Etiket: BUYSAD

  • Piyasalardaki daralma, yemek sektörünü olumsuz etkiledi

    Piyasalardaki daralma, yemek sektörünü olumsuz etkiledi

    BUYSAD üyeleriyle yapılan toplantılarda, firmaların neredeyse tamamının günlük pax sayısındaki düşüşü ana gündem maddesi olarak ele aldığını beliren Dönmez, “Geçen yıla kıyasla hemen hemen tüm üyelerimiz, pax sayılarında ortalama yüzde 10-15 oranında bir azalma olduğunu aktarıyor. Bu rakamlar, sektörde ciddi bir endişeye neden oldu. Bursa’daki tekstil ve metal sanayisindeki işletmelerin mesaileri durdurması, vardiya sayılarını azaltması ve çalışan sayısında kısıtlamalara gitmesi, endüstriyel yemek sektörüne olan talebi olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.

    Coşkun Dönmez, bu yıl mayıs ayından itibaren yemek talebinin düştüğünü gözlemlediklerini belirtti. Yaz döneminde personel izinlerinin bu düşüşte etkili olduğunu kabul eden Başkan Dönmez, tatil döneminin sona ermesine rağmen pax sayısındaki artışın gerçekleşmemesinin kendilerinde kaygıya yol açtığını ifade etti. Dönmez, “Normalde yaz sonrasında pax sayısında bir toparlanma beklerdik. Ancak bu yıl, tatil dönemi bitmesine rağmen talepte bir artış olmadı” diye konuştu.

  • “Ucuza yemek almak isterken sağlığınızdan olmayın”

    “Ucuza yemek almak isterken sağlığınızdan olmayın”

    Gıda fiyatlarındaki artışa bağlı olarak, ucuz gıda arayışı tağşiş sorununu gündeme getirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından düzenli olarak açıklanan tağşişli ürün listelerinin giderek uzadığına vurgu yapan Dönmez, en çok tağşişe kırmızı ette rastlandığını söyledi. Başkan Dönmez, “Kırmızı etten yapıldığı iddia edilen sucuk, salam ve sosislerde kanatlı etine rastlanabiliyor. Kanatlı et kullanımı sorun değil, ancak bunun etikette açıkça belirtilmesi şart. Aksi halde bu, tağşişli ürün sayılır” dedi.

    Başkan Dönmez ayrıca, tereyağı ve zeytinyağı gibi temel gıda ürünlerinde de tağşiş yapıldığını belirterek, ucuz tereyağına bitkisel yağ, ucuz zeytinyağına ise soya veya ayçiçek yağı karıştırıldığını ifade etti. Sebze ve meyvelerdeki ilaç kalıntısının da ayrı bir sorun olduğunu vurgulayan Dönmez, “Endüstriyel yemek sektöründeki ucuz satış yapan merdiven altı işletmeler, tağşişli ürün kullanmaya daha meyilli. Firmalar, çalışanları için aldıkları yemeklerde aşırı düşük fiyatlara dikkat etmeli ve şüpheli durumlarda ürünleri laboratuvar testine göndermeliler” dedi.

    Market alışverişlerinde de dikkat şart

    Coşkun Dönmez, sadece endüstriyel yemek sektöründe değil, bireysel tüketiciler için de benzer tehlikelerin geçerli olduğunu vurguladı. Marketlerden alışveriş yapan vatandaşların da ürünlerin içeriğini dikkatle incelemeleri gerektiğini söyleyen Dönmez, “Çok ucuz ürünler her zaman risklidir. Ürünlerin etiketini okuyun, şüphe duyduğunuzda mutlaka laboratuvar testi yapılmasını talep edin” diye konuştu.

    Gıda güvenliği için ağır yaptırımlar şart

    BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, gıda güvenliğinin önemine de dikkat çekerek, tağşişli ürün satan firmalara karşı ağır yaptırımlar getirilmesi gerektiğini ifade etti. “Sağlığımızı tehdit eden bu ürünlerin satışı durdurulmalı ve caydırıcı cezalar uygulanmalı. Firmalar, sadece fiyat odaklı değil, kalite ve güvenlik odaklı hareket etmeli” diyen BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, tağşişli gıda üretenler kadar bu ürünleri satanlara da yaptırımlar getirilmesini istedi ve ilgilileri bu konuda bilinçli adımlar atmaya davet etti.

