Etiket: çekirge devlet hastanesi

  • Bursa’da haber alınamayan hemşire evinde ölü bulundu

    Bursa’da haber alınamayan hemşire evinde ölü bulundu

    Olay, dün merkez Osmangazi ilçesi Hüdavendigar Mahallesi Kızılcıkdibi Sokak’ta meydana geldi.

    Edinilen bilgiye göre, hastanenin kan alma bölümünde çalışan Selime Şentürk’ün yakınları kendisinden haber alamadı. Defalarca telefonunu aramasına rağmen, Selime Şentürk telefonu açmayınca kız kardeşi durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi.

    İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Çilingir yardımıyla eve giren sağlık ekipleri Çekirge Devlet Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan Selime Şentürk’ün cansız bedeniyle karşılaştı. Hemşire Selime Şentürk’ün astım hastası olduğu ve Çekirge Devlet Hastanesi’nin göğüs hastalıkları bölümünde 15 gün tedavi gördüğü öğrenildi. Selime Mutlu’nun cansız bedeni, kesin ölüm sebebi öğrenilmek üzere Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı.

    Polis, olayla ilgili tahkikat başlattı. Şentürk’ün ölümü hastanedeki çalışma arkadaşlarını ve yakınlarını yasa boğdu.

  • Sağlık çalışanlarından kan bağışı

    Sağlık çalışanlarından kan bağışı

    Çekirge Devlet Hastanesi bahçesine kurulan kan bağışı aracına sağlık çalışanlarının ilgisi yoğun oldu. Kan bağışlamak için gönüllü olan sağlık çalışanlarına hasta yakınları da destek verirken çok sayıda bağış toplandı. Kan Bağışçısı Sorgulama Formu’nu dolduran bağışçılara, kan vermelerinin ardından meyve suyu ve bisküvi ikram edildi.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çekirge Devlet Hastane Başhekimi Op. Dr. Kemal Kaya, “Ülkemizdeki hastaların kan ihtiyacını karşılamada tek kurum olan Kızılay ile ortak bir çalışma yürüttük. Amacımız son dönemde artan kan ihtiyacının karşılanmasına yönelik kan bağışına duyarlılığı ve farkındalığı oluşturmak. Bugün tüm personelimiz ve hastanemizi kullanan hasta yakınlarına yönelik kan bağışını hastanemizde yapıyoruz” dedi.

    Çekirge Devlet Hastanesi olarak bu konuda üzeri düşen görevi yaptıklarını belirten Op. Dr. Kaya, “Kan bağışı hayat kurtaran önemli bir projedir. Hastaların ihtiyaçların zamanında karşılamayla ilgili Kızılay’ın yapmış olduğu, özverili çalışmaya halkımızın da destek olmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Türk Kızılay’ında görevli Kök Hücre ve Kan Bağışcı Kazanım Uzmanı Ramazan Çiçek ise kan bağışında bulunacak vatandaşların 18 ile 60 yaş arası, kök hücre bağışında bulunacakların ise 18 ile 50 yaş arasında olma şartının gerektiğini vurguladı. Çiçek ayrıca bağışçıların bir kanla bulaşan bir hastalığı ve kanser hastası olmaması gerektiği dile getirerek bir ünite kanın 3 kişiye faydası olduğunu sözlerine ekledi.

  • Bursa’da geliştirildi! Virüsü 1 dakikada yok ediyor

    Bursa’da geliştirildi! Virüsü 1 dakikada yok ediyor

    Bursa görev yapan Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı’nın bir grup öğretim üyesiyle geliştirdiği ve yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı etkili olduğu bildirilen nanoteknolojik solüsyonlar, burun ve ağız spreyi olarak kullanıma sunuldu.

    Bursa Çekirge Devlet Hastanesinde Ortopedi Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı’nın virüsleri öldüren solüsyon projesi, BUÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Özakın, Tıbbi Genetik ve Translasyonel Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şehime Gülsün Temel ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atıl Bişgin’in katkılarıyla geliştirilerek sprey ürün haline getirildi.

    Yaklaşık bin kişi tarafından yapılan ön çalışmada etkinliği tespit edilen burun ve ağız spreyi, Uludağ Üniversitesindeki anti mikrobiyal etkinlik analizleri ve ilgili izinlerin ardından eczane ve internette satışa sunuldu.

