Etiket: çakü

  • ÇAKÜ’ de Erasmus bilgilendirmesi

    ÇAKÜ’ de Erasmus bilgilendirmesi

    Çankırı Karatekin Üniversitesinde (ÇAKÜ), Erasmus, öğrenci öğrenim, staj, personel, ders verme ve eğitim alma hareketliliği bilgilendirme ve koordinasyon toplantısı gerçekleştirildi. Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen toplantıda, öğrenim ve staj, personel ders verme ve eğitim alma süreci hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Program sonrası katılımcılara Erasmus Kurum Koordinatörlüğü tarafından hazırlanan tanıtım materyalleri ve tanıtım broşürleri dağıtıldı.

    Toplantıya, Erasmus Kurum Koordinatörü Doktor Öğretim Üyesi Şuayip Turan, Erasmus Kurum Koordinatörlüğü personeli öğretim görevlisi Tayfur Uysal, öğretim görevlisi Harun Şimşek, üniversite birimlerinde Erasmus koordinatörlüğü görevinde bulunan akademik personel ile 2. ve 3. sınıf öğrenci danışmanları katıldı.

  • Su yönetimi ve gıda güvenliği ele alındı

    Su yönetimi ve gıda güvenliği ele alındı

    Uluyazı Kampüsü Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, Karatekin Üniversitesi olarak insan odaklılığı üzerinde yoğunlaştıklarını söyledi.

    Geleceği inşa edecek insanın en iyi, en güzel, en konforlu şartlarda yetişmesi gerektiğine dikkat çeken Rektör Çiftçi, “Sağlığımız noktasında da bizim şimdiden bazı yatırımları yapmamız, bazı alanlarda farkındalık oluşturmamız, kötüye giden yerlerde ‘dur’ diyebileceğimiz alımlar ve yetkinlik oluşturmamız da önem arz etmektedir” dedi.

    ‘Dünyanın yeniden inşa edilmesi gerekiyor”

    Geleceği inşa edecek insanların en iyi şartlarda yetişmesi gerektiğini belirten Çiftçi “Çankırı Karatekin Üniversitesi olarak özellikle stratejik planımız olmak üzere sonraki toplumsal katkı uygulamalarımız da dahil insan odaklılık üzerine yoğunlaşmıştır. Bazı tedbirlerin gündeme getirilmesi gelecekte yapılabilecek öneriler konusunda önemli bir etkinlik olacağını ifade etmek istiyorum. Özellikle konum hassasiyeti bakımından, bizlere intikal ettirildiğinde kıymetli rektörlerimize bir davet göndermiştim. Sayın rektörlerim hiç beklemeden ‘tabii ki gelip katılacağız’ dedi. Çünkü onlar da biliyorlar ki bu bir sorumluluk. Bu sorumluluğu en iyi şekilde ifa etmek bu tür etkinlik ve bilimsel toplantılarla hedef kitleye ulaşmakla mümkün olmaktadır. Tabii gün geçmiyor ki yeni bir rahatsızlık ortaya çıkmış olmasın. Gün geçmiyor ki çevresel bir zararlılık kendini göstermiş olmasın. Çünkü dünyada artık bir etki meydana geldiği zaman ne kadar uzakta olursanız olun o etki eninde sonunda sizi de bir şekilde etkiliyor. Özellikle ülkeler nezdinde değil de uluslararası toplantılarda, etkinliklerde, planlamalarda bu hususları ön plana alınması gerçekten önemli. Tabii dünyada eşitsizlik ve adaletsizlik almış başlı gidiyor. Özellikle Gazze’de yaşananlardan sonra gıdaya ulaşılabilirlikte eşitlik konusunun da ne kadar içinin dolu olduğunu da ayrıca düşünmek gerekiyor. Evet kıymetli arkadaşlarımız, renkli öğrencilerimize sesleniyoruz buradan gördüğünüz gibi dünya dokunuşlara, dünya yönlendirilmeye, dünya bazı temellerle medeniyet unsurları üzerinde yeniden inşa edilmesi gerekiyor” dedi.

    ‘Gıdaya ulaşılabilirlikteki eşitlik aynı zamanda dünyanın adaletli sistemde yürüyüp yürümediğini de göstergesidir”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine de değinen Rektör çiftçi, “Cumhurbaşkanımızın katıldığı her toplantıda ifade ettiği gibi artık Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu dünyanın güvenliğini sağlayamıyor. Dünya bir nedenle beşten büyüktür diyor. Dolayısıyla bu yapılanma sadece ülkelerin izinde değil bütün dünya genelinde diyaframların elzem olduğunu ifade etmektedir. Bizler de diyoruz ki şu an dünyanın önde gelen toplantı salonlarında bu sözler yankılandığında o vaka eninde sonra karşılık bulacaktır. Bu masada biz elimizden geleni muhakkak yapacağız Dolayısıyla gıdaya ulaşılabilirlik, gıdaya ulaşılabilirlikteki eşitlik aynı zamanda dünyanın adaletli sistemde yürüyüp yürümediğini de göstergesidir. Bunların önemini biz vurgulamak istiyoruz, toplantılarda etkinliklerde anlatmak istiyoruz. Çünkü geleceğimizi en iyi şekilde inşa etmemiz lazım. Yine aynı şekilde bakıyoruz ilerliyor diyoruz. Çok güzel bir sağlık uygulamaları var. Ama yeni yeni hastalıklar ortaya çıkıyor. Niye? Çünkü soluduğumuz havada, içtiğimiz suda, aldığımız gıdadaki zararlı maddeler, toksinler bizleri etkiliyor. Özellikle hücrenin metabolizmasındaki bazı faaliyetlerin engellenmesi bazı kontrol mekanizmalarının engellenmesiyle yeni yeni hastalıklar ortaya çıkmakta O nedenle ne kadar temiz, ne kadar organik beslenebilirsek aslında sağlığımız da o derecede korunmuş olacağız. Bugünkü kalemimizde de bunlar üzerinde durulacak” diye konuştu.

