Etiket: CELAL GÖKÇEN

  • Aquila, Zeplin Şehri Friedrichshafen’da

    Aquila, Zeplin Şehri Friedrichshafen’da

    Genel havacılık için Avrupa’nın önde gelen fuarı, AERO sektördeki ana karar vericileri, kanaat önderlerini ve binlerce havacılık meraklısını Friedrichshafen’da buluşturuyor.

    Fuarda Celal Gökçen’in 2015’de Almanya’da satın aldığı ve 1995’de kurulan Aquila Uluslararası Havacılık şirketinin ürettiği yeni uçak modellerinin yanında, Aquila’nın dört kişilik modelinin prototipi de ilk kez sergileniyor.

    İngiliz Hava Kuvvetleri pilotları başta olmak üzere eğitim için pilotlar tarafından tercih edilen,450 metre mesafede hem kalkış hem de iniş yapabilen AQUILA, ABD, AB ve Avusturalya’da kabul gören sertifikasyon yetkilerine sahip.

    Dünyanın ilk zeplinini üreten ve Almanya’nın zeplin şehri olarak da bilinen Friedrichshafen’deki fuar AERO, 27-30 Nisan tarihleri ​​arasında 4 gün sürecek.

  • Zehra Deniz Gökçen’e veda…

    Zehra Deniz Gökçen’e veda…

    Bursa ve Türkiye sanayisinin en köklü ailelerinden Gökçen Ailesi’nin kıymetli isimlerinden Zehra Deniz Gökçen 89 yaşında hayata gözlerini yumdu…

    Cumartesi günü gelen vefat haberiyle sevenlerini yasa boğan Zehra Deniz Gökçen bugün Ulucami’de kılınan cenaze namazının ardından Emirsultan Mezarlığı’ndaki aile kabristanlığında defnedildi.

    Törene Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, AK Parti Bursa Milletvekilleri Atilla Ödünç ve Ahmet Kılıç’ın yanı sıra Bursa Büyükşehir Eski Belediye Başkanı Recep Altepe ve çok sayıda Bursalı iş insanı, sanayici, aile yakını katıldı.

    Zehra Deniz Gökçen’in vefat haberi en çok 67 yıllık hayat arkadaşı, Duayen Sanayici, İş İnsanı ve Eski Milletvekili Memduh Gökçen’i üzdü. Eşinin tabutuna ellerini koyup dua eden Memduh Gökçen’i torunları ve çocukları bir an olsun yalnız bırakmadı.

    ZEHRA DENİZ GÖKÇEN KİMDİR?

    89 yaşında hayatını kaybeden Zehra Deniz Gökçen, Ruth Scwendemann Noffz ve Karl Heinrich Noffz çiftinin çocukları olarak Ursula Anna Noftiz adıyla 1932 yılında Almanya’nın güneyinde dünyaya geldi. Ailesi o dönem tıp alanında en tanınmış bilim insanlarıydı.

    ALMAN “URSULA ANNA NOFTİZ” OLARAK DÜNYAYA GELDİ

    Memduh Gökçen’in Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra mühendislik eğitim almak için Almanya’ya gitmesi ve üniversitede Zehra Deniz Gökçen ile karşılaşmasıyla başlayan hayat hikayeleri kısa bir süre sonra iki ailenin izinleri sonrası evlilikle taçlandı. Evlendikten sonra Ursula Anna Notfiz kendi arzusuyla Zehra Deniz adını aldı ve Türk vatandaşlığına geçerek Müslüman oldu.

    KENDİSİNİ KAYINVALİDESİNE ÖRNEK ALARAK YETİŞTİRDİ

    Zaman içerisinde Umre vazifesini yerine getiren Zehra Gökçen, hayatının 65 yılını Bursa’da geçirdi. Şükufe , Celal ve Aylin adını verdikleri 3 çocukları dünyaya geldi. Kayınvalidesi Şuküfe Hanım’ı kendine örnek alan Zehra Deniz Gökçen, Türk adet ve gelenekleriyle uyum içerisinde yaşadı. Bursa Soroptimist Kulübü üyesi olan Gökçen 89 yıllık ömründe Bursa’yı kendi vatanı olarak kabul etti.

    “65 SENE BİR YASTIKTA KOCADIĞIM EŞİM…”

    Eşi Memduh Gökçen gazeteye verdiği ilanda “Sevgili hayat arkadaşım, 65 sene bir yastıkta kocadığım eşim, 20 Mart 2021’de oğlunun yanında uyurken Cenab-ı Hakk’ın takdiri ilahisi ile bizleri, sevdiklerini, sevenlerini bu dünyada mahzun bırakarak, özlediği ve sık sık andığı, rahmetli Alman ve Türk akrabalarının, sevdiği ve sevildiklerinin yanına son anlarında bizleri anarak Rahmeti Rahman’a kavuştu” diye duyurdu.

