Etiket: cerrahpaşa tıp fakültesi

  • Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin büyük kısmı kapatıldı

    Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin büyük kısmı kapatıldı

    İstanbul Üniversite Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin Fatih’te bulunan binalarındaki sağlık ve eğitim hizmeti, binalardaki deprem riski sebebiyle durduruldu. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın, “6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen, merkez üsleri sırasıyla Gaziantep’in Şehit kâmil ilçesi ve Kahramanmaraş’ın Ekinözü ilçesi olan ve 11 ilimizi filen etkileyen depremlerden sonra beklenen İstanbul depremi nedeniyle, üniversitemizdeki tüm binaların güvenlik seviyeleri tekrar sorgulanmaktadır. Cerrahpaşa yerleşkemizde hali hazırda eğitim, araştırma, hasta hizmetleri ve yönetim binalarından oluşan yaklaşık 180 bin metrekarelik kapalı alan kullanılmaktadır.

    Bu binaların bir kısmı tarihi özelikte, bir kısmı betonarme ve bir kısmı da geçici çelik konstrüksiyon yapılardan oluşmaktadır. Yaşanan son depremlerden sonra, betonarme, bina stokumuzun değerlendirilmesi amacıyla geçtiğimiz hafta başında rektörlüğümüzce, üniversitemiz inşaat mühendisliği bölümü öğretim üyelerinde oluşan bir heyet görevlendirilerek Cerrahpaşa Yerleşkesindeki tüm yapılar değerlendirilmiştir. Yapılan değerlendirme neticesinde, tüm dahili ve cerrahi bilimleri içerisinde barındıran toplam 17 ayrı binadan oluşan monoblok binalar kompleksi ile yemekhane binası ve öğrenci yurt binalarının emniyetle hizmeti yerine getirecek güvenlik seviyesine sahip bulunmadığı ve bu binaların risk taşıdığı tespit edilmiştir.

    Bu nedenle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin ana omurga yapısını oluşturan yaklaşık 105 bin metrekarelik kapalı alan hizmete devam edemeyecektir. Bu kapsamda, su andan itibaren geçerli olmak üzere, aci| ve çocuk sağlığı ve hastalıkları birimi haricindeki sayacağım şu birimler devre dışı kalacaktır: Dahili ve cerrahi bölümlere ait toplam 800 hasta yatağı, 32 ameliyathane yoğun bakım, kemik iliği ve diyaliz üniteleri, karaciğer ve böbrek nakil merkezi ayaktan sağlık hizmeti veren 117 birim ve ünite, ileri düzey robotik cerrahi merkezi endoskopi üniteleri ileri düzey girişimsel ve tanısal görüntüleme üniteleri ile birlikte tüm erişkin ayaktan ve yatan hasta kabulü ve tüm ameliyatlar durdurulmuştur” dedi.


    Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin eğitim ve sağlık hizmetlerinin bir kısmının Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum ve Afet Hastanesi’nde yapılacağını belirten Aydın, “Gelişen bu acil durum nedeniyle, Cerrahpaşa Tip Fakültesi’nin eğitim ve sağlık hizmetinin kesintisiz devamı için gerek ulaşım, gerekse koordinasyon açısından Cerrahpaşa yerleşkesine yakın konumda bulunan Yeşilköy’de Atatürk Havalimanı komşuluğundaki Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum ve Afet Hastanesi’nin tamamının, yapım amacına uygun şekilde, geçici süreyle Cerrahpaşa Tip Fakültesi’nin kullanımına verilmesi konusunda gerekli görüşmeler yapılmıştır” şeklinde konuştu.

  • Korkutan yoğun bakım açıklaması!

    Korkutan yoğun bakım açıklaması!

    Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen şu anda Avrupa’nın pek çok büyük şehrinde olduğu gibi İstanbul’da da koranavirüs salgınında tsunami yaşandığını söyleyerek, salgınn başladığı Mart Nisan aylarına nazaran artık yoğun bakımlardaki yatış süresinin de çok uzadığını çünkü artık risk grubundakilerin de hastalığa yakalandığına işaret etti.

    Yoğun bakım kalışları uzadıkça sağlık sisteminin zorlanmaya başlayacağını söyleyen Prof. Dr. Gönen, “Yoğun bakım doluluk oranımız Nisan ayındakinden kat kat fazla. En çok aile içi ve sosyal alanlardaki bulaşıcılık hastalığı yaydı. Gerekirse evde de aile içinde maskeyle oturun ama ne olur korunun” dedi.

