Etiket: cevdet yılmaz

  • “Çözüm aranıyorsa çözüm budur”

    “Çözüm aranıyorsa çözüm budur”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) temaslarını sürdürüyor. Yılmaz, Kıbrıs Türklerinin adaya kazandırdığı en büyük eser olarak tarihe geçecek Dr. Suat Günsel Camii’nin açılışını yaptı. Açılışta Yılmaz’a KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş eşlik etti.

    Törende yaptığı konuşmada, caminin Kıbrıs Türkü’nün özgüvenini ortaya koyduğunu söyleyen Yılmaz, Kıbrıs Türkleri ile gurur duyduklarını vurguladı. Regaib Kandilini kutlayan ve tüm İslam âlemi ile insanlığa barış, huzur ve mutluluk getirmesini dileyen Yılmaz, Regaib Kandili’nde Kuzey Kıbrıs’ta camiinin hizmete açılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi. KKTC’nin 40’ıncı yaşını doldurduğunu, bu yıl ise Barış Harekatı’nın 50’nci yılını dolduracağını hatırlatan Yılmaz, 50 yıl önce Kıbrıs’ı kurtaran ve devletin kurulmasına vesile olanları andı.

    “Çözüm aranıyorsa çözüm (iki devletli çözüm) budur”

    Konuşmasında Gazze’de yaşananlara da değinen Yılmaz, Kıbrıs’ta Gazze’de yaşananlara benzer olayların yaşanmasının engellendiğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti’nin Gazze’de ateşkesi ve iki devletli çözümü savunduğunu söyledi.
    Kıbrıs için de iki devletli çözümü savunduklarını belirten Yılmaz, “Çözüm aranıyorsa çözüm budur. Yıllarca denenip sonuç alınamayan şeyleri tekrar tekrar deneyip enerji kaybetmeye gerek yoktur” dedi.
    Açılışı yapılan Dr. Suat Günsel Camii’nin içinden cemaatin, minarelerinden ezanın, kubbesinden Kuran nidalarının kıyamete kadar eksik olmamasını temenni eden Yılmaz, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm Kıbrıs Türkü kardeşlerime en kalbi selamlarını ve camiinin yapımında emeği geçen Dr. Suat Günsel başta olmak üzere katkı veren herkese teşekkürlerini iletiyorum. Ben de bizatihi Sayın Günsel’e ve tüm emek verenlere üstlenmiş oldukları bu örnek sosyal sorumluluk bilinci için şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

    “Camiler, mümin yüreklerin kendisinde buluştuğu yerlerdir”

    İslam medeniyetinin cami merkezli bir medeniyet olduğunu belirten Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Peygamber Efendimiz cami ve mescit yapımına önem vermiş; Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde ilk olarak Mescid-i Nebevî’yi inşa etmiştir. İslam medeniyeti, cami merkezli bir medeniyettir. Camiler, tarihten günümüze sosyal hayata şahitlik eden, İslam beldelerinin, etrafında hayat bulduğu, mümin yüreklerin kendisinde buluştuğu yerlerdir” şeklinde konuştu.
    Camilerin ümmet-i Muhammed’in güvenli yuvası olduğunu kaydeden Yılmaz, “Camilerimiz, sadece ibadetlerimizin değil, aynı zamanda tarihimizin, edebiyatımızın, örf ve adetlerimizin, kültürümüzün iç içe geçtiği merkezlerdir” diye konuştu.

    “453 yıldır Kıbrıs Türküyle biz, Toroslar’dan Geçitköy’ü sulayan sularla bağlıyız”

    Kıbrıs’ın, 649 yılında Hz. Osman’ın hilafeti döneminde İslam’la müşerref olduğunu ve 1571 yılında başlayan Osmanlı hâkimiyeti ile ezan sesleri, adanın her noktasından yükselmeye başladığını ifade eden Yılmaz, “Peygamber Efendimizin süt halası Hala Sultan başta olmak üzere sahabe türbeleri, mescitler, camiler ve İslam yapıları, adanın her iki tarafında bu köklü geçmişi bizlere göstermektedir” dedi.
    Yılmaz, “453 yıldır Kıbrıs Türküyle biz, Selimiye’den Hz. Mikdat Camii’ne okunan ezanlarla, Toroslar’dan Geçitköy’ü sulayan sularla bağlıyız. Mehmetçik ve Mücahitlerimizin omuz omuza verdikleri mücadelede sembolleşen milli davamızla sarılmışız. Tasada sevinçte bir oluşumuz, kalkınma yolculuğunda KKTC’nin yanında duruşumuz işte böyle köklü bağlara dayanıyor” diyerek, Kıbrıs Türkü’nün tüm değerlerini, kültürel zenginliğini ve ortak tarihi mirasını gelecek nesillere aktarmanın herkesin sorumluluğu olduğunu vurguladı.
    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Bu vesileyle sadece adada değil dünyanın dört bir yanında yaşayan girişimci Kıbrıs Türklerini sosyal sorumluluk çabalarıyla daha fazla katkı vermeye davet ediyorum. Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz” ifadelerini kullandı.
    Dr. Suat Günsel Camii’nin Kıbrıs Türkü’nün özgüvenini ortaya koyduğunu söyleyen Yılmaz, Kıbrıs Türkleri ile gurur duyduklarını ifade ederek tebrik etti ve Günsel’in Kıbrıs Türkü’ne dokunan daha nice projeler çıkacağına olan inancını vurguladı.

    “Kıbrıs Türkü’nün her zaman yanında olmaya devam edeceğiz”

    Mimari özellikleriyle son derece ihtişamlı ve etkileyici bir eserin açılışına tanıklık ettiklerini belirten Cevdet Yılmaz, “Daha önce de ifade edildi; Dr. Suat Günsel Cami hem KKTC’nin en büyük camisi hem de 6 minaresiyle bölgedeki sayılı camilerden biri olma özelliği taşıyor. Tasarımı, mühendisliği ve inşa sürecinden; kullanılan vitray, avize, âlemlerine, kubbe ve iç mekân süslemelerinden ahşap ve taş işçiliğine kadar bütünüyle Kıbrıs Türkü’nün yetenekleri ile inşa edilmiş olması son derece kıymetli” diye konuştu.
    Camiinin adada yaşayan çok sayıda Müslümana ve Kuzey Kıbrıs’ı ziyaret eden turistlere de hitap edeceğini söyleyen Yılmaz, “Toplumsal dayanışmaya da katkıda bulunacaktır. Dünyada yayılan yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı ve kültürel ırkçılık gibi zararlı akımlara karşı ayrıştırıcı değil, birleştirici bir anlam taşıyacağına inanıyorum. Emeği geçenlere bir kez daha şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
    KKTC’nin kalkınması, gelişmesi ve adada adil ve kalıcı bir çözüm için, Kıbrıs Türkü’nün her zaman yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayan Yılmaz, “Kıbrıs semalarından Allahu Ekber nidalarının, Ezan-ı Muhammedi’lerin eksik olmamasını diliyor, Dr. Suat Günsel Cami Kuzey Kıbrıs’a hayırlı olsun diyorum. Hepinizi bir kez daha muhabbetle selamlıyorum” dedi.

