Etiket: cemal kaşıkçı

  • Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısından AYM’ye başvuru

    Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısından AYM’ye başvuru

     

    Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine ilişkin davada 7 Nisan 2022 tarihinde kararını açıklayan mahkeme, yargılamanın durdurularak dosyanın Suudi Arabistan adli birimlerine devredilmesine hükmetmişti. Müşteki Hatice Cengiz’in avukatı aracılığıyla İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmek üzere 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe sunulmuş, verilen kararının kaldırılması talep edilmişti. Yapılan itirazı değerlendiren mahkeme heyeti ise bu talebi oy çokluğuyla reddetmişti.

    Hatice Cengiz’in avukatı aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmek üzere İstanbul Ceza Mahkemeleri Ön Bürosu’na verilen dilekçede, İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesince davanın durdurularak yargılamanın Suudi Arabistan’a nakliyle, Anayasa’nın 17’inci maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3. maddesinde düzenlenen işkence ve fena muamele yasağının devlete getirdiği pozitif yükümlülüklerin ihlali mahiyetinde olduğu belirtildi. Dilekçede, Kaşıkçı’nın ifade özgürlüğünün de yatay etki nedeniyle ihlal edildiğinin tespiti ile durdurma kararının kaldırılarak yargılamaya devam edilmesi yönünde karar verilmesi talep edildi.

    Cengiz tarafından sunulan başvuru dilekçesinde, ‘’Cemal Kaşıkçı’nın öldürülme nedeni siyasi görüşleridir. Düşünceleri nedeniyle Cemal Kaşıkçı’nın maruz kaldığı akıbet ve yargılama sürecinin etkili bir biçimde sürdürülerek yaptırıma tabi tutulması, ifade özgürlüğü bakımından devletin pozitif yükümlülüğünün ihlali anlamına gelmektedir. Maktul Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ana nedeni siyasi görüşleridir. Dolayısıyla kendisine yönelik yapılan müdahalenin engellenmesi, müdahalede bulunanların etkin bir biçimde soruşturulmaması ve davranışları nedeniyle yaptırıma tabi kılınması, devletlerin ifade özgürlüğünü korumak bakımından pozitif yükümlülüğünü kapsamaktadır. Verilen durma ve Suudi Arabistan’a yargılamanın nakli kararı gerek maktul bakımından gerekse benzer durumda bulunan düşünce insanlarının tamamı bakımından Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gerekli pozitif yükümlülüklere aykırı davrandığı sonucuna ulaşılmasına neden olmaktadır’’ ifadelerine de yer verildi.

  • Cemal Kaşıkçı davasında yeni gelişme

    Cemal Kaşıkçı davasında yeni gelişme

    Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi davasının durması ve Suudi Arabistan’a devredilmesine ilişkin karara,nişanlısı Hatice Cengiz’in avukatı tarafından itiraz edildi.

    Cengiz’in avukatı Gökmen Başpınar, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmek üzere 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede, davanın durma ve devredilmesi kararının kaldırılmasını talep etti.

    İtiraz dilekçesinde şöyle denildi;

    “Onlarca hukuki, ahlaki ve siyasi nedenden ötürü bu kovuşturmanın herhangi bir ülkeye ama, Suudi Arabistan’a hiçbir şekilde devredilmemesi gerekmektedir. Buna rağmen 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kovuşturmanın devri kararı verilmiş olup, hatalı ve eksik tesis edilen ilgili kararın kaldırılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Türkiye Cumhuriyet egemenlik haklarında bu şekilde vazgeçemez. Olayın oluş şekli bellidir. İnsanın kanını donduran ses kayıtları dökümleri ortadadır. Yazılanlar ve söylenenler ortadadır. Sayın mahkeme yargılama yetkisini Türk milleti adına kullanmaktadır. Tarihe ne şekilde geçeceği belli olan bu şekilde bir kovuşturmanın devri kararı, Türk milleti olarak çocuklarımıza ve torunlarımıza bırakacağımız miras olmamalıdır.”

    7 NİSAN’DAKİ DURUŞMADA DURMA KARARI VERİLMİŞTİ

    Gazeteci Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu’na 2 Ekim 2018’de girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamamıştı. Yapılan soruşturmada Kaşıkçı’nın öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Kaşıkçı cinayetine ilişkin 26 sanık hakkında dava açıldı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi 7 Nisan tarihli duruşmada, Adalet Bakanlığı’nın da olumlu görüşüyle, davanın durmasına ve dosyanın Suudi Arabistan’a devredilmesine karar verdi.