  • Gökçen Ailesi’nin acı kaybı… Deniz Gökçen vefat etti

    Gökçen Ailesi’nin acı kaybı… Deniz Gökçen vefat etti

    Bursa sanayisinin ve cemiyetinin en köklü ailelerinden Gökçen Ailesi’nin acı günü…  Bursa sanayisinin duayen isimlerinden Memduh Gökçen’in eşi Deniz Gökçen vefat etti.

    Bursa ve Türkiye sanayisinin en köklü ailelerinden Gökçen Ailesi’nin kıymetli isimlerinden birisi olan, Hamdi Sami Gökçen ve Şuküfe Gökçen’in değerli gelinleri, Memduh Gökçen’in sevgili eşi, Aylin, Şuküfe ve Celal Gökçen’in kıymetli anneleri Deniz Gökçen 89 yaşında hayata gözlerini yumdu…

    Deniz Gökçen’in Almanya’da başlayan hayat yolculuğu Bursa’da devam etti. Yardımsever kişiliği, mütevazı duruşu ile gönüllerde taht kuran Deniz Gökçen, eğitime verdiği önemle ve Türk geleneklerine bağlı yaşam tarzıyla adeta örnek bir isimdi.

    Deniz Gökçen’in Türkiye ve Bursa’daki yaşantısı Bursa sanayisinin duayen ismi Memduh Gökçen ile tanışmasıyla başladı.

    Eşi Memduh Gökçen ile tanıştıktan sonra eğitim hayatını tamamlayıp yerleştiği Bursa’da birçok sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmalar yaptı. Kültürel ve sosyal çalışmalarda rol model oldu. Soroptomist Kulübü’ne yıllardır verdiği emeklerden dolayı Bursa sosyal yaşantısının adeta iyilik meleği olarak tanınıyordu.

    Ailesinin ve tüm evlatlarının yaşamında çok büyük bir iz bırakan Deniz Gökçen arkasında dopdolu bir ömür bıraktı.

    Bursa ve Türkiye’nin en değerli ailelerinden Gökçen Ailesi’nin her bir üyesine, eşi Sayın Memduh Gökçen’e, çocukları Aylin Gökçen, Şuküfe Gökçen ve Celal Gökçen’e başsağlığı diliyoruz.

    Merhume Deniz Gökçen’in cenazesi Pazartesi günü toprağa verilecek.

  • AQUILA yerli pilotlar yetiştirecek

    AQUILA yerli pilotlar yetiştirecek

    TÜRKİYE’NİN PİLOTLARI AQUILA’YA EMANET

    Yerli uçak üretimi için geri sayıma başlayan Bursalı İş İnsanı Mehmet Celal Gökçen’in sahibi olduğu uçak firması Aquila’nın uçuş okuluna özel üretilen yeni modelleri, Bursa Yenişehir Havaalanı’nda hizmete giren uçuş okulundaki yerini aldı.

    Türkiye’de uçak üretimi hedefi için 2021 tarihini öngören Celal Gökçen, yerli pilotların yetiştirileceği okulu hizmete açtı. Bursa Uzay ve Havacılık Şirketi’nin bünyesinde hizmete başlayan Fenix Havacılık Okulu, bir yılda uluslararası yetkinliğe sahip 250 pilot yetiştirecek. Türk havacılık sektörünün gelişmesi, ihtiyaç duyulan pilotların yetişmesi ve sivil havacılığın yaygınlaşması için stratejik davranan Gökçen, sektörün özel markası AQUILA uçakları ile yine dünya pilot eğitimi fiyatlarının altında özel fiyatlandırma politikası izliyor.

    Almanya’nın alanında dünyanın öne çıkan markası olan AQUILA’yı Türkiye’de Türk Kartalı olarak üretmeye hazırlanan Mehmet Celal Gökçen’in, Bursa Yenişehir Havalaanı’nda açtığı uçuş okulunda, 5 turbo model Aquila uçağı eğitim almak isteyen pilot adayların yoğun ilgisi ile karşılaştı. Fenix Havacılık Okulu’na duyurusu yapılmamasına rağmen kısa sürede 85 öğrenci kayıt yaptırdı.

    YERLİ ÜRETİME YERLİ PİLOTLAR GELİYOR

    ‘Mükemmel Tasarım’ ödüllü eğitim uçağı Aquila, Türk pilotlarını yetiştirmek üzere Yenişehir’deki uçuş okuluna indi. Bursa Uzay ve Havacılık Şirketi’nin sahibi, BPlas CEO’ su Celal Gökçen’in Alman uçak firmasını satın alması ile başlayan yerli ve milli hava yolculuğunda yaşananlar gururlandırıyor.