    Koronavirüs salgınında Türkiye sekizinci ayına yeni tedbir kararlarıyla girerken vaka ve ağır hasta sayıları hızla yükselmeye devam ediyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen, hem Avrupa’daki büyük kentlerin hem de İstanbul’un büyük bir tsunami dalgasıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Nisan’da gördüğümüzden çok daha büyük sayıda bir bulaşma hızı ile karşı karşıyayız maalesef. Virüsün bulaşması arttı ama öldürücülüğü azalmadı. Biz salgının ilk aylarında testi pozitif olanların hepsini hastaneye yatırıyorduk ve çok sayıda hastayı aynı anda taburcu edebiliyorduk. Şu anda testi pozitif olan ama semptomu olmayanların tedavisi evlerinde sürüyor. Yatırdığımız hastalar ise ciddi sağlık sorunları, diyabeti, hipertansiyonu, böbrek hastalığı veya kronik başka bir hastalığı olan, risk grubundaki hastalar. Bunların da maalesef tedavileri daha uzun sürüyor. Yoğun bakım ünitelerimizde de bu tür hastalardan oldukça fazla. Bugün itibarıyla yoğun bakım ünitemizdeki doluluk oranı, Nisan ayındaki doluluk oranını aşmış durumda. Servislerimiz de hızla doluyor” dedi.

    “SALGIN, HASTA TEDAVİ ETMEKLE BİTMEZ”

    Salgınının, hastaları tedavi ederek bitirilemeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Gönen, şöyle konuştu:

    “Sahadaki bulaşmayı en aza indirmek zorundayız. Bunun için de ilave tedbirler çok gerekli. Oldukça fazla oranda aile içi bulaşlar ile karşılaşıyoruz. Yine sosyalleşilen ortamlarda, kafeler, restoranlarda, arkadaş ortamlarındaki bulaşların fazla olduğunu görüyoruz. Bu nedenle iki hafta boyunca bu bulaşma hızını kırmamız lazım. Kimseyle görüşülmesin, mümkünse telefonla görüşmeler yapılsın. Aile içerisinde bile gerekirse maske ile oturulsun. Bu iki hafta çok önemli. Yoksa daha ciddi bir sıkıntıya hem şehir olarak hem de ülke olarak gireriz, diye düşünüyorum. Neden iki hafta diyorum? Çünkü bulaşma hızı böyle giderse bir hafta içinde pozitif hasta sayısı, ondan sonraki bir hafta içerisinde de yoğun bakım ünitelerindeki sayı artıyor. Yoğun bakım ünitelerimizin kilitlenmemesi gerekiyor. Yoğun bakıma gidecek hasta sayısını, yatacak hasta sayısını minimize etmemiz gerekiyor ki sağlık sistemi kilitlenmesin. Şu anda kapasitede halen sorun yok ama bu yoğunlukta giderse iki hafta sonrasında çok daha başka tedbirleri zorunlu olarak almak zorunda kalırız.”

    “ÇOCUK HASTALAR DA NİSAN AYINA GÖRE ÇOK FAZLA”

    Salgının bu ikinci pik yapma döneminde çocuk hastalarda da artış görüldüğüne dikkati çeken Prof. Dr. Gönen, “Çocuk hastalıkları kliniğindeki hocalarımızdan aldığımız bilgilere bakarsak, Nisan ayında görmediğimiz kadar çocuk kovid vakaları görüyoruz. O dönemde çocuk yoğun bakımlarımızda hastamız yok denecek kadar azdı. Şu anda yoğun bakım ünitemizde de ciddi sayıda kovid hastası çocuklar yatıyor. O zaman görmediğimizden daha fazla çocuk hasta ile karşı karşıyayız. Bu da yine virüsün bulaşma hızının artması ve aile içi bulaşların yaygınlaşmasıyla alakalı” dedi.

    “AŞI ÇIKTI DİYE REHAVETE KAPILMAK İÇİN ÇOK ERKEN”

    Aşıyla ilgili yaşanan ümit verici gelişmelere de değinen Prof. Dr. Gönen, aşı gelecek diye rehavete kapılmanın da çok tehlikeli olduğunu vurgulayarak şu uyarılarda bulundu:

    “Aşıyla ilgili elimizdeki veriler ümitli. Hem ülkemizde hem dünyada, faz 3 çalışmalarında sona yaklaşıldı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde biliyorsunuz Çin (Sinovac) ve Alman (BioNTech) aşısının Faz 3 çalışmalarına dahil olduk. Çin menşeili aşının Faz 3 çalışmaları devam ediyor. 500 gönüllüye ulaştık aşılamada. Alman menşeili aşının ise Faz 3 aşılamaları bizde bitti. 60 gönüllüye yaptık. Sonuçları ilgili merkeze ilettik. Verileri onlar değerlendirip sonuçları açıklayacaktır. Yalnız şunu söylemek durumundayım, aşı toplumda rehavete yol açmamalı aşının realize olup halkın kullanımına geçebilmesi için en az 3 ay daha var önümüzde. Tamam çalışmaların ara sonuçlarında başarı yüzde 90’ın üzerinde diye açıklandı ama bu etkinin antikor takibinin de yapılması gerekiyor. Antikorun ne kadar süreyle kaldığının tespit edilmesi gerekiyor. Bunların hepsi bir zaman alacak. Onun için öngörüsü için de 3 ay var. Dolayısıyla 3 ay daha, sıkı tedbirlere devam etmemiz gerekiyor, kendi tedbirimizi sürdürmek zorundayız.”

  • Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde ilk aşı yapıldı

    Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde ilk aşı yapıldı

    İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde koronavirüse yönelik Çin’e ait inaktif aşının FAZ 3 çalışmaları kapsamında ilk aşısı yapıldı.

    Çin’de yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen aşının FAZ 1 ve FAZ 2 aşamalarının başarılı olmasının ardından, FAZ 3 çalışmaları kapsamında ilk aşı yapıldı. Aşı, Türkiye’de ilk olarak, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde hasta bakıcı olarak çalışan 53 yaşındaki Asım Baştürk’e yapıldı.

    İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sait Gönen, pandemi ile mücadelede umutları yeşerten FAZ 3 çalışmalarına başladıklarını söyledi.

    Gönen, “Pandeminin başlangıcından bu yana Cerrahpaşa’ya 335 bin hasta gelmiş, bunlardan 27 bin tanesi koronavirüs nedeniyle müracaat etmiş, bu süreçte 77 bin test yaptık. Bugün bu mücadelenin bir farklı cephesi olan aşı çalışmalarına başlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak ise pandeminin sonlanabilmesi için iki etken olduğunu söyledi. Birisinin toplumdaki koruyucu ankitorun yüzde 50’nin üzerinde çıkması olduğunu ikincisinin ise aşı çalışmaları olduğunu kaydetti.

    Tabak, “Aşı çalışmaları, umut vadeden çalışmalar. Dünyada 230’un üzerinde aşı çalışması devam ediyor. 30 tanesi klinik çalışmalara geçmiştir. Çalışmaların sonucunda aşının etkinliği gösterilirse aralık ya da ocak ayı gibi tüm dünyada aşılamaların başladığı bir sürece gireceğiz.” ifadelerini kullandı.

     “Koruyucu antikorlar bu işi kolaylaştırmakta”

    Dünyanın farklı yerlerinde farklı ırklar üzerinde de FAZ 3 aşı çalışmalarının sürdüğünü belirten Tabak, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “İlk gönüllümüze aşımızı gerçekleştireceğiz. Genellikle kabul edilen Yüzde 50’nin üzerinde etkinlik varsa, o aşı onay alır anlamına gelir. Umutlu muyuz? Evet. Çünkü hastalarımızın yüzde 97’si iyileşmekte. Demek ki immün sistem bu işi kontrol altına almakta. Zaten yüzde 80’i ufak tefek belirtilerle geçirmekte. 10’uncu gün civarında yakınmaların başladığı bulaştırıcılığı ortadan kalkmakta. Hastalığa yakalananlardan çok az sayıda kişi 2’nci kez hastalığa yakalanması söz konusu. Koruyucu antikorlar bu işi kolaylaştırmakta. Sevindirici tarafından biri tüm aşı çalışmalarında FAZ 1 ve FAZ 2 başarılı geçtiği için FAZ 3’e erişilmiştir.”

    Daha güvenli aşılar bulunana kadar çalışmaların devam edeceğini söyleyen Tabak, genel verilere göre ocak ya da şubat aylarında genel aşılanmalara başlanabileceğini aktardı.

  • Cerrahpaşa’da önümüzdeki hafta deney aşıları yapılmaya başlayacak

    Cerrahpaşa’da önümüzdeki hafta deney aşıları yapılmaya başlayacak

    Koronavirüsle mücadele kapsamında Türkiye’de geçtiğimiz günlerde uygulanmaya başlanan deney aşıları önümüzdeki hafta itibarıyla Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde uygulanmaya başlayacak. İlk etapta 400 kişi üzerinde denenecek Çin menşeli aşılara 1 Ekim itibarıyla Almanya menşeli aşılar da eklenecek. Gönüllülerin büyük bir kısmını sağlık çalışanları oluştururken, fakültenin bazı yerlerine gönüllü olmak isteyenler için afişler asıldığı görüldü.