  • Cemal Kaşıkçı davası Arabistan’a devredildi

    Cemal Kaşıkçı davası Arabistan’a devredildi

    Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu’na 2 Ekim 2018’de girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve daha sonra öldürüldüğü ortaya çıkan gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katledilmesine ilişkin 26 sanıklı davada, Adalet Bakanlığı’nın olumlu görüşü üzerine dosyanın Suudi Arabistan’a devrine karar verildi.

  • İletişim Başkanı: Suudi katilleri Türkiye’ye gönderin

    İletişim Başkanı: Suudi katilleri Türkiye’ye gönderin

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 2 yıl önce ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu’na girdikten sonra Suudi Arabistan’dan gelen infaz timi tarafından öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin, “Hepimiz Cemal Kaşıkçı’nın katillerini tanıyoruz ve onlardan hesap sormalıyız. Suudi katilleri Türkiye’ye gönderin” dedi.

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin 2’nci yıl dönümü dolayısıyla Twitter hesabından İngilizce açıklamada bulundu. Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın iki yıl önce bugün Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda hain bir pusuya düşürüldüğünü belirten Altun, şunları kaydetti:

    “Cemal Kaşıkçı, Riyad’daki birinin, aralarında bir adli tıp uzmanı ve dublörün de olduğu bir suikast timini, ellerinde bir kemik testeresiyle, kendisini öldürmek için gönderdiğinden habersizdi. Kaşıkçı’nın katilleri o günden bu yana adaletten kaçırıldı. Onlara yataklık yapıldı. Göstermelik bir mahkemeye çıkarıldılar ve serbest bırakıldılar. Türk savcıları, polisleri ve iletişim uzmanları gece gündüz çalışmaya devam ederek Kaşıkçı’nın katillerini adalete teslim etmek için gayretlerini sürdürüyor. Biz adalet ve hakikat davasına hizmet ediyoruz. Hepimiz Cemal Kaşıkçı’nın katillerini tanıyoruz ve onlardan hesap sormalıyız. Suudi katilleri Türkiye’ye gönderin. Uluslararası gözlemcilerin huzurunda, kamuya açık bir mahkemede hesap vermelerini sağlayın. Bu cani olayı gerçek anlamda aydınlatmak için yapılan tek soruşturma olan Türkiye’deki soruşturmaya destek olun.”

  • Cemal Kaşıkçı cinayetinde ikinci iddianame

    Cemal Kaşıkçı cinayetinde ikinci iddianame

    Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Suudi Arabistanlı 2’si konsolosluk çalışanı 6 firari şüpheli hakkında ek iddianame düzenlendi. Kaşıkçı’nın öldürülmesi eylemine katılan konsolosluk çalışanı şüphelilerden muavin konsolos Sultan Yahya A. ve ateşe Yasir Halit M. ‘nin “Tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından suç delillerini ortadan kaldırdıkları belirtilen 4 şüpheli hakkında ise 5’er yıla kadar hapis cezası talep edildi.

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu’na 2 Ekim 2018’de girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve daha sonra öldürüldüğü ortaya çıkan gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katledilmesine ilişkin ek iddianame düzenledi. Düzenlenen ikinci iddianamede, 2’si konsolosluk çalışanı 6 Suudi şüphelinin ismi yer aldı. 41 sayfalık iddianamede, Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayına katılan konsolosluk çalışanı şüphelilerden muavin konsolos Sultan Yahya A. ve ateşe Yasir Halit M. ‘nin “Tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Şüpheliler Ahmet Abdulaziz M., Khalid Yahya M., Muhammed İbrahim A. ve Obaid Gazi A. hakkında ise “Suç delillerini yok etme, gizleme ve veya değiştirme” suçundan 6’şar aydan 5’er yıla kadar hapisleri istendi.

    4 ŞÜPHELİ CİNAYET SONRASI İSTANBUL’A GELDİ

    İddianame, 2 konsolosluk çalışanı dışındaki 4 şüphelinin Cemal Kaşıkçı’yı öldüren ekipten sonra İstanbul’a geldikleri kaydedildi. Şüphelilerin ikişerli gruplar halinde gelen 10 ve 11 Ekim 2018 tarihlerinde İstanbul’a geldikleri belirtildi. Söz konusu şüphelilerin Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından olay mahallindeki suç delillerini silen, gizleyen ve yok eden kişiler olduğu anlatıldı.

