Etiket: can dündar

  • Can Dündar’a soruşturma

    Can Dündar’a soruşturma

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, sosyal medya hesaplarından “Boşuna beklemeyin: O ‘süper savcı’ gelmeyecek” şeklinde yapmış olduğu paylaşımlar ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhuriyet savcılarına hakaret ettiği iddiasıyla Gezi Parkı ve MİT tırları davalarının firari sanığı Can Dündar hakkında re’sen soruşturma başlatıldı.

    Soruşturma çerçevesinde firari Can Dündar’ın ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ve ‘Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama’ suçlarından cezalandırılması talep edildi.

  • Can Dündar’ın cezası belli oldu

    Can Dündar’ın cezası belli oldu

    MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin davada yargılanan Can Dündar, “Casusluk” suçundan 18 yıl 9 ay, “FETÖ’ye yardım” suçundan ise 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara Cumhuriyet Gazetesi’nde Genel Yayın Yönetmeni olduğu dönemde yer verdiği gerekçesiyle çarptırıldığı 5 yıl 10 ay hapis cezası Yargıtay’ca bozulan Can Dündar’ın yargılandığı davada, karar çıktı.

    Mahkeme, Can Dündar’ı “Gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin etmek” suçundan 18 yıl 9 ay, “FETÖ’ye dahil olmamakla birlikte örgüte yardım” suçlamasıyla 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdi.

  • Can Dündar’ın itirazı üst mahkemece reddedildi

    Can Dündar’ın itirazı üst mahkemece reddedildi

    MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara Cumhuriyet Gazetesi’nde Genel Yayın Yönetmeni olduğu dönemde yer verdiği gerekçesiyle çarptırıldığı 5 yıl 10 ay hapis cezası Yargıtay’ca bozulan Can Dündar’ın kaçak sayılmasına ve mal varlıklarına el konulması kararına avukatı aracılığıyla yaptığı itiraz üst mahkemece reddedildi.

    Can Dündar’ın avukatı Abbas Yalçın, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 7 Ekim 2020 tarihli duruşmada müvekkilinin kaçak sayılmasına ve menkul ve gayrimenkullerine el konulmasına ilişkin karara itirazda bulunmuştu. İtirazı değerlendiren üst mahkeme olan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi dün verdiği kararla bu itirazı reddetti. Mahkeme, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “kararının usul ve yasaya uygun olduğuna” oybirliğiyle karar verdi.

    7 EKİM TARİHLİ KARARLA KAÇAK SAYILMIŞTI

    İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, usulüne uygun yapılan ilana rağmen mahkemeye veya Türkiye sınırlarındaki herhangi bir adliye veya kolluk kuvvetine gelip teslim olmadığı için 7 Ekim 2020’de CMK’nin 247/2. maddesi uyarınca Can Dündar’ın “kaçak sayılmasına, Dündar’a ait menkul ve gayrimenkullere el konulmasına ve bankalardaki vadeli-vadesiz hesaplarına el koyma kararı” vermişti. Ayrıca sanığa ait el konulmasına karar verilen taşınmazların sayısı, hak ve alacaklarının miktarı dikkate alınarak malların yönetilmesi amacıyla CMK 128. ve 6758 sayılı kanunun 19. maddesi uyarınca TMSF’nin kayyum olarak atanmasına da karar verilmişti. Öte yandan, 14 Ekim tarihli duruşmada Can Dündar’ın savcı esas hakkında mütalaasını açıklamıştı. Savcı, Can Dündar’ın “Siyasal ve askeri casusluk” ve “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım” suçlarından toplam 22,5 yıldan 35 yıla kadar hapsini talep etmişti.

  • Can Dündar için istenen ceza belli oldu

    Can Dündar için istenen ceza belli oldu

    MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin yargılanan firari sanık Can Dündar’ın 35 yıla kadar hapsi istendi.

    MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara Cumhuriyet Gazetesi’nde Genel Yayın Yönetmeni olduğu dönemde yer verdiği gerekçesiyle çarptırıldığı 5 yıl 10 ay hapis cezası Yargıtay’ca bozulan Can Dündar’ın yeniden yargılandığı davada savcı, “Siyasal veya askeri casusluk” ve “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım” suçlarından 22,5 yıldan 35 yıla kadar hapis talep etti.