    Koronavirüsle mücadelede aşı çalışmaları devam ederken Çin’de geliştirilen koronavirüs aşısının gönüllü uygulaması Brezilya ve Endonezya’da başlatıldı. Faz 3 aşamasına Türkiye’de dahil edildi ve aşının ilk dozu, geçtiğimiz günlerde Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gönüllülere yapıldı. Aşı uygulamasının yapılacağı merkezlerden biri olarak belirlenen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde de önümüzdeki hafta Çin menşeli aşı yapılacak. Ekim ayının ilk haftasında ise Almanya kökenli aşı gerçekleştirilecek. Fakültenin bazı yerlerine gönüllü olmak isteyenler için afişler asılırken, gönüllülerin büyük bir kısmının belirlendiği ve çoğunluğunu sağlık çalışanlarının oluşturduğu öğrenildi.

    “FAZ 3 ÇALIŞMASINI BAŞLATACAĞIZ”

    İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen, “Koronavirüsle ilgili oyun bozucu olan ve bu işe dur diyecek olan aşı çalışmaları. Dünyada çok sayıda aşı çalışması şu an devam ediyor. Bildiğimiz kadarıyla Faz 1, Faz 2 ve evrelerini tamamlamış Faz 3 evresinde. Ülkemizde de şu an iki aşı çalışması var. Bir tanesi Çin’den gelen ve bir tane de Almanya kökenli. Sağlık Bakanlığı’ndan ve etik kurullardan izin alındı. Önümüzdeki hafta itibarıyla biz de Çin menşeli aşı için Faz 3 çalışmasını başlatacağız. Gönüllüler büyük oranda tespit edildi. Gönüllerin büyük bir kısmı sağlık çalışanları arasından ama tamamı sağlık çalışanı değil. Gelenleri de gönüllü olarak alıyoruz. Gönüllülerde aradığımız kriterler, 18 yaşından büyük olmak, koronavirüs geçirmemiş olması, bunlar çalışmaya alınmadan önce PCR testleri yapılıyor. Negatif olması gerekiyor. Antikorun da negatif olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    “YAKLAŞIK 400 KİŞİ BU ÇALIŞMAYA ALINACAK”

    Gönüllülerin aşı için hızla kendilerine ulaşmaya başladıklarını belirten Prof. Dr. Sait Gönen, fakültenin bazı bölümlerine afişler de asıldığını ifade etti. “Zannediyorum sayı tamamlandı” diyen Gönen, “Yaklaşık 400 kişi bu çalışmaya alınacak ama ekim ayı başında da bir başka çalışmanın startı verilecek. O aşı için de yaklaşık 100’ün üzerinde vaka alınacak” diye konuştu.

    “8 TANE AŞI ÇALIŞMASI VAR”

    Türkiye’deki aşı çalışmalarını değerlendiren Prof. Dr. Sait Gönen, 8 aşı çalışması olduğunu belirterek şunları söyledi:

    “Ülkemizde de Dünya Sağlık Örgütü tarafından incelemeye alınmış 8 tane aşı çalışması var. Ama bunlar Faz 3 aşamasına geçmiş değil henüz. Faz 3 aşamasından önceki aşamalar devam ediyor. Bir aşının Faz 3 çalışmasına gelebilmesi için önce laboratuvar şartlarında incelemelerin yapılması lazım. Faz 1 ve Faz 2 aşamalarında başarılı olup tüm aşamaları tamamladıktan sonra Faz 3 aşamasına geliniyor. Benim bildiğim kadarıyla Faz 3 çalışmasına gelen yok. Önümüzdeki hafta itibarıyla Çin menşeli aşının Faz 3 çalışması başlayacak. Ekim başında da Almanya menşeli aşının eş zamanlı olarak Almanya, Amerika’da ve Türkiye’de Faz 3 çalışması başlayacak. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi de her iki aşıda da merkezlerden bir tanesi.”

    “BEKLİYORUZ VE UMUTLUYUZ”

    Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde uygulanacak aşı denemelerinde gönüllü olan Doç. Dr. Devrim Sarıbal, “Bu süreçte zaten enfeksiyon hocalarımızla beraber çalışıyorduk. Böyle bir teklifle geldiler. Süreçten zaten haberimiz vardı. Ben, annem, babam ve iki kardeşim gönüllüyüz. Laboratuvarda çalışan arkadaşlarımızın çoğu da gönüllü. Bize ilk doz 1 Ekim’de yapılacak. Bekliyoruz ve umutluyuz. Aşıdan başka korunma yöntemimiz yok. Bununla ilgili bir endişemiz yok” diye konuştu.

    “AŞI ÇALIŞMASINDA GÖNÜLLÜ OLMAK İSTERİM”

    Hastanede afişleri gören pek çok vatandaş da gönüllü olabileceğini belirtiyor. Batuhan Eğrikaya adlı vatandaş, “Aşının biraz hızlandırılması gerekiyor. Maske takılsa bile korunmak çok zor. Aşı çalışmasında gönüllü olmak isterim” ifadelerini kullandı.