    ANA DAVA İLE BİRLEŞTİRİLMESİ TALEP EDİLDİ

    İddianame, Cemal Kaşıkçı’yı katleden 20 sanığın gıyabında yargılandıkları İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne birleştirme talebiyle gönderildi. Ana davada, Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz’in “müşteki” sıfatıyla bulunurken, 2’si azmettirici toplam 20 Suudi sanık yer alıyor. Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi eylemini gerçekleştirmek üzere görevlendirme yaparak talimat veren sanıklar Ahmet Bin Muhammed El Asırı ve Saud Al Kahtani hakkında “Tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talep ediliyor. En başından itibaren maktülü Suudi Arabistan’a götürmek, kabul etmediği takdirde öldürmek üzere fikir birliği ve ortak suç işleme kararıyla hareket eden, eylemin tüm ayrıntılarıyla ilgili planlama ve iş bölümü yapan ve Cemal Kaşıkçı’yı boğarak öldüren 18 sanık hakkında da ağırlaştırılmış müebbet hapis talep ediliyor. 20 sanık hakkında soruşturma sürerken tutuklanmalarına yönelik yakalama kararı ve İnterpol Daire Başkanlığı üzerinden de kırmızı bülten kararları çıkartılarak Suudi Arabistan Krallığı adli makamlarına iletilmek üzere iade talepnameleri düzenlenmişti. İlk duruşması 3 Temmuz’da görülen davanın ikinci duruşması ise 24 Kasım’da görülecek.

  • Suudi Arabistan’da Kaşıkçı davasında karar

    Suudi Arabistan’da Kaşıkçı davasında karar

    Suudi Arabistan’da mahkeme Kaşıkçı cinayetiyle ilgili nihai kararını verdi. 5 kişi 20’şer yıl, 3 kişi ise 7 ile 10 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırıldı.

    NE OLMUŞTU?

    Suudi Arabistan vatandaşı gazeteci Cemal Ahmet Kaşıkçı geçen yıl 2 Ekim’de ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu’na girdi. Bir daha da kendisinden haber alınamadı.

    Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’dan gönderilen bir tim tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Cesedi, tüm aramalara rağmen bulunamadı.

  • İngiltere’den Kaşıkçı cinayetinde flaş karar! 20 kişiyi listeye alındı

    İngiltere’den Kaşıkçı cinayetinde flaş karar! 20 kişiyi listeye alındı

    İngiltere, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesindeki rolleri nedeniyle aralarında dönemin Suudi Arabistan İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ve Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın danışmanı Abdullah el-Kahtani’nin de olduğu 20 kişiyi yaptırım listesine aldı.

    İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, insan haklarını ihlal edenlere yönelik yaptırım uygulanmasını öngören ABD’deki Magnitsky Yasası’na benzer bir yasayla, en ağır insan hakları ihlallerine karışanların hedef alınacağı belirtildi.

    Listede ilk olarak toplam 49 kişiye yer verildiği belirtilen açıklamada, gelecek aylarda daha fazla kişinin yaptırım listesine alınmasının beklendiği ifade edildi.

    Düzenlemeyle İngiltere’nin, ilgili kişilere yönelik ülkeye giriş, İngiliz bankaları üzerinden işlem yapma ve İngiliz ekonomisinden kazanç sağlama yasağı getirilebileceği vurgulandı.

    Önlemlerin ülkelerden ziyade bireyleri ve kuruluşları hedef alacağı kaydedilen açıklamada, İngiltere’nin yaptırımlar konusunda ilk kez Avrupa Birliği’nden (AB) farklı bir politika uygulayacağına da işaret edildi.

    Yaptırım listesi

    Açıklamaya göre, ilk yaptırım listesinde, 2009 yılında Rusya’da 230 milyon dolarlık bir yolsuzluk dosyasını inceleyen Rus vergi uzmanı Sergei Magnitsky’nin ölümü nedeniyle 25 Rus, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti nedeniyle de 20 Suudi Arabistan vatandaşına yer verildi.

