Etiket: cami

  • Orhaneli Belediyesi camilerin periyodik temizliği için özel ekip kurdu

    Orhaneli Belediyesi camilerin periyodik temizliği için özel ekip kurdu

     

    Orhaneli Belediyesinin hayata geçirdiği projeyle, ilçe genelindeki bütün camiler kurulan temizlik ekibi tarafından periyodik olarak detaylı şekilde temizlenecek.

    Halkın daha temiz ve huzurlu şekilde ibadet yapması için yürütülen çalışma kapsamında görevli personel, program dahilinde ibadethanelerin halı ve kilimlerini yıkayacak.

    Orhaneli Belediye Başkanı Ali Osman Tayır, yaptığı açıklamada, “Temizlik imandan gelir.” düsturuyla çalışma başlattıklarını belirterek, “İlçemizde bulunan bütün camilerimizi hemşehrilerimizin daha hijyenik ve temiz bir ortamda ibadet yapabilmesi için düzenli olarak temizleyeceğimiz Cami Temizlik Ekibimizi kurarak makine kullanım eğitimi verdik.” dedi.

  • İki ayda 67 cami temizlendi

    İki ayda 67 cami temizlendi

    Başkan Faruk Özlü’nün geçtiğimiz Şubat ayında cami derneklerinin temsilcileri ile bir araya gelmesinin ardından camilerin temizliğine yönelik atılan adımlar ve Temizlik İşleri Müdürlüğü tarafından oluşturulan ekiplerin çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

    Cami duvarlarından şadırvana, iç ve dış camlarından halılara kadar caminin tüm bölgelerinin köşe bucak temizlenmesini sağlayan ekipler, bugüne kadar 67 caminin temizlenmesine katkı sundu.

    Ramazan ayı ve bayram süresince de yoğun şekilde çalışmalarını sürdüren ekipler, hazırlanan planlama doğrultusunda hareket ederek il merkezindeki 107 caminin temizlenmesini sağlayacak. Ekipler, ilk tur temizlik çalışmalarının tamamlanmasının ardından temizlik çalışmalarını sürekli şekilde devam ettirecek.

  • Bursa’da binlerce vatandaş camilere akın etti

    Bursa’da binlerce vatandaş camilere akın etti

    Bursa’da bayram namazı için binlerce vatandaş, kentte sabahın erken saatlerinden itibaren camilerin yolunu tuttu.

    Binlerce vatandaş ise namaz için tarihi Ulu Camii’yi tercih etti. Sabah namazı ile birlikte artmaya başlayan kalabalık, bayram namazı saatinin yaklaşmasıyla avluya taştı.

    Camii içerisinde yer bulabilmek için saatler öncesinden Ulu Cami’ye gelen vatandaşlar, avluyu ve çevresini tamamen doldurdu.

     

  • Bursa’daki Babasultan Camisi

    Bursa’daki Babasultan Camisi

    Çelik yapıya sahip olan, üstten bakıldığında nokta gibi görünen, iç bölümünde tavanında ay ve yıldız şeklinde aydınlatma bulunan, 24 metre çapı günün 24 saatini simgeleyen camide aynı anda 1110 kişi ibadet edebiliyor.

    Sıra dışı mimarisiyle dikkati çeken caminin mimarlığını üstlenen Yüksek Mimar Ali Tarık Paksoy, AA muhabirine, ibadethanenin şeklinden ziyade manalarıyla farklı olduğunu söyledi.

    İnsanların ibadet için geldikleri caminin tefekkür etmelerini sağlayacak ögelerle bezendiğini belirten Paksoy, şöyle konuştu:

    “Camimizin planı tam bir daire formunda, noktasal bir yapıya sahip. Bu camiye yukarıdan baktığımızda insanoğlunun kainatta bir nokta, bir zerre kadar küçük olduğunu anlaması gerektiğini belirten bir formda. İki yarım kubbeden biri geçici dünya hayatını anlatırken altın rengindeki diğer kubbemiz de ahiret hayatını temsil ediyor. Yani Allah’ın rızasını kazanacak bir hayat geçirdiğimizde altın değerindeki ahiret yurduna geçeceğimizi bize temsil eden bir mimari forma sahip.”