  • Can Dündar’ın mal varlıklarına el konuldu

    Can Dündar’ın mal varlıklarına el konuldu

    MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin davada mahkeme, firari sanık eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın, kendisine tanınan 15 günlük sürede teslim olmaması nedeniyle mal varlıklarına el konulması ve “kaçak” sayılmasına karar verdi.

    İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan ara duruşmada, yurt dışında olan ve hakkında kırmızı bülten ile iade talebi bulunan sanık Can Dündar’la ilgili, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 247/2-a maddesi gereğince, “15 gün içerisinde mahkemeye veya Türkiye sınırlarındaki herhangi bir adliye veya kolluk kuvvetine gelmediği, teslim olmadığı taktirde ‘kaçak’ olduğuna dair karar verileceği, gazete vasıtasıyla ve ikametinin kapısına asılmak suretiyle ilan yapılmasına” karar verildiği hatırlatıldı.

    Söz konusu karar uyarınca mahkemece ilan metni düzenlenerek gazetede yayımlanmak üzere Basın İlan Kurumu’na yazılan yazı ile sanığın ikametinin kapısına asılmak üzere Çengelköy Mahalle Muhtarlığına yazılan yazı cevaplarının geldiği belirtildi.

    İlanın 19 Eylül’de Milliyet gazetesinde yayımlandığı, ilan metninin de 21 Eylül’de sanığın Mernis’te kayıtlı ikametinin kapısına yapıştırıldığı ve bu tarihlerden itibaren 15 günlük sürenin dolduğunun anlaşıldığı kaydedildi.

    Karar

    Buna ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, usulüne uygun yapılan ilana rağmen mahkemeye veya Türkiye sınırlarındaki herhangi bir adliye veya kolluk kuvvetine gelip teslim olmayan sanık Can Dündar’ın, “kaçak” sayılmasına yönelik hüküm kurdu.

    Kaçak olan sanığa ait menkul ve gayrimenkullere CMK 247. ve 248. maddeleri uyarınca orantılı olarak el konulmasına da karar veren heyet, böylece sanığa ait olduğu tespit edilen Ankara’nın Çankaya ilçesi Kültür Mahallesi’ndeki bağımsız bölüm, Dikmen Mahallesi’ndeki bağımsız bölüm, Muğla’nın bodrum ilçesindeki ana taşınmaz ve Üsküdar Çengelköy Mahallesi’ndeki ana taşınmazlara CMK’nın 128. maddesi uyarınca el konulmasına hükmetti.

    TMSF kayyum olarak atandı

    Sanığın banka hesaplarının tespiti için Türkiye Bankalar Birliği’ne müzekkere yazılmasını karara bağlayan heyet, gelen cevaba göre tespit edilen vadeli-vadesiz hesaplarına el koyma kararının uygulanması için ilgili bankalara da yazı yazılmasına karar verdi.

    Heyet, sanığa ait el konulmasına karar verilen taşınmazların sayısı, hak ve alacakların miktarı dikkate alınarak söz konusu malların yönetimi amacıyla TMSF’nin kayyum olarak atanmasını kararlaştırdı.

    Davanın geçmişi

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve eski Ankara Temsilcisi Erdem Gül, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek ve açıklamak” ile ”silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlarından tutuklanmıştı.

    Başsavcılıkça hazırlanan iddianameyi kabul eden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonunda Dündar ve Gül hakkındaki kararını, 6 Mayıs 2016’da açıklamış, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak” suçundan Dündar’ı 5 yıl 10 ay, Gül’ü ise 5 yıl hapisle cezalandırmıştı.

    Dündar ve Gül hakkında, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçundan beraat hükmü kuran heyet, “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan dosyayı ayırmıştı.

    Yargılanma sürecinde Başsavcılık, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında başlattığı soruşturma kapsamında iddianame hazırlamıştı.

    Sanık Berberoğlu’na açılan davanın 21 Eylül 2016 tarihli ilk duruşmasında, dosyanın aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu gerekçesiyle Dündar ve Gül’ün yargılandığı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmişti. Berberoğlu, 14 Haziran 2017’deki duruşmada 25 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve tutuklanmıştı. Bu arada, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi Berberoğlu’na verilen 25 yıl hapis cezasına ilişkin hükmün bozulmasına karar vermişti. 2. Ceza Dairesi, 13 Şubat 2018 tarihli duruşmada, yeniden yargılamasını yaptığı Enis Berberoğlu’na 5 yıl 10 ay hapis cezası verilmesine hükmetmişti.