    Celal Gökçen’in, 2016 yılında aldığı Aquila, ilk önce yüksek irtifada ve yüksek performansla uçan turbo motorlu özel modeli ile havacılığa yeni bir soluk kazandırdı. Teknolojik yenilikler ve tasarım çalışmalarını sürdüren Aquila, ardından dünyanın en eski ve prestijli tasarım yarışmasında son on yılın ‘En Mükemmel Uçak Tasarım’ ödülünün sahibi oldu. Yerli uçağı Türkiye’de üstelik de Bursa’da üretmek için zaman kaybetmeden çalışmalarını başlatan Celal Gökçen, Bursa Uzay ve Havacılık Şirketi’ni kurdu. Şirket bünyesinde kurulan Yenişehir’deki hangarda gurur dolu bir gün yaşandı. Celal Gökçen, Fenix Havacılık adıyla uçuş okulunun eğitim sürecini başlattığını açıkladı. İlk eğitim uçaklarını karşılayan Gökçen, çabalarının karşılığını almaktan son derece mutlu olduğunu söyledi. Gökçen, “Almanya ve Yenişehir’de olmak üzere uçuş okulunu iki ayakta kurduğumuz organizasyonla yöneteceğiz. Bizim uçaklarımız alanının en iyi eğitim uçakları, özellikle de bu yüzden ayrıca mutluyum. Bursa Uzay Havacılık şirketiyle yola çıkıldı, şimdi buradaki uçuş okulunda eğitim verilmesi için Fenix Havacılık ile gökyüzüne yükseleceğiz. Burası profesyonel bir pilot yetiştirme merkezi olacak, bizler ise hayalimizi gerçekleştirmiş olacağız. Yüksek bilgi, birikim ve tecrübeye sahip Fenix ile yakalanan yüksek sinerji beni son derece mutlu etti” diye konuştu.

    DÖRT KİŞİLİK TÜRK KARTALI GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR

    Aquila, ile ilgili son yatırım süreçlerini de özetleyen Gökçen, “ Yılda 20-24 uçak üretiyoruz. Şu anda Türkiye’deki imalatımız için gerekli adımları attık. Üretimin buraya nasıl getirileceğini bir plan dahilinde düşünüyoruz. Ancak şu an bile bu sene imalat siparişlerimiz dolu. Önümüzdeki sene için siparişleri aldık bile. Dolayısıyla aralıksız üretimimiz de sürüyor. Üretim sürecini kısmen ve sonra tamamen buraya getireceğiz. Diğer yandan dört kişilik uçak heyecanımız da sürüyor. Önümüzdeki yıl uluslararası Almanya uçak fuarında sergileyeceğiz. Turbo motor üretimimiz için de sertifikasyon süreci bitti. İmalatı başladı. Çok yakında güzel gelişmeleri paylaşacağım” dedi.

    AQUILA YILDA 250 TÜRK PİLOT YETİŞTİRECEK

    Fenix Uçuş Okulu’nda profesyonel bir kadro ile Ağustos ayında eğitime başlayacak. Şirketin Genel Müdürü İbrahim Gökçe, “Fenix olarak Türkiye’deki sayılı uçuş okullarındanız. Filomuzu Aquila uçaklarımızla birlikte güçlendiriyoruz. Şu anda Türkiye’nin ihtiyacı olan pilotların yetiştirilmesinde lider bir kurum olmak adına biz bu işe başladık. Toplamda Türkiye’nin pilot ihtiyacını karşılamak adına yani yıllık yaklaşık 250 pilota yakın bir pilot yetiştirme kapasitesine ulaşmak istiyoruz, hedefimiz bu. Ağustos ayında eğitim başlıyor. 85 öğrencimizin kaydını aldık. Onları en iyi şekilde Bursa Yenişehir tesislerimizde yetiştirerek havayollarına kazandırmak ve Türkiye’deki sayılı havayollarında istihdam yaratmak istiyoruz” dedi.

    Uçuş okulu hakkında bilgiler veren Bursa Uzay ve Havacılık Şirketi İş Geliştirme Koordinatörü Hayrettin Topel ise “ Burası hem BPlas’ın Bursa’da olması nedeniyle uçakların aslında üssü gibi, merkezi gibi bir konuma da sahip olmuş olacak . İki hangarlık alanda kombine bir tesis var. Sadece uçuş okulu değil aynı zamanda hem uçuş okulu hem bakım merkezi bir arada olacak” dedi. Okulun öğrencilerinin nasıl çalışacağını da aktaran Topel, “Uzak mesafelere uçabilecek, yüksek irtifalara seyrü seferlere gidecekler. Almanya’daki bakım ekibimiz de Celal Bey’in sahip olduğu bir tesis dizayn ediyor. Onun burada da bir şubesini açacağız. 28-29 değişik marka ve modelde uçağın bakım yetkisine sahip bu merkez, bize çok daha fazla ve farklı bir iş hacmi de yaratacak” diye konuştu.

  • CHP İl Başkanı İsmet Karaca Açıkladı

    CHP İl Başkanı İsmet Karaca Açıkladı

    ‘Ercan Korkmaz’ın ihale salonunda olmasının CHP grubuyla ilgisi yok’

    Avukat ve meclis üyesi, ancak ne hukuk ne etik tanıyor’ derken boşuna demedik. Açıklamaları, hakkındaki beyanları teyit niteliğinde.