    Lipozomlarla oluşturulan ürünün, BUÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Salonunda gerçekleştirilen tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Doç. Dr. Şehime Gülsün Temel, gerçekleştirilen çalışmayla geliştirilen solüsyonun Sars Cov-2 virüsüne karşı etkili olduğunu gösterdiklerini dile getirdi.

    Ürünün insan hücrelerine ve mukozada bulunan epitel hücrelere zarar vermediğini anlatan Temel, “Hatta bu hücreleri iyileştirici bir etkisi olduğunu da gösterdik. Bu insan hücrelerine zarar vermediği için güvenle kullanılabileceği anlamına geliyor.” diye konuştu.

    Solüsyonun, laboratuvar koşullarında virüsü öldürdüğünü tespit edildiğini aktaran Temel, “Buradaki en önemli şey bulaş zincirini kırma ve korunmada bize yardım edecek. Gün içerisinde normal bir burun temizleme solüsyonu gibi belli aralıklarla kullanılıp virüs yükünü azaltacaktır. Virüsün bu epitellere tutunmasını da engelleyecektir.” dedi.

    Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı da 4-5 yıldır yeni nanoteknolojik ürünler geliştirerek özellikle eklem ve cilt altı dokularda iyileşme sağlayabilecek ürünler üzerinde çalıştığını söyledi.

    Yaptığı çalışmalarla fare deneyleri sonuçlarında doku iyileştirici özellikleri kanıtlanmış yeni solüsyonlar bulduklarını ifade eden Sabancı, şunları kaydetti:

    “Solüsyonun antibakteriyel etkinliği olduğunu Cüneyt hocamla beraber gösterdik. Bu solüsyonu, ‘Kovid-19 pandemisinin başlamasıyla beraber diğer etkileriyle bir yola sokabilir miyiz?’ diye düşündük. Kovid-19 üzerine çalışmaya karar verdik. Yaptığımız çalışmalar sonucunda solüsyonun virüsü 1 dakika içinde inaktivite ettiği görüldü. Yaptığımız çalışmalarda solüsyonun burun ve ağız dokusu üzerinde hem iyileştirici olduğu hem de virüsleri öldürdüğü tespit edildi.”

    Sabancı, spreyin Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu kayıtlarının yapıldığını dile getirdi.

    “Sars Cov-2’ye karşı öldürücü etkisinin olduğunu ortaya koyduk”

    BUÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Özakın ise solüsyonun antimikrobiyal etkinliğinin, laboratuvarda uluslararası standartlara dayanan test metotlarıyla gösterdiklerini anlattı.

    Yeni teknolojik uygulamalarla ürünün farklı özellikler kazanmaya ve etkilerinin daha uzun süreli, kalıcı olmaya başladığını aktaran Özakın, “Koronavirüse etki ettiğini göstermek için testler yaptık. Solüsyonun bakteri, mantar ve özellikle Sars Cov-2’ye karşı öldürücü etkisinin olduğunu ortaya koyduk.” dedi.

    Özakın, solüsyonun, Kovid-19 salgınında koruyucu bir bariyer oluşturacağını iddia ettiklerini ve yapılan çalışmalarla bunu gösterdiklerini sözlerine ekledi.

  • Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’nde ortalık karıştı!

    Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’nde ortalık karıştı!

    Bursa’da kavga sonrası yaralanarak acil serviste tedaviye alınan Tamer Ü., doktor ve hemşirelere küfredip, saldırmaya çalıştı. Özel güvenlik görevlilerinin araya girmesiyle dışarı çıkarılan Tamer Ü.’nün yakınları da hastane bahçesinde görevlilere saldırdı. Güvenlik görevlileri ve polisin saldırganlara müdahale ettiği anlar, cep telefonu kamerasına yansıdı. Gözaltına alınan Tamer Ü., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    Olay, geçen pazar günü Osmangazi ilçesinde bulunan Çekirge Devlet Hastanesi’nde yaşandı. Millet Mahallesi’nde husumetli olduğu bir kişiyle kavga eden Tamer Ü., kafasından yaralandı.

    Tamer Ü., ihbar üzerine gelen ambulansla Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Tamer Ü., iddiaya göre acil serviste kendisiyle ilgilenen doktor ve hemşirelere küfretmeye başladı.

    Doktorlar, buna rağmen Tamer Ü.’nün tedavisini yapmaya devam etti. Ancak Tamer Ü.’nün saldırgan tavırlarının artması üzerine güvenlik görevlileri devreye girdi.