  • BUYSAD’dan yemekte kalite vurgusu

    BUYSAD’dan yemekte kalite vurgusu

    2020 yılından bu yana gıda fiyatlarının global anlamda hızla yükseldiğini söyleyen Dönmez, bu durumu kuraklık, koronavirüs salgını ve bölgesel savaşlar gibi faktörlere bağladı. Türkiye’nin tarım ve hayvancılıktaki yapısal sorunları nedeniyle fiyat artışlarının daha belirgin olduğuna dikkat çeken Dönmez, bu duruma bağlı olarak endüstriyel yemek sektörünün maliyetlerinin de hızla yükseldiğini vurguladı. Başkan Dönmez, “Personel giderleri, ambalaj maliyetleri ve diğer genel giderlerin aşırı artışıyla karşı karşıyayız. Bu yüzden maliyetleri neredeyse aylık periyotlarla menü fiyatlarına yansıtmak zorunda kalıyoruz” dedi.

    Kamunun yıllık bazda yemek ihalesi yapmasının sektöre zarar verdiğini belirten Coşkun Dönmez, “Kamu kurumları yıllık ihale yapıyor ve ihalelerde önceliği fiyata veriyor. Ancak gıda, çok ciddi bir iştir. Hem teknolojik yatırımlar hem de kalifiye personel gerektirir,” dedi. Sektörde, devletin belirlediği asgari ücretin çok üzerinde ücretlerle personel istihdam ettiklerini vurgulayan Başkan Dönmez, gıda fiyatlarının dalgalanmasıyla birlikte yıllık ihalelerin öngörülemeyen maliyetleri karşılamada yetersiz kaldığını söyledi. Başkan Dönmez, “Kamu kurumları, en düşük maliyetleri göz önünde bulundurarak şartname hazırlıyor. Bu durumda da her ihale için söylemiyorum ama genellikle sektördeki merdiven altı diye tabir ettiğimiz işletmeler, fiyat kırarak ihaleleri kazanıyor. Sonuçta da gıda zehirlenmeleri ve sağlık sorunları yaşanıyor” diye ekledi.

    Bu gibi olumsuzlukların çözümü için kamu kurumlarının, sektör temsilcileriyle bir araya gelerek yemek ihalesi kriterlerini birlikte belirlemesinin önemini vurgulayan BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, “Sadece düşük fiyat odaklı hazırlanan ihale şartnameleri, ancak bu şekilde ortadan kalkabilir” dedi.
    Sektörün temsilcilerinin de ihalelerde görüşlerinin alınmasının önemine dikkat çeken Coşkun Dönmez, yemeklerde kalitenin artırılmasının, hijyen ve sanitasyon kurallarının sağlanmasının ancak bu şekilde mümkün olacağını savundu.

    Coşkun Dönmez, endüstriyel yemek firmalarından hizmet satın alan kamu kurumlarının numune denetimlerini aksatmaması gerektiğini de hatırlattı. Başkan Dönmez, “Kurum yetkilileri, numune tadımlarını mutlaka yapmalı, şüpheli durumlarda laboratuvar kontrolleri ihmal edilmemelidir. Bu denetimleri kurum amirleri bizzat yapmalı ve numuneleri özenle saklamalıdır” diyerek denetim süreçlerinin sıkı tutulmasının gıda güvenliği açısından önemine dikkat çekti.