  • “KKTC’ni koparmayı başaramayacaklar”

    “KKTC’ni koparmayı başaramayacaklar”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC temaslarına başladı. Ercan Havalimanı’na inen Yılmaz, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile basın toplantısı düzenledi. KKTC’nin önemli bir dönemden geçtiğini söyleyen Yılmaz, “Geçen yıl Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 40. yıldönümünü idrak ettik. Bu yıl da barış harekatının 50. yıldönümünü yine hep birlikte idrak edeceğiz ve kutlayacağız, yad edeceğiz” dedi.
    “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bağımsız egemen bir devlet olarak yoluna devam ediyor” diyen Yılmaz, “Bir taraftan da refahını her geçen dönem artırma mücadelesi içinde, kalkınmasını daha üst seviyelere çıkarma mücadelesi içinde her iki konuda da Türkiye Cumhuriyeti olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk’ünün yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz inşallah” ifadelerini kullandı.

    “Camiler gibi eserler toprağa vurulan mühürlerdir”

    KKTC temasları çerçevesinde Dr. Suat Günsel caminin açılışının yapılacağını kaydeden Yılmaz, “Çok önemli bir eser. Yıllardır yatırımı devam ediyordu. Bugün itibariyle açılışını yapmış olacağız. Camiler gibi eserler, abidevi eserler bir anlamda bir toprağa vurulan mühürlerdir. Bu mührü bugün hep birlikte açmış olacağız. Bu cami, Kıbrıs Türk’ünün neler yapabileceğinin bir göstergesidir. İstediğinde iradesini ortaya koyduğunda neleri başarabileceğinin çok güzel bir somut bir göstergesidir. Bir taraftan da Kıbrıs Türk’ünün medeniyetini, tarihini, kültürünü gelecek nesillere taşımanın bir sembolüdür. Diğer yanıyla da şunu ifade etmek isterim çok başarılı tabii Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimiz var. Dünyanın değişik yerlerinde önemli işler yapan Kıbrıs Türkü’nün Kuzey Kıbrıs Türk devletinin geleceğine olan güvenliğinin de çok açık bir göstergesidir. Bu devletin, bu halkın geleceğe güvenle yürüdüğünü ve kalıcı bir medeniyetin temsilcisi olduğunu da gösteren bir mühürdür” diye konuştu.

    “Ercan Havalimanı da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adeta bir vitrinini oldu”

    Külliye inşaatının devam ettiğini kaydeden Yılmaz, “Orada gelişmeleri yerinde inceleyeceğiz. Meclis ve cumhurbaşkanlığı binası millet bahçesi çok güzel bir eser. 50 yıla yetiştirmeye gayret ediyoruz. Oradaki çalışmaları yerinde inceleyeceğiz. Diğer taraftan Başbakan ile birlikte Kıbrıs Türkü’yle buluşacağız köy ziyaretleri yapacağız. Köylerde vatandaşlarımızla sohbet edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’la görüşmemiz olacak. Gerek Başbakanla gerekse Cumhurbaşkanıyla aramızdaki mali, ekonomik tüm işbirliği alanlarını, projelerini değerlendirme imkanı bulacağız. kablolu elektrik sisteminden sulama projelerine, eğitimden sağlığa, ulaştırmaya bütün alanlarda iş birlik, iş birliği projelerimizi ve imkanlarımızı gözden geçireceğiz. İçinde bulunduğumuz Ercan Havalimanı aslında bunun çok güzel bir sembolü oldu göstergesi oldu. Geçen yıl açıldı. Az önce gelirken Türk Hava Yolları yetkilisine sordum, ne kadar arttı diye seferler yüzde 35 bir artış olmuş. Bu daha da gelişecek. Her geçen yıl çok daha güçlenecek. Birileri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni dünyadan koparmaya çalışıyor olabilir ama bunu başaramayacaklar. Onlar bir kapıyı kapatırsa biz başka kapılar açacağız ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kıbrıs Türk’ü dünyayla bütünleşmeye, her alanda dünyaya katkı sunmaya devam edecek. Ercan Havalimanı da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adeta bir vitrini oldu.”

  • “Yargımız titizlikle ele alacaktır”

    “Yargımız titizlikle ele alacaktır”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Belediyeler Birliği ve Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği’nin düzenlediği “İzler Silinmeden” sergisinin açılışına katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Kıbrıs Adası’nın tarihi önemine değinerek, “Kıbrıs adasının genelinde Türk izlerini gözler önüne seren ‘İzler Silinmeden’ sergisinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kıbrıs Adası, coğrafi konumu sebebiyle tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, farklı etnik ve dini grupları kendi içinde barındırmıştır. Bu sebeple çok zengin bir tarihi mirasa ve çok renkli toplumsal ve kültürel çeşitliliğe sahiptir. 1571 ve daha öncesinden adadaki Türk ve İslam değerlerinin tarih, kültür, edebiyat ve arkeoloji, antropoloji verileri ışığında yaşatılmasına önem vermekteyiz. Kıbrıs adasının asli unsuru olan Kıbrıs Türkleri’nin geçmişine ışık tutan bu çalışmayı destekleyen Türkiye Belediyeler Birliği ve Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği’ne özellikle teşekkür ediyorum. Bu güzel proje bir örnek teşkil ediyor. Buna benzer başka projeleri de beklediğimi ifade etmek istiyorum” ifadelerine yer verdi.

    “Medeniyetimiz bir şehir medeniyetidir”

    Türk medeniyetinin şehirlere önem verdiğini belirten Yılmaz, “Bizim medeniyetimiz bir şehir medeniyetidir. Tarih boyunca iz bıraktığımız şehirlere baktığımızda, asırladır örülen şehircilik tasavvurunu görebiliriz. Ahmet Hamdi Tanpınar medeniyet inşa eden geçmişimizi ‘cedlerimiz inşa etmiyorlar, ibadet ediyorlardı’ diyerek tarif ediyor. Kültürümüzün ince ruhunu yansıtan şehirlerimize uğrayan gezginler ‘Türkler, şehirlere adeta ruhaniyet veriyor, taş ellerinde canlanıyordu’ diye tarif ediyorlar. Tarihimizin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs adası da bu yaklaşımın, bu tarihi tecrübenin örnekleriyle doludur. Baf Kalesi, Baf Ulu Camii, Hala Sultan Tekkesi, Larnaka Ebubekir Paşa Su Kemeri, Larnaka Kalesi, Limasol Cankurtaran Kalesi, Limasol Köprülü Hacı İbrahim Ağa Camisi, Lefkoşa Bayraktar Cami ve Silahtar Su Kemerleri gibi nice eser adada bulunan kültürel mirasımızın değerli birer parçasını oluşturmaktadır” dedi.