    Kendini haklı çıkarabilme adına, yaptığı açıklamada, Atatürk’ün adını kullanması yetmezmiş gibi ilgi ve gerek bulunmadığı halde annesinden bahsederek duygu sömürüsü yapması hususunu tüm kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Keşke bu acizliği yapmasaydın.

    Sayın Ercan KORKMAZ, şapka düştü, kel göründü. Kendini beyhude paralama.

    Ak olmadığın halde, kendini aklamak maksadı ile yaptığın açıklamalara bir bir yanıt vereyim.

    1 – İhale alıcısı Tayyar TÜRKEŞ, neden ihale komisyonuna ya da Osmangazi Belediye Başkanlığına değil de, CHP’li bir meclis üyesine konu hakkında bilgi verme ihtiyacı duydu.

    2 – Yaptığın açıklamada; Osmangazi Belediyesince ihalenin 10.12.2019 tarihinde gerçekleştirildiğini, ihalenin bittiği tarihten birkaç gün sonra BEMSA A.Ş. vekili Av. Osman ORHAN tarafından ihalenin iptali talebi ile idari yargıda dava ikame edildiğini beyan etmişsin. İkame edilen dava, beyan ettiğin gibi ihalenin gerçekleştirildiği 10.12.2019 tarihinden birkaç gün sonra değil, 08.04.2020 tarihinde ikame edilmiş.

    Ayrıca; ikame olunan davanın konusu beyan ettiğin gibi 10.12.2019 tarihinde gerçekleştirilen ihale işleminin iptali değil, söz konusu ihalenin gerçekleştirilmesine ilişkin Osmangazi Belediye Meclisinin 09.10.2019 tarih ve 2019 / 195 Esas ve Osmangazi Belediye Encümeninin 05.11.2019 tarih ve 3453 sayılı kararlarının iptaline ilişkin.

    3 – Spor kulübü derneği ve kanunun menfaati için davayı takip ettiğini ifade etmişsin. Emin ol buna kargalar da gülmez. CHP’li bir meclis üyesi olarak ihaleyi kazanan spor kulübü derneği vekili sıfatı ile dava takip etmenin kamu menfaati ile bağdaşmadığını sende çok iyi biliyorsun.

    Var sen hala, amacının bireysel menfaat değil de kamu menfaati olduğunu söylemeye devam et.

    4 – Soruyorum; Osmangazi ve Büyükşehir Belediye Meclisi içerisinde yer alan, partili bir siyasetçinin, yaranan hukuki ihtilafın taraflarından biri ile avukat – müvekkil ilişkisi içerisinde olması siyasi etik açısından ne kadar doğru?

    5 – İhalenin mahkeme denetiminden geçtiği yönündeki beyanların da tamamen asılsız ve kötü niyetli. Çünkü; bir hukukçu olarak sende çok iyi biliyorsun ki; yargı süreci hala devam ediyor.

    6 – Otopark olarak kullanılmak üzere ihale edilen alanın güney cephesinden 15 metrelik giriş / çıkış yolunun olduğunu ifade etmişsin ki; hukuki ve fiili anlamda söz konusu alanın otopark olarak kullanılmasının mümkün olmadığını sende biliyorsun. Bu yöndeki beyanlarının haksız, hukuksuz ve kötü niyetli olduğu hususu Osmangazi Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi kayıtları ile sabit.

    7 – Konu ile uzaktan yakından bir ilginin bulunmadığını söylemişsin. Bu yöndeki beyanın da hakikat ve samimi olmadığını bizatihi mensubu olduğun partinin il başkanının konuya ilişkin yaptığı açıklama ile cevaplamak isterim.

    CHP Bursa İl Başkanı İsmet KARACA konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada; “ ..Karar meclisten geçtikten sonra, Belediye encümeninde ihalenin yapılacağı gün, Osmangazi Belediye Meclisi Grup Başkanvekilimiz Sefa Yılmaz tarafından belediye meclisi üyelerimiz Hasan Keleşoğlu ve Halil Aktaş görevlendirilerek, ihalenin takibi, katılımcılar, kaça sonuçlandığı konularında bilgi edinmeleri istendi. O üyelerimiz salona gidince, meclis üyemiz Av. Ercan Korkmaz’ın da ihale salonunda bulunduğunu görüyorlar. Ercan Korkmaz’ın ihale salonunda olmasının CHP grubuyla ilgisi yok. Avukatlık mesleği çerçevesinde o salonda… ”

    Oysa sen, “Ben Osmangazi Meclisi Encümeni tarafından gerçekleştirilen ihaleye katılmadım, pey sürmedim” demiştin.

    CHP Bursa İl Başkanı İsmet KARACA’nın yaptığı açıklamada öyle bir cümle var ki; ağzın ile kuş tutsan da faydası yok.

    Ne diyor, il başkanın; “…CHP bu yerin kiralanmasına karşı çıkmış. Grup kararı alarak hayır oyu vermiş. AKP ve MHP’li üyelerin oylarıyla ihaleye çıkılmış..”