    Cemal Kaşıkçı cinayetindeki rolleri nedeniyle yaptırım uygulananlar arasında “15 kişilik suikast ekibinin oluşturulmasında dahli olan” İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asir, “cinayeti planlayan, yöneten ve suikast ekibini gönderen” Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın danışmanı Abdullah el-Kahtani, “cinayet anında konsoloslukta olan ve delillerin karartılmasında doğrudan rolü bulunan” Adli Tıp uzmanı Muhammed Tubaigy, cinayet sonrası Kaşıkçı’nın kıyafetlerini giyerek gazetecinin konsolosluktan ayrıldığı görüntüsü vermeye çalışan Mustafa Muhammed el-Medeni de yer aldı.

    Ayrıca Arakanlılara ve diğer etnik azınlıklara karşı uygulanan “sistematik ve vahşi şiddette rolü bulunan” iki Myanmarlı general, Kuzey Kore’deki tutuklu kamplarında zorla çalıştırma, işkence ve cinayete karışan iki kuruluşa da yaptırım uygulanmasına karar verildi.

    Kaşıkçı cinayeti

    Orta Doğu’nun etkin gazetecilerinden, Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018’de girdiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmüş, cinayetin Suudi Arabistan’dan gönderilen bir ekip tarafından gerçekleştirildiği belirlenmişti.

    Washington Post gazetesi, CIA’in Kaşıkçı’nın öldürülmesi emrini verenin Veliaht Prens Muhammed bin Selman olduğu sonucuna ulaştığını yazmıştı.

  • Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin dava yarın başlıyor

    Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin dava yarın başlıyor

    Orta Doğu’nun etkin gazetecilerinden, Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın, evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018’de girdiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda katledilmesine ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda haklarında dava açılan 20 sanığın yargılanmasına yarın başlanacak.

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katledilmesiyle ilgili haklarında yakalama kararı bulunan firari 20 sanık hakkında 117 sayfalık iddianame hazırlandı.

    İddianameyi kabul eden İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesince ilk duruşma, yarın Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda yapılacak.

    Cemal Kaşıkçı’nın “maktul”, nişanlısı Hatice Cengiz’in “müşteki” sıfatıyla yer aldığı iddianamede, Kaşıkçı’nın öldürülmesi eylemini gerçekleştirmek üzere görevlendirme yapıp diğer sanıklara gerekli talimatları veren sanıklardan Ahmet bin Muhammed el-Asiri ve Suud el- Kahtani’nin “tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

    İddianamede, en başından itibaren maktulü Suudi Arabistan’a götürmek, kabul etmediği takdirde öldürmek üzere fikir birliği ve ortak suç işleme kararı ile hareket eden, eylemin tüm ayrıntıları ile ilgili planlama ve iş bölümü yapan, bu planı gerçekleştirmek için eylemin icrası esnasında birbirlerini takviye edip tamamlayan, suçun işlenmesine yönelik etkin ve işlevsel bir şekilde katkıda bulunmak suretiyle suça doğrudan katılan, sonuç olarak ortak hakimiyet alanına aldıkları maktul Cemal Kaşıkçı’yı boğarak öldüren sanıklardan Mansur Osman Abu Hüseyin, Maher Abdulaziz M. Mutreb, Salah Muhammed A. Tubaigy, Mustafa Muhammed M. Al-Madani, Saif Saad Q. el-Kahtani, Thaar Ghaleb T. Alharbi, Badr Lafi M. Alotaibi, Turki Musharraf M. Alshehri, Fahad Shabib A. Albalawi, Waleed Abdullah M. Alshehri, Muhammed Saad H. Alzahrani, Naif Hasan S. Alarifi, Abdulaziz Muhammed M. Alhawsawi, Halid Aedh G. Alotaibi, Meshal Saad M. Albostani, Muflih Shaya M. Almuslih, Ahmed Abdullah A. Almuzaini ve Saad Muid Alqarni hakkında “tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

    – İddianameden

    İddianamede, sanık Mansur Osman Abu Hüseyin’in, Suudi Arabistan’da Tuğgeneral ve istihbaratçı olarak çalıştığı, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ofisinde görevlendirildiği, sanık Ahmet bin Muhammed el-Asiri tarafından maktul Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’a getirilmesi, karşı koyması halinde öldürülmesi yönünde görevlendirilerek talimat alması üzerine, Suudi Arabistan’da kendisi ile birlikte 15 kişilik ekip oluşturduğu anlatıldı.

