Olay, Karaisalı ilçesine bağlı Beydemir Mahallesi’nde meydana geldi. Çapa makinesiyle bahçesini süren A.B. isimli kişi, ayağını makinenin çapasına kaptırdı. Olayı gören yakınlarının ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri, yaralı kişinin ayağını çapa makinesinden kurtarıp sağlık ekiplerine teslim etti.
A.B. ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
Etiket: çapa
-
Çapa yaparken ayağını makineye kaptıran adamı itfaiye kurtardı
-
Derecik’te bağ çapalama mesaisi
Irak’ın sıfır noktasında yer alan Derecik ilçesine bağlı Öğrencik köyünde bahar ayında her yıl olduğu gibi bu yılda üzüm bağlarında kazma çalışmaları başladı. Köylüler, hergün kazma ve küreklerle bir vatandaşın bağını kazmaya çalışıyor. Günlerdir üzüm bağlarını altığı çapalayan köylüler, her gün bir kişiye yardım ediyor. İmece usulü yapılan çalışmalar bağ bakımı bitinceye kadar devam ediyor.
Günlerdir bağ kazdıklarını söyleyen Ökkeş Tuğan, “Her gün yardım ediyoruz akrabalarımıza. Bu yüzden çabuk bitiyor. Biz çiftçiler her yıl imece usulü olarak çalışıyoruz. Bu görmüş olduğunuz alanda makinalar giremediği için bizler kendi imkanlarımızla bağ ve bahçelerinizi eşeliyoruz. Tarım alanlarımız çok engebeli olduğu, imece usulüyle yaptığımız çalışmalar kazma ve kürek gibi tarımsal aletlerle çalışıyoruz’’ dedi.
-
Çapa ve Cerrahpaşa’da geçici hastaneler
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hatay’ın Samandağ ilçesinde bulunan sahra hastanesine gelerek incelemelerde bulundu. Koca, burada yaptığı açıklamada Hatay’daki şebeke sularının depremden etkilendiğini ve bu sebeple şu an için içmek için uygun olmadığını söyledi. Afet bölgesinde 122 bin sağlık personelinin görev yaptığını ifade eden Koca, 26 sahra hastanesi ve 133 acil müdahale ünitesi ile yaklaşık bin 200 yerleşik sağlık hizmet kurumunun faaliyetine devam ettiğini belirtti. Bakan Koca, İstanbul’daki iki üniversite hastanesi ile ilgili de açıklamada bulunarak, yeni binaların inşaları bitene kadar Çapa’nın Beylikdüzü Devlet Hastanesi ile Eyüp Devlet Hastanesinde, Cerrahpaşa’nın ise İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hizmet vereceğini kaydetti.
“Hatay’da şebeke suyu riskli”
Bakan Koca yaptığı açıklamada, “Yaşadığımız, bizi milletçe yasa boğan afetin üzerinden bir ay geçti. Yaralarımızı sarmaya, birbirimizden aldığımız güçle hayatı bir düzene koymaya çalışıyoruz. Devlet ve millet olarak muktediriz. Tarihi bir sorumluluk duygusu taşıdığımız bu dönemde, her birimiz, elimizden gelenin en iyisini yapma gayreti içindeyiz. Bu görev duygusuyla, tüm sağlık çalışanları adına, sizlere saygılarımı sunuyorum. Hatay’da şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılmasının riskli olduğunu bir kez daha vurgulamam gerekir. Şebeke suyundan, farklı noktalarda örnekler almaya devam ediyor, mikrobiyolojik, bakteriyolojik ve kimyasal analizleri sürdürüyoruz. Bu ısrarlı analizlerin sebebi, durum normalmiş gibi görülse bile, bu gibi şartlarda, olagelen artçı depremlerin şebeke suyunu tehlikeli hale getirmesi ihtimalidir. Kaldı ki, halen alınan numunelerin bir kısmında analiz sonuçları, şebeke suyunun içilmemesi gerektiğini göstermektedir. Şebeke suyu sadece temizlik gibi genel amaçlar için kullanılabilir” açıklamasında bulundu.
“Salgının işareti olabilecek bilimsel bir veri söz konusu değil”
Konuşmasına, deprem bölgesindeki salgın hastalık riski konusuna değinerek devam eden Koca, “Bilindiği üzere, büyük bir kitleyi etkileyen bu gibi afetlerden sonra, toplumlar ve devletler salgın hastalık riskine karşı dikkatli olmalıdır. Biz başarılı bir şekilde ilerliyoruz. Bu başarı, alınan ve uyulan tedbirlerle sağlanıyor. Şu an, salgın anlamına gelebilecek, bir salgının işareti olabilecek bilimsel bir veri söz konusu değil. Bu durumu korumamız temiz içme suyu ve gıda temizliği ile ortam temizliği gibi, her biri taviz verilemeyecek faktörlere bağlıdır. Öte yandan, 10 binlerce insan içinde sayısı 10 ile, 20 ile ifade edilen ishal gibi bazı vakalar özel anlam ifade etmeyen, deprem bölgesi dışında da görülen enfeksiyon tablosundan farkı olmayan durumlardır” diye konuştu.