  • Tencere enflasyonu ilk yarıda geriledi

    Tencere enflasyonu ilk yarıda geriledi

    BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, Haziran ayı tencere enflasyonu verilerini kamuoyu ile paylaştı. Dernek üyelerinden alınan verilere göre, 1-30 Haziran tarihlerinde tencere enflasyonu yüzde 2,5 olarak gerçekleşti. Dönmez, “Ocak-Haziran arasındaki 6 aylık tencere enflasyonu yüzde 32,3 oldu. Geçen yılın aynı döneminde yüzde 76,93 olan tencere enflasyonu, bu yıl önemli ölçüde azaldı. Bu iyiye işaret. Ancak uygulanan maddi sıkılaşma politikaları sebebiyle tahsilat sorunumuz önceki yıllara göre oldukça arttı. Ayrıca krediye ulaşmak da zorlaştığı için tüm sektörlerde olduğu gibi likidite sorununu biz de derinden yaşıyoruz” dedi.
    Dönmez, küresel ısınma ve savaşların dünya genelinde gıda krizine yol açtığını belirterek, bu olumsuzlukların Türkiye’de tarıma daha fazla önem verilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu ifade etti. Türkiye’nin dört mevsimi yaşayan, verimli tarım arazilerine sahip olma avantajını çok iyi kullanarak gıda krizini fırsata çevirme potansiyeli olduğunu söyledi.
    Türkiye genelinde binlerce hektar arazi boş durumda olduğunu belirten Dönmez, bu yüzden üretim miktarı gıda talebini karşılamaya yetmediğini söyledi. Başkan Dönmez, şu ifadeleri kullandı:
    “Eğer tarımsal ve hayvansal üretime yeterince destek sağlanırsa, Türkiye kendine yetecek gıda üretimini gerçekleştirmekle kalmaz. Yakın coğrafyasına daha fazla gıda ürünü ihraç edebilir. Bunun için öncelikle boş durumdaki tarım arazilerinin değerlendirilmesi gerekiyor. Çiftçi üretime teşvik edilmeli. Daha önce de belirttiğimiz üzere, boş bırakılan araziler devlet tarafından ekim yapacak çiftçilere kiralanmalı, ayrıca çiftçimize mazot ve gübre desteği sağlanmalıdır.”

  • BUYSAD: “Enflasyonun sebebi et fiyatlarındaki artış”

    BUYSAD: “Enflasyonun sebebi et fiyatlarındaki artış”

    BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, yazılı olarak yaptığı açıklamada, dernek üyesi firmalardan aldıkları veriler doğrultusunda yaptıkları hesaplamalara göre menülerde kullanılan hammadde fiyatlarının yüzde 29,7 oranında arttığını belirtti. Dönmez, bu maliyetleri müşterilerine yansıtmadıklarını ancak Haziran ayı itibariyle fiyatları güncelleyeceklerini ifade etti. Dönmez, “Ekmek ve salat bar hariç dört kap yemek fiyatımız en az 100 lira olacak. Bunun altındaki fiyatlarla bu işi sürdürmemiz mümkün değil” dedi.

    Coşkun Dönmez, esnaf lokantalarında 1 tas çorbanın 100 liraya çıktığını, buralarda 1 öğün yemek için 350 lira ile 500 lira arasında bedel ödendiğini belirten Dönmez, böyle bir ortamda 100 liranın altında dört kap yemek satmanın kendileri için imkansız olacağını vurguladı. Dönmez, tencere enflasyonundaki artışın ağırlıklı olarak kırmızı ve beyaz et ile süt ve süt ürünleri kaynaklı olduğunu da ifade ederek, “Maalesef Ramazan ayı öncesinden başlayıp yaklaşan Kurban Bayramı’na kadar hayvansal gıda hammaddesi fiyatları çok arttı. Ramazan ayı nedeniyle endüstriyel yemek firmaları olarak fiyat güncellemesi yapmadık. Ancak artan maliyetlerle daha fazla baş edemeyiz” dedi.

    Okul Yemeklerinde Menü Fiyatı Güncellenmeli
    Coşkun Dönmez, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 1 Ocak’tan itibaren devlet okulları için dört kap yemek fiyatını 52 lira olarak açıkladığını belirterek, bu fiyatın da güncellenmesi gerektiğini söyledi. 52 liradan hizmet vermenin artık imkansız hale geldiğini ve bu fiyatın maliyetin altında olduğunu vurgulayan Dönmez, “Meslektaşlarımız yıllık anlaşma gereği bu fiyattan satış yapmak zorundalar. Okulların kapanmak üzere olduğu şu günlerde zararına da olsa hizmetimizi aksatmadık. Ancak yeni eğitim ve öğretim yılında bu fiyatlarla devam etmemiz imkânsız. Milli Eğitim Bakanlığı’nın güncel maliyetleri göz önüne alarak fiyat güncellemesi yapmasını istiyoruz,” dedi.