    “Yarım asırdır Kıbrıs Türkü’ne izolasyonu reva gören bir zihniyetin kültürel mirasımıza bakış açısının da sağlıklı olmayacağı açıktır”

    Kültürel mirasın korumasının tüm insanlığın sorumluluğunda olduğunu söyleyen Yılmaz, KKTC’ye yapılan izolasyonun sağlıklı olmadığını belirterek, “Bu kültürel ve doğal mirasın korunması, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması, ülkelerin olduğu kadar uluslararası toplumun da sorumluluğu altındadır. Unutmayalım ki bunlar sadece bizim değil insanlığın mirasıdır. Kıbrıs’ın güney tarafında bulunan pek çok Türk-İslam eserinin kaderine terk edildiği ve hak ettiği değeri görmediğini üzüntüyle takip etmekteyiz. Yarım asırdır Kıbrıs Türkü’ne izolasyonu reva gören bir zihniyetin kültürel mirasımıza bakış açısının da sağlıklı olmayacağı açıktır. Adada bulunan kültürel varlıkların yaşatılması konusunda Türk tarafının ayrımcılığa uğraması asla kabul edilemez. Bu vesileyle UNESCO başta olmak üzere uluslararası toplumu Kıbrıs adasının tümündeki zengin kültürel mirası yaşatmak için katkı vermeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “2024 yılı Türkiye-KKTC İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması için karşılıklı çalışmalarımızı sürdürüyoruz”

    2024 yılında Türkiye ile KKTC arasında işbirlikleri için çalışmaların devam ettiğini söyleyen Yılmaz, “2024 yılı Türkiye-KKTC İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması için karşılıklı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kalkınma projelerinden turizm desteklerine, enerjiden ulaştırmaya, eğitimden sağlığa pek çok başlıkta desteklerimiz olacak. Daha önce Kalkınma Bakanlığı yapmış bir arkadaşınız olarak şunu ifade etmek isterim. Kalkınma sadece ekonomiden ibaret değil. Ekonomik büyüme, ekonomik gelişme elbette kalkınmanın olmazsa olmazı ama kalkınma kavramı bunu aşan bir kavram. Kalkınma dediğimizde bir taraftan sosyal adalet, sosyal refah, diğer taraftan çevre konuları ve bunları tamamlayan kültürel, sanatsal etkinlikler ve gelişmeler, bütün bunlar kalkınmanın birer unsuru. Dolayısıyla İktisadi ve Mali İşbirliği Protokollerimizi çalışırken bu geniş kalkınma perspektifiyle bu dokümanlarımızı oluşturma niyetindeyiz. Kültür alanına da özellikle eğileceğimizi ve konuda yeni iş birliği alanlarını hep birlikte ele alacağımızı buradan özellikle vurgu yapmak istiyorum” şeklinde konuştu.

    “İsias oteline ilişkin dava başladı, yargıya güveniyoruz”

    6 Şubat depreminde aralarında KKTC’den gelen sporcularında bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davası hakkında konuşan Yılmaz, “Bu etkinlik vesilesiyle 6 Şubat depreminde yıkılan ve 35 KKTC genç sporcusunun da hayatını kaybetmesine neden olan İsias Oteline ilişkin de birkaç şey söylemek istiyorum. Bu konuda biliyorsunuz dava başladı. Çok sayıda tutuklu veya tutuksuz yargılanan sanık söz konusu. Burada yargıya güveniyoruz. Yargımız titizlikle bu konuyu ele alacaklardır. Diğer tüm deprem bölgesine ilişkin yargılamalarda olduğu gibi hukuki bir süreç gerçekleşecektir. Biz de bu hukuki süreci yakından takip edeceğiz. Bu vesileyle 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 50 binden fazla canımıza ve tabi ki şampiyon meleklere cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına, sevenlerine taziyelerimi iletmek istiyorum ve sabır diliyorum” ifadelerine yer verdi.

    Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve beraberindeki kişiler, Güney Kıbrıs’ta kalan Osmanlı-Türk eserlerinin izlerinin silinmeden belgelenmesi amacıyla düzenlenen ve 127 esere ait fotoğraflar içeren sergiyi gezdi.

  • Cevdet Yılmaz, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile görüştü

    Cevdet Yılmaz, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de temaslarını sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Zagulba Sarayında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, iki ülke arasındaki mevcut iş birlikleri ve yeni iş birliği fırsatları ile bölgesel ve küresel gelişmeler ele alındı.

    Yılmaz görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Türk Dünyasının itici gücünü oluşturan Türkiye-Azerbaycan iş birliği, ülkelerimizin ortak çıkarları temelinde bütüncül bir stratejiyle daha da ileriye taşınacaktır. ‘Tek millet, iki devlet’ şiarıyla yükselen Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini, Türkiye Yüzyılı’nda daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Sıcak ve samimi misafirperverlikleri için Sayın Aliyev’e teşekkür ediyor, kardeş Azerbaycan halkına muhabbetlerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı.

  • Cevdet Yılmaz’dan Türkiye’nin büyüme rakamlarına ilişkin mesaj

    Cevdet Yılmaz’dan Türkiye’nin büyüme rakamlarına ilişkin mesaj

    Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından gerçekleştirilen ve Society 5.0 sıfır temasıyla toplanan ‘İstanbul İnsan Kaynakları Forumu’nda ‘Yetkin İnsan, Lider Türkiye’ ödül töreni İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Foruma Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Spor ve Gençlik Bakanı Osman Aşkın Bak, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Salim Atay ve vatandaşlar katıldı. ‘Yetkin İnsan, Lider Türkiye’ ödül töreninde, ödül kazananlar ödüllerini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın elinden aldı.
    Forum’da konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz “Türkiye Yüzyılında, ülkemizin insan kaynağının dünyanın gelişen şartlarına uygun olarak planlanması için 5 yıllık Stratejik İnsan Kaynağı Planlaması çalışmalarını başlattık. İstihdam talepleriyle gençlerimizin kariyer hayallerini buluşturmaya yönelik ‘Kariyer Kapısı’ hizmetini devreye aldık. Diğer taraftan tüm üniversitelerde faaliyete geçen kariyer merkezleri gençlerimizle reel sektör arasında bir köprü vazifesi görmektedir. Gençlerin mezun olmadan önce kariyer farkındalığı edinebileceği, beceri ve yetkinlik kazanabileceği Ulusal Staj Programını kamu ve özel sektörü kapsayacak şekilde hayata geçirdik. OECD tarafından, başladığı 2020’den bu yana 4 yıl üst üste üye ülkelere örnek uygulama olarak gösterilen program ile bu yıl 180 bini aşkın, toplamda ise 340 binden fazla üniversite öğrencimize staj imkanı sağlanmıştır” dedi.