    Tamer Ü., tedavisinin ardından dışarı çıkartıldı. Bu sırada sesini duyan hastane bahçesindeki yakınları ise güvenlik görevlilerine saldırdı. Tekme ve yumruklarla görevlilere saldıran yaklaşık 10 kişiye polisler müdahale etti. Polis ve güvenlik görevlilerinin müdahalesiyle gurup dağılırken, Tamer Ü. ile birlikte yakınları İ.S. ve A.S. gözaltına alındı.

    Çekirge Polis Merkezi’ne götürülen 3 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Tamer Ü. çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, İ.S. ve A.S. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    SALDIRI ANI KAMERADA

    Tamer Ü. ve yakınlarının güvenlik görevlilerine saldırdığı anlar, hastane bahçesindeki bir kişi tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Görüntülerde, grubun özel güvenlik görevlilerine saldırdığı, bazı saldırganların dubalarla vurduğu ve polis ile güvenlik görevlilerinin saldırganlara müdahale ettiği anlar yer aldı.

  • Bursa aşı noktaları belli oldu

    Bursa aşı noktaları belli oldu

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın perşembe veya cuma gününü aşılama için işaret etmesinin ardından hastanelerde son hazırlıklar da tamamlandı. Bursa’da Yüksek İhtisas Hastanesi, Çekirge Devlet Hastanesi ve Şehir Hastanesi’nde aşı yapılacak.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın perşembe veya cuma gününü aşılama için işaret etmesinin ardından hastanelerde son hazırlıklar da tamamlandı.

    Bursa’da Yüksek İhtisas Hastanesi, Çekirge Devlet Hastanesi ve Şehir Hastanesi’nde aşı yapılacak.

    Konuyla ilgili son gelişmeleri köşesine taşıyan Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

    “Aşıların çarşamba-perşembe gelmesi ve aşılamanın perşembe-cuma günleri sağlık çalışanlarından başlamasının planlandığı söyleniyordu.

    Yani

    Hafta sonundan itibaren hızlı bir süreç yaşayacağız. O süreç de, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan aşılama takvimine göre gelişecek.

    O nedenle…

    Öncelikle hastanelerde, aşı odaları da denilen aşı poliklinikleri oluşturuldu. O polikliniklerin sayısı yine Sağlık Bakanlığı tarafından belirlendi.

    Buna göre…

    Yatak sayıları binin üzerinde olan Bursa Şehir Hastanesi ile Yüksek İhtisas Hastanesi’nde 25’şer aşı polikliniği hazırlandı. Yatak sayısı 600 olan Çekirge Devlet Hastanesi’ne de 20 aşı polikliniği kuruldu.

    Gerçi…

    Sağlık çalışanları aşı yapmayı biliyorlar, ama aşılamayı yapacak personel için bazı teknik ayrıntılara yönelik eğitimler de tamamlandı.”

  • Bursa’da yoğun bakım doluluk oranı yüzde 80’i aştı

    Bursa’da yoğun bakım doluluk oranı yüzde 80’i aştı

    Bursa’da vaka sayılarındaki artış, Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasına da yansıdı. Uygulamadaki verilere göre, kentteki vaka sayılarının özellikle son 3 ayda artmasıyla risk haritasının rengi, kırmızıya döndü. Bursalılar, bu durumdan tedirgin olduklarını dile getirirken, tedbirlerin sıkılaştırılmasına razı olduklarını belirtti.

    Bursa’da koronavirüs vakaları, son 3 ayda arttı. Vaka sayısındaki artış, HES uygulamasına da yansıdı. Uygulamadan 3 ay önce alınan risk haritası görüntüleri ile kasımın risk haritası görüntüleri arasında büyük fark olduğu görüldü. Kentin 3 ayda bütün ilçeleri kırmızıya boyanırken, özellikle denize kıyısı bulunan Mudanya ve Gemlik’teki artış dikkati çekti. Çekirge Devlet Hastanesi, Bursa Şehir Hastanesi ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin yoğun bakım servislerinde doluluk oranları ise yüzde 80’i aştı. Bursalılar, kentte vaka artışının yansıdığı haritaları gördüğünde tepkilerini dile getirdi.