    İbadethanenin 12 penceresinin bulunduğunu bildiren Paksoy, güneşin konumuna göre içerideki gölgenin yönünün değiştiğini anlattı.

    Paksoy, caminin bir hayat saati gibi yani insanın hayatının akıp geçtiğini temsil eden, insanın dünyada ömrünün geçip gittiğini düşünmesini, tefekkür etmesini sağlayan bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.

    “Cami halılarının 3 boyutlu görüntüsü var”

    Babasultan Camisi’nin iç bölümünde tavanın ortasında Allah lafzının bulunduğu bilgisini veren Paksoy, şunları kaydetti:

    “Camimizin girişinde 7 basamak bulunmakta. Bu da namaz emrinin verildiği Miraç Gecesi’nde Peygamber Efendimiz’in çıktığı 7 kat semayı temsil ediyor. İnsanlar camiye geldiğinde Allah’ın huzuruna çıkacaklarını tefekkür edebilmeleri için o 7 basamağı çıkıyorlar. Bu basamakları çıkarken de bodrum katların pencereleri gözükmekte. Burada ‘Ey insanoğlu sen yer üstünde yaşarken yerin altında da bir hayat olacak, bunu da unutma’ diye bir gönderme var. Cami halılarının 3 boyutlu görüntüsü var. İleriye doğru yükselen bir basamak hissi veriyor. Bu da ön saflara doğru geçildikçe derecenin arttığını temsil ediyor. Üzerinde Allah lafzı bulunan tek minare de Allah’ın birliğini simgeliyor.”

    Yüksek Mimar Paksoy, camiyi görenlerden olumlu mesajlar aldıklarını belirterek, mimarisi farklı olan camilerin daha çok ilgi çektiğini söyledi.

    Babasultan Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Hasan Sabır da 2017’de bu alanda bulunan aynı isimli caminin 180 kişilik olduğunu ve yenilemek için yola çıktıklarını belirtti.

    Sabır, o camiyi yıkıp alanı genişleterek farklı bir ibadethaneyi ilçeye kazandırmak istediklerini kaydederek, “Bize göre çok güzel bir cami oldu. Böyle bir eser ortaya çıktığı için mutluyuz. Yapımı yaklaşık 5 yıl sürdü. Yola çıkarken de rutin bir cami formunda olmasını istemedik. Başta mimarımıza ve görevli tüm arkadaşlara teşekkür ediyoruz. 2,5 kattan oluşan cami 1100 kişi kapasiteli oldu. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.” diye konuştu.

  • Van’da asırlık camide ‘itikâf’ ibadeti

    Van’da asırlık camide ‘itikâf’ ibadeti

    Eski Van şehrinin Ortakapı Mahallesi’nde bulunan 15. yüzyıl eserlerinden Hüsrev Paşa Camii ve Külliyesi’nde yaklaşık 10 yıldır İl Müftülüğünün oluruyla itikâf ibadeti yapılıyor. Tarihi camide Ramazan ayının en önemli sünnetlerinden biri olan itikâfa girenler, manevi bir ortamda ibadetlerini yerine getiriliyor.

    İHA muhabirine konuşan Cami İmam Hatibi Ahmet Hüsrev Koyuncu, unutulmaya yüz tutmuş bir sünnetin tarihi bir mekanda tekrar ihya edildiğini söyledi. Hüsrev Paşa Camisinin Mimar Sinan tarafından yapıldığını hatırlatan Cami İmam Hatibi Koyuncu, “Külliyenin müştemilatı içerisinde çifte hamam, misafirhane, imaret ve medrese odaları yer alır. Medrese bölümünde Sıbyan mektebi ve üniversite öğrencilerine ders verildiği bir yerdi. Bu odalar aynı zamanda Ramazan ayında itikâfa girilen odalar olarak kullanılıyordu. Diğer taraftan caminin pencereleri de itikâfa girilecek şekilde düşünülmüştür” dedi.