    “Muhtemelen bu yılı tek haneli bir işsizlik rakamıyla kapatmış olacağız”

    Bu sene yakalanan işsizlik oranının 11 yılın en düşük işsizlik oranı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Genç istihdam da dahil olmak üzere, istihdamımız artmakta işsizlik oranımız gerilemeye devam etmektedir. 2023 yılında, yaşadığımız deprem felaketine rağmen, büyümemizi devam ettiriyoruz. Bu yılın ilk 9 ayında Türk ekonomisi yüzde 4,7 büyüme kaydetti. 3. çeyrekte yüzde 5,9 büyümemiz var. Yılsonunda inşallah 4,4 gibi bir rakamla kapatmayı öngörüyoruz. Dünyanın daraldığı Avrupa özellikle durgunluğun yaşandığı, depremin yaşandığı, çevremizde jeopolitik birçok olumsuz gelişmenin yaşandığı bir dönemde gösterdiğimiz bu büyüme performansı çok önemli ve bu durum istihdama yansıdığını görüyoruz. Ocak-Eylül döneminde istihdam 504 bin kişi artmış, işsizlik oranı ise 0,9 puan azalarak yüzde 9,1’e gerilemiştir. Ekim ayına ait TÜİK’in yayınladığı en son güncel işsizlik oranı ise yüzde 8,5 düzeyinde olmuştur. Bu oran Kasım 2012’den bu yana 11 yılın en düşük işsizlik oranıdır. Burada yine sevindirici olan genç işsizliğinde önemli bir azalma olması ve mevsimsel etkilerden arındırılmış genç işsizliği ise Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık 5 puan düşmüş durumda. Bu önemli bir performans işsizlik tüm dünyada ortalamanın üstünde olur.

    Çünkü hayata yeni başlıyorlar, yeni tecrübeler kazanıyorlar dolayısıyla gençlerde işsizlik genelde daha yüksek olur. Bizde şu anda yüzde 16,4 değerlerine kadar düşmüş durumda gençler arasındaki işsizlik, bu 4 ila 5 yıl önceki sayılara bakarsanız yüzde 25 civarındaydı oradan yüzde 16’lara kadar gerilemiş durumdayız. Biz de tüm politikalarımızda genç istihdamını arttırmaya çalışıyoruz. Orta vadeli programımızda işsizliğin yılsonunda 10,1 olarak tahmin etmiştik ama bu son gelen rakamlarla olumlu bir yönde bir sürpriz olduğunu gösteriyor. Muhtemelen bu yılı tek haneli bir işsizlik rakamıyla kapatmış olacağız” şeklinde konuştu.

  • “Türkiye Yüzyılı yatırımların yüzyılı olacak”

    “Türkiye Yüzyılı yatırımların yüzyılı olacak”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) toplantısının kapanış konuşmasını gerçekleştirdi. Yılmaz, yatırım ortamını iyileştirmek, yatırımları artırmak, büyümeyi, kalkınmayı, sosyal refahın kıymetli olduğunu belirtti. Mayıs ayı seçimleri sonrası oluşan siyasi güven, istikrar, iklimi yatırım ortamı açısından önemli olduğunu ifade eden Yılmaz, “Siyasi olarak Türkiye artık öngörülebilirliği güçlü siyasi belirsizlikleri azalmış bir ülke olarak yoluna devam ediyor. Politika belirsizliklerinde 12. Plan, OVP, Hükümet programı gibi dökümanlarla gidermiş durumdayız. Dolayısıyla öngörülebilirliğin arttığı bir ortamdayız. Yatırım ortamı yine makro finansal istikrardan enflasyondan etkilenen bir ortam. Dolayısıyla enflasyonla mücadelemiz aynı zamanda daha uygun bir yatırım ortamı oluşturma konusunda da en etkili unsurlardan bir tanesi. Ama bunun dışında bu makro, siyasi ve ekonomik gereklilikler dışında birçok tabii yatırım ortamını etkileyen husus var onları da bugün değerlendirme imkanı bulduk” ifadelerini kullandı.

    Son 20 yılda Türkiye’de 2023 yılı fiyatlarıyla 108 trilyon liralık toplam sabit sermaye yatırımı gerçekleştiğini belirten Yılmaz, “Bunun 15 trilyon Türk lirası kamu, 93 trilyon Türk lirası ise özel sektör yatırımı dolayısıyla özel sektör ağırlıklı bir yatırım portföyüne sahip olduğumuzu söyleyebiliriz ve 20 yılda yapılan bu yatırımlar 14.1 milyon kişi ilave istihdam oluşturmuştur. Bu da bizim için tabii ki sosyal açıdan çok kıymetli. Uluslararası doğrudan yatırımların da buraya ciddi katkılarının olduğunu söyleyebilirim. Son 20 yılda yine ülkemize 252 milyar dolar uluslararası doğrudan yabancı yatırım yapılmış ve bu alanda küresel uluslararası doğrudan yatırımlardan aldığımız pay 2003 yılındaki yüzde 0.3 seviyesinden, 2022 yılında yüzde 1 seviyelerine kadar yükselmiştir. Hedefimiz tabi 1.5 seviyelerini yakalamak. Bundan sonraki süreçte de uluslararası doğrudan sermaye yatırımlarını da içerecek şekilde ülkemizde daha fazla yatırım ve istihdam oluşturulması için iş ve yatırım ortamını daha iyiye götürecek reformlar ve tedbirler öncelikli olarak gündemimizdedir” şeklinde konuştu.

    Bugünkü toplantıda 3 başlığın ele alındığını açıklayan Yılmaz, “Bir tanesi YOIKK platformunda eylem planımızı oluşturmak. Eylem planı konusunda YOIKK sekreteryamız, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız geniş kapsamlı bir çalışma yaptı ve bugün bütün kamu ve özel sektör temsilcileriyle birlikte eylem planımızı gözden geçirdik. Ufak tefek bazı revizyonlar ve özellikle eylemlerin daha erkene almaya dönük bazı yaklaşımlar söz konusu oldu. Bu çalışmaları yaparak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız YOIKK sekreteryamız olarak eylem planımızı kamuoyuyla paylaşmış olacak. Ben emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