    Sanık Hüseyin’in, ekipte “istihbarat”, “lojistik” ve “müzakere” şeklinde 3 grup belirlediği, müzakere grubunun başına sanık Maher Abdulaziz M. Mutreb’i görevlendirdiği anlatılan iddianamede, Hüseyin’in, maktulün karşı koyup gitmek istemesi ve öldürülmesi halinde bulunması gerektiğini düşündüğü Adli Tıp Uzmanı olan sanık Salah Muhammed A. Tubaigy’i de 15 kişilik ekibe dahil ettiği aktarıldı. İddianamede, sanık Hüseyin’in, 15 kişilik ekip ile gerekli bilgi ve talimatları aldıktan sonra maktul ile görüşme yeri olarak İstanbul Başkonsolosunun çalışma odasını belirlediği, olay öncesi, olay anı ve sonrası için her türlü ihtimali değerlendirerek planlama yapıp tedbirlerini aldığı vurgulandı.

    İddianamede, sanık Hüseyin’in diğer sanıklar Muhammed Saad H. Alzahrani ve Naif Hasan S. Alarifi ile birlikte 1 Ekim 2018’de saat 19.14 sıralarında Başkonsolosluk konutuna gittikleri, saat 22.05’te tekrar buradan ayrıldıkları ve saat 23.52 sıralarında tekrar otele döndükleri belirtildi.

    Sanıklar Alarifi, Albostani, Alhawsawi ve Alotaibi’nin 2 Ekim 2018’de saat 10.01’de otelden çıkarak konsolosluk konutuna girmelerinden sonra sanık Hüseyin’in de saat 12.05’te otelden ayrıldığı ve yaya olarak saat 12.50’de konsolosluk konutuna girdiği belirtilen iddianamede, maktul Cemal Kaşıkçı’nın saat 13.08’de konsolosluk binasına girmesini müteakip sanıklar Maher Abdulaziz M. Mutreb, Thaar Ghaleb T. Alharbi, Badr Lafi M. Alotaibi, Waleed Abdullah M. Alshehri, Faad Shabib A. Albalawi ve Turki Musharraf M. Alshehri, Salah Muhammed A. Tubaigy, Saif Saad el Kahtani ve Mustafa Muhammed M. Almadani ve Muhammed Saad H. Alzahrani tarafından boğularak öldürüldüğü kaydedildi.

    İddianamede, olay sonrasında sanıklar Mansur Osman Abu Hüseyin’in diğer sanıklar Naif Hassan S. Alarifi ve Meshal Saad M. Albostani ile birlikte saat 19.37 sıralarında konuttan çıkarak önce otele, oradan da diğer sanık Muhammed Saad H. Alzahrani ile birlikte havalanına gittiği anlatılan iddianamede, konutta kalan sanıklar Alhawsawi, Alotaibi ve Tubaigy’nin saat 19.46 sıralarında konuttan çıkarak havalanına gittiği anlatıldı. İddianamede, sanıkların 2 Ekim 2018’de saat 22.00’de “Sky Prime Aviation” adlı şirkete ait özel jet ile Türkiye’den ayrıldığı ifade edildi.

    Bu şekilde sanık Hüseyin’in maktulü öldürmek üzere ekibi kurup görevlendirmeleri yaptığı, diğer sanıklarla aynı eylem, fikir birliği ve suç işleme kararı ile haraket ederek olayın tüm ayrıntılarıyla ilgili plan ve iş bölümü yaptığı belirtilen iddianamede, “Hüseyin’in, maktulün öldürülmesi sırasında olaya ve eylemlerin icrasına hakim olacak konumda bulunduğu, diğer sanıkların olay yerinde planı gerçekleştirmek için icra ettikleri eylemlerini karşılıklı olarak takviye edip tamamlamak ve suçun işlenmesine ilişkin etkin ve işlevsel bir şekilde katkıda bulunmak suretiyle ortak hakimiyet alanına alınan maktul Kaşıkçı’yı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirmek suretiyle boğarak öldürülmesine, parçalanıp ortadan kaldırılarak yok edilmesine doğrudan katıldığı anlaşılmıştır.” denildi.

    – BM raporu

    Sanıkların fotoğraflarının da bulunduğu iddianamede, Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Dr. Agnes Callamard tarafından sunulan nihai rapora da yer verildi.