    Söz konusu alanın, otopark olarak kullanılmasına yönelik ihale kararının görüşülmesi aşamasında mensubu bulunduğun parti tarafından grup kararı alınarak “HAYIR” oyu verilmesine rağmen, grup kararına ve parti disiplinine aykırı bir şekilde, ihale alıcısının vekili olarak görev yapmanıza rağmen konu ile uzaktan ya da yakından ilginizin olmadığı yönündeki beyanınız, kamuoyu ve mensubu bulunduğunuz partinin iradesi ile alay etmektir.

    8 – Esas olan, yerel belediyelerin kendi sınırları içerisinde ihtiyaçları karşılamasıdır. Hal böyle iken, otopark olarak kullanılmak üzere ihale edilen söz konusu alanın, Osmangazi Belediyesi sınırları içerisinde faaliyet gösteren bir spor kulübüne ya da başkaca bir kuruluşa değil de Nilüfer Belediyesi sınırları içerisinde faaliyet gösteren Nilüfer Karaman Spor Kulübü Derneğine ihale edilmesi, akıllara ihalenin kamu menfaati için değil de bireysel menfaat için mi gerçekleştirildiği sorusunu getiriyor.

    9 – Amatör Spor Kulüplerinin amacı Dernekler Kanunu’nda tanımlanmıştır. Buna göre; yetişmekte olan nesile spor bilinci ve alışkanlığını kazandırmaktır. Asli amacı gelir elde etmek olmayan, otopark çalıştırma ruhsatı bulunmayan bir amatör spor kulübünün hukuki ve fiili anlamda otopark olarak kullanılması mümkün olmayan bir alan için ilk etapta 90.000,00 TL gibi amatör spor kulüpleri için fahiş olarak kabul edilecek bir meblağı nakit olarak ödeyebilmesi de akıllara gelen başka bir soru.

    10 – Söz konusu alanın otopark alanı olarak kullanılması ancak; Bursa Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Şube Müdürlüğüne yapılacak başvurunun, gerekli şartlara haiz olması durumunda mümkün olmakla, ihale alıcısı vekili olarak tarafınızca bu doğrultuda gerçekleştirilmiş bir başvuru var mıdır?

    11 – Belirtmek gerekir ki; ihale edilen alana ilişkin belediye imar plan notlarında, söz konusu yerin sağında ve solunda yer alan mülkiyeti gökçen ailesine ait taşınmazlara ilişkin otopark olarak kullanılabileceğinin belirtildiği göz önüne alındığında; gökçen ailesinin rüçhanlı hakkının bulunmadığı beyanı abes ile iştigal niteliğindedir.

    12 – Gökçen ailesi, ihale edilen alanın bulunduğu bölgede 1,5 Milyar Türk Lirası değerinde yatırım gerçekleştirileceğini ve yaklaşık 5.000 kişiye istihdam yaratılacağını duyurmuş ve bu konuya ilişkin olarak da ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşmeler gerçekleştirdiği ve bir takım protokoller imza edildiği tüm kamuoyunca bilinmekte.
    Kent ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak bir projenin hayata geçmeyeceği yönündeki beyanlarınız ufkunuzun çapsızlığının göstergesidir.

    CHP Bursa İl Başkanı Karaca’nın açıklamaları ile ilgili kısa bir şey söylemek gerekir ise; bugüne kadar haksız ve hukuksuz, inanmadığımız hiçbir iddiayı dile getirmedik. Doğru yayıncılık anlayışı içerisinde kamuoyunu bilgilendirmek amacı ile faaliyet gösterdik. Ve daha da önemlisi temas ve mesafe ilkesini asla ihlal etmedik. İsmet Karaca’nın beyan ettiğinin aksine, amacımız; partisinin ismi arkasına saklanarak bireysel menfaat ortaklığı gerçekleştiren kötü niyetli kişilerin kamuoyuna teşhiridir.

    “CHP geleneğinde iş takipçiliği yoktur” diyerek Ercan Korkmaz’a son noktayı koyan İl Başkanı Karaca, bir konuda da “İddiasını kanıtlamayan müfteridir” diyerek kibarlık yapmış. CHP’li bir il yöneticisi ve meclis üyesinin, taraflardan birinden rüşvet istediği iddiasına ben de şunu eklemek istiyorum. Eğer, iddia edildiği gibi İl başkanı Karaca’nın bizden bir talebi olduysa “Senin gibi şerefsiz, haysiyetsiz ve onursuz” olsun. Eğer, il başkanı bizden böyle bir talepte bulundu ve biz bırak para vermeyi tepkisiz dahi kaldıysak yine “Senden beter şerefsiz, haysiyetsiz ve onursuz” olalım.

    Erdinç Karakaş

  • Siyasi Etik Yasası İsteyen CHP Ne Düşünüyor?

    Siyasi Etik Yasası İsteyen CHP Ne Düşünüyor?