    “Camimizde itikâf sünneti yerine getiriliyor”

    Ramazan aylarında itikâfa girmenin Peygamber Efendimizin unutulmuş bir sünneti olduğunu dile getiren Koyuncu, “2011 yılında meydana gelen depremde camimiz zarar gördü ve ardından restore edildi. Restore edildikten bu yana camimizde itikaf giriliyor ve hatimle teravih namazları kılınıyor” diye konuştu.

    “Bu amel bütün Müslümanlar için bir nimettir”

    Camide itikâf ibadetini yerine getirmeye çalıştığını ifade eden Diş Hekimi Salih Merdivan ise “Vakit bulduğumuz müddetçe itikaf ibadetini devam ettirmeye çalışıyoruz. Ramazan ayının son 10 gününde Peygamber Efendimizin hiç ara vermeden yerine getirdiği bu sünnetle hemhal oluyoruz. Aynı zamanda Kadir Gecesini daha iyi geçirmek için bu ibadeti yerine getirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Camilerde Ramazan temizliği

    Camilerde Ramazan temizliği

    Tepebaşı Belediyesi, vatandaşların sağlıklı bir ortamda ibadetlerini yapabilmeleri amacı ile merkez ve kırsal mahallelerdeki cami ve mescitlerde gerçekleştirdiği temizlik çalışmalarını sürdürüyor. Ramazan ayı ile birlikte sıklaştırılan cami temizlikleri, ekipler halinde gerçekleştiriliyor.

    Camilerin iç ve dış temizlikleri yapılırken, sürdürülen çalışmalarla vatandaşların ibadetlerini temiz, rahat ve sağlıklı bir ortamda yapmaları amaçlanıyor. Çalışmalar kapsamında halılar, pencereler, avizeler ve vatandaşların kullandığı tüm alanlarda titizlikle temizlik yapılıyor.

  • Beyoğlu’na iki yeni cami

    Beyoğlu’na iki yeni cami

    Beyoğlu’nda yapımına geçtiğimiz yıl başlanan Çıksalın Camii, çalışmaların tamamlanmasıyla ibadete açıldı. Bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda inşa edilen caminin açılışına Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, Beyoğlu İlçe Müftüsü Mehmet İzci ve vatandaşlar katıldı. Protokol konuşmalarının ardından Çıksalın Camii’nde hep birlikte ilk namaz kılındı. Başkan Yıldız, daha sonra Dolapdere Yenişehir Mahallesi’nde yapımına başlanan Sefa Camii’nin hafriyat törenine katıldı.

    “Eser siyaseti ile çalışmalarımıza devam ediyoruz”

    Beyoğlu’nda eser siyaseti ile çalışmalarına devam ettiklerini belirten Başkan Yıldız, “Bölgenin ihtiyaçları ve vatandaşlarımızın talebi doğrultusunda geçtiğimiz yıl inşaat çalışmalarına başladığımız Çıksalın Camiimizi bir yıl gibi kısa bir sürede tamamlayarak ibadete açmış bulunuyoruz. Çıksalın’a, Beyoğlu’na hayırlı olsun. Bir diğer müjdemiz ise Dolapdere’de Sefa Camiimizin yapımına başladık. Mahallenin dokusunu bozmadan, herkese huzur veren şık bir cami inşa edeceğiz. İnşallah çok hızlı bir şekilde tamamlayarak bu camimizi de ibadete açacağız. Ramazan-ı Şerif’in bereketiyle Allah dualarımızı, ibadetlerimizi kabul eylesin” dedi.

  • Asırlık Selçuklu mirası, camide yaşatılıyor

    Asırlık Selçuklu mirası, camide yaşatılıyor

    Asırlardır zamana meydan okuyan, Selçuklu mimarisinin en önemli eserlerinden biri olan Tarihi Ulu Cami’de sabah, öğle ve ikindi vakitlerinde Kur’an-ı Kerim okunuyor, hatim geleneği Bayburtlu vatandaşlar tarafından özenle yaşatılıyor.
    Anadolu Selçuklu Sultanı 2. Gıyaseddin Mesud tarafından yaptırılan ve günümüze ulaşan asırlık Ulu Cami, vatandaşların en çok tercih ettiği camilerden biri olarak göze çarpıyor. Cuma camisi ve selatin cami olarak hizmet veren Selçuklu yadigarı Tarihi Ulu Cami başta olmak üzere şehirdeki cami ve Kur’an kurslarında hatim geleneği Bayburtlu vatandaşların yoğun ilgisiyle yaşatılmaya çalışılıyor.