  • BUYSAD’dan Bursa’ya ‘SlowFood’ hamlesi çağrısı

    BUYSAD’dan Bursa’ya ‘SlowFood’ hamlesi çağrısı

    Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez, Bursa’nın gastronomi potansiyelini artırmak için SlowFood Hareketi başlatmak gerektiğini söyledi. Yazılı bir açıklama yapan Başkan Coşkun Dönmez, Bu amaçla, şehirdeki tüm ilgili kurumların ve paydaşların koordineli bir çalışma yapması çağrısında bulundu. Dönmez, yapılacak etkinliklerin yükünün sadece gıda sektörünün üzerine bırakılmasının doğru bir adım olmadığını da belirterek, Valilik koordinasyonunda, ilgili tüm kesimlerin bu sürece dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Dönmez, “Sanayicisi, sporcusu, esnafı, memuru, herkesin sahipleneceği bir yapı oluşturularak Bursa’da bir SlowFood Hamlesi başlatabilirsek şehrimiz ancak o zaman bir gastronomi şehri olarak anılabilir,” dedi.

    Gastronomi turizminde Bursa’nın potansiyeli
    Coşkun Dönmez, 1986 yılında İtalya’da Carlo Petrini tarafından başlatılan SlowFood Hareketinin, FastFood’a alternatif olarak geleneksel ve bölgesel mutfağı korumayı ve teşvik etmeyi amaçlayan, yerel ve geleneksel yemekleri teşvik eden bir organizasyon olduğunu belirtti. Dönmez, bu organizasyonun aynı zamanda yerel ekosistemlere özgü bitki, tohum ve hayvanların yetiştirilmesini teşvik ederken, yerel küçük işletmeleri ve sürdürülebilir gıdaları desteklediğini belirterek,“SlowFood, gıdanın kalitesine odaklanır ve aşırı üretim ile gıda israfına karşı çıkar. Küreselleşme sürecinde küçük ve yerel çiftçilerin korunmasını savunur.” Dedi.

    Peru örneği verdi
    Başkan Dönmez, Bursa’nın yıllardır dünya genelinde önem kazanan gastronomi turizminden hak ettiği payı alamadığını ve başlatılacak SlowFood Hamlesi ile bu durumu tersine çevirmenin mümkün olduğunu söyledi. Bursa’da Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, esnaf odaları ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmasıyla Bursa’nın zengin mutfağının tüm dünyaya tanıtılabileceğine dikkat çeken Başkan Dönmez,”Peru, sadece Kinoa ile ülkesini dünyaya tanıtabiliyorsa, biz de Osmanlı’nın kurulduğu Bursa’da zengin yemek kültürümüzle bunun daha fazlasını yapabiliriz” diye konuştu.

    Bursa’nın tanıtımı için büyük proje
    Coşkun Dönmez, Bursa’nın gastronomi anlamında çok değerli bir şehir olduğunu ancak Türkiye’deki diğer gastronomi şehirleri arasında adının anılmadığını da söyledi. Dönmez, “Bunun için bir bütçeye ihtiyacımız var. Hangi yemekler hangi gün ne kadar dağıtılacak? Kaç lira harcamalıyız? Yemeklerin özelliklerini anlatan tanıtım broşürleri, medya ve sosyal medya çalışmaları gibi plan ve bütçe yapmak zorundayız. Bursa’nın gastronomisini tanıtmayı fayda maliyet dengesine bakmadan birkaç firmanın sırtına yüklersek verim alamayız. El birliği ile birkaç yıllık bütçe yapmalı, zamanla bunu kurumsal bir yapıya büründürmeliyiz. Biz yemek sanayicileri olarak bu iş için kaynak ve zaman ayırmaya varız. Diğer kurumlardan da aynı yaklaşımı bekliyoruz.”dedi.
    BUYSAD olarak, Bursa yemeklerini sanayiye uyarlayıp tanıtımı için harekete geçtiklerini de belirten Dönmez, şimdi de daha geniş kapsamlı bir proje hazırladıklarını ifade ederek, bu proje çerçevesinde, turistik alanlarda ve yoğun insan trafiği olan yerlerde Bursa yemeklerinin tanıtılması gerektiğini vurguladı. Dönmez, bu noktalarda belirli saatlerde ücretsiz olarak yemeklerin ikram edilmesi gerektiğini söyledi.