“122 bin personel afet bölgesinde hizmette”
Afet bölgesinde 17 binden fazlası hekim olmak üzere, 122 bin sağlık personelinin halen görev başında olduğunu hatırlatan Koca, “Verilen birinci basamak sağlık hizmetinin sayısı 3 milyona yaklaşmıştır. Sağlık taramaları kapsamında köylerimize yaklaşık 9 bin ziyareti yapılmıştır. Ekiplerimizce, yaşadığı yere gidilerek muayene edilen hasta sayısı ise 250 bini geçmiş durumda. Hastalarımızın ilaçları hızla temin edilmektedir. 26 sahra hastanesi ve 133 acil müdahale ünitesi ile yaklaşık bin 200 yerleşik sağlık hizmet kurumumuz bölgede faaliyetine devam ediyor. Sahra hastanelerinde verilmekte olan sağlık hizmetlerinin kapsamını sizlere şöyle özetleyebilirim. Röntgenden bilgisayarlı tomografiye, diyabet tanı ve tedavi düzenlemesinden ciddi cerrahi operasyonlara kadar belli başlı her şey yapılabilmektedir. Sağlık hizmetlerimizde iki özel grup bulunuyor. 75 yaş üstü büyüklerimize ikamet ettikleri yerden taşınmış olsalar bile ulaşmaya çalışıyor, kronik hastalıklarını takip ediyor, ilaçlarını veriyoruz. Kurduğumuz sistem, hastaneye yatırılarak tedaviye kadar her ihtiyaçla yakından ilgilenmeyi içeriyor. Bu sistemle, afet bölgesinde şu ana kadar 32 bin 724 büyüğümüzle ilgilenme imkanı bulduk. Bir diğer özel grup olan depremzede çocuklarımıza hem yüz yüze, hem de online görüşmelerle ruh sağlığı hizmeti veriyoruz. Online hizmette ve sahada görevli veya gönüllü olan çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanı sayısı 307’dir. Deprem bölgesinde terapi amaçlı yüz yüze görüşmelerin sayısı dün bin 400’ü geçmiş durumdaydı. Deprem bölgesi dışında bu görüşmeler 2 bin 600’ü buldu. Ayrıca çevrimiçi bin 400 görüşme gerçekleştirildi. Toplamda 5 bin 400’ün üzerinde görüşme gerçekleşmiştir” şeklinde konuştu.
Bakan Koca, Çapa ve Cerrahpaşa’nın hizmet vereceği yerleri açıkladı
İstanbul’daki iki üniversite hastanesi ilgili önemli bir açıklama yapan Koca, “Deprem hepimiz için uyarıcı oldu. Toplum olarak elimizde yeni bir ‘acil işler listesi’ var. Afet durumunda ihtiyacımızın kat kat artacağı sağlık kurumlarımız için ülke genelinde harekete geçmiş durumdayız. İstanbul’da, binaları sorunlu iki üniversite hastanemiz için adım atıyoruz. İstanbul Tıp Fakültesi’nin, yaygın adıyla Çapa’nın mevcut yerleşkesindeki inşaatlar hızla bitirilecek. Çapa’nın Hasdal Kampüsü inşaatı hızlandırılıp faaliyete geçirilecek. Beylikdüzü Devlet Hastanesi ile Eyüp Devlet Hastanesi, kendi hizmet binalarına kavuşana kadar Çapa Tıp Fakültesinin kullanımına açılacaktır. Cerrahpaşa Tıp Fakültemizin ise hemen bitişiğinde olan Samatya olarak bilinen İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi kullanımına açılacaktır. Cerrahpaşa’ya bağlı Haseki Kardiyoloji Enstitüsü, Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hizmet imkanı bulacak” ifadelerini kullandı.
“Antakya’daki özel hastane ile iddialarla ilgili soruşturma başlatıldı”
Bakan Koca, konuşmasının sonunda sözlerini, “Konuşmama üzüntü içinde eklemek zorunda olduğum bir husus var. Antakya’daki bir özel hastane ile ilgili iddialar hepinizin malumu. Depremin sağlık camiamıza yaşattığı üzüntüler, bir kat daha artırmıştır. Bu ve benzeri iddialar ile ilgili gerekli soruşturmaları başlatmış bulunuyoruz” diyerek tamamladı.
-
İznik Gölü’nde sular çekilince ortaya çıktı
Bursa’da, kuraklık nedeniyle suyun çekildiği İznik Gölü’nde, tarihi eser olduğu tahmin edilen çapa bulundu. Kayığı delen çapa, jandarma ekiplerince incelenmek üzere İznik Müze Müdürlüğü’ne teslim edildi.
Türkiye’nin 5’inci büyük gölü olan İznik Gölü’nde, kuraklık nedeniyle suyun çekilmesiyle uzun zamandır su altında kalan materyaller de gün yüzüne çıkmaya başladı. Göle açılan Mehmet Güleç’in kayığına sert cisim çarptı.
Kayığında delik meydana gelen Güleç, çarpan cismin çapa olduğunu görünce alarak, kıyıya çıkardı. Güleç, tarihi eser olma ihtimalini düşünerek, durumu jandarma ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, çapayı incelenmek üzere İznik Müze Müdürlüğü’ne teslim etti.
Gölde çapayı bulan ve heyecanlandığını belirten Mehmet Güleç, “Bu çapa teknemize çarptı hatta delik açtı. Uzun yıllar önce atalarımız yol ve araç koşulları el vermediğinden 3-4 iskelenin bulunduğu gölde, Orhangazi ilçesine ve Karsak Boğazı’na üzüm taşırlarmış. Bu çapanın, o dönemki bir gemiye ait olabileceği aklımıza geldi. Bunun tarihi eser olduğunu düşünerek jandarma ekiplerine teslim ettim” dedi.