    CHP’li Osmangazi Meclis üyesi Avukat Ercan Korkmaz’ın Tayyar Türkeş ihaleye çıksın diye bütün yollara başvurduğu, ardından meclis üyesi kimliği ile ihaleye girdiği , sadece bir gün sonra bu kez de kamuoyunu yanıltmak için aynı dosya için avukat kimliği ile suç duyusunda bulunduğu ortaya çıktı. Avukat ve meclis üyesi kimliğine rağmen hem hukuku hem de etik kuralları hiçe sayan Av. Ercan Korkmaz’ın bu cesareti mafyatik ilişkilerinden aldığı ortadayken, her platformda siyasi etik yasasını gündeme getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Bursa İl Başkanlığı’nın takınacağı tavır merak konusu.

    ‘BU ÜLKEDE NAMUSLULAR, NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMALI’

    CHP’nin kurucu ismi İsmet İnönü’nün söylediği belirtilen tarihi sözle bugün Bursa’da yaşananlara dönelim.

    Konuyla ilgili ilk ve tek tepki Bursa’da partinin vicdanı konumunda görülen CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal’dan geldi. ‘CHP’li hiçbir üye hukuk dışı oluşumla hareket edemez…Meclis üyesi olarak ihale takip etmek etik ve ahlaki değil… Asla müsaade edilmez. Hoş görülmez ve üstü örtülmez. Böyle bir davranışın CHP’nin ve üyelerinin siyaset anlayışında da yeri olamaz’ diyerek tepkisini ortaya koyan Orhan Sarıbal, CHP’li Korkmaz’ın birlikte hareket ettiği sabıkalı Tayyar Türkeş’in iftira girişimine ise ‘Bir siyasi partinin ya da kurumun temsilcilerini rüşvet almakla suçlamak belge ve bilgileri ile ispata muhtaçtır. İddia edilen ve itham edilen bir partinin il yöneticisi ve meclis üyesi varsa mutlaka kim olduğu açıklanmalıdır. Aksi takdirde yöneticilerimizin zan altında kalmaması için yasal haklarımızı kullanacağız.’ şeklinde konuştu.

    CHP’NİN İTİBARINI BİR TEK SARIBAL MI DÜŞÜNÜYOR?

    Orhan Sarıbal’ın ‘CHP’nin itibarsızlaştırılmasına izin vermeyeceği’ne yönelik sözlerinin ardından gözler sus pus olan partinin diğer vekillerine, İl Başkanı İsmet Karaca’ya ve özellikle Av. Ercan Korkmaz ve benzeri isimleri meclis üyesi yapan isimlere çevrildi.

    Peki, her fırsatta iktidarı, rant için farklı odak gruplarına boyun eğmekle eleştiren CHP’nin; hukukçu kimliği taşıyan vekili Nurhayat Altaca, yerel yönetim sürecini ve bürokrasiyi yakından bilen Eczacı Erkan Aydın, yıllarca bir çok sosyal ve sivil kurum ve kuruluşta görev alan Prof. Dr. Yüksel Özkan ve genel merkezden çıkmayan Ekonomist Prof. Dr. Lale Karabıyık neden sus puslar, kimden korkuyorlar?

    Çok sayıda sabıkası bulunan Tayyar Türkeş ile beraber sözde radyo programları yapan Ercan Korkmaz, ilişkilerini meclis üyesi kimliğini de kullanarak ranta çevirme gayretinde.
    Av. Korkmaz meclis üyesi kimliği ile belediye ve kurumlara içeriden baskı kurarken, ortak hareket ettikleri Tayyar Türkeş’in ise dışarıdan kamu kurumlarını arayarak baskı kurma çabasında olduğu iddia ediliyor.

    Öyle ki gözünü karartan Korkmaz ve Türkeş, Bursa’da on binlerce kişiye istihdam sağlayan, Bursa’da vergi rekortmeni listesinin gediklisi, Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında yer alan, yani üretmekten katma değer sağlamaktan başka hiçbir şey bilmeyen Gökçen ailesinin, kendi mülklerinde kendi parasıyla inşa ederek üstünü yeşil alan olarak belediye terkini yaptığı ve üstüne üstlük kullanmadığı halde 20 yıl boyunca güncel rayiç bedelden kira ödediği kendisine ait mülke tabiri caizse adeta tepeden konmak istiyor.
    Yerel yönetimlerin yoğun talep ve istekleri üzerine termal bölgesinin söz sahibi ailelerinden Gökçen’ler, korona salgını ile birlikte iyice daralan dünyadaki ekonomik gelişmelere rağmen Sıcaksu bölgesinde orta vadede 1 milyon turist ve 5 bin kişiye istihdam sağlayacak 1,5 milyar değerindeki dev proje için start verdiğini açıklamıştı. Bu açıklamanın ardından harekete geçen Korkmaz ve Türkeş, eksik ve geç ortaya çıkan evraklar ve baskılar sonucu ihaleye çıkarılması bile ciddi sorunları beraberinde getireceği bilinen ihaleye çıkılmasını sağlayarak Osmangazi Belediyesi’ni de büyük zarara uğramakla karşı karşıya bıraktı.