    Örnek projeler ve gelecek hedefleri
    Gaziantep’in son yıllarda yaptığı hamle ile gastronomi alanında dünya çapında üne sahip olduğunu belirten Coşkun Dönmez, Bursa’nın İstanbul’a yakın olduğunu ve yeni yollar ile ulaşımın daha da kolay hale geldiğini vurguladı. Dönmez, “Dünyanın her yerinden Bursa’ya ziyaretçi çekmek mümkün ancak bunu yapabilmek için ortak hareket etmek gerekiyor”dedi.Dönmez ayrıca, Alaçatı Ot Festivali, Sığacık Köylü Pazarı, Hasanağa Köyü Enginar Festivali ve Tohum Takas Şenlikleri gibi örneklerden ilham alınarak Bursa’nın çok güzel bir SlowFood şehri olabileceğini sözlerine ekledi.

  • Bursa’da endüstriyel yemek sektöründen gastronomi hamlesi

    Bursa’da endüstriyel yemek sektöründen gastronomi hamlesi

    Gastronomi kenti Bursa

    Başkan Coşkun Dönmez, Bursa’nın gastronomi kenti kimliğine vurgu yaparak, özel lezzetlerin ekonomik açıdan endüstriyel yemek sektörü için uygun hale getirilerek, şehrin gastronomi değerlerinin daha geniş kitlelere tanıtılması ve yaşatılması amacını taşıdıklarını ifade etti. Dönmez, “Bursa’nın zengin gastronomi değerlerini endüstriyel yemek sektörü aracılığıyla tanıtmaya ve desteklemeye kararlıyız. Bursa’nın ruhunu yaşatan, havasını soluyan, kalbi Bursa için atan ve yolu Bursa’dan geçen herkesin bu mirasa katkı sağlaması gerektiğine inanıyoruz. Bu inançla projemizi başlatıyoruz” şeklinde konuştu.

    Özel lezzetler

    Bursa’nın yöresel mutfağındaki eşsiz tatların nesiller boyunca korunduğunu ve aktarıldığını vurgulayan Coşkun Dönmez, Bursa Kebabı, İnegöl Köfte, Pideli Köfte, Cantık, Etli Kereviz, Muradiye Çorbası, Kemalpaşa Tatlısı, Sütlü Kadayıf, Kestane Şekeri, Düğün Helvası, Süt Helvası gibi özel yemeklerin bu lezzetler arasında yer aldığını belirtti. Başkan Dönmez, bu lezzetleri ve tatlıları menülerinde dönem dönem kullandıklarını ancak daha sık kullanmak için bir çalışma başlattıklarını ifade ederek, “Bu yöresel tatların endüstriyel yemek sektörü için uygun hale getirilmesi, Bursa’nın gastronomi mirasının daha geniş kitlelere ulaşmasına yardımcı olacaktır. Bu doğrultuda çalışmalarımıza hız verdik” dedi.

  • “Spekülatörlere karşı daha sert tedbirler alınmalı”

    “Spekülatörlere karşı daha sert tedbirler alınmalı”

    Fiyat artışlarının maliyet artışlarına dayandırılmadan yapılmasını fırsatçılık olarak nitelendiren Başkan Coşkun Dönmez, devletin spekülatörlere karşı daha sert önlemler alması gerektiğini vurguladı. Dönmez, temel gıda maddelerindeki fiyat artışlarının endüstriyel yemek sektörüne verdiği zararın yanı sıra vatandaşların ekonomisini de olumsuz etkilediğini söyledi. Ekonominin son derece önemli hale geldiği bir süreç yaşandığını, bu yüzden hem vatandaşların hem de endüstriyel yemek sektörü müşterilerinin ucuz fiyat arayışına girerek güvensiz gıdaları tercih edebildiğini ifade eden Coşkun Dönmez, “BUYSAD olarak bu konuya çözüm bulmak için bir çalışma yürütüyoruz. Önümüzdeki günlerde Tarım ve Orman Bursa İl Müdürlüğüne giderek ortak çalışma önerisi sunacağız. Çünkü toplum sağlığı her şeyin önünde gelir. Türkiye’de hayvancılığın geliştirilmesi ve tarımsal üretimin artması için üreticilere yapılan desteklerin daha da artırılması gerekiyor. Tarım ve hayvancılık sektörünün endüstriyelleştirilip üretimlerin daha kapsamlı yapılmasını ve sanayicilerin bu iş kollarına özendirilmeli. Bu iş ithalat ile çözülemez. Arz-talep dengesinin sağlanması ve fiyatların kontrol altına alınması için uzun vadeli çözümlere odaklanılması gerekli” dedi.

