman teknikerler BUTGEM’de sertifikalarını aldı

    Uzman teknikerler BUTGEM’de sertifikalarını aldı

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Eğitim Vakfı çatısı altında faaliyet gösteren BUTGEM ile Bursa Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu arasında yapılan işbirliğiyle düzenlenen uzmanlaşma ve meslek geliştirme eğitimleri sona erdi. Öğrencilerin mesleki yetkinliklerini artırmayı ve belirli konularda uzmanlaşmalarını sağlamayı hedefleyen proje, iş dünyasının uzman personel ihtiyacına çözüm sunacak pilot bir uygulama olarak hayata geçirildi. Protokol çerçevesinde 7 farklı alanda başlatılan yaz okulu programında ortalama 250 saat uygulamalı eğitim alan 120 öğrenci, uzmanlaşma ve meslek geliştirme eğitimlerinin ardından sektörde doğrudan istihdama hazır uzman teknikerler olarak mezun oldu. BUTGEM’de düzenlenen sertifika töreni Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Abidin Şakir Özen, BUTGEM Akademik Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Karahan ve kursiyerlerin katılımıyla gerçekleştirildi.

    “Mesleki eğitimde kalite çıtasını yükseltmeliyiz”

    Sertifika töreninin açılışını gerçekleştiren BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Abidin Şakir Özen, fabrikalarda yeni nesil teknolojiye yapılan yatırım kadar teknolojiyi kullanacak iş gücünün de yetiştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ülkemizin refahı, kalkınması, genç işsizlik oranını düşürülmesi ve müreffeh bir şekilde geleceğe umutla bakabilmesi için mesleki eğitimde kalite çıtamızı mutlaka yükseltmemiz gerekiyor. Hem yeni nesil teknolojileri takip edebilmek hem de iş dünyasına nitelikli iş gücü kazandırabilmek için güçlü iletişim ve koordinasyon kurmalıyız” dedi.

    “BUTGEM 40 binden fazla mezun verdi”

    BTSO’nun eğitime en fazla yatırım yapan odalardan birisi olduğunu belirten Özen, “Geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz bizim en büyük zenginliğimizdir. Mesleki eğitimde marka olan şimdiye kadar 2 bini aşkın eğitim programında 40 binin üzerinde gencimizi mezun eden BUTGEM, her geçen dönem eğitim yetkinliğini ve tecrübesini güçlü eğitimci kadrosu, yeni nesil teknolojik sınıflarıyla güçlendirmeye devam ediyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak eğitime yapılan yatırımlarımıza daha güçlü bir şekilde devam edeceğiz” dedi.

    Üniversite ile sanayiyi buluşturdu

    Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, BUTGEM’in sanayi ve üniversite işbirliği açısından önemli projeler ürettiğini vurgulayarak, “Kursiyerlerimizi kutluyorum. Önünüzde çok zamanınız olacak ancak beşeri sermaye olarak kendi niteliğinize yapmış olduğunuz katkının gelecekte size nasıl fayda sağlayacağını görmüş olacaksınız. Özellikle mesleki eğitimde Uludağ Üniversitesi’nin önemli bir marka olduğunu, Teknik Meslek Yüksekokulumuzun kendi alanında çok seçkin bir yerde olduğunu biliyoruz. Bu yıl meslek yüksekokulu doluluk oranımız yüzde 100 oldu. Bu da gösteriyor ki; öğrencilerimiz buraya yöneldiğine göre buradan daha çıkmadan piyasayla hızlı bir biçimde buluşuyor. Bu ilişkinin fiili olarak kurulduğu yerlerden birisi de BUTGEM çatısı altında oluşuyor. Sanayicilerimiz BUTGEM’deki imkanları açarak fiziki altyapı ihtiyacımızı temin ediyor. Onlara da çok teşekkür ediyorum.” dedi.

    “Öğrencilerimizi uzmanlaştıracak her programı özel olarak oluşturduk”

    BUTGEM Akademik Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Karahan, eğitim programının sektörün ihtiyaçlarına uygun insan kaynağı sağlanmasına katkıda bulunacağını söyleyerek, “Öğrencilerimizi uzman hale getirecek her programı özel olarak oluşturduk. Toplamda 120 öğrencimize tekstil, moda tasarım, grafik tasarım, peyzaj mimarisi, otomasyon ve robot programcılığı, endüstriyel kalıpçılık ile CNC operatörlüğü programlarında 250 saatlik uygulamalı eğitim verdik. Önümüzdeki yıl bunu işyeri eğitimi haftanın 2.5 günü hem bahar yarıyılında hem de güz yarıyılında devam ettireceğiz. Bu programa gıda bölümlerimizi de katacağız. Önümüzdeki yıl öğrenci sayısını 600’e yükselterek bu programı büyütmeyi düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.