  • ÇAKÜ’de Azerbaycan’ın tarihine ışık tutuldu

    ÇAKÜ’de Azerbaycan’ın tarihine ışık tutuldu

    Çankırı Karatekin Üniversitesi Uluslararası Öğrenci Topluluğu tarafından kültürü, tarihi, zaferi, dansları, edebiyatı ile Azerbaycan’ı anlatan “ Alevler Ülkesi Azerbaycan” etkinliği düzenlendi. Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen etkinliğe, Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Odabaş, akademisyenler, ulusal ve uluslararası öğrenciler katıldı.

    Saygı duruşu ve iki ülke milli marşlarının okunması sonrası, etkinliğin açılışında konuşan Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, Azerbaycan adını her duyduklarında ve Azerbaycan ile ilgili her etkinlikte bir başka heyecan duyduklarını ifade ederek, “1910 -1920 döneminde dünya yeniden bir şekillenme dönemine girdi. O yüzyıl tamamlandı. Şimdi yeni bir yüzyıla girdik. Bu yeni yüzyıl Türkiye yüzyılı Türk yüzyılı olacak inşallah. Dünyanın yeniden şekillenmeye başladığı bu yeni yüzyılda Türkiye her alanda etkinliğini bariz şekilde gösteriyor ve söz sahibi oluyor. Yani Türkiye hem insan hakları hem demokrasi hem ekonomik olarak mazlumların sesi olmaya devam ediyor. Tarihin kendisine yüklediği misyonu omuzlarında hisseden Türkiye bunun gereğini de yapıyor bu yeni yüzyılda. Türkiye’nin mazlum coğrafyaya ilişkin talepleri ve istekleri son 30 yılda ciddi şekilde karşılanmaya başladı” dedi.

    “Bu coğrafya içerisinde de Azerbaycan bizim için çok önemli bir yer tutuyor. Çünkü aynı dili konuşup aynı idealler üzerinde birleşiyoruz. Tarihsel süreçte büyük badireler atlatan Türk milletini tarihten çıkarırsanız tarihte büyük bir boşluk oluşur. Geçmişe bakarak yeniden şekillenen bu dünyada daha güçlü ve daha fazla söz sahibi olabilmek için Türk milleti olarak tek yürek olmalı ve birlikte hareket etmeliyiz. Bu noktada Türk dünyasının kavşağı olan Azerbaycan’ın daha da güçlenmesi için elimizden geleni yapmalıyız. Ekonomik, siyasi, savunma sanayi birlikteliğimiz artarak ve güçlenerek devam etmeli. Fakat tarih, kültür, edebiyatta bu birliktelikte çok önemli. Az önce saydığım birliktelikler öncesi zaten biz kültürel ve edebi olarak birbirine bağlık iki devlet tek millettik. Bu yeni Türk yüzyılında da bu birliktelik güçlenerek devam edecek ve Türk’ün sesi dünyada daha gür çıkacaktır” diye konuştu.

    Rektör Çiftçi’nin konuşmasının ardından ÇAKÜ Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sayime Durmaz tarafından gerçekleştirilen “Alevler Ülkesi Azerbaycan” konulu sunumda, Azerbaycan adının kökeni hakkındaki rivayetler ile Azerbaycan coğrafyası hakkında bilgi verildi. Daha sonra tarihi süreçte Azerbaycan’ın Romalılar’dan Sasanilere uzanan eskiçağı ve ilk İslam fetihleri ele alındı. Azerbaycan’a ilk Türk akınlarının İskitlerce yapıldığı, Hunlarca geçiş bölgesi olarak kullanıldığı ve nihayet sekizinci yüzyıl dolaylarında Hazarların bölgeye yerleştiğine temas edildi.

    Yüzyıllar boyunca Azerbaycan coğrafyasının çeşitli Türk boylarınca geçit olarak kullanması sebebiyle bölgeye “Türk Kapısı” adının verildiği ve Selçuklular zamanında Azerbaycan bölgesinin Türk yurdu haline geldiğini belirtildi.

    Takip eden süreçte Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’ne dek bölgenin tarihi değerine işaret edildi. Dağlık Karabağ sorununun bir milyon Azerbaycanlıyı yurdundan ettiği, 26 Şubat 1992’de gerçekleştirilen Hocalı Soykırımında 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere toplam 613 kişinin yaşamını kaybettiği ifade edildi.
    Konuşmaların ardından etkinlik Azerbaycanlı ve tüm Türki Cumhuriyetlerden üniversitemize gelmiş olan öğrencilerin zafer türküleri, zaferi anlatan şiirleri ve folklor gösterileri ile devam etti.