    Son derece etkili ve kapsamlı bir eylem planı hazırladıklarını söyleyen Yılmaz, “Eylem planımızda girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi, Hedef odaklı ve seçici yatırım finansmanı, yatırım yeri tahsisi ve altyapı destekleri, sanayi alanlarının genişletilmesi, lojistik alanında bağlantıların güçlendirilmesi, iklim değişikliği mevzuatının emisyon ticaret sisteminin karbon düzenlemesi gibi uygulamaların hayata geçirilmesi, sanayide yerli üretim ve ürün bazlı teknolojik dönüşüm, yükseköğretimde ve genel anlamda mesleki eğitim ve iş gücü piyasalarındaki ihtiyaçların giderilmesi, işgücüne ihtiyaçla eğitim sistemimizin ve diğer kamu politikalarımızın örtüştürülmesi bütün bunlar eylem planımızda yer alan hususlardan bazıları. Diğer yandan özellikle uluslararası alanda baktığımız zaman yatırım trendlerinde ortaya çıkan gelişmeleri dikkate alarak ülkemize gelen yatırımların nitelik ve nicelik olarak artmasını sağlayacak yeni bir yol haritasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çerçevede Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Türkiye Uluslararası doğrudan yatırım strateji belgesi üzerinde bir süredir çalışmalar yapıyor. Bugün de genel bir bilgilendirme yapıldı. Bütün paydaşlarımızdan gelen geri bildirimlerle eleştirilerle katkılarla birlikte son halini alacak bir eylem planıyla uygulamaya dönük olarak geliştirilecektir. Bu hazırlanan taslak stratejide nitelikli istihdam sağlayan yatırımlar katma değerli hizmet yatırımları nitelikli finansal yatırımlar dijital yatırımlar küresel tedarik zinciri odaklı yatırımlar iklim dostu yatırımlar ve bilgi yoğun yatırımların artırılması özellikle altı çizilen hususlar olarak ön plana çıkıyor. 2024 yılı başında bütün bu çalışmalarımızı tamamlayarak stratejimizi ve uygulamaya dönük programlarımızı kamuoyuyla paylaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

    Merkez Bankasının programla alakalı bilgilendirme yaptıklarını ve bir sunum gerçekleştirdiklerini belirten Yılmaz, “YTAK dediğimiz yatırım taahhütlü avans kredilerinde yeni bir dönem başlatıyoruz. 300 milyar TL gibi bir kaynağı Merkez Bankamız buraya ayırmış durumda. 1 milyar TL en az yatırım tutarı olan projeler özellikle teknolojik içeriği stratejik önemi yüksek projeler Türkiye’nin cari açığını aşağıya çekecek teknolojik düzeyini artıracak katma değerli büyümesini kalkınmasını teşvik edici nitelikteki yatırımlara uzun vadeli, uygun koşullu finans kullandırılacak. 10 yıla kadar uzayan vadeler söz konusu projelerin aldıkları strateji puanlarına ve finansal puanlara göre yüzde 15’ten başlayıp yüzde 30’a kadar faiz oranlarının uygulanması söz konusu. Tamamen ağırlıklandırılmış kriterlerle çalışılan son derece objektif bir süreç içerisinde bu projelerin belirleneceğini ve hayata geçeceğini ifade edebilirim. Merkez bankamız gerekli bildirimleri yaptı zaten kararlarını aldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız yine tebliğini yayınladı. Bugün itibarıyla aslında programın artık uygulanmaya başladığını söyleyebiliriz. Programa başvurular yapılacak. Stratejik değerlendirmesi yapılacak bir komite kanalıyla projelerin daha sonra da finansal değerlendirmeleri yapılıp projeler desteklenecek. Ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Cumhuriyetimizin ikinci Yüzyılında, Türkiye Yüzyılında bölgemizde ve dünyada yatırımlar için en cazip ortamı uygulayan ülkelerden biri olmak hedefimiz var. Türkiye Yüzyılı yatırımların yüzyılı olacak. Bu çerçevede de doğru ve etkili adımlar atmaya devam edeceğiz. Bu kurulumuzu etkili bir şekilde çalıştıracağız. Ve periyodik olarak bir araya gelip hem bu eylem planlarımızı stratejilerimizi gözden geçireceğiz. İlerlemeleri ölçeceğiz. Hem de geleceğe dönük güncel gelişmeleri değerlendirip yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

  • “Ekonomi beklentilerin üzerinde büyüdü”

    “Ekonomi beklentilerin üzerinde büyüdü”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bugün açıklanan üçüncü çeyrek ve 9 aylık büyüme verilerine ilişkin açıklamada bulundu. Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda büyüme performansının 14. çeyreğe taşındığını belirterek, “Siyasi güven ve istikrar içinde, politikalarda öngörülebilirliğin sağlandığı bir ortamda 13 çeyrektir süren kesintisiz büyüme performansımızı 14. çeyreğe taşımış durumdayız. 2023 yılı üçüncü çeyreğinde ekonomimiz, piyasa beklentilerinin üstünde yüzde 5,9 oranında büyüdü. Üçüncü çeyrek büyüme gerçekleşmeleri Orta Vadeli Program’da öngördüğümüz çeyreklik ve yıl geneli büyüme hedeflerimizle uyumludur. Üretim yönüyle ele alındığında üçüncü çeyrekte tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinin tamamında pozitif bir büyüme gerçekleştiği görülmektedir. Üçüncü çeyrekte büyüme üretim yönünden incelendiğinde inşaat sektöründe katma değer yüzde 8,1, sanayi sektöründeki katma değer yüzde 5,7, hizmetler sektörü ise yüzde 4,3 oranında büyümüştür. Harcamalar yönüyle ele alındığında ise üçüncü çeyrekte sabit sermaye yatırımlarındaki yüzde 14,7’lik yüksek artış büyümenin daha sağlıklı bir kompozisyonla ve dezenflasyon yaklaşımımızla uyumlu bir patikada ilerlediğini göstermektedir. Üçüncü çeyrekte ekonomimiz yüzde 5,9’luk bir büyüme performansı gösterirken; OECD ekonomileri ortalama yüzde 1,7, EU27 ekonomileri ise yüzde 0,1’lik bir oranda büyümüştür. 2023’ün ilk 9 aylık döneminde ekonomimiz yüzde 4,6’lık bir büyüme performansı gösterirken; OECD ülkeleri ortalama yüzde 1,6, EU27 ülkeleri ise 0,5’lik bir oranda büyümüştür. Açıklanan küresel büyüme verilerine göre üçüncü çeyrekte OECD ve G-20 ülkeleri arasında en iyi büyüme performansı gösteren birinci ülke konumundayız. 9 aylık dönemde ise OECD ülkeleri arasında en iyi büyüme performansı gösteren ikinci ülke, G-20 ülkeleri arasında ise üçüncü ülke konumundayız. Enflasyonla mücadele konusunda kararlı adımlar atılırken, istikrar içinde büyüme hedefimiz doğrultusunda para, maliye ve yapısal reform politikalarımızı güçlü koordinasyonla hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.