    KORKMAZ’I MECLİS ÜYESİ YAPAN İRGİL VE AYDIN MI?

    Türkeş ve ailesinin ne iş yaptıklarını nasıl yaptıklarını herkes biliyor. Ancak, avukat kimliği ile meclis üyeliği kimliğini birbirine karıştıran, mafya ile bu kadar içli dışlı, hatta düşkün olan Ercan Korkmaz CHP’ye ve Bursa’ya kimin hediyesi? Tüm oklar sık sık ofisinden çıkmadığı ve ofisinden ara ara fotoğrafta paylaştığı Ceyhan İrgil ile seçimlerin ardından düzenlenen parti buluşmasında özellikle teşekkür ettiği Milletvekili Erkan Aydın’ı gösteriyor. Ceyhun İrgil, Muğla’da keyfini sürerken Bursa’ya böyle bir isim kazandırdığı için kendisiyle gurur duyuyor olmalı. AK Parti’de kabul görmeyince rotayı CHP’ye çeviren, iki belediye seçiminden yenilgi ile çıkmasına rağmen vekil olarak yoluna devam eden Erkan Aydın, zaman zaman medyada takipçiliğine soyunduğu işler ile gündeme geldi. Erkan Aydın, partide onlarca avukat varken neden Korkmaz’ı listeye yazdı ve seçim kampanyası için kendisinden destek aldı mı? Ve Erkan Aydın kamuoyuna bir de her olayın altından çıkıp nasıl ortada görünmemeyi başardığını da paylaşmalı.

    Korkmaz ve benzeri isimlerin Mustafa Bozbey’in adaylık dönemine denk gelmesi ise kafaları karıştıran bir başka soru işareti.

    TÜRKEŞ’LERİN YÜKLÜ FATURALARINI ARTIK BELEDİYELER TAŞIYAMIYOR!

    Medya adı altında özellikle AK Parti’li belediyelere baskı ve yıldırma ile yüklü faturalar kestikleri iddia edilen Türkeşler’in neredeyse hiçbir hizmet sağlamadan elde ettikleri iddia edilen haksız gelirlerine belediyeler, kılıf uydurmakta güçlük çektikleri iddia ediliyor.

    TÜRKEŞ’LERİN CHP İLGİSİ VE BAĞLANTISI NASIL BAŞLADI?

    Son zamanlarda Türkeşler de rotayı CHP’ye döndürmüş vaziyette. Seçim sürecinde CHP genel merkezine paylaştıkları fotoğraflarla uzun süreli canlı yayın hizmeti verdikleri ortaya çıkan Türkeş’ler, Bursa’da Ercan Korkmaz gibi CHP’li bazı meclis üyeleri ile ortak hareket ediyor. İşin ilginç yanı Türkeş ve Korkmaz’ın baskıları ve yıldırma çalışmaları sonucu zarara uğrayan ise AK Partili belediyeler oluyor.

    AK PARTİ VE CHP RANT-ÇIKAR KESİMLERİNDEN KURTULMALI

    İşin bir diğer ilginç yanı daha var. Av. Ercan Korkmaz’ı savunmak da tamamen CHP karşıtlığı ile bilinen, CHP Genel Başkanı, Genel Başkan Yardımcısı’na , vekillerine hakarete varan söylemlerde bulunan ve kendisini iktidara yakın konumlandıran sözde medya temsilcilerine kalmış durumda. Korkmaz avukat olmasına rağmen onun avukatlığını ne yazık ki ; tek gelir ve geçim kaynakları AK Parti olmasına rağmen, AK Parti’li kişiler veya belediyeler ile başkanları tehdit ve karalama kampanyası yapan aynı kişiler. Hatta Ercan Korkmaz’ın ihaleye girmeden telefonla bilgi verme ihtiyacı duyduğu yine bu sözde medya temsilcileri oldu. Bu bile ortada dönen kirli ilişkileri ve özellikle AK Parti ve CHP cenahının tamamen rant ve çıkar için çöreklenen bu kesimlere artık müsaade etmemesinin en önemli kanıtı. Aksi takdirde kaybeden Bursa olmaya devam edecek.

    Erdinç Karakaş

  • Türk Kartalı Aquila’ya En Mükemmel Uçak Tasarımı Ödülü

    Bursalı iş insanı Celal Gökçen, 2 yıl içinde Türkiye’de üretimine başlanması planlanan Türk kartalı ile alakalı, “İstenen sertifikasyonlara uyabildiği seviyede tabii ki Aquila’yı yerli yapacağız. Biz Almanya’ya bir yatırım yaptık ama bu paraları Türkiye’de kazandık. Dolayısıyla zaman içinde bunların Türkiye’ye gelmesi arzumuz. İleriye dönük yapacağımız uçakların Türkiye’ye mal olması lazım” diye konuştu.