    Mahkeme heyeti ayrıca, “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan ise Berberoğlu, Can Dündar ve Erdem Gül’ün dosyalarını ayırmıştı. Yurt dışına gittiği belirlenen ve duruşmalara katılmayan Can Dündar hakkında 2 Nisan 2018’de gıyabi tutuklama kararı ve kırmızı bülten çıkarılmasına karar verilmişti.

    Dündar ve Gül’ün, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama” suçlarından verilen hapis cezası kararlarının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yargılanmalarına yeniden başlanmıştı.

    Bu kapsamda 7 Mayıs 2018’deki duruşmada mahkeme, Erdem Gül’ün yargılandığı dava dosyasının ayrılmasına hükmetmiş ve Erdem Gül daha sonra beraat etmişti.

    Ayrılma kararları sonrasında Can Dündar’ın bu mahkemede yargılanmasına devam ediliyor.

  • Can Dündar’ın villasını satın alan avukatlara ceza

    Can Dündar’ın villasını satın alan avukatlara ceza

    MİT TIR’larına ait haberi karşılığında Can Dündar’ın Ankara’daki villasının “değerinin çok üzerinde fiyatla ve FETÖ talimatıyla satın aldıkları” iddiasıyla 4 avukatın “Silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan yargılandıkları dava karara bağlandı. İki sanık “örgüte yardım” suçundan 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılırken; bir sanığa etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Firari sanığın dosyası ise ayrıldı.

    İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Temmuz’da karara bağlanan duruşmada, sanıklar son savunmalarında suçlamaları reddettiler. Sanık Atilla Tarık Çilekçi hakkında “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçunu işlediğinin sabit olduğunu belirten mahkeme, avukat yapılanmasıyla ilgili 33 kişinin ismini verdiği, verdiği isimlerden 3’ü hakkında önceden herhangi bir işlem yapılmadığı, göstermiş olduğu pişmanlık ve verdiği bilgilerdeki samimiyeti, verdiği bilgilerin örgütün çökertilmesine ilişkin olması, bir kısım şüphelilerin sanığın beyanları sonucu örgüt içinde açığa çıkarak deşifre edilmesi ve faydalı beyanda bulunması nedeniyle hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulandığını kararında belirtti. Mahkeme, sanık Çilekçi’ye 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası vererek hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Heyet, sanık Çilekçi hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının ise kaldırılmasına hükmetti.

    İKİ SANIĞA 5 YIL 2 AY 15 GÜN HAPİS CEZASI

    Diğer sanıklar Sönmez Ahi ve Bekir Mustafa Yılmaz hakkında ise haklarında “örgüt üyeliğinden” dava açılmışsa da eylemlerinin “FETÖ silahlı terör örgütünün içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım” suçunu oluşturduğu kaydedildi. Mahkeme, sanıklar Ahi ve Yılmaz hakkında 5 yıl 2 ay 15’er gün hapis cezası verdi. Sanıklar hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının ise karar kesinleşinceye kadar devamına karar verildi. Sanık Faruk Öksüz hakkında ise firari durumda olması nedeniyle dosyası ayrıldı.

    “EVİ FETÖ’NÜN EMİR VE TALİMATLARI DOĞRULTUSUNDA SATIN ALINDI”

    Mahkeme kararının gerekçesinde, “Sanıkların, birlikte iştiraken hareket ederek Can Dündar isimli şu an firari olduğu anlaşılan ve FETÖ’nün amaçlarına hizmet eden şahsın, MİT TIR’larına ilişkin provokasyonu haberleştirmesi ve diğer uluslararası birim ve yerlere göndermesi, bağlı bulunduğu yayın organı tarafından ulusal ve uluslararası kamuoyunda yayınlanmasını ve yayılmasını sağlamıştır. Bu yaptığı iş karşılığında ise uzun süredir satamadığı evini, değerinin çok üzerinde FETÖ örgütünün emir ve talimatları doğrultusunda bu örgüte yardım etmek amacı ile sanıklar tarafından satın alınmıştır” ifadeleri kullanıldı.

  • Can Dündar’ın eşi̇ hakkında yakalama kararı

    Can Dündar’ın eşi̇ hakkında yakalama kararı

    Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Bodrum’da lüks villası olan Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar hakkında imara aykırılık ve hazine arazisini işgal etmekten yakalama kararı çıkarıldığı öğrenildi.

    MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin dava nedeniyle hakkında yakalama kararı bulunan firari gazeteci Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar hakkında da savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı. Dündar çiftinin Bodrum Kumbahçe Mahallesi Çavuşoğlu Sokak’ta bulunan milyon dolarlık lüks villasının hazine arazisine yapılmış olan havuzu, bahçe duvarları, bergolalar, betonarme bina, çardak gibi birçok hazine ve orman arazisine yapılmış olan bölümleri yıkılmıştı. Yıkımın ardından havuz içerisi molozlar dökülüp kumla kapatılmıştı. Savcılık tarafından yıkımla ilgili ifadesine başvurulmak istenen ve evde bulunamayan Dilek Dündar’ın mevcutlu getirilerek ifadesinin alınmasına karar verildi. Yakalama kararı çıkarılan Dündar çiftinin nerede olduğu ise bilinmiyor.

  • Özdil’den sonra Can Dündar’ın villasında da yıkım başladı

    Özdil’den sonra Can Dündar’ın villasında da yıkım başladı

    Muğla’nın Bodrum ilçesinde, firari gazeteci Can Dündar’ın villasının kaçak olan sundurma, çardak ve havuz ile bahçe duvarının yıkımına yönelik harekete geçildi. Yıkıma, pergolaların ahşap kısımlarının kesilmesiyle başlandı. Muğla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca tahliye için gönderilen ihbarnamenin ardından yıkımı, Dündar’ın kendisinin yaptırdığı öğrenildi.

    Kumbahçe Mahallesi’nde bulunan Can- Dilek Dündar çiftinin villasıyla ilgili yeni gelişme yaşandı. Bodrum Orman İşletme Müdürlüğü’nce 1184 ada ve 4’üncü paftada bulunan, 5 milyon lira değerindeki 376 metrekarelik deniz manzaralı villanın bahçe duvarının, ormanlık alanı işgal ettiği, 27 metrekarelik orman arazisinin bahçeye katıldığı tespit edildi. Orman mühendislerinin gerçekleştirdiği harita ölçümleri sonucu belirlenen işgal, suç zabıt tutanağı altına alındı. Villanın 188 metrekarelik kısmının ise hazine arazisi içinde yer alması nedeniyle Bodrum Milli Emlak Müdürlüğü’ne ihbarname gönderildi. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nce yapılan inceleme sonrası hazırlanan tutanaktaki tespitlerde şöyle denildi:

    “Ruhsata aykırı olarak 27 metrekare orman alanı işgal edilmiş. Orman arazisi duvarla çevrilip villaya katılmış. Villaya kaçak eklenti olarak yine orman alanı içine havuz yapılmış. Villanın 188 metrekarelik kısmı ise maliye hazinesi arazisi içerisinde kalmaktadır.”

    Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatılırken, villanın bazı bölümlerinin kaçak olduğunun ortaya çıkması üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı harekete geçti. Yapılan incelemeler sonucu Can- Dilek Dündar çiftine, işgal ettikleri 188 metrekarelik hazine arazisini 15 günde tahliye etmeleri için ihbarname gönderildi. Bu sürede arazinin tahliye edilmemesi halinde, işgal edilen alana yapılan havuz, bahçe duvarı, sundurma ve çardak yıkılacak. Dündar çiftine 148 bin 144 lira ecrimisil cezası kesildiği de öğrenildi.

    Dündar’ın işgal ettiği 188 metrekarelik kısma havuz ve bahçe yaptığı, alanın, imar planına göre ise kısmen yol, kısmen park, kısmen de 3’üncü derece arkeolojik sit alanı olduğu ortaya çıktı. Can Dündar’ın, araziyi 2009 yılından beri işgal ettiği bildirildi.

    Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce kaçak eklentilerin yıkımı sırasında eşyaların zarar görmemesi amacıyla villanın tahliye edilmesi için 28 Mayıs’ta Can Dündar’ın İstanbul’daki evinin adresine tebligat gönderildi. Tebligatta yıkımın 11 Haziran’a kadar yapılması istendi. Dündar, tebligatın ardından bugün villasına yıkım için 2 işçi göndertti. Yıkıma, pergolaların ahşap kısımlarının kesilmesiyle başlandı.