    “Gıda terörü önlenmeli”

    Medyaya çok sık toplu tüketim yapılan yerlerde yaşanan gıda zehirlenmelerinin haberlerinin yer almaya başladığına da dikkat çeken Coşkun Dönmez, gıda üreten işletmelerin daha sıkı denetlenmesi gerektiğine bir kez daha vurgu yaptı. Endüstriyel yemek üretme ruhsatı olmayan işletmelere asla fırsat verilmemesini isteyen Başkan Dönmez, “Toplum sağlığını tehdit edenlere karşı daha sert önlemler alınmasının önemine bir daha dikkat çekiyorum. Uygunsuz şartlarda üretilen yemekler ve tağşişli ürünler toplum sağlığını tehdit ederek, gıda kaynaklı uzun vadeli sağlık sorunlarına da yol açıyor. Hijyen ve sanitasyon kurallarına uymayan işletmelerin ve sokak satıcılarının önüne geçmek hepimizin görevidir. İnsan sağlığına önem vermek herkesin ana görevidir. Devletin ilgili kurumlarının daha çok denetim yapması şart” diye konuştu.

  • ‘Güvenli Gıda’ için ortak hareket çağrısı

    ‘Güvenli Gıda’ için ortak hareket çağrısı

    Tüm dünyada artan gıda fiyatları sonrasında tağşiş tehdidinin ortaya çıktığını belirten Coşkun Dönmez, bu konuda topyekûn mücadele için çözüm önerilerini sundu. Başkan Dönmez, çalışma ruhsatını “endüstriyel yemek üretimi” olarak almayan firmaların daha sıkı denetlenmesini ayrıca bu ruhsata sahip olmayan işletmelerden toplu yemek alınmamasını istedi. Coşkun Dönmez, tehlike veya kusurlar oluşmadan önlem almanın, bunlar yapılmadığı için ortaya çıkan sorunları çözmekten çok daha kolay ve risksiz olduğunu belirterek, toplum sağlığını ilgilendiren çalışmaların devlet tarafından şartsız desteklenmesi toplu yemek tüketen işletmelerin de dikkatli olması uyasında bulundu.
    “Endüstriyel yemek ruhsatı neden önemli”
    Başkan Dönmez, çalışma ruhsatını “endüstriyel yemek üretimi” olarak almayan tüm işletmelerin “merdiven altı” işletme olduğunu belirterek, “Çünkü ‘endüstriyel yemek üretimi’ ruhsatına sahip olan işletmelerin yerine getirmesi gereken kurallar var. Almaları gereken belgeler var. Kullandığı gıdalar, deterjan ve diğer temizlik malzemeleri ile ambalajlarda uyulması gerekli standartlar kanun ve yönetmeliklerle belirlenmiştir. Üretim aşamalarında ve taşıma sırasında bir dizi hijyen ve sanitasyon kuralına uyulması zorunludur. Tüm personel eğitimlere tabidir. Özetle bu ruhsata sahip olan işletmeler çiftlikten sofraya kadarki her aşama haberli ve habersiz denetlenirken diğer işletmeler denetlenmiyor” dedi.

    Toplu yemek üretme işine soyunan ancak hiçbir denetine olmayan kimi lokantalardan sırf ucuz olduğu için tabildot yemek almayı tercih edenleri uyaran Dönmez, “Bu çok riskli. Çünkü hiçbir denetime tabi değiller. Uygunsuz şartlarda üretim yapıp, uygunsuz ambalajlarda ve uygunsuz şartlarda yemek taşıyorlar. Kullandıkları gıda hammaddelerinde tağşiş riski de var. Medyada neredeyse her gün toplu tüketilen gıdalardan zehirlenen insanların haberlerine rastlıyoruz. Bazı vakalar ölümle bile sonuçlanıyor. Bu nedenle diyoruz ki; işletme ruhsatını endüstriyel yemek işletmesi olarak almayan yerlerden asla toplu yemek satın almayın. Aksi halde sizin ve çalışanlarınızın sağlığına zarar gelebilir” dedi.