  • “Vietnam’da Başkonsolosluk açma hususunda mutabık kaldık”

    “Vietnam’da Başkonsolosluk açma hususunda mutabık kaldık”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh ile ortak basın toplantısı düzenledi. Yılmaz, Vietnam Başbakanı Fam Min Çin’i Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti. Yılmaz, Vietnam’dan Türkiye’ye Başbakan düzeyindeki ilk ziyareti teşkil ettiğinin altını ayrıca bu yıl diplomatik ilişkilerinin 45. yıldönümü olması münasebetiyle, Başbakanın ziyareti ikili ilişkiler açısından ayrı bir önem taşıdığını belirtti.
    Şubat ayında yaşanan deprem felaketinde Vietnam, geniş bir arama kurtarma ekibiyle Türkiye’de olmuş, dost elini uzattığını hatırlattı.
    Yılmaz, Başbakan ve heyeti ile bugün gerçekleşen görüşmelerde ilişkileri güçlendirme konusundaki ortak iradeyi teyit ettiklerine değinen Yılmaz,
    Karşılıklı ziyaret ve temaslarımızın artırılması hususunda mutabık kaldık. Ülkemizin ASEAN bölgesindeki en önemli ticaret ortaklarından olan Vietnam ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesine yönelik ortak iradeye sahibiz. Bu çerçevede, ikili ticaret hacminin dengeli şekilde artırılması, karşılıklı yatırımların teşviki ile Karma Ekonomik Komisyon mekanizmasından daha fazla istifade edilmesi üzerinde durduk. Ayrıca, Vietnam ekonomisinin kalbi Ho Şi Min şehrinde Başkonsolosluk açma hususunda mutabık kaldık. Askeri konular ve savunma sanayii, ilişkilerimizin geliştirilmesi gereken bir boyutu. Bu çerçevede, Sayın Başbakan ile bu alanda işbirliği olanaklarını ele aldık. Uluslararası terörizm ve sınıraşan suçlar konusunun önemini ele alarak bu alandaki işbirliğimizi artırmayı da kararlaştırdık. Başbakan Fam ile küresel ve bölgesel gelişmelere ilişkin görüş alışverişinde bulunduk. Filistin’de yaşanan vahim gelişmeler bağlamında, Gazze’ye yönelik saldırıların bir an evvel sona erdirilmesi ve iki devletli çözüme dayanan, adil ve kalıcı bir barışla neticelenecek siyasi sürecin başlatılması yönünde irademizi ortaya koyduk” diye konuştu.

    ASEAN’ın kurucu üyelerinden olan Vietnam ile ikili işbirliğinin yanısıra başta ASEAN olmak üzere çok taraflı platformlardaki işbirliğine de önem atfediklerini belirten Yılmaz, “Halihazırda Sektörel Diyalog Ortağı olduğumuz ASEAN’la işbirliğimizi daha da geliştirme yönünde Vietnam ile birlikte çalışmaya hazırız. Önümüzdeki dönemde Yeniden Asya vizyonumuz doğrultusunda ikili ilişkilerimizi başta ticaret olmak üzere farklı alanlarda daha da geliştirme yönündeki çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bugün nihayetlendirilen Ortak Açıklama ilişkilerimizi güçlendirme yönündeki ortak irademizi yansıtıyor. Biraz önce Türk Hava Yolları ile Vietnam Havayolları arasında imzalanan Niyet Mektubu’nun, özellikle kargo uçuş sayılarını artırarak ülkelerimiz arasında hava ulaşımının yanı sıra ticaret ve turizm ilişkilerine de katkıda bulunacağına inanıyoruz. Vietnam, 100 milyonluk nüfusu ile tarım ve hayvancılık sektörümüz açısından potansiyel olarak önemli bir pazardır. Ziyaret kapsamında imzalanan “Tarım ve Orman Bakanlığımız ile Vietnam Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanlığı Arasında Tarım ve Ormancılık Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı, tarımsal işbirliğimiz için gerekli ahdi zemini sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
    Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi tarafından düzenlenen “Uluslararası Genç Diplomatlar Eğitim Programı”na Vietnam Dışişleri Bakanlığı’ndan diplomatların katılımının teşvik edilmesi amaçlayan bir adım atıldığını açıklayan Yılmaz “İmzalanan ‘Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi ile Vietnam Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademisi Arasında Mutabakat Zaptı’’nın ve diğer anlaşmalarının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Savunma sanayi ve gıda gibi alanlar başta olmak üzere potansiyel taşıyan alanlarda işbirliğimizi geliştirerek ikili ticaret hacmimizi artırmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde her düzeyde karşılıklı ziyaretlerin artırılmasını temenni ediyoruz. Vietnam ile yarım asra dayanan ve dostluk temelinde geliştirdiğimiz ikili ilişkilerimizi daha ileriye taşıyacağımıza inanıyor sözü Sayın Başbakan’a bırakıyorum” şeklinde konuştu.

    Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh, verimli görüşmeler yapıldığını kaydederek, ziyaretin büyük öneme sahip olduğunu söyledi. Chinh, “Türkiye’nin zengin kültürü ve tarihinden çok etkilendik. Özellikle de depremin yıkıcı etkileri sonrasında meydana gelenlere verilen yanıtlar konusuna her zamana Türkiye halkının yanında olduğumuzu ifade etmek isterim. Türkiye’ye yardımcı olmak için heyetlerimizi de gönderdik. Şu anda gereken süreçleri ve belgeleri tamamlama sürecindeyiz finansal desteği sağlamak için. Böylelikle Türkiye’ye dostluğumuzu göstermek istiyoruz. Kültürel kimlikler, doğal kaynaklar ve Türkiye’nin misafirperver halkından da çok etkilendik. Türk liderlerin Türk halkının gerçekleştirdiği gelişimleri ülkenin bilim teknoloji, finans turizm merkezi haline dönüştürülmesini büyük bir takdir ile karşılıyoruz. Son 45 yıl içinde Türkiye ve Vietnam arasındaki dostluk gelişmiştir. İki ülke yaşanan zorluklarda her zaman birbirine destek olmuştur. Bugünkü görüşmelerimizde iki ülkemiz arasındaki muazzam iş birliği potansiyelini bir kez daha teyit ettik. Bu şekilde de her iki bölgenin barış istikrara ve kalkınmasına katkıda bulunacağımızı ifade ettik. 1 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmayı planlıyoruz. Mevcut potansiyelleri düşünerek, b ziyaret vesilesiyle bu ivmeden de yararlanarak iki ülke arasındaki iş birliğini başarılı bir aşamaya getirme yönünde mutabık kaldık” dedi.

  • MİT, FETÖ mensuplarının ensesinde

    MİT, FETÖ mensuplarının ensesinde

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığının, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin, Diyanet İşleri Başkanlığının, Devlet Arşivleri Başkanlığının, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığının, Strateji ve Bütçe Başkanlığının, İletişim Başkanlığının, Savunma Sanayii Başkanlığına özel bütçe dahil 2022 yılı Sayıştay denetim raporu, 2022 yılı kesin hesabı ve 2024 yılı gider bütçelerinin yanı sıra Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun, Yatırım Ofisi Başkanlığının, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığının, Finans Ofisi Başkanlığının ve İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığının 2022 yılı Sayıştay denetim raporlarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerine bir sunum yaptı.