    BURSA’NIN KORONAVİRÜS RİSK HARİTASINI GÖRMEK İÇİN TIKLA

    ‘VAKA SAYISINDAKİ ARTIŞA ŞAŞIRMIYORUM’

    Kentte yaşayan Alper Bilici, “Bunun önüne geçmenin çok yolu var. Caydırıcı denetlemeler yapılması lazım. Ben Mudanya’da oturuyorum. Giderken, gelirken minibüsleri denetliyorlar; ayakta yolcu var mı, diye. Ama sadece ayakta yolcu taşınınca mı bulaşıyor? Trenler, belediye otobüsleri dolu, sadece minibüslerde bulaşmıyor bu illet. Vaka sayısındaki artışa şaşırmıyorum. Daha ağır yaptırımlar uygulanmalı” dedi.

    Mehmet Özgür ise “Bursa bir sanayi kenti. Her yer fabrika ve çok sayıda fabrika çalışanı var. Hal böyle olunca sürekli bir kalabalık da oluyor kentte. Hastalık ister istemez bulaşıyor. Ben de geçirdim bu hastalığı. Fabrikalar çalışmak zorunda. Tüketim varken üretimi durduramayız. Vaka artışlarını önlemenin tek yolunun, karantina uygulamak olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

    Vaka sayılarındaki artışa üzüldüğünü belirten Pınar Tabu da “Ben kurallara uyun, diyenlerin bile kurallara uymadığını görüyorum bazen. Güzel örnek olmuyoruz. Ben elimden geldiğince uymaya çalışıyorum. Şu anki artış gerçekten kötü” dedi.

  • Bursa’da SARS COV-2’ye karşı nano-solüsyon çalışması

    Bursa’da SARS COV-2’ye karşı nano-solüsyon çalışması

    Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’nde görevli Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı, nano teknoloji ile viral ve bakteryel enfeksiyonlardan korunma amacıyla nano-solüsyonlar geliştirdi. Geliştirilen bu solüsyonların antimikrobiyal ve antivirütik etkileri ise Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ve Çukurova Üniversitesi’nde görev yapan akademisyenlerin işbirliği ile gösterildi. Çalışmada solüsyonların bakteri ve virüslerin üremesini ve çoğalmasını durdurduğu ispatlandı.

    BUÜ Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Cüneyt Özakın tarafından bakterilerde, Translasyonel Tıp, Tıbbi Genetik Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Şehime Gülsün Temel ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Agantem Genetik Araştırma Merkezi öğretim üyesi Doç. Dr. Atıl Bişkin tarafından ise Covid-19 ile mücadele kapsamında yapılan in vitro çalışmalar doğrultusunda bu nano-solüsyonun SARS COV2 virüsünün replikasyonunu normal dokuya zarar vermeden durdurduğu gösterildi.

    Covid-19 ile yapılan mücadeleler kapsamında çalışan araştırma ekibi çalışmayı projelendirerek Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın (TÜSEB) hastalıkların önlenmesi, erken tanı ve tedavisi, destek ve izlemesinde kullanılabilecek ve hastaların mağduriyetini azaltacak her türlü tıbbi cihaz ve biyomalzemenin geliştirilmesine yönelik açtığı çağrısına başvurdu. Akademisyenler, projenin değerlendirme sürecinin devam ettiği bilgisini verdi.

    SARS-COV-2 VE COVİD-19 ENFEKSİYONU HAKKINDA

    Şiddetli akut solunum sendromu (SARS) ile olan yakın genetik ilişki nedeniyle koronavirüs (SARS-CoV), Uluslararası Virüs Taksonomisi Komitesi’nce SARS-CoV-2 olarak yeniden adlandırılmış, ilk vakanın raporunda, SARS-CoV-2’nin hayvandan insana bulaşma potansiyeline sahip olduğu ileri sürülmüştü. Koronavirüsler hayvanlar ve insanlar arasında bulaşma riski taşıyan, zoonotik patojenler. Geçmişte MERS-CoV adıyla bilinen Orta Doğu solunum sendromunun develerden, SARS adıyla bilinen şiddetli akut solunum sendromunun ise misk kedilerinden insana geçtiği düşünülmekte. Şubat ayında yayımlanan bir çalışmada ise pangolinin, SARS-CoV-2 için potansiyel bir ara konakçı olduğu ileri sürülmüştü. Yarasalar zoonotik virüslerin genellikle önemli doğal rezervuarları olarak biliniyor. Genellikle yarasa kökenli virüslerin insanlara bulaşmak ve insan hastalıklarına neden olmak için potansiyel bir ara konağa ihtiyaçları var.