    Sabah, öğlen ve ikindi vakitlerinde okunan hatimlere ise Bayburtlular yoğun ilgi göstererek, asırlık camiyi boş bırakmıyorlar. İkindi namazı için camiye koşan vatandaşlar, kılınan namazın ardından caminin imam hatipleri tarafından okunan Kur’an ile Ramazan ayında hatimlerini tamamlıyorlar.
    Asırlık camide kadim geleneği yaşatma gayreti içerisinde olduklarını söyleyen, Kadir İşcan isimli vatandaş, “Atadan, dededen, babadan bugüne kadar gelen asırlık geleneğimizi, hatmi şerifimizi Ulu Cami’de dinliyoruz. Çalıştığım günlerde sosyal medya üzerinden Zülküf hocamı dinliyorum. Namazdaki cemaat gibi, muhteşem bir kalabalık var. Bayburt’un tarihi camisine, bu uhrevi ortama bütün dostlarımızı, hemşehrilerimizi sabah, öğlen, ikindi vakitlerinde cüz dinlemeye davet ediyorum” dedi.

    “Atalarımızdan, dedelerimizden görevi devraldık”

    Ebediyete intikal eden atalarından görevi devralarak camileri boş bırakmadıklarını belirten Hüseyin Özdener, “Genellikle vakit namazları için geliyoruz, Ulu Cami’nin manevi bir iklimi var. Burada bayağı bir eski insanlar namaz kıldılar, şimdi sıra bizde. Ulu Cami’yi seviyoruz, güzel bir iklimi var” diyerek konuştu.

    Camileri bir an olsun boş bırakmıyorlar

    Günlerin namaz, Kur’an ve mukabeleyle geçtiğini, Ramazan’ın Bayburt’ta bir başka yaşandığını ve camileri bir an olsun boş bırakmadıklarını vurgulayan cami cemaatinden bir vatandaş, “Her gün camimize sabah namazı muhakkak gelirim. Yatsı, öğle, akşam namazlarımı kılar giderim. Cüzümü dinlerim, akşama da iftar eder, geri namaz kılmaya gelirim. Vakit böyle geçiyor” ifadelerini kullandı.

    Asırlık gelenek Bayburtlulara emanet

    33 yıldır Ulu Cami’nin İmam Hatibi olan Zülküf Kocabey, Bayburtluların asırlık geleneğe sahip çıktıklarını bildirerek, “33 yıldır bu caminin imam hatipliğini yapıyorum. Camimiz bin 227 yılında Selçuklu sultanlarından 2. Gıyaseddin Mesud döneminde yapılmıştır. Tarihi Ulu Camii aynı zamanda bir Cuma camisidir, Selatin camidir. Özellikle Ramazan ayında yoğun bir cemaatimiz olur. Hatim geleneği öteden beri devam ettiği için sabah, öğle ve ikindi hatim okunur. Bu şekilde bizler de hatim geleneğimizi devam ettiriyoruz. Camimize hatim dinlemeye gelen çokça kardeşlerimiz var. Tüm kardeşlerimizin Ramazan-ı Şerifini tebrik ederim, bu vesileyle günahlarımızdan arınmış bir şekilde bayrama kavuşmayı Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum” şeklinde konuştu.

    “Doğu Türkistan’a, Gazze’ye dualarımızda yer vermeyi unutmayalım”

    Çin zulmüne uğrayan Doğu Türkistan ve işgalci İsrail’in aylardır bombaladığı Gazze’ye hatimden sonra dua ettiklerini, herkesin de bu mübarek ayda dua etmesi gerektiğini hatırlatan Kocabey, “Özelikle dünyanın dört bir yanındaki masumlara, mazlumlara Cenab-ı hak yardım etsin. Doğu Türkistan ve Gazze’yi unutmayalım, kardeşlerimize dua edelim, dualarımızda yer verelim. Ramazan ayında iyiyi, güzeli düşünerek orucumuzu tutmak bizi daha da olgunlaştırır, ahlaki bakımdan olgunlaştırır diye düşünüyorum. Herkesin Ramazan-ı Şerifini tebrik ediyor, bayramın hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan temenni ediyorum” sözlerini kullandı.