    İnsan Hakları Konseyi’nin 41. Oturumu’na sunulan raporda şu değerlendirmeler yer aldı:

    “Sanıklar Maher Abdulaziz M. Mutreb ile Salah Muhammed A. Tubaigy’nin maktul Cemal Kaşıkçı’nın başkonsolosluğa girmeden önce aralarında yaptıkları konuşmada, sanık Salah Muhammed A. Tubaigy’nin maktulü nasıl öldürüp parçalayacağını anlattığı, sanık Maher Abdulaziz M. Mutreb ile maktulün cesedinin nasıl parçalanıp yok edileceği hususunda fikir alış verişinde bulundukları, maktulün başkonsolosluğa girmesinden sonra Başkonsolosun 2. katta bulunan odasına davet edildiği, Suudi Arabistan’a dönüp dönmeyeceğinin sorulduğu ve hakkında geri dönmesi için Interpol’den emir olduğu, yargı kararı olduğunun belirtildiği, maktulün hakkında herhangi bir dava olmadığını söylediği, daha sonra maktulün oğluna mesaj yazmasını istemeleri üzerine bunu kabul etmediği, sanıkların maktulün ayrılmasına izin vermeyip ağzını kapatarak, sanıklar tarafından karşı koymaya çalışan ancak başaramayan maktulün boğularak öldürüldüğü, maktulün cesedinin parçalanarak başkonsolosluk binasından çıkarıldığı anlaşılmıştır.”

    Suudi Arabistan Krallığı adli makamları ile görüşme ve Suudi Arabistan Krallığı Başsavcılığının açıklamalarına değinilen iddianamede, Suudi Arabistan Krallığı yetkilileri ve Başsavcılığın maktulun öldürülmesiyle ilgili çelişkili ve gerçeğe aykırı açıklamalarda bulunulduğuna dikkati çekildi.

    İddianamede, maktul Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili Suudi Arabistan’da şüphelilerin yargılanmasına başlandığı hatırlatılarak, bu davaya ilişkin duruşmalar ile ilgili Türkiye’nin Riyad Büyükelçiliği görevlilerince düzenlenen ve Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen rapora yer verildi.

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayına ilişkin Suudi Arabistan adli makamlarına şüpheli ve tanık ifadeleri, iddianame, sorgulama zabıtları, duruşma tutanakları, resmi yazışmalar dahil olmak üzere yargılama dosyasına giren tüm belge ve dokümanların birer örneğinin gönderilmesi hususunda 15 Ocak 2019’da istinabe talebinde bulunulduğu anlatılan iddianamede, bugüne kadar bu talebe bir cevap gelmediği belirtildi.

    İddianamede, şüphelilerin iade edilmeleri hususunda 5 Kasım 2018’de iade talepnameleri hazırlanarak Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile Suudi Arabistan Krallığı adli makamlarına iletilmek üzere Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğüne gönderildiği, ayrıca gerekli işlemlerin yapılarak sanıklar hakkında Kırmızı Bülten kararları çıkarılmasının sağlandığı vurgulandı.

  • Cemal Kaşıkçı’nın ailesi: Katilleri affettik

    Cemal Kaşıkçı’nın ailesi: Katilleri affettik

    Cemal Kaşıkçı’nın oğlu Salah Kaşıkçı, ailesi adına yaptığı açıklamada, babasını öldürenleri affettiklerini ilan etti.

    Babaları Cemal Kaşıkçı’nın katillerini bağışladıklarını belirten Salah, Allah’ın rızasını kazanmak üzere bu kararı aldıklarını savundu.

    Salah, açıklamasında, “Bir kötülüğün karşılığı ona denk bir davranıştır ama kim bağışlar, düzeltme yolunu tutarsa onun mükâfatını Allah verir. Hiç şüphe yok ki O haksızlık edenleri sevmez.” mealindeki Şura süresinden bir ayete yer verdi.

    Daha önceden yaptığı açıklamalarda babasının ölümünün siyasallaşmasını istemediğini vurgulayan Salah Kaşıkçı, Kral Selman bin Abdulaziz’in kendisine başsağlığı dilerken, çekilen endişeli görüntüsüyle medyada tanınmıştı.

    KAŞIKÇI CİNAYETİ

    Evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğuna giden Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’dan bir daha haber alınamamıştı.

    Cinayetin üzerinden geçen sürede Kaşıkçı’nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıktı ancak cesedinin nerede olduğu konusu bir türlü netlik kazanamadı.

    Amerikan Washington Post gazetesi, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA), Kaşıkçı cinayetinin emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın verdiği sonucuna ulaştığını yazmıştı.

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 20 sanık hakkında düzenlenen iddianame sonucu kamu davası sürüyor.