  • Piknikte düşüp felç geçirmişti, 1 buçuk ayda iyileşti

    Piknikte düşüp felç geçirmişti, 1 buçuk ayda iyileşti

    Bursa’da yaklaşık 1,5 ay önce piknikte top oynarken çarpışma sonucu düşen ve omurilik yaralanması nedeniyle boynundan aşağısını hareket ettiremeyen Mustafa Celen, ameliyat ve fizik tedavi sonrası yürümeye başladı.

    Osmangazi ilçesinde ikamet eden, bir çocuk babası 38 yaşındaki Celen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailesiyle 19 Temmuz’da Doğancı piknik alanına gittiğini ve top oynarken çarpışma sonucu boynundan yaralandığını söyledi.

    Omuriliğinin de zarar gördüğünü belirten Celen, yere düştükten sonra boynundan aşağısını hareket ettiremediğini anlattı.

    Yakınlarının, sağlık ekiplerini çağırdığını dile getiren Celen, Çekirge Devlet Hastanesindeki müdahalesinin ardından Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildiğini kaydetti.

    Üniversite hastanesinde ertesi gün ameliyat edildiğini ve birkaç gün sonra özel bir fizik tedavi hastanesine götürüldüğünü bildiren Celen, şöyle devam etti:

    “Romatem Bursa Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde 15 gün yatılı tedavi oldum. İlk haftasında ayaklarımı hareket ettirmeye, ardından da yürümeye başladım. Tabii bu öncelikle Allah’ın, daha sonra değerli hocamız Serap hanımın ve benim gayretimle oldu. Şu anda ayakta tedavi görüyorum ve gayet iyi durumdayım. Benim gibi felç geçiren kişiler ümitlerini kırmasınlar, morallerini bozmasınlar, inançlarını ve yaşam umutlarını kesinlikle kaybetmesinler. Kararlı oldukları sürece bunu aşacaklarına inansınlar. Ben başardım, daha da iyi olacağım, diğer insanlar da başarabilirler.”

    Celen, ameliyatından bir hafta sonra yürümeye başladığını aktardı.

    Şimdi yürüyebildiğini, merdiven inip çıkabildiğini ifade eden Celen, “Şu anda ellerimi tam olarak kullanamıyorum. Hastanede ağırlıklı olarak el ince becerileri üzerine ayakta tedavi görüyorum. İnşallah ellerimi de tam olarak kullanacağım.” dedi.

    Bu süreçte psikolojik bakımdan ailesi ve çevredeki kişilerin çok büyük etkisi olduğunu vurgulayan Celen, onlardan aldığı manevi destekle bu zor günleri kısa sürede aştığını sözlerine ekledi.

    “Tedaviye erken dönemde başlamak çok önemli”

    Mustafa Celen’in doktoru Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Serap Latif Raif de hastanede nörolojik yani felçli hastaların rehabilitasyonu ile ilgilendiklerini belirtti.

    Aldığı darbe sonucu Celen’in boyun bölgesinde omurilik yaralanmasının geliştiğini kaydeden Raif, ameliyattan bir hafta sonra hastanede rehabilitasyon programına aldıklarını anlattı.

    Rehabilitasyon tedavisine çok erken dönemde başladıklarına dikkati çeken Raif, “Çok güzel bir tedavi süreci geçirdik. Çok başarılıydı. Çok yoğun fizik tedavi gördü. Bu gibi rahatsızlıklarda erken rehabilitasyona başlamak tedavi başarısında çok önemlidir. Rehabilitasyon programının içinde de fizyoterapi temelli, robotik ve ergoterapi dediğimiz el becerilerini geliştirici egzersizler vardı. Aynı zamanda el ve kol robotu egzersizleriyle çok çalıştık. Bu anlamda hastamız da çok başarılıydı.” ifadelerini kullandı.

    Dr. Serap Latif Raif, Celen’in hastaneye ilk geldiğinde kollarında ve bacaklarında kas güçsüzlüğünün bulunduğunu, özellikle ellerini kullanmakta güçlük çektiğini, yürüyemediğini bildirdi.