    Coşkun Dönmez, satın aldıkları menülerden en küçük şüphe duyanların mutlaka akredite kurumlarda bu menüleri analiz ettirmelerini konusunda da uyardı. Günümüzde kırmızı et ve yağ fiyatlarının yüksek olması nedeniyle bu ürünlerde daha fazla tağşişe rastlanılabileceğine de dikkat çeken Dönmez, aşırı düşük fiyatlı menülerin sağlıklı olamayacağının bir kez daha altını çizip, sektörde doğru iş yapan işletmelerin desteklenmesi ve müşterilerin bilinçli tercihler yapması gerektiğine de vurgu yaparak, “Tüketicilerimizden, sağlıklı ve güvenilir yemek hizmeti sunan işletmelere öncelik vermelerini rica ediyoruz. Kimse maliyetinin altında satış yapamaz” ifadelerini kullandı.
    Bursa’da gıda güvenliğine dikkat çekmek ve tüketicilerin güvenli gıdaya ulaşması için BUYSAD’ın bir dizi eğitim, seminer, bilgilendirme toplantıları yaptığını söyleyen Coşkun Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü;
    “Endüstriyel yemek sektöründe faaliyet gösteren üyelerimiz ve diğer işletmelerden toplum sağlığını her menfaatin üzerinde tutan, daha sağlıklı ve sürdürülebilir hale getirmek için çalışan BUYSAD’ın çalışmalarını yakından takip etmelerini tavsiye ediyorum. Tüketicilerimizden de bilinçli bir şekilde alışveriş yapmalarını ve sağlıklarına önem vermelerini önemle rica ediyorum. Sağlıklı bir toplum için güvenli gıda tüketmek çok önemlidir.”

  • Çalışanlarınızın sağlığını riske atmayın

    Çalışanlarınızın sağlığını riske atmayın

    Başkan Coşkun Dönmez, tağşiş tehdidi ile mücadele için çözüm önerilerini de sıraladı. Toplu tüketim yerlerine yemek üreten endüstriyel yemek firmalarının devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini belirten Dönmez, bu desteklerin vergi indirimi, yatırım teşviki ve denetimlerin artırılması şeklinde olması gerektiğini söyledi. Dönmez, endüstriyel yemek sektörü müşterilerine de seslenerek, satın aldıkları menüleri analiz ettirmelerini de önerdi. Bugünkü maliyetlerle anormal düşük fiyatlı menülerin sağlıklı olamayacağını belirten Başkan Dönmez, “Lütfen ne yediğinize dikkat edin. Kendiniz ve çalışanlarınızın sağlığını riske atmayın. Anormal düşük fiyat teklifleri tağşiş tehlikesine yol açabilir. Size anormal düşük fiyatla gelen işletmelerin yemeklerini mutlaka analiz ettirin” dedi.
    Başkan Dönmez, sektörde işini doğru yapan işletmelerin varlıklarını süründürmeleri için kâr etmek zorunda olduklarını hatırlatarak, müşterilerinin bilinçli tercihler yaparak sektöre destek olmalarının önemine vurgu yaptı. Başkan Dönmez, “Tüketicilerimizden, sağlıklı ve güvenilir yemek hizmeti sunan işletmelere öncelik vermelerini rica ediyoruz. Ancak bunu yaparak sağlıklı ürünler tütebilirsiniz. Kimse maliyetinin altında satış yapamaz. Size çok düşük fiyatla menü sunanların da bunu yapamayacağını bilmenizi isterim” şeklinde konuştu.

    Son olarak, sektörde faaliyet gösteren işletmeler arasında dayanışma ve bilgi paylaşımının önemine de değinen Dönmez, “Birbirimizle işbirliği içinde olmalı, sektörümüzü daha sağlıklı ve sürdürülebilir hale getirmek adına çaba göstermeliyiz. Tüketicilerimizden de bilinçli bir şekilde alışveriş yapmalarını, sağlıklı yemek tercihlerine öncelik vermelerini rica ediyoruz” dedi.