    Alman Tasarım Konseyi tarafından 1969 yılından buyana sanayi, üretim ve tasarım kültürünü desteklemek amacıyla düzenlediği dünyanın en prestijli tasarım ödül yarışması, German Design Award 2019’a Türk uçağı damgasını vurdu. Frankfurt’ta düzenlenen ödül törenine Türk tasarımcı imzalı uçak, Türkiye’nin gururu oldu. “AQUA” ve 4 kişi kapasiteli “ALPINA D-DSNB” alternatifleri, “havacılık, deniz ve demiryolu taşıtları” kategorisinde altın ödüle layık görüldü. Bursa Uzay ve Havacılık’ın sahibi Celal Gökçen ile tasarımcı Hakan Gürsu dünya çapındaki sanayi devlerinin karşısında ödülü birlikte alarak Türklerin göğsünü kabarttı.

    Hakan Gürsu

    Türkiye’nin ilk 500 büyük şirketi listesinde yer alan ve 32 yıl önce kurulan BPLAS’ın Almanya’da 2015 yılında aldığı Aquila Uçak ve Havacılık Şirketi ile havacılık alanında çok önemli bir adım attığını vurgulayan Celal Gökçen, “BPLAS teknoloji ve tasarıma dayalı öncü ürünlerle yeni sektörlerde büyümeyi hedefliyor. Hakan Gürsu önderliğindeki Designnobis tasarım ekibi ile uzun soluklu ve istikrarlı iş birliğimizin ortaya çıkardığı yenilikçi tasarımların katma değer oluşturan ortak ürünlere dönüşmesi ve uluslararası başarıları getirmesi bizler ve ülkemiz için memnuniyet ve gurur verici” dedi.
    2014 yılında “dünyanın en iyi tasarımcısı” ödülünün sahibi Hakan Gürsu’nun başarılarında önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Gökçen, “Bize böyle bir imkan tanıdığı için kendisine müteşekkirim. Kendisiyle kıvanç duyuyorum. Gürsu’nun bu ödülle birlikte 197 ödülü var. Dünyada çok az ödüle sahip bir başka tasarımcının olduğunu sanmıyorum” diye konuştu.

    Celal Gökçen

    Uçağın Türkiye’de üretilmesi için çalışma yürüttüklerini müjdeleyen Gökçen, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “İstenen sertifikasyonlara uyabildiği seviyede tabii ki Aquila’yı yerli yapacağız. Gönül istiyor ki yüzde 100’ünü yerli yapalım. Tüm bunları en erken 2021 yılı Mart ayına yetiştirebileceğimizi tahmin ediyoruz. Bu süreç epey kısa. Normalde uçaklar 4 ila 7 yıl arasında geliştirilebiliyor. Biz bazı çalışmalarımızı daha evvelden yaptığımız için bunları daha kısa zamanda yapabileceğimizi düşünüyoruz. Biz Almanya’ya bir yatırım yaptık ama bu paraları Türkiye’de kazandık. Dolayısıyla zaman içinde bunların Türkiye’ye gelmesi arzumuz. İleriye dönük yapacağımız uçakların Türkiye’ye mal olması lazım”.

    “Uçak yapboz parçaları gibi her zaman kullanılacak”

    ODTÜ’lü Tasarımcı Hakan Gürsu ise dünyada geri dönüşümün çok önemli bir hale geldiğini ifade ederek, “Ödüllü uçağımızda da bu hususu dikkate aldık. Enerji tasarrufu ile çalışacak uçak, kullanım ömrünü tamamlasa bile parçaları, yapboz gibi başka uçakların tasarımlarında kullanılabilecek. Ayrıca uçağın üstten kanatlı yapısı ile çok fonksiyonel. Bir modeli karaya, bir modeli ise suya inebilen uçak, yukarıdan esen rüzgarlı bölgeler için süzülmeye çok müsait. Son 10 yılda ilk defa bir uçak bu yarışmada altın ödül aldı. Uçağın önemli bir ticari rakibi, 2017 yılında önce bitmiş bir uçakla bronz ödül almıştı. Biz bu tasarladığımız uçakla altın ödül aldık. Ayrıca uçağın legonun parçaları gibi farklı versiyonları üretilebiliyor. Bu da çok ilgi gördü. “Aquila” İtalyanca kartal anlamına geliyor. Uçağın üretimi de Türkiye’de yapılacağı için adını ‘Türk Kartalı’ koyduk” dedi.

    “AQUA” VE 4 KİŞİ KAPASİTELİ “ALPINA D-DSNB” ALTERNATİFLERİ, “HAVACILIK, DENİZ VE DEMİRYOLU TAŞITLARI” KATEGORİSİNDE ALTIN ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ.

    Ödüllü uçağın, organ ve hasta nakilleri gibi kritik kargo, hobi ve eğitim amacıyla da kullanılabileceğini de ifade eden Tasarımcı Gürsu, “Coğrafyamız ve iklimimiz bu tip servislere fazlasıyla ihtiyaç duyuyor. Bu uçaklar, Avrupa’da çok ilgi görüyor, ülkemizde de ilgi göreceğini düşünüyoruz” diye konuştu.