    “Avrupa Komisyonu 2023 yılı e-Devlet Kıyaslama Raporu’nda ülkemiz 35 ülke arasında ilk kez 10. sırada yer almıştır”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Dijital Dönüşüm Ofisinin çalışmaları sonucunda uluslararası endekslerde Türkiye’nin üst sıralara yükseldiğini gördüklerini belirterek, “Ülkemiz Dünya Bankası Devlet Teknolojileri Olgunluk Endeksi’nde 198 ülke arasında ilk yüzde 35’lik dilime girmiş ve ‘GovTech Liderleri’ olarak nitelendirilen A grubunda diğer 68 ülke ile birlikte yer almıştır. Avrupa Komisyonu 2023 yılı e-Devlet Kıyaslama Raporu’nda ülkemiz 35 ülke arasında ilk kez 10. sırada yer almıştır. Ayrıca bu raporda ülkemiz, kullanıcı desteği ve dijital posta kutusu alt kırılımlarında 100 tam puan alarak genel sıralamada Fransa, Almanya, Norveç, İspanya, İtalya ve İsveç gibi ülkeleri geride bırakmıştır” dedi.

    Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisinin Türkiye’nin yatırım fırsatlarının küresel iş dünyasına tanıtımını, Türkiye’deki uluslararası doğrudan yatırımları artırmayı ve bu artırımla Türkiye ekonomisinin büyümesine ve kalkınmasına katkı sağlamayı amaçladığını ifade etti. Yılmaz, “Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından uluslararası düzeyde yürütülen yatırım destek ve tanıtım faaliyetleri çerçevesinde 2022 yılından itibaren Türkiye’de toplam değeri 4,5 milyar dolar olan 69 yatırım projesi faaliyete geçmiştir. Bu projeler ile yaklaşık 16 bin 800 kişiye istihdam sağlandı” diye konuştu.

    Yılmaz, 2022 yılının başından itibaren yatırım kararı alınan 65 yatırım projesinin toplam yatırım tutarının 11,1 milyar dolar ve toplam istihdam potansiyelinin 14 bin 125 kişi olduğunu hatırlatarak, söz konusu projelerin Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İtalya ve İsviçre başta olmak üzere 19 ülkeye ait olduğunu dile getirdi.

    “Diyanet İşleri Başkanlığının 2024 yılı bütçesi için teklif edilen ödenek tutarı 91 milyar 824 milyon 805 bin liradır”

    Diyanet İşleri Başkanlığının Kahramanmaraş depremlerinde 25 bini aşkın gönüllü personeliyle afetzedelerin acil ihtiyaçlarının giderilmesine katkıda bulunduğunu ve birçok alanda Türk milletinin yardımına koştuğunu, cami ve eğitim binalarında toplam 726 bin vatandaşın barınmasını sağladığını söyleyen Yılmaz, “Başkanlığın 2022 yılı kesin hesap gideri 23 milyar 552 milyon 361 bin liradır. 2024 yılı bütçesi için teklif edilen ödenek tutarı 91 milyar 824 milyon 805 bin liradır” ifadelerini kullandı.

    “2023 yılı Kasım ayı itibarıyla toplam CİMER başvuru sayısı 7 milyona ulaşmıştır”

    İletişim Başkanlığının kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve dezenformasyonla mücadeleye yönelik çalışmalar yürüttüğünü belirten Yılmaz, “2023 yılı Kasım ayı itibarıyla toplam CİMER başvuru sayısı 7 milyona ulaşmıştır. Ayrıca ‘Deprem Acil’ butonu CİMER’de vatandaşların kullanımına açılmıştır” diye konuştu.

    “(Savunma sanayiinde) 2002 yılında 248 milyon dolar olan ihracatımızın 2023 yılında 6 milyar dolara ulaşması beklenmektedir”

    Türkiye’nin savunma sanayiinde devrim gerçekleştirdiğini ve tam bağımsızlığa giden yolda takip edilen bir ülke konumuna ulaştığını kaydeden Yılmaz, “2002’de savunma sanayii sektöründe sadece 56 firma faaliyet gösterirken, bugün bu sayı 3 bini aşmış, 62 olan proje sayısı 850’yi geçmiştir. Savunma sanayii projelerimiz, 16 kat artışla 90 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşmıştır. 2002 yılında savunma sanayii alanında AR-GE’ye ayrılan bütçe sadece 49 milyon dolar iken, bugün yıllık 2 milyar doları geçmiştir. 2002 yılında 248 milyon dolar olan ihracatımızın 2023 yılında 6 milyar dolara ulaşması beklenmektedir” değerlendirmesini yaptı.

    “Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na aktarılmak üzere 78 milyar 852 milyon lira kaynak öngörülmüştür”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2023’te savunma sanayiinde hayata geçirilen ilkleri sıralayarak, “Savunma sanayiinde girişim sermayesi yatırımlarını desteklemek amacıyla ‘Yenilikçi ve İleri Teknolojiler Katılım Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’ kuruldu. Fonun orta vadede 1 milyar lira büyüklüğe ulaşması beklenmektedir. Önümüzdeki yıl milletimizin göğsünü kabartan yeni savunma sanayii başarılarıyla ve yenilikçi projelerle ekosistemimizi güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Başkanlığın 2022 yılı kesin hesap harcaması 252 milyon 292 bin liradır. 2024 yılı bütçesinde kurumun harcamaları için öngörülen toplam 837 milyon 52 bin lira ödeneğin yanı sıra, proje harcamaları için Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na aktarılmak üzere 78 milyar 852 milyon lira kaynak öngörülmüştür” dedi.

    “FETÖ mensuplarına dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar devletimizin takibinde olduklarını hissettirmiştir”

    Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığının Türk devletinin sahada ve masada sahip olduğu güçlü konumun tesisi ve korunmasında köklü Türk devlet geleneğinin önemli bir parçası olduğunu kaydeden Yılmaz, “MİT; terörle mücadele, istihbarata karşı koyma, dış istihbarat, teknik istihbarat ve siber istihbarat alanlarında ürettiği istihbari verinin devlet politikasına dönüşebilecek kalitede ve öngörüde olmasını esas almaktadır. Teşkilat, bu zorlu süreçleri olağanüstü bir başarıyla yöneterek, ülkemizdeki güvenlik altyapısının ana unsurlarından biri olduğunu her fırsatta kanıtlamıştır” değerlendirmesini yaptı.