  • Bu camiden sadece 3 tane var

    Bu camiden sadece 3 tane var

    Tokat’ta bulunan Malum Seyit Cami, benzersiz mimarisi ve tarihi dokusuyla görenleri kendine hayran bırakıyor. Türkiye’deki nadir beşik sırtı modeli camilerden biri olan bu yapı, çivi kullanılmadan ahşap çantı tekniği ile inşa edilmiş ve 8 asırdan fazla bir süredir ayakta duruyor.

    Tokat’ın Sulusaray ilçesine bağlı Dutluca köyünde bulunana Malum Seyit Cami’nin yapım şekli ile dikkatleri üzerine çekiyor. 1200’lü yıllarda inşa edildiği tahmin edilen cami çivi kullanılmadan inşa edildi. Ahşap taşıyıcılar, camiyi ayakta tutmakta ve üzerlerine işlenmiş olan oyma tekniğiyle yapılmış geometrik desenlerle süslenen cami 27 Ocak 1995 tarihinde Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından korunması gereken bir kültür varlığı olarak tescillendi. İlk olarak 1940’ta, ardından 1970’te ve en son 2006’da Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından aslına uygun olarak restore edilen cami Türkiye’de beşik sırtı modeli ile yapılan 3 camiden biri olma özelliği taşıyor. Malum Seyit Camii, Tokat’ın en nitelikli ahşap camilerinden biri olarak ön plana çıkıyor.

    Cami hakkında bilgiler veren Tokat Vakıflar Bölge Müdürü Sebahattin Erdoğan, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü mülkiyetinde ve korumasında bulunan Malum Seyit Cami ve Türbesi Tokat’ın Sulusaray ilçesine 6 kilometre uzaklıktaki Dutluca köyünde yer almaktadır. Caminin yapım tarihiyle ilgili kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte genel olarak 1200’lü yıllarda yapıldığı tahmin edilmektedir. Çivi kullanılmadan ahşap çantı tekniği ile ve kesme taştan yapılan Malum Seyit Cami duvarları bir sıra kesme taş, üç sıra tuğla dizilerek örülmüştür. Camiyi ahşap taşıyıcılar ayakta tutmaktadır. Ahşap taşıyıcıların yüzeyine oyma tekniği ile işlenen geometrik desenlerle dikkat çekmektedir. 27.01.1995 tarihinde Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından korunması gereken gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenmiştir. Tokat’ta bulunan en nitelikli ahşap camilerden birisi olan 8 asırlık cami Türkiye’de beşik sırtı modeli ile yapılan 3 camiden biridir. Cami ilk olarak 1940 tarihinde, ardından 1970’de ve son olarak da 2006 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından aslına uygun olarak restore edilmiştir” dedi.

    Bu eşsiz yapı, geçmişten günümüze uzanan bir tarih ve kültür mirası olarak ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.

  • Cami inşaatından geriye tabelası kaldı

    Cami inşaatından geriye tabelası kaldı

    Bilecik’te 30 Kasım 2021 günü temeli atılan Kuba Camii inşaatına o günden sonra çivi çakılmadı. 2 bin 588 metrekare arsa üzerine inşa edilecek olan camide aynı anda 850 kişi ibadet edebilecek. Tek minare ve çift şerefeli olarak 27 metre boyunda olacak caminin zemin katı 758 metrekare olacaktı. Çok amaçlı salon, kütüphane, mutfak ve sosyal alanlar ve Kuran kursunun bulunacağı cami inşaatıyla temeli atıldıktan sonra kimse ilgilenmedi.

    O dönem Kuba Camii Dernek Başkanı Recep Öztürk caminin kısa sürede biteceğini dile getirirken, aradan geçen 3 yılın ardından temeli atılan cami inşaatı temel atılmasıyla kaldı. Açılış sonrası herhangi bir çalışma yapılmadı.