    Yatak içi aşamada hastaneye alıp tedavisine başladıklarını, hızla oturma dengesinin geliştiğini, ayağa kalktığını ve yürümeye başladığı söyleyen Raif, şöyle konuştu:

    “Hastamızın durumu çok iyi bir örnek. Bize erken dönemde gelen hastalarımızda tedavinin başarılı olduğunu gözlemliyoruz. Aslında bir aylık süreç tedaviye adaptasyondur. Yatak içi aşamadan yürüme aşamasına ve elini kullanır pozisyona gelmesi çok önemli. Çünkü aylarca hatta yıl boyunca devam eden tedavilerimiz var. Onun için hastamızın gelişimi çok büyük bir başarı. Rehabilitasyon çalışmalarındaki hedefimiz, hastaların günlük yaşamına tekrar geri dönmesi ve onları günlük yaşamına adapte etmek. Mustafa Celen’de de öyle oldu. Hastamız şu anda bağımsız olarak yürüyebiliyor, elini rahatlıkla kullanabiliyor. Daha da geliştirmeye devam edeceğiz.”

  • Bursa’da şakalaştığı arkadaşını tabancayla vurdu

    Bursa’da şakalaştığı arkadaşını tabancayla vurdu

    Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesinde şakalaşırken arkadaşı tarafından tabancayla vurulan çocuk ağır yaralandı.

    Alınan bilgiye göre, E.K. (16), Adalet Mahallesi Sönmez Caddesi yakınlarındaki bir parkta arkadaşlarına göstermek için yanında tabanca getirdi.

    E.K, arkadaşlarıyla şakalaşırken tabancanın aniden ateş almasıyla yanında bulunan arkadaşı A.K.B. (15), boynundan ve göğsünden vuruldu.

    Ağır yaralanan A.K.B, olay yerine çağrılan 112 Acil Servis ekiplerinin müdahalesinin ardından Çekirge Devlet Hastanesine kaldırıldı.

    A.K.B’nin hayati tehlikesinin bulunduğu, E.K’nin ise İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındığı öğrenildi.

  • İl Sağlık Müdürü’nden Bursalılara uyarı!

    İl Sağlık Müdürü’nden Bursalılara uyarı!

    Bursa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Halim Ömer Kaşıkcı, Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi ve Çekirge Devlet Hastanesi’ne Ramazan Bayramı ziyaretinde bulundu. Hastanelerin genel servis, covid servisleri, yoğun bakım, acil servis ve ameliyathanelerinde görev yapan tüm sağlık personelini tek tek ziyaret eden Uzm. Dr. Kaşıkcı, çalışanların bayramını kutlayarak hasta yakınları ile bir süre sohbet etti.

    Birlik ve beraberliği pekiştiren Ramazan ayının ardından mübarek Ramazan Bayramı’na ulaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Uzm. Dr. Kaşıkcı, bayramların ortak sevinçlerin ve duyguların paylaşıldığı müstesna günler olduğunu söyledi.

    Özellikle böyle bir dönemde hastane ortamında çalışan personeller için bayramların gündelik stres ve yorgunluktan bir nebze olsun uzaklaştıran manevi bir hava barındırdığının altını çizen Uzm. Dr. Kaşıkcı, “Beden sağlığımız kadar ruh sağlımızın da korunması için bu sevgi atmosferinden faydalanmamız önem arz ediyor. Vaka sayılarımızda ciddi oranda düşüşler yaşandığı bu günlerde bayramın hem sağlık çalışanlarımıza hem de vatandaşlarımıza olumlu bir hava katacağını umut ediyorum” diye konuştu.

    “Kazanımlarımızı kaybetmeyelim”

    Sağlık çalışanlarının büyük fedakarlık gösterdiği bu süreçte vatandaşların da kurallara uyması gerektiğini sıralayan Uzm. Dr. Kaşıkcı, “Normalleşmeye doğru gidiyoruz ancak bu dönemde çok dikkat etmemiz gereken hususlar var. Bayramda toplum içindeki bulaşlardan ziyade aile içindeki bulaşlara dikkat etmemiz lazım. İlimizde son bir hafta içinde daha çok aile içi bulaşlara rastlıyoruz. Lütfen uzaktan bayramlaşalım. Bayram ziyaretleri yapmayalım. Telefonda ya da görüntülü görüşelim ancak bir araya gelmemeye dikkat edelim. Çünkü sosyal mesafe, maske kullanımı ve el hijyenini ciddi anlamda sürdürmezsek önümüzdeki günlerde riskimiz artacaktır. Kazanımlarımızı kaybetmeyelim. Bugünler için sağlık çalışanlarımız çok büyük çaba sarf ettiler. Onların emeklerini zayi etmeyelim” ifadelerine yer verdi.