    Yılmaz, MİT’in PKK/KCK’nın yöneticilerine yönelik nokta operasyonlarıyla çok sayıda kadroyu etkisiz hale getirdiğini belirterek, “MİT tarafından uluslararası düzlemde sürdürülen çalışmalarda FETÖ’nün terör örgütü niteliği tüm muhataplar nezdinde vurgulanmış ve örgütün faaliyet gösterdiği ülkeler açısından arz ettiği tehdit hakkında farkındalık oluşturulmuştur. Süreç içerisinde FETÖ’nün mahrem yapılanmaları ile gizli haberleşme yöntemlerini deşifre ederek örgütü görünür kılan MİT, özellikle yurt dışında faaliyet gösteren sorumlu düzeydeki FETÖ mensuplarının ülkemize iadesini sağlayarak mücadeleyi uluslararası boyuta taşımış, FETÖ mensuplarına dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar devletimizin takibinde olduklarını hissettirmiştir” diye konuştu.

    Yılmaz, DEAŞ’ın Türkiye’deki eylem arayışlarının ortaya çıkarılmasının, üst düzey örgüt yöneticilerinin ele geçirilerek örgütün Suriye sahasındaki yapılanmasının deşifre edilmesinin ve Türkiye’nin milli güvenliğine zarar vermesinin önüne geçilmesinin MİT’in radikal terör örgütleriyle mücadele alanındaki çalışmalarına örnek teşkil ettiğini dile getirdi. MİT’in Suriye sahasında insan istihbaratından teknik istihbarata kadar geniş bir yelpazeyi koordineli ve etkin kullanma yetisini ortaya koyduğunu söyleyen Yılmaz, MİT’in Suriye’de edindiği tecrübeden çatışmaların yaşandığı diğer bölgelerde de istifade ettiğini aktardı.

    “(MİT’e) 2024 yılı bütçesinde toplam 17 milyar 447 milyon 418 bin lira ödenek tahsisi öngörülmüştür”

    MİT’in Sudan ve Haiti gibi uzak coğrafyalardan vatandaşları kurtararak dünya ölçeğinde güvenlik anlayışına sahip bir istihbarat kuruluşu olduğunu kanıtladığına dikkati çeken Yılmaz, “Teşkilat, devletimizin menfaatlerinin söz konusu olduğu uzak ve yakın her coğrafyada yürüttüğü istihbari faaliyetleriyle ülkemizi bölgesel ve küresel arenada rekabet edebilir düzeye ulaştırmayı ve dünya çapındaki istihbarat kuruluşları arasında yer almayı sürdürecektir. Teşkilatın 2022 yılı harcaması 5 milyar 937 milyon 445 bin lira olmuştur. Teşkilata 2024 yılı bütçesinde toplam 17 milyar 447 milyon 418 bin lira ödenek tahsisi öngörülmüştür” ifadelerini kullandı.
    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, komisyon üyesi milletvekillerinin Cumhurbaşkanlığı bütçesine ilişkin görüş bildirmeleri ile devam etti.

  • “Gazze’de ateşkes önemli bir adım”

    “Gazze’de ateşkes önemli bir adım”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, çeşitli programlara katılmak üzere Konya’ya geldi.

    Yılmaz, AK Parti Konya İl Başkanlığını ziyaret ederek İl Başkanı Hasan Angı, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve partililerle buluştu. Teşkilatlanmanın önemine vurgu yapan Cevdet Yılmaz, “Teşkilat varsa belediyeler var. Teşkilat varsa milletvekilliği var, hükümet var. Parti olmadan, teşkilat olmadan hiçbirinin bir anlamı yok. Olması da mümkün değil. Dolayısıyla, partimiz ne kadar güçlü olursa hükümetimiz de yerel yönetimlerimiz de o ölçüde güçlü olur” dedi.

    Siyasi istikrarın olmadığı yerde ekonomik istikrarın olmayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Son 20 yılda demokraside ve kalkınmada bu kadar mesafe aldıysak işte bu siyasi istikrarla, milletimizin bize verdiği güçle bunları sağladık. Bunun yerelde en güzel örneklerden biri de Konya. Konya’mızda da çok iyi bir istikrar var, huzur ortamı var. Birlik beraberlik var. Bu da bir bereket getiriyor. Yine istikrarın getirdiği bir birikim oluyor” şeklinde konuştu.

    “Bizim belediyecilik anlayışımız hizmet odaklı bir anlayıştır”

    Daha fazla ili, ilçeyi, beldeyi AK belediyecilikle buluşturmanın gayreti içerisinde olacaklarını ifade eden Yılmaz, “Önümüzde bir yerel seçim var. Yerel seçimlerde de inşallah AK belediyecilikle daha fazla ilimizi, ilçemizi, beldemizi buluşturmanın gayreti içinde olacağız. Yerel yönetimleri ikiye ayırıyoruz. Bir kısmı belediyeyi bir araç olarak gören veya kendi şahsi kariyerleri için bir basamak gibi görenler. Bir enstrüman, bir araç, bir yerlere atlama tahtası olarak kullanıyor. Bunlar genelde belediyeyi bir şov aracı olarak görüyorlar, bu anlayışla görüyorlar. Biz bu tarz belediyecilikten yana değiliz. Bizim desteklediğimiz belediye Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliği. 90’lı yıllarda nasıl İstanbul’a geldiğinde o dağ gibi biriken çöpleri, su meselesini çözdüyse, o dönem merkezi idarede de bambaşka işler varken, imkanlar çok daha kısıtlıyken nasıl bunu başardı ise gerçekten amacı hizmet olan, haklarını verimli kullanır, halkın ihtiyaçlarını görür” ifadelerini kullandı.

    “Bugün Gazze’de geçici de olsa bir ateşkes sağlanması tabii ki olumlu bir adım”

    Gazze’de ve dünyanın farklı yerlerinde adaletsizlikler yaşandığını ifade eden Yılmaz, “Gözümüzün içine baka baka bütün hukuku, ahlakı, çiğneyen, hiçbir sınır tanımadan çocukları katleden, hastane bombalayan, ambulans bombalayan, sivil yerleşim alanlarını yok eden ve bunu da sadece ‘ben güçlüyüm’ diye yapan ülkeler görüyoruz. Bunlara ses çıkarmayanları görüyoruz aynı zamanda, sessiz kalanları görüyoruz. Bugün Gazze’de geçici de olsa bir ateşkes sağlanması tabii ki olumlu bir adım ama yeterli değil. Önemli olan kalıcı bir şekilde ateşkesin sağlanması, Türkiye’nin de savunduğu gibi iki devletli bir çözümün hayata geçirilerek hem bu insani trajedilerin sona erdirilmesi hem de bölgemize ve dünyaya huzur getirilmesi. Bir taraftan ateşkes için, diğer taraftan kalıcı bir barış için, huzur için Türkiye olarak gayret ediyoruz. Her türlü imkanımızı da görünür veya görünmez imkanımızı da harekete geçirerek Filistinli kardeşlerimize elimizden gelen tüm desteği veriyoruz” diye konuştu.